Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis’te güncel konuşmalar yapıldı

Published

on

 

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda güncel konuşmalar yapıldı.

-Şahiner

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, “2023 Bütçesinde Bizi Neler Bekliyor” başlıklı güncel konuşma yaptı.

Konuşmasında ilk olarak içtüzük gereği denetim gününde hükümet yetkililerinin salonda olması gerektiğini belirten Şahiner, hükümet yetkililerinden birilerinin salona çağrılmasını istedi.

Bütçe görüşmelerinin komitede bittiğini hatırlatan Şahiner, böyle tutarsız ve öngörüsüz bir bütçeyle karşılaşmadıklarını savundu.

Bütçenin yüzde 31’inin yok hükmünde olduğunu ileri süren Şahiner, hükümete, “Ülkedeki gerçekleri görmek zorundasınız” diyerek seslendi.

Her alanda ekonominin çarklarının ve tarımsal üretimin durmak üzere olduğunu öne süren Şahiner, “bütçenin, durumu idare bütçesi bile olmadığını” iddia etti.

“Ekonomi cahili ekonomi yönetimiyle ülkeyi zor bir yıl bekleyeceğini” ileri süren Şahiner, ülkedeki avantajların yeterli şekilde kullanılamadığını söyledi. İthalatın gelecek yılda artacağını ifade eden Şahiner, Türk Lirası’nın gidişatının ek bütçeye gidilmesini getirebileceğini belirtti.

-“Yaralara tuz, biber olacak bir bütçe”

“Yaralara tuz, biber olacak bir bütçeyle karşı karşıya olunduğunu” kaydeden Şahiner, “Kamu kaynakları tüketildi” diyerek, kamu kaynaklarının korunması konusunda hükümetin atacağı herhangi bir adım olmadığını iddia etti. Hükümetin ekonomik akıldan yoksun olduğunu ileri süren Salahi Şahiner, üreticinin, üretimden koparılmaması gerektiğini kaydetti. Bütçede giderleri azaltacak önlemlerin alınmadığını belirten Şahiner, vergi denetimlerine değinerek, “ülkedeki kayıtlı kayıt dışının daha büyük olduğunu” iddia etti.

Gelirler Bütçesi’nin uzun tartışmalara neden olduğunu belirten Salahi Şahiner, “Gelirler Bütçesi de şişirilmiştir” dedi. Şahiner, bütçe açığının daha da büyüyeceği endişesini dile getirdi.

-Şan

Meclis’te daha sonra Maliye Bakanı Alişan Şan söz alarak, Şahiner’e yanıt verdi. Bazı hususlarda ortak endişeleri olduğunu ifade eden Şan, Merkezi İhale Komisyonu’nun yaşadığı sıkıntıları daha önce dile getirdiğini kaydetti.

Şahiner, Merkezi İhale Komisyonu’nun yasalarında değişiklik yapılması, daha fazla uzmanlarının olması gerektiğini söyledi. El birliğiyle mücadele etmenin şart olduğunu belirten Şan, sınır kapılarıyla ilgili ciddi gelirler olduğunu söyledi. Bu konuyla ilgili açılımların devam edeceğini ifade eden Bakan Şan, gelirlerin kaybedilmemesi ve geçişlerin daha rahatlamasını sağlamanın ortak hedefleri olduğunu belirtti.

-“Endişeler boşa çıkacak”

Bütçe maratonunun komitede tamamlandığını dile getiren Şan, bütçeyle ilgili aynı eleştirilerin daha önce de yapıldığına değinerek, endişelerin boşa çıkacağını düşündüğünü belirtti. Gelecek yıl bu endişelerin yersiz olacağının görüleceği görüşünü paylaşan Şan, gelirleri artırma noktasında mücadelelerinin devam edeceğini söyledi. Forex, şans oyunları gibi yasaları gündeme getireceklerini kaydeden Şan, kayıt dışılığın ciddi şekilde gelirlerde kayba neden olduğunu anlattı. Artık yerinden denetlemenin çok güç olduğunu belirten Bakan Şan, “Gerçekten uzak bir denetim şekli olur” dedi.

Yeni teknolojilerin kurumlarla buluşturulması gerektiğini ifade eden Bakan Şan, e-devletin bu bağlamda çok önemli olduğunu vurguladı. “Bu konuda hassasiyetim çok büyüktür” diyen Bakan Şan, atılacak adımlarla alt yapıların hazırlanacağını söyledi.

-“Ben reklam yapmayacağım”

Bütçedeki gelirler kısmını şimdi konuşmak istemediğini ifade eden Bakan Şan, bütçe görüşmeleri sırasında bunlara cevap vereceğini söyledi. Kürsünün reklam yeri olmadığını kaydeden Bakan Şan, “Ben reklam yapmayacağım” dedi.

Göreve geldiği günden beri sorunları yasalar nezdinde çözmek için çalıştığını kaydeden Şan, popülizm yapmadığını söyledi.

Büyükkonuk Belediyesi çalışanlarının yaklaşık 2 ay önce kendisini ziyaret ettiğini anlatan Bakan Şan, aktarabildikleri kaynağı aktardıklarını ancak bunun yeterli olmadığını ve sorunun çözülmediğini belirtti. Birilerinin konuşmasını kayda geçirdiğini düşündüğünü ifade eden Şan, “Evet seçim yasağı bittikten sonra formülün bende olduğunu söyledim” dedi.

Bölgedeki belediye başkan adayının kazanacağı kehanetinde bulunduğunu söyleyen Şan, kötü bir niyeti olmadığını belirtti.

CTP Milletvekili Devrim Barçın’ın yerinden, “Belediye başkanının kim olacağından bağımsız bir şekilde oradaki emekçilerin ödenmesi noktasındaki bir formüldür değil mi?” sorusu üzerine Bakanı Şan, “Tabii” yanıtını verdi.

Bir siyasi partinin mensubu olduğunu ve adaylarının kazanacağı iddiasında bulunabileceğini ifade eden Şan, 25 Aralık’tan sonra da elinden geleni yapmaya devam edeceğini belirtti.

-Şahiner

CTP Milletvekili Salahi Şahiner yeniden söz alarak, ülkede Rekabet Kurulu kurulurken, rekabetin sağlanmasının hedeflendiğini dile getirerek, önemli olanın Merkezi İhale Komisyonu’nun yapısının güçlendirilmesi olduğunu kaydetti.

-“Adımın ihaleci bir bakan olarak geçmesini asla istemem”

Bakan Şan ise yerinden söz alarak, süreçlerin kısalması gerektiğini belirterek, birkaç gün içinde kararların alınması gerektiğini söyledi. 5 aydır görevde olduğunu dile getiren Bakan Şan, “Tek bir defa hangi ihaleyi, kimin aldığını, kimin kapattığını sormadım. Adımın da ihaleci bir bakan olarak geçmesini asla istemem” dedi.

Öte yandan Şahiner, ülkede 2 günlük yakıt kaldığını da savundu.

-Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali, “DAÜ Çökerken İttifak Gülüyor” başlıklı konuşma yaptı.

DAÜ’de korkunç bir darboğaz yaşandığını savunan Şahali, “hükümette bulunan 3 partinin mirasyedi hovardalığıyla hareket ettiğini” ileri sürdü.

Seçim döneminde bol keseden atıldığını ifade eden Şahali, UBP’nin bir çalıştay sonucunda 18 belde, 18 ilke çalışması yaptığını hatırlatarak, “reklam kokan hareketler” eleştirisinde bulundu.

“Büyükkonuk Belediyesi eserinizdir, övünebilirsiniz” diyen Şahali, Mağusa Belediyesi’nin ise bugün biçare hale düştüğünü iddia etti. UBP’nin ilkelerini eleştiren Erkut Şahali, “Düze çıkmış beldelerde sefa sürmeyi canınız çekiyor” iddiasında bulundu. Belediyelerde CTP’nin ve UBP’nin neler yaptığını anlatan Şahali, bütün anlattıklarını DAÜ için anlattığını kaydetti.

DAÜ’yü bütçesi sorunsuz, kasasında birikimleri olan saygın, dünyaca ünlü bir üniversite olarak bıraktıklarını belirten Şahali, sadece 3 yılda üniversiteyi getirilen noktanın idari ve mali iflas olduğunu söyledi.

-“Kurtarılmış DAÜ sizin elinizde 3 yılda perişan oldu”

“Kurtarılmış DAÜ sizin elinizde 3 yılda perişan oldu” diyen Erkut Şahali, kasasında 32 buçuk Milyon Dolar ve tam harç ödeyen 10 bin 630, kayıtlı da 18 bin 205 öğrenciyle DAÜ’nün devralındığını dile getirdi. Şahali, tam harçla bağlantılı olarak öğrenci sayılarının düştüğünü kaydetti.

Bugün DAÜ’de 25 milyon dolar bütçe açığı olduğunu savunan Şahali, 25 milyon dolarlık bir yıkım yaratıldığını ileri sürdü. DAÜ’nün çamura saplandığını ve iflas yaratıldığını iddia eden Şahali, “Sizin doğanız batırmaya endeksli” dedi. Şahali, “Siz DAÜ’yü, bugün Mağusa’yı, bugün Erenköy-Dipkarpaz’ı uçuracak dediğiniz iki isimle batırdınız” iddiasında bulundu.

“Size inanılmasına göz yumarsak DAÜ de yok olacak” diye konuşan Şahali, masallardan değil gerçeklerden bahsedilecekse cevap verilmesini istedi.

-Şan

Maliye Bakanı Alişan Şan ise söz alarak, “Şahali’yi dinlerken ben de şaşırdım” dedi ve UBP iktidardan gittiğinde taksit taksit maaş ödendiğini gördüklerini belirtti.

Bütün bunların unutulmaması gerektiğini kaydeden Şan, en büyük yatırımların UBP’nin döneminde yapıldığını söyledi. Biraz hoşgörülü olmak gerektiğini dile getiren Şan, “Bazen evdeki hesap çarşıya uymaz, bazı büyük projelerde aksamalar sıkıntılar olabilir” dedi.

Belediyelerde reforma neden ihtiyaç duyulduğuna değinen Şan, birleştirme yasasıyla ilerleyen yıllarda iyileştirmeler olacağını söyledi ve artık sorunların, sıkıntıların olmayacağını kaydetti.

Serdarlı Belediyesi’nde geçmişte yaşanan mali sorunları anlatan Şan, kişilere saygısı olduğunu, acımasızca eleştiri yapmayacağını belirtti. “Cebinizdeki parayı harcamazsanız, cebinizde para var” diyen Bakan Şan, icraat da yapılması gerektiğini belirtti.

Geleceğe bakılması gerektiğini kaydeden Bakan Şan, Meclis’in seçim kürsüsü veya reklam kürsüsü olmadığını yineledi. Şan, DAÜ’yle ilgili verilen rakamları inceleyeceğini ifade etti.

CTP Milletvekili Devrim Barçın’ın yerinden sorusu üzerine Bakan Şan, ülkede her sıkışan kuruma Maliye’nin yetişmesinin mümkün olmadığını belirterek, kurumların sağlıklı çalışabilmesinin sağlanması gerektiğini söyledi. Şan, DAÜ veya başka kurumlar konusunda atılması gereken adımlar varsa el birliğiyle yapılmasını istedi.

-Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali ise yeniden kürsüye çıkarak, “Burası siyasetin mabedidir” diyerek, siyaset yapılmasının yadırganmaması gerektiğini kaydetti.

“Maliye her sıkıya girene evet kaynak aktaracak, devletin üniversitesiyse DAÜ, Maliye bunu sahiplenmek zorundadır” diye konuşan Şahali, “DAÜ’ye 20 milyon verip, kurtulma hakkınız yoktur” dedi. Şahali, atanan yöneticilerin o kurumda ne yaptığına bakılması gerektiği belirterek, “Senin haberin yok mu yani bu üniversitede şu anda personelin maaşlarından yüzde 25 kesinti konuşulduğundan? Eğer yoksa uyan da balığa gidelim” dedi.

Bakan Şan bu sırada yerinden, Şahali’ye, “Benim söylediklerimi çok güzel çarpıtırsınız, demagojinin uzmanınız” diyerek cevap verdi. Şahali ise, Şan’ın sözlerini iade ettiğini ifade etti.

“Bu ülkenin Maliye Bakanı bize hikaye anlatmayacak” diyen Şahali, hoşgörünün istismar edildiğini iddia etti.

“Taksitli maaş ödendiği dönem hükümetin ortağı kimdi?” diye soran Şahali, “Siz evde hesap yapmazsınız” eleştirisinde bulundu.

Bakan Şan, Şahali’nin konuşmasının uzun sürmesi nedeniyle, “Maliye Bakanlığı’na gideceğim, benim işim var, maaşlar geliyor” demesi üzerine, Şahali, “Böyle konuşma mı olur, yürü git, biz sensiz de hallederiz” diyerek, yanıt verdi. Bunun üzerine Genel Kurul’da sesler yükseldi.

Şahali, DAÜ’nün devlet için, Mağusa için önemini, Kıbrıs Türk halkına uluslararası alanda görünürlüğüne sağladığı katkıyı göremeyen, anlayamayanların DAÜ’de yapacakları şeyin 32.5 milyonluk artıda DAÜ bütçesini bugün 25 milyon dolar eksiye düşürmek olduğunu ileri sürdü.

 

TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Üstel: “Polis Teşkilatı Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde en önemli yapı taşlarından biri”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, ülkenin güvenliği, halkın huzuru ve kamu düzeninin sağlanması için gece gündüz demeden, büyük bir özveriyle görev yapan Polis Teşkilatı’nın Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde en önemli yapı taşlarından biri olduğunu vurguladı.

Üstel, Polis Teşkilatı’nın bugün de bu kutsal görevi aynı kararlılıkla sürdürmeye devam ettiğine işaret etti.

Başbakan Üstel, Polis Teşkilatı’nın 61’inci kuruluş yıldönümü ve 30 Haziran Polis Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Polis Teşkilatı’nın 61. kuruluş yıldönümünü ve 30 Haziran Polis Günü’nü kutlayan Üstel, tüm polis teşkilatı mensuplarına hizmetleri için de teşekkür etti.

Üstel mesajında “Kuruluşundan bugüne sadece asayişi sağlamakla kalmayan, aynı zamanda halkla güçlü bir bağ kurarak devletle vatandaş arasında güven köprüsü oluşturan Polis Teşkilatımız, çağın gereklerine uygun şekilde sürekli yenilenmiş; teknolojik altyapısı ve yetişmiş insan kaynağıyla hepimizin gurur duyduğu bir kurum haline gelmiştir.” dedi.

-Toplam 559 personel PGM kadrosuna kazandırıldı

Polisin görevini daha etkin ve daha iyi koşullarda yerine getirebilmesi için her türlü adımı attıklarını belirten Üstel, bu kapsamda, 2022–2025 Hükümet Döneminde toplam 559 personelin Polis Genel Müdürlüğü kadrosuna kazandırıldığının altını çizdi.

Teşkilatın kurumsal kapasitesini ve personelin özlük haklarını daha da güçlendirmeye kararlılıkla sürdüreceklerini belirten Üstel, “Çünkü bizim önceliğimiz; halkımızın huzuru ve güvenliği ile devletimizin saygın kurumlarının daha da güçlenmesidir.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Tolga Kınacı anısına düzenlenen Plaj Hentbol Turnuvası’nın ödül törenine katıldı

Published

on

By

 

Cumhurbaşkanı Vekili, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC Hentbol Federasyonu ile Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa İlçe Başkanlığı iş birliğinde, merhum Tolga Kınacı anısına düzenlenen Plaj Hentbol Turnuvası’nın ödül törenine katıldı.

Karaoğlanoğlu Antis Plajı’nda yapılan organizasyonun sonunda yapılan törende konuşan Öztürkler, genç yaşta hayatını kaybeden Tolga Kınacı’yı rahmet ve özlemle anarken, onun adının sporla yaşatılmasının anlamlı olduğunu vurguladı.

Cumhuriyet Meclisi’nden yapılan açıklamaya göre, Öztürkler, konuşmasında sporun sadece fiziksel gelişim değil aynı zamanda sosyal dayanışma ve toplumsal kaynaşma aracı olduğunu belirtti. Öztürkler, “Bugün burada Tolga Kınacı kardeşimizin hatırasını yaşatmak ve aynı zamanda gençlerimizi sporla buluşturmak amacıyla çok değerli bir etkinlik gerçekleştirildi. Hentbol Federasyonu’nu, UBP Lefkoşa İlçe Başkanlığı’nı ve emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum,” dedi.

Öztürkler, gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak durmasının ve sporla güçlü bireyler olarak yetişmesinin toplumsal kalkınma açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, hükümetin de spor alanında her türlü katkıyı sağlamaya devam ettiğini söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: “İki devletli bir anlaşma gerçekçi ve sürdürülebilir bir anlaşma zeminidir”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar iki devletli bir anlaşmanın Kıbrıs adasında gerçekçi ve sürdürülebilir bir anlaşma zemini olduğunu ve bu siyaseti yurt dışında yaşayan Kıbrıs Türklerinin de desteklediğini söyledi.

Federasyon zemindeki müzakerelerin artık kapandığını ve tüketildiğini belirten Tatar, “Kıbrıs’ta iki halk, iki devlet ve iki demokrasi vardır ve sürdürülebilir bir anlaşmanın bu zeminde olması için son dört buçuk yıldır anavatan Türkiye bu siyasete tam destek veriyor.” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar ve eşi Sibel Tatar, İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi tarafından düzenlenen resepsiyona katıldı.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre Wood Green bölgesinde Grand Palace’ta düzenlenen resepsiyona Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Londra Büyükelçi Osman Koray Ertaş, KKTC ve İngiltere’den ekonomik örgüt temsilcileri ile sivil toplum kuruluş temsilcileri de katıldı.

Resepsiyonda konuşan Tatar, uzun yıllar İngiltere’de yaşadığını belirterek, İngiltere’de yolu kesişen kişileri yad etti, hayatta olmayanlara Allah’tan rahmet diledi.

Kıbrıs Türk Halkının haklı davası ve mücadelesi için o yıllarda nasıl çalışıldığına tanık olduğunu kaydeden Tatar, ” 25 – 26 yaşlarındaydım ve Londra sokaklarında çok mücadele verdiğimi hatırlıyorum çünkü İngiltere garantör ülkelerden biri olduğu için mücadele buradan başlıyordu. Kıbrıs Türk Halkına yapılan haksızlıkların o zamanın Thatcher Hükümetine ve onun milletvekillerine duyurmak için canla başla çalışıyorduk. Çok önemli lobi çalışmaları yürütülüyordu. Sesimizi duyurabildik. Margaret Thatcher’a ve Kraliyet ailesine kadar sesimizi duyurduk.” diye konuştu.

-“Batı dünyası haksızlığı hala sürdürüyor”

Kıbrıs Türk Halkının var oluş mücadelesi verdiğini kaydeden Tatar, batı dünyasının geçmişte yaptığı haksızlığı hala sürdürdüğünü ifade ederek şunları söyledi:

“Bunu bilelim ki böylesi acımasız bir dünyada yaşıyoruz. Hiç unutulmamalıdır ki, Nisan 2004 yılında BM Kapsamlı Çözüm Planı olan Annan Planı, eş zamanlı olarak iki tarafta referandumuna sunulmuş, Kıbrıs Rum Halkı bu plana hayır demiş, Kıbrıs Türkü evet demişti. O zamanlar barış rüzgarları eserken içimizdeki bazıları bu iş bitmiştir, iki halk kardeştir dediler, ne olursa olsun bir anlaşma olsun da uluslararası hukuk içerisinde Kıbrıs halklarını buluşturacaklardı. Türkiye’nin garantörlüğü sona erdirilebilir, asker çekilebilirdi, biz artık kardeş olacağız gibi söylemler yaymışlardı. Ama biz güvenemeyiz dedik, çünkü dünyada nasıl bir rüzgarla karşı karşıya kalınabileceğini tahmin edemeyiz dedik. Nitekim daha sonra Bosna’da olanlar, Libya’da olanlar, daha sonra da Irak’ta olanlar, Suriye’de olanlar, Ukranya’da olanlar, Gazze’de olanları hatırlatırken şimdi de İsrail – İran arasındaki çatışmalarında kullanılan füzeleri Gazimağusa’dan tedirginlik içerisinde izlemekteyiz.”

-“Varız ve var olmaya, bu topraklarda özgür yaşamak için mücadele etmeye devam edeceğiz”
Egemenlik temelinde sürdürülen yeni siyasete işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, ” Bu siyaset, 2020 yılından sonra Anavatan Türkiye Cumhuriyetinin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tam destek verdiği egemenlik temelinde ve iki devletli bir anlaşmadır ” dedi.

Artık bütün dünyaya Kıbrıs Adası’nda iki ayrı halk, iki ayrı devlet ve iki ayrı demokrasinin mevcut olduğunu her platformda haykırdıklarını vurgulayan Tatar, “Rum liderliği ne derse desin, biz kendi egemenliğimizden, kendi hakkımızdan, kendi hukuğumuzdan ve ayrı bir halk olmanın zenginliğinden , yani kendi kimliğimiz, dilimiz, dinimiz, kültürümüz, tarihimiz, müziğimiz, edebiyatımızla Kıbrıs Türk Halkı olarak varız ve var olmaya bu topraklarda özgür yaşamak için mücadele etmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

Egemenlik ve iki devletli bir anlaşmanın altının boş olmadığını, Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakkı olduğunu , şehitler verildiğini, uzun yıllar var oluş mücadelesi ortaya konulduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Egemenlik hakkı, özden gelen hakkımız, uluslararası anlaşmalarının da içerisindedir. Yeni siyasetten geri dönüşü olmaması gerekiyor. Bu haklarımızı almamız için büyük bedeller ödenmiştir. Bunun içerisinde 85 milyonluk Anavatan Türkiye, Avrupa’da yaşayan 10 milyon Türk vatandaşı , yani 100 milyona yakın bu siyasete destek veren Türk vatandaşı vardır, bu çok önemlidir” dedi.

-KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatındaki gözlemci üyeliği”

KKTC’nin TDT gözlemci üyeliğinden bahseden Cumhurbaşkanı Tatar, şunları ifade etti:

“Bu teşkilatta çeşitli seviyelerde toplantı ve zirveler gerçekleştiriliyor, Devlet Başkanı, Bakanlar, ekonomik ve sivil toplum düzeyinde toplantılara KKTC olarak biz de bayrağımızla katılıyoruz.”

Kıbrıs Türk halkının bir cemaatten devlet sahibi bir halk konumuna ulaştığını dile getiren Tatar, “Uluslararası organizasyonlarda devletimizle temsil ediliyoruz.” diyerek Gambia temaslarıyla ilgili bilgiler verdi.
“Biz yüreğimizi milli davamız için ortaya koyduk. Halkımızın refahı ve geleceği için mücadeleyi canla başla sürdürüyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, gelecek hafta, Azerbaycan’da, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetiyle ekonomik zirve toplantısına katılacağını söyledi.

Tatar, şöyle konuştu: “Tabii, Güney Kıbrıs’taki zihniyet değişmedi, bizim görünürlüğümüzü her fırsatta engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ve biz böylesi bir zihniyette olan Rum liderliği ile, her türlü iyi niyetimizi göstermemize rağmen maalesef bir yere gelemedik. Annan Planında da böyle olmuştu, Temmuz 2017 yılında Crans-Montana’da da böyle olmuştu.”

-“KKTC gelişmiştir ve gelişmeye devam edecektir”

KKTC’de, gençliği başı dik ve onurlu bir şekilde geleceğe hazırlamak için canla başla çalıştıklarını vurgulayan Tatar, “Ülkemizde turizmle, üniversitelerimizle, Türkiye’den getirilen su, sanayi bölgelerimiz, inşaat ve emlaktaki gelişmelerle ve şimdi KKTC’de bu yıl içerisinde ilk kez düzenlenen ve 225,000 kişinin katıldığı Mayıs ayında gerçekleşen uzay ve havacılık alanındaki KKTC TEKNOFEST ile gelişmeye devam ediyoruz” dedi.

Tatar, bu hafta Avrupa Bakanı Doughty ve Birleşik Kralık Eski Başbakanı Boris Johnson ile görüşme gerçekleştirdiğini de anımsattı. Cumhurbaşkanı Tatar, Londra’da lobiciliğin önemine de işaret ederek, İngiltere’deki temaslarını aktardı, Kıbrıs Türk halkının görüşlerini ve beklentilerini en proaktif şekilde ortaya koymaya devam ettiklerini söyledi.

İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi Başkanı Kenan Nafi’ye ve Konsey’in Yönetim Kuruluna, Kıbrıs Türk Kültür Festivali’ni organize ettikleri için teşekkür eden Tatar, “Festivaller, Kıbrıs Türk halkının kültür, gelenekler, el sanatları, folklor ve müziğinin yanı sıra bir dayanışma göstergesi olması bizim için çok büyük önem taşımaktadır. Gençlerimizle gurur duyuyoruz” diyerek konuşmasını tamamladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam