Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Meclis’te güncel konuşmalar yapılıyor

Published

on

 

Cumhuriyet Meclisi’nde milletvekillerinin güncel konuşma istemlerine yer veriliyor.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya, “Otokrasi Heyulası Altında Ezilen Kıbrıs Türk Demokrasisi” konulu güncel konuşma yaptı.

Derya, Başbakan’ın, muhalefet partisi başkanlarının Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmalara cevap vermemesini eleştirerek, bunu “saygısızlık” olarak niteledi. Ülkede acayip günlerden geçildiğini, kabine değişikliğinin ülke demokrasisine müdahale olduğunu, geçmişte de bunların yapıldığını ancak son dönemde yapılanların artık kabul edilemez olduğunu ifade eden Derya, ülkede otokratik bir hükümet sistemi uygulandığını söyledi ve bu sistemden örnekler verdi.

Derya, insan hakları, demokrasi ve bağımsız kurumlar açısından tehlikeli bir sistem olduğunu, dış politikada ülkeleri olumsuz etkilediğini ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik bu konuda örnekler verdi, eleştirilerde bulundu, ülkedeki siyasi partilere uyarılarda bulundu.

Bir Kıbrıslı Türk olarak ülkede icazet alınarak hükümet kurulmasına, demokrasiye ve seçimlere müdahale edilmesine, siyasi baskılara karşı olduklarını ifade eden Derya, Türkiye’deki muhalefete de seslenerek, bu ülkeye yapılan müdahalelere ses çıkarmamasından dolayı eleştirdi, ses vermeye çağırdı.

Derya, Türkiye Cumhuriyeti iktidarına da, Kıbrıslı Türklerin seçimlerine, demokrasisine, güvenliğine, kardeşlik ilişkilerine zarar vermemeye çağırdı, “Eşitlik adalet karşılıklı saygı istiyoruz” dedi, iki ülke arasındaki ilişkilerin, bağların gerçekten güçlendirilmesi gerektiğini, Kıbrıs Türk halkının gerçekten eşit kabul edilmesini istedi.

Derya’ya yanıt için kürsüye gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy da, bir ülkenin diğer ülkenin iç işlerine karışılmasını istemezken, Derya’nın başka bir ülkenin işlerine karıştığını, kimsenin kimsenin zoruyla oy vermeye gitmediğini, seçimlerin demokratik bir ortamda yapıldığını ve demokrasiye olan inancı savunmaya devam edeceklerini vurguladı.

Taçoy, Başbakan’ın tercihleri yönünde bir kabine değişikliği olduğunu, kimsenin müdahalesi ile bunun olmadığını, başarının da başarısızlığın da Başbakan’ın olacağını anlattı. Taçoy, zamlarla ilgili de haksız eleştiriler yapıldığını, dünyaya bakıldığında akaryakıt, demir, gıda, yem gibi ürünlerdeki artışlara işaret etti.

Popülist yaklaşımlara izin vermeyeceklerini ifade eden Taçoy, Türkiye Cumhuriyeti’ne Kıbrıs Türk halkına her dönemde verdiği destekten ötürü teşekkür etti.

Taçoy, kabine değişikliği konusunda kendi yerinin neden değiştirildiğinin sorulması üzerine, Başbakan’ın böyle uygun gördüğünü, kendisinin sorgulama haddinin olmadığını, ülkesi, partisi için verilen her görevi yaptığını ve yapacağını söyledi.

Doğuş Derya da bunun üzerine yeniden söz alarak, Taçoy’un konuşmasını saptırdığını ifade ederek, eleştirilerde bulundu, Türkiye ile iyi ilişkiler kurulması, ülkede demokrasiye sahip çıkılması gerektiğini söyledi.

CTP Gazimağusa Milletvekili Asım Akansoy, “Hükümetin Krizi, Haysiyet ve Kıbrıslı Türk Demokrasisi” konulu güncel konuşma yaptı.

Akansoy, sağlık çalışanlarının Tıp Bayramı’nı kutladı. Kıbrıs Türk halkının demokratik bir halk olduğunu, her görüşe saygı duyduğunu ve her görüşü dinlediğini ifade eden Akansoy, Tıp Bayramı kutlamasında yaşanan olayı eleştirdi.

Akansoy, son dönemde ülke demokrasisine müdahaleler yapıldığını ve bundan seçmenlerin etkilendiğini, halkın sandığa gitmediğini ifade ederek, bugün ülkede seçimlere katılımın yüzde 57’ler civarında olduğunu, bu durumun araştırılması gerektiğini anlattı.

Halkın, oy verdiği iradenin ülkede hakim olmadığını gördüğünü, siyasetin bundan zarar gördüğünü anlatan Akansoy, siyaset kurumunun halka güven vermesi gerektiğine işaret etti.

Son olarak kabine değişikliği konusunda gerekli açıklamanın yapılmadığını, neden değişiklik yapıldığının açıklanması gerektiğini ifade eden Akansoy, gerekçesini sordu, açıklık istedi, değerlendirmelerde bulundu, “Bu konuda adamcılık söz konusudur” dedi. Akansoy, konunun üzüntü verici olduğunu da kaydetti.

Akansoy, kabinedeki değişikliği “demokrasi lekesi” olarak niteledi, hükümetin “ölü doğduğunu”, reform yapabilme kapasitesi olmadığını savundu.

Daha sonra söz alan CTP Lefkoşa Milletvekili Devrim Barçın da, “Hayat Pahalılığı Ödeneği ve 100 Bin Ücretli İnsanın Durumu” başlıklı bir konuşma yaptı.

Barçın, ülkede bir numaralı gündemin ekonomi olduğunu, ancak siyaset anlamında “tiyatro” oynandığını savundu. Barçın, halkın, ülkenin kendilerinden sorunlara, özellikle de ekonomik sorunlara çözüm beklediğini ifade ederek, ekonominin ve zamların en büyük probleminin Türk Lirası kullanımı olduğunu kaydetti.

Barçın, akaryakıttaki fiyat artışlarının döviz veya petrol fiyatlarındaki artıştan dolayı değil, Türk Lirası ve yanlış politikalardan ötürü kaynaklandığını ifade etti, Fiyat İstikrar Fonu’nda yapılan vergi artışı kararının geri alınmasını ve bu farkın pompaya yansıtılmasını istedi.

Hükümete kamu reformu, belediye reformu, müdürlüklerin liyakata göre yapılması, atamalar konusunda önerilerde bulunan Barçın, bu alanlarda yapılacak düzenlemelerin ekonomiye olumlu yansıyacağını ifade etti, Hayat Pahalılığı konusunda hükümetin uygulamalarının ne olacağının şimdiden kamuoyuna açıklanmasını istedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy da, ekonomik değişimler, döviz ve bazı kalemlerdeki fiyat artışlarına işaret ederek, ülkede Türk Lirası’nın yeni kullanılmaya başlanmadığını, Euro kullanılsa da bazı sorunların aynı olacağını, enflasyon oranı ve hayat pahalılığının yine yaşanacağını anlattı, ülke şartlarında yapılabileceklerin belli olduğunu söyledi.

Taçoy, Fiyat İstikrar Fonu’nun kullanılma şeklinin belli olduğunu, fiyatlandırmaların geleceğe yönelik yapıldığını, dünyadaki ekonomik gelişmelere iyi bakılması gerektiğini, 2022’nin enflasyon yılı olacağını, KKTC’nin de ayrı bir gezegen olmadığını vurguladı.

Daha sonra söz alan CTP Lefkoşa Milletvekili Sıla Usar İncirli,  “14 Mart Tıp Bayramı, Yaşlı Bakım Uygulamalarında Etik ve Yasal Sorunlar” ile ilgili güncel konuşma yaptı. İncirli, hükümetin her şeye bir bahanesi olduğunu, ancak mazaretler, bahaneler arkasına saklanarak, sorunların çözülemeyeceğini kaydetti.

İncirli, bugün Tıp Bayramı olduğunu ancak sağlıkta herkesin yorulduğunu, sağlıkçının da hastanın da sorunlardan, düzgün hizmet alamamaktan yorulduğunu ve bayramın kutlanamadığını anlattı.

Tıp Bayramı için bugün düzenlenen törende talihsiz bir olay yaşandığını, Türkiye’den gelen bir konuğun Türkiye sağlık sistemi üzerine değerlendirmeler ve sorunların çözümüne yönelik öneriler ortaya koyarken Cumhurbaşkanı’nın müdahale ettiğini savunan İncirli, bunun kabul edilebilir olmadığını söyledi. İncirli, Cumhurbaşkanı’nın konuşulanlara sabır gösterememesinden ötürü rahatsız olduğunu kaydetti.

İncirli, ülkede sağlık alanında ciddi sıkıntılar, eksiklikler yaşandığını, yasal düzenlemeler gerektiğini, genç hekimlere ihtiyaç olduğunu anlatarak, hekimlik mesleği onuruna yakışır şekilde yasaların güncellenmesinin, geçirilmesinin gerektiğini, komitelerde bu yasaları ivedi bir şekilde görüşmeyi beklediklerini kaydetti.

Sağlıkta şiddet konusunda da gerekli adımların atılmasının önemine işaret eden İncirli, yaşlı bireylerin yaşam haklarının korunmasının önemine de vurgu yaptı, yaşlı bireylerin bakımının yapılması, ihtiyaçlarının giderilmesi ve bakım yapan aile bireylerine destek verilmesinin gerekliliğine dikkat çekti.

İncirli, yaşlı bakım evleri ve huzur evlerinin altyapı eksikliklerinin giderilmesi gerektiğini, ancak evinde bakım görmek isteyen yaşlıların da ailelerine destek verilebileceğini, bu yönde adımlar atılabileceğini anlattı.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Ekvador’da 6,3 büyüklüğündeki depremde 20 kişi yaralandı

Published

on

By

Güney Amerika ülkesi Ekvador’da dün meydana gelen 6,3 büyüklüğündeki depremde 20 kişi yaralandı.

Ulusal Risk Yönetimi Sekreterliğinden (SNGR) yapılan açıklamaya göre, deprem Esmeraldas eyaletine bağlı Eloy Alfaro, Atacames, Muisne, Quinindé, Rio Verde ve San Lorenzo kasabalarında şiddetli hissedildi.

Yetkililer, 20 kişinin çeşitli şekillerde yaralandığını ve 60 binada çatlakların oluştuğunu duyurdu.

Deprem sonrası Esmeraldas eyaletinde hasar gören enerji hatlarının onarımına başlandığı, bölgenin yüzde 80’ine yeniden elektrik verildiği ifade edildi.

Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde bazı evlerin kısmen çökmüş olması dikkati çekti.

ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu (USGS), merkez üssü Esmeraldas eyaletinin 20 kilometre kuzeybatı açıkları olan 6,3 büyüklüğündeki depremin, 35 kilometre derinlikte gerçekleştiğini duyurmuştu.

Devamını Oku

Dünya

İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria’da düzenlediği baskınlarda çok sayıda Filistinli yaralandı

Published

on

By

İsrail ordusu ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, işgal altındaki Batı Şeria’da düzenlediği saldırılarda, aralarında 1 kadın ve çocuğun da bulunduğu çok sayıda kişi yaralandı.

Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, Ramallah kentinin kuzeyindeki Sincil beldesinde İsrail askerlerinin sırtından vurarak yaraladığı 1 Filistinlinin Selfit Devlet Hastanesine getirildiği belirtildi.

Filistin haber ajansı WAFA’nın haberinde, İsrail askerlerinin, Sincil’in Cebel et-Tel bölgesinde Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarına karşı çıkan Filistinli gençlere ateş açtığı ve 1 kişiyi yaraladığı kaydedildi.

Cebel et-Tel bölgesinde Filistinli gençlerin, saldırgan İsraillilerin ilerleyişini engellemek için birçok noktayı ateşe verdiği aktarılan haberde, son günlerde bölgede Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarının arttığı, 1 Filistinlinin bu saldırılarda hayatını kaybettiği, çok sayıda ev ve aracın da saldırgan İsrailliler tarafından ateşe verildiği hatırlatıldı.

Haberde, işgal altındaki Batı Şeria’nın güneyinde Beytüllahim kentinin Beyt Feccar beldesinde İsrail ordusunun düzenlediği baskında, 16 yaşındaki Filistinli 1 çocuğun yaralandığı bildirildi.

Filistin’in Sesi radyosunun haberinde ise İsrail askerlerinin Beyt Feccar’da baskın yaptığı bir ticari işletmede, 1 kadın ve çok sayıda genci şiddetli bir şekilde darbederek yaraladığı belirtildi.

İşgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyindeki Cenin yakınlarında İsrail askeri aracının çarpması sonucu 2 Filistinli genç yaralanmıştı.

Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi verilerine göre, 2025’in ilk 3 ayında Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, işgal altındaki Batı Şeria’da Filistinlilere ve mülklerine karşı 860 saldırı düzenledi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023’ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 7 Ekim 2023’ten beri İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 171’i çocuk olmak üzere 957 Filistinli hayatını kaybetti.

Bu sürede 7 binden fazla Filistinli yaralandı, 16 bin 400 kişi gözaltına alındı.

Gazze’de varılan ateşkesin 19 Ocak’ta yürürlüğe girmesinin ardından İsrail ordusu, 21 Ocak Salı günü işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Cenin kenti ve mülteci kampına “Demir Duvar” adını verdiği bir saldırı başlattı.

Saldırılar birkaç gün içinde Tulkerim ve Tubas ile buralardaki mülteci kamplarını kapsayacak şekilde genişletildi.

İsrail ordusu, Cenin ve Tulkerim’deki mülteci kamplarında işgalini sürdürüyor.

Filistin İnsan Hakları Merkezi: İsrail işlediği soykırımın duyurulmaması için gazetecileri öldürüyor
Gazze merkezli kar amacı gütmeyen bağımsız kuruluş Filistin İnsan Hakları Merkezi, İsrail ordusunun Gazze’de gazetecileri hedef almasına ilişkin açıklamada bulundu.

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde evlerinin yakınında yürüyen Filistinli bir gazeteci, eşi ve kızına yönelik “suikast suçu” işlediği belirtildi.

Açıklamada, “Gazze’de gazetecilere yönelik hedef alma ve öldürme eylemlerinin giderek artması, bu cinayetlerin şüphesiz bir şekilde kasıtlı olduğunu gösteriyor.” ifadesi kullanıldı.

İsrail’in, “Gazze’deki gazetecileri korkutmak, yıldırmak, dünyaya gerçekleri duyurmalarını engellemek ve Gazze’deki sivillere yönelik soykırımı örtbas etmek” amacıyla kasıtlı hedef aldığı kaydedilen açıklamada, Gazze’de gazetecilerin İsrail’in uyguladığı soykırımın bir parçası olarak hedef alındığı aktarıldı.

Açıklamada, Gazze Şeridi’nde 7 Ekim 2023’ten bu yana öldürülen gazetecilerin sayısının, “gazeteci ölümlerinin kaydedilmeye başlandığı 1992 yılından bu yana en yüksek sayı” olduğuna işaret edilerek, İsrail saldırılarında Gazze’de öldürülen 213 gazeteciden 13’ünün kadın olduğuna dikkat çekildi.

Gazze’de gazetecilerin çoğunun hava saldırılarında, bir kısmının da keskin nişancılar tarafından öldürüldüğü bildirilen açıklamada, gazetecilerin kasıtlı bir şekilde öldürülmesinin, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni (UCM) kuran Roma Statüsü’ne göre, UCM’nin yargı yetkisine giren bir savaş suçu olduğu vurgulandı.

Basın ve ifade özgürlüğünün uluslararası kanunlarca koruma altına alındığı hatırlatılan açıklamada, “İsrail’in cezadan kurtulmaya devam etmesi, onu gazetecilere ve ailelerine karşı daha fazla suç işlemeye teşvik ediyor.” değerlendirilmesinde bulunuldu.

Uluslararası topluma seslenilen açıklamada, gazetecilerin hedef alınmasının kınanması, gazetecilerin hedef alınmaması için İsrail’e acil baskı yapılması ve Gazze’deki sivillere uluslararası koruma sağlamak için gecikmeden harekete geçilmesi çağrısı yapıldı.

Açıklamada, UCM Başsavcısı Karim Han’dan, başta gerçeği ortaya çıkarmak için hayatını ortaya koyan gazetecilerin öldürülmesi dahil olmak üzere Filistin topraklarında işlenen suçlarla ilgili soruşturmanın tamamlanması için pratik adımların atılmasının hızlandırılması istendi.

Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi’nden yapılan açıklamada, Gazze’de İsrail saldırılarında bir gazetecinin daha öldüğü belirtilmişti.

İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’ye düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden gazetecilerin sayısı 213’e yükselmişti.

Devamını Oku

Dünya

Papa Franciscus’un cenaze töreni için hazırlıklar sürüyor

Published

on

By

Vatikan’da, 21 Nisan’da hayatını kaybeden Katoliklerin ruhani lideri ve Papa Franciscus’un bugün yapılacak cenaze töreni için hazırlıklar sürüyor.

Bir süredir solunum yollarındaki sağlık sorunlarıyla mücadele eden ve 21 Nisan’da hayatını kaybeden Katolik Kilisesi’nin 266. lideri Papa Franciscus için sabah Vatikan’ın ünlü Aziz Petrus Meydanı’nda cenaze merasimi düzenlenecek.

Yerel saatle 10.00’da (TSİ 11.00) başlayacak cenaze merasimini, Kardinaller Meclisi Dekanı Kardinal Giovanni Battista Re yönetecek.

Cenaze töreni için Vatikan çevresinde de hazırlıklar sürüyor.

Aziz Petrus Meydanı’nda güvenlik önlemleri artırıldı. Cenaze töreni sırasında Roma hava sahasının uçuş trafiğine kapatılacağı, ayrıca Roma’da 4 bin kolluk kuvvetinin görev yapacağı öğrenildi.

Meydana çıkana yollar üzerinde güvenlik ve acil çıkış koridorları oluşturuldu.

Ayrıca güvenlik güçlerinin, meydanın kritik noktalarında insansız hava araçlarını düşürmeye yönelik “bazuka” silahı kullandığı görüldü.

Bu arada, Aziz Petrus Bazilikası içinde 23 Nisan’da taziyeye açılan Papa Franciscus’un açık tabuttaki naaşına ziyaretler de bu akşam saatlerinde sona erdi. Vatikan’dan paylaşılan bilgiye göre, 250 bin kişi ziyarette bulundu.

Ziyaretlerin sona ermesiyle Papa’nın tabutunun kapatılması ritüeli gerçekleştirildi. Ritüeli Camerlengo Kardinal Kevin Farrell’in başkanlık ettiği ayine Papa’nın bazı aile üyeleri de katıldı.

Vatikan Basın Sözcüsü Matteo Bruni, Papa’nın cenaze töreni için Vatikan Basın Merkezi’ne akreditasyon talebinde bulunup, bu talepleri onaylananların sayısının 2 bin 700’den fazla olduğunu belirtti.

Dünya liderleri Roma’ya gelmeye başladı
Papa Franciscus’un cenaze törenine aralarında devlet, hükümet ve parlamento başkanlarının olduğu 130 yabancı delegasyonun katılması bekleniyor.

Papa’nın cenaze törenine katılımı öngörülen liderler arasında; ABD Başkanı Donald Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, İspanya Kralı 6. Felipe, İngiliz Kraliyet ailesinden Galler Prensi William ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Antonio Costa, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres bulunuyor.

Vatikan Sözcüsü Bruni’nin verdiği bilgiye göre, Papa Franciscus’un Arjantinli olması sebebiyle yabancı konuklar arasında ilk sırada Arjantin Devlet Başkanı Milei, onun yanında da Vatikan’ın komşusu İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella yer alacak. Bu iki liderin ardından diğer liderler, Fransız alfabesine göre sıralanacak.

Bu arada, İtalyan basınında çıkan haberlerde, Papa Franciscus’un cenazesi sebebiyle bir araya gelecek liderler arasında uluslararası gündemdeki konulara ilişkin ikili görüşmeler olabileceği aktarıldı.

Özellikle gümrük tarifeleri konusunda bir süredir ilişkilerin inişli çıkışlı olduğu ABD ile AB arasında bu tür bir görüşmenin olabileceği, diğer taraftan son görüşmeleri olaylı geçen ABD Başkanı Trump ile Ukrayna lideri Zelenskiy’nin buluşmasının gerçekleşebileceği belirtildi.

İtalyan hükümetinin özellikle Trump ve Zelenskiy’nin Oval Ofis’te yaşadıkları gerginliğin Roma’ya taşınmasını istemediği kaydedildi.

Vatikan protokolünün de olası diplomatik gerilimlerden kaçınmak için Trump ve Zelenskiy’i birbirlerinden uzak şekilde oturtmak üzerinde çalıştığı ifade edildi.

Papa’nın naaşı Roma’da 6 kilometrelik bir kortej eşliğinde taşınacak
Papa Franciscus’un naaşı, vasiyeti üzerine Roma’da Azize Büyük Meryem Bazilikası’na (Santa Maria Maggiore) defnedilecek.

Yarın sabah Aziz Petrus Meydanı’ndaki cenaze ayini sonrasında Papa’nın naaşı buradan alınarak özel bir araçla yaklaşık 6 kilometre uzaklıktaki Azize Büyük Meryem Bazilikası’na taşınacak.

Papa’nın naaşını taşıyacak cenaze aracının, Vatikan’dan çıktıktan sonra sırasıyla; Vittorio Emanuele Caddesi, Venedik Meydanı, Kolezyum ve Merulana Caddesi üzerinden Azize Büyük Meryem Bazilikası’na ulaşması bekleniyor.

Vatikan Sözcüsü Bruni, Papa’nın naaşının, Azize Büyük Meryem Bazilikası’na defnedildikten sonra pazar günü halkın ziyaretine açılacağını kaydetti.

Papa Franciscus, bir süredir sağlık sorunlarıyla mücadele ediyordu
Şubat ayında geçirdiği şiddetli bronşit nedeniyle 14 Şubat’ta Roma’daki Gemelli Hastanesine kaldırılan, burada çift taraflı zatürre teşhisiyle 38 gün boyunca tedavi gören Papa Franciscus, 23 Mart’ta taburcu edilmişti.

Papa’nın taburcu edildikten sonra 2 aylık nekahet döneminde kalması gerektiği belirtilmişti.

Papa Franciscus’un doktorlarından Prof. Sergio Alfieri, 25 Mart’ta Corriere della Sera gazetesine verdiği demeçte, Papa’nın hastanede yattığı dönemde 2 kez ölümden döndüğünü açıklamıştı.

Kardinal Joseph Farrell, 21 Nisan sabahı yaptığı açıklamada, Papa Franciscus’un yerel saatle 07.35’te yaşamını yitirdiğini duyurmuştu.

Vatikan, dün akşam Papa Franciscus’un ölüm nedeninin inme geçirme, komaya girme ve geri döndürülemez kalp yetmezliği olduğunu bildirmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam