Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu toplantısında güncel konuşmalar yapıldı… Toplantı tamamlandı

Published

on

Meclis Genel Kurulu toplantısında milletvekillerinin güncel konuşmalarına yer verildi.

CTP Milletvekili Fide Kürşat, “Atanmış Üstel hükümeti gerçekleri ve 2024 2023’ten daha iyi olacak masalları” başlıklı konuşma yaptı.

Konuşmasına hükümeti eleştirerek başlayan Kürşat, “hükümetin bir ayağı çukurda belli ki” dedi.

T izni meselelerinin geçen hafta ciddi sıkıntı yarattığını gördüklerini söyleyen ve hükümet ortakları arasında sorun yaşandığını iddia eden Kürşat, “Üstel hükümeti kendi kendine çürümeye başlamış bir yapı” dedi.

2023’ün çok ciddi sorunlarla geçtiğini söyleyen Kürşat, bir ay boyunca yapılan bütçe görüşmelerinde hükümet mensuplarına sundukları sorulardan neredeyse hiçbirine yanıt alamadıklarını belirtti.

“Bakkal hesabı bile yapmaktan aciz bir yapı var karşımızda” diyen Kürşat, “ülkeyi de freni patlamış şekilde sürüklüyorlar” ifadelerini kullanarak, hükümeti eleştirdi.

Alım gücünün gerilediğini anlatan Kürşat, alım gücünü korumak için mevcut yasaların da uygulanmadığını belirtti.

Hayat pahalılığı yılda 3 verilse bile bir şeyin değişmeyeceği bir hale gelindiğini belirten Kürşat, fiyatların sürekli değiştiğini ifade etti, “Halk kötü yönetimin bedelini ödüyor” dedi.

Yabancılara mülk satışı konusuna da değinen Kürşat, bu konuda hangi çalışmalar yapıldığını sordu.

Ercan’daki güvenlik sorununun ne durumda olduğunu soran Kürşat, “bavullardan hırsızlıkların yapıldığı bir hava limanı olarak tanındık” dedi.

“Ülke kaçaklarla doldu, suçlu cenneti oldu” diyen Kürşat, hükümetin ciddi tedbirler alması gerektiğini belirtti.

Hükümetin açıkladığı “İlk Evim” kredi paketine de değinen Kürşat, verilen rakamın ancak 40 bin Sterline denk geldiğini, bugün bu rakamın bir ev yapmak için yeterli olmadığını söyledi, “verilen desteklerin göstermelik olduğunu” öne sürdü.

Narenciye üreticileri için müjdeler açıklandığını ancak “narenciye kesim ekiplerinin unutulduğunu” söyleyen Kürşat bu nedenle narenciyenin dalında kaldığını söyledi.

-Hamzaoğulları

Daha sonra CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları “Atama hükümet ve devlet” başlıklı konuşma yaptı. Halkın içinde vakit geçirdiği için sıkıntıları gözlemleyebildiğini ifade eden Hamzaoğulları “2024 yılının devletten maaş çekmeyen insanların en sıkıntılı yılı olacağını” öne sürdü.

Hamzaoğulları dövizin gidişatının bilirkişiler tarafından bile öngörülemediğini kaydetti.

TL olarak borçlanacak olanların borçlanması halinde yapacakları geri ödemenin çok yüksek olduğunu ifade eden Hamzaoğulları, hükümetin konut inşaatları konusunda verdiği vaatlere işaret etti.

Yüzde 50 hayat pahalılığı verildiğini söyleyen Hamzaoğulları, “Üreticilerin durumu ne olacak? Yem kaç para olacak? Et kaç para olacak? Süt kaç para olacak” diye sordu.

İstihdamlar konusuna da değinen Hamzaoğulları, ihtiyaç olan noktalara istihdam yapılmadığını öne sürdü.

Hamzaoğulları, hükümetin ne sağlığa ne eğitime ne de üretime önem verdiğini iddia etti.

-Barçın

CTP Milletvekili Devrim Barçın ise “Asgari ücret, asgari değil ortalama ücret oldu” başlıklı konuşma yapmak üzere kürsüye çıktı.

Gelir vergisi konusundaki mücadeleye işaret eden Barçın, “Hükümetin vergide adaletsizlik yaratacak bu düzenlemesi, etkili muhalefet sayesinde geri çekildi” dedi.

Bunun sonucunda hayat pahalılığının maaşlara yansımasının öncesine göre çok daha yüksek olacağını belirten Barçın, “Maliye Bakanlığı, hükümet olmak bir öngörü işidir” ifadelerini kullandı, hükümetin geri adım atmasının öngörüsüzlüğün bir sonucu olduğunu savundu.

Önceki yıllarda, bir gecede emeklilik kurallarının değiştirilmesi nedeniyle, emeklilikte yaşa takılan bir kesim yaratıldığını kaydeden Barçın, bununla ilgili düşüncesini kürsüden ifade ettiğinde, ilgili bakanın konu hakkında bir çalışma olduğunu dile getirdiğini anlatarak, bu konudaki gelişmeler hakkında bilgi istedi.

Ortalama kazancın asgari ücrete oranının yıllar içinde “alarm” düzeyine geldiğini ifade eden Barçın, bunun emeklilik maaşlarına da yansıyan bir konu olduğunu kaydederek, asgari ücret üzerinden yatırımı yapılan emekçilerin asgari ücretin yüzde 70’i gibi “komik” bir emekli maaşı alacağı bir durumla karşı karşıya kalacağını belirtti. Barçın asgari yatırım basamaklarının düzenlenmesi gerektiğini belirtti.

Asgari ücretin artış oranının hayat pahalılığının altında olmamasının önemli olduğunu dile getiren Barçın, kendi nam ve hesabına çalışan birinin bugün aylık 10 bin TL yatırım yapması gerektiğini, küçük esnaf ve taksicilerin korunması gerektiğini ifade etti.

Prim desteğiyle ilgili yapılacak düzenlemelerin yasa gücünde kararname ile olmaması gerektiğini vurgulayan Barçın, konunun Meclis’e getirilmesi gerektiğini kaydetti.

-Gardiyanoğlu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu da, 1 Ocak 2008 öncesi işe girenlerin emeklilik hususuyla ilgili çalışmalara başladıklarını kaydetti.

Prim desteğiyle ilgili, özellikle üretim sektörü için çalışmaya başladıklarını belirten Gardiyanoğlu, esnafın yaşatılması için de desteğe önem verdiklerini belirtti.

Maaşına karşılık yatırılmayan primler konusunun kendisi için kanayan bir yara olduğunu ifade eden Gardiyanoğlu, bununla ilgili de tek tahakkuk fişi üzerinden yatırım konusunda çalıştıklarını söyledi.

Üçüncü dünya ülkelerinden gelenlere konut ve yol masraflarının karşılandığını, bu anlamda ücret farklılaştırması çalışmasının da masada olduğunu ifade eden Gardiyanoğlu, oybirliği arayan ve bilgiyi paylaşmayı seven biri olduğunu anlattı.

Konuşmaların ardından sözlü sorular ele alındı.

Böylece Meclis Genel Kurulu bugünkü birleşimini tamamladı. Sonraki Meclis oturumu 22 Ocak’ta saat 10.00’da başlayacak.

tak

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un açıklamalarına tepki gösterdi, “Biz laf değil, hizmet üretiyoruz!” dedi.

Başbakan Üstel, “Girne Belediye Başkanının hükümetimize yönelik yaptığı mesnetsiz açıklamaları hayretle okumaya devam ediyoruz. Ama kimse meydanı boş zannetmesin. Biz, 50 yıldır laf üretenlere karşı hizmet üretmeyi kendine görev bilmiş bir partiyiz. “Onlar konuşur, UBP yapar” dememizin sebebi de budur” dedi.

Üstel, “Halkımız çok iyi bilmektedir ki; bu ülkede yolları da, hastaneleri de, okulları da, sosyal konut projelerini de, liman projelerini de, en yapılmaz denen reformları da yapan hükümetimizdir. Son 3 yıla, 30 yılın işini sığdırdık. Batı Girne Çevre Yolları’nı yıllar sonra yapan da biziz, Doğu Girne Çevre Yolu Projesi’ni başlatan ve tamamlayacak olan da biziz” ifadelerini kullandı.

“İş üretemeyenlerin laf üretmelerini anlıyoruz”

Başbakan Üstel, “Girne’de büyük proje görmek isteyenler, yarım asırdır yapılmayan Antik Liman projesine de bakabilirler. Bu proje ile Girne’nin çehresini değiştirdik. Yıllardır beklenen Yeni Girne Hastanesi’ne yakında açılıyor. Taş taş üstüne koymamış, ülkede elle tutulur tek büyük projesi dahi olmayan bir anlayışın, rutin işleri “asrın projesi” gibi pazarlamasını anlıyoruz. İş üretemeyenlerin laf üretmelerini de anlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var”

“Ne var ki; Kendi ifadeleriyle manipülasyon ve popülist açıklamaları son 3 yılda hükümetimizin gerçekleştirdiği bu dev projeleri gölgeleyemez” açıklamasını yapan Başbakan Üstel, şöyle devam etti:

“Unutulmamalıdır ki; yerel yönetimler reformunu hayata geçiren, batık belediyeleri ayağa kaldıran, belediyeleri güçlendiren ve halka daha çok hizmet edebilecek hale getiren de bizim hükümetimizdir. Kendi partileri, belediyeleri birleştirme yasası görüşülürken Meclis’in kapılarını kırmakla meşguldü, o ama yasayı geçirip belediyeleri birleştiren, güçlendiren ve ayağa kaldıran yine bizdik.

Bu arkadaşların hükümetimizle kavga aramak yerine bize teşekkür etmesi gerekir. Nitekim geçmişte bu teşekkürü de kameralar karşısında yaptılar. Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var. Kimse hükümeti hedef göstererek kendi küçük şovlarına bizi alet etmeye kalkmasın. Biz hamasi nutuk atmak için değil, halkımıza hizmet etmek için buradayız. halkın belediyelerden beklediği tek şey de hizmettir.”

“Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın”

Başbakan Ünal Üstel, “O yüzden Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın. Biz Girne Belediye’sinin de Girne halkının da dün olduğu gibi yarın da yanında olmaya devam ederek, onların gerçek anlamda hayrına dokunan tüm büyük projeleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Hükümetimiz devletin her kuruşunu halkın faydasına kullanan bir anlayışla çalışmaya devam edecek, halkın hayatına dokunan büyük projeleri hayata geçirecektir. Ve Kimse boş laflarla halkı kandıramayacak, hükümetin hizmetlerini gölgeleyemeyecektir!” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Ulusal Birlik Partisi Merkezi’nin düzenlediği “Dijital Dönüşümün Gücü; Etkileşim” etkinliğinde partililere hitap etti…

“KIBRIS’TA GELECEK İKİ DEVLETLE KURULACAK, FEDERASYON TARİHE GÖMÜLDÜ”

Konuşmasına teşkilat mensuplarına teşekkür ederek başlayan Tatar, “Sayın Başbakan, değerli bakanlarımız, milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımız, büyüklerimiz ve UBP teşkilatlarının neferleri… Bu güzel sabahta sizlerle beraber olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Büyük bir aile olduğumuzu bir kez daha hissetmenin gururu içindeyim” dedi.

“MÜCADELEMİZİ TARİHİMİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE SÜRDÜRÜYORUZ”

Geçmişi hatırlamanın önemine vurgu yapan Tatar, “Bu ülkede ecdadımız, analarımız, babalarımız, dedelerimiz büyük mücadeleler verdi. Geçmişimizi bilmezsek yok olmaya mahkûmuz. Bizler geçmişimizi bilerek ülkemizin ve devletimizin bekası için yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“FEDERASYON DEFTERİ ARTIK KAPANMIŞTIR”

Kıbrıs konusuna da değinen Tatar, “Annan Planı döneminde partimiz, rahmetli Rauf Raif Denktaş’ın yanında yer aldı. O gün haklıydık, bugün haklılığımız bir kez daha ortaya çıktı. Yıllarca iyi niyetimizle federasyon temelli bir anlaşma için çalıştık. Ancak artık federasyon meselesi geride kalmıştır. Beş yıl önce ‘geleceğe yürüyoruz’ dedik, bugün gerçekten geleceğe yürüdük” dedi.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM TÜM DÜNYAYA DUYURULDU”

Tatar, son BM görüşmelerine işaret ederek, “Cumartesi akşamı BM merkezinde muhataplarıma da ifade ettim. İki devletli çözümün istikrar için tek yol olduğunu söyledim. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi vardır. Bu istikrar, Gazze’den Suriye’ye, Irak’tan Ukrayna’ya kadar tüm coğrafyada önemlidir” diye konuştu.

“ERDOĞAN’IN DESTEĞİ EN BÜYÜK GÜVENCEMİZDİR”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki açıklamalarına dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan, üçüncü kez KKTC’nin tanınması gerektiğini, federasyon defterinin kapandığını ifade etti. Kıbrıs Türk halkı üzerinde yıllardır uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini tüm dünyaya duyurdu. Bu, bizim en büyük güvencemizdir” şeklinde konuştu.

“UBP BU DAVANIN ÖNCÜSÜDÜR”

Ulusal Birlik Partisi’nin devlet için önemine de vurgu yapan Tatar, “UBP, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bir devamıdır. 11 Ekim’de 50. yılını kutlayacak olan partimiz, kuruluşundan itibaren bu davanın öncüsü olmuştur. 19 Ekim seçimlerinde kazanarak tüm dünyaya Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olduğunu bir kez daha göstereceğiz” dedi.

“19 EKİM’DEN SONRA DA AYNI KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM”

Seçim sonrasına ilişkin mesaj da veren Tatar, “New York temaslarımda da söyledim. 19 Ekim’den sonra da Kasım ve Aralık’ta yine orada olacağım, yine ‘iki devlet’ diyeceğim. Çünkü bu mesele millet meselesidir, vatan meselesidir, bayrak meselesidir” dedi.

“TÜRKİYE BU COĞRAFYADA SÖZ SAHİBİDİR”

Türkiye’nin büyük gücüne dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşması tüm dünyada yankı buldu. Gazze’nin sesi oldu, kimsenin söyleyemediğini söyledi. Bugün Türkiye, milli savunma sanayisiyle, askeri potansiyeliyle Amerika, Rusya ve Çin’in de dikkate aldığı bir güçtür. Böyle bir ülkenin garantörlüğünde yolumuza güvenle devam ediyoruz” dedi.

“PANDEMİDEN DEPREME, TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN AYAKTAYIZ”

Tatar, KKTC’nin yakın dönemde yaşadığı sıkıntılara değindi:
“Pandemiyi, 6 Şubat depremini, Gazze ve Ukrayna’daki savaşları yaşadık. Bütün bu belirsizliklere rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile kurduğumuz güçlü ilişkiler sayesinde yatırımlar devam ediyor. Sağlık ocakları, hastaneler, çevre yolları, dijital dönüşüm projeleri bunun göstergesidir.”

“E-DEVLET PROJESİ TAMAMLANIYOR”

KKTC’nin dijital dönüşüm sürecinde önemli adımlar attığını vurgulayan Tatar, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında yapılan anlaşma sayesinde, Türk Telekom, 100 milyon doları aşan yatırımla ülkenin genelinde fiber optik altyapı çalışmalarını sürdürüyor. Yakın gelecekte fiberoptik ile ada genelinde ve Türkiye bağlantısı üzerinden tüm dünyaya bağlanacağız. Bütün engellemelere, kısıtlamalara, ambargolara rağmen çağın nimetlerini halkımıza sunacağız” dedi.

“BU DAVA VATAN MESELESİDİR”

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu dava vatan meselesidir, bayrak meselesidir. KKTC halkı, egemenliğiyle, bağımsızlığıyla ve onuruyla yoluna devam edecektir. 19 Ekim seçimlerini kazanarak tüm dünyaya güçlü bir mesaj vereceğiz. Sizlere güveniyorum, birlikte başaracağız.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Şehit Doğan Ahmet İlkokulu önünde yaptığı basın açıklamasında, ülkede nüfus ve vatandaşlık politikası olmamasının eğitimde ciddi sorunlara yol açtığını söyledi.

Maviş, üç yıl önce 300 öğrenci bandında olan okulun bugün 500 öğrenciye ulaştığını belirterek, “Nüfus ve vatandaşlık politikası oluşturulmazsa beş değil, yirmi beş okul yapsak yetmez” dedi. Sorunun yalnız eğitimle sınırlı olmadığını vurgulayan Maviş, sağlık, trafik, su ve elektrik gibi alanlarda da hizmetlerin yetersiz kaldığını ifade etti.

“Öğretmen eksikliği devam ediyor”
Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda beş öğretmen eksikliği bulunduğunu söyleyen Maviş, bazı öğrencilerin hâlâ sınıf öğretmenleriyle tanışmadığını kaydetti. Ayrıca müzik, resim, İngilizce ve beden eğitimi derslerinde de öğretmen eksiklikleri nedeniyle öğrencilerin sanat ve spor etkinliklerinden geri kaldığını belirtti.

“Tiny House çözüm değil”
Maviş, okul bahçesine kurulan üç adet “Tiny House” hakkında da konuşarak, “Konteyner yerine prefabrik denilse de övünülecek bir şey yok. Tiny House da koysanız, villa da yapsanız bu nüfusa bu okullar yetişmiyor” ifadelerini kullandı. Kalabalık sınıfların verimliliği düşürdüğünü vurgulayan Maviş, “Çocukların balık istifi şeklinde sınıflarda oturması kabul edilemez” dedi.

“Yeni okul yapılmalı”
Maviş, bölgedeki öğrenci artışına dikkat çekerek, “Bu okul iki şubeden üçe, üçten dörde çıktı. Şu anda 18 şubeye ve 500 öğrenciye ulaştı. Önümüzü göremiyoruz. Seneye bu okula konteyner istemiyoruz, yeni derslikler ve yeni okul istiyoruz” çağrısında bulundu.

Bakanlığın hayırseverlere mi başvuracağı, yoksa devlet bütçesinden kaynak mı ayıracağı konusunda yorum yapmayan Maviş, “Hamitköy ile bu bölge arasına yeni bir okul istiyoruz. Övünecekse Nazım Bey, seneye buraya bir okul yapıldığı için gelsin övünsün” dedi.

“Bakan bizi anlamıyor”
Maviş, Eğitim Bakanı’nı eleştirerek, “Bakan siyasetin diliyle konuşuyor, biz ise sınıfta çocukların gözlerine bakarak vicdan muhasebesi yapıyoruz. Aynı dili konuşmamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Maviş, hükümetin planlama yapmadığını, nüfus artışıyla birlikte eğitim ve sağlık hizmetlerinin sekteye uğradığını belirterek, “Devlet olmanın gereği yerine getirilmelidir. Seneye bu sorunların çözülmesini bekliyoruz” dedi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam