Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu’nda Kamu İhale (Değişiklik) Yasa Tasarısı görüşülüyor

Published

on

Cumhuriyet Meclis Genel Kurulu devam ediyor.

Bayındırlık veUlaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın konuşmasının ardından CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın yeniden söz alarak, kürsüye çıkmak istemesi üzerine Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre ile Erhürman arasında tartışma yaşandı.

Töre, Erhürman’ın daha önce 20 dakika konuştuğunu ifade ederek, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’ya yerinden cevap vermesini istedi, bunun üzerine Meclis’te sesler yükseldi.

İç tüzüğe uyulmasını isteyen Töre, “Burası Meclis’tir. Dağ başı değildir. Miting alanı da değildir” dedi, bu sırada muhalefet vekilleri, Töre’ye tepki gösterdi. Ardından Zorlu Töre, Erhürman’a 5 dakika söz verdi.

-Erhürman

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ise, “Benim burada olduğum ortamda ‘burası dağ başı değildir, Meclis’tir’ demek Sayın Töre’nin ne haddidir ne de hakkıdır” diyerek, konuşmasına başladı. Erhürman’ın, “Sen bana, ‘burası dağ başıdır değildir’ diyemen, ben ‘dağ adamı’ değilim çünkü” demesi üzerine Töre, “Ben seni içtüzüğe uymana davet ediyorum” şeklinde konuştu. Erhürman ise, Töre’nin iç tüzüğe uymasını istedi.

Arıklı’nın, “limanlar konusunda bir tane CTP’linin ortalığı karıştırdığını” söylediğine işaret eden Erhürman, “Limanlardaki bütün paydaşlar sabah buradaydı, hepsi CTP’lidir?” diye sordu.

Ercan konusunda mahkeme kararından, hukuk devletinden bahsettiklerini dile getiren Erhürman, “Devlet dedikleri zaman kastettikleri şey kabile devleti” dedi.

“Ben Türkiye’ye bir şey söylemiyorum” diye konuşan Tufan Ehürman, İktisadi ve Mali İş birliği Protokolü’ne değinerek, “Modüler uluslararası anlaşma. Böyle bir felaket görülmedi” ifadelerini kullandı.

-Kamu İhale (Değişiklik) Yasa Tasarısı…

Daha sonra komitelerden gelen tasarıların görüşülmesine geçildi. Kamu İhale (Değişiklik) Yasa Tasarısı ve Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nin tasarıya ilişkin raporu, Komite Başkanı Resmiye Eroğlu Canaltay tarafından okundu.

CTP Milletvekili Fikri Toros tasarı üzerine söz alarak, kamu ihalesinin, devlet kurumlarının ihtiyacı olan hizmetlerin alınması amacıyla yapılan satın alma işlemi olduğunu ifade ederek, bunun kurallara uygun şekilde yapılması gerektiğini kaydetti.

Rekabet olgusunun ihale yasasının temel ilkelerinden biri olduğunu dile getiren Toros, rekabetsiz ihale uygulamalarının piyasada adaletsiz bir durum yaratacağını söyledi.

Yasadaki değişikliğin yasallaşması halinde gayri ekonomik durum oluşmasının yanında yenilebilir enerjinin hilafına olacağını da belirten Toros, ihale yasasının bir başka temel ilkesinin ise eşit muamele olduğunu kaydederek, fırsat eşitliğinin anayasal zorunluluk olduğunu ifade etti.

Gündemde olan yasa tasarısının “adrese teslim” bir düzenleme olarak hazırlandığını ifade eden Toros, Kıb-Tek ile Aksa arasındaki sözleşmenin 15 yıl uzatılmasının öngörüldüğünü belirtti. Bu yöntemin ihale yasası ve ilkelerine kökten aykırı olduğunu dile getiren Toros, bu yapılan düzenlemeyle Kuzey Kıbrıs’ın enerji stratejisinin fuel oile bağımlı hale geleceğini söyledi.

Yapılması gerekenin sözleşmenin 3 yıl daha uzatılması olduğunu dile getiren Toros, bu süre içerisinde Kıb-Tek’in kapasitesinin artırılması gerektiğini kaydetti. Bu sürede güncel küresel enerji stratejilerine uygun teklif toplanması gerektiğini ifade eden Toros, ülkede AB Yeşil Mutabakatı’yla uyumlu olarak santrallerin güncellenmesi ve kapasite artırımına gidilmesi gerektiğini söyledi.

Değişiklik yasasının tüm ihale yasası ilkelerini çiğnediğini belirten Toros, rekabet ortadan kaldırılacağı için devletin mal veya hizmeti daha pahalıya alacağını ve bunun kamu yararına olmadığını kaydetti. Toros, bu sözleşmenin 15 yıl daha ihalesiz olarak uzatılmasının hiçbir meşru gerekçesi olmadığını söyledi.

Yakın geçmişte ihalesiz akaryakıt alımı yapıldığına değinen Toros, bunun Kıb-Tek’i ne kadar büyük bir zarara uğrattığına dikkat çekerek, bu zararın 140-150 Milyon TL’ye tekabül ettiğini kaydetti. Çok daha büyük bir ölçekte zararın olması için girişim yapıldığını belirten Fikri Toros, bu düzenlemenin kabul edilmesinin mümkün olmadığını söyledi.

İhale Yasası’nın değiştirilmesinin kabul edilebilir olmadığı konusunda tüm paydaşlarla birleştiklerini dile getiren Toros, “Bu ülkeye, halka, kamu maliyesine verilebilecek en büyük zarardır” diyerek, daha birçok işin ihalesiz yapılmasına imkan vereceğini kaydetti. Toros, tasarıya komitede olduğu gibi ret oyu vereceklerini belirtti.

Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu’nun yerinden, “14 yıl önce CTP’nin Maliye Bakanı ve Başbakanı’nın yapmış olduğu, imzalamış olduğu sözleşme, ihale sonucuyla mı imzalanmıştı? Bana sadece evet ya da hayır deyin” sorusu üzerine Toros, “O günkü yürüklükte olan usullere göre yapıldı” diyerek, o gün doğru yapılmamışsa da bugün aynı hatanın tekrarlanması için bunun bir gerekçe olmadığını söyledi. Toros, 2009 yılında yürürlükte olan ve hükümetin ihlal ettiği veya değiştirmeye çalıştığı bir ihale yasasının yürürlükte olmadığını da belirtti.

Ardından CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman söz aldı. Erhürman, Arıklı’nın, “İhalesiz iş yapılacakmış ne münasebet” sözünü hatırlatması üzerine, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı yerinden, liman işçileri şirketinin yasayla kurulmuş özel bir şirket olduğunu kaydetti ve bunun devlet ihalesiyle ne alakası olduğunu sordu.

Erhürman ise, “Yani özel şirketse ihaleye çıkmaya mecbursunuz ama devletse ihaleye çıkmaya mecbur değilsiniz gibi bizi dinleyen herkesin dudağını uçuklatan bir tez var karşımızda” dedi.

“Kıb-Tek’te yatırım bazında taş taş üstüne taş konmadı UBP’li iktidarlar tarafından” diyen Erhürman, CTP hükümetleri döneminde bunun tam tersinin yapıldığını söyledi.

Yatırımlar yapılsaydı bugün bunların tartışılmayacağını kaydeden Tufan Erhürman, Aksa sözleşmesinin Mart 2024’te bitecek olmasına rağmen neden Nisan 2023’te bunun alelacele yapılmaya çalışıldığını sorguladı. Erhürman, sözleşmenin kendi içerisinde 3 yıl uzatma opsiyonu da olduğuna işaret etti.

Maliye Bakanı Şan ise yerinden söz alarak, “Sanki bu vardır da yapmazsınız gibi söylüyorsunuz” diyerek, karşı tarafın da bunu kabul etmesi gerektiğini kaydetti. Şan, uzatmanın tek taraflı olamayacağını söyledi.

Erhürman ise sözleşmedeki ilgili maddeyi okuyarak, sözleşme şartları aksatılmadan devam ettirildiği takdirde uzatmanın mümkün olduğunu söyledi. Bu kadar tartışma yaratan yasa tasarısının hükümetten geldiğini ve Maliye Bakanı’nın ilgili maddeden “haberi olmadığını” dile getiren Erhürman, “Bakanlar Kurulu hangi haldedir? Bir defa daha gördük” dedi.

Amcaoğlu’nun, Fikri Toros’a sorusuna da değinen Erhürman, 2008’de ihale açıldığını, ihaleye gelen tekliflerin karşılamadığı için, ihalenin iptal edildiğini ve ondan sonra masaya oturulduğunu anlattı.

“Bunu bugün geçireceksiniz ve 2009’daki pazarlık da olmadan, önünüze gelen her şeyi kabul etmek zorunda kalacaksınız” diyen Erhürman, Aksa ile sözleşmenin 15 yıl uzatılacağını, 15 yıldan önce kablo ile elektrik getirilmesi durumunda ne yapılacağını sorguladı. Erhürman, “Neresinden tutsanız elinizde kalacak bir yaklaşım var” diye konuştu.

Kıb-Tek’e santrallerin alınması için geçmişte UBP hükümeti döneminde imza atıldığını ancak bunun yapılmadığını hatırlatan Tufan Erhürman, “Zerre, dirhem yatırımınız yok Kıb-Tek’te” dedi. Tasarıda halkın lehine, kamu yararı açısından gerekçe göremediğini dile getiren Erhürman, “Kablo olsun da çamurdan olsun” gibi bir yaklaşımları olmadığını da söyledi.

“Neden 2039’a kadar kendimizi fuel oile bağlayacağız” diye soran Tufan Erhürman, “Yapılan iş bu ülkeye, bu halka çok ciddi zarar verecek bir iştir… Bu ülkeye yapılabilecek daha büyük bir kötülük yok” şeklinde konuştu. TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Çeler gündemi ve yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirdi

Published

on

By

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, Kıbrıs’ta iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federal çözümün en doğru ve kalıcı yöntem olduğunu belirterek, bu ortak iradenin cumhurbaşkanlığı seçiminde gösterilmesi gerektiğini söyledi. Çeler, “Bu seçimi, CTP bizsiz; biz de onlarsız kazanamayız, bunu bilmek zorundayız. Ortaklaşmak zorundayız. Bizim aslında barış ve çözüme yönelik bu ortaklaşmayı doğru zemine oturtmamız lazım. Barışa ve çözüme hep birlikte sarılmalıyız.” dedi.

Partiden verilen bilgiye göre Çeler, katıldığı programda, gündemi ve yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirdi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ile TDP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak hareket etme olasılığını değerlendirdiklerini belirten Çeler, CTP’nin ve TDP’nin yaptırdığı anketlerde, her iki partinin birbirine ihtiyacı olduğunu gösterdiğini kaydetti. Çeler, “Ben TDP Başkanı olarak Kıbrıs Türk halkının geleceği adına bu sorumluluğu alıyorum, üzerime düşeni yapacağım” dedi.

Önceki dönemlerde “barajı geçemezsiniz, oyları yakıyorsunuz” diye yıpratılmaya çalışılan, travma yaşatılan TDP’ye güzel paslar verildiğini belirterek, CTP Milletvekili Asım Akansoy’un açıklamasına işaret eden Çeler, “Bunu yaratan her iki taraftı. Aslında mücadele edeceğimiz yer belli iken biz kendi içimizde bunları yarattık” dedi.

Çeler, bu olumlu açıklamaların Cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimlerde TDP ile CTP’nin ortaklaşmasına dönüşmesini temenni etti.

Bunun için üzerine düşeni yapacağını yineleyen Zeki Çeler, 2015’te TDP’nin de destek verdiği aday Mustafa Akıncı’nın Cumhurbaşkanlığı seçildiğine işaret etti.

TDP’nin Kıbrıs Türk toplumunun geleceği için hiçbir sorumluluktan kaçmayacağını vurgulayan Çeler, TDP’nin Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) yapılan çalışmalar doğrultusunda CTP ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortaklaşma olasılığının değerlendirildiğini kaydetti.

Kıbrıs’ta iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federal çözümün en doğru ve kalıcı yöntem olduğunu belirten Çeler, “Bizim cumhurbaşkanlığı seçiminde bunu iradeye dökmemiz lazım. Çünkü bu bazen unutuluyor” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Haspolat Arıtma Tesisi’ne güneş enerjisi sistemi kurulması projesinde imzalar atıldı

Published

on

By

İhale süreci tamamlanan Haspolat Arıtma Tesisi güneş enerjisi sistemine ilişkin sembolik imza töreni bugün Lefkoşa ara bölgede düzenlendi.

Avrupa Birliği’nin mali desteğiyle Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yürütülen projeye ilişkin törende, sözleşmeye UNDP adına Alexandre Prieto ve ihaleyi kazanan şirket Paralik Ltd. adına Sibel Paralik imza koydu.

Dayanışma Evi’nde düzenlenen törende, Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, Güney Lefkoşa Yerel İlçe Yönetim Kurumu Başkanı Konstantinos Yorgacis, Avrupa Komisyonu temsilcisi Stefan Simosas ve diğer yetkililer hazır bulundu.

UNDP temsilcisi Alexandre Prieto, törende yaptığı konuşmada, söz konusu projenin amacının Haspolat Arıtma Tesisi’nde yenilenebilir enerjinin kullanımımın artırılması ve tesisin elektrik giderlerinin azaltılması olduğunu kaydetti. Prieto, Harmancı ve Yorgacis’in katılımlarından duyduğu memnuniyeti ifade ederek, projeye mali destek sağlayan Avrupa Birliği’ne de teşekkürlerini iletti.

– Harmancı: “Arıtma tesisi daha sürdürülebilir ve çevre dostu olacak”

Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, çalışmanın güzel bir iş birliği örneği olduğunu söyleyerek, kurulduğu günden beri iki toplumlu iş birliğinin temsilcilerinden olan Haspolat Arıtma Tesisi’nde adım atılmasının önemini vurguladı.

Projenin tamamlanmasıyla birlikte tesisin daha çevreci ve sürdürülebilir hale geleceğini dile getiren Harmancı, finansal sürdürülebilirliğin sağlanarak ileride yeni projelere olanak tanıyacağını belirtti.

Arıtılan suyun yeniden kullanımının önemli unsurlardan olduğunu söyleyen Harmancı, bu suyun iki toplumun kullanımı için dağıtılması gerektiğini ifade etti. Harmancı, tesisin yetersiz kalmaya başladığını söyleyerek, büyütülmesine ilişkin tartışmaların başlatılması gerektiğini dile getirdi.

“Adım adım ilerliyoruz. Güneş enerji sistemi de bu süreçte önemli bir kilometre taşı olacak.” diyen Harmancı, Güney Lefkoşa Yerel İlçe Yönetim Kurumu Başkanı Konstantinos Yorgacis ile on yılı aşkın süredir başarılı bir iş birliği yürüttüklerini hatırlattı.

Sistemin kurulumunun yılsonuna kadar tamamlanmasının planlandığını ifade eden Harmancı, tesisi bugünlere getirmenin kendileri için büyük bir gurur kaynağı olduğunu söyledi.

Harmancı, “En zor koşullarda dahi çalışmaları devam ettireceğiz. Diyaloğun, iş birliğinin bu adada hedeflediğimiz ortama kavuşmamız için en önemli faktör olduğunun bilincinde hareket edeceğiz.” dedi.

– Yorgacis: “Sıradaki adım suyun yeniden kullanımının sağlanması olmalı”

Güney Lefkoşa Yerel İlçe Yönetim Kurumu Başkanı Konstantinos Yorgacis de Haspolat Arıtma Tesisi ile ilgili önemli bir adım atıldığını söyleyerek, kurulacak güneş enerji panelleri sayesinde hem çevrenin korunacağını hem de tesisin iyi kalitede çalışmasına ve sürdürülebilirliğinin artırılmasına olanak sağlanacağını dile getirdi.

Yorgacis, bir sonraki aşamanın ise arıtılan suyun iki toplum tarafından yeniden kullanımına ilişkin görüşmelerin başlaması olması gerektiğini belirtti.

– “840 kW’lık sistem enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 20’sini karşılayacak”

Lefkoşa Türk Belediyesi’nden verilen bilgiye göre, Haspolat Arıtma Tesisi’ne entegre edilecek 840 kW’lık güneşe enerjisi sistemiyle birlikte tesisin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 20’sinin temiz ve yenilenebilir enerji kaynağıyla karşılanacağı kaydedildi.

Açıklamada, bu projenin Kuzey Kıbrıs’ta bugüne kadar güneş enerjisi alanında yapılan en büyük kamusal yatırımlardan birini teşkil edeceği yer aldı.

Bölgesel gelişmelere de dikkat çekilen açıklamada, adada güvenliğin ve refahın güvence altına alınmasının tek yolunun adil ve kalıcı bir barışın sağlanması ve bu yolda diyalog, iş birliği ve dayanışma alanlarının genişletilmesi olduğu kaydedildi.

– Toplam maliyet 1,6 milyon euro

UNDP’den verilen bilgide ise, Kıbrıs Türk toplumuna yönelik AB Yardım Programı finansmanıyla kurulacak sistemin bir yandan Kıbrıs’ın yenilenebilir enerji kapasitesini artırırken, bir yandan da yıllık karbondioksit emisyonlarını yaklaşık 830 ton azaltacağı belirtildi.

Açıklamada, mevcut durumda, tesisin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 30’unun tesis içinde üretilen biyogazla karşılandığına, geri kalanının ise elektrik şebekesinden sağlandığına dikkat çekildi.

Sistem kurulum çalışmalarının Temmuz ayında başlaması ve yıl sonuna kadar tamamlanmasının beklendiği yer alan açıklamada, projenin toplam maliyetinin tasarım, inşaat ve denetim dahil olmak üzere 1,6 milyon euro tutarında olduğu kaydedildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Denktaş:Mesnetsiz iddialar ortaya atanlar hakkında hukuki yollara başvuracağım

Published

on

By

Aktif siyasete dönme kararını açıklayan ve parti kurma çalışması başlatan eski Başbakan Yardımcısı, bakan ve milletvekili Serdar Denktaş, siyasete dönüş kararı almasıyla birlikte şahsına ve itibarına yönelik ithamlarla kirli bir iftira kampanyası başlatanları iddialarını ispatlamaya çağırdı.

“Buradan tüm televizyonlara ve gazetecilere de sesleniyorum. Hangi televizyon yayınlayacak ve hangi gazeteci moderatörlüğünü yapacaksa, Salı akşamı saat 18.00’de Sarayönü’ne bu iddialarda bulunanları canlı yayında iddialarını ispatlamaya çağırıyorum” diyen Denktaş, mesnetsiz iddiaları ortaya atanlar hakkında hukuki yollara başvuracağını söyledi.

Serdar Denktaş İletişim Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, Denktaş katıldığı canlı yayında soruları yanıtladı.

Yıllardan beri şahsına yönelik ‘karakter kasaplığı’ yapıldığını, hiç ilgisi olmadığı şeylerle suçlandığını kaydeden Denktaş, “Şimdi aktif siyasete dönme kararımı açıklamamla birlikte, bu saldırılar yeniden başladı. Bazıları troller tarafından yapılıyor. Bunları ciddiye almıyorum” dedi.

Özellikle şahsını ve ailesini tanımayan, geçmişini bilmeyen, yeni vatandaş ve gençlere yönelik inanılmaz kirli bir kampanya yürütüldüğünü kaydeden Denktaş, şöyle devam etti:

“Bu kişilerden bazılarına karşı hukuk yoluna zaten gideceğim. Buradan bütün gazeteci ve televizyonlara çağrımdır. Bu gerçek dışı iddialarda bulunanlar, elinde belgesiyle birlikte gelsin, tüm televizyonlar da gelsin, yayınlasın. Moderatörlüğünü de hangi gazeteci yapmak isterse yapsın. Önümüzdeki Salı günü, saat 18.00’de ben Sarayönü’nde olacağım. Kimin elinde kendisine ait, öyle kulaktan dolma değil; benimle ilgili ne bilgi, belge, iddia varsa canlı yayında, tüm halkın duyacağı şekilde koysun önüme ve ispat etsin. Eğer bunu yapan çıkmayacaksa, bu yanlış bilgileri yayanlar sonsuza kadar sussun. Torunlarım var artık. Torunlarıma ‘dedenizin gece kulübü var, dedenizin bütün otellerden payı var, dedenizin şusu var, busu var’ dedirtmek istemiyorum. Ben böyle bir şeyi hak etmedim. Varsa iddiası olan, varsa bilgisi olan, varsa belgesi olan gelsin, Sarayönü’nde canlı yayında ortaya koysun. Yoksa da sonsuza kadar sussun.”

-“Kıbrıs Türk halkının haklarını korumak benim görevimdir”

Türkiye’ye ve Kıbrıs Türk halkına duyduğu sevgi ve bağlılığa da değinen Denktaş, “ ‘Serdar Denktaş, Türkiye’yi sevmez, Serdar Denktaş Türkiye’ye karşı…’ Ben Atatürk’ün Türkiye’si için ölürüm. Ama o devleti yönetenlerle zaman zaman Kıbrıs konusunda ters düşüyorsam bu da benim görevimdir. Kıbrıs Türk halkının haklarını korumak benim görevimdir. Sadece siyasetçi olarak değil, vatandaş olarak da bu benim görevimdir” diyerek sözlerine son verdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam