Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis’te Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerine görüşme sürüyor

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda 12 milyar 859 milyon 721 bin TL’lik Sağlık Bakanlığı bütçesi görüşülüyor.

Meclis Genel Kurulu’nda Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerine görüşmelerde CTP Milletvekili Filiz Besim’in ardından UBP Milletvekili ve Eski Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra söz aldı.

UBP Milletvekili İzlem Gürçağ Altuğra, kendisinin aşıyı kaldırdığı eleştirisini yanıtladığı konuşmasında, aşıyı kaldırmadığını, sadece pandemi döneminde aşının dışarı çıkmasına olanak sağladığını söyledi. Şu anda da aşıların hastaneler ve sağlık ocaklarında düzenli yapıldığını kaydeden Altuğra, bununla ilgili otomasyonun da olduğunu belirtti.

Yeniden söz alan Filiz Besim, şu anda da aşıya ulaşım konusunda sıkıntı olduğunu kaydetti. Aşı takip sisteminin bütün çocuk doktorlarının bağlandığı bir sistem olduğunu söyleyen Besim, bunun çocuğun güvenliği için önemli bir konu olduğunu kaydetti.

CTP Milletvekili Ceyhun Birinci, bütçeye ilişkin konuşmasında, geçen yılki bütçe görüşmelerinde konuşulan sorunların yeniden konuşulduğuna işaret ederek, kanser hastalarının kürlerinin ilaç eksikliğinden dolayı uygulanamadığını söyledi.

Ülkede ciddi bir nüfus artışı olduğunu ancak buna uygun planlama yapılmadığını belirten Birinci, hasta transferlerine ayrılan paya işaret ederek, bunun 2025 yılında sağlığa yatırımın düşünülmediğinin işareti olarak değerlendirdi. Birinci, Bakanlık bütçesinin onda birinin hasta transferlerine ayrıldığını da ekledi.

Yeni Girne Hastanesi’nde yatak kapasitesinin 116’ya indirildiğini ve bunun yeterli olmadığını söyleyen Birinci, yatak kapasitesinin düşürülmesinin nedenini sordu. Birinci, Yeni Girne Hastanesi’nin açılacağına inanmadığını da belirtti.

Palyatif tedbirlerle sağlık hizmeti verilemeyeceğini de vurgulayan Birinci, ayrılan bütçe ile kamu hastanelerini geliştirmenin mümkün olmadığını kaydetti. Birinci, ülkede insanların yaşadığı stresler dolayısıyla da hastalıklarının nüksettiğini söyledi.

Sağlık personelinin yetersiz olanaklarla hizmet vermeye çalıştığını anlatan Birinci, sağlık hizmetlerinin önemine vurgu yaptı. Sağlık sisteminin değişmesi, nüfusun planlanması gerektiğini anlatan Birinci, sağlıkta kaliteli hizmet için sağlığa bütçeden daha fazla pay ayrılması ve sağlık altyapısıyla personelinin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Rehabilite edici sağlık sistemlerine ağırlık verilmesi, düzgün gıda denetimleri yapılması, halkın bilgilendirilmesi, erken tanı taramalarının yapılması ve ilaç takip sisteminin oluşturulması gerektiğini kaydeden Birinci, “Biz şu anda tedavi edici hekimliğe ağırlığı verdik ki bu çok yanlış. Koruyucu tedbirlere ağırlığı vermemiz gerekir.” dedi.

Temel sağlık ve yataklı tedaviye daha fazla bütçe ayrılması beklentisini dile getiren Birinci, sağlık taramalarının önemine değindi. Birinci, erken tanı taramaları için gerekli altyapının oluşturulması gerektiğini de söyledi.

Hiçbir hastanede şu anda diyabet merkezi olmadığını, tüm diyabet merkezlerinin kapandığını anlatan Birinci, bu merkezlerin kurulması gerektiğini belirtti. Kanserle ilgili yeterli istatistiki bilgi olmamasını eleştiren Birinci, “Kanser taramaları çok önemli.” dedi.

Yeni, modern, çağdaş hastanelerin hayata geçmesi gerektiğini belirten Birinci, mevcut hastanelerdeki sıkıntılara değindi.

Uyuşturucu bağımlılığıyla mücadelede gerekli çalışmaların tamamlanması gerektiğini belirten Birinci, bütçede bu konuyla ilgili bütçe ayrılmamasını eleştirdi.

Sağlık ocaklarının da güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Birinci, basit işlemlerin buralarda yapılması gerektiğini kaydetti.

Birinci, hematoloji, gastroenteroloji gibi özellikle üst ihtisas alanlarda hekim eksikliği olduğunu kaydederek, bunların planlanması gerektiğini söyledi.

Her acil serviste acil tıp uzmanı olmadığını ama olması gerektiğini, pratisyen hekimlerin acillerde ve servislerde nöbet tuttuğunu belirten Birinci, asistan hekimlerin sorunlarının çözülmediğini savundu ve bunu eleştirdi.

112 Acil Servisi’nde şu an ciddi sıkıntılar yaşandığını kaydeden Birinci, Girne bölgesinde bir yılda kaç ambulans çağrısı yapıldığına ilişkin bir çalışma yapılmasını istedi. Çok fazla ambulans çağrısı yapıldığını söyleyen Birinci, her ambulansta bir de hekim gitmesi gerektiğini vurguladı.

Acil servislerdeki sıkıntı ve eksiklikleri de sayan Birinci, acil servislere yapılan müracaat rakamlarını paylaştı ve buraların kendi kendini çeviren yerler haline çevrilmesinin önemine vurgu yaptı. Birinci, acil servislerde triyaj sistemi olmamasını da eleştirdi.

Birinci, Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne PET-CT cihazı neden alınmadığını ve PET-CT için yapılan sevklere bir yılda ne kadar ödendiğini sordu.

Birinci, konuşmasının sonunda bir kanser hastasının kendisine ilettiği mektubu okudu.

Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers da Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerine söz alarak konuştu. Bina sorunlarına değinen Rogers, nüfus artışıyla birlikte sağlıktaki uzmanlaşmanın da arttığını ancak halkın sağlığa erişiminde sıkıntıların devam ettiğini söyledi.

Halkın poliklinik, ameliyat hizmetlerine ulaşmasındaki sıkıntıların irdelenmesi gerektiğini kaydeden Rogers, sevklerin maliyetlerine de değindi.

Gelişmiş ülkelerde HIV pozitif sayısı düşerken Kuzey Kıbrıs’ta arttığını söyleyen Rogers, vatandaş olmayan HIV pozitif kişilerin ülkeden deport edilmesini eleştirdi.

Koruyucu sağlık hizmetlerinin önemine vurgu yapan Rogers, Erken Tanı Birimi’nde yeterli hastaya ulaşılamadığını, bu birimin güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Rogers, kanser kayıtçılığının da güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Reçetelerle ilgili sorunlara da değinen Rogers, yeşil reçetelerin online sisteme konulması gerektiğini söyledi. Yenidoğan Birimi’nde yaşanan “alkollü mama” krizinden de bahseden Rogers, standarttan uzak her yapının büyük riskler barındırdığını vurguladı.

Hemşire eksikliğinin hiç bitmediğini kaydeden Rogers, hazırlanan yasayla hasta bakıcı kadrosunun da oluşturulduğunu belirtti. İlaç Eczacılık Dairesi’nde uzun zamandır ihtiyaç olan otomasyonun yavaş yavaş oluştuğunu belirten Rogers, dairenin raf ve envanter sistemine sahip olmamasını eleştirdi. Rogers, ilaç ihalelerinin neden yeteri kadar yapılamadığını da sordu.

Yaşlı bakımıyla ilgili ciddi sıkıntılar olduğunu kaydeden Rogers, bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın ne yapacağını sordu. Rogers, Ruh Sağlığı Yasası’nın da güncellenmesi gerektiğini söyledi.

Tüp bebek merkezlerinin ülkenin sağlık turizminin ciddi bir parçası olduğunu belirten Rogers, Sağlık Bakanlığı’nın bu alanda eksiklikleri olduğunu kaydetti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Özersay: Halkın Partisi Cumhurbaşkanı adayı çıkarmaması yönünde karar almıştır

Published

on

By

Halkın Partisi Parti Meclisi, Cumhurbaşkanlığı seçim gündemiyle Yakın Doğu Üniversitesi Kütüphanesi Konferans Salonu’nda toplandı. Toplantı sonrasında açıklamalarda bulunan Genel Başkan Kudret Özersay, parti olarak Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday göstermeme kararı aldıklarını duyurdu.

Özersay, basın toplantısında yaptığı açıklamada, Meclis dışında olmalarına rağmen yürüttükleri muhalefetin etkili ve sonuç alıcı olduğunu belirterek, ülkenin içinden geçtiği dönemde Cumhurbaşkanlığı makamından ziyade hükümette yer almanın daha anlamlı olduğunu ifade etti.

Özsersay, “Parti Meclisi ülkemizin içinde bulunduğu şartları, konjonktürü dikkate alarak Halkın Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı çıkarmaması yönünde karar almıştır” dedi.

Kıbrıs sorununa ilişkin olarak, Halkın Partisi’nin yerleşmiş kalıpların dışında farklı bir çözüm şeklini tarif ettiklerini ve buna “üçüncü yol” adını verdiklerini belirten Özersay, seçim sürecinde adayların ortaya koyacakları vizyon ve yaklaşımları kendi vizyonlarına göre değerlendireceklerini dile getirdi.

Özersay, “ Bu şekilde parti tabanımıza ve vatandaşlarımıza yol göstermeye çalışacağız, vatandaşların seçimde kararlarını sağlıklı bir şekilde vermelerine, oylarını buna göre vermelerine yardımcı olmaya çalışacağız. Dolayısıyla Halkın Partisi olarak bu Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde aktif bir katılım göstereceğiz, Kıbrıs sorunu ve Cumhurbaşkanlığıyla bağlantılı konularda açıklamalarımızı, önerilerimizi ve eleştirilerimizi yapmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

ÖZersay, ‘Halkın Partisi olarak bu seçim sürecinde partimizle görüşmek isteyen tüm adaylarla görüşeceğimizi, kapımızın açık olacağını ancak hiçbir parti veya aday ile makam-mevki pazarlığı yapmayacağımızı özellikle şimdiden vurgulamak istiyoruz.’ dedi

Devamını Oku

Kıbrıs

Şahali: HP’nin kararına çok şaşırmadım

Published

on

By

CTP Genel Sekreteri Erkut Şahali, BRT’de katıldığı ‘Net Olalım’ programında Halkın Partisi (HP) Parti Meclisi’nin bu akşam Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik aldığı kararı değerlendirdi.

Şahali, “Haberdar olduğum bir durum bu akşam açıklanmadı. Öncesinde Kudret Özersay ile yaptığımız yüzeysel temas olmuştur. Nihayetinde parti içi prosedürlerin ardından bir temas beklentimiz olmasına yol açacak bir iletişim söz konusuydu. Dolayısıyla şaşırdığımı söylersem doğru olmaz” dedi.

Şahali, bugün kulislere yansıyanın daha farklı bir karar olduğuna da işaret etti.

CTP Genel Sekreteri Erkut Şahali, “Hem Kudret Özersay ile hem de Turgut Alas ile yaptığım birebir temas doğrultusunda alınan karara çok şaşırmadım” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği’nden 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı mesajı

Published

on

By

Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği Başkanı Kazım And, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, Kıbrıs’ın fethinin 454’üncü, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) 67’nci ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın 49’uncu kuruluş yıl dönümünün gurur ve coşkuyla kutlandığını belirtti.

Dernekten yapılan açıklamada, “Dün vardık, bugün varız, sonsuza kadar bu topraklarda var olacağız.” vurgusuyla mücadele ruhunun yaşatılması gerektiği ifade eden And, “Tarihini bilmeyenlerin coğrafyası başkaları tarafından çizilir” gerçeğinden hareketle, eğitim ve bilinçlendirmeye gereken önemin verilmesi gerektiğini kaydetti.

Osmanlı’nın Kıbrıs’ı fethiyle adanın huzur ve güvene kavuştuğunu, üç asırdan fazla barış ve adaletin hüküm sürdüğünü belirten And, bu fethin Türk varlığını adada kökleştirdiğini vurguladı.

Kıbrıs’ın İngiltere’ye devrinin ardından Rumların Enosis hedefiyle 1955’te EOKA’yı kurduğunu, Yunanistan destekli saldırılarla Kıbrıs Türk halkını yok etmeye çalıştığını anımsatan And, bu tehditlere karşı Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kurularak yokluk içinde kararlılıkla direniş mücadelesi yürütüldüğünü ifade etti.

1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın ardından sağlanan huzur ortamında, TMT’nin düzenli bir orduya dönüştürülerek Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kurulduğunu belirten And, bu yapının Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri ile birlikte halkın güvenliğini sağlamada sarsılmaz bir güç olduğunu söyledi.

And, mesajının sonunda halkın ve silah arkadaşlarının 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutlayarak, “Şehitlerimizi, ebediyete uğurladığımız gazilerimizi ve silah arkadaşlarımızı rahmetle anarken, yaşayan anıtlarımız olan kahraman gazilerimize şükranlarımızı sunarız.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam