Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis’te eğitim konuşuldu

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda eğitimle ilgili konuşmalara yanıt veren Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Türkçe bilmeyen öğrenci sorununu çözmek için DAÜ ve AÖA’da kurslar açtıklarını; Girne ve Güzelyurt’ta da üniversitelerle bu konuda çalışma yapacaklarını ve bundan sonra gerekli Türkçe seviyesine sahip olmayan öğrencileri okullara kaydetmeyeceklerini açıkladı.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, güncel konuşmalarla devam ediyor.

Ulusal Birlik Partisi Güzelyurt Milletvekili Ziya Öztürkler, “İsrail-Gazze Sınır Şeridinde Yaşananlar ve Güncel Konular” konulu konuşma yaptı. “Savaşların kazananı yoktur, savaş hep kaybettirir” diyen Öztürkler, hayatlarını kaybeden insanlar nedeniyle yüreklerinin acıdığını söyledi.

Süreci değerlendirirken, geçmiş tarih bilgilerine dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren Öztürkler, geçmişte yaşananlara değindi. Suçsuz çocukların ve insanların öldüğüne tanıklık ettiklerini dile getiren Öztürkler, barış sürecinin önemine vurgu yaptı.

Yabancılara emlak satışı konusuna da değinen Öztürkler, yaklaşık 15 ay İçişleri Bakanlığı görevinde bulunduğunu hatırlatarak, hukukçular üzerinden yapılan satış sözleşmeleriyle ilgili adımlar atılması gerektiğini kaydetti. Taşınmaz mal alımlarıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması gerektiği üzerinde duran Öztürkler, “Bu konuda adımlar atılması gerekir” dedi.

Rusya-Ukrayna arasındaki savaş sürecinden sonra ülkeye Ukrayna’dan gelenlere izin verildiğini anlatan Öztürkler, şu anda da Güney Kıbrıs’a İsrail’den vatandaşlar geldiği haberlerine dikkat çekti. Emlakçıların kayıt sistemi üzerinden yabancıların mal alımı rakamlarına işaret eden Öztürkler, satış sözleşmelerinin ciddi bir zemine oturtulması gerektiğinin altını çizdi.

Türkçe bilmeyen öğrenciler hakkında da konuşan Öztürkler, ülkede artık daha fazla üçüncü dünya ülkelerinden gelen kişilerin çalışma izinli olarak çalıştığını belirtti. Çalışma izinli kişilerin artmasıyla Türkçe bilmeyen öğrencilerin artmasının doğru orantılı olduğunu kaydeden Öztürkler, öğrencilerin önce dil öğrenmesi gerektiğini söyledi. Öztürkler, üçüncü dünya ülkesinden gelen çocuklara Türkçe’nin ana dil olarak değil, yabancı dil olarak öğretilmesi gerektiğini söyledi.

Bir soru üzerine Öztürkler, Milli Eğitim Bakanı’nın Türkçe bilmeyen öğrencilere yönelik olarak hazırlık sınıfları ile çalışmaları başlattığını belirtti. Başka bir soruya karşılık, nüfusun insanları eve kapatarak değil, MAKS projesi kapsamında belirlenmesi gerektiğini ifade eden Öztürkler, kontrollü nüfus noktasında esas önlemin ülkeye girişlerin öncesinde alınması gerektiğini belirtti.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sıla Usar İncirli, “Eğitim ve Sağlık Hizmetlerinde Çöküş Hızlanıyor” konulu güncel konuşma yaptı.

Bazı konuları gündeme getirmenin artık ağrına gittiğini kaydeden İncirli, ülkeye çok ciddi nüfus akışı olduğunu ifade ederek, “Bu akışları önceden görebilmemiz gerekiyor” dedi.

Bugüne kadar yapılanların yeterli olmadığını belirten İncirli, bunların ortak ülke meseleleri olduğunu vurguladı. Çocuklara gelecek bırakamayacak noktaya gelindiğini ifade eden İncirli, bunun tarihsel sorumluluk olduğunu kaydetti.

Nüfusun kontrol edilebilmesi gerektiğini dile getiren İncirli, devlet okullarının durumunun ciddi bir problem olduğunu, hastanelerde de eksikliklerin olduğunu söyledi.

“Var olan sorunları çözmezsek işin içinden çıkamayacak bir hale geliyoruz” diyen İncirli, refahın adil bir şekilde paylaşılamadığını ifade etti. “Çalışanlar yabancı, iş yerleri de yabancı olmaya başladı” diye konuşan İncirli, hizmeti satın alanda da verende de değişim olduğunu kaydederek, bu konuda tedbir almak gerektiğini söyledi.

Hastanelerde çalışan mevsimlik işçi konusunu da gündeme getiren İncirli, bu çalışanların nöbet tutmak zorunda olduğunu ancak asgari ücretin biraz üzerinde maaş aldığını ifade etti. İncirli, nöbet tutan çalışanlara maaş yerine izin verilerek, ücretlerinin ödendiğini ifade etti. Bu çalışanlar için sınav açılması gerektiğini belirten İncirli, bu kişilerin, Avrupa’da, Amerika’da en iyi üniversitelerden mezun olduğuna, master yaptığına dikkat çekti. Mevsimlik işçi konusunu masaya yatırıp, çözmek gerektiğini kaydeden İncirli, “Şu andaki çalışma koşulları gayri yasaldır” dedi. İncirli, muhalefet olarak buna katkı koymaya hazır olduklarını söyledi.

Öte yandan Eğitim Bakanlığı-öğretmen çatışmasını sorunlara eklememek gerektiğini ifade eden İncirli, çocuk işçiler konusuna da değinerek, çocukların gece işlediğini, sabah ise okula gittiğini söyledi. Bu çocukların suça da bulaştırıldığını ifade eden İncirli, “Çocuk işçi kara lekesi sorununa çare bulunması gerekir” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ise, öğretmen-bakanlık çatışmasının hiçbir zaman olmadığını ve olmayacağını belirterek, toplumun öğretmenlere ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Sendikaların bazı sözcülerinin, eğitim değil siyaset yapmasına göz yummasının mümkün olmadığını dile getiren Bakan Çavuşoğlu, istismar yapanların karşısında olacağını söyledi. Bakan Çavuşoğlu, sendikaların yürüttükleri görevin dışında da açıklamaları olduğunu belirtti.

Çocuk işçi konusunda da konuşan Çavuşoğlu, bazı öğrencilerle görüşmelerinde bu tip tespitleri olduğunu kaydederek, ailesini geçindirmek için çalışanlar olduğunu belirtti. İşverenlerin, Çalışma Bakanlığı’nı tarafından uyarıldığını, uyarılması gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Bu ülkenin ekonomik dengesizliğinin yarattığı bir sonuçtur. Kendimiz tespit etmediğimiz zaman bunu bilmeye imkanımız yoktur. İş yerlerinin denetimleriyle bu konu kendi düzeni içine girecektir” dedi.

Bakan Çavuşoğlu, bugüne kadar öğretmenlik mesleğini özveriyle yapanlara teşekkür ettiğini ve edeceğini vurgulayarak, konuşmasını tamamladı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi İskele Milletvekili Biray Hamzaoğulları, “İskele Merkezde Eğitimin Son Hali ve Atama Hükümet” konulu güncel konuşma yaptı.

Sadece İskele merkezdeki sıkıntıları anlatacağını dile getiren Hamzaoğulları, İskele Bekirpaşa Lisesi’nde 700 öğrenciden 300 tanesinin yabancı dil konuştuğunu ve bu 300 öğrencinin en az 5 dil konuştuğunu kaydetti.

Bir sınıfta 23 çocuk olduğunu, 14’ünün yabancı, 9’unun ise Türk olduğunu belirten Hamzaoğulları, önlem alınması gerektiğini söyledi. Hamzaoğulları, üniversiteler gibi okul öncesi hazırlık sınıfları yapılması ve Türkçe’nin öğretilmesi gerektiğini kaydetti.

“Çok sıkıntılı bir süreç” diye konuşan Hamzaoğulları, zenginlerin çocukları ile işçi olarak çalışan insanların çocuklarının aynı yerde ancak farklı statüde olduğunu söyledi.

İskele Evkaf Türk Maarif Koleji’yle ilgili de konuşan Hamzaoğulları, okulun, Gazimağusa Türk Maarif Koleji’nin yedekleri okuluna dönüştüğünü, İskele Karpaz öğrencisinin okuldaki sayısının çok az olduğunu belirtti. İskele Koleji’nin öğrenci sayısının sınırlandırılması ve netleştirilmesi gerektiğini kaydeden Hamzaoğulları, Mehmetçik Ortaokulu’nun ise acil şekilde liseye dönüştürülmesi gerektiğini söyledi.

Yeniden söz alan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ise, İskele Koleji’nin bölgenin gecikmiş bir yatırımı olduğunu ifade ederek, okulun üst katının bu sene yapılacağını kaydetti.

İskele’de yabancı öğrenci meselesinin önemli bir mesele olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, orta eğitimde bu sorunu çözdüklerini söyledi. Yabancılara Türkçe öğretimiyle ilgili DAÜ’de kurs açtıklarını ve gelecek Pazartesi başlayacağını, Lefkoşa’da da AÖA’da kurs açtıklarını ifade eden Çavuşoğlu, seviye tespitini, DAÜ ve AÖA’ya yaptıracaklarını kaydetti. Çavuşoğlu, Girne ve Güzelyurt’ta da birer üniversiteyi kurumsal olarak öne çekeceklerini belirterek, bundan sonra gerekli Türkçe seviyesine sahip olmayan öğrencileri okullara kaydetmeyeceklerini söyledi. Bakan Çavuşoğlu, orta eğitime senede iki defa kayıt yapacaklarını da belirtti.

İlkokullarda ise uzmanların yönlendirilmesiyle bir düzenleme getireceklerini ifade eden Çavuşoğlu, “Bizim eğitim dilimiz Türkçedir” diyerek, Türkçe bilmeyen öğrenciye eğitim verme şansları olmadığını kaydetti.

Tam gün eğitimle ilgili fiyatlar konusunda Hamzaoğulları’nın yanıltıldığını düşündüğünü belirten Çavuşoğlu, otobüslerle ilgili düzenlemenin ise tamamen ilkokulların beslenmesine yönelik olduğunu belirtti.

İskele TMK’ya, Mağusa TMK’ya giremeyen yedeklerin okulu demenin doğru olmadığını ifade eden Çavuşoğlu, nakille ilgili bir tüzük yapacaklarını ve otobüslerin nereden kalktığını da yazacaklarını kaydetti. Otobüs olmayan bir yerden İskele’yi tercih edip, otobüs istenemeyeceğini belirten Çavuşoğlu, buna karşın fırsat eşitliğini kimsenin elinden alamayacaklarını vurguladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Üstel: “Polis Teşkilatı Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde en önemli yapı taşlarından biri”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, ülkenin güvenliği, halkın huzuru ve kamu düzeninin sağlanması için gece gündüz demeden, büyük bir özveriyle görev yapan Polis Teşkilatı’nın Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde en önemli yapı taşlarından biri olduğunu vurguladı.

Üstel, Polis Teşkilatı’nın bugün de bu kutsal görevi aynı kararlılıkla sürdürmeye devam ettiğine işaret etti.

Başbakan Üstel, Polis Teşkilatı’nın 61’inci kuruluş yıldönümü ve 30 Haziran Polis Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Polis Teşkilatı’nın 61. kuruluş yıldönümünü ve 30 Haziran Polis Günü’nü kutlayan Üstel, tüm polis teşkilatı mensuplarına hizmetleri için de teşekkür etti.

Üstel mesajında “Kuruluşundan bugüne sadece asayişi sağlamakla kalmayan, aynı zamanda halkla güçlü bir bağ kurarak devletle vatandaş arasında güven köprüsü oluşturan Polis Teşkilatımız, çağın gereklerine uygun şekilde sürekli yenilenmiş; teknolojik altyapısı ve yetişmiş insan kaynağıyla hepimizin gurur duyduğu bir kurum haline gelmiştir.” dedi.

-Toplam 559 personel PGM kadrosuna kazandırıldı

Polisin görevini daha etkin ve daha iyi koşullarda yerine getirebilmesi için her türlü adımı attıklarını belirten Üstel, bu kapsamda, 2022–2025 Hükümet Döneminde toplam 559 personelin Polis Genel Müdürlüğü kadrosuna kazandırıldığının altını çizdi.

Teşkilatın kurumsal kapasitesini ve personelin özlük haklarını daha da güçlendirmeye kararlılıkla sürdüreceklerini belirten Üstel, “Çünkü bizim önceliğimiz; halkımızın huzuru ve güvenliği ile devletimizin saygın kurumlarının daha da güçlenmesidir.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Tolga Kınacı anısına düzenlenen Plaj Hentbol Turnuvası’nın ödül törenine katıldı

Published

on

By

 

Cumhurbaşkanı Vekili, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC Hentbol Federasyonu ile Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa İlçe Başkanlığı iş birliğinde, merhum Tolga Kınacı anısına düzenlenen Plaj Hentbol Turnuvası’nın ödül törenine katıldı.

Karaoğlanoğlu Antis Plajı’nda yapılan organizasyonun sonunda yapılan törende konuşan Öztürkler, genç yaşta hayatını kaybeden Tolga Kınacı’yı rahmet ve özlemle anarken, onun adının sporla yaşatılmasının anlamlı olduğunu vurguladı.

Cumhuriyet Meclisi’nden yapılan açıklamaya göre, Öztürkler, konuşmasında sporun sadece fiziksel gelişim değil aynı zamanda sosyal dayanışma ve toplumsal kaynaşma aracı olduğunu belirtti. Öztürkler, “Bugün burada Tolga Kınacı kardeşimizin hatırasını yaşatmak ve aynı zamanda gençlerimizi sporla buluşturmak amacıyla çok değerli bir etkinlik gerçekleştirildi. Hentbol Federasyonu’nu, UBP Lefkoşa İlçe Başkanlığı’nı ve emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum,” dedi.

Öztürkler, gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak durmasının ve sporla güçlü bireyler olarak yetişmesinin toplumsal kalkınma açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, hükümetin de spor alanında her türlü katkıyı sağlamaya devam ettiğini söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: “İki devletli bir anlaşma gerçekçi ve sürdürülebilir bir anlaşma zeminidir”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar iki devletli bir anlaşmanın Kıbrıs adasında gerçekçi ve sürdürülebilir bir anlaşma zemini olduğunu ve bu siyaseti yurt dışında yaşayan Kıbrıs Türklerinin de desteklediğini söyledi.

Federasyon zemindeki müzakerelerin artık kapandığını ve tüketildiğini belirten Tatar, “Kıbrıs’ta iki halk, iki devlet ve iki demokrasi vardır ve sürdürülebilir bir anlaşmanın bu zeminde olması için son dört buçuk yıldır anavatan Türkiye bu siyasete tam destek veriyor.” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar ve eşi Sibel Tatar, İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi tarafından düzenlenen resepsiyona katıldı.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre Wood Green bölgesinde Grand Palace’ta düzenlenen resepsiyona Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Londra Büyükelçi Osman Koray Ertaş, KKTC ve İngiltere’den ekonomik örgüt temsilcileri ile sivil toplum kuruluş temsilcileri de katıldı.

Resepsiyonda konuşan Tatar, uzun yıllar İngiltere’de yaşadığını belirterek, İngiltere’de yolu kesişen kişileri yad etti, hayatta olmayanlara Allah’tan rahmet diledi.

Kıbrıs Türk Halkının haklı davası ve mücadelesi için o yıllarda nasıl çalışıldığına tanık olduğunu kaydeden Tatar, ” 25 – 26 yaşlarındaydım ve Londra sokaklarında çok mücadele verdiğimi hatırlıyorum çünkü İngiltere garantör ülkelerden biri olduğu için mücadele buradan başlıyordu. Kıbrıs Türk Halkına yapılan haksızlıkların o zamanın Thatcher Hükümetine ve onun milletvekillerine duyurmak için canla başla çalışıyorduk. Çok önemli lobi çalışmaları yürütülüyordu. Sesimizi duyurabildik. Margaret Thatcher’a ve Kraliyet ailesine kadar sesimizi duyurduk.” diye konuştu.

-“Batı dünyası haksızlığı hala sürdürüyor”

Kıbrıs Türk Halkının var oluş mücadelesi verdiğini kaydeden Tatar, batı dünyasının geçmişte yaptığı haksızlığı hala sürdürdüğünü ifade ederek şunları söyledi:

“Bunu bilelim ki böylesi acımasız bir dünyada yaşıyoruz. Hiç unutulmamalıdır ki, Nisan 2004 yılında BM Kapsamlı Çözüm Planı olan Annan Planı, eş zamanlı olarak iki tarafta referandumuna sunulmuş, Kıbrıs Rum Halkı bu plana hayır demiş, Kıbrıs Türkü evet demişti. O zamanlar barış rüzgarları eserken içimizdeki bazıları bu iş bitmiştir, iki halk kardeştir dediler, ne olursa olsun bir anlaşma olsun da uluslararası hukuk içerisinde Kıbrıs halklarını buluşturacaklardı. Türkiye’nin garantörlüğü sona erdirilebilir, asker çekilebilirdi, biz artık kardeş olacağız gibi söylemler yaymışlardı. Ama biz güvenemeyiz dedik, çünkü dünyada nasıl bir rüzgarla karşı karşıya kalınabileceğini tahmin edemeyiz dedik. Nitekim daha sonra Bosna’da olanlar, Libya’da olanlar, daha sonra da Irak’ta olanlar, Suriye’de olanlar, Ukranya’da olanlar, Gazze’de olanları hatırlatırken şimdi de İsrail – İran arasındaki çatışmalarında kullanılan füzeleri Gazimağusa’dan tedirginlik içerisinde izlemekteyiz.”

-“Varız ve var olmaya, bu topraklarda özgür yaşamak için mücadele etmeye devam edeceğiz”
Egemenlik temelinde sürdürülen yeni siyasete işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, ” Bu siyaset, 2020 yılından sonra Anavatan Türkiye Cumhuriyetinin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tam destek verdiği egemenlik temelinde ve iki devletli bir anlaşmadır ” dedi.

Artık bütün dünyaya Kıbrıs Adası’nda iki ayrı halk, iki ayrı devlet ve iki ayrı demokrasinin mevcut olduğunu her platformda haykırdıklarını vurgulayan Tatar, “Rum liderliği ne derse desin, biz kendi egemenliğimizden, kendi hakkımızdan, kendi hukuğumuzdan ve ayrı bir halk olmanın zenginliğinden , yani kendi kimliğimiz, dilimiz, dinimiz, kültürümüz, tarihimiz, müziğimiz, edebiyatımızla Kıbrıs Türk Halkı olarak varız ve var olmaya bu topraklarda özgür yaşamak için mücadele etmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

Egemenlik ve iki devletli bir anlaşmanın altının boş olmadığını, Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakkı olduğunu , şehitler verildiğini, uzun yıllar var oluş mücadelesi ortaya konulduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Egemenlik hakkı, özden gelen hakkımız, uluslararası anlaşmalarının da içerisindedir. Yeni siyasetten geri dönüşü olmaması gerekiyor. Bu haklarımızı almamız için büyük bedeller ödenmiştir. Bunun içerisinde 85 milyonluk Anavatan Türkiye, Avrupa’da yaşayan 10 milyon Türk vatandaşı , yani 100 milyona yakın bu siyasete destek veren Türk vatandaşı vardır, bu çok önemlidir” dedi.

-KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatındaki gözlemci üyeliği”

KKTC’nin TDT gözlemci üyeliğinden bahseden Cumhurbaşkanı Tatar, şunları ifade etti:

“Bu teşkilatta çeşitli seviyelerde toplantı ve zirveler gerçekleştiriliyor, Devlet Başkanı, Bakanlar, ekonomik ve sivil toplum düzeyinde toplantılara KKTC olarak biz de bayrağımızla katılıyoruz.”

Kıbrıs Türk halkının bir cemaatten devlet sahibi bir halk konumuna ulaştığını dile getiren Tatar, “Uluslararası organizasyonlarda devletimizle temsil ediliyoruz.” diyerek Gambia temaslarıyla ilgili bilgiler verdi.
“Biz yüreğimizi milli davamız için ortaya koyduk. Halkımızın refahı ve geleceği için mücadeleyi canla başla sürdürüyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, gelecek hafta, Azerbaycan’da, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetiyle ekonomik zirve toplantısına katılacağını söyledi.

Tatar, şöyle konuştu: “Tabii, Güney Kıbrıs’taki zihniyet değişmedi, bizim görünürlüğümüzü her fırsatta engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ve biz böylesi bir zihniyette olan Rum liderliği ile, her türlü iyi niyetimizi göstermemize rağmen maalesef bir yere gelemedik. Annan Planında da böyle olmuştu, Temmuz 2017 yılında Crans-Montana’da da böyle olmuştu.”

-“KKTC gelişmiştir ve gelişmeye devam edecektir”

KKTC’de, gençliği başı dik ve onurlu bir şekilde geleceğe hazırlamak için canla başla çalıştıklarını vurgulayan Tatar, “Ülkemizde turizmle, üniversitelerimizle, Türkiye’den getirilen su, sanayi bölgelerimiz, inşaat ve emlaktaki gelişmelerle ve şimdi KKTC’de bu yıl içerisinde ilk kez düzenlenen ve 225,000 kişinin katıldığı Mayıs ayında gerçekleşen uzay ve havacılık alanındaki KKTC TEKNOFEST ile gelişmeye devam ediyoruz” dedi.

Tatar, bu hafta Avrupa Bakanı Doughty ve Birleşik Kralık Eski Başbakanı Boris Johnson ile görüşme gerçekleştirdiğini de anımsattı. Cumhurbaşkanı Tatar, Londra’da lobiciliğin önemine de işaret ederek, İngiltere’deki temaslarını aktardı, Kıbrıs Türk halkının görüşlerini ve beklentilerini en proaktif şekilde ortaya koymaya devam ettiklerini söyledi.

İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi Başkanı Kenan Nafi’ye ve Konsey’in Yönetim Kuruluna, Kıbrıs Türk Kültür Festivali’ni organize ettikleri için teşekkür eden Tatar, “Festivaller, Kıbrıs Türk halkının kültür, gelenekler, el sanatları, folklor ve müziğinin yanı sıra bir dayanışma göstergesi olması bizim için çok büyük önem taşımaktadır. Gençlerimizle gurur duyuyoruz” diyerek konuşmasını tamamladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam