Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu toplantısı tamamlandı

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun bugünkü toplantısı sona erdi. Gelecek birleşim, Kurban Bayramı’nın ardından, 24 Haziran Pazartesi günü saat 10.00’da yapılacak.

Meclis Genel Kurulu’nun yaklaşık iki buçuk saat süren toplantısı, milletvekillerinin güncel konuşmalarını tamamlaması ile saat 15.30’da sona erdi.

Meclis Genel Kurulu’nda Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefkoşa Milletvekili Sami Özuslu’nun, “Siyasi Gelişmeler” konulu güncel konuşma istemi ile söz aldı.

CTP Milletvekili Sami Özuslu konuşmasında, “kumarhaneler” konusuna parmak bastı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin adının “Kuzey Kıbrıs Kumarhaneler Cumhuriyeti” veya “Kuzey Kıbrıs Gazinolar Cumhuriyeti” olarak değişeceğini ifade eden Özuslu, Komite gündemine konuyla ilgili gelen yasa tasarısına değindi.

Söz konusu tasarının dün akşam kendilerine e-mail ile iletildiğini bildiren Özuslu, Hükümeti önceliği ve en acil gündemi kumarhaneler açmak olduğu gerekçesiyle eleştirdi.

Hazırlanan tasarı ile kumarhane ön izni için 700 yatak kapasitesi şartı getirildiğini ancak Turizm Planlama Dairesi tarafından alınacak izinle 500 yatak kapasiteli otellere de kumarhane açma izni verileceğini aktaran Özuslu, Ercan Havalimanı’na açılacak otelin yatak kapasitesinin 580 olduğunu belirtti ve T&T’ye kıyak çekileceğini savundu.

“Bu yasa tasarısı ile artık kumarhane sayısının haddi hesabı olmayacak bu ülkede.” diyen Özuslu, DPÖ’den turizm teşvik belgesi alınarak da kumarhane izni alınabileceğini kaydetti.

Tasarı ile “devir imkanı” sağlandığını söyleyen Özuslu, “Eskiden kumarhane işletme izni devredilemiyordu, bu kolaylıklar sağlandı.” dedi.

Özuslu ayrıca, eskiden 3 yılda bir verilen işletme lisansının süresinin 10 yıla çıkarıldığını; yüzde 5 olarak öngörülen Taşınmaz Mal Komisyonu’na aktarılacak kaynak yüzde 4’e indirilirken, Turizm Bakanlığı’na aktarılacak kaynağın ise yüzde 47.5’ten yüzde 53’e yükseltildiğini anlattı.

Tasarıda masa sayısının 7’den 10’a, makine sayının ise 75’ten 100’e çıkarıldığını belirten Özuslu, kumar turnuva imkanı da sağlandığını kaydetti.

Özuslu, tasarıda en dikkat çekici kısmın ise “suç gelirlerini aklama ve terörizmin finansmanı suçlarını işleyenlere” kumarhane açma izni verilmesi olduğunu da vurguladı ve tasarının geri çekilmesinin kaçınılmaz olduğunu ekledi.

CTP Lefke Milletvekili Salahi Şahiner ise “Elektrik Alamadığımız Hükümet” konulu güncel konuşma yaptı.

Elektrik kesintilerinin halkı bezdirdiğini ve önümüzdeki hafta kesintilerin artarak devam edeceğini söyleyen Şahiner, “AKSA’yı zengin edeceksiniz diye halkı bezdirdiniz.” dedi.

Elektrik kesintilerinin “kapasite yetersizliği” ve “ yoğun talep” nedenleri ile kesildiği söylemlerinin “yalan” olduğunu ifade eden Şahiner, makinelerin bakım ve onarımlarının yapılmadığı için elektrik kesintilerine gidildiğini vurguladı.

Ülkedeki enerji kapasitesi ile ilgili detaylar aktaran Şahiner, “halka ihanet sözleşmesi” olarak nitelediği Kalecik 3 Sözleşmesi ve AKSA olmasa da Teknecik’in talebi karşılayacak kapasitesi olduğunu anlattı.

Şahiner, bu ay gelecek zamlı elektrik faturalarının fahiş olacağı uyarısında da bulunarak, ödenecek faturaların yarı tutarının birileri fahiş kar elde edecek diye ödeneceğini söyledi.

T&T’nin elektrik borcunu ödememesine de eleştiriler getiren Şahiner, “Hükümetin önceliği birkaç tane yabancı sermaye grubuna rant sağlamak.” dedi ve bu sorunun kitlesel eylemlere neden olacağını kaydetti.

CTP Lefkoşa Milletvekili Devrim Barçın da, “Memleketin Elektriksiz Halleri ve Çocuklarımızın Geleceği” konulu güncel konuşmasında, haftasonu, kolej sınavı öncesi bazı bölgelere 18 saat elektrik verilmemesine sitem etti. Bu sürede hiçbir açıklama yapılmamasını “gailesiz” ifadesi ile eleştiren Barçın, “Elektriğin gelmeyeceğini paylaşıp insanların tedbir almasını sağlayabilirdiniz.” dedi. Barçın, çocuğu kolej sınavına girecek bir annenin sosyal medyada ortaya koyduğu tepkiyi okudu.

Son olarak Ulusal Birlik Partisi (UBP) Girne Milletvekili Hasan Küçük, “Dijital Mecralar ve Çocuklarımız” konulu güncel konuşma istemi ile söz aldı.

Dijital mecralarda çocuk haklarına ilişkin dünyada ve Türkiye’de yapılanlara değinen Küçük, KKTC’de de bu alanda çalışma yapılması gerektiğini vurguladı, Meclis’in ise bu çalışmalara yön vermesini önerdi.

Dijital mecralarda çocuk haklarının ülkeler arası bir sorun olduğuna işaret eden Küçük, bu mecranın çocukların sosyal, psikolojik, fiziksel ve dijital mahremiyetleri bakımından hem olumlu hem olumsuz yönleri olduğunu söyledi, kontrolsüz durumlarda birçok sorun yaşanabileceği, küçük bir etkileşimin büyük yıkımlara neden olabileceği uyarısında bulundu.

Konuşmaların ardından Meclis’in bugünkü çalışması sona erdi.

Gelecek birleşim, 24 Haziran Pazartesi günü saat 10.00’da yapılacak.

TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Kasaplar Birliği, kasaplık büyükbaş hayvan fiyatlarında yüzde 50’lik artış olduğunu savunarak, hükümetten acil çözüm talep etti.

Hem canlı büyükbaş hayvan bulmakta zorlandığını hem de hayvancıların yüksek fiyat talepleriyle karşı karşıya kaldığını savunan Kasaplar Birliği, ete makul fiyatlarla ulaşabilmesi için ülkeye ithal et getirilmesi, durumun piyasa koşullarına ve ihtiyaca göre planlanması gerektiğini ifade etti.

Kasaplar Birliği, yazılı açıklamasında, bu konuyu Başbakan Ünal Üstel ve Ekonomi Bakanı Olgun Amcaoğlu ile de görüştüğünü, aldıkları davet üzerine katıldıkları Bakanlar Kurulu toplantısında sorunları dile getirdiklerini ve konuyla ilgili Bakanlar Kurulu üyelerine detaylı bilgi verdiklerini ifade etti.

2 aydan bu yana büyükbaş canlı hayvan fiyatlarında yüzde 50 civarında artış olduğu savunan Kasaplar Birliği, bunun et fiyatlarına da yansıdığı belirtti.

Süte yönelik anaç büyükbaş hayvanların sayısında artış, kasaplık hayvan sayısında ciddi düşüş olduğunu; plansızlık ve sistemsizliğin pahalılığı artırarak yemeği, konaklamayı ve birçok alışverişi Güney Kıbrıs’a kaydırdığını savunan Kasaplar Birliği, “batma noktasına” geldiklerini söyledi.

Tosun fiyatını kilo başına 200 TL olarak ortak karara bağlamalarına rağmen Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği’nin 2 Ağustos’ta canlı tosun fiyatını 240 TL olarak açıkladığını belirten Kasaplar Birliği, 1 ay içinde fiyatın 300 TL’yi bulduğunu kaydetti.

Hükümetin şu ana kadar bu konuda hiçbir adım atmadığını, kendilerine bilgi verilmediğini ve yaşanan “fırsatçılığa” seyirci kalındığını iddia eden Kasaplar Birliği, “Biz kasaplar olarak vatandaşımıza kaliteli ve uygun fiyata et sunmak istiyoruz. Hükümetimiz konunun ne kadar ciddi ve ivedi olduğunu farkına varsın, vatandaşını Güney’e muhtaç etmesin” ifadelerine yer verdi.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı, Demokrat Parti Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, Zirve Kıbrıs Web TV’de Bala Kayadelen’in hazırlayıp sunduğu “Gündemin Zirvesi” programına konuk oldu.

Bakan Ataoğlu, Başbakan Ünal Üstel’in “30 yılın işini 3 yıla sığdırdık” sözlerine destek vererek, hükümetin uzun süreli istikrarının büyük projelerin hayata geçirilmesine olanak sağladığını belirtti.

“Bütün bakanlıkların önemli projeleri var. Bunların hayata geçmesi hükümetin uzun soluklu olmasından kaynaklanıyor. Bu başarı övünülmesi gereken bir konudur” dedi.

Eleştirilere de değinen Bakan Ataoğlu, “Olumlu görüşler kadar olumsuz eleştiriler de gelebiliyor. Ama ben her zaman diyorum ki; bir fikri, projesi ya da tespit ettiği eksiklik varsa gelsin, oturup konuşalım ve birlikte hayata geçirelim. Bizim kapımız her zaman açıktır” ifadelerini kullandı.

“Demokrat Parti erken seçime hazır”

Olası erken genel seçimlere yönelik değerlendirmelerde bulunan Demokrat Parti Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, Demokrat Parti olarak her koşula hazır olduklarını vurguladı:

“Geçmiş dönemde çizdiğimiz yol haritasını yeniliyoruz. 18 belediye var ve 18 belediye başkan adayımız, ayrıca 18 belediye meclis üyesi adayımızla yola çıkacağız. Sonuç ne olursa olsun kimseyi suçlamayacağız. Çünkü ne ekerseniz, onu biçersiniz. Bizde ne ektiysek onu biçeceğiz ve kimseyi suçlamayacağız..” dedi.

“AdaKıbrıs bu adanın çocuğu oldu”

AdaKıbrıs Projesine de değinen Bakan Ataoğlu, AdaKıbrıs projesi tüm adanın ortak değeri haline geldiğini ifade ederek, “AdaKıbrıs bizim için çok önemliydi ama artık bizden çıktı, adanın oldu. Biz doğurduk ama bugün bu adanın çocuğu oldu” dedi.


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, federasyon defterinin bir daha açılmamak üzere kapatıldığını ve Kıbrıs sorunun çözümüne yönelik iki devletli vizyonunun halkın iradesinden doğduğunu vurguladı.

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tatar, “Federasyon artık bitmiştir. Halkımız Rum’un iradesine teslim olmayacaktır. 2020’de halkımız yeni siyasetimizi onayladı ve bana bu görev için yetki verdi. İşte bu yeni paradigma Rum’un on yıllardır süren oyununu bozdu. Özden gelen haklarımız, egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz asla pazarlık konusu yapılamaz” dedi.

Rum Tarafının Zihniyeti Hep Aynı

Cumhurbaşkanı, Annan Planı ve Crans Montana süreçlerindeki başarısızlıkları hatırlatarak bu dönüm noktalarında yaşananların Rum tarafının değişmeyen zihniyetini açıkça gösterdiğini belirtti.

“2004’te Annan Planı’na halkımız evet dedi, Rum tarafı reddetti. Uluslararası taraflar ‘siz evet deyin, Rum hayır derse izolasyon kalkacak’ diye sözler verdiler. Bu sözlerin hiçbiri tutulmadığı gibi sayın Talat ve ekibi Annan Planı’ndan da fazla taviz verecekleri bir sürece girdiler. Sayın Talat 1960 ortaklık devletinde dahi olmayan bir taviz vererek Rumlara Kıbrıs Türk liderinin seçiminde oy hakkı vermiştir. Bu çapraz oy olarak bilinir. Nihayetinde bu süreç de çökmüştür.”

“2017’de Crans Montana’da masayı terk eden yine Rumlar oldu. ‘Sıfır asker, sıfır garanti’ diyerek güvenliğimizi yok saymak istediler. Zihniyetleri değişmedi. Federasyon için son deneme olan Crans Montana’da yaşanan başarısızlıktan sonra bu model resmi olarak tüketilmiştir.”

Türkiye’nin Garantörlüğü Bir Tercih değil Zorunluluktur

Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin Kıbrıs Türk halkı için yaşamsal öneme sahip olduğunu söyleyen Tatar, “Anavatan Türkiye bizim en büyük güvencemizdir. Güvenlikte, ekonomide, kısacası her alanda yan yana yürümek bir tercih değil, zorunluluktur. Hiçbir güç bunu değiştiremez. Anavatanla bu dönemde en iyi seviyeye getirdiğimiz kardeşlik dayanışması geleceğimizin teminatıdır” ifadelerini kullandı.

Rum Tarafı Sınır Kapılarını Kullanarak Siyasi Şantaj Peşinde

Sınır kapıları konusuna da değinen Cumhurbaşkanı, Rum tarafının taleplerini siyasi manevra olarak niteledi:

“Biz Haspolat ve Akıncılar sınır kapılarının açılması için defalarca girişimde bulunduk. Halkımız için kolaylık sağlamak istedik. Ancak Rum tarafı Erenköy veya Kiracıköy’den geçiş isteyerek ara bölgede toprak talebine kapı aralamak istedi. Amaç ne? Erenköy’e bizim kutsalımıza girecekler. Kiracıköy’de de hem askeri hem de sınır olarak asla gerçekleşmeyecek kazanım elde etme hayalindeler. Rum tarafı yeni kapıları açmayarak, dahası geçişleri zorlaştırarak siyasi şantaj yapıyor.”

Metehan kapısındaki yoğunluklara da değinen Tatar, “Bizde üç şerit var, karşı taraf hala tek şeritte çalışıyor. Halkı yoran da budur” dedi.

Rum Tarafının Silahlanması Ciddi Tehdit Boyutuna Ulaştı

Güney Kıbrıs’ın artan silahlanma faaliyetlerini değerlendiren Cumhurbaşkanı Tatar, “İngiliz üsleri, ABD, Fransa ve artık İsrail her türlü askeri donanımıyla burada. Rum lideri bu güçlere teslim olmuş durumdadır. Sürekli silahlanarak farklı hayaller peşinde koşmaktadırlar. Tehditlere asla boyun eğmeyeceğiz. Bölgedeki gelişmeler tehlikeli bir noktaya gelmiştir. Biz de Anavatan Türkiye ile birlikte gerekli önlemleri almaktayız” dedi.

İzolasyonlar En Büyük Hak İhlali

Tatar, Kıbrıs Türk halkına yönelik uygulanan haksız ve hukuksuz izolasyonun kabul edilemez olduğunu belirterek, “Bizi ekonomik, sportif, sosyal dahası yaşamın her alanında izole ederek yıldırmak istiyorlar ama başaramadılar. Bu izolasyon en büyük insan hakkı ihlalidir, artık son bulmalıdır” dedi.

Enerjide İş Birliği Çağrısı

Enterkonnekte elektrik sisteminin tek gerçekçi yolunun Türkiye üzerinden bağlantı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı, bunun sadece ekonomik değil stratejik bir zorunluluk olduğuna da dikkat çekti.

Tatar, ada etrafındaki doğal kaynaklar konusunda bir bilgi kirliliği yaratılmaya çalışıldığını ifade ederek, “1-8 Temmuz 2022 tarihinde kazan-kazan anlayışıyla iş birliği önerileri verdim. Bunlar sanki yapılmamış gibi bir tablo çizilmeye çalışılıyor. Yapılan, çok net somut ve detaylı önerilerde, hidrokarbon kaynakları, elektrik enterkonnekte sistemi, temiz enerjiye geçişe yönelik güneş enerjisini etkin kullanma ve adanın su kaynaklarının ortak işletilmesi konularında iş birliği vardı. İlaveten düzensiz göç ve adanın tüm mayınlardan arındırılması da vardı. Bu öneriler BM Genel Sekreteri aracılığıyla Anastasides’e iletildi. Rum ne yaptı bir anda sessizleşti. Kendi Halkının ihtiyaçlarının hilafına yanıt dahi veremediler. O yüzden inisiyatif alınmadı şeklinde boş laflara karnımız tok. Bu dönemde BM Genel Sekreteri’nin ev sahipliğinde yapılan üç zirvede de bu konular gündeme gelmiştir. Ancak karşısındaki muhatabını tanımayan veya bel altı siyasetini kendine ilke edinmiş biri bu türden gerçeklerden uzak bir söylem geliştirebilir” dedi.

“Cumhurbaşkanı Dememek Öncelikle Seçilmiş İradeye, Yani Halka Saygısızlıktır”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın da aralarında bulunduğu muhalefet çevrelerinin kendisine ‘Cumhurbaşkanı’ demediklerini belirterek, bunun halka saygısızlık olduğunu söyledi.

Tatar, “Ben 2020 seçimlerinde ilk turda yüzde 32 oy aldım, ikinci turda yüzde 52 ile Cumhurbaşkanı seçildim. Tufan Erhürman da adaydı, yüzde 20 aldı ve ilk turda elendi. Mustafa Akıncı ikinci turda yüzde 48 aldı. Halkın yarısından fazlası bana oy verdi. Buna rağmen hala ‘Cumhurbaşkanı’ demiyorlar. Erhürman da demiyor. Bana Cumhurbaşkanı dememek aslında halka saygısızlıktır” dedi.

Tatar sözlerini şöyle sürdürdü:

“Beni hedef aldıklarını sanıyorlar ama aslında halkın iradesini yok sayıyorlar. Bulunduğumuz makamlar seçimle gelinen halkın iradesiyle belirlenen makamlardır. Doğrudan halkımızın iradesini temsil ederiz. Böyle bir saygısızlık öncelikle halkımıza ve onun iradesine karşı saygısızlıktır. Halk sizi seçerse iyi, bizi seçerse kötü olabilir mi? Ağzından demokrasiyi, hukuka saygıyı, hoş görüyü düşürmeyenlerin hali gerçekten ibret vericidir. Daha önemlisi bu zihniyetin asıl karakteri hakkında da hepimize bir gerçeği göstermektedir.” dedi.

New York’ta Hristodulidis’le Görüşeceğiz

Önümüzdeki hafta New York’ta önce BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve heyetiyle ikili ertesi gün de yine BM Genel Sekreteri’nin ev sahipliğinde Rum lider Nikos Hristodulidis’in de yer alacağı üçlü görüşmeye katılacağını açıklayan Tatar, “Ortak zeminin olmadığı raporlara geçmiş bir gerçek. Biz yapıcıyız vizyonumuzu da kararlılıkla savunacağız. İki tarafın faydasına olacak iş birliklerine açığız. Bu ilkeler çerçevesinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam