Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

MESAM, KKTC’li sanatçıların telif sorunlarına beraber çözüm aramayı hedefliyor

Published

on

Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Başkanı Recep Ergül, “KKTC, ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel olarak dünyadan tecrit edilmeyi hak etmiyor. KKTC şayet kendi ülkesinde telifi tanıyan bir telif kuruluşu kurar veya MESAM üzerinden bunu sağlayan bir ülke olabilirse, o zaman iş değişir.” dedi.

Bir dizi temaslarda bulunmak, Kıbrıs Türkü sanatçıları telif hakları konusunda desteklemek ve uluslararası tanınırlığını artırmak üzere beraberindeki heyetle KKTC’ye ziyaret eden MESAM Başkanı Ergül, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Ergül, KKTC’nin Türkiye açısından önemine işaret ederek buradaki kültür ve sanat faaliyetleri bağlamında yapılan çalışmaların da çok değerli olduğunu ifade etti.

Nisan 2022’de Türk Dünyası Müzik Meslek Birlikleri’ni kurmak istediklerini dile getiren Ergül, “Bunun içerisinde KKTC’yi de dahil etmek istiyoruz. Bunu sağladığımızda KKTC dolaylı olarak bu ülkelerde tanınmış olacak.” diye konuştu.

35 yıl önce kurulan MESAM’ın Türkiye’nin en büyük telif meslek birliği olduğuna dikkati çeken Ergül, 175 ülkeyi Türkiye’de temsil ettiklerini ve temsilcilik sözleşmelerinin bulunduğu en büyük kuruluş olduklarını vurguladı.

Ergül, mali ve idari açıdan Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olduklarını belirterek “KKTC önemli bir turizm ve kültür ülkesi olmasına rağmen, burada daha çok kayıt dışına dayalı bir kültür-sanat endüstrisi var. Örneğin, Türkiye’den pek çok isim yapmış sanatçılar konserlere gelirler buraya ancak o konserlerden doğru dürüst telif alınamaz.” ifadelerini kullandı.

KKTC’nin sadece Türkiye tarafından tanındığını ve henüz bir müzik meslek birliğinin olmadığını anımsatan Ergül, bir şekilde bu boşluğu doldurmayı hedeflediklerini kaydetti.

Ergül, şöyle devam etti:

“KKTC, ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel olarak dünyadan tecrit edilmeyi hak etmiyor. KKTC şayet kendi ülkesinde telifi tanıyan bir telif kuruluşu kurar veya MESAM üzerinden bunu sağlayan bir ülke olabilirse, o zaman iş değişir. Yetkililere de bunu söyledik. Nisan 2022’de ‘Türk Dünyası Müzik Meslek Birlikleri’ni kurmak istiyoruz. Bunun içerisinde KKTC’ni de dahil etmek istiyoruz. Bunu sağladığımızda KKTC dolaylı olarak bu ülkelerde tanınmış olacak.”

KKTC’nin müzik meslek birliği kurmadığı takdirde MESAM’ın burada bir temsilcilik açabileceğini söyleyen Ergül, “Biz, tahsil ettiğimiz ve telifini aldığımız her yerin mecrasını da belirttiğimiz için, dolayısıyla burada çalınan yabancı müziklerdeki hak sahipleri gittiğinde 175 ülkede KKTC adından söz ettirilmiş olacak. MESAM’ın KKTC’li 47 üyesi var, bunlar da ciddi bir şekilde telif alamadıkları için mağduriyet yaşıyorlar. Telifleri alabilecekleri yer KKTC ancak burada hiçbir lisans çalışması olmadığı için bu haklarından istifade edemiyorlar ancak Türkiye’de çalınırsa bundan istifade edebilirler.” değerlendirmesinde bulundu.

“KKTC’Lİ MAKAMLARIN TELİF SORUNUNA KARŞI YAKLAŞIMLARI SON DERECE MÜSPET”

Ergül, KKTC’de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Faiz Sucuoğlu ve Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu ve KKTC’li sanatçılarla bir araya geldiklerini ifade ederek “KKTC’li makamların telif sorununa karşı yaklaşımları son derece müspet, sıcak bakıyorlar ve aynı şeyi düşünüyoruz. Öyle umut ediyorum ki KKTC’de kısa bir süre içerisinde bu telif sorununu çözeceğiz.” dedi.

KKTC’de sanatçıların telif sorunuyla ilgili geçmişte bir yasa çalıştayının yapıldığını hatırlatan Ergül, dünya ve Türkiye’de telif sistematiğine dair çok şeyin değiştiğini, bu yasa taslağını revize edilebileceğini ve bunun üzerinden yasal adımlar atılabileceğini altını çizdi.

Ergül, KKTC, meslek birliği kurma konusunda zorluklarıyla karşılaştığı takdirde, MESAM’ın bir temsilciliği üzerinden bu sorunların çözülebileceğini vurguladı. Bu tarz çalışmalarla kültür ve sanat konusunda KKTC’nin önünün açılabileceğini kaydeden Ergül, diğer pürüzleri de KKTC’nin ülke olarak aşabileceğine inandığını söyledi.

Sanatçıların bir meslek birliği üyesi olarak takip edebileceğini de belirten Ergül, telif hakkı konusunda bireysel hak takibinin mümkün olmadığına da işaret etti.

Ergül, yasa yapıcılar 1876’de İsviçre’de toplu hak takibi için bu telif birliklerini kurduklarını, Türkiye’nin 1956’da bunun altına imza attığını ve KKTC’nin de 1987’de telifi tanıdığını hatırlattı.

KKTC’deki telif sorunu giderildiğinde sanatçıların telif haklarına kavuşacaklarını belirten Ergül, “İnsanlar teliften şunu anlayabilir; ‘zaten sanatçı sahneye çıktı, otelde konserini verdi ve ben de parasını verdim.’ Öyle değil ama. Sahneye çıkan sanatçı yorumlu olarak sahne bedelini alıyor ama orada eserlerini okuduğu sanatçılara telif gitmiyor. Asıl hak sahibi olan da bu sanatçılardır. Biz onun peşindeyiz.” diye konuştu.AA/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Guterres: “Gazze halkının dünyanın gözü önünde yok edilişi hiçbir şekilde meşrulaştırılamaz”

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Gazze halkının dünyanın gözü önünde yok edilişi ve açlığa mahkum edilmesi hiçbir şekilde meşrulaştırılamaz.” dedi.

​​​​​​​Guterres, BM’de düzenlenen Filistin meselesine barışçıl bir çözüm bulunması ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesi konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans’ın açılışında konuştu.

Bugün “gözlerinin tamamen açık bir şekilde” önlerindeki zorlukların farkında olduklarını dile getiren Guterres, İsrail-Filistin meselesinin “umutları, diplomasiyi, sayısız kararı ve uluslararası hukuku boşa çıkararak” nesiller boyunca sürdüğünü anımsattı.

Guterres, ihtilafın hala can almaya, gelecekleri yok etmeye ve hem bölgeyi hem de dünyayı istikrarsızlaştırmaya devam ettiğini dile getirdi.

Diğer taraftan bu ihtilafın sürmek zorunda olmadığına işaret eden BM Genel Sekreteri Guterres, “Çözüm mümkün. Bunun için siyasi irade ve cesur bir liderlik gerekiyor. Aynı zamanda bunun için gerçeğin farkında olmak gerekiyor. Gerçek şu ki bir dönüm noktasındayız. İki devletli çözüm her zamankinden daha uzak.” ifadelerini kullandı.

– “Gazze halkının dünyanın gözü önünde yok edilişi meşrulaştırılamaz”

Guterres, “Gazze halkının dünyanın gözü önünde yok edilişi ve açlığa mahkum edilmesi hiçbir şekilde meşrulaştırılamaz.” dedi.

Gazze’de on binlerce sivilin öldürüldüğünü, işgal altındaki Filistin topraklarının parçalandığını söyleyen Guterres, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Sahadaki demografik yapının değiştirilmesi, herhangi bir inandırıcı siyasi ufkun bulunmaması ve geçen hafta Knesset’te oylanan bir bildirgede ifade edilen, işgal altındaki Batı Şeria’nın ilhakına yönelik destek. Açık olalım, işgal altındaki Batı Şeria’nın adım adım ilhak edilmesi yasa dışıdır. Buna son verilmelidir. Gazze’nin topyekun yıkımı kabul edilemez. Buna son verilmelidir. İki devletli çözümü sonsuza dek baltalayacak tek taraflı eylemler kabul edilemez. Buna da son verilmelidir. Bunlar münferit olaylar değildir. Orta Doğu’da barışın yapı taşlarını söken sistematik bir gerçeğin parçasıdır. Ancak tam da bu karanlık tablo nedeniyle iki devletli çözümü hayata geçirmek için daha fazlasını yapmalıyız.”

– “Konferans vazgeçilmez bir fırsat teşkil ediyor”

Guterres, bugünkü konferansın “nadir ve vazgeçilmez” bir fırsat teşkil ettiğini ve “iyi niyetli bir retorik alıştırmasına” dönüşmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Konferansın, işgalin sona erdirilmesine ve uygulanabilir bir iki devletli çözüm yönündeki ortak hedefin hayata geçirilmesine yönelik geri dönüşü olmayan ilerlemeyi sağlayacak bir dönüm noktası olabileceğini kaydeden Guterres, “İki devletli çözüm, uluslararası hukuka dayalı, bu Genel Kurul tarafından onaylanmış ve uluslararası toplum tarafından desteklenen tek çerçevedir.” dedi.

Guterres, tüm taraflarca tanınan, bağımsız, birbirine bitişik, demokratik ve egemen iki devletin uluslararası topluma tam olarak entegre olmasını sağlayan bu çerçevenin İsrailliler ile Filistinliler arasında adil ve kalıcı bir barışa giden tek güvenilir yol olduğunu belirterek, bunun da daha geniş Orta Doğu’da barışın vazgeçilmez bir koşulu olduğunu ifade etti.

İsrail, Filistin ve diğer ülkelerin bu yolda zor kararlar almak zorunda kalacağına işaret eden BM Genel Sekreteri, “Tüm taraflardan cesur ve ilkesel bir liderlik gerekecek. Biz burada bu çabayı teşvik etmek ve desteklemek için bulunuyoruz. İsrail ve Filistin halkı ile tüm insanlık için hayati önem taşıyan bu davayı ilerletmek üzere bir araya geldiğiniz için teşekkür ederiz.” dedi.

Devamını Oku

Dünya

Yunanistan’da Çuha adasındaki yangında 2 köy boşaltıldı

Published

on

By

Yunanistan’ın Çuha adasında bugün çıkan yangın, geçen hafta başından bu yana devam eden çöl sıcaklıklarının etkisiyle devam ediyor.

Sivil Koruma Genel Sekreterliği, bölgede bulunanların cep telefonlarına gönderdiği acil kodlu mesajda Çuha Adası’nda orman yangını olduğunu duyurdu. Mesajda, Ada’nın Mitata ve Viaradika köylerinde yaşayanların Paliapoli sahiline gitmesi istendi.

Çuha Adası’nda 26 Temmuz’da da orman yangını çıkmıştı. Yangın dün kontrol altına alınana kadar 26 bin 880 dönüm arazi tahrip olmuştu.

Devamını Oku

Dünya

İsrail’in Gazze’ye saldırılarında son 24 saatte 100 Filistinli hayatını kaybetti

Published

on

By

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 100 artarak 59 bin 921’e yükseldi.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

Açıklamada, son 24 saatte Gazze’deki hastanelere 100 ölü ve 382 yaralının getirildiği kaydedildi.

İsrail ordusunun Gazze’de 19 Ocak’ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart’tan bu yana düzenlediği saldırılarda 8 bin 755 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 33 bin 192 kişinin yaralandığı belirtildi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 59 bin 921’e, yaralıların sayısının 145 bin 233’e yükseldiği bildirildi.

Gazze Şeridi’nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.

İsrail-ABD güdümlü sözde yardım dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılarda 25 kişinin hayatını kaybettiği, 237 kişinin yaralandığı, 27 Mayıs’tan bu yana yaşamını yitirenlerin sayısının 1157’ye, yaralıların sayısının da 7 bin 758’e ulaştığı aktarıldı.

İsrail’in açlığa mahkum ettiği Gazze Şeridi’nde son 24 saatte 1’i çocuk 14 Filistinlinin daha açlıktan hayatını kaybettiği, açlık nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısının 88’i çocuk 147 kişiye çıktığı bildirildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam