Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis’te İstatistik Kurumu verileri ve yükseköğretim alanında faaliyetlere ilişkin 2 Meclis araştırma önergesi kabul edildi

Published

on

Meclis Genel Kurulu’nda Ulusal Birlik Partisi (UBP) ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) gruplarının birlikte sunduğu İstatistik Kurumu’nun verilerine ilişkin ve ülkedeki yükseköğretim kurumlarının faaliyetlerine ilişkin 2 Meclis araştırması açılması önergesi kabul edildi.

Meclis Genel Kurulu’nda ayrıca, Köy ve Mahalle İhtiyar Heyetleri Değişiklik Yasa Tasarısı ile Emeklilik (Değişiklik) Yasa Tasarısı ele alındı. Her iki Yasa Tasarısı oy birliğiyle geçirildi.

Yasa tasarıları ve Meclis araştırması açılması önergelerinin görüşülüp oylanmasıyla Meclis Genel Kurulu bugünkü çalışmalarını tamamladı.

Genel Kurul, çalışmalarına yarın yapılacak oturumla devam edecek.

– Köy ve Mahalle İhtiyar Heyetleri Değişiklik Yasa Tasarısı

Genel Kurul’da Köy ve Mahalle İhtiyar Heyetleri Değişiklik Yasa Tasarısı ele alınarak oy birliğiyle kabul edildi.

Genel kurulda ilk olarak Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nin tasarıya ilişkin raporu görüşüldü.

Tasarı üzerine söz alan Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, muhtarlarla ilgili hazırlanan söz konusu yasa tasarısının önemine dikkat çekerek, katkı paylarının yüzde 75’ten yüzde 95 çıkarılmasının olumlu bir gelişme olduğunu, ancak sıkıntılarının çözümünde yeterli olmadığını kaydetti.

Baybars, devam eden sıkıntılara değindiği konuşmasında, muhtarlara yönelik eğitimlerin verilmesi, seçilme kriterlerinin belirlenmesi, bilgisayar kullanımı gibi alanlarda desteklerin sağlanması gerektiğini belirtti.

Yasa tasarısına olumlu oy kullanacağını bildiren Baybars, buna ek olarak, muhtarların temel hizmetleri için birçok düzenlenmenin yapılması gerektiği görüşünü paylaştı.

– İçişleri Bakanı Oğuz: “MAKS projesinde ilerleme kaydediyoruz”

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz da, belediyelerle kayıtlılık anlamında çalışmaları yürüttüklerini kaydederek, Kayıt Sistemi (MAKS) Projesi’nin son durumu hakkında bilgi verdi.

Oğuz, proje kapsamında, 10 belediyeyle ilerleme kaydedildiğini, kalan 8 belediyeyle toplantılar yapıldığını, kısa sürede protokollerin imzalanacağını belirtti.

Muhtarların yürüttükleri çalışmaların önemine vurgu yapan Bakan Oğuz, muhtarlara yönelik hükümetin gelen talepleri değerlendirdiğini ve bu kapsamda çalışıldığını aktardı.

Yasa tasarısının madde madde görüşülmesinin ardından üçüncü görüşmesine geçildi. Yasa tasarısı, 35 kabul oyu ile oy birliğiyle kabul edildi.

– Emeklilik (Değişiklik) Yasa Tasarısı

Ardından Emeklilik (Değişiklik) Yasa Tasarısı da görüşülerek oy birliğiyle kabul edildi.

Tasarının görüşülmesi kapsamında, ilk olarak İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi’nin tasarıya ilişkin raporu okundu. Raporda, söz konusu tasarının Doğu Akdeniz Üniversitesi’ndeki (DAÜ) ekonomik kriz ve sıkıntıların çözümüne yönelik hazırlandığı kaydedildi.

– Barçın

Yasa tasarısına ilişkin söz alan CTP Milletvekili Devrim Barçın, DAÜ’nün içinde bulunduğu mali duruma bir can suyu vermek adına CTP olarak da yasa tasarısı çalışmalarına sendika temsilcilerinin de görüşleri doğrultusunda, katkı koyduklarını kaydetti.

DAÜ’nün ilelebet yaşaması noktasında sorumluluk bilinciyle çalıştıklarını söyleyen Barçın, DAÜ’yü siyaset üstü bir yer olarak gördüklerini vurguladı.

Barçın, söz konusu yasa tasarısının isminden kaynaklı yanlış anlaşılma olmaması açısından açıklama yaparak, söz konusu emeklilik tasarısının DAÜ’nün mali durumuna ilişkin olduğunu, diğer kamu hak ve menfaatlerine etki edecek bir içeriğe sahip olmadığını kaydetti.

– Çavuşoğlu: “DAÜ, bu ülkenin geleceğinde mutlaka yer alması gerekiyor”

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da, Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne (DAÜ) ilişkin yasa tasarısının hükümet tarafından yasa gücünde kararname olarak çıkarıldığını hatırlatarak, tasarının DAÜ’nün geleceği için hazırlandığını kaydetti.

Çavuşoğlu, hükümetin ilk günden beri DAÜ’yle ilgili çalışmalar yürüttüğünü belirterek, sendikalardan gelen 3 talebin da kabul edildiğini anımsattı.

DAÜ konusunda hükümetin devreye girmediği konusundaki iddialara yanıt veren Çavuşoğlu, bu iddiaların doğru olmadığını, bireysel konumu güçlendirmek adına yapılan bazı kişiler tarafından ortaya atılan söylemler olduğunu ifade etti.

“DAÜ’nün, bu ülkenin geleceğinde mutlaka yer alması gerekiyor” diyen Çavuşoğlu, “DAÜ’nün geleceği vazgeçilmez bir ilkedir, ancak bunun ücretinin bir sınırı yokmuş gibi bir yaklaşımı kabul edemeyiz, gelir gider dengesi içerisinde her türlü desteği vermeye hazırız” dedi. Çavuşoğlu, ücretlerin belirlenmesinde gelir-gider dengesinin gerekliliğine işaret etti.

Tasarının madde madde görüşülmesinin ardından, yasa tasarısı oy birliğiyle kabul edildi.

– İki Meclis araştırması önergesi kabul edildi

Tasarıların ardından, Meclis Araştırma Önergeleri görüşüldü. UBP ve CTP gruplarının birlikte sunduğu iki araştırma önergesi de oy birliğiyle kabul edildi.

Genel Kurul’da ilk olarak UBP Milletvekili Sunat Atun ve CTP Milletvekili Erkut Şahali’nin grupları adına birlikte sunduğu “İstatistik Kurumu Verilerinin Gerçeği Yansıtıp Yansıtmadığının Araştırılmasına İlişkin Meclis Araştırması Açılması Önergesi” görüşülerek, oy birliğiyle kabul edildi.

Araştırma önergesine ilişkin gerekçede, piyasadaki fiyat değişimlerinin tüketici fiyat endeksi sonuçlarına yansıtılmadığı yönündeki iddialara işaret edilerek, bu konuda bir araştırma komitesinin kurulması ve konunu bir an önce sonuçlandırılması gerekliliğine dikkat çekildi.

Önergenin mutabakatla sunulmasından dolayı önergeye ilişkin milletvekilleri söz almadı.

– Yükseköğretim alanındaki faaliyetler Meclis Komitesi tarafından araştırılacak

Ardından CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli ile UBP Milletvekili Ahmet Savaşan’ın grupları adına birlikte sunduğu “Ülkemizdeki Yükseköğretim Kurumlarının Faaliyetlerinin İdari ve Mali Denetim Sisteminin ve YÖDAK’ın Araştırılmasına İlişkin Meclis Araştırması Açılması Önergesi” görüşülerek, oy birliğiyle kabul edildi.

Araştırma önergesi gerekçesinde, ülkede yükseköğretim alanında nitelik, öğrenci ve öğretim kalitesine ilişkin konuların kamuoyunda tartışıldığı kaydedilerek, bu durumun sosyo-ekonomik anlamda sıkıntılara neden olduğu belirtildi. Bu konuda araştırma yapılmasının elzem olduğu ifade edilen gerekçede, ilgili yasa ve kurumların gözden geçirilmesi ve uygun tedbirlerin alınması için girişimlerin başlatılmasının önemi vurgulandı.

Önergenin mutabakatla sunulmasından dolayı milletvekilleri önergeye ilişkin söz almadı.

Önergeler kapsamında, Meclis araştırması görevi; iç tüzüğün 114. maddesi gereği oluşturulacak ve üye sayısı Danışma Kurulu’nun önerisi üzerine, üyelikleri ise Başkanlık Divanı kararı ile Genel Kurulca belirlenecek özel bir komite tarafından yürütülecek.

– Genel Kurul yarın çalışmalarına devam edecek

Araştırma önergelerinin kabulüyle, Meclis Genel Kurulu’nun bugünkü çalışmaları tamamlandı.

Genel Kurul, yarın saat 10.00’da yeniden toplanacak.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam