Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Mecliste geçici öğretmen alımları ve eğitimdeki sorunlar da gündeme taşındı

Published

on

Meclis Genel Kurulu’nda, CTP Lefkoşa Milletvekili Devrim Barçın, “İstatistik Kurumunun Açıkladığı Gerçek Dışı Rakamlar ve Geçici Öğretmen Alımlarındaki Torpil Kriterleri” konulu güncel konuşma yaptı.

Barçın, sistemsizliğin eğitim alanında da devam ettiğini, 17 Nisan’da deprem ve afetlerle ilgili yasa hazırlandığını ve ek vergilerle de okulların eksikliklerinin giderileceğinin söylendiğini, bu giderlerin de bir komisyon tarafından belirleneceğinin açıklandığını hatırlattı.

Tüzüğün ağustos sonunda geçirildiğini belirten Barçın, 332 milyon TL’nin ne altyapıda ne de başka bir amaçla kullanılmadığını, bunun da, yasa yapılırken kaynak başka yere kullanılacak endişelerini haklı çıkardığını savundu.

Barçın, Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun tam gün eğitime geçiş süreciyle ilgili açıklamasını okuyarak, “tam gün eğitim değil tam gün fiyasko” ifadesini kullandı.

Barçın, tam gün eğitimin başlamadan bir hafta ertelendiğini hatırlatarak “programlama bu mudur?” diye sordu.

Tam gün kapsamında ailelerin saat 12.40’da çocuklarını alıp bir saat sonra geri getirmek zorunda kaldığını ve bu saatlerle ilgili yaşanan sorunları dile getiren Barçın, özel eğitimde de altyapı olmadan benzeri bir uygulamaya gidildiğini anacak başarı sağlanamadığını söyledi.

Barçın, bu uygulamayla tüm öğrencilerin “sefil” olduğunu ve bunun sorumlusunun öğretmenler olmadığını, açılış ve kapanış saatlerinin bile okula göre değişiklik gösterdiğini belirtti.

Bir öğretmenin, öğrencilerin kendisinden su ve yemek istediğini anlatan mesajını okuyan Barçın, hiçbir planlama yapılmadan tam gün eğitime geçiliyor demenin sürdürülebilir olmadığını kaydetti.

Geçici öğretmen alımıyla ilgili torpil var mı konusunu gündeme getirdiklerini anımsatan Barçın, lisans diploması olan herhangi bir kişinin ilkokulda geçici öğretmen olabilmesini eleştirerek, “bakanın torpil denilen kriterde bile dikkat edildi” şeklindeki açıklamasının anlamını sordu.

Barçın, her üniversite mezununun ilkokulda ders verememesi gerektiğini, gastronomi okuyan birinin ilkokulda çocuklara eğitim vermesini doğru bulmadığını kaydederek, akademiye istihdamların da sırf bu amaçla durdurulduğunu iddia etti.

“Geçici öğretmen olarak alınan kişilerin pedagojisi olup olmamasının bile sonrasında yapılan telefon aramalarıyla teyit edildiğini” söyleyen Barçın, “bu bilgiler niye dosyalarda yok, niye Fransızca mezunu olan İngilizce dalında eğitim veriyor” diye sordu.

Barçın, “geçici öğretmen alımları da ortaokul liselerde olduğu gibi branş sınavlarıyla yapılsın” önerisinde bulundu.

-Çavuşoğlu

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Barçın’ın konuşmasında toplumsal menfaat aradığını ancak sadece “şirinlik” bulduğunu ve bilgi eksiklikleriyle devam ettiğini kaydetti.

Çavuşoğlu, Akademinin kendi dönemlerinde en yüksek kapasiteye ulaştığını, 13 okulun sisteme kazandırıldığını, ayrılmayan paralarla kendi çabalarıyla altyapıları tamamladıklarını dile getirmediğini söyledi.

Çavuşoğlu, geçici öğretmenlerin hep UBP’li olduğu eleştirisine de “madem öyle bu öğretmenler şimdi niye bize saldırır” dedi.

Geçici öğretmenlerde pedagoji aranmadığını, kendilerinin mecburiyetten değil eleştiriler üzerine bir araştırma yaptıklarını ve sadece 4 kişinin pedagojisinin olmadığını anlatan Çavuşoğlu, alınan tüm geçici öğretmenlerin dosyalarını paylaşabileceğini, çoğunun kim olduğunu bile bilmediğini söyledi.

Deprem yasasıyla oluşan fonun kullanılamamasıyla ilgili eleştirilere de cevap veren Çavuşoğlu, marttan beri çırpındıklarını ve “bize proje sunun” diye çağrı yaptıklarını vurguladı.

Bu paranın maliyenin kasasına gideceğini söylemenin çok taraflı bir bakış olduğunu ve okulların açılması için canla başla çalışan insanların emeğine haksızlık edildiğini belirtti.

Çavuşoğlu, okullara 92 tane prefabrik yapı kazandırdıklarını ve can güvenliğiyle ilgili sorunları aştıklarını anlatarak, tam gün eğitimle ilgili fiyasko demenin çok kolay olduğunu, asıl fiyaskonun 25 yıldır bunu söyleyip de hiç adım atılmaması olduğunu söyledi.

Bu yapılan çalışmaya destek beklediklerini, kendilerinin başlattığının üstüne eklemenin gelecek dönemlerin görevi olacağını kaydeden Çavuşoğlu, orta eğitimde yaşanan sıkıntıları sıralayarak, esas tepkinin tam gün eğitimin 2 gün değil hafta boyuna yayılacak açıklaması olduğunu vurguladı.

Çavuşoğlu, tam gün eğitim için ek bütçe talep ettiklerini ve bu bütçeyi ihtiyaçlı çocuklara yardım için kullanacaklarını söyleyerek, bu sorunları birlikte aşmak için destek talep etti.

Bakanlık önünde toplanan eylemcilere, “din ve kılık kıyafet özgürlüklerine karşı olanlar” ifadesiyle ilgili soru üzerine Çavuşoğlu, “bu kitapları gerekçe yaparak laiklik karşıtı söylemlerin karşısında duracağım” dediğini anlattı.

Çavuşoğlu, “Yaz aylarında hiçbir pedagojik eğitimi olmayan kişilere nasıl camilerde din kursu verme yetkisi verildiği” ve “kitaplara Ankara’da müdahale edilmesine nasıl izin verildiği” sorusuna karşılık da, “Geçici öğretmenlik alanında 2 defa sınav yapıldığını belirtirken, “yaz aylarında din eğitiminin okullarda yapılması gerektiğine inanıyorum ama bunu sağlamak için zamana ihtiyaç var” dedi.

CTP Milletvekili Doğuş Derya, “laik bir ülkenin eğitim bakanı, kuran kurslarını yaz aylarında okulda yapmak yasal mı diğer dinlere mensup kişilere de okullarda eğitim verilecek mi” diye sordu.

Çavuşoğlu, bunların kuran kursu değil din eğitimi olduğunu, İncil için de aynı talebin yapıldığını, bu ihtiyacı okulda karşılamazlarsa kontrol edemeyeceklerini kaydetti. Çavuşoğlu, bu kursları okulda vermek için çalışma yaptıklarını kaydetti.

Bu ülkede ilk kez bu kadar çok laiklik tartışması yaşandığını, eğitim bakanı olarak “yıldızların nasıl havada durduğunu” açıklayıp açıklayamayacağı sorulan Çavuşoğlu’na, “lise öğrencilerinin casinolarda çalışıyor olduğu bilgisi olup olmadığı” sorusu da yöneltildi.

Bakana, ayrıca, “yüksek öğrenimde 60 bin şüphe yaratan kayıt olduğu” söylemiyle ilgili ne yapmayı düşündükleri soruldu.

Çavuşoğlu, dini eğitim almak isteyene bunu sağlamanın görevleri olduğunu, aksi durumda şikayete sebep olacak noktalara gelindiğini ve yüksek öğrenimle ilgili de çift yönlü vize sistemiyle gerçek bir öğrenci profili için çalıştıklarını söyledi.

Barçın, kuran kurslarının din işlerine verilmesinin mahkemede reddedildiğini hatırlatarak, Çavuşoğlu’nun “din işleriyle çalışma yapıp bu kursları okullara alacağız” demesini eleştirdi.

Çavuşoğlu’nun “tam gün eğitimdeki eksiklikleri gidereceklerini” belirterek destek beklemesini eleştiren Barçın, “önce parayı bulacaksınız sonra öğrencileri okula çağıracaksınız” dedi.

Barçın, Çavuşoğlu’nu okul çıkışında 9 Eylül İlkokuluna birlikte gitmeyi teklif etti.

TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

“8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali”, Londra’da başladı.. Başbakan Üstel: Ekonomik tuzaklar, dış kaynaklı baskılar bizi yolumuzdan döndüremez

Published

on

By

Toplumsal dayanışmayı güçlendirmek ve kültürel mirası yaşatmak amacıyla Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi tarafından düzenlenen “8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali” Londra’da başladı.
Londra’da Enfield Donkey Lane’de düzenlenen ve iki gün sürecek 8. Kıbrıs Türk Kültür Festivale Başbakan Ünal Üstelin yanısıra Başbakan Yardımcısı, Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu , Anamuhalefet CTP Dışilişkiler Sekreteri milletvekili Fikri Toros da katıldı.

Londra’da temaslarda bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise festivali yarın ziyaret edecek. Etkinliğin açılış konuşmasını Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi Başkanı Kenan Nafi yaptı.

Festivalin Kıbrıs Türk kültürü ve değerlerinden ilham alarak gerçekleştiğini belirten Nafi, genç nesillerin kendi kimliklerini ve kültürlerini geleceğe aktarmasının önemine değindi…
Festivalin sponsorlarından TaşYapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı ise İngiltere’de bulunan derneklere destekte bulunmaya devam edeceklerini kaydetti.
Turanlı, yetkililerle görüştüğünü belirterek “ Yakında gelecekte Kıbrıs Türk Kültür Festivali’nin Eski Ercan Havalimanı’nda da yapılmasını umduğunu söyledi.

Başbakan Yardımcısı, Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ise, dördüncü neslin ata topraklarından kopmadan kültürlerini sürdürmelerinin önemine vurgu yaptı.

Ataoğlu, Kıbrıslı Türk gençlerin İngiltere’deki gençlerle birlikte hareket etmesinin ve bu birlikteliğin sürdürülebilir olmasının en büyük temennileri olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Bir kültür yaşatılmak isteniyorsa; dansla, müzikle, dille ve gelenekle yaşatılmalıdır. Bu festival bunun en güzel örneğidir”

CTP Dışilişkiler Sekreteri Milletvekili Fikri Toros ise toplumların kültürleri ve sanatlarına sahip çıkmadığı sürece dünyayla bütünleşmede geri kalacağını söyledi.
Toros, “Bizim toplumumuz ise dünyanın muhtelif yerlerinde önemli roller üstlenmektedir. Kıbrıs Türk kültürünü, sanatını ve sanatçısını dünyayla, farklı kültürlerle bir araya getirme sorumluluğunu taşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Toros ayrıca festivalin KKTC’ de yapılma çağrısını da desteklediğini belirtti.

Başbakan Ünal Üstel ise festivalin açılışında yaptığı konuşmada öncelikle birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.
Kıbrıs Türk halkının yaşadığı acılara rağmen dimdik ayakta durduğunu, kendi devletini kurup kendi kendini yönetir hale geldiğini vurgulayan Üstel, “Varoluş mücadelemizin en büyük ilhamı özgür yaşama irademizdir ve bu irade her nesilde yeniden filiz vermektedir” dedi.

“1974 sonrası sadece Anavatan Türkiye’nin sarsılmaz desteğiyle ayakta kalmadık, aynı zamanda kendi kurumlarımızı inşa eden, demokrasisini kuran ve geleceğe sahip çıkan bir halk olduk” diyen Üstel, gençlere de seslendi.

“Barışı samimiyetle arzulayan devlet ve halk olarak 50 yıl boyunca federasyon masalarına esir edildik. Bizler federasyon defterini artık kapattık. Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın son beş yıldır ortaya koyduğu ve sahip çıktığı iki devletli çözüm vizyonu, Türkiye ile tam bir uyum içerisindedir ve aynı kararlılığı biz de savunuyoruz. Bu vizyon artık sadece Kıbrıs Türk halkının değil, tüm Türk milletinin resmi iradesidir” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM kürsüsünden yaptığı çağrıyı hatırlatan Üstel, “Türk dünyası ile ilişkilerimiz tarihi bir zirvede. Kıbrıs Türk halkı sahipsiz değildir. Elbette rahatsız olanlar var. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türk halkına karşı organize ekonomik sabotaj kampanyası yürütmektedir” dedi.

Üstel, Özellikle inşaat sektörünü hedef alıp mülkiyet bahanesi ile insanımıza hukuk dışı baskılar kurmaktadır..Bilinmelidir ki; ne ekonomik tuzaklar, ne dış kaynaklı baskılar bizi yolumuzdan döndüremez. Biz pes etmeyiz. Biz boyun eğmeyiz. Biz Kıbrıs Türküyüz” ifadelerini kullandı.

Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklere de seslenen Üstel,”KKTC’nin haklı davasını tüm dünyaya anlatın . Bize uygulanan hukuk dışı uygulamaları anlatın. Yatırımcılarla bir araya gelin KKTC ye yatırımları arttırın…” diye konuştu.

Ocak ayında gerçekleştirilen İngiltere temaslarını anımsatan Başbakan Üstel, “Verdiğimiz sözleri unutmadık” diyerek müjdeleri ardı ardına açıkladı.

Üstel, “KKTC Başbakanlık bünyesinde İngiltere Genç Diaspora Koordinasyon Kurulu kurulacak. “Yuvaya Dönüş Paketi” ile İngiltere’den KKTC’ye dönüş yapmak isteyen gençlere vergisel ve sosyal kolaylıklar sağlanacak. İngiltere’de yaşayan gençlere sosyal konut edinme hakkı tanınmasının önü açılacak. E-Devlet sistemleri sadeleştirilecek. Yurtdışındaki gençler, KKTC’nin dijital kamu diplomasisi faaliyetlerinde daha aktif olacak”dedi.

Başbakan Üstel bedelli askerlikle ilgili yeni yasa önerisine ilişkin de bilgi verdi.

Üstel, “Yurt dışında yaşayan çift uyruklu gençlere bedelli askerlik hakkı tanınacak. Ülkedeki kalış süresi 90 günden 120 güne çıkarılacak. Bedelli ücretlerinde indirim yapılacak, asgari ücrete bağlı oranlar düşürülecek. Tıpta uzmanlık ve doktora yapan gençlerin durumu yasal güvence altına alınacak. Yoklama kaçağı ya da bakaya olanlara af getirilecek. Önceki yıllarda süresi içinde bedelli hakkını kullanamayanlara bir defaya mahsus başvuru hakkı sağlanacak” dedi.

Başbakan Üstel konuşmasını gençlere seslenerek şöyle tamamladı:

“Dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın, biliniz ki bu devlet sizin devletinizdir. Bu bayrak sizin bayrağınızdır. Ve biz, bu bayrağı sizlerle birlikte daha da yükseklere taşıyacağız”

Devamını Oku

Kıbrıs

Üstel: KKTC Başbakanlık İngiltere Genç Diaspora Koordinasyon Kurulu’nu kuruyoruz…Bedelli askerlikle ilgili kolaylaştırıcı adımlar için yasal çalışmaları başlattık

Published

on

By

8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali , KKTC’den üst düzey katılımla başladı.

Açılışa katılan Başbakan Ünal Üstel konuşmasında önemli mesajlar verdi.

Üstel festivalin açılışında yaptığı konuşmada öncelikle birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.
Kıbrıs Türk halkının yaşadığı acılara rağmen dimdik ayakta durduğunu, kendi devletini kurup kendi kendini yönetir hale geldiğini vurgulayan Üstel, “Varoluş mücadelemizin en büyük ilhamı özgür yaşama irademizdir ve bu irade her nesilde yeniden filiz vermektedir” dedi.

“1974 sonrası sadece Anavatan Türkiye’nin sarsılmaz desteğiyle ayakta kalmadık, aynı zamanda kendi kurumlarımızı inşa eden, demokrasisini kuran ve geleceğe sahip çıkan bir halk olduk” diyen Üstel, gençlere de seslendi.

“Barışı samimiyetle arzulayan devlet ve halk olarak 50 yıl boyunca federasyon masalarına esir edildik. Bizler federasyon defterini artık kapattık. Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın son beş yıldır ortaya koyduğu ve sahip çıktığı iki devletli çözüm vizyonu, Türkiye ile tam bir uyum içerisindedir ve aynı kararlılığı biz de savunuyoruz. Bu vizyon artık sadece Kıbrıs Türk halkının değil, tüm Türk milletinin resmi iradesidir” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM kürsüsünden yaptığı çağrıyı hatırlatan Üstel, “Türk dünyası ile ilişkilerimiz tarihi bir zirvede. Kıbrıs Türk halkı sahipsiz değildir. Elbette rahatsız olanlar var. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türk halkına karşı organize ekonomik sabotaj kampanyası yürütmektedir” dedi.

Üstel, Özellikle inşaat sektörünü hedef alıp mülkiyet bahanesi ile insanımıza hukuk dışı baskılar kurmaktadır.. Bilinmelidir ki; ne ekonomik tuzaklar, ne dış kaynaklı baskılar bizi yolumuzdan döndüremez. Biz pes etmeyiz. Biz boyun eğmeyiz. Biz Kıbrıs Türküyüz” ifadelerini kullandı.

Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklere de seslenen Üstel,”KKTC’nin haklı davasını tüm dünyaya anlatın . Bize uygulanan hukuk dışı uygulamaları anlatın. Yatırımcılarla bir araya gelin KKTC ye yatırımları arttırın…” diye konuştu.

Ocak ayında gerçekleştirilen İngiltere temaslarını anımsatan Başbakan Üstel, “Verdiğimiz sözleri unutmadık” diyerek müjdeleri ardı ardına açıkladı.

Üstel, “KKTC Başbakanlık bünyesinde İngiltere Genç Diaspora Koordinasyon Kurulu kurulacak. “Yuvaya Dönüş Paketi” ile İngiltere’den KKTC’ye dönüş yapmak isteyen gençlere vergisel ve sosyal kolaylıklar sağlanacak. İngiltere’de yaşayan gençlere sosyal konut edinme hakkı tanınmasının önü açılacak. E-Devlet sistemleri sadeleştirilecek. Yurtdışındaki gençler, KKTC’nin dijital kamu diplomasisi faaliyetlerinde daha aktif olacak”dedi.

Başbakan Üstel bedelli askerlikle ilgili yeni yasa önerisine ilişkin de bilgi verdi.

Üstel, “Yurt dışında yaşayan çift uyruklu gençlere bedelli askerlik hakkı tanınacak. Ülkedeki kalış süresi 90 günden 120 güne çıkarılacak. Bedelli ücretlerinde indirim yapılacak, asgari ücrete bağlı oranlar düşürülecek. Tıpta uzmanlık ve doktora yapan gençlerin durumu yasal güvence altına alınacak. Yoklama kaçağı ya da bakaya olanlara af getirilecek. Önceki yıllarda süresi içinde bedelli hakkını kullanamayanlara bir defaya mahsus başvuru hakkı sağlanacak” dedi.

Başbakan Üstel konuşmasını gençlere seslenerek şöyle tamamladı:
“Dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın, biliniz ki bu devlet sizin devletinizdir. Bu bayrak sizin bayrağınızdır. Ve biz, bu bayrağı sizlerle birlikte daha da yükseklere taşıyacağız”

Devamını Oku

Kıbrıs

Ataoğlu: Kıbrıs Türk kimliği Londra’da gururla yaşatılıyor

Published

on

By

Londra’da düzenlenen 8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali’nde konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, “Bu festival, kültürümüzü yaşatmanın ve geleceğe taşımanın en güçlü yoludur” dedi. Ataoğlu, Kıbrıs Türk kimliğinin sadece adamızda değil, diasporada da gururla yaşatıldığını vurguladı.

8. Londra Kıbrıs Türk Kültür Festivali kapsamında konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, etkinliğin sadece bir festival değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının kimliğini, kültürel mirasını ve birlik ruhunu yaşatan önemli bir köprü olduğunu vurguladı.

Ataoğlu, “Ata toprağındaki gençlerimiz ile Londra’daki gençlerimizin bir araya gelmesi, onlara emanet edeceğimiz değerlerin imzasıdır” dedi.

Gençlere aktarılan kültürel mirasın sürdürülebilir olmasının, onlara verilen değerin bir sonucu olduğunu belirten Ataoğlu, “Gençlerimize ne kadar değer verir ve ne kadar sorumluluk emanet edersek, bu emaneti çok daha ileriye taşıyacaklardır. Bu konuda en ufak bir şüphem yok” ifadelerini kullandı.

Ataoğlu, “Binlerce kilometre ötede, Londra’nın kalbinde atmaya devam eden Kıbrıs Türk kalbi, bu festivalde en güçlü haliyle hissediliyor. Diasporada yaşayan kardeşlerimizin bağlılığı sayesinde Kıbrıs Türk kimliği gururla taşınıyor” dedi.

Festivalin genç nesillere folklor, mutfak, sanat ve tarih gibi değerlerin aktarılmasında önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Ataoğlu, “Bir kültür yaşatılmak isteniyorsa; dansla, müzikle, dille ve gelenekle yaşatılmalıdır. Bu festival bunun en güzel örneğidir” ifadelerini kullandı.

Ataoğlu, gençlere verilen değerin kültürel mirasın sürdürülebilirliğinde belirleyici olduğunu vurguladı. Ataoğlu, “Ata toprağındaki gençlerimizin, Londra’daki gençlerle buluşması, geleceğe emanet edeceğimiz ortak değerlerin en güçlü göstergesidir” dedi.

Kıbrıs Türk halkının tarih boyunca birçok zorlukla karşılaştığını ancak hiçbir zaman kimliğinden vazgeçmediğini belirten Ataoğlu, festivale katkı koyan organizatörlere, gönüllülere, sanatçılara ve katılımcılara teşekkür etti.

“Kültürümüz bir miras olduğu kadar bir sorumluluktur” diyen Ataoğlu, hükümet olarak hem ülkede kültürel mirası korumaya hem de yurt dışındaki vatandaşlarla gönül bağlarını güçlendirmeye devam edeceklerini söyledi. “Kıbrıs Türk kimliği
Londra’da gururla yaşatılıyor”

Londra’da düzenlenen 8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali’nde konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, “Bu festival, kültürümüzü yaşatmanın ve geleceğe taşımanın en güçlü yoludur” dedi. Ataoğlu, Kıbrıs Türk kimliğinin sadece adamızda değil, diasporada da gururla yaşatıldığını vurguladı.

8. Londra Kıbrıs Türk Kültür Festivali kapsamında konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, etkinliğin sadece bir festival değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının kimliğini, kültürel mirasını ve birlik ruhunu yaşatan önemli bir köprü olduğunu vurguladı.

Ataoğlu, “Ata toprağındaki gençlerimiz ile Londra’daki gençlerimizin bir araya gelmesi, onlara emanet edeceğimiz değerlerin imzasıdır” dedi.

Gençlere aktarılan kültürel mirasın sürdürülebilir olmasının, onlara verilen değerin bir sonucu olduğunu belirten Ataoğlu, “Gençlerimize ne kadar değer verir ve ne kadar sorumluluk emanet edersek, bu emaneti çok daha ileriye taşıyacaklardır. Bu konuda en ufak bir şüphem yok” ifadelerini kullandı.

Ataoğlu, “Binlerce kilometre ötede, Londra’nın kalbinde atmaya devam eden Kıbrıs Türk kalbi, bu festivalde en güçlü haliyle hissediliyor. Diasporada yaşayan kardeşlerimizin bağlılığı sayesinde Kıbrıs Türk kimliği gururla taşınıyor” dedi.

Festivalin genç nesillere folklor, mutfak, sanat ve tarih gibi değerlerin aktarılmasında önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Ataoğlu, “Bir kültür yaşatılmak isteniyorsa; dansla, müzikle, dille ve gelenekle yaşatılmalıdır. Bu festival bunun en güzel örneğidir” ifadelerini kullandı.

Ataoğlu, gençlere verilen değerin kültürel mirasın sürdürülebilirliğinde belirleyici olduğunu vurguladı. Ataoğlu, “Ata toprağındaki gençlerimizin, Londra’daki gençlerle buluşması, geleceğe emanet edeceğimiz ortak değerlerin en güçlü göstergesidir” dedi.

Kıbrıs Türk halkının tarih boyunca birçok zorlukla karşılaştığını ancak hiçbir zaman kimliğinden vazgeçmediğini belirten Ataoğlu, festivale katkı koyan organizatörlere, gönüllülere, sanatçılara ve katılımcılara teşekkür etti.

“Kültürümüz bir miras olduğu kadar bir sorumluluktur” diyen Ataoğlu, hükümet olarak hem ülkede kültürel mirası korumaya hem de yurt dışındaki vatandaşlarla gönül bağlarını güçlendirmeye devam edeceklerini söyledi.

Devamını Oku

Trending

Reklam