Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis sürüyor… Üstel, Arıklı ve Ertuğruloğlu, Erhürman’ı yanıtladı

Published

on

Meclis Genel Kurulu’nda Başbakan ve bakanlar CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın konuşmasına yanıt verdi.

Bu çerçevede, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kıbrıs sorununa ilişkin konuştu.

Kıbrıs’ta müzakere süreci ve çözümden bahsetmenin, Kıbrıs Türk halkına böyle bir şey varmış gibi mesaj vermenin gerçekçi olmadığını ifade eden Ertuğruloğlu, Kıbrıs sorununun Rum tarafının Kıbrıs Cumhuriyeti diye kabul görmesi olduğunu belirtti, bu devam ettiği sürece yapılacak herhangi bir müzakereden medet umulamayacağını kaydetti.

Gueteres’in raporunda “ortak zemin olmadığına” ilişkin doğru bir tespit olduğunu anımsatan Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Rum tarafı Kıbrıs Cumhuriyeti diye muamele gördüğü sürece çözümden yana görünelim gibi yaklaşımların Kıbrıs Türk halkının davasına zarar verdiğini ifade etti.

Ertuğruloğlu, yeni geçiş kapıları açılması konusunda “Kapı açılacaksa açılsın.” dedi.

Güney Kıbrıs’ta muhatabın kim olduğunun da tartışmalı olduğunu ve ülkedeki tüm aktörlerin ulusal çıkarlarını ileriye götürmek için çalıştığını belirten Ertuğruloğlu, “Biz ulusal çıkarlarımızı ileri götürmek istediğimizde yanlış mı yapıyoruz?” diye sordu.

“Mart’taki görüşmeden ne beklersiniz?” diye soran Ertuğruloğlu, iki ayrı egemen eşit devlet politikasında ısrar etmek dışında bir yol olmadığını vurguladı.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı da söz alarak Erhürman’a yanıt verdi.

Gönyeli’de yaşanan ölümlü kazaya değinen Arıklı, trafik kazasında kendisinin hemen suçlu ilan edildiğini kaydetti. Yollarda sıkıntı olduğunu söyleyen Arıklı, sürücülerin de dikkatli olması gerektiğini vurguladı.

Trafik kazalarının nedenlerinin sürat, dikkatsiz sürüş ve alkol gibi nedenler olduğunu belirten Arıklı, trafiğe ilişkin yapılan toplantıya işaret ederek, toplantının verimli geçtiğini, Başbakanın talimatıyla ilgili yasaların komitelerin gündemine alındığını anlattı.

Gönyeli’de kaza olan yolla ilgili kendilerinin yazılmış yazıları olduğunu belirten Arıklı, oradaki elektriğe Kıb-Tek’in müdahale edebileceğini söyledi.

Gönyeli Belediyesi’ne yolların aydınlatılması için yapılan yardımlardan bahseden Arıklı, Kıb-Tek’e bahse konu noktadaki arızanın giderilmesi için yazı yazdıklarını da söyledi.

“Arızaları ancak Kıb-Tek tespit edebilir.” diyen Arıklı, trafik ile ilgili toplantıda Başbakan’ın aydınlatma ile ilgili parayı belediyelerin toplamasına ilişkin talimat verdiğini ve bununla ilgili de yasal çalışmanın şu anda yapıldığını kaydetti.

Başbakan Ünal Üstel de söz alarak, trafik ve Kıbrıs konusuna değindi.

Ölümle sonuçlanan kazalara işaret eden Üstel, kazalarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi.

Kurulan kısa süreli hükümetler nedeniyle ülkedeki sorunların dağ gibi büyüdüğünü kaydeden Üstel, bu sorunları çözmek için sıraya koyduklarını söyledi. Önceliği yollara verdiklerini belirten Üstel, yol projelerini saydı.

Yerel idarelerle istişare ederek yolları tamamlamak için çalıştıklarını belirten Üstel, yol aydınlatmaları için Belediyeler Birliği ile de istişare ederek sorunu ortadan kaldırmaya çalıştıklarını söyledi, erken zamanda sorunun ortadan kalkacağına inanç belirtti.

Ülkede ışıksız yol kalmayacağını vurgulayan Üstel, yeni projelere ışıklandırılmasını da kattıklarını söyledi.

Poliste yeterli personel ve kaynak olmadığına değinen Üstel, kendilerinin iki buçuk yılda polise toplam 800 istihdam verdiklerini kaydetti. Polisin araç gerecinin de yıpranmış ve yetersiz olduğunu belirten Üstel, polise sabit radarların yüzde ellisini verdiklerini söyledi.

Nüfus ve araç sayısının arttığını ve bunları planlamak için çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Üstel, ilgili yasal düzenlemeleri Meclis’e gönderdiklerini kaydetti.

Kıbrıs konusuna da değinen Üstel, UBP’nin iki egemen devlet görüşünde olduğunu, gündemlerinde federasyon olmadığını vurguladı.

Filiz Besim’in sorusu üzerine Üstel, trafik kontrolünde uyuşturucu kontrolü de yapılması gerektiğini ancak bunun için de bir yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunu, yasal düzenleme olana kadar daha portatif bir çözümü uygulamaya geçireceklerini söyledi.

TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

BM Genel Sekreteri Yardımcısı DiCarlo İki Toplumlu Kıbrıs Kadın Koalisyonu temsilcileriyle bir araya geldi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler’in (BM) Siyasi ve Barış İnşa İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, İki Toplumlu Kıbrıs Kadın Koalisyonu(CWBC) temsilcileriyle, ara bölgede bir araya geldi.

Ara bölgedeki Ledra Palace Otel’de yer alan toplantıda DiCarlo, kadınların yeni bir çözüm sürecinde yer almasının gerektiğini belirtti.

Dicarlo, pek çok çözüm sürecinin sonucuna bakıldığında, kadınların yer aldığı süreçlerin çözümle sonuçlanma olasılığının daha yüksek olduğunun görüldüğünü kaydetti.

DiCarlo, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eski Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in üzerinde anlaştığını belirttiği, kadınların daha etkin rol almasını sağlayacak eylem planının da hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Rosemary DiCarlo, toplantının açılışında “Kadınların çözüm görüşmelerine katılımı başlıklı” bir konuşma yaptı.

 

DiCarlo açılış konuşmasında, uzlaşı süreçlerine bakıldığında, kadınların etkin şekilde yer aldığı çatışma önleme, arabuluculuk ve barış inşası görüşmelerinin, bir anlaşmayla sonuçlanma olasılığının çok daha yüksek olduğunun görülebildiğini kaydetti.

 

DiCarlo, Kıbrıs da dahil, BM’nin yer aldığı tüm barış ve çatışma önleme süreçlerinde, kadınların etkin katılımının sağlamanın önemli öncelikleri arasında bulunduğunu belirtti.

 

Pek çok kez kadınların barış süreçlerinde eşit ve etkin katılımının sağlanamadığını belirten DiCarlo, “Kilit aktörler bu konuda ya çok yavaş ya da çekingen davranıyor” dedi.

 

DiCarlo, bu konuda, Ekim 2023’te Genel Sekreter Guterres’in “Kadınların Barış Süreçlerine Kapsamlı, Eşit ve Etkin Katılımı için Ortak Taahhüt” girişimini başlattığını söyledi.

 

Kıbrıs’taki durumun da bu girişimler karşısında tepkisiz kalmadığını, umut verici gelişmeler de görüldüğünü kaydeden DiCarlo, bu güne kadar liderler ve müzakerecilerin erkek olmasına rağmen kadınların da son tur görüşmelerde bazı konularda kilit görevler üstlendiğini ifade etti.

 

Toplantıya katılan kadınların bazılarının liderlerin müzakere heyetlerinde, siyasi danışman, koordinatör, çalışma grup başkanı veya eş başkanları olarak kilit görevler yürüttüğünü ifade eden Dicarlo, “Yeni tur müzakerelerde (kadınlar) dahil edilmeye devam edilir ve daha da çok dahil edilirse, Kıbrıs barış süreci, Birleşmiş Milletler’in yer aldığı barış süreçleri arasında, en çok kadının kilit görevlerinde yer aldığı barış süreci olacak” dedi.

 

-Eylem planı hayata geçirilmeli

 

DiCarlo, 2022’de Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum liderin, kadınların uzlaşı süreçlerine tam ve etkin katılımını teşvik etmek için bir “eylem planı” üzerinde anlaşmasının önemli bir adım olduğunu da belirtti

 

Planının Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum liderin talimatıyla kurulan Cinsiyet Eşitliği Teknik Komite tarafından hazırlandığına işaret eden DiCarlo, “Şimdi yapılması gereken, Eylem Planını hayata geçirme ve Teknik Komitenin çalışmalarında yol almak” dedi.

 

Birleşmiş Milletlerin, her iki lideri de, Kıbrıs’ta kalıcı bir çözüm bulunması hedefiyle başlayacak bir uzlaşı sürecinde, kadın ve erkeklerin eşit bir şekilde çalışmasını sağlamaları için teşvik etmeye devam edeceğini söyleyen DiCarlo, Kıbrıs sorununda, resmi bir görüşmenin yer almadığı en uzun sürecin yaşandığına dikkat çekerek, “Her iki tarafın kabul edebileceği bir çıkış yolu bulunması için, liderleriniz sadece desteğinizi değil fikirlerinize ve gerçekleri söyleme kabiliyetinize ihtiyacı var” dedi.

 

DiCarlo açılış konuşmasının sonunda, bugün önlerinde, kadınların sesinin daha güçlü ve her alanda duyulması adına kilit fırsatlar bulunduğunu kaydetti.

 

DiCarlo, kadınların sesinin daha çok duyulabilmesi olası, yeni bir müzakere sürecine etkin katılımının nasıl sağlanabileceği konusunda katılımcıların görüşlerini dinlemek istediğini belirtti.

Görüşmeye Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart da yer aldı.

İki Toplumlu Kıbrıs Kadın Koalisyonu’nun (CWBC) ana hedefleri arasında, Kıbrıs sorununa en erken sürede BM kararları çerçevesinde çözüm bulunması,  kadınların da müzakerelerin her aşamasında masada yer alması ve iki tarafta da barış ve uzlaşı kültürünün daha da yaygınlaşması için kadının rolünün arttırılması bulunuyor.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar:Bir anlaşma olacaksa, o anlaşmanın bir parçası Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti olacaktır

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, askeri lise ve harp okulları mezunları tarafından kurulan 1978’den 1986’ya Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Levent Önce ve beraberindeki heyeti kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı Şeref Salonu’nda gerçekleşen kabulde, Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetimler Danışmanı İlker Edip de hazır bulundu.

Görüşmede, Derneğin KKTC Temsilcisi Hüseyin Yiğit tarafından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a Fahri Üyelik beratı takdim edildi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşmasına, Kıbrıs Türk toplumunun önemli figürlerinden olduğunu belirttiği Asil Nadir’i anarak başladı.

Asil Nadir’in Türk dünyasında büyük hizmetler vermiş, milliyetçi bir kişi olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Nadir’in kurduğu şirketlerle ekonomik kalkınmaya ve istihdama önemli katkılarda bulunduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşmasının devamında, derneğin ziyareti dolayısıyla memnuniyetini dile getirerek, milli hassasiyetlere sahip çıkmasının büyük bir anlam taşıdığını belirtti ve çalışmalarında başarılar diledi.

Türk ordusu ve Güvenlik Kuvvetleri’nde görev almış kişilerin, emekli olduktan sonra da aynı ilham ve milli değerlerle topluma hizmet etmelerinin büyük önem taşıdığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Çalışanıyla, emeklisiyle, sivil toplum örgütleriyle halk bir bütündür” diyerek, derneklerin ve sivil toplum kuruluşlarının bu duyarlılığını ve yaptığı çalışmaları büyük bir takdirle karşıladığını belirtti.

Kıbrıs’ta bir anlaşma yapılması durumunda, bu anlaşmanın adil, kalıcı ve sürdürülebilir olabilmesi için mutlaka iki devletli çözüm esasına dayalı olması gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemenlik haklarının korunmasının olmazsa olmaz bir koşul olduğunu söyledi.

Birleşik bir Kıbrıs’ta, anayasal haklarla Kıbrıs Türkü’nü vatandaşlık düzeyine indirilecek bir zihniyete karşı olduklarının altın çizen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemenlik hakları ve kendi devletiyle bir çözümün parçası olabileceğini ifade etti.

-“Bir anlaşma olacaksa, o anlaşmanın bir parçası Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti olacaktır”

Birleşmiş Milletler Siyasi ve Barış İnşa İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo ile bugün bir görüşme gerçekleştirdiğini anımsatan Tatar, Kıbrıs Türk halkı için adil bir çözüm ve kendi devletinin varlığını güvence altına alacak bir anlaşmanın önemini bir kez daha vurgulayarak, “Neticede bir anlaşma olacaksa, o anlaşmanın bir parçası Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti olacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Anavatan Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin Kıbrıs’taki caydırıcı gücünün, Kıbrıs Türk halkının hakkını, hukukunu ve güvenliğini en iyi şekilde koruyabilecek yapıyı oluşturduğunu belirterek, bu yapının korunmasının ve taviz verilmemesinin Kıbrıs Türk halkının geleceği açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, mart ayında yapılacak uluslararası toplantıda Türk tarafı olarak bu görüşleri dile getireceklerini ve Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmaya devam edeceklerini söyledi.

Kıbrıs Türk halkına yönelik ambargo, izolasyon ve kısıtlamaların da kabul edilemez olduğunu, BM’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak tüm adanın hükümeti olarak tanımasının Kıbrıs Türk halkı için büyük bir sıkıntı oluşturduğunu ve hukuken çok büyük bir zafiyet içerdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:

“Çünkü Güney Kıbrıs, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak bütün adanın hükümeti olarak kabul görüyor. Bizler halen daha statümüzü ambargolar ve izolasyonlar altında sürdürmekteyiz. Bu hem adil değil hem de hukuken çok büyük bir zafiyet içermektedir.”

-Ambargo ve izolasyonlar uluslararası hukukla bağdaşmıyor

Bu durumun uluslararası hukukla bağdaşmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkmanın sadece bir hak değil, aynı zamanda bir sorumluluk olduğunu belirterek, bu sorumluluğu sonuna kadar yerine getireceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte sürdürdükleri yeni ve milli siyaseti devam ettirme kararlılığını da ifade ederek, bu süreçte derneğin duyarlılığı ve desteğinin büyük önem taşıdığını belirtti.

Tarar konuşmasının sonunda, derneğin çalışmalarına verdiği önemi yineleyerek tüm üyelerine sevgi ve saygılarını iletti.

-Önce

1978’den 1986’ya Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Levent Önce ise konuşmasında, 1978 yılında askeri liselerden mezun olduklarını ve ardından 1978’den 1986’ya Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni kurduklarını belirtti.

Mezunlar arasında birçoğunun subay olarak görev yaptığını, bazılarının ise farklı alanlarda kariyerlerine devam ettiğini belirten Önce, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı derneğin fahri üyesi olarak aralarında görmekten büyük mutluluk duyduklarını ifade ederek, tüm üyelerin sevgi ve saygılarını iletti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Moral ve Tümer’i kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Din İşleri Başkanı Hakan Moral ve Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Prof. Dr. Mustafa Tümer’i kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar kabulde yaptığı konuşmada, Din İşleri Başkanlığı görevine atanan Hakan Moral’a yeni görevinde başarılar diledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, eski Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal’a hizmetlerinden dolayı teşekkür ederek, Kıbrıs Türk halkının tarih boyunca milli ve dini değerlerine bağlı kalarak bu topraklara tutunduğunu vurguladı.

Tarar, İslam İş Birliği Teşkilatı ve Anavatan Türkiye’nin desteğiyle Türk Devletleri Teşkilatı üyesi olarak, uluslararası temaslarda Kıbrıs Türkü’nün İslam dünyasının bir parçası olduğunun da ifade edildiğini belirtti.

İnanç ve ibadet özgürlüğü çerçevesinde devletin ibadet için uygun zemini hazırlamasının başlıca görevi olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, ibadet yerlerinin yanı sıra Vakıflar İdaresi’nin hayır işleri ve yardımlaşma anlayışıyla yürüttüğü çalışmaların da Kıbrıs Türk kültürünün önemli bir parçası olduğunu belirtti.

Ülkede görev yapan imamların halkla bütünleşerek, birlik ve beraberliğe önem verilmesi gerektiğine değinen Cumhurbaşkanı Tatar, yaklaşan Ramazan ayının bu açıdan taşıdığı değeri hatırlatarak, yapılacak olan hazırlıklarda kolaylıklar diledi.

Devamını Oku

Trending

Reklam