Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu’nda güncel konuşmalar…

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda tarım, yükseöğretim ve ekonomi konularında güncel konuşmalar yapıldı.

-Çavuş: “Topraktan gelen bir kişinin teras kelimesini bilmesi mümkün değildir”

CTP Milletvekili Erkut Şahali’nin konuşmasını yanıtlayan Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, “Topraktan gelen bir kişinin teras kelimesini bilmemesi mümkün değildir” dedi.

Zamlarla ilgili 15 gün önceden bilgi verileceğini dile getiren Çavuş, bu yılın başında, 2 Ocak’ta, 15 Ocak’ta yapılacak süt zammı hakkında bilgi verildiğini anımsattı.

Yem-süt paritesi kurmanın önemine değinen Bakan Çavuş, günün koşullarına göre gerekli düzenlemelerin yapılabileceğini belirtti.

Hububat fiyatlarının yeniden değerlendirileceğini, buna göre yem ve süt fiyatlarının belli olacağını kaydeden Çavuş bugüne kadar ne büyükbaş ne de küçükbaş sütünü heba etmediklerini vurguladı.

Geçmişi öne sürüp, “siz de şöyle yapmıştınız” demek istemediklerini kaydeden Çavuş, muhalefetin eleştirilerine önem verdiklerini ancak bazı konuları kürsüden ifade ederken düşünmek gerektiğini belirtti.

100 başlık sürüsü olanın 100 değil 80 kuzusu olduğunu, bunların da peyderpey doğduğunu ifade eden Çavuş, ülkede büyük küçükbaş çiftliklerini kurma ve büyütmeye destek vermeyi hedeflediklerini belirtti.

Çavuş, küçükbaş hayvan sayısını artırmak hedefi henüz tutturulmadıysa bunun bugünün hatası olmadığını belirterek ette ve sütte verim artırma ve sürü büyütme hedeflerinin ortada olduğunu kaydetti.

-“Bir ay önce ülkede kuzu yoktu deniyordu şu an 9 bin küçükbaş var”

“Bir ay önce ülkede kuzu yoktu deniyordu şu an 9 bin küçükbaş var” diyen Çavuş, küçükbaş çıkacak bir döneme bayramın denk gelmesiyle üreticinin bundan yaralanmak istemesinden doğal bir şey olmadığını kaydetti.

Yaptıkları denetimlerde ülke çapında hiçbir kasabın buzluğunda kuzu etinin eksik olmadığını kaydeden Çavuş, kuzu sayısı arttığında fiyat tabanı gördüğünde üreticinin zarar görmemesi için çalıştıklarını belirtti.

Narenciye konusunda yapılan konuşmaya da yanıt veren Çavuş, ülkede sadece tırlarla değil konteyner gemileriyle de ihracat yapıldığı halde bunun küçümsenmesini eleştirdi.

Şahali’nin konuşmasında geçen orman arazisinin kendileri göreve geldiğinde şantiye alanı olduğunu belirten Çavuş, ilgili firmaya şantiyelerini sökmeleri ve bölgeden taşınmaları, rekreasyon alanı yatırımı yapmaları için sözleşme imzalandığını kaydetti.

“Doğayı sizin sevdiğiniz kadar biz de seviyoruz” diyen Çavuş “Tarım Bakanlığı belki de ilk kez bir seyir alanı değildir” dedi.

Çavuş, Bakanlık olarak yaptıkları çalışmalara işaret ederek konuşmasının sonunda “1 Mayıs dolayısıyla işçi kardeşlerimin gününü kutlarım” dedi.

-Akpınar: “Yükseköğretim yıllardır yok olmama mücadelesi veriyor”

Ardından DP Milletvekili Serhat Akpınar, “Kıbrıs Sorununa Sektörel Bakış: Yükseköğretim Alanı Tecrübesinden Alınacak Dersler” konulu güncel konuşma yaptı.

Annan Planı referandumunun yıl dönümüne işaret eden Akpınar, siyasi diyalog ya da pazarlıklar için yapılan görüşmelere katılanlar dışında bugüne kadar siyasi temsiliyette eşitlik sağlayan tek alanın yükseköğrenim olduğunu kaydetti.

Bu nedenle üniversitelerin siyasete verebileceği dersler olduğuna inandığını belirten Akpınar, Güney Kıbrıs’ın yıllardır KKTC üniversitelerine “Bu kurumlar üniversite olarak sayılamazlar”, “Sahte kurumlardır” dediğini, bu konuda kampanya yürüttüğünü ifade etti.

GKRY’nin KKTC üniversitelerine karşı yürüttüğü çalışmalara işaret eden Akpınar, öte yandan YÖDAK’ın yükseköğretim alanının önünü kesmemesi gerektiğini anlattı.

GAÜ-Arizona iş birliği anlaşmasının YÖDAK’ın karar almama kararı alması nedeniyle yok hükmünde kabul edildiğini söyleyen Akpınar, ABD’de ilk 10’da yer alan Arizona Üniversitesi’yle protokolün iptal edildiğini belirtti.

Yükseköğretimin yıllardır yok olmama mücadelesi verdiğini söyleyen Akpınar, yurt dışı stantlarında taşlandıkları, yumurtalı saldırılara ve tacizlere uğradıklarını, stantlarının kapatılmaya çalışıldığını söyledi.

Milli mücadele yıllarını anımsatan Akpınar, toplu cinayet ve katliamların, BM’nin adaya geldiği 1964’te değil, 1974 Barış Harekatı’yla sona erdiğini belirtti, bunun unutulmaması gerektiğini dile getirdi.

20 yıllık Yeşil Hat Tüzüğü dönemine de işaret eden Akpınar, bu dönemin yükseköğrenim sektörü için hiçbir anlama gelmediğini, üniversitelerin AB programlarından ve hibelerinden yararlanamadığını belirtti.

Akpınar, Kıbrıs sorununun bir toprak ya da al-ver sorunu olmadığını, Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türklerin önüne set çekme çabası olduğunu söyledi.

-Uluçay: “Turizm sezonunu şimdiden planlamak gerek”

Meclis’te daha sonra CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay, “Çarşı, Ekonomi ve Siyaset” konulu güncel konuşma yaptı. Ekonominin nabzının enflasyon ve dövizle atmaya devam ettiğini ifade eden Uluçay, ekonomik verileri aktardı.

KKTC’de ilk 4 aylık enflasyon rakamlarının önümüzdeki hafta belli olacağını anlatan Uluçay, bu belli olduktan sonra oluşan hayat pahalılığının maaşlara yansıtılacağını, asgari ücrette de ayarlama yapılacağını dile getirdi.

Fiyat düşüşlerinin raf fiyatlarına yansıması için gereken adımların atılması gerektiğini ifade eden Uluçay, bunun öngörülenin altında bir enflasyon rakamı yakalayabilmek adına da önemli olduğunu söyledi.

Teberrüken Uluçay, Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi’nin 2024 yılının turizm faaliyetlerinin pandemiden sonra en çok artacağı yıl olacağı yönünde beklentisi olduğunu anlatarak, turizm sezonunun şimdiden planlanması gerektiğini ifade etti.

Yarın yapılacak ortak 1 Mayıs kutlamasına işaret eden Uluçay her iki tarafta da yaşanan ekonomik sıkıntılara değinerek, Güney’le ilişkilerin önemli olduğunu söyledi. Uluçay, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Holguin’in bir hafta sonra yapacağı ziyaretin, bu gerçeklerle de birlikte ele alınarak, bir fırsata çevrilmesi gerektiğini belirtti.

Yabancıların mülk alma hakkını TC vatandaşlarına yönelik artırma planı varsa bunun dönemsel olarak arz ve talebe bakarak yapılması gerektiğini dile getiren Uluçay, KKTC’yi tanıyan tanımayan ayrımını doğru bulmadığını anlattı, KKTC’ye gelen herkesin KKTC otoritesini tanıdığını ifade etti.

-Amcaoğlu: “Ülke ekonomisinin tüm sıkıntılara rağmen hâlâ resesyona girmediği net şekilde ortada”

Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu da yanıt vermek üzere kürsüye çıktı. Pandemiden bu yana ekonominin gelişimini rakamlarla açıklayan Amcaoğlu, alım gücünün sadece kamu personeli için değil reel sektör çalışanları için de korunması için gerekenlerin yapıldığını ve yapılmaya devam edeceğini belirtti.

