Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Meclis’te güncel konuşmalar devam ediyor… Pilli: Sağlık Bakanlığı olarak elimizden geldiği kadar var gücümüzle eksiklikleri gidermek için çalışıyoruz

Published

on

Sağlık Bakanı Ali Pilli, sağlıkta büyük sıkıntılar ve bazı eksikliler bulunduğunu ama hiçbir şey yapılmıyor durumunda da olunmadığını belirterek, “Sağlık Bakanlığı olarak elimizden geldiği kadar var gücümüzle eksiklikleri gidermek için çalışıyoruz. Bizim dışımızda olan olaylardan dolayı bazen gecikiyor veya istediğimiz gibi yapamıyoruz” dedi.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda milletvekillerinin güncel konuşmalarında sağlık, siyasi ve ekonomik gelişmeler ele alındı.

BESİM: “SAĞLIK SORUNLARI HALKI VURDU”

CTP Milletvekili Filiz Besim, “sağlıkta neden grev vardır” başlıklı güncel konuşma yaptı.

Sağlık sorunlarının “ciddi boyutta halkı vurduğunu” söyleyen Besim, muhalefet olarak çözüm önerileri de sunduklarını, yaşanan sorunlara çözüm üretilmesi gerektiğini belirtti.

Besim, hiçbir sağlıkçının greve gitmek istemediğini, bir süre önce hekimler sendikasının birtakım görevleri yapmayacaklarını ve sağlıkta ciddi sıkıntılar olduğunu aktarmak için Sağlık Bakanı’ndan randevu talep ettiğini belirtti.

Sağlıkta yaşanan sıkıntıları ve grevin nedenlerini aktaran Besim, yoğun bakımlarda yatak eksikliği bulunduğunu, acilde beş hekim ve yardımcı asistanlarla hizmet verildiğini, ilaç sıkıntısı yaşandığını söyledi.

Besim, ilaç sıkıntısının giderilmediğini dile getirerek, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi yeni doğan bölümünde yaşanan bozuk ve bakımı yapılmayan cihazlar gibi eksiklikleri anlattı.

Pestisit analizleri için gereken kitlerin bitmeden önce sağlanması gerektiğini belirten Besim, şu anda kitler bittiğinden analizlerin yapılamadığını söyledi. Besim, yeni Devlet Laboratuvarı’nın ne zaman tamamlanacağını sordu.

Temizlik malzemelerinin hastanelerin kendi bütçesinden karşılandığını söyleyen Besim, ihalelerden temizlik malzemelerinin çıkarılmasının hastaneleri bu hale getirdiğini belirtti.

Besim, “Maalesef hastane yönetimleri bir rulo tuvalet kâğıdına muhtaç durumdadır” dedi.

İlaçları ülkeye getiren tedarik firmalarının Sağlık Bakanlığı’ndan alacaklarını alamadıklarından zora girdiklerini söyleyen Besim, gereken ödemeyi alamadıklarını için ilaç tedarikçilerinin ihalelerden çekildiğini belirtti.

PİLLİ: “BİZİM DIŞIMIZDA OLAN OLAYLARDAN DOLAYI BAZEN GECİKİYOR VEYA İSTEDİĞİMİZ GİBİ YAPAMIYORUZ”

Besim’i yanıtlayan Sağlık Bakanı Ali Pilli, “Dünyanın ve bizim ne durumda olduğumuzu herkes bilmelidir. Büyük sıkıntılar vardır bazı eksiklikler vardır. Ama hiçbir şey yapılmıyor değildir. Sağlık Bakanlığı olarak elimizden geldiği kadar var gücümüzle eksiklikleri gidermek için çalışıyoruz. Bizim dışımızda olan olaylardan dolayı bazen gecikiyor veya istediğimiz gibi yapamıyoruz” dedi.

Pilli, bir doktor olarak ilaç sıkıntısının sonuçlarını çok iyi bildiğini söyleyerek, Sağlık Bakanı olarak da bunun sorumluluğunu taşıdığını ilaçların gelmesinin geciktiğini ülkede bazı şeylerin yavaş gittiğini aranan ilaçların yurt dışında da bulunamadığını belirtti.

Bazı firmaların ihaleyi kazanmasına rağmen ilaç getirmediğini söyleyen Pilli, çalışmalar sonunda ihalelerin sonlandırıldığını, kazanan bir firmanın ilaç getirmekten vazgeçtiğini, ikinciye düşüldüğünü, bu nedenle gecikmeler yaşandığını, çalışma yapılmaya devam edildiğini kaydetti.

Pilli, depolardan temin edilecek ve Türkiye’den gelecek ilaçlar bulunduğunu söyleyerek, bunların dışında uluslararası ihaleye de çıkılacağını ve diğer ilaçların da geleceğini kaydetti.

Kuvözlerle ilgili soruna yönelik soruşturma açılacağını söyleyen Pilli, konuya ilişkin bakanlığa bir talepte bulunulmadığını söyleyerek, “Size bildireceklerine önce bana bildirselerdi bu konuyu çözerdik. Bu konu çok hassas olduğum bir konu, gereken yapılacak” dedi.

Pilli, yanan Devlet Laboratuvarı’na kullanım süresi dolmuş ilaçların taşındığını, binanın bu şekilde kullanıldığını söyledi.

Sağlık Bakanı Pilli, ihalelere daha hızlı çıkılabilmesi için İhale Yasası’nda değişiklikler yapılması gerektiğini ifade etti.

“İHALEYİ KAZANDI, İLAÇ GETİRMEKTEN VAZGEÇTİ, DAVA AÇILACAK”

İhaleyi kazandığı halde ilaç getirmekten vazgeçen ilaç firmasına tazminat davası açılacağını belirten Pilli, sıkıntılar bulunduğunu ama hiç ilaç olmadığının söylenmesinin doğru olmadığını söyledi.

Pilli, halka en kısa sürede ilaçların ulaşması için ellerinden geleni yaptıklarını, sürecin uzamasının tek nedeninin bakanlık olmadığını, başka nedenler de bulunduğunu belirtti.

Eczacılık Yasası’na ilişkin yasanın sorulması üzerine Pilli, yasa tasarısının ve sağlıkla ilgili diğer bazı yasaların ilk Bakanlar Kurulu’nda görüşülerek Meclis’e getirileceğini kaydetti.

PESTİSİT KİT EKSİKLİĞİ KONUSUNDA SORUŞTURMA

Başka bir soru üzerine Pilli, pestisit kitlerinin eksikliği ile ilgili soruşturma başlatıldığını söyledi.

CANDAN: “SOKAĞA ÇIKMAYAN KESİM KALMADI”

Daha sonra söz alan CTP Milletvekili Armağan Candan, “halktan kopuk yönetim” konusunda güncel konuşma yaptı.

Candan, “Halk her gün yaşadığı sorunların üzerine bir de konuların farkında olmayan, önemini kavrayamayan bir hükümet ve cumhurbaşkanı ile karşı karşıyadır” dedi.

Cumhurbaşkanı’nın sosyal medya paylaşımlarını eleştiren Candan, “Ülkede on binlerce insan sokaklara döküldü, sokağa çıkmayan kesim kalmadı. Bunlar olurken ne olduğunu farkında olamayan cumhurbaşkanına halkın artık tahammülü kalmadı” diye konuştu.

Öğrencilerin burslarını alamadığını, asgari ücretin yoksulluk sınırı altına düştüğünü, hükümetin 40 günde 84 atama yaptığını söyleyen Candan, “Sayın Cumhurbaşkanı siz de bu atamaların altına imza atıyorsunuz ve dönüp soruyorsunuz ‘ne oldu’ diye” dedi.

Hükümeti eleştiren Candan, Başbakan’ın Bakanlar Kurulu’nda alınan kararları yerine getiremediğini savundu.

Öngörüsüz kararlar nedeniyle günlerce belediye çalışanının eylem yaptığını, çalışma barışının zarar gördüğünü söyleyen Candan, “ben yaparım oldu” değil demokratik bir bakış açısıyla kararlar alınması gerektiğini belirtti.

Candan, ekonomiyle ilgili yaptıkları önerilerin hükümet tarafından dikkate alınmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın Mağusa Kapısı’nın araçlı geçişlere açılması konusunu gündeme taşıması gerektiğini söyleyen Candan, Metehan’da sürekli izdiham yaşandığını belirtti.

Candan, ülkeye daha fazla girdiyi getirmek için çalışılması gerektiğini Cumhurbaşkanı hükümet ve Dışişleri Bakanlığı’nın bu konulara önem vermesine ihtiyaç duyulduğunu, Türkiye’deki temaslarda bunların aktarılması gerektiğini söyledi.

ÇAVUŞOĞLU: “UMUTSUZLUK POMPALAMAK YERİNE ÇIKIŞ YOLLARI İFADE EDİLMELİ”

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu da ülkenin zor koşullardan geçtiğini, toplumun umutlarının yıprandığı bir dönemeçte umutsuzluk pompalamak yerine çıkış yollarının da ifade edilmesinin bütünleyici olacağını söyledi.

Burslarla ilgili yazışmaların Maliye Bakanlığı’na gönderildiğini imkan ve kabiliyete göre ödemelerin yapılacağını dile getiren Çavuşoğlu, bursların gününde yatmasının herkesin isteği olduğunu, prosedürün de yapıldığını, konunun Maliye Bakanlığı gündeminde bulunduğunu kaydetti.

“Bilmenizi isterim ki ekonomik sıkıntı çok büyük, bunu aşmaya çalışıyoruz” diyen Çavuşoğlu, bu süreçten geçerken herkesin desteğine ve katkısına ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Çavuşoğlu, ekonomik tablonun farkında olan bazı kesimlerin hükümete girmemek için binbir dereden su getirdiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı’nı eski bir dostuyla yaptığı yazışmanın ironiye dönüştürülmesinin kime ne fayda sağlayacağını soran Çavuşoğlu, yorumun samimiyetten kaynaklandığını ve makam gözetmeksizin yapıldığını kaydetti.

Çavuşoğlu, eylemlerin gerekçelerinin herkesi üzdüğünü, sürecin zor olduğunu, zor günlerin ortak akılla el birliğiyle aşılacağını belirtti.

Belediyelerle ilgili reformun birinci adımının köylerin belediyelere bağlanması, ikinci adımın da birleştirilmesi olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, bunların belediyelerin iyileştirilmesi temel güdüsüyle yapıldığını kaydetti.

Çavuşoğlu, belediyelerin iyileştirilmesi ihtiyacı olduğunu söyleyerek, ülkenin ihtiyaçlarını karşılamak zorunda olduklarını en iyisini yapmak için muhalefetin eleştirilerinin de dinlendiğini belirtti.

Gelinen süreçte bugün Başbakan’ın parti başkanlarıyla görüştüğünü anımsatan Çavuşoğlu, UBP Grup Toplantısında da bu önerilerin görüşüleceğini söyledi.

AKANSOY: “TC İLE İMZALANACAK PROTOKOL KONUSUNDA PARTİLER BİLGİLENDİRİLMEDİ”

Çavuşoğlu’nun ardından CTP Milletvekili Asım Akansoy, “son siyasi ve ekonomik gelişmeler” konusunda güncel konuşma yaptı.

Akansoy, ülkenin sağduyulu adımlar, ortak akıl ve istikrara ihtiyacı olduğunu söyleyerek, Türkiye ile imzalanacak protokolün içerik ve geçerlilik süresi hakkında Meclis’teki siyasi partilerin bilgilendirilmediğini belirtti.

Anayasa’ya atıfta bulunan Akansoy, tüm paydaşların görüşlerinin alınması ve Meclis’ten onay almasının önemine işaret etti.

Akansoy, ülkenin en büyük problemlerinin öngörülemezlik olduğunu söyleyerek, bunun yeni yatırımlar önünde önemli bir engel olduğunu kaydetti.

Ülkede EL-SEN’in grev başlattığını belirten Akansoy, KIB-TEK’in üretim kapasitesinin yüzde 40’ının Karadeniz Enerji Holding’e aktarılacağına yönelik söylemler bulunduğunu kaydederek bu konu hakkında bilgi istedi.

Akansoy, mali işbirliği protokolünde, ülke insanın gözetilmesi gerektiğini belirtti.

Hükümetin günlük adımlar attığını, geniş ölçekli adımlar atılmadığını söyleyen Akansoy, sektörler bazında sivil toplum örgütü temsilcilerinin, siyasi partilerin önerilerde bulunulduğunu kaydetti.

Akansoy, 2022 Mali Yılı Makroekonomik İzleme Raporu’nu hükümetin değerlendirmesi gerektiğini, raporun durumu ortaya koyduğunu ve çözüm önerileri sunduğunu söyledi.

Temel önermenin ekonomik entegrasyon olduğunu söyleyen Akansoy, Kıbrıs Türk ve Rum kesimi arasında iş birliğinin artırılması ve birlikte iş yapılmasına yönelik modellemenin raporda yer aldığını belirtti.

Akansoy, Yeşil Hat Tüzüğü ve Türkiye kapısının dikkate alınması gerektiğini söyledi.

TAÇOY: “KKTC’NİN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI TÜRKİYE’DİR”

Akansoy’u yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, Annan Planı’na hayır diyen Rum tarafının Avrupa Birliği’ne alındığını hatırlatarak, Avrupa Parlamentosu’nun Kıbrıslı Türklere yönelik Finansal Yardım, Yeşil Hat ve Doğrudan Tücaret Tüzüğü’nü gündeme getirdiğini söyledi.

Yeşil Hat Tüzüğü’ne atıfta bulunan Taçoy, Rumların Kıbrıslı Türkleri tanımadığını dolayısıyla ticaretin de bu engele takıldığını, KKTC’nin dünyaya açılan kapısının Türkiye olduğunu belirtti.

Taçoy, belediye reformunun uzun yıllardır Meclise gelmeyi beklediğini, geldiğinde “bu kez de devrimci olarak bilinen kesimin reforma karşı çıktığını” söyledi.

Bakan Taçoy, belediye reformunun daha önce de tartışıldığını bu konunun tüm İçişleri Bakanları tarafından çalışıldığını belirtti.

“KIB-TEK’İ YAŞATMAK İÇİN DOĞAL GAZ GETİRİLMESİ GEREK”

KIB-TEK’in enerji maliyetleri konusuna değinen Taçoy, fuel oil fiyatlarının düşmeyeceğini, 2030’a kadar kullanımın azalacağını, kurumu yaşatmak için doğal gaz getirilmesi gerektiğini söyledi.

Elektrik faturalarına değinen Taçoy, ortak aklı yakalamak arzusunda olduklarını söyledi.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Los Angeles’ta çıkan Hughes yangını 4 bin hektardan fazla alana yayıldı

Published

on

By

ABD’nin California eyaletinin Los Angeles kentinde yangınlarla mücadele devam ederken Castaic Gölü çevresinde gece saatlerinde çıkan yeni yangın, 4 bin hektardan daha fazla bir alanı kapladı.

California Orman ve Yangından Koruma Departmanının (CAL FIRE) internet sitesindeki bilgilere göre, Castaic Gölü çevresinde çıkan Hughes yangını, kısa sürede geniş bir alana yayıldı.

4 bin hektardan fazla alanı kaplayan yangında, bölgedeki 30 binden fazla kişi için tahliye emri çıkarılırken, 20 binden fazla kişi için ise tahliye uyarısı yapıldı.

Uyarılarda yangının hayati tehlike yarattığı belirtilirken, bazı alanların halkın erişimine kapatıldığı duyuruldu.

Los Angeles’ta iki haftadan uzun süre önce 6 ayrı bölgede başlayan yangınlardan Palisades bölgesindekinin, bugün itibarıyla yüzde 70’inin, Eaton’dakinin ise yüzde 95’inin kontrol altına alındığı kaydedildi.

Yangına ilişkin açıklama yapan itfaiye yetkilisi Anthony Marrone, rüzgarların yangının ilk çıktığındaki kadar kuvvetli olmadığının altını çizerek, “Şu anda bulunduğumuz durum, çok daha farklı.” ifadesini kullandı.

– Yangının yüzde 14’ü kontrol altına alınabildi

NBC Los Angeles’a göre itfaiye yetkilileri, hızla yayılan ve 4 bin hektardan fazla alanı kaplayan Hughes yangınıyla mücadelede “üstünlüğü ele geçirdiklerini” söyledi.

Yetkililer, şiddetli rüzgarlar etkili olmadan yangın müdahale uçaklarının bölgeye su bıraktığını aktardı.

Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, yangınla mücadele için bölgeye takviye yapıldığını bildirdi.

CAL FIRE’a göre, yangının henüz yüzde 14’ü kontrol altına alınabildi.

ABD Başkanı Donald Trump, 19 Ocak’ta yaptığı açıklamada, Beyaz Saray’a döndükten sonra yapacağı ilk ziyaretin 24 Ocak’ta yangınların etkilediği Güney California’yı kapsayacağını belirtmişti.

– Los Angeles yangınları

Los Angeles’ta 7 Ocak’ta sabah saatlerinde Pacific Palisades bölgesinde başlayan, Eaton, Hurst, Sunset, Woodley bölgeleri başta olmak üzere hızla çevreye yayılan orman yangınlarında bugüne kadar en az 28 kişi yaşamını yitirdi.

Binlerce dönüm alanın kül olmasına yol açan yangınların neden olduğu toplam hasar ve ekonomik kaybın 250 ila 275 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.

Devamını Oku

Dünya

Çin’in “Yapay Güneşi” füzyon rekoru kırdı: 17 dakikadan fazla plazma süresi

Published

on

By

Çin’in Deneysel Gelişmiş Süperiletken Tokamak (EAST) reaktörü, 1.066 saniye boyunca yüksek hapsolmuş plazma durumunu koruyarak yeni bir dünya rekoru kırdı. 20 Ocak’ta elde edilen bu başarı, temiz ve sınırsız enerji kaynağı olarak füzyon gücünü geliştirme yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

EAST projesinin nihai hedefi, Güneş’in nükleer füzyon sürecini taklit ederek insanlığa tükenmez ve temiz bir enerji kaynağı sunmak. Aynı zamanda bu teknoloji, Güneş Sistemi’nin ötesine yapılacak keşifler için de kritik bir rol oynayabilir.

Dünya genelinde bilim insanları, bu iddialı hedefe ulaşmak için 70 yılı aşkın süredir çalışmalar yürütüyor. Ancak bir nükleer füzyon cihazından elektrik üretmek, bazı büyük zorlukların aşılmasını gerektiriyor. Bunlar arasında 100 milyon santigrat derecenin üzerindeki sıcaklıklara ulaşmak, kararlı ve uzun süreli çalışmayı sağlamak ve füzyon sürecini hassas şekilde kontrol edebilmek bulunuyor.

Rekor Getiren Teknolojik Gelişmeler
Hefei Fizik Bilimleri Enstitüsü (HFIPS) Plazma Fiziği Enstitüsü (ASIPP) tarafından yönetilen EAST projesi, daha önce 2023’te 403 saniyelik füzyon rekorunu kırmıştı. Ancak yeni rekor, bu süreyi üç kattan fazla aşarak füzyon araştırmalarında büyük bir sıçrama gerçekleştirdi.

ASIPP Direktörü ve HFIPS Başkan Yardımcısı Song Yuntao, “Bir füzyon cihazının, sürekli enerji üretimi için binlerce saniye boyunca kararlı ve verimli çalışması gerekiyor. Bu yeni rekor, işlevsel bir füzyon reaktörü inşa etme hedefimize doğru büyük bir adımdır” dedi.

EAST’in Fizik ve Deneysel Operasyonlar Bölümü Başkanı Gong Xianzu, önceki deneylerden bu yana cihazın birçok sisteminde iyileştirmeler yapıldığını belirtti. Özellikle, yaklaşık 70.000 ev tipi mikrodalga fırına eşdeğer güçte çalışan ısıtma sistemi, yeni güncellemelerle güç çıkışını iki katına çıkarırken kararlılığını ve sürekliliğini korudu.

Uluslararası Füzyon Araştırmalarına Destek
2006 yılında kurulan EAST, Çinli ve uluslararası bilim insanlarının füzyonla ilgili deneyler yapabileceği açık bir test platformu olarak hizmet veriyor.

Çin, 2006 yılında Uluslararası Termonükleer Deneysel Reaktör (ITER) programına yedinci üye olarak katıldı. Anlaşma kapsamında Çin, ITER’in inşası ve işletiminde yaklaşık %9’luk bir paya sahip ve ASIPP, bu projedeki ana Çin kurumu olarak görev yapıyor.

Güney Fransa’da inşa edilen ITER, tamamlandığında dünyanın en büyük manyetik hapsolmuş plazma fiziği deneyi ve en büyük deneysel tokamak füzyon reaktörü olacak.

Son yıllarda EAST, ITER ve gelecekteki Çin Füzyon Mühendisliği Test Reaktörü (CFETR) gibi projeler için kritik öneme sahip olan yüksek hapsetme modunda önemli ilerlemeler kaydetti. Bu başarılar, küresel füzyon reaktörlerinin geliştirilmesine değerli bilimsel veriler sunuyor.

EAST’in bulunduğu Hefei, Anhui Eyaleti’nde, füzyon enerjisinin geliştirilmesi ve uygulanmasını hızlandırmak amacıyla yeni nesil deneysel füzyon araştırma tesisleri inşa ediliyor.

ASIPP Direktörü Song Yuntao, “EAST aracılığıyla uluslararası iş birliğini genişletmeyi ve füzyon enerjisini insanlık için pratik bir güç kaynağına dönüştürmeyi umuyoruz” dedi.

Devamını Oku

Dünya

Kallas’dan Türkiye ziyareti öncesi açıklama: “Türkiye’yi ziyaret etmenin tam zamanı”

Published

on

By

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, bölgesel konular başta olmak üzere işbirliğinde önemli bir aktör olarak gördüğü Türkiye’nin AB’ye aday, ortak çıkarlara sahip stratejik ortak olduğunun altını çizerek; “Türkiye’yi ziyaret etmenin tam zamanı ve bunu gerçekten görev süremin ilk bölümünde yapacağım. Birçok konumuz var. Bölgesel güvenliğin yanı sıra örneğin enerji gibi farklı noktalarda işbirliğini görüşebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.

Kallas, 24 Ocak’ta bölgesel gelişmeleri ve Türkiye-AB ilişkilerini ele almak üzere Türkiye’ye yapacağı ziyaretin yanı sıra, AB’nin dış politika ve savunma ajandasını, Suriye’deki yeni yönetimle yürütülecek ilişkileri, Gazze’deki ateşkesin kalıcı olması için çabaları ve yeni ABD yönetimi ile masaya yatıracakları ana başlıkları AA muhabirine değerlendirdi.

– “Türkiye’yi ziyaret etmenin tam zamanı”

Soru: Türkiye’yi ziyaretinizden önce; Türkiye-AB ilişkilerinin mevcut durumunu ve ilişkilerin geleceğini değerlendirebilir misiniz? Mesajınız nedir?

Kallas: Türkiye, stratejik öneme sahip ortağımızdır. Dolayısıyla Türkiye ile kapsamlı ortaklıklar kurmak istediğimiz açık. Son ziyaret 2022’deydi, bu yüzden Türkiye’yi ziyaret etmenin tam zamanı ve bunu tam olarak görev süremin ilk bölümünde yapacağım. Birçok konumuz var. Bölgesel güvenliğin yanı sıra örneğin enerji gibi farklı noktalarda işbirliğini görüşebiliriz. Bu nedenle daha fazla işbirliğine kesinlikle yer var.

-“İkimiz de Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortama ilgi duyuyoruz”

Soru: Türkiye’yi sadece bölgesel işbirliği için bir aktör olarak mı görüyorsunuz, yoksa Türkiye’nin AB’ye aday ülke olduğu gerçeğini de dikkate alıyor musunuz? Ziyaretinizi Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog ve Türkiye-AB Ortaklık Konseyinin yeniden canlandırılmasına imkan verecek bir ön adım olarak yorumlayabilir miyiz?

Kallas: İkimiz de Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortama ilgi duyuyoruz. Bu, Suriye’ye ilişkin ortak çıkarımız. Ayrıca, bu ülkenin doğru yönde gelişmesine, toprak bütünlüğü ve egemenliğine olan ilgimiz de ortak. Diğer yandan Gazze’de ateşkes devam ediyor ve barış, halk için önemli. Dolayısıyla bunlar eş zamanlı çalışabileceğimiz konular. Elbette, aday ülke statüsüne sahibiz. Türkiye, aday ülke statüsünde olmaya devam ediyor. Ancak bu süreç duraklamış vaziyette. 27 üye ülkeyle aynı doğrultuda çözülmesi gereken konular var. Elbette Kıbrıs hakkındaki mesele var, insan hakları, hukukun üstünlüğü, temel haklar konuları tartışmamız gereken konular. Dolayısıyla bunlar bizim temas noktalarımız.

Soru: Sizce NATO’dan ayrı bir Avrupa savunma sistemi kurulmalı mı; yoksa bunun, NATO’nun halihazırda yaptıklarını mükerrere düşürme riski var mı?

Kallas: NATO’nun halihazırda yaptıklarını mükerrere düşürmemeliyiz. AB’de 27 ordumuz var ve hepsi birlikte işbirliği yaptığımız bu kolektif savunmaya katkıda bulunmalı. Her ülkenin bir savunma planlaması ve bir savunma bütçesi var. Yani “Avrupa ordusuna ihtiyacımız var.” diyemeyiz ancak bu 27 üyenin NATO ve AB söz konusu olduğunda çok iyi bir şekilde birlikte çalışmasına ihtiyacımız var. NATO içinde 23 üyemiz var, bu da bizi (AB ve NATO) doğal ortaklar yapıyor. Ancak elbette NATO’da birlikte çalışmamız gereken daha fazla müttefik var ve Türkiye de bunlardan biri.

– “(Suriye’ye yönelik) Yaptırımların hafifletilmesini tartışmaya hazırız”

Soru: İlk günden beri Suriye’deki yeni yönetime destek konusunda temkinli açıklamalar yapıyorsunuz. Peki şimdi sizin gözleminiz nedir? Ülke doğru yolda ilerliyor mu?

Kallas: Bir şey söylemek için henüz çok erken. Yani, doğru şeyleri söyledikleri açık. Ancak doğru yönde ilerleyip ilerlemedikleri konusunda da doğru adımları atıyorlar mı? Bu yüzden uluslararası aktörlerin yanı sıra Arap ülkeleri gibi bölgesel aktörlerin ve Türkiye’nin de ortak bir anlayışa sahip olmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Suriye’deki hükümetin kapsayıcı olduğunu görmek istiyoruz. Hiçbir radikalleşme görmek istemiyoruz. Ülkenin istikrarlı olması herkesin çıkarına. Bu yüzden ihtiyatlı bir şekilde iyimseriz. Yaptırımların hafifletilmesini tartışmaya hazırız ancak bunu “adım adım” yaklaşımıyla yapacağız. Yani, doğru şeyleri yaparlarsa, biz üzerimize düşen adımları atmaya hazırız. Yanlış yöne giden adımlar atarlarsa, o zaman bir adım geri atmaya ve bazı yaptırımları geri koymaya da hazırız.

– “Suriye’yi inşa edebilmeleri için üzerimize düşeni yapmaya hazırız”

Soru: Normalleşmenin yolu, ülkenin yeniden imarından geçiyor. Peki AB, Suriye’nin yeni yönetimine yönelik sektörel yaptırımlarını kaldıracak mı?

Kallas: Bunu 27 Ocak Pazartesi günü tartışacağız. Dışişleri Bakanları toplantımız var, ele alacağımız konulardan biri de bu. Ama biz, ülkelerini inşa edebilmeleri için üzerimize düşen adımları atmaya hazırız. Elbette, biliyorsunuz, bankacılık hizmetlerine erişim, ilk aşamada gerçekten ihtiyaç duydukları şeyler. Ama çok gerçekçi olmak gerekirse, bir sonraki adımımız onların (Suriye yönetiminin) yaptıklarına göre şekillenmeli. Herkes doğru yönde adım atıldığını görmek istiyor.

– “(Suriye’deki DEAŞ üyesi Avrupa vatandaşlarının geri alınması) Karar üye devletlere ait”

Soru: AB, üye ülkelerini, Suriye’de SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG tarafından tutulan AB vatandaşı DEAŞ üyelerini geri almaya ve bu teröristleri adalete teslim etmeye teşvik eder mi?

Kallas: DEAŞ’a geri dönülmemesinin ve terörizmin azalmasının herkesin çıkarına olduğu açıktır. Çünkü herkes, AB ve Türkiye, bölgemizde gelişen terör örgütleriyle ilgili risklerle karşı karşıya. Yani, iş vatandaşları geri almaya gelince, bunun (terörün) geri dönmemesi için her şeyi yaptığımızdan emin olmalıyız. Sonra tabii bu, bu çeşit tutuklu ve savaşçısı olan üye devletlerin kendilerinin vereceği bir karardır. Dolayısıyla karar üye devletlere aittir.

– “(Gazze’deki ateşkes) AB’nin çıkarına olan, daha sürdürülebilir bir barışın olması”

Soru: AB, Gazze’deki ateşkesi memnuniyetle karşıladı ve insani yardımını artırdı. Peki AB Gazze’de sadece insani bir rol oynamayı mı tercih ediyor? Yakında AB İsrail Ortaklık Konseyi’ni toplayacağınızı duyurdunuz. Bu toplantıda İsrailli meslektaşlarınıza mesajınız ne olacak?

Kallas: AB-İsrail Ortaklık Konseyi’miz olacak ve ardından Filistin Yönetimi ile üst düzey bir siyasi diyalog kuracağız. İki devletli çözümü aklımızda tutmamızın çok önemli olduğunu düşünüyorum. İki devletli bir çözüme sahip olmak için dengeli bir yaklaşım olması gerekiyor. Ortaklık Konseyi’nin gündemi ise bölgesel durum ve aynı zamanda çok somut olarak, şu anda Gazze’deki durum. Şimdi ateşkes var. Ama AB’nin çıkarına olan, daha sürdürülebilir bir barışın olması. Bunu elde edebilmek için hem İsrail’in güvenlik kaygılarının hem de Filistinlilerin var olma hakkının dikkate alınması gerekiyor.

Soru: Ukrayna konusuna geldiğimizde; ABD Başkanı Donald Trump, savaşı durdurmak istediğini açıkça belirtti. Türkiye’nin arabuluculuk girişimlerine nasıl yaklaşıyorsunuz?

Kallas: Hepimizin yapması gereken şey Rusya’ya büyük baskı yapmak. Çünkü şu anda Rusya barış istemiyor. Rusya Ukrayna’yı, oradaki insanları, sivil altyapıyı bombalamayı bırakırsa ve askerlerini çekerse, o zaman bu savaş sona erer. Ayrıca Türkiye’nin Rusya’ya baskı yaparak sahada barışı sağlamada çok çok önemli bir rolü olduğunu görüyorum.

– “Yeni ABD yönetimiyle işbirliği yapmaya istekliyiz”

Soru: Trump’ın ikinci dönemi resmen başladı. Brüksel’de bu süreçte endişeli bir bekleyiş olduğunu söyleyebilir miyiz? Yeni ABD yönetimiyle ele alacağınız ilk konu ne olacak?

Kallas: Elbette, seçimler her zaman çok çalkantılı zamanlardır. Tabii ki, yönetim değişirse, sonuç politikada da değişiklikleri beraberinde getirir. Bu yüzden yeni yönetimle de işbirliği yapmaya istekliyiz ve sabırsızlanıyoruz. Ayrıca, yeni yönetimle ele almamız ve işbirliği yapmamız gereken ana konular elbette güvenlik ve savunmanın yanı sıra ekonomik konular. ABD ve AB büyük ticaret ortaklarıdır. Ekonomilerimiz çok iç içe geçmiş durumda. Elbette, dış politika konularına gelince; eğer ABD Çin konusunda endişeliyse, o zaman önce Rusya konusunda endişelenmeli. Dolayısıyla Ukrayna’nın bu savaşı kazanması için desteklenmesinin de çok önemli olduğunu düşünüyorum.

– “Ankara’daki toplantıları dört gözle bekliyorum”

Soru: Eklemek istediğiniz bir şey, Türkiye ziyaretinizle ilgi paylaşmak istediğiniz bir mesajınız var mı?

Kallas: Ankara’daki toplantıları dört gözle bekliyorum. Yani bu, AB ve Türkiye’nin ortak olduğunu ve masaya yatırıp işbirliği yapacağımız birçok konu olduğunu gösterecek. Çok teşekkür ederim.

Devamını Oku

Trending

Reklam