Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulunda güncel konuşmalar… Sağlık Bakanı Dinçyürek: 750 milyon TL’lik ilaç ihalesi tamamlandı

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulunda güncel konuşmalarda sağlık, yaşlılar ve eğitim konuları ele alındı. Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, 750 milyon TL’lik ilaç ihalesinin tamamlandığını, sıranın ilaçların alınmasına geldiğini açıkladı. Dinçyürek ilaç konusunda otomasyona geçilmesi için çalışmaların devam ettiğini, düzenlemeleri tamamlamaya çalıştıklarını da ifade etti.

-Birinci

Meclis Genel Kurulunda ilk olarak, CTP Milletvekili Ceyhun Birinci “Egemen Eşitlikte Yok Oluş ve Sağlıkta Devam Eden Ciddi Sorunlar” konusunda konuşma yaptı.

Ülkede yaşanan yolsuzluklara işaret eden Birinci, yoklaşma, derinleşen bir ekonomik kriz, insan kaçakçılığı, sahte diploma, reçete soruşturması, mafyalaşma, ciddi boyutta artan uyuşturucu, trafik cinayetlerine dikkat çekti.

Trafik cinayetleri konusunda önlem alınamamasını eleştiren Birinci, ülkede yaratılan tahribatın her geçen gün arttığını, temiz eller operasyonuna yukardan başlanması gerektiğini söyledi.

Birinci, “Artık gitmeniz gerek, gitmek için ne bekliyorsunuz?” diye sordu.

Sahte diploma skandalı ve üniversitelerde yaşanan sorunlara değinen Birinci, ülkede tıp fakültesi ve diş hekimliği fakültesi enflasyonu yaşandığını, üniversitelerin denetlemesi ve kalitesi konusunda yapılan uyarıların dinlenmediğini kaydetti.

Bu konuda da hükümet edenleri eleştiren Birinci, tüm üniversitelerin kötü olduğunu söylemediğini, ancak yeni bir akreditasyonla, şeffaf bir denetleme sisteminin kurulması gerektiğini söyledi.

Ülkede sekiz tıp fakültesi olduğuna dikkat çeken Birinci, tıp fakültesi açılabilmesinin kriterlerine dikkat çekerek, tüm üniversitelerin yeni bir akreditasyon ve kalite denetiminin yapılması gerektiğini yineledi.

Sağlık hizmetleri konusunda yaşanan sıkıntılara da değinen Birinci, vatandaşların sağlık hizmeti alamadığını, hastaların doktora, ilaca ulaşamadıklarını, sağlık çalışanlarının ise risk altında ve mutsuz olarak çalıştıklarını kaydetti.

Nüfusu bilmeden planlama yapılabilmesinin mümkün olmadığına işaret eden Birinci, her bölgenin kendine özel sorunları olduğunu söyledi.

Bütün sağlık altyapısının desteklenmesi gerektiğini belirten Birinci, eksikler konusunda rakamlar verdi.

Kanser hastaları için hayati önem taşıyan “PET/CT” cihazının Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesine bir an önce alınması gerektiğini vurgulayan Birinci, başta tüberküloz olmak üzere ülkede artan bulaşıcı hastalıklar konusunda uyarılarda bulundu.

Birinci, Sağlık Bakanlığının bu konuda da hızla önlem alması, bu konularda ciddi planlamalar yapılması gerektiğini kaydetti.

Ceyhun Birinci, ülkede yeni tespit edilen kanser tanılarının çok fazla olduğunu, koruyucu sağlık hizmetlerinin arttırılması ve taramaların her bölgeye yayılması gerektiğini vurguladı.

Sağlık ocakları/merkezleri, laboratuvarlar, ambulans, doktor, ekipman, ilaç, personel eksiklikleri, sigortalı hastaların ilaca erişimi gibi konulara değinen Birinci, asistan hekimlerin yaşadığı sıkıntılar, maaş, ücret ve ödeneklerinde adaletsizlikler olduğunu, bu sorunun bir an önce düzeltilmesinin şart olduğunu söyledi.

Birinci, acilen nüfus sayımı ve planlanmasını yapılması gerektiğine de dikkat çekerek, evdeki yaşlı kronik hastalara sağlık hizmeti götürülmesi ihtiyacına işaret etti.

-Dinçyürek

Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek de, Ceyhun Birinci’ye cevaben yaptığı konuşmada, göreve geldiği günden bu yana sağlık merkezleri konusundaki iyileştirmelere değinerek, sağlık merkezlerinin sayısının arttırıldığını, hekimleri, uzmanları ve verilen hizmetleri arttırdıklarını söyledi.

Yeni hastaneler konusunda da bilgiler veren Bakan Dinçyürek, projelerin hızla devam ettiğini, alet edevat eksikliklerinin giderilmesi için çalışmalar yaptıklarını ve bunları kamuoyuyla paylaştıklarını kaydetti.

Ürolojide son bir ayda yapılan ameliyatlara değinen Dinçyürek, ambulansların hem sayısının arttırılması, hem iyileştirilmesi konusunda çalışmaya devam ettiklerini söyledi.

Tüberküloz konusunda üçüncü dünya ülkelerinden gelenlere taramalar yapıldığını, tedavi ve takip konusunda sıkıntı yaşanmadığını ifade eden Dinçyürek, kızamık vakalarında artış olduğuna dair bir veri olmadığını kaydetti.

Kanser taramaları konusunda hemfikir olduklarını, bu konuda da ellerinden geleni yaptıklarını söyleyen Dinçyürek, sağlıkta bazı sıkıntılar olduğunu, her gün üzerine koya koya sağlık hizmetlerini geliştirmek için çalıştıklarını söyledi.

-“750 milyon TL’lik ilaç ihalesi tamamlandı”

Bakan Dinçyürek, 750 milyon TL’lik ilaç ihalesinin tamamlandığını belirterek, “sıra ilaçların alınmasına geldi.” dedi.

Tamamen ilaç içeriği eşit birden çok ilaç olduğunu ancak ilaç ve eczacılık sisteminde farklı isimle arandığında ilacın yok gibi göründüğünü, dolayısıyla var olduğu halde erişilemeyen ilaca erişim sorununu çözeceklerini belirten Bakan Dinçyürek, ilaçta otomasyona geçilmesi için çalışmaların devam ettiğini, düzenlemeleri tamamlamaya çalıştıklarını anlattı.

Asistanlar konusunda yaşanan sorunlara katıldığını, her asistanın artık birer hekim olduğunu, dolayısıyla çalışma koşullarının kendileri için önemli olduğunu belirten Bakan Dinçyürek, bu konuda ilgililerle toplantılar yaparak imkanlar doğrultusunda bir iyileştirilme yapılabilmesi için görüş alışverişinde bulunacaklarını, bir orta yolun bulunacağını ve buna uygun adımlar atılacağını vurguladı.

Bakan Dinçyürek, kürsüden milletvekillerinin sorularını da yanıtladı.

-Çolakoğlu

“Yaşlılarımız ve Çirkef Yatağında Gülistan Olur mu?” konulu konuşma yapan CTP Mağusa Milletvekili Şifa Çolakoğlu da, yaşlıların yaşadıklarını sıkıntılara değinerek, yaşlıların bugün ilaca erişimde büyük zorluklar yaşadıklarını, ayda bire denk gelen elektrik zammıyla karşı karşıya kaldıklarını, alım güçlerinin her geçen gün zayıfladığını, her geçen gün güvenlik korkusu yaşadıklarını kaydetti.

“Yaşlılara Saygı Haftasında” yaşlılara iyi haberler, sorunlarının çözüldüğüne dair müjdeler vermek istediğini ancak, geçen yıldan bu yana yaşlılara verilen hizmetin geliştirilemediğini ifade eden Çolakoğlu, Huzurevi Yasası ve Özel Huzurevleri Yasası’nın hiçbir şekilde uygulamaya konulamadığına dikkat çekti.

Her iki yasanın da birtakım eksiklikleri olmasına rağmen hiçbir maddesinin yürürlüğe konulamadığını belirten Çolakoğlu, huzurevlerinin kriterleri konusunda örnekler verdi.

“Huzurevi nitelemesi yapılan yerler maalesef bakımevi niteliğindedir” diyen Çolakoğlu, yaşlıların bakım ve rehabilitasyonlarıyla ilgili ciddi planlamaların yapılması gerektiğini anlattı.

Koruyucu sağlık hizmetleri konusunda yerel yönetimlerin verdiği katkının desteklenmesi ve devletin yerel yönetimlerle hareket etmesi gerektiğini ifade eden Çolakoğlu, huzurevleri konusundaki önerilerini okudu.

-Rogers

Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers “Eğitim Kurumları, Eğitim Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı” konusunda güncel konuşma yaptı.

Rogers, eğitim kurumları konusunda yaşanan sıkıntılara değinerek, ülkede birçok konuda olduğu gibi Milli Eğitim Bakanı ve YÖDAK’ın da üzerine düşen görevleri yapmadığını söyledi.

Üniversitelerin YÖDAK, eğitim kurumlarının ise Milli Eğitim Bakanlığı tarafından izinlendirilip değerlendirildiğini ifade eden Rogers, bu eğitim kurumlarına gelen öğrenci rakamlarının gerçekleri yansıtıp yansıtmadığını sorarak, bu eğitim kurumlarına gelen öğrencilerin muhaceret izinlerinin sorgulanmadığını kaydetti.

Ülkeye eğitim kurumlarında eğitim almak için gelenlerin yüzde 87’sinin ortada olmadığını söyleyen Rogers, bu bilgilerin muhaceret tarafından verildiğini kaydetti.

“Cyprus Massachusetts Center of Innovation’un eğitim kurumu diye izin alıp üniversite diye eğitim verip, ön lisans diploması dağıttığını ve herkesin uyuduğunu” söyleyen Rogers, “Ondan sonra da soruyoruz bu eğitim kurumuna talep neden arttı diye. Talep, ikamet izni verdiğiniz ve öğrencilerin nereye gittiğini denetlemediğiniz için arttı.” dedi.

Rogers, polis kayıtlarına bakıldığına, söz konusu eğitim kurumunun 79 öğrencisi olduğunu, bunlardan sadece 16’ısına ulaşılabildiğine değindi.

Kalfalık ve ustalık belgelerinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından verilmeye başladığını, ülkedeki eğitim kurumlarına gelenlerin kaç tanesin ustalık belgesi için başvurduğunun ise hiç sorgulanmadığına işaret eden Rogers, “Ülkede 39 eğitim kurumu var, 5 bin kişi kayıtlı görünüyor. Eğitim kurumlarına bakıldığında öğrenci yok denecek kadar az veya ustalık belgesi için başvuran kişi sayısı yok denecek kadar az.” dedi.

Mesleki Teknik Öğretim Dairesinin de artık herhangi bir arz olması halinde kurslar açılabildiğini, bütün bunlar devam ederken neden iki aylık kursa gelen öğrencilere bir yıllık ikamet izni verip sonra ne yaptıklarının denetlenmediğini soran Rogers, denetlenmeyen bu insanların bir çoğunun suça karıştığını ve hapishanelerin dolduğunu, halkın vergilerinin de bu insanların bakımına harcandığını söyledi.

Ülkede çalışma izinleriyle ilgili de çok ciddi sıkıntılar olduğuna değinen Rogers, gerçekte eğitim vermeyen eğitim kurumlarının hemen kapatılması için hükümete çağrı yaptı.

-Oğuz

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz da Rogers’e verdiği cevapta, yaşanan sıkıntılara katıldığını ifade ederek, bugün Bakanlar Kuruluna İkamet Tüzüğü konusunda bir değişiklik getirileceğini belirterek, ülkeye geliş koşullarında daha ciddi tedbirler alınacağını kaydetti.

İlgili tüzük değişikliğini bugün geçirdikten sonra, eğitim kurumlarıyla ilgili ciddi bir çalışma yapılacağını ifade eden Oğuz, aktif öğrenci sayısının pasif öğrenci sayısından daha az olduğunu, bundan sonra gerçekten eğitim yapmayan eğitim kurularının kapatılacağını ve denetim mekanizmasının ciddiyetle işletileceğini vurguladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Elektrik Müteahhitleri Birliği’nden havuz motor odalarıyla ilgili uyarı: “Yaz aylarında yangın ve çarpılma riski yükseliyor”

Published

on

By

Kıbrıs Türk Elektrik Müteahhitleri Birliği (KTEMB) yaz aylarında havuz motor odalarında elektrikle ilgili risklerin arttığına dikkat çekerek, önlemlerle ilgili hatırlatmada bulundu.

Kıbrıs Türk Elektrik Müteahhitleri Birliği’nin yazılı açıklamasında, havuz motor odalarında elektrikle ilgili risklerin özellikle yaz aylarında yüksek nem, yoğuşma, ısı ve korozyon gibi etkenlerle birleştiğinde ciddi yangın ve elektrik çarpması tehlikesi yarattığına dikkat çekildi.

Açıklamada, motor odasının elektrik odası olduğu hatırlatılırken, nemli ortamda çalışan tüm panoların IP koruma sınıfına uygun olması gerektiği vurgulandı.

Kaçak akım rölelerinin her yıl test edilmesi, pompaların çalışma sürelerinin izlenmesi, aşırı ısınmaya karşı termik korumanın devrede olması gerektiğinin belirtildiği açıklamada,  motor odasına yetkili kişiler dışında kimsenin girmemesi, ıslak elle pano kapağına dokunulmaması uyarısında bulunuldu.

Havuz motor odalarında elektrik kaynaklı risklere de işaret edilen açıklamada, yüksek nem ve yoğuşmanın elektrik panolarında yalıtım zafiyetine ve kısa devreye neden olabileceği, kablolarda ark oluşum riskini artırabileceği belirtildi.

Özellikle ıslak alanlarda topraklamanın kritik önemde olduğunun vurgulandığı açıklamada, koruma sistemleri yetersizse kaçak akımların ölümcül olabileceğine de dikkat çekildi.

Kabloların suya ve buhara dayanıklı olmamasının yangın veya çarpılma riskini artırdığının ifade edildiği Elektrik Müteahhitleri Birliği açıklamasında, aşırı çalışan pompaların motor sargılarında ısınma ve kontaktörlerde yapışmaya yol açabileceği de hatırlatıldı.

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

Çatalköy-Değirmenlik anayolundaki kazaların engellenmesinin ele alındığı “Dağ Yolu İnisiyatifi Toplantısı” düzenlendi

Published

on

By

Çatalköy-Esentepe Belediyesi, yıllardır ölümlü kazalarla gündemden düşmeyen Çatalköy Değirmenlik Anayoluyla ilgili sorunlar ve kazalara karşı çözüm yaratılması konusunda ülkede inisiyatif yaratmak amacıyla, ilgili kurum ve sivil toplum temsilcilerini bir araya getiren bir toplantı düzenledi.

Acapulco Resort Otel’de yer alan toplantıya, bazı milletvekilleri, belediye başkanlar, ilgili kurum ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.

Çatalköy Esentepe Belediye Başkanı Ceyhun Kırok, amaçlarının kavga ederek bir iş yapmak değil, tam tersi Ulaştırma Bakanlığı, Karayolları Dairesi,  birlikler, oda başkanlarından destek alarak,  ciddi çalışan bir örgütlenme içinde yolun bir an önce sağlıklı bir ulaşım yolu olmasına katkı sağlamak olduğunu vurguladı.

Çatalköy Değirmenlik yolundaki sorunların vatandaşların yaşamlarını tehdit eden bir boyuta ulaştığını dile getiren Kırok,  9 yıldır göreve gelen tüm hükümetlerin, bahis konusu yolla ilgili sözler verdiğini kaydetti.  

Yalnızca son altı ayda, 1 Ocak-30 Haziran tarihleri arasında bölgede 23 trafik kazası yaşandığını belirten Kırok, “Ama maalesef hâlâ bu konuda bir arpa boyu yol kat edemedik. Hepimiz birbirimize sadece nedenler sunuyoruz” diyerek gelinen noktaya tepki gösterdi.

Geçmişte söz konusu güzergahla ilgili tünel projesi olduğunu, duble yol projesinin üç şeride düştüğünü, daha sonra da yolun mevcut 2 şeridinin genişletilerek iyileştirilmesinin gündeme geldiğini anımsatan Kırok, bugün mevcut yolun bile çökme aşamasına geldiğini anlattı. 

Yolun özellikle Arapköy mevkiinde altyapısının çöktüğünü, bazı bölgelerde yağmur suları nedeniyle zemin boşaldığını, bariyerlerin çökerek dere yataklarına düştüğünü kaydeden Kırok, adım atılmaması halinde daha ciddi kazaların yaşanacağını aktardı.

Toplantıya Ulaştırma Bakanı ve Karayolları Dairesi Müdürü’nü de davet ettiğini belirten Kırok, “Neden bu ihalesi yapılmış yol bir türlü yapılamadı? Engeller neler? İstimlak mı? Parasal sorunlar mı? Yoksa bu işi üstlenecek firma mı yok?” diye sordu.

Yaptığı çağrının ardından birçok kişi ve kurumdan destek mesajları aldığını, bazı firmaların iş araçlarını bile gönüllü olarak vermeye hazır olduklarını söyleyen Kırok, belediyenin sınırlı imkânlarına rağmen yol kenarındaki temizlik çalışmalarını kendilerinin üstlendiğini ifade etti.

Çatalköy Değirmenlik yolunun, yaşamları tehdit eden bir ölüm yoluna dönüştüğünü  ve artık bu soruna ivedilikle çözüm üretilmesi gerektiğini vurgulayan Kırok, buna öncülük etmek için adım attıklarını  ifade etti.

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Genel Başkanı Seran Aysal da konuşmasında, vatandaşın trafik güvensizliği nedeniyle canına zarar gelmesinin kabul edilebilir bir konu olmadığını kaydetti. Merkezi yönetimin yollar konusunda adım atması gerektiğine dikkat çeken Aysal, yolun fiziki olarak bittiğini kaydetti.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Girne Değirmenlik yolunun yıllardır yapılmamasının nedeniyle ciddi sorunlar yaşandığını belirterek, sorunun hem sosyal hem ekonomik açıdan bütünlüklü olarak projelendirilerek çözülmesi gerektiğini kaydetti. 

Yol için gerekli kaynağın geleceği yerin belli olduğunu söyleyen Gürcafer, çalışmanın projelendirilmesi aşamasına,  KKTC’deki paydaşların çok boyutlu şekilde müdahil olarak, projenin rant amaçlı değil doğru amaca hizmet edecek bir projeye dönüşmesi sağlanması gerektiğini vurguladı.

Değirmenlik Akıncılar Belediye Başkanı Ali Karavezirler de, Dağyolu olarak bilinen  Girne Değirmenlik anayolunun yıllardır güvenli bir hale getirilemediğini belirterek, en  büyük sorunun istimlakler konusu olduğunu ifade etti.

Yıllardır göreve gelen hükümetlerin, bu konuda hiçbir adım atmadığını dile getiren Karavezirler, bugün toplantıyla oluşturulan inisiyatif ve hazırlanacak sonuç bildirgesinin itici güç yaratmasını diledi.

25 ton sınırlamasına rağmen, her gün yolu 40-45 tonluk araçların kullanmasının, yolda ciddi bir tahribata yol açtığını kaydeden Karavezirler, taş ocaklarının bulunduğu beldeler olan Değirmenlik Akıncılar ve Dikmen Belediyelerinin ilgili bakanlıkla çıktıkları kantar ihalesinin 2 ay içinde sonuçlanacağını anımsattı.

Girne Değirmenlik yolunun yapılmasıyla ilgili merkezi hükümetin artık somut adım atması gerektiğini vurgulayan Karavezirler, belediye olarak projede her türlü sorumluluğu almaya hazır olduklarını belirtti. 

Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul da, Girne Değirmenlik anayolundaki sıkıntının, ülkedeki hızlı gelişime altyapının ayak uyduramamasından kaynaklanan sorunlardan biri olduğunu vurgulayarak, hayati boyuta ulaşan sorunun yıllar önce çözülmüş olması gerektiğini ifade etti.

Ülkede yapılan her şeyin popülizmle şekillendiğini, bugün yaratılan koşulların sebebinin de siyasal tercihler olduğunu ifade eden Şenkul, bu sebeple konuyu siyasi zeminden uzaklaştırarak çözüm aramanın tatmin edici bir sonuç vermeyeceğini söyledi.

Yolda yaşanan kazalarla ilgili sadece kamyoncular, taş ocakları, betoncuları günah keçisi ilan etmenin doğru bir yaklaşım olmadığını, suçlunun gerek siyasi tercihler gerekse farklı sebeplerle, ülkenin önceliği olan altyapıların planlamasını yapmayan toplumun geneli olduğunu kaydeden Şenkul,  ülkede bu zihniyetin değişmesi gerektiğini belirtti.

Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner, Girne Değirmenlik Anayolundan kaynaklanan sorunların ticari kaygılar, turizm sektörüne yaratılan sıkıntıları aşarak,  vatandaşlar için hayati tehdit boyutuna ulaştığını kaydederek, bu sorunun çözümünün ülkenin önceliği olması gerektiğini dile getirdi.

2026 yılında bölgede 3 otelin daha hizmete gireceğini, bunun da bölgede trafik yoğunluğu ve kaza ihtimalini daha da arttıracağını söyleyen Çağıner, bunun engellenmesi gerektiğini söyledi.

Toplantıda merkezi yönetimden katılım olmamasını eleştiren Çağıner, “Amacımız  kaliteli  lüks yolarda  gitmek değil,   canımızı koruyarak  seyahat etmek” diyerek bu sorunun çözülebilmesi için merkezi, yerel yönetim ilgili kurum kuruluş ve sivil toplum örgütlerinin iş birliğinin büyük önem taşıdığını vurguladı.

CTP Milletvekili Sami Özuslu da konuşmasında, vizyon, kısa, orta ve uzun vadeli planlamaların olmadığı yerlerde atılacak adımların, günü birlik tedbirler olmaktan öteye gidemeyeceğini vurgulayarak, trafik kazaları konusunda ciddi mücadele vererek, ülkede, ölümleri minimuma çeken ülkelerin örnek alınması gerektiğini vurguladı.

Mevcut hükümetin, söz konusu yol için sırasıyla, duble yol, 3 şerit, sonra tünel projelerini ortaya attığını, ardından mevcut 2 şeridinin genişletilerek iyileştirilmesi için ihaleye çıkıldığını ancak bunun da yarım kaldığını dile getiren Özuslu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, Trafik Dairesi ve Karayolları dairesi temsilcilerinin toplantıya katılmamasını eleştirdi.

Dağ yolunun katliam gibi kazaların yaşandığı bir ölüm yoluna dönüştüğünü dile getiren Özuslu, hayat bulacak projelerin, ülke  hassasiyetleri ve ihtiyaçları doğrultusunda ,ülkedeki şehir plancıları , mühendisler ve yetkili merciler tarafından değil, Ankara’dan hazırlandığı sürece amaca hizmet edecek başarılı  altyapı projelerinin hayat bulmasının zor olduğunu söyledi.

Ülkede ciddi bir plansızlık yaşandığını, nüfusun son olarak asker ve öğrenciler hariç 590 bin  olarak kayıtlı araç sayısının da 450 bin olarak açıklandığını anımsatan  Özuslu, küçük yaşlarda ailesini bir trafik kazasında kaybeden ve  bunun acısını yaşayan bir birey olarak bu konuda bir an önce adım atılmasını istedi.

Kıbrıs Türk Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner, son 2 yılda trafikte can kaybının iki buçuk katı arttığını anımsatarak, odanın 5 yılını güvenli trafik ve güvenli ulaşım konusuna konsantre olarak, 2019 ve 2025’yıllarında 2 çalıştay gerçekleştirdiğini kaydetti.

Trafiğin kan gölüne dönmesinin  sadece yollara bağlanamayacağını  dile getirerek, ülkede  yollar araçlar, yasalar, sürücülerin hiç birinin  güvenli trafik için yeterliliği olmadığını vurgulayan Yarkıner, odanın hazırladığı teknik raporla ilgili sunum gerçekleştirdi.

Yarkıner’in konuşmasının ardından, Çatalköy Esentepe Belediye Başkanı Ceyhun Kırok’un çağrısıyla gerçekleşen toplantıda,  oda temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, birlikler, dernekler, bölge halkının katılımıyla gerçekleşen toplantıda, teknik çalışmaya geçildi.

Toplantının ardından hazırlanacak sonuç bildirgesi ise, daha sonraki günlerde Bayındırlık ve Ulaştırma bakanlığı ve kamuoyuyla paylaşılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Hemşireler ve Ebeler Sendikası, pazartesi Dr. Burhan Nalbantoğlu ile Girne Akçiçek hastanelerinde bir günlük uyarı grevine gidiyor

Published

on

By

Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası, sağlıktaki talepleri yerine getirilmediği gerekçesiyle, pazartesi günü Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi ile Girne Akçiçek Hastanesi’nde bir günlük uyarı grevi yapacağını duyurdu.

Sendikadan yapılan yazılı açıklamaya göre, her iki hastanede yoğun bakım servisleri haricinde, poliklinik servisleri ile tüm birimlerde 07.00–14.00 saatleri arasında grevde olunacak.

Ek mesaiye kalmama eylemi ise üyelerin kendi kararına bağlı olarak Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası’nın üyelerinin bulunduğu tüm hastanelerde yapılacak.

Taleplerinin sadece sağlık çalışanları için değil nitelikli sağlık hizmetine erişim için elzem olduğunu kaydeden Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası, grev nedenlerini ise şöyle sıraladı:

“Kamu Sağlık Çalışanları Yasası uyarınca kişisel ödenek, özel tahsisat ve görev ödeneği alma haklarına ilişkin kurallar çerçevesinde Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası’nın hazırladığı yasa değişiklik önerisinin yürürlüğe girmesi için gerekli çalışmaların yapılmaması; hemşire lojmanlarının yıkılması ve yerine yenisinin yapılmayacağının açıklanması; Kamu Sağlık Çalışanları Yasası kapsamındaki sınav tüzüğünün Kamu Görevlileri Yasası’ndan ayrılarak yeniden düzenlenmemesi; nöbet devri sırasında kaybedilen zamanın çalışma saatlerine eklenmemesi; ameliyathanede çalışan hemşirelere radyasyon izni verilmemesi; ek mesailerin zamanında ödenmemesi; personel eksikliklerinin giderilmemesi, hemşire ile ebelerin iş yükünün sürekli artırılması; geçici personelin haklarını güvence altına alacak yasanın Meclis’ten geçirilmemesi; yönetim kadrolarının baskı uygulamaları ve geçmiş dönemde anlaşma sağlanan Uzlaşı Kurulu kararlarına uyulmaması..”

 

Devamını Oku

Trending

Reklam