Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis’te Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı ile BTHK bütçeleri kabul edildi

Published

on

 

Meclis Genel Kurulu’nda, 3 milyar 247 milyon 384 bin TL’lik Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı bütçesi ile 298 milyon 120 bin TL’lik Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu bütçesi oyçokluğuyla kabul edildi.

-Özuslu

CTP Milletvekili Sami Özuslu, konuşmasında son 2 yılda trafikte ölümlerde rekor üzerine rekor kırıldığını, geçen yıl boyunca 47; bu yıl ise bugüne kadar yine 47 kişinin hayatını kaybettiğini kaydetti.

Nüfusun ve araç miktarının arttığını dile getiren Özuslu, ancak bunun trafik kazalarının ve trafikte ölümlerin artışını tek başına açıklayamayacağını belirtti.

Avrupa Birliği’nin trafik kazalarıyla ilgili vizyonu hakkında bilgi veren Özuslu, palyatif çözümler yerine bir vizyonla hareket etmek gerektiğini kaydetti.

Vizyon çalışması yapılması, altyapı, trafik eğitimi, ehliyet verme süreçleri, araç muayenesi, sinyalizasyon, aydınlatma gibi hususların dikkate alınması gerektiğini belirten Özuslu, 2025 yılının trafikte acil durum ilan edilmesi gerektiğini ifade etti.

Yollardaki araç sayısının belirlenmesi için yapılan çalışmaya işaret eden Özuslu, bu gibi verilerin artırılması ve sıkışık bölgelerin rahatlatılması için çalışma yapılması gerektiğini anlattı.

Yeri geldikçe hükümete teşekkür ettiklerini de belirten Özuslu, engelli istihdamı yaptığı için hükümete teşekkür etti.

-İncirli

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli bütçe üzerine yaptığı konuşmada, bakanlık bütçesinin yetersiz olduğunu kaydetti.

Ülkenin bakımsız ve sefil bir görüntüde olduğunu, yollarının yetersiz ve karanlık olduğunu ifade den İncirli, devlet kurumlarının bir masa etrafında oturup bunu çözmesi gerektiğini belirtti.

 Ülkenin ciddi bir ulaşım krizinde olduğunu ancak bakanın bununla ilgileniyor gibi görünmediğini savunan  İncirli, hem yaşam hem ekonominin ulaşıma muhtaç olduğunu vurguladı.

Savaştan çıkan bir ülke olarak mevcut yollar inşa edilmişken şu an gerekli yol çalışmalarının yapılmadığını, bunun kabul edilebilir olmadığını savunan İncirli, internet altyapısı için gerekli altyapının hayata geçmesini istedi.

“Trafik kazalarından ölümler önlenebilir” diyen İncirli, devletin bu konuda sorumluluğu olduğunu söyledi. İncirli, yeni yollara da ihtiyaç olduğunu ve kazaların yoğun olduğu yollarda sürücülerin güvenliği için iyileştirmeler yapılması gerektiğini ifade etti.

-Barçın

CTP Milletvekili Devrim Barçın ise Araç Kayıt Dairesi’nde yasaya aykırı şekilde 10 yıl geriye dönük muayene ve seyrüsefer harçlarının ödemesinin alındığını ileri sürdü.

İlgili yasa maddesine değinen Barçın, kaydı iptal edilen araçların ancak yeniden kaydını yapması ve ödeme yapması sonrasında 10 yıla kadar ödeme yapılabileceğini ancak kayıt iptalinin kaldırıldığını savundu.

Barçın bu şekilde vatandaşa “faizini ödersen muayenesiz araç sürebilirsin” dendiğini belirtti.

-Baybars

Bağımsız milletvekili Ayşegül Baybars, parasız yapılacak işlerin de yapılmadığını söyledi. “Siz hükümetin ortağı olarak kamu maliyesi gelirlerini artırmak için herhangi bir adım atmadınız” diyen Baybars, ülkedeki trafik güvenliğinin sağlanması için atılması gereken adımlar olduğunu söyledi.

Ercan Havalimanı’ndaki görüntünün ülkenin kültürel dokusuna uygun olmadığını dile getiren Baybars, casino girişi gibi girişler yapılmasının ülke imajına zarar verdiğini kaydetti.

Araç muayene istasyonlarıyla ilgili ihaleye çıkılacağının söylendiğini dile getiren Baybars, bu konuda hangi noktada olunduğunu sordu.

Limanların özelleştirilmesi ve liman işçileri konusunda durumun ne olduğunu da soran Baybars, planın ne olduğunu sordu.

Baybars hükümetin yol güvenliği eylem planını da merak ettiğini dile getirdi.

Fiber optik altyapısı konusunda bir konsorsiyumdan bahsedildiğini söyleyen Baybars, bu konunun da ne noktada olduğunu sordu.

-Arıklı

 Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ise, milletvekillerine yanıt vermek üzere kürsüye çıktı. Diğer partilerin yıllar boyu hükümette olduğunu dile getiren Arıklı “Kronikleşmiş sorunların müsebbibi hepimiziz” dedi, bu sorunlardan sadece 3 yıllık hükümetin sorumlu tutulamayacağını kaydetti.

Arıklı mevcut bütçe ile hayallerindeki icraatları yapmalarının mümkün olmadığını da dile getirdi.

Karayollarında kadro ve araç sıkıntısına işaret eden Arıklı, yapılan asfaltlama çalışmalarına işaret etti, “Toplam 6 bin 425 ton asfalt aldık” dedi.

“10 yıllık muayene tamamen keyfi” diyen Arıklı, bunun kendisine göre de bir haksızlık olduğunu ifade etti.

 Önlerinde icraatlar için 2027’ye kadar zaman olduğunu ifade eden Arıklı, çıkarılması gereken yasaları, gelir getirici faaliyetleri ele alacaklarını kaydederek, bunun hükümette kriz olduğu anlamına gelmeyeceğini dile getirdi.

Sabit radar cezaları konusunda yapılan eleştirilere değinen Arıklı, konunun tamamen polisin uhdesinde olduğunu kaydetti.

Ercan’da kumarhane tabelaları olmadığını, otel reklamları olduğunu ve bundan alınan paranın yüzde 48+KDV’sinin devlete geldiğini dile getiren Arıklı, “Ne yapalım kaldıralım mı?” diye sordu.

Arıklı, fiber optikle ilgili konsorsiyum kurulduğunu, devletin cebinden para çıkmadan bu projenin gerçekleştirileceğini anlattı

Kuzey çevre yolunun nisanda biteceğini dile getiren Arıklı, bunun için olan istimlak bedelinin TC tarafından ödendiğini anlattı.

Dağ yolu konusunda, ishale hatları ve istimlak problemi nedeniyle projeden vazgeçilmek zorunda kaldıklarını dile getiren Arıklı, yolu birer metre genişleterek mevcut yolu genişletme yoluna gideceklerini dile getirdi.

Konuşmaların ardından 3 milyar 247 milyon 384 bin TL’lik Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı bütçesi oyçokluğuyla kabul edildi.

-BTHK bütçesi de kabul edildi

Genel Kurul’da 298 milyon 120 bin TL’lik Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu bütçesi de oyçokluğuyla kabul edildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

11 İnönülü şehit düzenlenen törenle anıldı

Published

on

By

İnönü şehitleri düzenlenen törenle anıldı.

1958-1963 ve 1974 yıllarında şehit edilen 11 İnönülü için düzenlenen tören protokol sırasına göre şehitler anıtına çelenklerin konmasıyla başladı.

Ardından saygı duruşunda bulunuldu ve 3 el saygı atışı yapılarak, İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Törende Öykü Zort “ Bu Vatan Kimin?” isimli şiiri okudu.

Mesarya Belediye Başkanı Ahmet Latif törende yaptığı konuşmada, milli mücadele yıllarında İnönü köyünün 11 evladını toprağa verdiğini anımsatarak, şehitleri rahmetle andı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, 1974’ten önce ekmeğini kazanmak için işine giderken bir çok Kıbrıslı Türk’ün şehit edildiğini hatırlatarak, Rumların Kıbrıs Türkünü yok etmek için sistematik saldırılarda bulundu anlattı.

Kıbrıs Türk halkının kahramanca ülkesini ve halkını savunduğunu dile getiren Tatar, “1974 Kıbrıs Barış Harekatı ve sonrasında Anavatan Türkiye’nin desteğiyle KKTC olarak dünyada haklı yerimizi alırken tüm bunları şehitlerimize borçluyuz” dedi.

Tatar, “Kıbrıs Türk halkının en az Rumlar kadar bu topraklarda hakkı vardır. Devletimizin kabul görmesi, egemenliğimizin tanınması gerekiyor, ancak o zaman adil kalıcı bir çözüm olur” dedi.
New York’ta da bu gerçekleri paylaşacağını ifade eden Tatar, bu kadar bedel ödeyen bir halkın egemenlik ve tanınma hakkı olduğunu söyledi.

Kıbrıs’ta iki ayrı halk ve devlet olduğunu vurgulayan Tatar, bir anlaşma olacaksa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin o anlaşmanın bir parçası olacağını söyledi.

Tören duaların okunmasıyla sona erdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TÜRKSOY’un 32. kuruluş yıl dönümünü kutladı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TÜRKSOY’un 32’nci kuruluşu yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Cumhurbaşkanı Tatar yazılı mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Kıbrıs Türk Halkı için Türksoy teşkilatı büyük önem taşımaktadır. Kültürden sanata, edebiyata, tarihe, müziğe, farklı gelenekleri, örf ve âdetleri bir çatı altında toplayan TÜRKSOY’un 1993 yılından beri yaptığı çalışmaları buradan bir kez daha hürmetle selamlarım.

Türk Devletleri arasında 32 yıl önce kardeş halkların ortak iradesiyle temelleri atılan Türksoy, geçen zaman içinde Türk Dünyası’nın kültürel buluşma köprüsü olmuştur.

TÜRKSOY teşkilatının KKTC’ye gösterdiği ilgi alaka sonucunda, KKTC haksız bir şekilde maruz kaldığı birtakım engellemeleri kültür ve sanat alanında aşmıştır. TÜRKSOY’un bizlere açtığı kapı ve köprüler vasıtasıyla Kıbrıs Türk Halkının kültürü, sanatı, müziği, edebiyatı, örf ve âdetleri dünyaya ulaşmıştır. Çeşitli ülke ve şehirlerde, kültür ve sanatın farklı dallarında yapılan etkinliklerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin temsilcilerine kültür ve sanatlarını paylaşma fırsatı verilmiştir. Bu bakımdan da TÜRKSOY’a teşekkürlerimi iletiyorum.

KKTC ve TÜRKSOY iş birliği çerçevesinde bundan sonraki süreçte de Kıbrıs Türk Halkının kültür ve sanat insanlarının Türk Dünyası mümtaz şahsiyetleri arasında anılması ve ilan edilmesi bizler için de bir ilham kaynağı olacaktır. Dolayısıyla şimdiden sizlerin yapacağı çalışmalar için bir kez daha teşekkür diyorum.

Türk Halkları arasındaki kardeşlik bağları büyük önem taşımaktadır. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye ve Türkmenistan’ın KKTC Halkı için aynı soydan gelen, aynı milletin evlatları olduğunu, gönül birliği, gelenek ve görenek, ortak kültür, ortak tarih ve ortak dil temelinde hiçbir farklılığının bulunmamaktadır.

Bu duygu ve düşüncelerle Türk halklarının ortak kültürel mirasını yaşatma, tanıtma ve gelecek kuşaklara aktarma idealiyle kurulan Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY’un 32. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Özcenk’ten DAÜ-SEN’e çağrı

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Vakıf Yöneticiler Kurulu Başkanı Dr. Erdal Özcenk, sosyal medya ve basın aracılığıyla yapılan asılsız açıklamaların zarar verici bulduğunu vurgulayarak, DAÜ Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) yönetimini kamuoyu üzerinden değil, üniversitenin iç işleyiş mekanizmaları içerisinde doğrudan, yapıcı ve sorumlu bir iletişime davet etti.

“DAÜ, siyaset üstü bir kurumdur. Politik malzeme yapılması kabul edilemezdir” vurgusu yapan Özcenk, “Üniversitemizde alınan tüm kararlar, ilgili akademik-idari kurullarda tartışılarak, Üniversite Yönetim Kurulu tarafından oylanmakta ve ardından Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayına sunulmaktadır. Bu kurumsal süreçler, şeffaf, katılımcı ve denetlenebilir bir yapı içinde yürütülmektedir” dedi.

Erdal Özcenk’in açıklaması aynen şöyle:

“1979 yılında kurulan ve 1986’da devlet üniversitesi statüsünü kazanan Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ), sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin değil, bölgenin en köklü ve saygın yükseköğretim kurumlarından biridir. Uluslararası düzeyde akredite olmuş programları, seçkin akademik kadrosu ve çok kültürlü öğrenci yapısıyla DAÜ, bugüne kadar on binlerce mezun vermiş ve KKTC’nin dünyaya açılan bilimsel yüzü olmuştur.

DAÜ’nün varlığı ve başarısı, başta Gazimağusa olmak üzere ülke genelinde ciddi bir ekonomik ve sosyal katkı yaratmaktadır. Binlerce öğrencinin ve personelin oluşturduğu bu büyük yapı, yerel esnaftan konaklama sektörüne, ulaşımdan hizmet sektörüne kadar geniş bir yelpazede KKTC ekonomisine doğrudan katkı sağlamaktadır. Üniversitemiz aynı zamanda ülkemizin tanıtımına, uluslararası platformda bilinirliğine ve itibarına da büyük değer katmaktadır.

Ancak bölgemizin içinde bulunduğu hassas coğrafi konum (özellikle Ortadoğu’daki süregelen savaşlar) ülkemize olan öğrenci başvurularını olumsuz etkilemiştir. Bu dönemde, yükseköğretimin itibarı daha da önem kazanmışken, köklü ve güvenilir yapısıyla DAÜ’nün varlığı çok daha kritik bir hal almıştır.

Dünyadaki 193 ülkenin tamamında devlet üniversiteleri bulunmakta ve bu üniversiteler, ülkelerinin bilimsel gelişimi, gençliğin eğitimi ve toplumsal ilerleme açısından vazgeçilmez yapılardır. KKTC hükümetlerinin de DAÜ’ye bugüne kadar verdiği katkı ve desteğin değerli olduğunu özellikle belirtmek isterim. Üniversitemizin yaşaması ve eğitim kalitesinin daha da artırılması için gereken her türlü desteğin bundan sonra da verileceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır.

Bu süreçte, DAÜ-SEN Başkanı tarafından sosyal medya ve basın aracılığıyla yapılan açıklamaları son derece talihsiz ve kurumumuza zarar verici bulduğumu vurgulamak isterim. Öğrenci kayıtlarının devam ettiği, üniversitemizin geleceği açısından hayati öneme sahip bu dönemde yapılan asılsız ve temelsiz açıklamalar, kurum aidiyeti ve sorumluluk duygusuyla bağdaşmamaktadır.

DAÜ, siyaset üstü bir kurumdur. Politik malzeme yapılması kabul edilemezdir. Üniversitemize ilişkin görüş ve eleştirilerin, kurumun kendi içindeki platformlarda, akademik teamüller ve karşılıklı saygı çerçevesinde ifade edilmesi gerektiğini hatırlatmak isterim. KKTC’deki tüm siyasi görüşlerin de DAÜ’nün kurumsal yapısına zarar verebilecek yaklaşımlardan uzak durmaları ortak sorumluluğumuzdur.

Üniversitemizde alınan tüm kararlar, ilgili akademik-idari kurullarda tartışılarak, Üniversite Yönetim Kurulu tarafından oylanmakta ve ardından Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayına sunulmaktadır. Bu kurumsal süreçler, şeffaf, katılımcı ve denetlenebilir bir yapı içinde yürütülmektedir.

DAÜ-SEN yönetimini, kamuoyu üzerinden değil, üniversitemizin iç işleyiş mekanizmaları içerisinde doğrudan, yapıcı ve sorumlu bir iletişime davet ediyorum. Kurumun geleceğini birlikte konuşmak ve geliştirmek, hepimizin ortak görevidir.”

TAK

Devamını Oku

Trending

Reklam