Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis’te çam kese böceği ve sigorta şirketleri konuşuldu

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’ndaki güncel konuşmalarda, ülke gündemindeki çeşitli konular irdelendi. Konuşmalarda, çam kese böceği ile mücadele ve sigorta şirketinde yaşanan sıkıntılar tartışıldı.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş ile Maliye Bakanı Özdemir Berova, milletvekillerinin kürsüye taşıdığı konulara yanıt verdi.

CTP Gazimağusa Milletvekili Erkut Şahali, çam kese böceklerine ilişkin yaptığı konuşmada, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın çam kese böceklerine ilişkin mücadelesini eleştirdi, bu konuda herhangi bir çalışma yapılmadığını savundu.

Bakanlık sayfasında 26 Kasım 2019 tarihinde yayımlanan ve havadan ilaçlama mücadelesinin başlatıldığını duyuran açıklamayı anımsatan Şahali, bu mücadelenin kaynağının bir yıl önce kendisinin bakan olduğu dönemde konulduğunu kaydetti; daha sonra geçirilen bütçelere mücadele için kaynak konulmayarak zincirin koparıldığını öne sürdü.

Şahali, ülkenin orman varlığı göz önüne alındığında her yıl 6,2 milyon euro karşılığı bir bütçenin mücadele için ayrılması gerektiğini belirterek, 2015 yılından beri ayrılan bir milyon euro’luk ödeneğin sadece yüzde 20’lik bölümünün kontrol ve ıslah etmesine yetecek bir bütçe olduğunu savundu.

“Tüm orman varlığımız çam kese böceği tehdidi altındadır.” diyen Şahali, Güney Kıbrıs’ın Kuzey’de olduğu gibi etkin bir mücadeleye zamanında başlamamış olmasının da bir tehdit oluşturduğunu söyledi.

Ülkede bozuluyor olduğunu gözlemlediği ormanlık bölgelere örnekler veren Şahali; bu alanların böceklerden dolayı bugün gri renkte olduğunu, ilerleyen zamanda ise kahverengi renge dönerek geri dönülemez aşamaya gelineceğini ifade etti.

Şahali, nitelikli insan kaynağı yoksunluğunun ülkede birçok alanda soruna neden olduğunu ancak Orman Dairesi’nde son derece nitelikli insan kaynağı ve nitelikli araç envanteri bulunduğunu kaydetti. Şahali, “tüm bunlara rağmen 6 yıldır Daire’nin görevini yerine getirememesinin nedeninin siyasi vizyon olduğunu savundu; “Havadan mücadele için bütçe ayrılmamışsa, müdür ve personel ne yapsın?” diye sordu.

Kendi çabalarıyla bölgesinde böceklere karşı yürüttüğü mücadeleyi aktaran Milletvekili Şahali, yerel yönetimlere liderlik edilerek, bölgelerde de mücadelenin yapılabileceğini kaydetti.

“Çam kese böceği mücadelesi artık bu ülkede bir yalana dönüşmüştür.” diyen Şahali, orman varlığına dair en ufak bir kaygının duyulmadığını ileri sürdü.

– Çavuş

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, CTP Milletvekili Şahali’nin ardından söz alarak, Şahali’yi yürütülen çalışmaları takip etmemekle eleştirdi.

Çavuş, yukardan biyolojik ilaçlamanın bir mücadele yöntemi olduğunu, ancak bunun tek yöntem olmadığını, mücadelenin sadece bir bacağını oluşturduğunu kaydetti. Çavuş, bin hektardan büyük alanların havadan ilaçlanmasının Avrupa Birliği tarafından yasaklandığına dikkat çekti. Diğer dört mücadele yönteminin yürütülmekte olduğunu vurgulayan Çavuş, “Tarım vizyonumuz ortadadır.” dedi.

Ormanları tehdit eden faktörlerin sadece böcekler olmadığına dikkat çeken Çavuş, önceki hükümetler dönemlerinde açılmayan orman yollarını örnek gösterdi, bu konuda kendi yaptıkları çalışmalara değindi. Çavuş, envanter sıkıntılarına rağmen yol açma ve genişletme çalışmalarını yürüten Daire personeline teşekkürlerini sundu.

Esas mücadelenin iklim krizine karşı olması gerektiğini de kaydeden Çavuş, “En büyük sorun düzensiz yağışlar, artan sıcaklık ve kuraklık süresinin uzamasıdır.” diye konuştu.

Bakan Çavuş, “Elimizden geldiği kadar sadece çam kese böceğiyle ilgili değil, orman varlığımızın artırılması, yanan alanlarımızın yeniden canlandırılması için çalışıyoruz.” diyerek, geçen yılın en az yangın olan ve en hızlı yangınlara müdahale edilen yıl olduğuna işaret etti. Çavuş, koordinasyonun önemine vurgu yaparak; katkı koyan tüm kurumlara teşekkürlerini iletti.

Çavuş, Milletvekili Şahali’yi sadece “çam kese böceğine odaklanarak, diğer alanlara katkı koymamakla” eleştirdi”

– Şahiner

CTP Lefke Milletvekili Salahi Şahiner, sigorta şirketleri ve sigorta sektöründe yaşanan sıkıntılara ilişkin bir konuşma yaparak, geçen haftalarda gündemde büyük yer bulan bu konuya ilişkin hükümet tarafından bir adım atılmadığını savundu.

Sigorta sektörünün çok önemli bir sektör olduğunu, güçlendirilmesi gerektiğini kaydeden Şahiner, son yıllarda açılan bazı sigorta şirketlerinin “faaliyetlerini” eleştirdi. Şahiner, “Başbakan’ın hukuk danışmanının da bir sigorta şirketine ortak olduğunu” öne sürerek, yeni kurulan sigorta şirketlerinin devlet ihalelerini almakla ilgili hedefleri olduğu yönünde iddialara yer verdi. Şahiner, bunun takipçisi olacağını kaydetti.

Yeni açılan sigorta şirketlerinin, bunun yanında, “poliçeleri kendilerinden kesmeleri halinde acentelere komisyon” ya da “bir yıl sonra ödeme” gibi tekliflerde bulunduğunu ileri süren Şahiner, “paravan şirketler” iddiasında bulundu.

Sigorta sektörüne ilişkin alınan kararların sektörü bataklığa sürüklediğini savunan Şahiner, sigorta şirketleriyle ilgili Meclis’e gönderilen yeni yasa tasarısının sektörün sorunlarına çözüm olmayacağını savundu, yasaların “ham olarak” Meclis’e gönderilmesini de eleştirdi.

Reasürans şirketlerine de değinen Şahiner, reasürans şirketlerine izin verilirken hükümetin “reasürans”ın ne olduğunu bilmediğini iddia etti, bu şirketlerin neler yaptığını anlattı.

Dünyada faaliyet gösteren reasürans şirketlerinin finansal büyüklüklerini paylaşan Şahiner, ülkedeki reasürans şirketlerinin finansal büyüklüğünün yeterli olmadığını, bu şirketlerin “risk satın alacak, ya da olumsuz durumda maddi ziyanı ödeyecek kapasitesi olmadığını” savundu.

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, “Deprem bağıra bağıra geliyor.” diyerek, zorunlu deprem sigortasının ya da son zamanlarda yaşandığı gibi dondurucu soğuklardan dolayı zarar gören tarımsal arazilere ilişkin sigortaların ele alınması gerektiğini belirtti; Şahiner, “yaşanan rezilliklerden” dolayı bunların tartışılamadığını ileri sürdü.

Güney’de 1 milyara yakın poliçe kesildiğini ve 30’un altında sigorta şirketi olduğunu, Kuzey’de onda biri kadar poliçe kesilmesine rağmen 45 sigorta şirketinin olduğunu söyleyen Şahiner, diğer ülkelerden de örnekler vererek sigorta şirketlerinin nüfusa olan oranlarına dikkat çekti.
Sigorta acentelerinin de önemine dikkat çeken Şahiner, bu acenteleri ve sağladıkları istihdama da hassasiyet gösterilmesi gerektiğini söyledi.

Şahiner, Sigorta Garanti Fonu’na da değinerek fonun büyük önem arz ettiğini belirtti ve “Sigorta Garanti Fonu’ndaki paraya bütçe açığının kapatılması için çökmeye çalışıldığını” savundu.

Bu sorunun topyekûn hükümetin sorunu olduğunu söyleyen Şahiner, sorunların çözülmesi çağrısında bulundu, bunun “sin da gulle geçsin” pozisyonunda olunamayacak bir durum olduğunu ifade etti.

CTP Lefkoşa Milletvekili Ürün Solyalı ise konuşmasında, çalıntı araçlarla ilgili devletin çalışmalarının yasal maddesine ve yeni kurulan sigorta şirketlerinin Resmi Gazete’de yayımlanmamasına ilişkin sorularına yanıt alamadıklarını söyledi.

Solyalı, sigorta şirketlerine yönelik “ön izinlerin durdurulduğuna” dair duyurunun altından yeni bir ön izin verildiği iddiasını da paylaştı.

Yönetimin devlet tarafından atandığı, kamu iştiraki niteliği taşıyan sigorta şirketleri hakkında konuşan Solyalı, bunlardan biri olan Kıbrıs Sigorta’nın 7 bin 53’üncü sırada zarar gösterdiğine dikkat çekti; burada ciddi bir sorun olduğunu kaydetti. Solyalı “Kıbrıs Sigorta’da neden bazı faaliyetlerin sorgulanmayarak, iptal edilemediğini” sordu.

Solyalı, kamu kurumlara yapılan atamalarda liyakatsizlikten dolayı birçok maddi zararın doğduğunu da savundu.

Söz konusu şirketin yatırım yapamayacağı alanlarda da yatırım yaptığına yönelik iddialar olduğunu kaydeden Solyalı, gerekli denetim ve yaptırım çağrısında bulundu.

Solyalı, yönetim kurullarına “huzur hakkı ödeneği”nin de yasal düzenlemelerle belirlenmesinin önemine dikkat çekerek, “Kıbrıs Sigorta Yönetim Kurulu üyelerine ödenen ciddi miktarlar olduğu” yönündeki ihbarları da paylaştı. Bu konulara cevap talep eden Solyalı, durum böyleyse “görevden alınmaya kadar adımların” hemen atılması gerektiğini kaydetti.

– Bakan Berova
Meclis’te daha sonra Maliye Bakanı Berova kürsüye çıkarak, Milletvekilleri Şahiner ve Solyalı’nın sigorta şirketlerine yönelik konuşmalarına yanıt verdi.

Bakan Berova, Şahiner’in “akılalmaz iddialarda bulunduğunu” savunarak, “emir eri” olduğu yönündeki ifadeleri kendisine iade ettiğini söyledi.

Sigorta şirketi kurmak için başvuru yapma yollarının belli olduğunu kaydeden Berova, gelen başvuruların hepsinin titizlikle incelendiğini ve yasal mevzuatın gereklerinin birebir yerine getirildiğini kaydetti; verilen tüm izinlerin yasal ve etik olduğunu vurguladı. Berova, “bir şirketin siyasal bir sebeple, kriterleri karşılamasına rağmen reddedilmesi gibi bir durumun yaşanmadığını” söyledi.

Resmi Gazete’de yayımlanmadığı için şirketlerin yasal olmadığı yönündeki ifadelerin doğru olmadığını, yürürlüğe giriş sürecinde böyle bir gereklilik olmadığını belirten Berova, ilgili şirketlerin yayımlanması için de hazırlıklarını yapıldığını bildirdi.

Berova, 2010 yılında yürürlüğe giren 60/2010 sayılı yasada sermayeyle olan kısımların günün koşullarına uygun olmadığının ortada olduğunu, yeni bir yasa tasarısı çalışmalarının hızlandırılması için göreve geldikleri günden beri çaba sarf ettikleri, “mükemmel olmasa da” sigorta şirketleri ve acentelerle ortak alanda buluşulabilecek bir tasarı hazırladıklarını belirti.

Berova, yasa tasarısının Meclis komitesinde görüşülmekte olduğunu anımsatarak, bunun zor bir konu olduğunu vurguladı; sektördeki çekişmelere dikkat çekti. Komitedeki görüşmelerin sıkıntılara çözüm bulacağına inanç belirten Berova, kısa zamanda Genel Kurul’a getirilmesini temenni etti.

Maliye Bakanı Özdemir Berova, bu süre içerisinde yeni izin verilmeyeceğini de duyurdu.

Her türlü düzenlemeye açık olduklarını da ifade eden Berova, “Ancak bazı şirketler istiyor diye vatandaşa ek yük getirilecek değişikliklere karşı çıkacağını” belirtti. Depreme ilişkin sigortanın da önemine dikkat çeken Berova, ancak bunun da ek vergi yükümlülüğü doğurmaması gerektiği görüşünü paylaştı; vatandaşın üzerine külfet bindirmeden bir çözüm bulunması gerektiğini ifade etti.

Berova, “Yasa tasarısı komitededir. Sayın Şahiner de komitenin üyesidir.” ifadelerini kullandı.

Reasürans şirketlerine de değinen Berova, bu şirketlerin ilgili yasa kapsamında nasıl kurulacağının açık bir şekilde yazıldığını; bu konuda farklı düzenleme önerilerini dinlemeye açık olduğunu dile getirdi.

– Çalıntı araçlar

Milletvekili Solyalı’nın sorularına da yanıt veren Bakan Berova, çalıntı araçlarla ilgili olarak, İngiltere’de NAVCIS kurumuyla iletişim halinde ülkeye getirilen araçların soruşturulduğu ve “çalıntı veya klon” tespitinin yapıldığını kaydetti.

Çalıntı olduğu tespit edilen araçların hukuk yoluyla geri alınabileceğini kaydeden Berova, bir şirketin böyle bir talepte bulunduğunu belirtti; çıkacak kararın kendilerine yol göstereceğini söyledi.

Berova, NAVCIS’ten verilen bilgiye gelebilecek bir şikayetin de yine mahkeme yoluyla çözülebileceğini ancak henüz böyle bir durum olmadığını kaydetti.

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay’ın paylaştığı geçmiş tarihli bir Başsavcılık yazısında, “araçların satılması yönündeki” görüşe işaret eden Berova, bu araçların satılmış olması halinde ileride olası bir hukuk sürecinde yaşanabilecek sorunlara dikkat çekti.

Berova, gümrükte belirli bir sürede aranmayan araçların satışa çıkarılmasının da yasada ifade edildiğini belirterek, yine böyle bir durumun doğurabileceği yasal sıkıntılar olduğunu belirtti.

Yapılmakta olanın diğer hükümetler döneminde de yapıldığı gibi “sahipsiz araçlara el konulması” olduğunu söyleyen Berova, bunun yasal ve etik olduğunun altını çizdi.

– Kıbrıs Sigorta

Kıbrıs Sigorta konusunda Milletvekili Solyalı’nın iddialarına da yanıt veren Berova, Kıbrıs Sigorta’nın işlevsel olarak fonksiyonun sürdürme konusunda bir sıkıntı yaşamadığını, bunun Para Kambiyo Dairesi tarafından kontrol edildiğini kaydetti.

İfade edilen diğer konularda birtakım şikayetlerin kendilerine geldiğini kaydeden Berova, Maliye Teftiş Kurulu tarafından bu şikayetler üzerine denetimlerin yapıldığını ve raporlandığını, ardından ilgili Bakanlıkların bilgilendirildiğini belirtti.

Bu konuda üzerlerine düşen görevi yaptıklarını ifade eden Berova, raporu milletvekilleriyle paylaşabileceğini ifade etti.

-Şahali

Yeniden kürsüye çıkan CTP Milletvekili Salahi Şahiner ise, Maliye Bakanı Özdemir Berova’nın açıklamasını eleştirerek “Sigortacılık sektörü topyekûn bataklığa sürükleniyor.” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Erdoğan, Tokayev ile basın toplantısı düzenledi : “Kıbrıs Türklerinin eşit ve özden gelen haklarına saygı duyulmasını özellikle istişare ettik”

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile görüşmesinde, Kıbrıs Türklerinin eşit ve özden gelen haklarına saygı duyulmasını istişare ettiklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev ile baş başa görüşmesi ve Türkiye-Kazakistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 5. Toplantısı’na katılmasının ardından çeşitli alanlardaki anlaşmaların imza törenine başkanlık etti ve ortak basın toplantısı düzenledi.

-“Kıbrıs Türkleriyle de dayanışmamızı güçlendirmeye devam ediyoruz”

Doğu Akdeniz’den Türkistan’ın en ücra köşelerine uzanan coğrafyada, “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarıyla hareket ettiklerini belirten Erdoğan, “Gerek ikili ilişkiler, gerek aile meclisimiz olan Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde, Türk dünyasının güçlenmesi için birlikte çalışıyoruz.” dedi.

Kazakistan’ın, Türk Devletleri Teşkilatı’nın 2026’daki Gayriresmi Zirvesine Türkistan’da ev sahipliği yapacak olmasından memnuniyet duyduğunu dile getiren Erdoğan, “Türk dünyasının asli ve ayrılmaz bir unsuru olan Kıbrıs Türkleriyle de dayanışmamızı güçlendirmeye devam ediyoruz. Biraz önce Sayın Tokayev ile kabul ettiğimiz ortak bildiride Kıbrıs Türklerinin eşit ve özden gelen haklarına saygı duyulmasını özellikle istişare ettik. Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev ile dünyanın içinden geçmekte olduğu bu zorlu süreçte bölgesel ve uluslararası meseleleri de değerlendirdik.” ifadelerini kullandı.

-“Ticaret hacminde 15 milyar dolar seviyesini hedef alarak yolumuza devam ediyoruz.”

Tokayev ve heyetini, Türkiye-Kazakistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 5. Toplantısı vesilesiyle Ankara’da misafir etmekten memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

“Hatırlayacaksınız, 2019’da Stratejik Ortaklığımızı ilan ettiğimiz Kazakistan ile münasebetlerimizi üç yıl önce Geliştirilmiş Stratejik Ortaklık düzeyine yükseltmiştik. Kazakistan, bölgenin en büyük ekonomisi, bizim de bölgedeki en büyük ticari ortağımız. Ticaret hacminde 15 milyar dolar seviyesini hedef alarak yolumuza devam ediyoruz.”

Türkiye’nin Kazakistan’daki yatırımlarının 5 milyar dolar seviyesine ulaştığını, Kazakistan’ın Türkiye’deki yatırımlarının ise 1,5 milyar dolara yaklaştığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Müteahhitlik firmalarımız bugüne kadar 30 milyar dolar değerinde 500’ün üzerinde projeyi başarıyla üstlendi. Bugün de savunmadan enerjiye, ulaştırmadan bilim ve teknolojiye çok geniş bir yelpazede görüş alışverişimiz oldu. Neticede biraz önce şahit olduğunuz 20 belgeyi imzaladık. Madencilik ve nadir toprak elementleri gibi bu sektörlerde işbirliği imkanlarını değerlendirdik. Daha fazla miktarlarda Kazak petrolünün ülkemiz üzerinden dünya pazarlarına ulaştırılmasının yollarını ele aldık. İpek Yolu’nun günümüzdeki karşılığı olan Hazar Geçişli Orta Koridor’un kullanımı ve geliştirilmesi hususunda yapabileceklerimizi istişare ettik.”

Tokayev ile askeri ve savunma sanayi işbirliğini daha ileriye taşıyacak somut projeleri de görüştüklerini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Güvenlik işbirliği ve FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadele konuları da gündem başlıklarımız arasında yer aldı. Ülkemizi ziyaret eden Kazak turist sayısı her geçen yıl artıyor. Geçtiğimiz sene 900 bine yakın Kazak kardeşimizi ülkemizde ağırladık. Ülkemizden de Kazakistan’a yönelik bir teveccüh olduğunu görüyoruz. Kazakistan, Türk vatandaşlarına vize muafiyet süresini 90 güne çıkardı. Bu karardan dolayı değerli kardeşim Tokayev’e teşekkür ediyorum. Eğitim ve kültür konuları her zaman olduğu gibi yine gündemimizdeydi. İlk kapsamlı ortak projemiz olan Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi 30 yılı aşkın süredir 100 binden fazla mezun verdi. Şimdi de Sayın Tokayev’in desteğiyle Türkiye Maarif Vakfı’nın Astana ve Almatı’da birer okul açma çalışmalarına başladığının müjdesini buradan vermek isterim. Ayrıca, Gazi Üniversitesi de Güney Kazakistan Pedagoji Üniversitesinde bir şube açacak.”

Bu yılın Kazakistan’ın milli şairi, Kazak halkının büyük dahisi, mütefekkir Abay Kunanbayev’in 180’inci doğum yıl dönümü olduğunu hatırlatan Erdoğan, Kunanbayev’i rahmetle yad etti.

Gazze başta olmak üzere Rusya-Ukrayna savaşı ve Afganistan gibi başlıklarda görüş alışverişinde bulunduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Terör devleti İsrail, 22 aydır Filistin halkını canice katlediyor. 360 kilometrekareye hapsettiği Gazzeli kardeşlerimize soykırım uyguluyor. Gazze’den, Nazi kamplarından çok daha kötü daha vahşi ve insanlık dışı fotoğraflar geliyor. Tüm dünyanın gözleri önünde bir halk açlık ve susuzlukla öldürülüyor. Gazze’deki insani durum felaket boyutundadır. Masum çocuklar ya açlıktan ya da İsrail işgal güçlerinin silahlarından çıkan kurşunlardan dolayı can vermektedir. İsrail’in açlığı özellikle Filistinlilere karşı bir silah olarak kullanması, bunların insanlıktan nasibini almadıklarının en açık göstergesidir. Bu barbarlık karşısında İslam ülkeleri başta olmak üzere herkesin, vicdan sahibi tüm ülkelerin tüm halkların sesini daha fazla yükseltmesi şarttır. Biz bu konuda ne yapılması gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Gazze halkına soykırım uygulayanların hukuk ve tarih önünde hesap verdiği günleri de inşallah göreceğiz.”

Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev ve heyetine, Türkiye’yi ziyaretleri için bir kere daha teşekkür eden Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kıymetli kardeşim, Türkiye’nin yakın bir dostu olduğunu göreve geldiği günden bu yana attığı kararlı adımlarla ortaya koymuştur. Kendisine Türkiye-Kazakistan kardeşliğine yaptığı eşsiz katkılardan dolayı devlet nişanımızı tevcih edeceğiz. Rabbim dayanışmamızı, muhabbetimizi daim eylesin diyorum. Bu düşüncelerle konsey toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyor, buradan kardeş Kazakistan’a sağlık esenlik ve refah dileklerimi iletiyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel:Şehit ve gazilerimize olan vefa borcumuzu lafla değil hizmetle ödüyoruz

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Mücahitlerin Tazmini ile Gazilerin Hak ve Menfaatlerinin Belirlenmesi Yasası kapsamında düzenlenen “Gazilik Beratı” ve “Gazilik Kartı” takdim törenine katıldı. Törende yaptığı konuşmada, “Bugün özgür bir devlette, bayrağımızın gölgesinde yaşıyorsak bunu şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz.” diyerek milli mücadele kahramanlarını minnetle andı.

 

“HAYATA GEÇEN HER PROJE, SİYASİ İSTİKRAR SAYESİNDE”

 

Başbakan Üstel, konuşmasında, Kıbrıs Türk halkının milli mücadele yıllarında verdiği büyük bedeli hatırlatarak, “Vatanını, toprağını koruyan, canını ortaya koyan şehit ve gazilerimiz olmasaydı bugün hür bir devlet çatısı altında olamazdık. Onlara olan vefa borcumuz, sözle değil icraatla ödenir. Son dönemde hayata geçirdiğimiz tüm büyük projelerin en büyük sebebi de vizyonumuz, cesaretimiz ve siyasi istikrarımızdır” dedi.

 

Kıbrıs Türk halkının liderleri Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş’ı rahmet ve minnetle anan Üstel, 20 Temmuz Barış Harekatı’na kadar yaşanan saldırılara değinerek, “Kıbrıs Türkü o günlerde geri adım atmadı, bugün de geri adım atmayacak.” ifadelerini kullandı.

 

 

RUM BASKISINA KARŞI YENİ ADIMLAR

 

Rum tarafının Kıbrıs Türk halkına yönelik baskılarını hatırlatan Üstel sözlerine şöyle devam etti:

“Turizme karşı uygulanan ambargoları imzaladığımız anlaşmalarla tek tek kırıyoruz. İş dünyamıza karşı hukukun siyasallaştırıldığı saldırılara asla boyun eğmeyeceğiz. Anavatan Türkiye ile birlikte yürüttüğümüz hukuk savaşını mutlaka kazanacağız. Kıbrıs Türk halkını ekonomik, hukuki ve siyasi baskılardan kurtarmak bizim namus borcumuzdur.”

 

“HER SEKTÖRE EŞİT HİZMET, HER VATANDAŞA ADALET”

 

Hükümet olarak sağlık alanından sosyal konut projelerine kadar tüm sektörlere yatırım yaptıklarını vurgulayan Üstel, Karpaz’dan Lefke’ye sağlık yatırımlarını artırdıklarını, Maraş Sağlık Merkezi’ni açtıklarını, Lefkoşa Hastanesi için temel attıklarını. Girne ve Güzelyurt Hastanesini açmaya hazırlandıklarını belirtti.

 

Gençlere yönelik kırsal kesim arsası ve sosyal konut projelerinden bahseden Üstel, “Adaletli olacağız, sosyal konutları zaten evi olanlara vermeyeceğiz. Bizim siyasetimiz, şehit ve gazilerimizin emanetine olan devlete ve gençlerimize sahip çıkma siyasetidir.” dedi.

 

“GAZİLERİMİZE TÜRKİYE’DE DE AYNI HAKLAR”

 

Gazilerin Türkiye Cumhuriyeti’nde de aynı haklardan yaralanabilmesi adına gerekli çalışmaların tamamlandığını ifade eden Üstel, “Gazilerimiz başımızın tacıdır, onların hakkını ödemek boynumuzun borcudur.” diyerek gazileri selamladı.

 

“ŞEHİTLERİMİZE VE LİDERLERİMİZE MİNNET BORCUMUZ EBEDİDİR”

 

Başbakan Ünal Üstel, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Bu devlet, şehitlerimizin canıyla, gazilerimizin kahramanlığıyla, büyük liderlerimizin vizyonuyla kuruldu. Bizim görevimiz, bu emanete sahip çıkmak, vefa borcumuzu hizmetle ödemektir. Ruhları şad olsun, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Caretta Caretta kaplumbağalarına uydu vericisi takıldı

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Merkezi (DAÜ-SAGEM) ile Kuzey Kıbrıs Deniz Kaplumbağalarını Koruma Derneği (SPOT) iş birliğinde, iki Caretta Caretta kaplumbağasına uydu vericisi takıldı.

DAÜ’den verilen bilgiye göre, İskele ve Alagadi sahilinden doğaya bırakılan kaplumbağalara takılan verici ile Akdeniz göç rotaları ve beslenme alanları izlenmeye başlandı.

Uydu vericilerinin temini, Türkiye İş Bankası ile Kuzey Kıbrıs Lions Dernekleri Federasyonu ve federasyona bağlı 14 kulübün sağladığı finansal destekle yapıldı. Proje, Caretta Caretta türünün göç yolları ve beslenme alanlarının zaman içinde nasıl değiştiğini izleyerek, türün korunmasına yönelik bilimsel veriler üretmeyi hedefliyor.

Açıklamada, “Kaplumbağaları yalnızca kendi kumsallarımızda değil, binlerce kilometre uzaktaki beslenme alanlarında da koruyabilmek için bu veriler büyük önem taşıyor. Uluslararası iş birlikleriyle yürütülen bu çalışmalar, türün korunmasına yönelik stratejik adımların temelini oluşturuyor” ifadelerine yer verildi.

Kaplumbağaların güncel konumları şu bağlantıdan canlı olarak takip edilebiliyor: “https://my.wildlifecomputers.com/data/map/?id=68657ee0051df304dd0e0cc9.”

Devamını Oku

Trending

Reklam