Amcaoğlu, 118 bin çalışan sayısının pandemide 88 bine düştüğünü ancak şu anda 138 bine çıktığına işaret ederek, ülke ekonomisinin tüm sıkıntılara rağmen hâlâ resesyona girmediğinin net şekilde ortada olduğunu ifade etti.

İnşaat sektöründeki yeni mevzuatların kapıların kapanmasını değil açık kalması gerektiği öngörüsüyle hareket etmeleri gerektiğini bildiklerini kaydeden Amcaoğlu mevcut sanayi yapısının getirilmesi için çalıştıklarını söyledi.

TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi ve LAÇ belediyelerinden eş zamanlı plaj temizliği

Published

on

By

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi Belediyesi ve Lapta Alsancak Çamlıbel (LAÇ) Belediyesi iş birliğiyle çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla eş zamanlı bir plaj temizliği etkinliği yaptı. 

Karadeniz Kültür Derneğinden verilen bilgiye göre gönüllüler ile belediye ekiplerinin katıldığı etkinlikte bu sabah eş zamanlı olarak iki farklı bölgede  Yeniboğaziçi Belediyesi Plajı ve LAÇ Belediyesine bağlı plajların temizliği yapıldı.

Etkinlikte konuşan Temiz Kumsallar Komitesi Sözcüsü Emin Yazıcı, bugünkü temizlik kampanyasıyla farkındalık oluşturmak istediklerini  belirterek, “Amacımız, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak ve bu konuda sürdürülebilir projeler üretmek” dedi.

Halkın bu tür etkinliklere destek vermesinin çevre bilincinin gelişmesi açısından önemli olduğuna da dikkat çeken Yazıcı, “Temiz bir dünya, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu projemize ortak olan LAÇ Belediyesi, Yeniboğaziçi Belediyesi, Cittaslow ekibi, sosyal gençlik derneğine ve Karadeniz Kültür Derneği yönetimine, üyelerine ve katkı sağlayan tüm duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.” dedi.

 

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

KKTC’deki öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği yaban mersininin Zonguldak’ta üreticisi oldu

Published

on

By

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yaşayan psikolog Selçuk Kaymak, öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği tıbbi ve aromatik bitkilerden yaban mersini (mavi yemiş) yetiştirmeye başladı.

Kentte bir kurumda psikolog olarak görev yapan 31 yaşındaki Kaymak, KKTC’de üniversite eğitimi aldığı yıllarda ilk kez yediği yaban mersininin tadını beğendi.

Çocukluk yıllarından bu yana doğa ve toprakla iç içe büyüyen Kaymak, zaman içerisinde eğitimini tamamlayıp mesleğini eline almasının ardından belirli zamanlarda şehir stresinden uzak kalmak, toprak ve hayvancılıkla uğraşan ailesine katkı sağlamak amacıyla yaban mersini yetiştirmeye karar verdi.

Araştırmalar yapan Kaymak, bu meyveyi yetiştirmek için Litvanya’dan özel olarak toprak, İstanbul’dan da fidanları getirtti. Babasına ait iki dönümlük bahçede üretime başlayan Kaymak, ilk hasadını geçen yıl yaptı.

İşten kalan zamanlarını bahçede geçiren ve bahçeye gelenlere mahsulü doğrudan toplama imkanı da sunan Kaymak, gayretiyle gençlere örnek olmayı hedefliyor.

– “Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum”

Selçuk Kaymak, AA muhabirine, köyde doğup büyüdüğünü, doğaya ve toprağa karşı her zaman ilgisinin olduğunu söyledi.

Yaban mersinini ilk kez KKTC’de tükettiğini ve tadını beğendiğini aktaran Kaymak, daha sonraları bununla ilgili araştırmalar yaptığını, mesleğini eline aldıktan sonra da babasının bahçesinde bu işi yapmaya karar verdiğini anlattı.

Kaymak, iki dönümlük arazide çalışmalara başladığını belirterek, “Bin fidanım var. Yaklaşık 2,5 yıldır bu işi tamamen doğal, kendi imkanlarımla, otomasyon sistemim olmadan yapmaya çalışıyorum. Bu yıl ikinci kez hasat ediyorum. Severek yapıp bu işte olmaya çalışıyorum.” dedi.

