Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis’te gündem Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı bütçesi

Published

on

Cumhuriyet Meclisi’nde, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı bütçesi görüşülüyor.

Saat 11.00 sıralarında başlayan toplantıda, Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde, 3 milyar 28 milyon 983 bin 900 TL ile oy çokluğuyla kabul edilen bakanlık bütçesiyle ilgili ilk sözü CTP Milletvekili Salahi Şahiner aldı.

-Şahiner: “Tarımsal ürünlere eşit destek verilmeli”

Şahiner, Tarım Bakanlığı bütçesinin yetersiz ve istikrarsızlık yaşanan bir bakanlık olduğunu ifade ederek, yeni dönemde de eylemlerin yaşanacağını, üreticilerin üretimden kopma riski taşıyacağını, hayat pahalılığına sebep olacağını kaydetti. Şahiner, mandıraların, tarım aletlerinin, traktör ve çiftliklerin satılmaya başlandığını ifade ederek, tarım alanında yaşanan sıkıntılara işaret etti ve tarımsal ürünlere eşit destek verilmesinin önemine vurgu yaptı.

Tarım alanında her ürüne eşit muamelenin şart olduğunu, üretimin desteklenmesi gerektiğini belirten Şahiner, tarım alanına yönelik önerilerini dile getirdi. Narenciye sektörüne değinen Şahiner, çözüm önerilerini çeşitli defalarda Tarım Bakanı’na sunduğunu belirterek, narenciyede yaşanan pazar sorununa değindi, narenciye üreticisinin kaynak kaybı endişelerini dile getirdi.

Bunun da bakanlığın sorunlara karşı adım atmamasından kaynaklandığını ifade eden Şahiner, girdi maliyetleriyle başa çıkamayan üreticilerin bahçelerini satmaya başlayacağı uyarısında bulundu.

Ürünün dalında kalmasının üreticinin bir sonraki döneme ayakta kalma şansını azaltacağına işaret eden Şahiner, bakanlıktan gerekli önlemlerin alınmasını istedi, aksi halde buradaki tansiyonun yükseleceğini kaydetti.

Sektöre yönelik Cypfruvex’in fiyat açıklaması, marka yaratılması, yeni pazarlar, teşvikler, planlamalar gerektiğini ifade eden Şahiner, konsantre konusunda da adımlar atılabileceğini söyledi. Şahiner, su ve elektrik maliyetlerinin yüksekliğine de işaret ederek, bu konularda da adım atılması gerektiğini belirtti ve hükümeti eleştirdi.

-“Kooperatifçilikle girdi maliyetleri düşürülebilir”

Güney Kıbrıs ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında girdi maliyetleri ile satış fiyatları arasında kıyaslama yapan Şahiner, üretim kooperatifçiliğinin önemine dikkat çekti, bunun girdi maliyetlerini düşüreceğine inanç belirtti.

Yerli üretimin önemine işaret eden Şahiner, üretimin desteklenmesinin, üreticinin korunmasının, tüketicinin uygun fiyata ürüne ulaşmasında önem taşıdığını kaydetti.

Şahiner, ülkede ithalat ve ihracat arasında uçurum olduğunu ve bunu kapatacak olanın yerli üretim olduğunu ifade ederek, desteklerin önemine değindi.

Yem hammaddesi için de önlemlerin alınmaması durumuda hayvancılıkta da sıkıntı yaşanacağına işaret eden Şahiner, üretime yönelik girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve üreticinin, üretimin korunması için gereken önlemlerin alınmasının gerekliliğine işaret etti.

Büyükbaştaki gibi küçükbaş hayvancılıkta da atılması gereken bir çok adım olduğunu ifade eden Şahiner, kanatlı hayvancılıkta da tekelin yaşanmaması için gerekli adımların atılmasının önemine değindi.

Balıkçılık sektörü konusunda da konuşan Şahiner, “servet” niteliğinde olan bu sektöre önem verilmesini istedi.

Tarım bütçesinin yeterli olmadığını geçen yıl da söylediklerini, bu yıl da bu bütçenin yetersiz olduğunu ifade eden Şahiner, çam kese böceğinin zararlarına işaret etti, bu yıl da önlem alınmazsa çam kalmayacağını söyledi.

Orman ve tarım arazilerinin korunması, ülkenin betona dönüşmemesi için de bu alanların artırılması gerektiğine işaret eden Şahiner, yeraltı sularının korunmasının da önemine dikkat çekti, bu konuda uyarılarda bulundu.

Şahiner, bakanlık yetkililerini bu bütçeyle zor bir yılın beklediğini ifade ederek, onlara kolay gelsin dileğinde bulundu.

-Kürşat: “Toprak koruma yasası şart”

İkinci sözü alan CTP Milletvekili Fide Kürşat, Tarım Bakanlığı bütçesinin geçen yıla göre bir miktar yükseldiğini ancak yeterli olmadığını ifade ederek, tarımda su ve toprağın önemine işaret etti. Betonlaşma yaşanan ülkede, toprak koruma yasasının gerekliliğine vurgu yapan Kürşat, ülkede toprağın hükümet tarafından korunamadığı eleştirisinde bulundu.

Ülkede topraksız tarıma geçilmesi gibi bir planlama bulunduğu düşüncesinde olduğunu ifade eden Kürşat, bakanlığa bu konuda planlama yapması uyarısında bulundu, eleştirilerini dile getirdi.

Betonlaşmanın artmasıyla seraların herhalde apartmanların üzerine yapılmaya başlanacağını ifade eden Kürşat, bakanlıkların “cek cak” içerikli açıklamalarını eleştirdi ve toprak ile tarım arazilerinin satışlarıyla ilgili yapılacak çalışmaların ne olduğunu sordu.

Kürşat, arazilerin yabancılara satışında yüzde 80’lerin üzerine çıkıldığını, bunun da güvenlik sorunu ile birlikte tarım arazilerinin kaybını beraberinde getirdiğini ifade ederek, Tarım Bakanı’nı bu konuda hükümeti harekete geçirmeye çağırdı.

Pandemi ile birlikte üretimin öneminin arttığını, dünyada bu alanda reformların yapıldığını ancak ülkede tarım arazilerinin beton yapıldığını ifade eden Kürşat, betonlaşmayla halkın refahının artması değil, aldığı hizmetin de düştüğünü, ülkenin eğitim sağlık ve altyapısının da yetersiz kaldığını söyledi.

-“Suç eker suçlu biçer hale geldik”

Kürşat, ülkede suç oranlarının da arttığını ve 50 ülkeden suçlunun cezaevinde bulunduğunu ifade ederek, “Ülkede üretim suça döndü, suç eker suçlu biçer hale geldik” dedi. Üretenin yok olmayacağını, üretimin üreticinin önemine işaret eden Kürşat, değişen nüfusla birlikte ürün çeşitliliği, rekabet gücünün öneminin ortaya çıktığını, gıda arz güvenliği, kalitenin de önem taşıdığını kaydetti.

“Kendi kendini doyuran bir ülke” olmak yerine yerli üretimi korumaktan bile aciz olunduğunu ifade eden Kürşat, alternatif üretimin geliştirilmesinin, üreticilerin korunmasının ve suyun tarımsal amaçlı kullanılmasının önemine dikkat çekti.

Kürşat, hayvansal üretimin de önemine vurgu yaparak, bakanlığın bütçesini yıllara göre değerlendirdi, eleştiri ve önerilerini sundu.

Tarımın her alanda desteklenmesinin, iklim değişikliklerine göre de şart olduğunu ifade eden Kürşat, tarımın uzun vadede sürdürülebilir olması için de destek ve planlamaların önemine vurgu yaptı. Organik üretime de destek verilmesi gerekliliğine işaret eden Kürşat, tarımda ivedi olarak kalıcı gerçekçi bir devlet politikası ortaya konması gerektiğini kaydetti.

Kürşat, tarımda dijitalleşme, gıda arz güvenliği, kooperatifleşme, teşvik ve destekler, kuralık, kaba yem ihtiyacı, Veteriner Dairesi’nde güvenli bir veri tabanı kurulması gerektiği, hellim tescili, küçükbaşın desteklenmesi, çam kese böceği, narenciyenin desteklenmesi, gerçekçi politikalar belirlenmesi, harup ve ödemeler gibi konulara değinerek, bu yöndeki çalışmaların ne olduğunu sordu.  

Fide Kürşat sözlerini “Üreticinin bakanlıktan beklentisi büyüktür, umarım bu bütçeyle başarılı olunur” diyerek tamamladı.

Daha sonra CTP Milletvekili Erkut Şahali söz aldı.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

KTMMOB Başkanı Aysal, ESPA heyetini kabul etti

Published

on

By

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Başkanı Seran Aysal, Mete Boyacı başkanlığındaki Ekonomi ve Sosyal Politikalar Araştırma Merkezi (ESPA) heyetini kabul etti.

Birlikten yapılan açıklamaya göre toplantıya, KTMMOB’den Genel Sayman Nevter Zafer Cömert ve Yönetim Kurulu Faal Üyeleri Celal Devrim Önen ile Görkem Çelik, ESPA’dan Yönetim Kurulu Üyeleri Adem Kaan Kaner ve Candan Avunduk, Denetleme Kurulu Üyesi Mehmet Saydam, Genel Direktör Sertaç Sonan ve Araştırmacı Ebru Küçükşener katıldı.

-Aysal: “Bu hareketin hedeflerini önemsiyor ve değerli buluyoruz”

KTMMOB Seran Aysal konuşmasında, KTMMOB’nin bünyesinde farklı mesleklerden 15 odayı barındırdığını belirtti.

Örgütlü mücadeleye inandıklarını kaydeden Aysal, ilkeleri doğru zemine oturtup, örgütlü olarak gerekli mücadelelerin verilmesi ile ülkedeki sorunların çözülmesinde başarı sağlanacağını düşündüklerini ifade etti.

“Kendi alanlarınızda ve işlerinizde başarılı olmuş kişilersiniz, bu bilgi birikiminin topluma yansıması veya toplumla paylaşılması son derece değerlidir” diyen Aysal, şöyle konuştu:

“Bu hareketin hedefini ve yaratacağı durumu önemsiyoruz ve değerli buluyoruz. Başarılı olmasını diliyoruz. Ötekileştirilerek ve iletişimden uzak durularak, verilen mücadelelerde alınan sonuçlar güç birliğine ihtiyaç olunduğunu herkese hissettirdi.”

Ülkede uzun bir süredir “böl yönet” ve “ötekileştirme” nedeniyle toplumun bir araya gelmesinin önüne geçildiğini savunan Aysal, “Toplum olarak dibin dibine doğru olan yolculuğumuz kesintisiz devam ediyor. Umarım ki bu ve benzeri girişimlerde doğru ilkelerle en geniş fikir birliği oluşturulur ve Kıbrıs Türk toplumunun bu topraklara tutunmasını sağlamak için mücadele zemini oluşur” dedi.

Liyakat konusunun kamudaki ana sorunlarından biri olduğunu ifade eden Aysal, mülkiyet, eğitim gibi toplum genelinin üzerinde uzlaşı sağlayacağı konularla başlayıp, somut girişimlerle kötü gidişe dur denilebileceğine inanç belirtti. Seran Aysal, radikal kararlara ve her konuda toplumsal kararlılığa ihtiyaç olduğunu kaydetti.

-Boyacı

ESPA Başkanı Mete Boyacı da, çalışmalarıyla ilgili bilgi vererek, ülkedeki sorunların çözümü için ne yapılabileceği konusunda ortak bir zemin oluşturmak hedefinde olduklarını belirtti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Ombudsman, Hasan Eratal’ın başvurusunu soruşturarak raporladı

Published

on

By

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan Varol, Hasan Eratal’ın başvurusuna ilişkin hazırladığı raporda, Hasan Eratal’ın dilekçesine geç yanıt verilmesinin İyi İdare Yasası’na aykırı olduğunu belirtti.

Hasan Eratal, Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi’nin tasfiyesine ilişkin çıkarılan Yasa Gücünde Kararname sonrasında, direktörü olduğu Armos Port Management and Trading Ltd.’in KKTC limanlarında faaliyet gösterebilmesi için Başbakanlık ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na yaptığı başvurulara yanıt alamadığını iddia ederek, konunun soruşturulması talebiyle Ombudsman’a başvurmuştu.

Ombudsman İlkan Varol’un yayımladığı raporda, Başbakanlığın söz konusu dilekçeyi üç ay gecikmeyle, ilgili bakanlığa ilettiği ve bu durumun, İyi İdare Yasası’nın “beş iş günü içinde yetkili makama iletilmesi” hükmüne aykırı olduğu ifade edildi. Raporda ayrıca, dilekçe sahibine yazılı bilgilendirme yapılmadığı da tespit edildi.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın Eratal’ın dilekçesine yalnızca sözlü yanıt verdiğini belirten Varol, Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi’nin tasfiye sürecinin sürdüğünü ve Armos Port Management’in mevcut yasa gereği liman hizmetleri için yetkilendirilemeyeceğini ifade etti.

Varol, tasfiye süreci devam ettiğinden liman hizmetlerinin hâlen şirket bünyesindeki yasal üyeler tarafından yürütülmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını; ancak limanlardaki hizmetlerin ihale ya da özelleştirme yoluyla yürütülmesinin mevcut mevzuata uygun olmadığını vurguladı.

Merkezi İhale Komisyonu tarafından açılan iki farklı ihalenin hukuki görüş doğrultusunda iptal edildiğini aktaran Varol, limanların işletme hakkı devri yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin girişimlerin 24/2012 sayılı Özelleştirme Yasası kapsamında yürütülmesine rağmen, Kıbrıs Türk Liman İşçileri Şirketi’nin bu yasa kapsamına girmediğini kaydetti.

Varol, dilekçeye zamanında yanıt verilmemesinin yasalara aykırı olduğunu; öte yandan, Eratal’ın limanlarda yetkilendirilme talebinin mevcut hukuki zemine dayanmadığını ifade etti. Raporda ayrıca, sürecin gereğinden fazla uzadığına işaret edilerek, liman hizmetlerinin sağlıklı şekilde yürütülebilmesi için Limanlar Dairesi Yasası’nda değişikliğe gidilmesi veya yeni bir yasal düzenleme yapılmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tabipler Birliği:Sağlıkta köklü reforma ihtiyaç var

Published

on

By

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Ceyhun Dalkan, sağlık sisteminin pansumana değil, köklü reforma ihtiyacı olduğunu kaydetti.

Dalkan, sağlıkta kalıcı, adil ve etkin bir düzen isteniyorsa ülkedeki birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendiren, koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerini temel alan bir yapıya yönelmek zorunda olunduğunu aksi takdirde açılışı yapılan her binanın, atılan her yeni adımın sağlıkta kısa vadeli çözümler sunacağını savundu.

Yazılı açıklamasında sağlık sistemiyle ilgili değerlendirme ve önerilerde bulunan Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Ceyhun Dalkan, Maraş’daki sağlık merkezinin hizmete girmesini memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

Dalkan, bölgede artan sağlık hizmeti ihtiyacına yanıt verme adına atılan bu adımın yereldeki erişimi artırma potansiyeli taşıdığını söyledi.

Ülkedeki birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmenin yolunun, sadece bazı sağlık ocaklarını veya merkezlerini büyütmek ya da yenilemek olmadığını vurgulayan Dalkan, yapılması gerekenin sağlıkta parça parça iyileştirmeler değil, bütünlüklü ve sürdürülebilir düzenlemeler olduğunu ifade etti.

Aile hekimliği temelli, güçlü bir birinci basamak sisteme işaret eden Ceyhun Dalkan, bu sistemin hem sağlığa erişimi artıracağını hem de ikinci ve üçüncü basamak hastanelerdeki hasta yükünü azaltacağını kaydetti.

Etkili basamak hekimliği modeline de dikkat çeken Dalkan, bu model sayesinde toplum temelli tarama ve kontrol programlarının devreye sokulabileceğini ifade etti.

Mevcut sağlık sisteminin koruyucu hizmetlerden yoksun olduğunu savunan Dalkan, sağlık planlamasının, tüm tarafların katılımıyla, şeffaf, veriye dayalı ve kamusal yararı gözeten bir yaklaşımla yeniden ele alınması gerektiğini vurguladı.

Ceyhun Dalkan, Genel Sağlık Sigortası sisteminin basmak hekimliği modeline entegre şekilde planlaması gerektiğini de kaydetti.

Devamını Oku

Trending

Reklam