Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Meclis yasama ve denetim görevini gerçekleştirdi

Published

on

 

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, Meclis Başkanı Zorlu Töre başkanlığında toplandı. Genel Kurul yasama ve denetim görevi birlikte gerçekleştirildi.

Genel Kurul’da ilk olarak Özel Gereksinimli Bireylerin Eğitimi Yasa Tasarısı’nın komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin teskeresi görüşüldü ve üzerinde yapılan konuşmaların ardından oy birliği ile kabul edildi.

Genel Kurul’da daha sonra Seçim ve Halkoylaması Yasa Tasarısı’nın ilgili komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkere ele alındı.

Tezkere üzerine söz alan HP Genel Başkanı Kudret Özersay, ivediliği istenen yasa tasarının kapsam itibarıyla istismara açık bir şekilde düzenlendiğini iddia etti ve son derece tehlikeli buldukları için olumsuz oy kullanacaklarını söyledi.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da, yasada amaca uygun madde olmadığı eleştirisinde bulunarak, yasayı hazırlayanları ciddiyetsizlikle suçladı.

Erhürman, “amaç kısmında yazılanlar maddelerin içinde yok, tam tersi var. Maddelerde yazan zaten şu anda yürürlükte olan yasada var. Dolayısıyla bu getirilen bir şey değiştirmiyor” dedi.

Tufan Erhürman ivedilik isteminin geri çekilerek gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep etti.

UBP milletvekili Özdemir Berova ise, yasa tasarısının Kamu Hizmeti Komisyonu’nun görüşü alınarak Meclis Genel Kurulu’nun gündemine getirildiğini söyledi.

Bugün görüşülen konunun ivedilik istemi olduğunu belirten Berova, muhalefetin talebini göz önüne alarak yasa tasarısının ivediliği talebinin geri çekildiğini kaydetti.

Amacın gerilim yaratmak olmadığını belirten Berova, konu üzerinde istişare ettikten sonra yeniden gündeme getireceklerini söyledi.

İvedilik talebinin geri çekilmesinin ardından yeniden söz alan CTP Genel Başkanı Erhürman, ivedilik talebinin değil yasa tasarısının kendisinin hukuken sakıncalı olduğunu belirtti.

Genel Kurul’da daha sonra Elektronik Haberleşme Değişiklik Yasa Tasarısı’nın komitede ivedilik ile görüşülmesine ilişkin teskere ele alındı.

Teskere ile ilgili söz alan HP Genel Başkanı Kudret Özersay, tasarıda başkan, başkan yardımcısı ve kurul üyelerinin görev sürelerinin beş yıl – beş yıl emekliliğe kadar uzatılmasına imkan sağlayan bir kapı aralandığını belirterek hükümetten bu konu ile ilgili açıklama talep etti.

Özersay, görev sürelerinin beş yıllık iki dönemle sınırlandırılması gerektiğini kaydetti.

CTP milletvekili Erkut Şahali ise, aslolanın bağımsız kurullarda görev yapacak kişilerin bağımsız olarak görevlerini sürdürmelerine olanak sağlamak olduğunu, sınırlandırılmış görev sürelerinin bu bağlamda bir garanti olduğunu söyledi. Şahali, CTP’nin olumsuz oy kullanacağını söyledi.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ise, bazı kurumlarda devamlılığın esas olması gerektiğini belirtti.

Yıl sonuna kadar 4.5 – 5 G’ye geçmek için kendilerine hedef koyduklarını kaydeden Arıklı, evden eve fiber, Telekomünikasyon Dairesi’nin yeniden yapılandırılması, mevcut GSM lisanlarının durumu ile ilgili çalışmalar yapılması gerektiğini anlattı.

Arıklı “Şu anda oradaki arkadaşlara hangi partiden olursa olsun ihtiyacım var ve bu hedefleri gerçekleştirinceye kadar onlarla devam etmek istiyorum” dedi.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da usul ile ilgili söz alarak, ne BTHK başkanının performansı ile ilgili bir sorunları olduğunu, ne de bunun partizanca yapıldığına dair iddiaları bulunduğunu söyledi.

BTHK gibi kurumlarda tüm dünyada maksimum iki dönem süre ile görev yapıldığını kaydeden Erhürman, bu yapının bozulması halinde benzer kurumlarda da aynı durumla karşı karşıya kalınacağını ifade etti.

Konuşmaların ardından teskere oy çokluğu ile kabul edildi.

Meclis Genel Kurulu’nda daha sonra Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC Arasında Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Kurulumuna İlişkin Protokol (Onay) Yasa Tasarısı’nın üçüncü görüşmesini gerçekleştirerek oy çokluğuyla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Arasında Karayolu Master Planı 2021-2022 Uygulama Protokolü (Onay) Yasa Tasarısının üçüncü görüşmesine ilişkin teskeresi ise oy birliği ile kabul edildi.

Genel Kurul’da daha sonra KKTC hükümeti ile TC hükümeti arasında yeni Girne yüz yataklı askeri hastane yapımına ilişkin protokolü bilgiye getirildi.

Genel Kurul çalışmaları HP Genel Başkanı Kudret Özersay’ın “Hükümete indirimli sorular” başlığı altında yaptığı konuşması ile devam etti.

Elektrik ve alkol indirimi konusunda Başbakan’ın yaptığı açıklamalar ile Maliye Bakanı’nın yaptığı açıklamalar arasında çelişkiler olduğunu söyleyen Özersay, alınan kararların indirim değil, yapılan zamdan indirim olduğunu söyledi.

Başbakan’ın yapılan zamdan indirime gidileceğini rakamlar bazında açıkladığını, aradan bir hafta geçmesine rağmen indirimlerin hayata geçirilmediğini ve konu ile ilgili çalışma başlatılacağının söylendiğini kaydeden Özersay, Başbakandan açıklama istedi.

Başbakan’ın geçtiğimiz hafta Türkiye ile ilgili protokolün imzalanacağını söylediğini ancak böyle bir gelişme yaşanmadığını kaydeden Özersay, protokolün ne aşamada olduğunu sordu.

Hükümet adına söz alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, gerekli çalışmaların yapıldığını, bugün gerçekleştirilecek Bakanlar Kurulu toplantısından sonra beklenen yanıtın alınacağını söyledi.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da, “Kriz ve hükümetin yarattığı belirsizlikler” başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi.

Erhürman, alkolde ve elektrikteki indirimin kalem kalem açıklandığını ancak bunların yürürlüğe girmediğini söyleyerek “Yaşananlara şaşırmaktan kendimi alıkoyamıyorum. Fiyatlar ne üzerinden yazılıyor, bunu bilen yok…Bu halkla dalga geçmek değilse, nedir?.. ” şeklinde konuştu.

Erhürman, ülkede Türkiye ile imzalanacak ekonomik protokolle ilgili ciddi bir beklenti olduğunu, protokolün yeni sorun yaratacak ya da sorunlara çare üretmeyecek protokol olmasının krizlere kriz ekleyebileceği uyarısında bulundu.

Tufan Erhürman, Genel Kurul salonunda hükümet yetkililerinin olmamasını da eleştirdi.

Genel Kurul’da son olarak, Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi’nin gündemindeki Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile KKTC Hükümeti Arasında Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Kurulumuna İlişkin Protokol (Onay) Yasa Tasarısı ile KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Arasında Karayolu Master Planı 2021-2022 Uygulama Protokolü (Onay) Yasa Tasarısı oylanarak onaylandı.

Genel Kurul, denetim gündemiyle yarın saat 10.00’da yeniden toplanacak.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

DAÜ-SEN Başkanı’ndan Başbakan Üstel’e mektup…

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) Başkanı Ercan Hoşkara, Başbakan Ünal Üstel’e hitaben mektup yayınlayarak 4 Nisan 2024’te hükümet, DAÜ yönetimi ve sendikalar arasında imzalanan 4 yıllık protokolün eksiksiz uygulanması için sürece müdahale etmesini istedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin protokole uymadığını farklı ortamlarda dile getirdiğini belirten Hoşkara “DAÜ-SEN olarak Sayın Eğitim Bakanını haklı bulmakla beraber protokolün yürütülmesinden sorumlu olan İstişare ve Eşgüdüm Komisyonunun Başkanı olan Eğitim Bakanının da bu tablodan sorumlu olduğunu belirtmek gerekiyor. Hükümetinizin, DAÜ yönetimindeki en üst karar organı olan Vakıf Yöneticiler Kurulu’nu göreve getiren noktada olduğunu da hatırlatmak isteriz. Hükümetinizin ve Eğitim Bakanının, ayrıca yüksek öğretim alanında uygulanması gereken Stratejik Planı uygulamadığını da gözlemlemekteyiz” dedi.

DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara, protokol gereği İstişare ve Eşgüdüm Komisyonu Başkanı Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun 28 Mayıs’ta toplantı düzenlediğini belirtti. Hoşkara, sendikanın toplantıda mevzuata açıkça aykırı karar ve uygulamaları, yasalara ve anayasaya aykırı tüzük değişikliği önerilerini, üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilere uygulanacak burs oranlarını ve protokolün yürütülmesiyle ilgili diğer konuları gündeme getirdiğini söyledi.

-“Üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilerin burs oranlarının yüzde 70-80’e çıkarılması üniversitenin intiharı olacak”

Hoşkara, daha önce üniversite kamuoyunda ve yetkili kurullarda paylaştıkları görüşleri toplantıda da dile getirdiklerini ifade ederek, üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilere uygulanacak burs oranlarının yüzde 70-80 aralığına çıkarılmasının üniversitenin mali açıdan intiharı olacağını vurguladıklarını kaydetti. Hoşkara, DAÜ Rektörlüğü ve Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun aldığı bu kararla KKTC vatandaşlarının tarihte ilk kez yabancı öğrencilerden daha fazla harç ödemek durumunda kalacağını belirttiklerini aktardı. Ayrıca mevzuata açıkça aykırı kararlar ile tüzük değişikliklerinin DAÜ’de kaosa yol açacağı uyarısında bulunduklarını ifade etti.

Hoşkara, İstişare ve Eşgüdüm Komisyonu toplantısının ardından 29 Mayıs’ta Başbakanlık’ta Eğitim Bakanı ve Başbakanlık Müsteşarı’nın da katıldığı görüşmede, sorunları Başbakan Ünal Üstel ile paylaştıklarını ve diyalogla, uzlaşı içinde mevzuata uygun çözümler bulma konusunda anlaştıklarını söyledi. Ancak aradan bir buçuk ay geçmesine rağmen yaptıkları tüm makul önerilerin sonuç vermediğini belirten Hoşkara, Başbakan başkanlığında yapılması beklenen toplantının da gerçekleşmediğini kaydetti.

DAÜ’de protokol gereği giderlerin azaltılmasına yönelik tedbirlerin yüzde 90’ının hayata geçirildiğini ifade eden Hoşkara, geriye kalan yüzde 10’luk kısmın ise DAÜ yönetiminden kaynaklanan nedenlerle tamamlanamadığını dile getirdi. Hoşkara, çalışanların maaşlarından fedakarlık yaptığını, yeni istihdam yapılmadığını, iş yükünün arttığını ve devlet mali katkısının yükseldiğini belirterek, tüm bu fedakarlıklara rağmen öğrenci gelirlerinin oransal azalışının devam etmesi riski bulunduğunu söyledi. Hoşkara, ayrıca mevzuat ihlallerinin kurumda kaos yarattığını ifade etti.

-“Tarihte ilk kez KKTC vatandaşı yeni kayıtlı öğrenciler yabancı öğrencilerin iki katı harç öder noktaya geldi”

Hoşkara, tüm itirazlara rağmen Eğitim ve Maliye Bakanlarının desteği ile DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayıyla DAÜ Rektörlüğü’nün, üçüncü ülkelerden gelen öğrencilere uygulanan yüzde 50 burs oranını yeni yabancı öğrenciler için yüzde 80’e çıkardığını kaydetti. Bu uygulama sonucunda eski kayıtlı yabancı öğrencilerin yeni kayıtlılardan daha fazla harç öder duruma geldiğini belirten Hoşkara, tarihte ilk kez KKTC vatandaşı yeni kayıtlı öğrencilerin yabancı öğrencilerin iki katı harç öder noktaya geldiğini söyledi. Çift uyruklu öğrencilerin KKTC vatandaşı olarak değil, yabancı öğrenci statüsünde kayıt yaptırmayı tercih etmeye başladığını aktaran Hoşkara, DAÜ yönetiminin ucuz harçlarla yabancı öğrenci getirme kervanına katıldığını ifade etti.

-“Karar devlete ve DAÜ’ye kaybettiren, öğrenci getirme acentelerine kazandıran bir karar”

Hoşkara, bu kararın devlete ve DAÜ’ye kaybettiren, öğrenci getirme acentelerine kazandıran bir karar olduğunu belirterek, yıllardır dengesi oturmuş harç politikasının tamamen bozulduğunu söyledi. KKTC vatandaşlarının eskiden en az harcı verirken şimdi en çok harç ödeyen kesim haline geldiğini kaydeden Hoşkara, yeni kayıtlı yabancı öğrencilerin de eski kayıtlılardan daha az harç öder hale geldiğini, bunun öğrenciler arasında huzursuzluk yarattığını vurguladı.

Hoşkara, bir taraftan yeni harç politikasıyla öğrencilerin huzursuz edildiğini, diğer taraftan mevzuata aykırı kararlar ve anayasaya aykırı tüzük değişikliği girişimleriyle çalışanların da huzursuz edildiğini belirtti. Üniversitenin gereksiz hukuki tartışmalar ve mahkeme süreçlerine sürüklendiğini söyleyen Hoşkara, sendikanın sorunları çözmek için yaptığı tüm önerilerin sonuçsuz kaldığını ifade etti.

Hoşkara, DAÜ’de protokolle sağlanmaya çalışılan istikrar ve sürdürülebilirlik ortamının, yanlış ve hatalı yönetim kararları nedeniyle bilinçli veya bilinçsiz şekilde bozulduğunu söyledi. Üniversitede yeni bir kaosa neden olacak yönetimsel kararların alındığı bir sürecin yaşandığını ifade eden Hoşkara, bu mektubun daha önce Başbakan’a ilettikleri uyarıları kamuoyu huzurunda tekrarlamak amacıyla yazıldığını belirtti.

Hoşkara, daha fazla geç olmadan sürece müdahale edilmesi gerektiğini vurgulayarak, aksi takdirde DAÜ için yapılan tüm fedakarlıkların sonuç vermeyeceğinden endişe ettiklerini kaydetti.

Devamını Oku

Dünya

Srebrenitsa Soykırımı’nın 7 kurbanı bugün toprağa verilecek

Published

on

By

Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’da 1995’te Sırplar tarafından yapılan soykırımda öldürülen ve kimlikleri tespit edilen soykırım kurbanlarından 7’si daha bugün düzenlenecek cenaze töreninin ardından toprağa verilecek.

Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen soykırımda öldürülen ve kimlik tespiti yapılan 7 kurban için cenaze namazı kılınacak.

Cenaze namazı öncesinde Srebrenitsa Anıt Merkezi’nde soykırımın 30. yılı dolayısıyla anma programı düzenlenecek.

Anma törenine katılacak TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Srebrenitsa Anıt Merkezinin ortaklaşa gerçekleştirdiği proje kapsamında hayata geçirilen Srebrenitsa Soykırım Kurbanlarını Anma Müzesi açılışını da yapacak.

– Anıt mezarlıkta toprağa verilen kurbanların sayısı 6 bin 772’ye yükselecek

Srebrenitsa Soykırımı’nın 30’uncu yılında, kimlik tespiti yapılan ve ailesinin onay verdiği 7 soykırım kurbanı daha Potoçari Anıt Mezarlığı’na defnedilecek.

Potoçari Anıt Mezarlığı’nda 11 Temmuz’daki anma törenlerinde defnedilecek 7 kurbandan en gençleri, öldürüldüklerinde 19 yaşında olan Senajid Avdic ve Hariz Mujic. Bu yıl defnedilecek tek kadın ve en yaşlı kurban olan Fata Bektic ise öldürüldüğünde 67 yaşındaydı.

Bu yıl toprağa verilecek 7 kişinin isimleri şöyle sıralandı:

“Senajid Avdic, Hariz Mujic, Fata Bektic, Hasib Omerovic, Sejdalija Alic, Rifet Gabeljic, Amir Mujcic.”

Bu yılki törenin ardından anıt mezarlıkta toprağa verilen kurbanların sayısı 6 bin 772’ye yükselecek.

– Srebrenitsa’da ne oldu?

Srebrenitsa’nın 11 Temmuz 1995’te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, daha sonra Sırplara teslim edildi.

Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık alanlar, fabrikalar ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar toplu mezarlara gömüldü.

Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz’da Potoçari Anıt Mezarlığı’nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.

Devamını Oku

Dünya

İtalya’da farklı noktalardaki orman yangınları hayatı olumsuz etkiledi

Published

on

By

İtalya’nın farklı bölgelerinde çıkan orman yangınları hayatı olumsuz etkiledi. Toskana Bölgesi’nde 600 turist tahliye edildi.

İtalyan basınında yer alan haberlere göre, ülkenin batısındaki Sardinya Adası’nda Olbia ile Sassari kentleri arasındaki Trambuccone mevkisinde geniş çaplı orman yangını çıktı.

Olbia Havalimanı çevresindeki hava sahası bir süreliğine kapatılırken, bu durum gecikme ve aksaklıklara yol açtı. Olbia varışlı bazı uçuşlar da Cagliari, Alghero ve Roma gibi havalimanlarına yönlendirildi.
Söz konusu yangına 1 söndürme uçağı ve helikopterlerle müdahale edildi. Karadan da itfaiye ekipleri ve gönüllülerin müdahalesi sürüyor.

600 turist tahliye edildi
Ülkenin rağbet gören tatil ve kamp beldelerinden Toskana Bölgesi’ndeki Castiglione della Pescaia’da bir tuz arıtma tesisinde çıkan yangın da kısa sürede rüzgarın etkisiyle ormanlık alana sıçradı.

Hızla büyüyen yangına itfaiye ekipleri karadan ve havadan müdahale etti. Grosseto Valiliğinin talimatıyla bölgede tatil yapan yerli yabancı 600 turist, kamp alanından tahliye edildi.

İtalyan İtfaiyesi, X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, havadan 4 helikopterle yangına müdahale edildiğini, akşam saatlerinde yangının söndürüldüğünü bildirdi.

Diğer taraftan, ülkenin güneydoğusundaki Otranto’da dün akşam saatlerinde başlayan ve rüzgarın etkisiyle yayılan yangında 150 hektarlık makilik yandı.

Haberlerde, yetkililerin, kundaklama sebebiyle yangın çıkmış olabileceği şüphesi üzerinde durduğu ifade edildi.

Matera’ya bağlı Metaponto di Bernalda beldesi yakınlarında geçen günlerde çıkan yangınların kasıtlı çıkarılmış olabileceği belirtilen haberlerde, Matera Cumhuriyet Savcılığının soruşturma başlattığı kaydedildi.

İtalyan İtfaiyesinin sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlara göre, itfaiye erleri son günlerde Sicilya ve Sardinya Adaları, Toskana, Lazio, Puglia, Campania gibi pek çok bölgede irili ufaklı çok sayıda yangına havadan ve karadan müdahalede bulundu.

Devamını Oku

Trending

Reklam