Toprakla uğraşmayı sevdiğini dile getiren Kaymak, şöyle devam etti:

“Bu işi yapabilir miyim diye düşündüm. Büyük emekler sonucunda bahçeyi kurdum. Bahçeyi kurarken de ailem ve yakınlarımdan destek aldım. Yaban mersini içerisinde zaten bin adet, ‘hobi amaçlı üretim’ olarak geçer çünkü genelde büyük bahçelerde 20-25 bin fidan bulunur. Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum. Aileme kazancı oluyor. Benimki hobi, zaman geçirme. Doğayla, toprakla buluşarak kendimi deşarj etme yöntemi olarak bu bahçeyi kullanıyorum. Mesleki olarak söylersem, benim terapi yöntemim. Doğa bizi gerçekten tamir ediyor. Buna her zaman inanırım.”

Kaymak, yaban mersininin, içerdiği yüksek antioksidan, vitamin ve mineral değerleri sayesinde faydalı olduğunu aktardı.

Yaban mersininin özel besleme ve bakım koşulları olduğunu, özel toprak istediğini anlatan Kaymak, meyvenin bakımıyla sabırla ve özenle ilgilendiğini dile getirdi.

Kaymak, bir işi gerçekleştirmek için istekli olmanın önemine işaret ederek, “Bir şeyi yapabilme gücü insanların içinde varsa kesinlikle bırakmasınlar çünkü ben bunu hissettim ve isteyerek başladım. Fidanlarımı İstanbul’dan getirtip evimin önüne koyduğumda, ‘Bunlar ne?’ diye söylenenler muhakkak olmuştur. Bu hale gelebileceğine kimse inanmamıştır ama ben inanıyordum.” ifadelerini kullandı.

İnanmanın başarmanın yarısı olduğunu vurgulayan Kaymak, “Bu işin severek yapılması gerekiyor. Sadece ticari amaçla bu işi yapacaklarsa yapmasınlar. Bahçemdeki her fidanı tanıyorum. Onların ne durumda olduğunu takip etmeye çalışıyorum.” diye konuştu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, Melbourne’daki 20 Temmuz etkinliğine canlı bağlantı ile katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avustralya’nın Melbourne kentinde North Cyprus Turkish Community of Victoria (Viktorya Kuzey Kıbrıs Türk Cemiyeti) ve bu derneğin Yaşlılar Kolu tarafından düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenine canlı bağlantı ile katılarak Kıbrıs Türk toplumuna seslendi.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre etkinlikte, Cumhurbaşkanı Tatar’ın mesajı, salonda bulunan konuklar tarafından ilgiyle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, mesajında, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin önemine vurgu yaparak, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümünü gururla andıklarını belirtti. Törende katılımcılara, “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nız kutlu olsun” mesajı iletildi.

Törene, Melbourne KKTC Fahri Temsilcisi Hasan Sayar, Türkiye Cumhuriyeti Melbourne Başkonsolosu Doğan Ferhat Işık, geçmişte Melbourne Başkonsolosluğu ve Lefkoşa Büyükelçiliği Müsteşarlığı görevlerinde bulunan Mehmet Seyit Apak, North Cyprus Turkish Community of Victoria Başkanı  Lütfiye Ali, Yaşlılar Kolu Başkanı Emel Hüseyin, Viktorya Kıbrıs Türk Gaziler Derneği Başkanı Hüseyin Sonuç, Cumhurbaşkanlığı Yurt Dışı Kıbrıslı Türkler Komitesi Avustralya üyesi ve Kıbrıs Türk Profesyoneller Odası Başkanı Nevin Hüseyin, iş insanları Yüksel Kemal ve Soner Hüseyin, Kıbrıs Türk asıllı futbolcu Aziz Behic’in babası Yaşar Behic, ve cemiyet mensuplarından Numan Atılgan Turan da katıldı.

Törenin devamında, “geçmişin acı dolu hatıraları paylaşıldı” belirtilen açıklamada, “Mücahitler, esaret ve zulümle geçen yıllardaki yaşanmışlıklarını anlatarak duygu dolu anlar yaşattı. Emel Hüseyin’in kendi yazdığı ‘Karaoğlan’ adlı şiiri okuması ise büyük beğeni topladı” denildi.

Etkinlik, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümüne özel hazırlanan pastanın kesilmesi ve ikramlarla sona erdi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam