Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis’te güncel konuşmalar yapılıyor

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda güncel konuşmalar yapılıyor.

-Çolakoğlu

Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Şifa Çolakoğlu, “Tuz da Koktu, Dingil da Koptu” konulu güncel konuşmasında, memlekette yolunda giden hiçbir şey olmadığını dile getirdi, “Kendimizi toplum olarak alacakaranlık kuşağında hissetmeye devam ediyoruz” dedi.

Yenierenköy’de geçen hafta yaşanan otobüs kazasına değinen Çolakoğlu, sınavlarla ilgili okulda çok büyük tartışmalar yaşandığını söyledi. Velilerin bugün eylem yaparak, sınavların ertelenmesini istediğini kaydeden Çolakoğlu, olayın herkesi çok derinden sarstığını ifade etti. Çolakoğlu, ortak paydada buluşulması gerektiğini belirtti.

Denetimler ve otobüs şoförlerinin eğitimiyle ilgili yapılması gereken çok şey olduğunu ifade eden Çolakoğlu, böyle bir travmayı yaşayan bölge halkının, sınavlarla ilgili talebinin kulak ardı edilmemesi gerektiğini söyledi. Bekirpaşa Lisesi’nde yaşananlara da işaret eden Çolakoğlu, okulda çok ciddi huzursuzluk olduğunu söyledi.

Gençlik kampları konusuna da değinen Çolakoğlu, mayıs ayının kampların programlandığı dönem olduğunu kaydetti. Gençlerin bu kampları dört gözle beklediğini ifade eden Çolakoğlu, kampların iyileştirilmemesinin en büyük nedeninin plansızlık ve bütçe olduğunu söyledi.

Kötü durumdaki Kantara Gençlik Kampı konusunda hala yaprak kıpırdamadığını dile getiren Çolakoğlu, kamp alanından fotoğraflar göstererek durumun vahametine işaret etti. “Bunun maliyeti ne kadar yüksek olabilir ki hala girişim yapılmadı?” sorusunu soran Çolakoğlu, “Bu kadarcık bir şeyi gerçekleştiremeyen devlet Alice Harikalar Diyarında. Ama halk alacakaranlık kuşağında yaşıyor” şeklinde konuştu.

“Devlet batık” diyen Çolakoğlu, “Reklamlara oynamayı bırakalım, gerçekçi olalım. Bu çocuklar gidemeyecek kampa… Lütfen bunun gailesini çekiniz” ifadelerini kullandı.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova ise eleştirileri yanıtladığı konuşmasında, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ile yaptığı telefon görüşmesinde Yenierenköy’de 12’nci sınıftan YKS’ye girecek öğrencilerin sınavlarının yapıldığını söyledi. Berova, sınavlara giremeyecek öğrenciler için imkan yaratılacağını belirtti.

Gençlik kamplarıyla ilgili ise Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu ile konuştuğunu söyleyen Berova, Gençlik Dairesi Müdürünün açıklamasına işaret ederek, yaz aylarında kampın açılması için gerekli planlamanın yapıldığını ifade etti.

Konuyu bizzat yakından takip edeceğini kaydeden Berova, Ataoğlu’nun, yaz aylarında Kantara Kampı’nın yeni şekliyle açılacağını kendisine ilettiğini yineledi. Berova, tamirat ve tadilatın biteceğini vurguladı.

-Talat

Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Ongun Talat, “Mülkiyet Meselesinde Bizi Tüketecek Adımlar Yerine Ne Yapmalı?” konulu güncel konuşmasında, İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’un, yaşananların ciddiyetinin farkında olmadığını söyledi.

Yabancıların taşınmaz mal edinmesiyle ilgili bir yasa çalışması yapıldığını hatırlatan Talat, geçen günlerde aniden yapılan yasa gücünde kararnameyle bu sınırların genişletildiğini kaydetti ve bunun nedenini sordu.

“Çok kritik bir süreçten geçiyoruz. Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs’ın kuzeyine hapsedilmesiyle ilgili bir süreç yaşanıyor” diyen Talat, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin mülkiyetle ilgili yürüttüğü sürece dikkati çekerek “Ve siz ‘daha fazla satmaya devam edeceğim’ diyorsunuz” şeklinde konuştu. Talat, yönetim anlayışının gerçeklikten koptuğunu söyledi.

Rum Yönetimi’nin saldırılarının yeni bir şey olmadığını belirterek, AİHM’de açılan davalardan dolayı Taşınmaz Mal Komisyonu kurularak bir iç hukuk yolu yaratıldığını hatırlatan Talat, “Bütün bu başımıza örülen çorapların nedeni iki devletli siyasettir.. Rum tarafı, Kıbrıs Türk tarafını baskı altına almaya devam edecek” dedi.

“Meselenin ciddiyeti o noktaya geldi ki interpol girdi devreye. Birçok insan ne yapacağını bilemiyor.” diye konuşan Talat, bütünlüklü bir çözüm hedefli strateji geliştirmek yerine hoyratça adım atıldı eleştirisinde bulundu.

Talat, Rum Yönetimi’nin, eş değer sahiplerine kadar uzanacak bir süreç başlattığına işaret ederek, Türkiye ile temasa geçilip, sürecin siyasi olduğunun uluslararası alanda anlatılması gerektiğini kaydetti.

“İki devletli siyaset çökmüştür, kurtuluş masaya dönmekten geçer” diye uyarısında bulunan Talat, “Halk masaya dönme çağrısını yükseltmeli” dedi.

-Solyalı

Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Ürün Solyalı da, “Mülkiyet Krizini Televizyondan İzleyen Hükümet” konulu güncel konuşma yaptı.

Rum Yönetimi’nin yürüttüğü sürece değinerek “Müteahhidi, yatırımcısı, eş değer sahibi korku içinde” diyen Solyalı, Kıbrıs Türk liderliğinin sürdürdüğü politikaları yanlış diye niteleyerek, eleştirdi. Solyalı, “Cumhurbaşkanlığında oturan beyefendi bu yapılanın ‘kucak politikası’ olduğunu ifade ediyor” dedi.

Solyalı, yabancıların taşınmaz mal edinmesiyle ilgili yasa gücünde kararnamenin neye hizmet ettiğini sordu. Rum Yönetimi’ne, ‘saldırın da korkmayın, tutuklayın hepimizi” mesajı verildiğini belirterek, bunu “akılsızca bir adım” olarak niteleyen Solyalı, Taşınmaz Mal Komisyonu’na sarılmaktan başka şans olmadığını söyledi.

Taşınmaz mal edinme yasasının geçen yıl çok uzun tartışmalarla Meclis’ten geçtiğini hatırlatan Solyalı, “Bir gecede çok ciddi hayati değişiklileri hangi cesaretle yaptınız” sorusunu sordu. Meclis’in ortaya koyduğu tavrın ezilip, geçildiğini ifade eden Ürün Solyalı, “Neyin peşinde olduğunuzu bize anlatın” dedi. “Bizi batırdınız, çıkardınız” diye konuşan Solyalı, toplumdaki bireylerin sıkışmışlık korkusunun aşılması için girişim yapılmasını istedi.

-Berova

Eleştirileri yanıtlayan Maliye Bakanı Özdemir Berova ise, “Hiçbir hükümet döneminde bu hükümet döneminde olduğu gibi Taşınmaz Mal Komisyonu’nun ödemeleri konusunda çalışma yapılmadı. Bugün itibarı ile 2020 yılına kadar tüm hükümleri ödemiş olan bir hükümetiz. 2021 yılı ödemeleri konusunda da bayağı mesafe kat ettik” dedi.

CTP’nin kendi döneminde TMK’da ne kadar ödeme yapıldığı bilgisini vermediğini ifade eden Berova, “Dörtlü hükümet döneminde herhangi bir ödemenin yapılmadığını biliyorum” dedi.

TMK’nın işlevsel bir kurum olduğu konusunda Avrupa Konseyi’nin de açıklamaları olduğunu söyleyen Berova, TMK ödemeleri ile ilgili ellerinden geleni yaptıklarını ve kaynak toplanmasını sağlayan bir hükümet olduklarını vurguladı. Berova, CTP’nin, mantıklı önerilerini dinlemeye hazır olduklarını ancak böyle bir öneri gelmediğini söyledi.

Kıbrıslı Rumların, Kıbrıs Türkü’nü adadan silmek, göndermek ve varlığını sona erdirmek amacıyla çalışmalar sürdürdüğünü kaydeden Berova, “Bu konuda yapacakları her türlü gayret sonuçsuz kalacaktır” dedi.

CTP Milletvekili Devrim Barçın ise yerinden söz alarak, TMK ödemeleriyle ilgili bir eleştiri yapmadıklarını ifade ederek, TMK için var olan paranın ödenmediğini söyledi.

Maliye Bakanı Özdemir Berova ise, “Softa şaşırtması yapmak konusunda üstüne yoktur” diyerek, TMK ödemelerini yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini söyledi. Berova, “Rahat olsun Devrim Barçın. TMK ile ilgili bize ulaşan dosyaları bitiriyoruz ve ödüyoruz” dedi.

-Oğuz

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz da, “TMK’nın etkin çalıştırılması KKTC için elzem” diyerek, 2024 yılında görüşülen 2 bin 32 dosyanın 222’sinin sonuca bağlandığını; 2025 yılında 14 haftada 1167 dosya görüşüldüğünü belirtti.

Oğuz, Avrupa Konseyi’nde açılan 10 dosyanın 5’inin bittiğini, 5’inin devam ettiğini; AİHM’de açılan 12 davanın bittiğini; son yeni 10 tebliğ olduğunu ve bunun birinin bittiğini, 9’unun ise devam ettiğini kaydetti. Oğuz, Maliye Bakanlığı’nın mükellefiyetlerini yerine getirdiğini söyledi.

Yabancıların mal edinmesiyle ilgili yasanın alelacele geçirilmediğini ifade eden Oğuz, sektörün gelişmesiyle ilgili adım atıldığını kaydetti. İş insanlarının talepleriyle yasada düzenlemeler yapıldığını kaydeden Oğuz, “Akşamdan sabaha değil bunun bir çalışması var” dedi.

Rum Yönetimi’nin, Kıbrıslı Türklere ekonomi anlamda darbe vurmak istediğini belirten Oğuz, “Hep Rum’un ipiyle kuyuya ineceksek bizim bu Meclis’te ne işimiz var? Biz devletiz” vurgusu yaptı.

Bakan Oğuz, Rum Yönetimi’nin son yaptıklarının neden kınanmadığı eleştirisine bulundu.

Bunun üzerine CTP Milletvekili Ongun Talat, konuşmasının çarpıtıldığını belirterek, “Kınama dışında ne yapıyorsunuz?” diye sordu.

Konuşmasına devam eden İçişleri Dursun Oğuz, iş insanlarının sıkıştığı ortamda sektörle beraber bu kararı aldıklarının dile getirdi. Dörtlü hükümet döneminde sektörde sıkıntılar olduğu zaman eldeki mevcut konut rezervini azaltmak için yabancılara sayının arttırıldığını ifade eden Oğuz, “Doğru yaptınız. O günkü doğruydu. O günkü doğru da bugünkü mü yanlış?” diye sordu.

Oğuz, “Emlak sektörüne baktığımızda bu rakamlar bizim gördüğümüzü yansıtmıyor. Beklentimiz bu rakamların veri anlamında bize dönmesi. Bu kayıtlılığı, veriye ulaşmayı ve devletin alacağı vergileri bize getirecek. Çünkü biliyoruz ki maalesef devletin alacağı vergiler toplanamadı” dedi.

“Bu yasayı verilere ulaşalım diye çıkardık” şeklinde konuşan Oğuz, söz konusu yasaya ihtiyaç olduğunu belirtti. Güney Kıbrıs’ın geçmişten daha uç noktaya doğru gittiğini belirten Oğuz, “Kıbrıs Türk halkı bunu hak etmiyor” dedi.

-Talat

CTP Milletvekili Ongun Talat ise yeniden söz alarak, “Biz Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını nasıl savunabileceğinizi anlatıyoruz size. Peki siz kınamak dışında ne yaparsınız?” dedi. Talat, Bakan Oğuz’a, “Eş değer sahipleri, sektör temsilcileri Güney Kıbrıs’a geçsin mi?” sorularını sordu.

Talat, “Bu politikayı sürdüren Rum Yönetimi’ni kınarım ama bunun karşısında hiçbir şey yapmayan sizleri daha fazla kınarım. Çünkü benim gücüm size yeter” diye konuştu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

11 İnönülü şehit düzenlenen törenle anıldı

Published

on

By

İnönü şehitleri düzenlenen törenle anıldı.

1958-1963 ve 1974 yıllarında şehit edilen 11 İnönülü için düzenlenen tören protokol sırasına göre şehitler anıtına çelenklerin konmasıyla başladı.

Ardından saygı duruşunda bulunuldu ve 3 el saygı atışı yapılarak, İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Törende Öykü Zort “ Bu Vatan Kimin?” isimli şiiri okudu.

Mesarya Belediye Başkanı Ahmet Latif törende yaptığı konuşmada, milli mücadele yıllarında İnönü köyünün 11 evladını toprağa verdiğini anımsatarak, şehitleri rahmetle andı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, 1974’ten önce ekmeğini kazanmak için işine giderken bir çok Kıbrıslı Türk’ün şehit edildiğini hatırlatarak, Rumların Kıbrıs Türkünü yok etmek için sistematik saldırılarda bulundu anlattı.

Kıbrıs Türk halkının kahramanca ülkesini ve halkını savunduğunu dile getiren Tatar, “1974 Kıbrıs Barış Harekatı ve sonrasında Anavatan Türkiye’nin desteğiyle KKTC olarak dünyada haklı yerimizi alırken tüm bunları şehitlerimize borçluyuz” dedi.

Tatar, “Kıbrıs Türk halkının en az Rumlar kadar bu topraklarda hakkı vardır. Devletimizin kabul görmesi, egemenliğimizin tanınması gerekiyor, ancak o zaman adil kalıcı bir çözüm olur” dedi.
New York’ta da bu gerçekleri paylaşacağını ifade eden Tatar, bu kadar bedel ödeyen bir halkın egemenlik ve tanınma hakkı olduğunu söyledi.

Kıbrıs’ta iki ayrı halk ve devlet olduğunu vurgulayan Tatar, bir anlaşma olacaksa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin o anlaşmanın bir parçası olacağını söyledi.

Tören duaların okunmasıyla sona erdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TÜRKSOY’un 32. kuruluş yıl dönümünü kutladı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TÜRKSOY’un 32’nci kuruluşu yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Cumhurbaşkanı Tatar yazılı mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Kıbrıs Türk Halkı için Türksoy teşkilatı büyük önem taşımaktadır. Kültürden sanata, edebiyata, tarihe, müziğe, farklı gelenekleri, örf ve âdetleri bir çatı altında toplayan TÜRKSOY’un 1993 yılından beri yaptığı çalışmaları buradan bir kez daha hürmetle selamlarım.

Türk Devletleri arasında 32 yıl önce kardeş halkların ortak iradesiyle temelleri atılan Türksoy, geçen zaman içinde Türk Dünyası’nın kültürel buluşma köprüsü olmuştur.

TÜRKSOY teşkilatının KKTC’ye gösterdiği ilgi alaka sonucunda, KKTC haksız bir şekilde maruz kaldığı birtakım engellemeleri kültür ve sanat alanında aşmıştır. TÜRKSOY’un bizlere açtığı kapı ve köprüler vasıtasıyla Kıbrıs Türk Halkının kültürü, sanatı, müziği, edebiyatı, örf ve âdetleri dünyaya ulaşmıştır. Çeşitli ülke ve şehirlerde, kültür ve sanatın farklı dallarında yapılan etkinliklerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin temsilcilerine kültür ve sanatlarını paylaşma fırsatı verilmiştir. Bu bakımdan da TÜRKSOY’a teşekkürlerimi iletiyorum.

KKTC ve TÜRKSOY iş birliği çerçevesinde bundan sonraki süreçte de Kıbrıs Türk Halkının kültür ve sanat insanlarının Türk Dünyası mümtaz şahsiyetleri arasında anılması ve ilan edilmesi bizler için de bir ilham kaynağı olacaktır. Dolayısıyla şimdiden sizlerin yapacağı çalışmalar için bir kez daha teşekkür diyorum.

Türk Halkları arasındaki kardeşlik bağları büyük önem taşımaktadır. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye ve Türkmenistan’ın KKTC Halkı için aynı soydan gelen, aynı milletin evlatları olduğunu, gönül birliği, gelenek ve görenek, ortak kültür, ortak tarih ve ortak dil temelinde hiçbir farklılığının bulunmamaktadır.

Bu duygu ve düşüncelerle Türk halklarının ortak kültürel mirasını yaşatma, tanıtma ve gelecek kuşaklara aktarma idealiyle kurulan Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY’un 32. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Özcenk’ten DAÜ-SEN’e çağrı

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Vakıf Yöneticiler Kurulu Başkanı Dr. Erdal Özcenk, sosyal medya ve basın aracılığıyla yapılan asılsız açıklamaların zarar verici bulduğunu vurgulayarak, DAÜ Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) yönetimini kamuoyu üzerinden değil, üniversitenin iç işleyiş mekanizmaları içerisinde doğrudan, yapıcı ve sorumlu bir iletişime davet etti.

“DAÜ, siyaset üstü bir kurumdur. Politik malzeme yapılması kabul edilemezdir” vurgusu yapan Özcenk, “Üniversitemizde alınan tüm kararlar, ilgili akademik-idari kurullarda tartışılarak, Üniversite Yönetim Kurulu tarafından oylanmakta ve ardından Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayına sunulmaktadır. Bu kurumsal süreçler, şeffaf, katılımcı ve denetlenebilir bir yapı içinde yürütülmektedir” dedi.

Erdal Özcenk’in açıklaması aynen şöyle:

“1979 yılında kurulan ve 1986’da devlet üniversitesi statüsünü kazanan Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ), sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin değil, bölgenin en köklü ve saygın yükseköğretim kurumlarından biridir. Uluslararası düzeyde akredite olmuş programları, seçkin akademik kadrosu ve çok kültürlü öğrenci yapısıyla DAÜ, bugüne kadar on binlerce mezun vermiş ve KKTC’nin dünyaya açılan bilimsel yüzü olmuştur.

DAÜ’nün varlığı ve başarısı, başta Gazimağusa olmak üzere ülke genelinde ciddi bir ekonomik ve sosyal katkı yaratmaktadır. Binlerce öğrencinin ve personelin oluşturduğu bu büyük yapı, yerel esnaftan konaklama sektörüne, ulaşımdan hizmet sektörüne kadar geniş bir yelpazede KKTC ekonomisine doğrudan katkı sağlamaktadır. Üniversitemiz aynı zamanda ülkemizin tanıtımına, uluslararası platformda bilinirliğine ve itibarına da büyük değer katmaktadır.

Ancak bölgemizin içinde bulunduğu hassas coğrafi konum (özellikle Ortadoğu’daki süregelen savaşlar) ülkemize olan öğrenci başvurularını olumsuz etkilemiştir. Bu dönemde, yükseköğretimin itibarı daha da önem kazanmışken, köklü ve güvenilir yapısıyla DAÜ’nün varlığı çok daha kritik bir hal almıştır.

Dünyadaki 193 ülkenin tamamında devlet üniversiteleri bulunmakta ve bu üniversiteler, ülkelerinin bilimsel gelişimi, gençliğin eğitimi ve toplumsal ilerleme açısından vazgeçilmez yapılardır. KKTC hükümetlerinin de DAÜ’ye bugüne kadar verdiği katkı ve desteğin değerli olduğunu özellikle belirtmek isterim. Üniversitemizin yaşaması ve eğitim kalitesinin daha da artırılması için gereken her türlü desteğin bundan sonra da verileceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır.

Bu süreçte, DAÜ-SEN Başkanı tarafından sosyal medya ve basın aracılığıyla yapılan açıklamaları son derece talihsiz ve kurumumuza zarar verici bulduğumu vurgulamak isterim. Öğrenci kayıtlarının devam ettiği, üniversitemizin geleceği açısından hayati öneme sahip bu dönemde yapılan asılsız ve temelsiz açıklamalar, kurum aidiyeti ve sorumluluk duygusuyla bağdaşmamaktadır.

DAÜ, siyaset üstü bir kurumdur. Politik malzeme yapılması kabul edilemezdir. Üniversitemize ilişkin görüş ve eleştirilerin, kurumun kendi içindeki platformlarda, akademik teamüller ve karşılıklı saygı çerçevesinde ifade edilmesi gerektiğini hatırlatmak isterim. KKTC’deki tüm siyasi görüşlerin de DAÜ’nün kurumsal yapısına zarar verebilecek yaklaşımlardan uzak durmaları ortak sorumluluğumuzdur.

Üniversitemizde alınan tüm kararlar, ilgili akademik-idari kurullarda tartışılarak, Üniversite Yönetim Kurulu tarafından oylanmakta ve ardından Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayına sunulmaktadır. Bu kurumsal süreçler, şeffaf, katılımcı ve denetlenebilir bir yapı içinde yürütülmektedir.

DAÜ-SEN yönetimini, kamuoyu üzerinden değil, üniversitemizin iç işleyiş mekanizmaları içerisinde doğrudan, yapıcı ve sorumlu bir iletişime davet ediyorum. Kurumun geleceğini birlikte konuşmak ve geliştirmek, hepimizin ortak görevidir.”

TAK

Devamını Oku

Trending

Reklam