Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis’te Başbakan Yardımcılığı bütçesi görüşülüyor

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda ilk olarak Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu 2025 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın üçüncü görüşmesine ilişkin tezkere okunarak, oy çokluğuyla kabul edildi.

Ardından 1 milyar 936 milyon 92 bin TL’lik Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı bütçesinin görüşülmesine geçildi.

Bütçe üzerine ilk sözü CTP Milletvekili Fikri Toros aldı. Tipik bir ada ekonomisi olunması nedeniyle turizm sektörünün lokomotif konumda olduğunu ifade eden Toros, son 20 yıl içerisinde yatak kapasitesinde önemli artışlar olduğunu söyledi.

Kıbrıs’ta devam eden siyasi sorun ve hükümetin bakış açısına işaret eden Toros, izolasyonların turizm sektörünün odağına yerleştiğini kaydetti. Üç yıldan bu yana tırmanan jeopolitik durumun turizm sektörünü olumsuz etkilediğini belirten Toros, Türkiye’deki enflasyon oranının çarpan etkisiyle KKTC’ye yansıdığını dile getirdi.

2024 yılında turizm sektöründe fark edilir bir kriz ile karşı karşıya olunduğunu ifade eden Fikri Toros, bakanlığın yeni turizm stratejisi belirlemesi gerektiğini kaydetti. “2025 yılı geçmiş yıllar gibi olmayacaktır turizm sektörü için…” diyen Toros, Bakanlığın 2025 yılında ek bütçe ve siyasi stratejilere ihtiyacı olduğunu belirtti.

Bakanlığa ayrılan bütçenin, devlet bütçesinin yüzde 1.4’ü olduğunu ifade eden Toros, “Bakanlık, bırakın yeni bir stratejiyi, asgari sorumluluğunu dahi yapamayacak bir konuma getirildi” dedi. Bütçenin kökten gözden geçirilmesi gerektiğini kaydeden Toros, ek tanıtma, pazarlama ve strateji faaliyetleri gerekliliğine dikkat çekti.

Rekabet, riskli ve enflasyonist ortamda mevcut tanıtımın yetersiz olduğunu belirten Fikri Toros, “Ulaşım olmadan turizmde bırakın gelişme, mevcut olumsuz etkenlere karşı mücadele mümkün değildir” dedi. KKTC’ye doğrudan uçuş yapılan yedi şehir olduğunu ifade eden Toros, ulaşıma da bu yıl el atılmasının önemli bir gereksinim olduğunu söyledi.

Hükümetin yeni havayolu noktasında yanıltıcı bilgiler verdiğini belirten Toros, bunun koltuk maliyetlerini düşürmeye yardımcı olmadığını kaydetti. KKTC’de milli havayolu kurmanın mümkün olmadığını dile getiren Toros, “Mümkün olan zeminde neden çaba harcamıyorsunuz?” diye sordu. Toros, ulaşımda, bilet fiyatları ve uçuş ağının iyileştirilmesinin yeniden ele alınması gerektiğini söyledi.

Turizm sektörünün birçok sektörün üzerinde lokomotif etkisi olduğuna dikkat çeken Toros, kumarhanelerin turizm sektörünün odağında olmasından rahatsız olduklarını belirtti. Şu anda Başsavcılıkta olduğunu öğrendiği bir Turistik Konaklama Yasa Tasarısı olduğunu dile getiren Toros, Turizm Planlama Dairesi’nin bu çerçevede güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti. 

Turizmde ülkenin rekabet edilebilirliğinin önemini belirten Toros, “Rekabet gücümüzü elde etmek için diğer girdi maliyetlerine de bakmamız lazım” diyerek, enerji ve iş gücünü buna örnek gösterdi. Devletin, SAN-HO enerji şirketine Yılmazköy civarında arazi tahsis ettiğini, sonra geri aldığını anlatan Toros, projeye verilen desteğin geri çekilmesini eleştirdi.

Ülkede gelişen sağlık turizmi sektörünün çok büyük bir potansiyeli olduğunu kaydeden Fikri Toros, izolasyonların hafifletilmesinde bunun çok etkili bir enstrüman olacağına inanç belirtti. Girne Antik Limanı’nda yapılan restorasyonun eksik olduğunu ifade eden Toros, restorasyonun “kısa süreli” olma riski taşıdığını kaydetti. Girne’nin çok önemli kültürel mirasa sahip bir kent olduğunu dile getiren Toros, 2025’te vizyoner projeler görmek istediklerini söyledi. Toros, turizm gelirlerinin tamamının Bakanlığa ayrılması gerektiğini vurguladı.

CTP Milletvekili Filiz Besim de, “Aslında turistler için bir cennet olmalı bu ülke ama sektörde istediğimiz ivmeyi bir türlü yapamıyoruz” diyerek, ülkenin casino ve kumarhane cennetine dönüştürüldüğünü savundu.

Kumarın içinde mafya, uyuşturucu, kayıt dışılık, kaçakçılık olduğunu dile getiren Besim, “Ülkeyi casino turizmine mahkûm etmemek için turizm çeşitliliğini sağlamak zorundayız” diye konuştu. Spor turizmini buna örnek olarak gösteren Besim, “Beş yıldır olmadı inşallah bu yıl olur” dedi.

Sağlık turizmi yapabilecek özel hastaneler olduğunu ifade eden Besim, tüp bebek merkezlerinin, uluslararası hukuk anlamında ne kadar denetim altında olduğunu sordu. Plastik cerrahiye gelen vakaların “patlamış” durumda olduğunu belirten Besim, plastik cerrahiyle ilgili gayri yasal mekânların mevcut olduğunu söyledi. Besim, sağlık turizmi alanlarıyla ilgili çalışma yapılması gerektiğini kaydetti.

Bakanlığa ayrılan bütçenin yetersizliğini, “akıl tutulması” olarak niteleyen Filiz Besim, inanç turizmiyle ilgili de ekiplerin çalışma yapması gerektiğini belirtti. Besim, “Orta gelirli turist de ülkeye gelmeli” dedi.

Turistik tesislerin sertifikalandırılmasının hükümet programında yer aldığına değinen Besim, “Kaç tesise sertifika verildi? Kurdunuz mu böyle bir sistem?” diye sordu. Filiz Besim, tarihi ve kültürel öneme sahip binaların turizme kazandırılması konusunda da bilgi istedi.

“Çevreye sahip çıkmak, geleceğe sahip çıkmaktır. Güçlü bir çevre politikasına ihtiyacımız vardır” diye konuşan Filiz Besim, en büyük çevre sorunlarından birinin çöp depolama alanları olduğunu söyledi. Ülkede 50’den fazla vahşi depolama alanı olduğunu dile getiren Besim, bu konuda devletin birçok kurumunun iş birliği yapması gerektiğini kaydetti. Güngör Çöp tesisinin rehabilite edilmesi konusunda hükümet politikası belirlenmesi gerektiğini ifade eden Besim, “Çöp konusuna bir an önce çözüm bulmalıyız” dedi. Tıbbi atığın çöpte özel bir başlık olduğunu kaydeden Besim, tıbbi atıkların siyah çöp poşetinde, çöp bidonuna atıldığını söyledi.

Kanalizasyon ve arıtma konusuna da değinen Besim, “İskele bölgesini kaybettik” dedi. İskele’de denizin kanalizasyon sularıyla dolduğunu savunan Besim, “İskele’yi kaybettik belki Gaziveren’i kurtarırsınız” diye konuştu. Gaziveren’de 20’nin üzerinde katı olan, ÇED raporu olmayan binalar olduğunu dile getiren Besim, Lefke İmar Planı’nın neden yayınlanmadığını sordu. Filiz Besim, bölgenin deprem açısında da riskli bir bölge olduğunu kaydetti.

Plastik kullanımı konusunda da konuşan Besim, sokakların pet şişelerle dolu olduğunu ifade ederek, “Bununla savaşmak ve caydırıcı cezalar vermek zorundasınız” dedi. Filiz Besim, kıyı emniyeti ile ilgili yasal çalışmaların tamamlanıp, tamamlanmadığını da sordu.

Sanatçıların eserlerinin dijital ortamlara aktarılması gerektiğini belirten Besim, Kültür Dairesi’nin web sitesinde bu konuda pek bir şey görmediğini kaydetti. Atatürk Kültür Merkezi’nin damının geçen yıl akıttığını, bu yıl da akıtmaya devam ettiğini ifade eden CTP Milletvekili Filiz Besim, “Atatürk Kültür Merkezi’nde projeksiyon cihazı olmaması dillere destan bir konu olması gerekiyor” dedi.

Kütüphanelerin duyarlı kişilerin bağışlarıyla ayakta kaldığını kaydeden Besim, “Sanatçılarımız, yazarlarımız dünyada ne kadar görünürdür? Bir tane yazarımız İstanbul’da kitap fuarına gidemiyor” diyerek, bu konuda bütçe ayrılmamasını eleştirdi. Kitap çıkarmanın çok pahalı olduğunu dile getiren Filiz Besim, sanatçı ve yazarlara destek olunması gerektiğini söyledi. Besim, Kültür Dairesi’nin, Mehmet Aziz’in kızları Türkan Aziz ve Kamran Aziz’in evlerine sahip çıkarak, müzeye dönüştürmesini talep etti.

Besim, Kıbrıs Türk kültürüyle ilgili bir dersin müfredata konulmasının önemini de vurguladı.

CTP Milletvekili Şifa Çolakoğlu ise konuşmasına, KKTC’nin ilk operası olma özelliğini taşıyan Arap Ali Destanı’nın Türkiye’de ve Kıbrıslı Türklerin yoğun olarak yaşadıkları yerlerde sahneleneceğinin söylendiğini hatırlatarak, başladı. Çolakoğlu, operanın, Avustralya’da olmasa bile İngiltere’de sahnelenebilmesi için iş birliği yapılabileceğini belirtti.

Teknolojik imkanların çok daha fazla geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Çolakoğlu, 1986 yılından bu yana Kültür Dairesi Yasasında bir değişiklik yapılmadığına dikkat çekti. Güzel Sanatlar Şubesi’nin tek memurunun AKM’de görev yaptığını, Kütüphaneler ve Yayın Şubesi Amirinin başka bir kuruma gittiğini, Devlet Türk Müziği Korosu Şubesinin ise işlevsiz bir durumda olduğunu söyleyen Çolakoğlu, Kültür Dairesi Yasasının güncellenmesi gerektiğini yineledi.

Folklor Araştırma ve Geliştirme Şubesi kadrosunun boş olması nedeniyle gerektiği gibi çalışma yapamadığını dile getiren Şifa Çolakoğlu, buna ayrı bir önem verilmesi gerektiğini belirtti. 2013 yılında ciddi para ve emek harcanmasına rağmen 11 yıldır Somut Olmayan Kültürel Miras alanında yapılması gerekenlerin yapılmadığını anlatan Çolakoğlu, bu konudaki çabalara katkı koymaya hazır olduklarını söyledi.

Müzelerin hiçbirinin doğru düzgün web sitesi olmadığına işaret eden Çolakoğlu, “Müzelerin büyük çoğunluğu ilk ortaya çıktığı şekliyle hizmet veriyor” diye konuştu. Kıbrıs adasının çok zengin ve renkli bir ada olduğunu dile getiren Çolakoğlu, müzelerin, çağa uygun şekilde düzenlenmesi, online olarak gezilebilmesi gerektiğini kaydetti.

28 ülke, 182 yerel yönetimin üye olduğu Cittaslow ağının çok önemli olduğunu belirten Şifa Çolakoğlu, “Bu tür oluşumlar bizim dünyaya açılmamız yönünde önemli pencerelerden bir tanesi… Beş tane yerel yönetimimiz bu ağa üye” dedi. Çolakoğlu, beş tane yerel yönetimle ortaklaşa neler yapıldığını sordu.

Eski eserler konusuna da değinen Çolakoğlu, Gazimağusa’nın, adanın en büyük açık hava müzesi olduğunu vurguladı. Hükümet programına göre, “Yaptıklarımız, yapamadıklarımızın çok altında” diyen Çolakoğlu, Gazimağusa’daki Şömineli Evin hala kapalı olduğunu belirtti. Çolakoğlu, “Mağusa’daki Halk Evi bugün cemaatin içine girmediği ölü bir mekân haline geldi. Halk Evini, Mağusa halkına geri verin” dedi.

Gençlikle ilgili ülkede yapılması gereken çok fazla şey olduğunu dile getiren CTP Milletvekili Çolakoğlu, Gençlik Dairesi’nin boş olan kadrolarının acilen doldurulması ihtiyacı olduğunu söyledi. Çolakoğlu, kamp alanlarındaki elektrik altyapılarının ise yenilenmesi gerektiğini belirtti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Amcaoğlu: Park Yenikent yapım çalışmalarında adım adım ilerliyoruz

Published

on

By

Gönyeli-Alayköy Belediye Başkanı Hüseyin Amcaoğlu, Park Yenikent Projesi’nin uygulama alanında incelemelerde bulundu.

Sosyal medya hesabı üzerinden konuya ilişkin paylaşım yapan Amcaoğlu, ‘Bugün, kentimize değer katacak Park Yenikent Projemizin uygulama alanında incelemelerde bulunduk.
Park inşaat sürecine geçilmeden önce, sahadaki teknik altyapı ihtiyaçları doğrultusunda bazı ön çalışmalar gerçekleştirildi. Bu kapsamda, bölgede 200 metre uzunluğunda, 1 metre çapında yağmur suyu büz hattı döşendi. Ayrıca, 300 metre uzunluğunda, 225 mm çapında basınçlı HDPE kanalizasyon borusunun güzergâh değişikliği yapıldı.
Bu altyapı düzenlemeleriyle birlikte üstyapı çalışmalarına geçildi. Elektrik altyapısı tamamlandı, perde duvarlar örüldü. Çocuk oyun alanları için özel EPDM zemin hazırlandı. Parke uygulamasına geçmeden önce 500 metrekarelik alanda zemin düzeltme işlemleri de tamamlandı.

Şu an alanda özellikle iki noktada yoğunlaşıyoruz: Amfi tiyatronun tribün bölümü ve kentimizde bir ilk olacak kuru havuz sistemi.Yenikent Parkı tamamlandığında; iklim dostu yeşil alanları, spor bölümleri, çocuk oyun alanları ve Akdeniz bitki dokusuyla bölgeye yeni bir soluk kazandıracak.

Her çocuğun hakkı olan oyun ve kamusal alan erişimi doğrultusunda; doğayla temas kurabilecekleri, güvenli, temiz ve erişilebilir alanlar yaratmak, yalnızca bir kent hizmeti değil, aynı zamanda çevresel bir çocuk hakkıdır. Bu anlayışla projeyi şekillendirmeye devam ediyoruz.’dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

T&T, hazineye 306 milyon 356 bin TL ödeme yaptığını açıkladı

Published

on

By

Ercan Havalimanı’nın işletmecisi T&T İnşaat Sanayi ve Ticaret Şirketi Limited, Maliye Bakanlığı’na 306 milyon 356 bin 590 Türk liralık ödeme yaptığını duyurdu.

T&T’den yapılan açıklamada, ödemenin Ercan Devlet Havalimanı İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi gereği, bugün 2025 yılı ikinci dönem 3 aylık KDV dahil ciro payı olarak yapıldığı bildirildi.

– Turanlı: “Yükümlülüklerimizi yerine getiriyoruz”

T&T Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, sözleşme gereği şirket olarak KKTC Devleti’ne bugüne kadar yükümlülüklerini yerine getirdiklerini ifade etti.

Ercan Havalimanı’nda yolcu ve uçak trafiğinin yüzde 20’nin üzerinde arttığını kaydeden Turanlı, havalimanından elde edilen gelirin yüzde 56’sının ciro payı olarak KDV’siyle birlikte yılda dört kez KKTC maliyesine ödendiğini ve kamu maliyesi ile ekonomiye katkı sağlandığını belirtti.

Havalimanlarının ekonomik etkisinin sadece doğrudan elde edilen gelirle sınırlı olmadığını ifade eden Turanlı, “Havalimanları, sadece ulaşım altyapısı değil, aynı zamanda ticaretin ve turizmin önemli merkezleridir. Bu iki sektördeki büyüme, aynı zamanda istihdam yaratma, yerel ekonomilere katkı sağlama ve turizmin artmasına yardımcı olma gibi dolaylı etkiler de doğurur.” dedi.

Turanlı, Taşyapı olarak Kıbrıs Türk halkına yaraşır, gelecek nesillere miras bırakabilecek büyük projeleri hayata geçirmek için tüm güçleri ile çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

KTTO-TOBB işbirliğinde Ekonomi Konferansı gerçekleştirildi

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz günübirlik temaslarda bulunmak amacıyla geldiği KKTC’de, Kıbrıs Türk Ticaret Odası(KTTO) – Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği işbirliği (TOBB) ile düzenlenen “Türkiy- KKTC Ticaret Odası Forumu III. Ekonomi Konferansı”na katıldı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, amaçlarının KKTC’nin güçlenmesini sağlamak olduğunu vurgulayarak, KKTC’de ekonomik değişim için rapor hazırlık çalışmalarının devam ettiğini anlattı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yeni hedeflere taşınması gerektiğini söyleyen Deniz, dünyadaki değişimlere ayak uydurmak gerektiğini kaydetti.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, e-ticaretin önemine vurgu yaptı.

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti menşeli ürünlerin Avrupa, Ortadoğu, Türk dünyasına doğrudan ulaşması mümkün hale gelecektir” diyen Hisarcıklıoğlu, Türk iş dünyası olarak her zaman Kıbrıs Türkünün yanında olduklarını kaydetti.

Başbakan Ünal Üstel de, konuşmasında, ekonomik gelişimin ancak ortak akıl, istikrarlı yönetim ve güven ortamıyla kalıcı hale gelebileceğini kaydetti.
Kendi ayakları üzerinde duran, üreten, istikrarlı ve verimli bir KKTC ekonomisi oluşturma hedefi doğrultusunda bir irade ortaya kodyuklarını belirten Üstel, bu süreçte en büyük desteğin Türkiye Cumhuriyeti’nden geldiğini söyledi.

Üstel, “bugün geldiğimiz noktada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisi artık sadece günü kurtaran değil, geleceği planlayan bir modele geçiş süreci yaşamaktadır. Biz bu ülkenin 50’inci kuruluş yıl dönümüne çok net bir hedefle ilerliyoruz. Kendi Ayakları üzerinde duran bir ekonomiyle, ülkeyi geleceğe taşımak. 2023 2025 döneminde atılan adımlar bu hedefin öncüsüdür. 2026-2027’de atacağımız adımlar da yine bu hedef doğrultusunda olacaktır. Ulaşımda, altyapıda, sağlıkta, tarımda, sanayide, turizmde ve eğitime yürüttüğümüz projeler, yapısal reformlarla ekonomik şartları yeniden işler hale getirmeyi planlıyoruz” “ şeklinde konuştu.

Başbakan Üstel tüm bu gelişmelerin siyasi istikrarla mümkün olabileceğine vurgu yaptı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisine güç katan en önemli unsurlardan birinin Türkiye Cumhuriyeti ile her yıl imzalanan İktisadi Mali işbirliği protokolleri olduğuna dikkat çeken Üstel, bu protokollerin sadece finansal destek sağlamadığını aynı zamanda reform süreçlerini hızlandıran bir kaldıraç görevi gördüğünü kaydetti.

Başbakan Üstel, Rum Yönetimi’nin yıllardır Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomisini zayıflatmak için sistematik bir ekonomik terör politikası izlediğini vurguladı.

Konuşmasında Türk iş dünyasına da seslenen Üstel, KKTC’ye yatırım yapılması çağrısında bulundu.

Üstel, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisine yapılan her yatırım, sadece bir iş değil, Doğu Akdeniz’deki Türk varlığını güçlendiren bir egemenlik iradesidir. Biz üretimden vazgeçmeyen, yatırımı teşvik eden, girişimciyi koruyan, bir devlet anlayışı ile hareket ediyoruz. bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yerel firmalarımızla birlikte üretmeye, birlikte büyümeye, birlikte kazanmaya devam edeceğiz” dedi.

Başbakan Üstel konuşmasının sonunda güçlü bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisinin mümkün odluğuna da vurgu yaparak, “biz bunu birlikte başaracağız. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 50’inci kuruluş yılında kendi kendine yeten, kendi ayakları üzerinde duran bir devleti hep birlikte dönüştüreceğiz” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da, Türkiye ile KKTC arasındaki sarsılmaz kardeşlik bağının, ekonomik işbirliği bağıyla daha da güçleneceğini söyledi.

KKTC’nin dost ve kardeş ülke olmanın ötesinde milli bir dava olduğuna işaret eden Yılmaz, Türkiye’nin her zaman, her alanda Kıbrıs Türkü’nün yanında olduğunu söyledi.

KKTC’nin hem fiziki altyapısı hem de uluslararası bağlantılarını desteklemeye devam edeceklerini ifade eden Yılmaz, Yatırım Danışma Konseyi’nin daha etkin çalışması ile ilerleme kaydedileceğini belirtti.

Tarımın en stratejik sektörlerden biri olduğunu ve sürdürülebilir olması gerektiğini söyleyen Yılmaz, narenciyede yaşanan depolama probleminin ardından Güzelyurt’ta bir soğuk hava deposu inşa edildiğini ve gelecek yıl hizmete gireceğini anımsattı.

Yılmaz, fuarlar ve fuarlara katılımın önemini de vurgulayarak, üretici ve ihracatçının yanında olduklarını, desteklerin artarak sürdüğünü kaydetti.

Son dönemlerde Rum kesiminin KKTC ekonomisini hedef alan ve siyasi sebeplere dayanan tutuklamaların iyi niyetle bağdaşmayan hareketler olduğuna da işaret eden Yılmaz, Kıbrıs Türkü’nün gelecek kalkınma vizyonunu zedeleme çabalarına karşı Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın uluslararası platformlarda gereken cevabı vermekte olduğunu söyledi.

Adada huzurun iki devletlilik gerçekliğinin kabul edilmesi ve karşılıklı işbirliğinden geçtiğini belirten Yılmaz, Cumhurbaşkanı Tatar’ın eşit egemen bir yapı vizyonuna desteklerinin tam olduğunu da sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da konferansta yaptığı konuşmada KKTC’nin Türk devletleri için bir cevher olduğunu vurguladı.

Kıbrıs Türkü’nün iyi eğitimli, dünyayı takip eden bir toplum olduğunu kaydeden Tatar, “tüm bunları her türlü izolasyona, kısıtlamalara, haksızlıklara rağmen en iyi şekilde başarabilen insan kaynağına sahibiz” diye konuştu.

Tatar “Dijital alanda çağ atlayacak bir KKTC’de turizm daha hızlı gelişecek, yüksek öğrenim ve ARGE çalışmaları daha süratli gelişecek, tarımda yine Anavatandan gelen su ile gelişme sağlanacak” dedi.

Emlakta yaşanan gelişmelere Rum tarafının tahammül edemediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar sözlerini şöyle sürdürdü;

“Rum tarafının mal-mülk konusundaki saldırılarını hep birlikte püskürteceğiz çünkü yaptıkları büyük bir insan hakları ihlalidir. Hiçbir yetkisinin olmadığı KKTC’de, buranın anayasasına, yasasına ve düzenlemelerine göre masum insanların yaptıkları yatırımları bir suç olarak nitelendirip bu muameleyi yapanlarla tabi ki o masalarda, Birleşmiş Milletler’in huzurunda çatışıyoruz.”

Açılış konuşmalarının ardından Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Direktörü Prof Dr Güven Sak, “KKTC 2033, 50’inci yılda nasıl bir ekonomik yapı” konulu bir de sunum yaptı.

Devamını Oku

Trending

Reklam