Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis heyeti Cenevre’den döndü… Hasipoğlu: “Kıbrıslı Rum vekiller bizi azınlık olarak görüyor”

Published

on

Cumhuriyet Meclisi’ni temsilen İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen Parlamentolar Arası Birlik Genel Kurul Toplantısı’na katılan milletvekili heyeti yurda döndü.

Cumhuriyet Meclisinden yapılan açıklamaya göre heyet üyeleri, Genel Kurul Toplantısı ve yapılan temasları değerlendirdi.

Heyet Başkanı UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu yaptığı değerlendirmede, 140 ülkeden 500’e yakın milletvekilinin katılımıyla Cenevre’de yapılan Parlamentolar Arası Birlik Toplantısının, Kıbrıs meselesini masaya yatırmak ve Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını savunmak adına “önemli” bir toplantı olduğunu belirtti.

Kıbrıslı Rumlar ile birlikte katıldıkları toplantının, liderler düzeyinden sonraki “en önemli” toplantı olduğunu ifade eden Hasipoğlu, davet edilme sebeplerinin Kıbrıslı Rum milletvekilleri ile Kıbrıs meselesini ele almak olduğunu söyledi.

Toplantıyı yöneten İsviçreli milletvekillerinin; olağanüstü durumlarda Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum milletvekillerinin daha sık bir araya gelerek daha fazla çalışmasını önerdiğini belirten Hasipoğlu, Türk tarafı olarak bu öneriye sıcak baktıklarını söyledi.

Ancak, moderatörlerin önerisinin Kıbrıslı Rum milletvekilleri tarafından reddedildiğini belirten Hasipoğlu, “Burada bir kez daha gördük ki, Kıbrıs konusu bir statü meselesidir. Kıbrıslı Rum vekiller bizi eşit bir statüde görmüyorlar, bizi azınlık olarak görüyorlar. Biz bu tavırlarını yadırgadık. Bu tavırları, bizim ortaya koyduğumuz pozisyonun ne kadar haklı ve meşru olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.

Hasipoğlu, Kıbrıslı Türklere uygulanan haksız ambargolara karşı mücadeleye ve çalışmaya devam edeceklerini de söyledi.

-Akansoy: “Başarılı bir ziyaret programı oldu”

CTP Milletvekili Asım Akansoy da değerlendirmesinde, iki gün boyunca diğer ülke heyetleriyle “verimli” ve “başarılı” temaslar yaptıklarını belirtti.

Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum siyasi partileri arasında yapılan toplantıya da değinen Akansoy, BM Genel Sekterinin Kişisel Temsilcisinin temasları ile başlayan yeni çözüm sürecinin, siyasi partiler tarafından desteklenmesi gerektiğini ifade etti.

“Kıbrıs konusunda çözüm ekseninin BM parametreleri üzerinden kurulması gerektiğini” vurgulayan Akansoy, bunun güvenlik içerisinde ve işlevsel şekilde sağlanmasının önemine değindi.

Cenevre’deki toplantıda Kıbrıslı Türklerin genel anlamda Kıbrıs konusu üzerinde durduğunu belirten Akansoy, Dünya Parlamentolarından gelen ülkelerin gündemlerinde yer alan küresel ısınma, çevre, gençlik ve kadın gibi önemli konuların da gündemlerine alınması için Cumhuriyet Meclisinde bir birim oluşturulması gerektiğini de kaydetti.

-Akpınar: “Kıbrıslı Rumların tavrı hayal kırıklığı yarattı”

DP Milletvekili Serhat Akpınar da ziyaretle ilgili yaptığı değerlendirmede, Kıbrıs çözüm sürecine ilişkin geçen yıldan itibaren ortaya koydukları önerilerin bu yıl kabul görmesini beklediklerini ifade ederek, Kıbrıs Rum siyasi parti temsilcilerinin söz konusu önerileri reddetmesini “hayal kırıklığı” olarak niteledi.

Kıbrıslı Rumlar ile yapılan toplantıyı yöneten Almanya ve İsviçreli yetkililerin Kıbrıslı Türklerin savundukları sürece destek verdiğini belirten Akpınar, “Önerilerimizin bir sonraki dönem için değerlendirileceğine inanıyorum. Kıbrıslı Rum vekillerin, çözümsel süreçle ilgili herhangi bir başlıkta konuşmak istememeleri, Rum Yönetimi’nin arzu ettiğimiz yakınlaşmadan çok daha uzakta olduğunu bizlere göstermiştir” ifadelerini kullandı.

Bahreyn, Pakistan ve Azerbaycan heyetleri ile ikili temaslar yatıklarına da değinen Akpınar, ülkeler arası bağların gelişmesi için söz konusu ülkelerin yetkililerini KKTC‘ye davet ettiklerini kaydetti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Üstel: KKTC’deki barış sayesinde birçok ülkeden çocuklarımız kendi kültürlerini sergilemek için buraya geldi

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, 11. Beyarmudu Belediyesi Patates Kültür ve Sanat Festivaline katıldı…

‘KKTC’DE VAROLAN BARIŞTAN KAYNAKLI BİRÇOK ÜLKE KÜLTÜRÜNÜ SERGİLEMEK İÇİN BURADA’

Başbakan Ünal Üstel, Festivalinde bir konuşma yaparak, “Kıbrıs Türk’ü bugünleri yaşamak için 75 yıl bıkmadan usanmadan mücadele etti. Hep varoluş mücadelesi verirken çocuklarla, kadınlarla ve gençlerle mücadele etti. Kıbrıs Türk halkı bu mücadeleyi verirken her zaman yanında Anavatan Türkiye Cumhuriyeti vardı” dedi.

‘BARIŞ SAYESİNDE BİRÇOK ÜLKE BURADA’

11. Beyarmudu Belediyesi Patates Kültür ve Sanat Festivaline, kültürünü sergilemek için birçok ülkenin geldiğine dikkat çeken Üstel, “Buradalar çünkü KKTC ‘de barış var. Barış sayesinde birçok ülkeden çocuklarımız kendi kültürlerini sergilemek için buraya geldi” şeklinde konuştu.

PATATES KKTC’NİN EN ÖNEMLİ İHRAÇ ÜRÜNÜ

Patatesin KKTC’ nin en önemli ihraç ürünlerinden biri olduğuna vurgu yapan Üstel, ” Uygulanan her türlü ambargoya karşı patatesi Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerinden istediğimiz şekilde ihraç ediyoruz. Dünya bize ne kadar ambargo uygulasada biz yolumuza devam edeceğiz”ifadelerini kullandı

‘EMEĞİ GEÇEN HERKESE TEŞEKKÜR’

Üstel, festivalin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Gülbahar:KKTC ile TMT ruhunu yaşatmak zorundayız

Published

on

By

Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, Rum-Yunan ikilisinin, İsrail’le birlikte ne hayaller kurduğunun ortaya çıktığına işaret ederek, tüm partileri bölgede yaşananları iyi değerlendirerek Türkiye’nin adadaki varlığının kalıcılığı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması ve ekonomik kalkınmasının sağlanması noktalarında birleşmeye davet etti.

Aziz Gülbahar, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı mesajında, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın adayı Yunan yapmak isteyen terör örgütü EOKA ile aynı olan bir örgüt olarak göstermek isteyen “zaman ve zemin kavramını, tarihi gerçekleri bilmeyen talihsiz kişiler” olarak niteledi.

Gülbahar, “TMT, Atatürkçü , özgürlükçü bir örgüttü; Tıpkı Türk Kurtuluş Savaşı’ndaki Kuvva-yi- Milliye gibi Yunan yayılmacılığı ile emperyalizme karşı mücadele verdi. Bugün de İsrail ve Rum kesiminin hayalleri, AB ve ABD’nin onlara kol kanat germesi nedeniyle TMT ruhunu yaşatmak zorundayız” dedi.

Milli Mücadele Vakfı Başkanı Gülbahar, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk Halkı Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs’ı Yunan yapma hayalleri dolayısı ile çok sıkıntılı dönemler yaşadı. Çok bedeller ödenerek, acılar çekilerek bugünlere gelindi. Oysa, Kıbrıs’taki Türk varlığı bundan tam 454 yıl önce başladı ve adanın Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçmesi ile Ortodoks Rumlar hem dini hem de mali açıdan rahata kavuştular. Buna rağmen İngiliz’in bir oyunla Ada’yı Osmanlı’dan kapması sonrası, Türk milletine düşmanlık gütmeye başlayan Kıbrıs Rumları adayı Yunan hegemonyasına sokmak için akla gelen her türlü şiddete, entrikaya başvurdular. Bazı isyan girişimlerinden netice alamayan Rumlar 1950 yılında AKEL ve Kilise’nin önderliğinde adanın Yunanistan’a bağlanması için plebisit yaptı. Plebisit kabul görmeyince 1 Nisan 1955’te, adanın Yunan yapılmasını amaçlayan silahlı mücadele için EOKA terör örgütünu kuruldular. Kıbrıs Türkü buna tepkisiz kalamazdı. 9 Eylül, Karaçete ve Volkan gibi örgütlerle Rumlara yanıt verilmeye çalışılmasından sonra 1 Ağustos 1958’de Türk Mukavemet Teşkilatı vücuda getirildi. TMT’nin kuruluşu Kıbrıs Türk Halkı için tarihi bir dönüm noktasıdır. TMT kurulmasaydı Rum hedefine ulaşacaktı. TMT kurulmasaydı Rum Kıbrıs Türkü kendi kaderini tayin hakkını, özgürlüğünü elde edemeyecek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olgusuna ulaşamayacaktı. Dolayısı ile tarihimizi iyi bilmek durumundayız. Özgürlüğümüze, egemenliğimize, güvenliğimize, kısacası devletimize sahip çıkmamız gerekir. Aksi takdirde gün gele yeni bir kurtuluş mücadelesi vermek zorunda kalacağız”

Dünyadaki pek çok devlet gibi KKTC’nin de ekonomik, sosyal ve siyasal sorunları olabildiğini ancak bu sorunlardan dolayı devletten vazgeçmenin sözkonusu olmadığını söyleyen Gülbahar, “Rum-Yunan ikilisinin insanlık suçu işleyerek yüz binlerce masum Filistinliyi katleden İsrail ile işbirliğinin amacının Türkiye’yi Kıbrıs’tan çıkarmak, Kıbrıs Türkü’nü Gazze ve Batı-Şeria’daki Filistinlilerin durumuna düşürmek olduğu artık ortaya çıkmıştır. Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri’ne Güney Kıbrıs’ta ek üsler sağlanması da Rum-Yunan -İsrail üçlüsünün kötü niyetlerinin bir ürünüdür” dedi.

Gülbahar, şöyle devam etti:

“Bunun için bizler birlik-beraberliğimizi pekiştirecek, TMT ruhunu yaşatarak Devletimize sahip çıkacak, iki Devletin işbirliği yapacakları bir anlaşma istediğimizi net olarak ortaya koyacak ve Anavatan Türkiye ile birlikte yürümeye devam edeceğiz. Bir anlaşma olsun. Kimse olmasın demiyor. Ama yaşanan gelişmeler hele hele son olarak bir İsrail gazetesinin ifşa ettiği hayaller ortadayken Kıbrıs’ta artık federasyon olamaz, Kıbrıs Türkü federasyon oyunu altında egemenliğinden geri adım atamaz, Türkiye buradaki askeri varlığını hayal kuranların bizler için tehdit oluşturacakları seviyeye indiremez.

Türkiye’nin tek yanlı müdahale hakkını içeren etkin ve fiili garantisinin devamı bizim için vazgeçilmezdir. Egemen eşitliğimizin devamı bizim için yaşamsaldır. Anlaşma olacaksa iki egemen Devlet’in işbirliği, iki Halkın ekonomik ve sosyal ilerlemesi için olacak; yani iki Halk kendi Devletleri’nde kendi seçtikleri yönetimlerde yaşayacaklar ama anlaştıkları alanlarda iş birliği yapacaklar.

Bu duygu ve düşüncelerle, Millî Mücadele Vakfı olarak Toplumsal Direniş Bayramımızı candan kutlar, bugünlere gelmemizi sağlayan tüm şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi saygı ve şükranla anarız.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Nobel ödüllü bilim insanı Aziz Sancar, KKTC vatandaşı oldu

Published

on

By

KKTC Bakanlar Kurulu, aldığı kararla Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar’ı vatandaşlığa kabul etti.

Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu kararında, Aziz Sancar’ın KKTC’ye “bilim, teknik ve kültür alanında” hizmet vereceği ve yurt dışında tanıtımına katkı sağlayacağı belirtilerek, “Bakanlar Kurulu, 25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasası’nın 9’uncu maddesinin 1’inci fıkrasının B bendi uyarınca Aziz Sancar’ın KKTC yurttaşlığına alınmasına karar verdi.” ifadesi kullanıldı.

Resmi Gazete’de yayımlanan kararda Nobel Kimya Ödülü sahibi Sancar’ın geniş biyografisine de yer verilerek, KKTC vatandaşlığına alınmasında, dünya çapında bilim insanı kimliği ile insanlığa yaptığı hizmetlerin de etkili olduğu belirtildi.

Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar daha önce üzerinde “KKTC tanınmalıdır” yazılı tişört giyerek, uluslararası kamuoyunda KKTC’nin tanınması için yürütülen çalışmalara destek vermişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam