Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis’te ekonomi ve sağlık tartışıldı

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda ekonomi ve sağlık tartışıldı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Salahi Şahiner, genel kurulda “Hayat Pahalılığının Hane Halkına ve Maliyeye Etkisi” konulu güncel konuşma yaptı. Üretimin hiç olmadığı kadar zarar gördüğünü ifade eden Şahiner, asgari ücretli ve özel sektör çalışanları için her anın cehenneme dönüştüğünü kaydetti.

Nisan ayı hayat pahalılığı oranının açıklandığını ve tartışmaların başladığını dile getiren Şahiner, “Devlet, doğru planlama yapmak istiyorsa, gerçek verilerle ülkeyi buluşturmak zorunda” dedi.

İstatistik Kurumu’nun doğru yerden verileri alması ve enflasyon sepetinin güncellenmesi gerektiğini ifade eden Şahiner, sepetin, 2015 yılından kalma olduğunu söyledi. Tüketim sepetinde hiç kullanılmayan ürünler olduğunu belirten Şahiner, açıklanan rakamların halkın alım gücünü yansımayacağını kaydetti.

Salahi Şahiner, “Bu anlamsız veriler ve rakamlar üzerinden ilgili birimlerin kalkınma planı yapamayacak” diyerek, Maliye’nin yıkıcı etkilerle karşı karşıya kalacağını ifade etti. Şahiner, hayat pahalılığını, maaşlara yansıtmama yoluna girilip, girilmeyeceğini sordu.

Maliye Bakanı Özdemir Berova, Şahiner’i yanıtladığı konuşmasında, yeni meclis binasında ilk konuşmasını yapmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

İstatistik Kurumu’nun hesaplama yönteminin 2014 yılındaki hane halkı anketinden bugüne geldiğini kaydeden Berova, bunun istatiksel açıdan uygun olmadığının saptandığını ve gelecek hafta yeni hane halkı anketi yapılması için gerekenin yapılacağını belirtti.

Muhalefetin sürekli olarak Maliyenin durumu üzerinden yorumlar yaptığını, maaşların ödenemeyeceği noktasında spekülasyonlar yarattığını ifade eden Berova, ne hükümetin, ne de partinin fıtratında maaşları ödeyememe konusu olduğunu vurguladı. Berova, ana muhalefet döneminde ise böyle bir durumun yaşandığını kaydetti.

Bir borçlanma ihtiyacı olduğunu ancak bütçeyi, yasanın verdiği limitler içerisinde kullandıklarını ve kullanmaya devam edeceklerini söyleyen Berova, “Bütçe açığını kapatmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” dedi.

Türkiye için yılsonu enflasyon beklentisinin yüzde 30 olarak açıklandığına dikkati çeken Berova, “Bizdeki enflasyon oranının da öngörülenin yani yüzde 35’in üzerinde olacağını düşünmüyoruz” dedi.

Berova, “Evet, zor bir yıl geçireceğiz ama kamu maliyesi gerekli yükümlülüklerini son üç yıldır aksatmadan yapıyor” diye konuştu.

Maliye Bakanı Berova, Şahiner’in yerinden söz alarak sorduğu soruyu yanıtında, geçen hafta çok yoğun bir hafta yaşadıklarını hatırlatarak, önümüzdeki beş gün içerisinde kesin hesapları çıkarıp, yayınlayacaklarını söyledi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Filiz Besim, “Sağlık Bakanlığını, Ulusal Birlik Partisi Örgütleri mi yönetiyor?” konulu güncel konuşmasında, Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi’nde şu anda başhekimlik mevki olmadığını kaydederek, “60 tane hekimi yönetecek başhekim yoktur” dedi. Bunun çok büyük bir sorun olduğunu ifade eden Besim, başhekimin atanmasını istedi.

Temel Sağlık Hizmetlerinin yaşadığı zafiyetin sadece bu olmadığını dile getiren Besim, denetimlerde ve halk sağlığı taramalarında ciddi sıkıntılar olduğunu söyledi.

Maraş Sağlık Merkezi’ndeki kıdemli hekiminin görevden alınarak, iki sağlık odasına görevlendirildiğini ifade eden Besim, “Odalara bir tane hekim gönderiyorsunuz, o hekim hastalara nasıl bakacak?” diye sordu.

Akdoğan Sağlık Merkezi’ndeki bir hekimin de görevinden alınarak, iki sağlık odasına gönderildiğini belirten Besim, Akdoğan halkının dün bu nedenle Akdoğan Sağlık Merkezi önünde eylem yaptığını kaydetti. Söz konusu hekimlerin görevlendirmelerini “sürülme” olarak niteleyen Besim, “Halk Sağlığı Birimi kurulduğu için hekimlerin görevlendirildiği” yönündeki gerekçeyi de eleştirdi.

Halk sağlığı uzmanının nerede olduğunu soran Filiz Besim, “Uzman yok, proje yok, tecrübeli hekimleri sağlık odalarına atıyorsunuz. Bu görevlendirmeler halk sağlığı için değil, siyasidir” dedi.

Hemşirelerin, sağlık hizmeti kurumlarının en büyük yükünü çektiğini dile getiren Besim, tek motivasyonu terfi olan 300 hemşirenin beklediği terfi sınavlarının neden ertelendiğini sordu. Besim, Sağlık Bakanına, sınavların ne zaman yapılacağını dqa sordu.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Sıla Usar İncirli da “Sağlık Bakanlığının Keyfi Uygulamaları” konulu güncel konuşmasına, konuşmasının başlığını “Sürgün ve İsyan” olarak değiştirerek başladı.

Sağlık Bakanının idari bir kararı, gerekçe göstermeden alamayacağını ifade eden İncirli, “Kendinizi padişah zannetseniz de değilsiniz… Siz yolunuzu şaşırdınız” dedi.

“25 senelik hekimleri yerinden alıp, başka yerlere sürgün göndereceksiniz ve kimsenin buna sesini çıkarmamasınnı bekleyeceksiniz” diye konuşan İncirli, gerekçenin ne olduğunu anlamadıklarını kaydetti.

Bölge halkının hassasiyetleri ve ihtiyaçlarının göz ardı edilmesinin doğru olmadığını ifade eden İncirli, “Siz biriken tecrübeleri çöpe atamasınız” dedi. Hekimlerle, hemşirelerin çalışma barışının da bozulduğunu dile getiren İncirli, Temel Sağlık Hizmetlerine bir an önce başhekimin görevlendirilmesi gerektiğini belirtti.

İdari konularda Meclis kürsüsünde konuşmayı tercih etmediklerini ancak bardak taştığı için mecbur kaldıklarını kaydeden İncirli, çok büyük hatalar yapıldığını söyledi.

Hemşirelerin terfi sınavlarının neden yapılmadığını soran İncirli, kişilere göre iş yapılamayacağını belirtti.

Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek ise, Besim ve İncirli’ye yanıt verdiği konuşmasına, birçok şeyi anlamlandırmakta zorlandığını belirterek, “Çarşı her şeye karşı” mantığıyla suçlamalar yapıldığını söyledi.

Hemşirelik sınavı terfileriyle ilgili aylar önce Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı’na ilgili tüm tarafların davet edildiğini ve toplantıda belirli ilke kararları alındığını kaydeden Dinçyürek, bunların tamamlanıp, terfi sınavlarının yapılmasına bütün sendikaların onay verdiğini anlattı.

Temel Sağlık Hizmetleri Yasası’nın Meclis’ten bütünlüklü bir şekilde geçmesi hedefinde olduklarını ifade eden Dinçyürek, “Öküz altında buzağı aranmamasını” istedi. Dinçyürek, bazı sendikaların açıklamalarının gerçekle bağdaşmadığını da dile getirdi.

On yıllardır birinci basamak sağlık hizmetlerinin eleştirildiğini ve hizmetlerin geliştirilmesi gerektiğinin konuşulduğunu ifade eden Dinçyürek, bir planlama yaptıklarını ve yavaş yavaş bunu hayata geçirdiklerini söyledi.

Birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmek istediklerini dile getiren Dinçyürek, gerçeği yansıtmayan ifadeler olduğunu kaydederek, “Artık veriye bilgiye dayalı şeyler konuşun. Halkı yanıltamazsınız” dedi. Dinçyürek, halkın daha iyi sağlık hizmeti alması için ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti.

“İki hekimin siyasi kimliğini bilmeden hareket ettim. Bunu siz siyasallaştırdınız” diye konuşan Dinçyürek, “Akdoğan’daki hekimin karşısında siyasi bir tavır almış olsam, yükseltme sınavı açar mıydım?” diye sordu. İcraatlarının siyasi hiçbir yanı olmadığını vurgulayan Dinçyürek, “Diğer hekim 2002’de Akdoğan’da görevliydi. 2005’te sizin iktidarınızda görev yeri değişti. 2007’de sizin iktidarınızda bir görev daha verildi. 2014’te sizin döneminizde görev yeri değişti. Bütün bunlar padişahlık değil ama benim yaptığım padişahlıktır” eleştirisinde bulundu.

Hekimlerin görevlendirmelerinin yasalara uygun olduğunu söyleyen Dinçyürek, “Padişahlık yapan, yasalara rağmen bunları yapan sizsiniz. Güneşi balçıkla sıvayamazsınız” dedi.

Hiç kimseyi kamu yararı olmadığı sürece görevlendirmediklerinin altını çizen Dinçyürek, “Evet, kıdemli hekimleri tercih ettik” diyerek, görevlendirmeyi kadrolu kişiler üzerinden yapmayı tercih ettiklerini söyledi. Dinçyürek, imkanlar yaratıp, tecrübeyle sağlık hizmetlerini geliştireceklerini dile getirdi.

Sekiz sağlık ocağına aynı anda düzenlemeler yapıldığını ve altı hekimin görev yerinin değiştiğini belirten Dinçyürek, “İki tanesi anladığım kadarıyla sizin ifadelerinize göre CTP’li olduğu için bunu yaptım. Siyasallaştırdınız diyorsunuz” şeklinde konuştu.

Bunun üzerine CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, “Bu iki insan kamu görevlisidir Sayın Bakan kendinize gelin” diyerek, tepki gösterdi.

Dinçyürek ise İncirli’yi, “Benim kürsüden konuşma hakkıma bile engel oluyorsunuz. İşte padişahlık budur… Gerçeklere tahammülünüz yoktur” diyerek, yanıtladı.

Bakan Dinçyürek, doğru bildikleri yolda devam ettiklerini ve devam edeceklerini söyledi.

Yeniden söz alarak kürsüye çıkan CTP Milletvekili Filiz Besim, görevlendirmelerin siyasi olduğunu söylediğini ve bunun arkasında olduğunu belirterek, hekimlerin siyasetle ilgisi olmadığını kaydetti.

Sekiz merkezde düzenleme yapılıp, iki tane hekimin yerinden oynatıldığını ifade eden Besim, sağlığın siyasetin üzerinde olduğunu söyledi.

Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek ise yerinden söz alarak, kadro sayısının toplamda üç olduğunu ve iki hekimin görevlendirdiğini belirtti.

Besim ise, Dinçyürek’in algı oluşturmaya çalıştığını söyledi.

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli de, 1987 yılında Tıp Fakültesi’nden mezun olup, hipokrat yemini eden Dinçyürek’in, görevlendirdiği iki hekimin de hipokrat yemini ettiğini ve kamu görevlisi olduğunu belirterek, hekimlerin etiketlenmemesini istedi.

Sağlık Bakanı Dinçyürek ise yerinden söz alarak, “Bu mecliste bu olayın siyasi olduğunu söyleyen sizsiniz” dedi.

Konuşmasına devam eden İncirli, “Sizin bizi düzeltecek haliniz yok. Bir daha hekimleri etiketlemeye kalkmayın” diyerek, kamu yararının bölge halkına izah edilmesini istedi. İncirli, halktan kopuk siyaset ve idare olamayacağını kaydetti.

Hakan Dinçyürek ise yerinden söz alarak, “Yerel yönetim reformlarında da halktan kopuktur dediniz. Bugün herkes hayır dua okuyor” diye konuştu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Elektrik Müteahhitleri Birliği’nden havuz motor odalarıyla ilgili uyarı: “Yaz aylarında yangın ve çarpılma riski yükseliyor”

Published

on

By

Kıbrıs Türk Elektrik Müteahhitleri Birliği (KTEMB) yaz aylarında havuz motor odalarında elektrikle ilgili risklerin arttığına dikkat çekerek, önlemlerle ilgili hatırlatmada bulundu.

Kıbrıs Türk Elektrik Müteahhitleri Birliği’nin yazılı açıklamasında, havuz motor odalarında elektrikle ilgili risklerin özellikle yaz aylarında yüksek nem, yoğuşma, ısı ve korozyon gibi etkenlerle birleştiğinde ciddi yangın ve elektrik çarpması tehlikesi yarattığına dikkat çekildi.

Açıklamada, motor odasının elektrik odası olduğu hatırlatılırken, nemli ortamda çalışan tüm panoların IP koruma sınıfına uygun olması gerektiği vurgulandı.

Kaçak akım rölelerinin her yıl test edilmesi, pompaların çalışma sürelerinin izlenmesi, aşırı ısınmaya karşı termik korumanın devrede olması gerektiğinin belirtildiği açıklamada,  motor odasına yetkili kişiler dışında kimsenin girmemesi, ıslak elle pano kapağına dokunulmaması uyarısında bulunuldu.

Havuz motor odalarında elektrik kaynaklı risklere de işaret edilen açıklamada, yüksek nem ve yoğuşmanın elektrik panolarında yalıtım zafiyetine ve kısa devreye neden olabileceği, kablolarda ark oluşum riskini artırabileceği belirtildi.

Özellikle ıslak alanlarda topraklamanın kritik önemde olduğunun vurgulandığı açıklamada, koruma sistemleri yetersizse kaçak akımların ölümcül olabileceğine de dikkat çekildi.

Kabloların suya ve buhara dayanıklı olmamasının yangın veya çarpılma riskini artırdığının ifade edildiği Elektrik Müteahhitleri Birliği açıklamasında, aşırı çalışan pompaların motor sargılarında ısınma ve kontaktörlerde yapışmaya yol açabileceği de hatırlatıldı.

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

Çatalköy-Değirmenlik anayolundaki kazaların engellenmesinin ele alındığı “Dağ Yolu İnisiyatifi Toplantısı” düzenlendi

Published

on

By

Çatalköy-Esentepe Belediyesi, yıllardır ölümlü kazalarla gündemden düşmeyen Çatalköy Değirmenlik Anayoluyla ilgili sorunlar ve kazalara karşı çözüm yaratılması konusunda ülkede inisiyatif yaratmak amacıyla, ilgili kurum ve sivil toplum temsilcilerini bir araya getiren bir toplantı düzenledi.

Acapulco Resort Otel’de yer alan toplantıya, bazı milletvekilleri, belediye başkanlar, ilgili kurum ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.

Çatalköy Esentepe Belediye Başkanı Ceyhun Kırok, amaçlarının kavga ederek bir iş yapmak değil, tam tersi Ulaştırma Bakanlığı, Karayolları Dairesi,  birlikler, oda başkanlarından destek alarak,  ciddi çalışan bir örgütlenme içinde yolun bir an önce sağlıklı bir ulaşım yolu olmasına katkı sağlamak olduğunu vurguladı.

Çatalköy Değirmenlik yolundaki sorunların vatandaşların yaşamlarını tehdit eden bir boyuta ulaştığını dile getiren Kırok,  9 yıldır göreve gelen tüm hükümetlerin, bahis konusu yolla ilgili sözler verdiğini kaydetti.  

Yalnızca son altı ayda, 1 Ocak-30 Haziran tarihleri arasında bölgede 23 trafik kazası yaşandığını belirten Kırok, “Ama maalesef hâlâ bu konuda bir arpa boyu yol kat edemedik. Hepimiz birbirimize sadece nedenler sunuyoruz” diyerek gelinen noktaya tepki gösterdi.

Geçmişte söz konusu güzergahla ilgili tünel projesi olduğunu, duble yol projesinin üç şeride düştüğünü, daha sonra da yolun mevcut 2 şeridinin genişletilerek iyileştirilmesinin gündeme geldiğini anımsatan Kırok, bugün mevcut yolun bile çökme aşamasına geldiğini anlattı. 

Yolun özellikle Arapköy mevkiinde altyapısının çöktüğünü, bazı bölgelerde yağmur suları nedeniyle zemin boşaldığını, bariyerlerin çökerek dere yataklarına düştüğünü kaydeden Kırok, adım atılmaması halinde daha ciddi kazaların yaşanacağını aktardı.

Toplantıya Ulaştırma Bakanı ve Karayolları Dairesi Müdürü’nü de davet ettiğini belirten Kırok, “Neden bu ihalesi yapılmış yol bir türlü yapılamadı? Engeller neler? İstimlak mı? Parasal sorunlar mı? Yoksa bu işi üstlenecek firma mı yok?” diye sordu.

Yaptığı çağrının ardından birçok kişi ve kurumdan destek mesajları aldığını, bazı firmaların iş araçlarını bile gönüllü olarak vermeye hazır olduklarını söyleyen Kırok, belediyenin sınırlı imkânlarına rağmen yol kenarındaki temizlik çalışmalarını kendilerinin üstlendiğini ifade etti.

Çatalköy Değirmenlik yolunun, yaşamları tehdit eden bir ölüm yoluna dönüştüğünü  ve artık bu soruna ivedilikle çözüm üretilmesi gerektiğini vurgulayan Kırok, buna öncülük etmek için adım attıklarını  ifade etti.

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Genel Başkanı Seran Aysal da konuşmasında, vatandaşın trafik güvensizliği nedeniyle canına zarar gelmesinin kabul edilebilir bir konu olmadığını kaydetti. Merkezi yönetimin yollar konusunda adım atması gerektiğine dikkat çeken Aysal, yolun fiziki olarak bittiğini kaydetti.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Girne Değirmenlik yolunun yıllardır yapılmamasının nedeniyle ciddi sorunlar yaşandığını belirterek, sorunun hem sosyal hem ekonomik açıdan bütünlüklü olarak projelendirilerek çözülmesi gerektiğini kaydetti. 

Yol için gerekli kaynağın geleceği yerin belli olduğunu söyleyen Gürcafer, çalışmanın projelendirilmesi aşamasına,  KKTC’deki paydaşların çok boyutlu şekilde müdahil olarak, projenin rant amaçlı değil doğru amaca hizmet edecek bir projeye dönüşmesi sağlanması gerektiğini vurguladı.

Değirmenlik Akıncılar Belediye Başkanı Ali Karavezirler de, Dağyolu olarak bilinen  Girne Değirmenlik anayolunun yıllardır güvenli bir hale getirilemediğini belirterek, en  büyük sorunun istimlakler konusu olduğunu ifade etti.

Yıllardır göreve gelen hükümetlerin, bu konuda hiçbir adım atmadığını dile getiren Karavezirler, bugün toplantıyla oluşturulan inisiyatif ve hazırlanacak sonuç bildirgesinin itici güç yaratmasını diledi.

25 ton sınırlamasına rağmen, her gün yolu 40-45 tonluk araçların kullanmasının, yolda ciddi bir tahribata yol açtığını kaydeden Karavezirler, taş ocaklarının bulunduğu beldeler olan Değirmenlik Akıncılar ve Dikmen Belediyelerinin ilgili bakanlıkla çıktıkları kantar ihalesinin 2 ay içinde sonuçlanacağını anımsattı.

Girne Değirmenlik yolunun yapılmasıyla ilgili merkezi hükümetin artık somut adım atması gerektiğini vurgulayan Karavezirler, belediye olarak projede her türlü sorumluluğu almaya hazır olduklarını belirtti. 

Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul da, Girne Değirmenlik anayolundaki sıkıntının, ülkedeki hızlı gelişime altyapının ayak uyduramamasından kaynaklanan sorunlardan biri olduğunu vurgulayarak, hayati boyuta ulaşan sorunun yıllar önce çözülmüş olması gerektiğini ifade etti.

Ülkede yapılan her şeyin popülizmle şekillendiğini, bugün yaratılan koşulların sebebinin de siyasal tercihler olduğunu ifade eden Şenkul, bu sebeple konuyu siyasi zeminden uzaklaştırarak çözüm aramanın tatmin edici bir sonuç vermeyeceğini söyledi.

Yolda yaşanan kazalarla ilgili sadece kamyoncular, taş ocakları, betoncuları günah keçisi ilan etmenin doğru bir yaklaşım olmadığını, suçlunun gerek siyasi tercihler gerekse farklı sebeplerle, ülkenin önceliği olan altyapıların planlamasını yapmayan toplumun geneli olduğunu kaydeden Şenkul,  ülkede bu zihniyetin değişmesi gerektiğini belirtti.

Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner, Girne Değirmenlik Anayolundan kaynaklanan sorunların ticari kaygılar, turizm sektörüne yaratılan sıkıntıları aşarak,  vatandaşlar için hayati tehdit boyutuna ulaştığını kaydederek, bu sorunun çözümünün ülkenin önceliği olması gerektiğini dile getirdi.

2026 yılında bölgede 3 otelin daha hizmete gireceğini, bunun da bölgede trafik yoğunluğu ve kaza ihtimalini daha da arttıracağını söyleyen Çağıner, bunun engellenmesi gerektiğini söyledi.

Toplantıda merkezi yönetimden katılım olmamasını eleştiren Çağıner, “Amacımız  kaliteli  lüks yolarda  gitmek değil,   canımızı koruyarak  seyahat etmek” diyerek bu sorunun çözülebilmesi için merkezi, yerel yönetim ilgili kurum kuruluş ve sivil toplum örgütlerinin iş birliğinin büyük önem taşıdığını vurguladı.

CTP Milletvekili Sami Özuslu da konuşmasında, vizyon, kısa, orta ve uzun vadeli planlamaların olmadığı yerlerde atılacak adımların, günü birlik tedbirler olmaktan öteye gidemeyeceğini vurgulayarak, trafik kazaları konusunda ciddi mücadele vererek, ülkede, ölümleri minimuma çeken ülkelerin örnek alınması gerektiğini vurguladı.

Mevcut hükümetin, söz konusu yol için sırasıyla, duble yol, 3 şerit, sonra tünel projelerini ortaya attığını, ardından mevcut 2 şeridinin genişletilerek iyileştirilmesi için ihaleye çıkıldığını ancak bunun da yarım kaldığını dile getiren Özuslu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, Trafik Dairesi ve Karayolları dairesi temsilcilerinin toplantıya katılmamasını eleştirdi.

Dağ yolunun katliam gibi kazaların yaşandığı bir ölüm yoluna dönüştüğünü dile getiren Özuslu, hayat bulacak projelerin, ülke  hassasiyetleri ve ihtiyaçları doğrultusunda ,ülkedeki şehir plancıları , mühendisler ve yetkili merciler tarafından değil, Ankara’dan hazırlandığı sürece amaca hizmet edecek başarılı  altyapı projelerinin hayat bulmasının zor olduğunu söyledi.

Ülkede ciddi bir plansızlık yaşandığını, nüfusun son olarak asker ve öğrenciler hariç 590 bin  olarak kayıtlı araç sayısının da 450 bin olarak açıklandığını anımsatan  Özuslu, küçük yaşlarda ailesini bir trafik kazasında kaybeden ve  bunun acısını yaşayan bir birey olarak bu konuda bir an önce adım atılmasını istedi.

Kıbrıs Türk Makine Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner, son 2 yılda trafikte can kaybının iki buçuk katı arttığını anımsatarak, odanın 5 yılını güvenli trafik ve güvenli ulaşım konusuna konsantre olarak, 2019 ve 2025’yıllarında 2 çalıştay gerçekleştirdiğini kaydetti.

Trafiğin kan gölüne dönmesinin  sadece yollara bağlanamayacağını  dile getirerek, ülkede  yollar araçlar, yasalar, sürücülerin hiç birinin  güvenli trafik için yeterliliği olmadığını vurgulayan Yarkıner, odanın hazırladığı teknik raporla ilgili sunum gerçekleştirdi.

Yarkıner’in konuşmasının ardından, Çatalköy Esentepe Belediye Başkanı Ceyhun Kırok’un çağrısıyla gerçekleşen toplantıda,  oda temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, birlikler, dernekler, bölge halkının katılımıyla gerçekleşen toplantıda, teknik çalışmaya geçildi.

Toplantının ardından hazırlanacak sonuç bildirgesi ise, daha sonraki günlerde Bayındırlık ve Ulaştırma bakanlığı ve kamuoyuyla paylaşılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Hemşireler ve Ebeler Sendikası, pazartesi Dr. Burhan Nalbantoğlu ile Girne Akçiçek hastanelerinde bir günlük uyarı grevine gidiyor

Published

on

By

Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası, sağlıktaki talepleri yerine getirilmediği gerekçesiyle, pazartesi günü Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi ile Girne Akçiçek Hastanesi’nde bir günlük uyarı grevi yapacağını duyurdu.

Sendikadan yapılan yazılı açıklamaya göre, her iki hastanede yoğun bakım servisleri haricinde, poliklinik servisleri ile tüm birimlerde 07.00–14.00 saatleri arasında grevde olunacak.

Ek mesaiye kalmama eylemi ise üyelerin kendi kararına bağlı olarak Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası’nın üyelerinin bulunduğu tüm hastanelerde yapılacak.

Taleplerinin sadece sağlık çalışanları için değil nitelikli sağlık hizmetine erişim için elzem olduğunu kaydeden Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası, grev nedenlerini ise şöyle sıraladı:

“Kamu Sağlık Çalışanları Yasası uyarınca kişisel ödenek, özel tahsisat ve görev ödeneği alma haklarına ilişkin kurallar çerçevesinde Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası’nın hazırladığı yasa değişiklik önerisinin yürürlüğe girmesi için gerekli çalışmaların yapılmaması; hemşire lojmanlarının yıkılması ve yerine yenisinin yapılmayacağının açıklanması; Kamu Sağlık Çalışanları Yasası kapsamındaki sınav tüzüğünün Kamu Görevlileri Yasası’ndan ayrılarak yeniden düzenlenmemesi; nöbet devri sırasında kaybedilen zamanın çalışma saatlerine eklenmemesi; ameliyathanede çalışan hemşirelere radyasyon izni verilmemesi; ek mesailerin zamanında ödenmemesi; personel eksikliklerinin giderilmemesi, hemşire ile ebelerin iş yükünün sürekli artırılması; geçici personelin haklarını güvence altına alacak yasanın Meclis’ten geçirilmemesi; yönetim kadrolarının baskı uygulamaları ve geçmiş dönemde anlaşma sağlanan Uzlaşı Kurulu kararlarına uyulmaması..”

 

Devamını Oku

Trending

Reklam