Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Meclis’te güncel konuşmalar sürüyor

Published

on

Meclis Genel Kurulu güncel konuşmalarla devam ediyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy yanıt vermek üzere kürsüye çıktı. Taçoy, yerel yönetim reformu konusunun sürekli gündemde olan ama hayata geçirilmeyen bir konu olduğunu dile getirerek, şimdi konu gündeme geldiğinde ise “anayasaya aykırı” şeklinde tanımlandığını kaydetti.

Yasada seçimlerin 4 yılda bir yapılacağı kuralına işaret eden Taçoy, hesaplamanın açık olduğunu anlattı.

Belediyelerin gelirlerinin yetersiz olduğunu, bu nedenle iş yapamaz hale geldiğini söyleyen Taçoy, tasarıdaki hesaplamanın da hem coğrafi özellik hem de nüfusa göre yapıldığını dile getirdi.

Yanlışlık olduğunu düşünenleri komiteye gelip fikrini beyan etmeye çağıran Taçoy, eleştiri yapanları ilgili yasayı okumaya çağırdı.

Taçoy, tasarı hazırlanırken finansmanın da göz önünde bulundurulduğunu, intibak konusunun ele alındığını kaydederek, “Okumadığınız açıkça ortada” dedi.

“51/95 hakkında hepimizin şikâyeti vardır” diyen Taçoy bu reformu destekleyip desteklememenin milletvekillerinin bileceği iş olduğunu, konunun Meclis’te tartışılabileceğini kaydetti.

Ardından Ulusal Birlik Partisi Güzelyurt Milletvekili Ziya Öztürkler, “İleri Alanlar ve Meslek Seçimi” konulu güncel konuşma yaptı.

Dünyada, hangi alanların “ileri alan” olduğu, gençlerin hangi alanlara yönlendirilmesi gerektiğiyle ilgili çalışmalar yapıldığını dile getiren Öztürkler, KKTC’de hangi alanların “ileri alan” olduğu yönünde ciddi bilimsel çalışmalar yapıldığını belirtti.

KKTC’de eğitim, turizm, sağlık, bilişim, tarım ve tarımsal sanayi, yeşil ve sürdürülebilir çevre alanlarının 2020-2030 arasında ileri alan olarak tespit edildiğini belirten Öztürkler, bu konuda sağlam planlamalar yapılması gerektiğini anlattı.

Öğrenci istatistikleri hakkında bilgi veren Öztürkler, ülkedeki üniversiteleşme oranının yüzde 60’dan fazla olduğunu belirtti.

Bunun doğru bir yapı olmadığını dile getiren Öztürkler, üniversite yanında teknik eleman yetiştiren programlara da destek vermek gerektiğini anlattı.

Lisans ve yüksek lisans yapacak öğrencilerin ihtiyaç olan alanlara yönlendirilmesinin gerekliliğine işaret eden Öztürkler, bu konudaki çalışmalara sahip çıkılması gerektiğini söyledi.

Ardından Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekili Teberrüken Uluçay, “Yerel Yönetimler ve Ekonomi” konulu güncel konuşma yaptı.

Seçimlerin ertelenmesinin Anayasaya aykırı olduğunu söyleyen Uluçay, hükümetin, konunun Anayasa Mahkemesi’ne taşınarak, mahkemeden erken sonuç alınamamasıyla istediği sonucu elde etmeyi amaçladığı görüşünü belirtti

Alkole yapılan zammın sadece değişik sektörlerin zararına değil, ilgili alışverişin Güney Kıbrıs’a taşınmasına neden olacağını belirten Uluçay, “Ülke ekonomisinin nereye sürükleneceğini gözetmeden politika yapamazsınız” dedi.

Şu an satın alma gücünün çok düşük olduğunu kaydeden Uluçay, Kıb-Tek’in yıllardır zararda olduğunu anımsatarak, “Varsın birkaç ay daha ekside olsun, böyle bir dönemde bunu halkın sırtına yüklemek doğru mu?” diye sordu.

CTP olarak önceki dönemlerde yerel yönetimler hakkında çalışmalar yaptıklarını ifade eden Uluçay, çalışmaların sonuçları hakkında bilgi verdi.

Belediyelerin birleştirilmesinde aslolanın hizmetlerin iyileştirilmesi olduğunu dile getiren Uluçay, eğer bu hizmet standardı yukarıya çıkartılmayacaksa böyle bir çalışma yapmanın anlamsız olduğunu söyledi.

Uluçay, yaptıkları çalışmayı seçime üç ay kala Meclis’e getirmeyi doğru bulmadıklarını, bu nedenle ilgili dönemdeki bakanlar kendilerini çağırdığında bunu izah ettiklerini söyledi.

Konuyla ilgili bölgede görev yapan çalışanların da bölge halkının da çok rahatsız olduğunu belirten Uluçay, ilgili komitenin yarın toplanacağını, vekillerin önerileri dikkate alınacaksa, yarınki gündemde ilk sırada bulunan birleştirme yasasının ele alınmaması gerektiğini kaydetti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy yanıt vermek üzere kürsüye çıktı. Yasanın komitede ele alınmasının uzun zaman alacağını söyleyen Taçoy, Uluçay’ın ilgili yasa üzerine çalıştığını ve kendisinin konuya hakim olduğuna emin olduğunu söyledi.

Aralık 2017’de Meclis’te yapılan bir değişiklikle seçim sisteminin tek bölgeli hale getirildiğini hatırlatan Taçoy, bu sistem hakkında da büyük tartışmalar çıksa da sistemin yürüdüğünün ortada olduğunu kaydetti.

Belediyelerin mevcut sisteminin çalışmadığının ortada olduğunu kaydeden Taçoy, bu konunun tartışılacağı yerin komite olduğunu belirtti, ilgili tasarının ne yasalara ne Anayasaya aykırı olduğunu vurguladı.

 

Yeniden kürsüye çıkan CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay, belediyelerin yetersizliğinden bahsedildiğini, yerel yöneticilerinse canla başla mücadele ettiğini ancak merkezi idarenin üzerine düşeni yapmadığını söyledi.

2021 yılı katkı paylarının şu an ödenmeye devam edildiğini belirten Uluçay, ilgili tasarının hayata geçmesi halinde, bugün sorun yaşayan belediyelerin hangi kaynakla bu pozisyonlarından kurtulacağını sordu.

 

Uluçay’ın konuşması sırasında yerinden söz alan UBP Milletvekili Emrah Yeşilırmak, Maliye’nin şu anki uygulamasının, yani yeni bütçe geçene kadar eski bütçeden ödeme yapmanın doğru bir uygulama olduğunu kaydetti.

Ardından Cumhuriyetçi Türk Partisi Güzelyurt Milletvekili Armağan Candan, “Dünya Bankası’nın Kıbrıs Türk Ekonomisine İlişkin Raporu” konulu güncel konuşma yaptı.

Dünya Bankası’nın kısa süre önce yayımladığı rapora işaret eden Candan, rapora göre pandemi sürecinde KKTC’nin tarihinin en kötü resesyonunu yaşadığını kaydettiğini anlattı.

Raporda, pandeminin üzerine siyasi istikrarsızlığın ve TL’nin ciddi değer kaybının eklenmesiyle rekor derecede enflasyon kaydedildiğinin yer aldığını söyleyen Candan, raporun detaylarını okudu.

Raporda yer alan unsurların yönetenler tarafından dikkate alınması gerektiğini belirten Candan özel sektörde gerekli teşvik çalışmalarının yapılması gerektiğini dile getirdi.

Meclis’te daha sonra Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekili Şifa Çolakoğlu, “Memleket Ahvali” konulu güncel konuşma yaptı.

Nüfusa göre Covid-19 kaynaklı ölümlerin gittikçe arttığını dile getiren Çolakoğlu, ölümlerin çoğunlukla belirli bir yaş üzeri aşısız kişilerde görüldüğünü kaydetti, aşılama konusuna gereken önemin verilmesini istedi.

Gazimağusa Belediyesi’nin borçlanma kararına işaret eden Çolakoğlu, bu borçlanmanın seçimlere kadar olan sürenin grevsiz geçmesi için yapıldığını ifade etti.

“Dilerdim ki bu yasa kadar, Özel Eğitim Yasası’na da ivedilik verilsin” diyen Çolakoğlu, insanların ciddi sıkıntılar çektiği bir dönemde gelen belediye reformunun bu belediyelerde çalışan insanları, böylesi bir ortamda buhrana soktuğunu kaydetti.

Çolakoğlu, hükümeti halkın sesine kulak vermeye ve zamanını halkı ikna etmeye harcamaya çağırdı.

Daha önce bir halkevi olarak hizmet veren Buğday Camii’nin daha sonra bir kültür merkezi olarak kullanıldığını dile getiren Çolakoğlu, buranın 2021’de ani bir kararla camii olarak kullanılmak üzere kapatıldığını şu anda camii olarak da hizmet vermediğini söyledi.

Mağusalıların buranın bir kültür merkezi olarak halkın kullanımına geri verilmesini beklediğini ifade eden Çolakoğlu, “Halkımız ibadet görevini Osman Fazıl Paşa Camii’nde idame ettiriyor. Yani orası camii olarak kullanılmak üzere sadece kapatıldı. Mağusalı’nın kültür merkezi olarak kullanılan simgesel merkezi elinden alınmış oldu” dedi.

Şifa Çolakoğlu, hükümetten bu konuda gereğini yapmasını istedi.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam