Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Meclis’te gündem güncel konuşmalar

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda güncel konuşmalara yer veriliyor.

Bu bölümde ilk sözü alan CTP Milletvekili Salahi Şahiner, “Üreticilerimizin Durumu” başlıklı konuşma yaptı.

Üreticilerin çok zor durumda olduğunu ifade eden Şahiner, girdi maliyetlerinin yüksek olduğunu ancak bu maliyetleri düşürecek bir önlem alınmadığı gibi, bu durumdan üreticiyi korumak için de adım atılmadığını söyledi.

Şahiner, bu koşullarda ürün fiyatlarının yüksek oluşunun sorumluluğunun üreticiye yüklenmeye çalışıldığını kaydetti.

Sulama maliyetlerinin artışına işaret eden Şahiner, bunun, örneğin narenciye üretimi açısından büyük sorun yarattığını kaydetti ve narenciye üreticilerinin bunun yanında mazottan ilaçlamaya çok farklı maliyetlerle karşı karşıya olduğunu anlattı

Şahiner, bu şartlar altında narenciye üretimine devam edilemeyeceğini söyledi.

İlaç, gübre ve sulama ekipmanlarındaki artışların hükümet tarafından denetlenmesi gerektiğini belirten Şahiner, üreticilerin üretimden çekilmesi halinde belli başlı ürünlerin artık piyasada bulunamayacağını kaydetti.

Çözüm önerileri de sunan Şahiner, üretici kesimlere sübvansiye ve teşvik sağlanabileceğini, üreticilere ayrıca daha verimli dalgıç pompaları kullanabilmeleri ve solar panel kurulum izinlerinde pozitif ayrımcılık sağlanabileceği gibi yeraltı su akiferleri hakkında çalışma ve girdi maliyetlerini denetlemesi yapılabileceğini belirtti.

Hayvancılıkta yaşanan sorunlara da işaret eden Şahiner, et fiyatlarında artış yaşanmasının kaçınılmaz olacağını kaydetti.

Şahiner, yerli üretim gıda fiyatlarının artmasından dolayı yaşanacak hayat pahalılığı nedeniyle maliyeye ciddi yük bineceğini savundu.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz da eleştirileri yanıtladığı konuşmasında, girdi maliyetlerinin tüm dünyada yükseldiğini ve bu durumun tüm sektörleri tehdit eder boyutta olduğunu belirtti.

Teşvik politikasının hükümetin gündeminde olduğunu söyleyen Oğuz, konunun Türkiye ile imzalanacak protokol sonrası kesinleşeceğini kaydetti. Oğuz şu anda başta bakanlığın ödediği teşvikler nedeniyle bütçedeki kaynağın bitmeye yakın olduğunu anlattı.

Oğuz, Başbakanın fiyatların yüksek olmasıyla ilgili üreticiyi suçladığı yönündeki iddiaların gerçekleri yansıtmadığını kaydetti.

60-65 bin tonluk narenciye rekoltesi beklentisinde olduklarını dile getiren Oğuz, fiyatların aşağıya düşmemesi için düzenlemeler yaptıklarını anımsattı.

Hayvancılıkta girdi maliyetlerinin yüksek olduğunu söyleyen Oğuz, pazarlama şartlarının da göz önüne alınması gerektiğini kaydetti.

Oğuz, milletvekillerinin yerinden sorduğu soruları da yanıtlayarak, üreticiye solar enerji konusunda pozitif ayrımcılığın şart olduğunu kaydetti. Oğuz, özellikle yağmur sularını koordine etmekle ilgili Su Dairesi’nin çalıştığını belirtti.

Ülkedeki çoğu kooperatifin kuruluş amacının dışına çıkarak, fiyat dengesi yaratmak yerine fiyatları yükselttiğini dile getiren Oğuz, fiyatları konusunda gerekli düzenlemelerin yapılacağını dile getirdi.

Analiz kitlerinin bitmesiyle ilgili bir soruyu yanıtında, bu konuda gerekli tedbirin alınmış olması gerektiğini kaydeden Oğuz, konuyla ilgili Sağlık Bakanlığı’na talepte bulunduklarını söyledi.

CTP Milletvekili Devrim Barçın da “Esnaf ve Kooperatiflere Yapılmayan Prim Desteği ve Devletin Özel Sektör Çalışanlarına Yarattığı Mağduriyetler” konulu güncel konuşmasına, 8 kişinin “deport” kararının geri alınması konusunu sorarak başladı.

Barçın’ın sorusunu yanıtlayan İçişleri Bakanı Ünal Üstel, “Biz şu ana kadar kimsenin deportunu kaldırmadık, sadece iki kişiye 20 gün müsaade verdik” diyerek müsaade verdikleri kişilerin anne babalarının vatandaş olduğunu ve 30 yıldır adada yaşadıklarını kaydetti.

Devrim Barçın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy’un katıldığı bir TV programında tarımcının, hayvancının, esnafın, berberin, kasabın kendi nam ve hesabına çalışıyorsa prim desteği alacaktır dediğini ancak ortada olan mevzuatın bu kişilerin primden yararlanmasına olanak vermediğini savundu. Barçın, bu durumun zor durumda olan kesimi zorlarken, karına kar katan kesimlere kaynak akışı sağladığını belirtti.

Barçın bu durumun ekonomik akıldan uzak olduğunu ve krizi derinleştireceğini anlattı.

Devrim Barçın, kooperatiflerin devletle bağı olduğu için bu kaynaklardan yararlandırılmadığının söylendiğini ancak parasına para katanlara destek verirken DAÜ’deki market kooperatifine bu desteğin verilmediğini kaydetti.

Çalışanların gerçek maaşları üzerinden yatırım yapılmadığını dile getiren Barçın, bunu çözmek için asgari yatırım basamağı düzenlemesine gidilmesi gerektiğini anlattı.

İhtiyat Sandığı birikimlerine verilen faizin yüzde 19’dan 17’ye düşürüldüğünü anımsatan Barçın, emekçinin birikiminin bir kısmının döviz olarak tutulmasına olanak sağlanması gerektiğini söyledi.

Gümrük için yapılan sınavı kazananlar işe alınmazken arka kapıdan değişik noktalara sözleşmeli personel alındığını ileri süren Barçın, gümrük münhallerinin süresi bitmeden gereğinin yapılmasını istedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy da eleştirileri yanıtladığı konuşmasında, dünyada fuel oil kullanımının yasaklandığına işaret ederek, akaryakıtı kullandıkça aynı sorunların artarak devam edeceğini belirtti. Taçoy, bunun yerine doğal gaz kullanımına başlanması gerektiğini kaydetti.

Prim desteği konusunda kuralları sıralayan Taçoy, kasap, berber ve bakkal dükkânı sahibi kişiler için engel olmadığını ve ilgili uygulamanın bu dönem yapılacağını söyledi.

Seyahat acenteleri ve turizmcilerin prim desteği oranının da azaltılacağını kaydeden Taçoy, Şubat 2020’de 120 bin olan aktif prim ödeyen çalışan sayısının Nisan 2020’de 55 bine düştüğünü ve 111 binin ancak 2021 sonunda görüldüğünü kaydetti.

Ocak 2020’de 3,2 olan emekli çalışan oranının şu an 2,6 olduğunu belirten Taçoy, özel sektörde çalışanların vergi oranıyla, sosyal sigortaya sunulan primin aynı oranda olması için çalışma yapılması gerektiğini söyledi.

İşsizliğin artmaması için adım atılmasının önemine işaret eden Taçoy, bazı sektörleri canlandırmak için gereğin yapılması gerektiğini de belirtti.

Çalışanların emeklileri karşılaması için çalışan sayısının 2023 sonuna kadar 130 bin olması gerektiğini dile getiren Taçoy, planlı gidilirse bunun mümkün olduğunu ifade etti.

Mesleki eğitim konusunda da gerekli adımların atılması gerektiğini söyleyen Taçoy, 135 bin rakamına ulaşılması için bunun önemli olduğunu söyledi.

İhtiyat Sandığı bu yılsonu kapatılsa 5 milyar 500 milyon TL’ye ihtiyaç olduğunu söyleyen Taçoy, İhtiyat Sandığı sisteminin çok farklı şekilde yönetilmesinin mümkün olduğunu ancak sendikaların “biz güvenmiyoruz” diyerek, bu yöntemlere karşı çıktığını kaydetti.

Prim desteğinin 10 aylık maliyetinin 250 milyon TL olacağını kaydeden Taçoy, harcanan bir TL’nin çarpan etkisiyle devlete ciddi katma değer sağladığını belirtti.

Taçoy çarpan etkeni düşünerek adımlar atıldığını dile getirdi.

Ülkede en sorunlu tarafın sosyal hizmetler tarafı olduğunu belirten Taçoy, “rehabilitasyon alanında bakan kim var?” diye sordu.

Lapta Huzurevi, Çağlayan Çocuk Yuvası gibi noktalar hakkında atılması gereken adımlar olduğunu anlatan Taçoy, Engelsiz Yaşam Evi’nin bir an önce tamamlanması konusunda devletin de, özel sektörün de üzerine düşen görevi yapması gerektiğini kaydetti.

CTP Milletvekili Devrim Barçın’ın yerinden sorduğu soru üzerine, projeleri takip etmek adına bir birim kurulduğunu ve bunun için bir dizi istihdam yapıldığını kaydeden Taçoy, bunların fondan alındığını ve münhal açılmadığını söyledi.

CTP Milletvekili Ceyhun Birinci de “Hükümet İcraatlarının İnsanımızın Sağlığı Üzerindeki Etkileri” konulu güncel konuşmasında, hükümetin göreve geldiği günden itibaren zam üstüne zam yaptığını dile getirerek, benzin, tüp gaz, alkol ve elektrik zamlara işaret etti.

Mart’ta yüzde 83.19 zam tespit edildiğini söyleyen Birinci, bunun enflasyonun pik yaptığı nokta olmadığını ve önümüzdeki aylarda enflasyonun daha da yükseleceğini söyledi.

Vatandaşın alım gücü sıfırlanırken hükümetten hayat pahalılığını iki ayda bir yansıtmasının beklendiğini söyleyen Birinci, hükümete, “ek bütçe yapacak mısınız?” diye sordu.

Birinci, zor durumda olan kesimlere destek sağlamak yerine zam, görevden alma-atama, önceliği olmayan yerlere istihdam gibi icraatlar yaptığını kaydetti. Birinci, devletin attığı adımlarla belediye emekçilerini de sokağa döktüğünü belirtti.

Hükümetin muhalefetin uyarılarını hiçe saydığını söyleyen Birinci, bu icraattan dolayı tüm kesimlerin zorda, gençlerin eylemde, sendikaların grevde, belediyelerin sokakta olduğunu kaydetti.

Hastanede çok sayıda ilacın bulunmadığını dile getiren Birinci, ekonomik sıkıntılar nedeniyle stres altındaki halkın bir yandan da ilaç bulamadığını söyledi.

Birinci, hükümete bir an önce ekonomik tedbir paketi hazırlanması, ek bütçe yapması, hayat pahalılığının iki ayda bir yansıtılması, yeni müşavirler yaratılmaması, vergi reformu yapılması, Euro endeksli muhasebe birimine geçilmesi için çalışma başlatılması gibi öneriler sundu.,

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İsrail’in girişine izin verdiği 104 yardım tırının çoğu işgalci gözetiminde yağmalandı

Published

on

By

Gazze Şeridi’ndeki Filistin hükümeti, İsrail’in dün Gazze Şeridi’ne girişine olanak sağladığı 104 yardım tırının çoğunun “işgalin gözetimi” altında yağmalandığını açıkladı.

Hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, “İşgalci İsrail, 24 Temmuz Perşembe günü Gazze Şeridi’ne 104 yardım tırının girişine izin verdi. Ancak bu yardım tırlarının çoğu, işgalin bilinçli ve sistematik olarak sürdürdüğü güvenlik kaosu nedeniyle yağmalandı ve talan edildi. Bu durum, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü kaos ve aç bırakma politikasının bir parçasıdır.” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, İsrail’in temel amacının insani yardımların dağıtımını sabote etmek ve sivil halkın bu yardımlardan faydalanmasını engellemek olduğu vurgulandı.

Gazze Şeridi’nin günlük asgari yaşam ihtiyacının karşılanabilmesi için sağlık, hizmet ve gıda sektörlerine yönelik en az 600 yardım ve yakıt tırına ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekilen açıklamada, altyapının tamamen çökmesi nedeniyle bu sayının asgari düzeyde belirlendiği aktarıldı.

Açıklamada, İsrail ve ona destek veren ülkeler, Gazze Şeridi’nde devam eden insani felaketten tamamen sorumlu tutulurken, Gazze’ye yardımların girişi için sınır kapılarının derhal ve tam kapasiteyle açılması ve yardımların Birleşmiş Milletler denetiminde güvenli bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması çağrısı yapıldı.

Açıklamada, “Bu suç düzeninin devamı insanlık için kara bir leke niteliğindedir. Uluslararası toplum, 21. yüzyılın en ağır toplu suçlarından birini durdurmak için acilen harekete geçmelidir.” ifadelerine yer verildi.

Gazze Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre, saldırıların başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana yetersiz beslenme ve açlık nedeniyle yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 91’i çocuk en az 160’a yükseldi.

Yerel kaynaklar, İsrail’in 5 aydan uzun süredir sınır kapılarını kapalı tutarak, bebek maması, ilaç ve temel gıda maddelerinin girişini engellediğini belirtiyor.

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP), 29 Temmuz’da yaptığı açıklamada, Gazze’deki her üç kişiden birinin günlerdir hiçbir şey yemediğini vurgulayarak, bölgede kıtlığın “en kötü senaryosunun” yaşandığı kaydedilmişti.

Devamını Oku

Dünya

Rusya: Donetsk’te Aleksandro-Kalinovo yerleşim yerini ele geçirdik

Published

on

By

Rusya Savunma Bakanlığı, Donetsk bölgesinde Aleksandro-Kalinovo yerleşim yerini ele geçirdiklerini duyurdu.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Rusya Silahlı Kuvvetlerinin Ukrayna’daki faaliyetleri hakkında güncel bilgi paylaşıldı.

Rus güçlerinin Ukrayna cephesinde pozisyonlarını güçlendirdiği belirtilen açıklamada, “Güney Askeri Grubu birlikleri, kararlı eylemleri sonucunda Donetsk Halk Cumhuriyeti’nin Aleksandro-Kalinovo yerleşim yerini kurtardı.” ifadesine yer verildi.

Açıklamada ayrıca, son 24 saatte Ukrayna’ya ait 338 İHA’nın Rus hava savunma sistemlerince yok edildiği kaydedildi.

Devamını Oku

Dünya

Avrupa’nın yer yer yüksek sıcaklık ve yangınlarla mücadelesi sürüyor

Published

on

By

Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler başta olmak üzere, Avrupa’nın bazı bölgelerinde yüksek hava sıcaklıkları etkisini sürdürürken birçok ülke orman yangınları veya riskleriyle mücadeleye devam ediyor.

Portekiz ulusal basınında yer alan haberlere göre, ülke genelinde yaklaşık 2 bin itfaiye personeli aktif olarak yangınlarla mücadele ediyor.

Yetkililer, Ponte da Barca’daki yangının kontrol altına alınamadığını ve bölgeden onlarca kişinin tahliye edildiğini bildirdi.

Ponte da Barca Belediye Başkanı Augusto Marinho, Portekiz devlet televizyonu RTP’ye yaptığı açıklamada, yangında en az 19 kişinin yaralandığını açıkladı.

Marinho, çalışmaların sürdüğünü ve durumun çok tehlikeli olduğunu vurguladı.

Portekiz Deniz ve Atmosfer Enstitüsünce (IPMA) paylaşılan verilerde, ülke genelinde 6 Ağustos’a kadar oldukça şiddetli bir sıcak hava dalgası öngörülürken en yüksek sıcaklıkların 36 ila 44 derece arasında değişeceği belirtildi.

İspanya’da Las Hurdes bölgesindeki yangın, ekiplerin dün gece de devam eden müdahalesinin ardından kontrol altına alındı. Ancak son günlerde ülkenin birçok bölgesinde çıkan yangınların yeniden alevlenmemesi için ekiplerin çalışması sürüyor.

Bulgaristan’da ise son 24 saat içinde 60 noktada çıkan küçük çaplı yangına müdahale edildi.

Avrupa’da yaklaşık 292 bin hektar alan kül oldu
Akdeniz’e kıyı ülkeler başta olmak üzere Avrupa’nın bazı bölgelerinde orman yangınları riskinin gelecek günlerde de devam edeceği uyarısı yapılıyor.

Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi (EFFIS) ve Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, 2025’in başından bu yana Avrupa’da 1339 yangın tespit edildi. Bu sayı, geçen yılın aynı döneminde 900’dü.

Bu yıl içinde Avrupa’da yaklaşık 292 bin hektar alan orman yangınları sonucu kül olurken geçen yılın aynı döneminde bu sayı yaklaşık 139 bin hektardı.

Avrupa’da yaklaşık 292 bin hektar alan kül oldu
Akdeniz’e kıyı ülkeler başta olmak üzere Avrupa’nın bazı bölgelerinde orman yangınları riskinin gelecek günlerde de devam edeceği uyarısı yapılıyor.

Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi (EFFIS) ve Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, 2025’in başından bu yana Avrupa’da 1339 yangın tespit edildi. Bu sayı, geçen yılın aynı döneminde 900’dü.

Bu yıl içinde Avrupa’da yaklaşık 292 bin hektar alan orman yangınları sonucu kül olurken geçen yılın aynı döneminde bu sayı yaklaşık 139 bin hektardı.

Birçok ülke, yangın riskinde “çok aşırı” seviyede yer alıyor
Yangın Hava Durumu Endeksi (FWI) tarafından 28 Temmuz-4 Ağustos tarihlerinde oluşturulan yangın riski haritasında, çok sayıda ülke “çok aşırı”, “aşırı”, “çok yüksek” ve “yüksek” risk seviyelerini gösteren kırmızı tonlarla belirtildi.

Harita verilerinde, İtalya’nın güneyi, Balkanlar, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya ve Türkiye’de yangın riskinin azalacağı ancak yer yer “aşırı” veya “çok aşırı” seviyenin görüleceği öngörülüyor.

Finlandiya’nın doğusu, Portekiz, İspanya ve Fransa’nın güneyinde de yangın riskinin artması bekleniyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam