Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis oturumu tamamlandı

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurul toplantısı tamamlandı. Milletvekillerinin güncel konuşma istemlerine yer verilen genel kurul toplantısı yaklaşık 7 saat sürdü. Bir sonraki birleşim 27 Şubat Pazartesi günü saat 10.00’da yapılacak.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Girne Milletvekili Fikri Toros, “Acı, Utanç ve Gelecek” konulu güncel konuşma yaptı. Toros, 6 Şubat’ta meydana gelen devasa depremde hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek, Türkiye’deki depremde 49 Kıbrıslı Türk’ün yaşamını yitirmesinin de acıyı artırdığını söyledi, yakınlarını kaybedenlere baş sağlığı ve sabır diledi.

Toros, Adıyaman’daki enkazda görev yapan başta Sivil Savunma ekibi olmak üzere tüm ekiplere ve orada bulunan hükümet yetkililerine teşekkür etti.

Fikri Toros, deprem felaketinde ikinci haftanın geride kaldığını, hâlâ gerçek kayıpların ve felaketin boyutunun tam olarak bilinmediğini söyledi.

Toros, “Engellenemez olan bir doğal felakete karşı gereken tedbirlerin alınamamış olması, felaketin ilk anda yönetilememiş olmasından dolayı öfkeliyiz… Haberlerde gördüğümüz, sosyal medyada okuduğumuz ifade ve yorumlara tanık olmaktan utanç duymaktayız” dedi.

Toros, “Fay hatlarının yeryüzünde değil, siyasette de olduğunu müşahede etmekteyiz. Bu felaketle birlikte dünya ülkelerinin ve toplumlarının yolları dayanışmada kesişirken barış tesisi süreci ve Kıbrıs’ımızın bütünlüğü için çalışması gereken Cumhurbaşkanı ve hükümetin de tam yıkım içinde olduğuna tanık olduk” ifadelerine yer verdi.

Yeşil Hattın güneyinde toplanan yardımların kuzeye geçmesine, kuzeyden de deprem bölgesine ulaşmasına engel olunduğunu söyleyen Toros, Dışişleri Bakanı’nın görevden alınmasına, iktidardaki zihniyetin yeniden inşa edilmesine ihtiyaç olduğunu söyledi.

Bilimsellikten yoksun karar ve politikaların nasıl bir ilkelliğe yol açtığının görüldüğünü söyleyen Toros, muğlaklığın toplumda güven kaybına neden olduğunu, pandemi döneminde olduğu gibi şimdi de bunun yaşandığını söyledi.

Toros, “Tanık olduğumuz bilimsellikten ve katılımcılıktan uzak, keyfiliğe dayanan, felaket anında bile toplumsal duyarlılığı istismar eden, gönüllülük ruhunu sekteye uğratan kararlardır” diyerek hükümeti eleştirdi.

Gazimağusa Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, “Deprem Değil Plansızlık ve İhmal Öldürür” konulu güncel konuşma yaptı.

Baybars, depremde yaşanan can kayıplarını “cinayet” olarak niteledi, ailelere sabırlar diledi. Türkiye ile dayanışma içinde yaraları saracaklarına inanç belirten Baybars, bu konuda ihmali bulunan herkesin yargılanmasının önemine işaret etti, Meclis olarak bu süreci takip etmelerinin görevleri olduğunu kaydetti.

Arama kurtarma çalışmalarına katılan herkese teşekkür eden Baybars, bölgede bulunan deprem risklerine işaret ederek, depreme karşı gereken önlemlerin, uzmanların da uyarılarına önem vererek, zaman kaybetmeden alınması gerektiğine vurgu yaptı.

Ülkede yaşanan sel felaketlerine işaret eden Baybars, bunlardan ders çıkarılması gerekirken, Sivil Savunma ve İtfaiye’nin güçlendirilmediğini, ancak doğal felaketin kimseye sormadan ve ne zaman geleceği belli olmadığını kaydetti.

Baybars, bu yüzden konuyu işin uzmanlarına bırakarak, siyaset üstü bir planlama yapmaları gerektiğini ifade etti, okullarda eğitim tatbikat yapılmasının önemine vurgu yaptı.

Ülkede yıkıcı depremler yaşanabileceği risklerini göz önünde bulundurarak, çalışmalar yapılması gerektiğini ifade eden Baybars, deprem, sel gibi doğal afetlerin ciddi riskler olduğunu söyledi.

Denetimlerin düzenli bir şekilde yapılmasının önemine de işaret eden Ayşegül Baybars, planlı yaşama geçilmesi için imar planlarının önemine vurgu yaptı, bu planlar hazırlanırken yapılan analizleri anlattı.  

Baybars, yapılaşmaya, canlar gittikten sonra değil, doğru bölgeler seçilerek ve yapı güvenliği sağlanarak önem verilmesi gerektiğini belirtti, özellikle de tüm paydaşların katılımıyla olası bir afete karşı hazır olunması için gereken organizasyonun yapılmasının önemine vurgu yaptı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefke Milletvekili Salahi Şahiner de, “Olası Bir Depreme Hazır mıyız?” konulu güncel konuşma yaptı. Şahiner, 6 Şubat’ta yaşanan depremden sonra ülke genelinde büyük bir acı yaşadıklarını ifade ederek, bu acıların bir daha yaşanmamasını temenni etti, “canımız ezildi, bu acı unutulmayacaktır” dedi, gereken dersleri çıkarmaları gerektiğini söyledi.

Şahiner, savaşlarda yaşanmayacak acıların yaşandığını ifade ederek, depremin, sayısız ihmal ve suçtan dolayı “asırların felaketine” dönüşen bir deprem olduğunu kaydetti. Ülkenin para hırsından dolayı toplu mezara çevrildiğini ifade eden Şahiner, “katillerin” yargılanmasına kadar mücadeleyi yürüteceklerini kaydetti, imar affını eleştirdi, sebep gösterdi.

Bu yaşananların kader değil, “cinayet” olduğunu işaret eden Şahiner, uzmanların, depremin kapıda olduğunu söylediğini, öngördüğünü işaret etti, ülkede olası yaşanacak depreme karşı bir yol haritasının önemine vurgu yaptı.

İlgili kurumların altyapısının geliştirilmesi ve personele gerekli eğitimlerin düzenli verilmesinin önemine işaret eden Şahiner, hastanelerin sağlamlığının da önemli olduğunu, bu konuda gereken önlemlerin zaman kaybedilmeden alınmasını istedi.

Deprem sonrası kimin ne yapacağını planlamanın önemine de vurgu yapan Şahiner, deprem döneminde de hükümetin güven vermediğini savundu, bilgilerin yanlış verildiğini, insanların acısına acı katıldığını öne sürdü.

Ülkede özellikle yoğun yaşamın olduğu ve risk taşıyan binaların denetiminin yapılması, yıkılması gerekiyorsa da yıkılması gerektiğini ifade eden Şahiner, bu konuda gerekli düzenlemelerin yapılmasını istedi, depreme yönelik yasal mevzuatı anlattı ve özellikle deprem bölgesinde mevzuata uygun yapılan binaların camlarının bile kırılmadığını gördüklerini söyledi.

Bu dönemde uzmanların siyaseti yönlendirmesi gerektiğine de işaret eden Şahiner, alınacak önlemler için çok hızlı hareket etmeleri gerektiğini kaydetti.    

Meclis Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe de, oturumu kapatmadan önce yaptığı konuşmada, zor bir süreç yaşadıklarını, milletvekillerinin konuşmalar yaparken, bakanların da bilgi verdiğini, yapıcı bir görüşme olduğunu, ileriye yönelik süreçte de bu konuyu daha çok konuşup irdeleyeceklerini söyledi.  

Özdenefe, deprem felaktinde yaşamını yitiren herkese başsağlığı, ailelere de sabırlar diledi, üzerlerine düşen görevi yerine getirmek için hep birlikte çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.  

Konuşmaların ardından oturum tamamlandı.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

DAÜ, BÜRO-İŞ üyelerine yönelik atölye çalışması düzenledi

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ), Büro Banka Ticaret Çalışanları Sendikası (Büro-İş) üyelerine yönelik “iş yaşamında psikolojik şiddet” başlıklı atölye çalışması düzenledi.

DAÜ’den verilen bilgiye göre, “İş Yaşamında Sınırlar ve Sinirler: Psikolojik Şiddet-Mobbing” başlıklı atölye çalışması, Doğu Akdeniz Üniversitesi Psikolojik Danışma, Rehberlik ve Araştırma Merkezi (DAÜ-PDRAM) Kuzey Kampüs ile DAÜ Sürekli Eğitim Merkezi’nin (DAÜ-SEM) iş birliğinde gerçekleştirildi.

Çalışma, Lefkoşa’da Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği Konferans Salonu’nda yapıldı.

Atölyede, Kuzey Kampüs DAÜ-PDRAM Psikologları Dr. Psk. Fatoş Özeylem ve Uzm. Psk. Haşim Haşimoğulları sunum yaptı.

Devamını Oku

Kıbrıs

CTP Genel Başkanı Erhürman, Emekli Polisler Derneği’ni ziyaret etti

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Emekli Polisler Derneği’ni ziyaret etti.

CTP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, ziyarette Dernek Başkanı Birol Atasu, dernek yöneticileri ve bazı üyelerle görüşen Erhürman’a milletvekili Filiz Besim eşlik etti.

Erhürman ziyarette, ülke sorunlarıyla ilgili çözüm önerileri hakkında görüş alış verişinde bulundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere Parlamentosu KKTC Dostluk Grubu ile bir araya geldi

Published

on

By

  

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra temasları çerçevesinde, İngiltere Parlamentosu KKTC Dostluk Grubu (APPG-TRNC) üyeleriyle toplantı gerçekleştirdi.

 

Toplantıya APPG TRNC Başkanı Imran Hussain, Milletvekilleri Yasmin Qureshi, Nesil Çalışkan, Lord Rogan, Baroness Mobarik CBE, Lord Qurban Hussain ve Elliott of Ballinamallard katıldı.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, Westminster’daki Portcullis House’da gerçekleşen toplantıya ev sahipliği yaptığı APPG-TRNC teşekkür ederek, “APPG-TRNC, Kıbrıs Türk Halkı’nın maruz kaldığı büyük haksızlığı bakanlara ve parlamenterlere aktarma konusunda her zaman proaktif çalışmalar yürütmektedir. Bu meseleye gösterdiğiniz hassasiyet ve desteğiniz için hepinize teşekkür ederim” dedi.

 

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasında şunları kaydetti:

 

“Avrupa’dan Sorumlu Bakan Stephen Doughty ile gerçekleştirdiğim görüşmede, Kıbrıs konusundaki son gelişmelere dair görüşlerimi paylaşma fırsatı buldum. 

 

Rum tarafının iddialarının aksine, Kıbrıs Türk Halkı eşit ve doğuştan gelen haklara sahiptir; bu haklar, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortakları olarak kendi kaderini tayin etme haklarını kapsamaktadır. Cumhuriyetin kurulmasını sağlayan antlaşmalar, Kıbrıs Türk tarafının imzasıyla yürürlüğe girmiştir; bu antlaşmalar aynı zamanda iki Egemen Üs Bölgesi kurulmasına da olanak tanımıştır. Ancak Kıbrıs Türkleri, 1963 Aralık ayında silah zoruyla devletin dışına itilmiş ve Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama hedefi doğrultusunda 11 yıl süren zulme maruz kalmıştır.”

 

Cumhurbaşkanı Tatar, 15 Temmuz 1974’te Yunan Cuntası’nın darbe gerçekleştirdiğini ve “Helenik Kıbrıs Cumhuriyeti” ilan ettiğini belirterek, “Anavatanımız ve garantör ülkelerden biri olan Türkiye, bu zulmü durdurmak amacıyla Kıbrıs Barış Harekâtı’nı gerçekleştirmek zorunda kalmıştır. Bu harekâtın ardından Gönüllü Nüfus Mübadelesi Anlaşması yapılmış, Kıbrıs Türkleri Kuzey’e, Rumlar ise Güney’e geçmiştir. Yarım asrı aşkın süredir federal temelde sürdürülen müzakereler ise denenmiş, başarısız olmuş ve tüketilmiştir” dedi.

 

Yeni iki devletli vizyonunun halk tarafından desteklenerek göreve seçildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, sözlerine şöyle devam etti:

 

“Yeni vizyonumu uluslararası kamuoyuna ilk kez Nisan 2021’de Cenevre’deki gayriresmî toplantıda sundum. Bu vizyon, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde, iki tarafın iş birliğine dayalı bir çözüm arayışıdır. Biz, Kıbrıs sorununa gerçekçi, sürdürülebilir ve pratik bir çözüm istiyoruz.”

 

Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Holguin tarafından bir keşif çalışması yapıldığını ve yeni, resmî müzakerelerin başlaması için ortak bir zemin bulunmadığının tespit edildiğini anımsattı. Mart ayında katıldığı diğer bir gayriresmî toplantı sonrası tarafların altı yeni iş birliği girişimi üzerinde anlaştığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, ancak dönüşünde Rum liderin “taşınmaz mallarla” ilgili Kıbrıs Türk halkını tehdit eden ve sindiren bir kampanya başlattığını, bunun halkta büyük öfkeye neden olduğunu ve kabul edilemez olduğunu belirtti.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ın jeopolitik ve jeostratejik açıdan büyük öneme sahip olduğunu ve Türkiye’nin güney kıyılarına sadece 40 mil mesafede bulunduğunu hatırlatarak, “İngiltere’nin Ada’da iki Egemen Üs Bölgesi bulunmaktadır. Ortadoğu’daki gelişmeler nedeniyle bu üslerin önemi daha da artmıştır” dedi.

 

İngiltere’deki görüşmesinde Bakan Doughty’e, Kıbrıs Türk Halkına yönelik “eşit olmayan muamele politikasının” gözden geçirilmesi çağrısında bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:

 

“2004 Annan Planı döneminde uluslararası toplum tarafından Kıbrıs Türk Halkı’na yönelik insanlık dışı izolasyonun sona erdirileceğine dair verilen sözlerin hiçbiri tutulmamıştır. Direkt uçuşlar, doğrudan ticaret ve doğrudan temaslar başlatılmamıştır. Bu, halkımızın temel insan hakları meselesidir.”

 

KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olarak kabul edildiğini ve Türk devletleriyle ve İslam ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeyi sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere’de yaşayan yaklaşık 350.000 Kıbrıslı Türk’ün güçlü bağlara sahip olduğunu belirtti.

 

Cumhurbaşkanı, “izolasyonun sonlandırılması için somut adımlar görmek istiyoruz. Gençlik ve spor kulüplerimiz dahi uluslararası dostluk maçları oynayamıyor. Bu çağda böyle bir durum söz konusu olmamalı, bu konular siyasi bir çözüme bağlı kalmamalıdır; çünkü çözüm önerileri Rum tarafı tarafından defalarca reddedilmiştir” diye konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda üç yıl üst üste yaptığı konuşmalarda, Kıbrıs Türk Halkı’na yönelik adaletsizliğe son verilmesi, ekonomik, siyasi ve diplomatik ilişkiler kurulması ve KKTC’nin tanınması yönünde çağrısı bulunduğunu hatırlattı. “İki devletli çözüm modelimize ve halkımıza verdiği tam destekten dolayı Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir kez daha bu vesileyle teşekkür ediyorum” dedi.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, toplantıyı düzenleyen “Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet” kampanyasına ve katılan tüm parlamenterlere de teşekkür etti.

 

Toplantıda yaptığı konuşmada Milletvekili İmran Khan ise, halkların “kendi kaderini tayin hakkı”nın önemine dikkat çekerek, karar vericileri etkilemek ve onları Kıbrıs’ın gerçekleri ve Kıbrıs Türk Halkı’nın yaşadığı mağduriyet konusunda aydınlatmanın önemini vurguladı.

 

Lord Rogan da, Cumhurbaşkanı Tatar’ın KKTC’yi ve Kıbrıs Türk davasını tanıtmak için yılmadan çalışmaya devam ettiğini ve daha önce Lordlar Kamarası oturumuna katılmış ilk KKTC Cumhurbaşkanı olduğunu kaydetti.

Devamını Oku

Trending

Reklam