Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Milletvekillerinin güncel konuşmaları sürüyor

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda milletvekillerinin güncel konuşmaları sürüyor.

Halkın Partisi Gazimağusa Milletvekili Ayşegül Baybars, “Yerel Yönetimler Reformu” ile ilgili güncel konuşma yaptı.

Belediyelerle ilgili reformlara ret verdiklerini ve bunun sebeplerini söylemek istediklerini dile getiren Baybars, bu hükümetin yerel yönetimlerle ilgili reform yapma vizyonu olmadığını savundu.

Yerel yönetimler reformunun coğrafi açıdan komşu olan belediyeleri birleştirerek yapılamayacağı görüşünü ifade eden Baybars, reform açısından hükümetin mantalite sorunu olduğunu söyledi.

Merkezi hükümetin kamu hizmetinin tüm ülkede eşit sağlaması fikrinin olumlu olduğunu fakat yerelde hizmetlerin merkezi hükümetlerden ayrı, yerelden yapılmasının pratikte daha uygun olduğunu dile getiren Baybars, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi veya reform yapılmasının istenmesi halinde yerel özerkliğin sağlanması gerektiğini kaydetti. Baybars, merkezden yerele hizmet değil yerelin güçlendirilmesinin önemine dikkat çekti.

Baybars, yerel özerklikte, belediyelerde idari ve mali açıdan bu özerkliğin sağlanabilmesi gerektiğini dile getirdi.

AB yerel özerklik şartına uyulması istenmesi halinde belediyelerin kamu işlerinin büyük bölümünün belediyelere verilmesi gerektiğini dile getiren Baybars, bir reform yapılması halinde o bölge halkının birleşecek beldelerle ilgili görüşünün sorulup sorulmayacağını sordu.

Yerel özerkliğin sağlanmasında ve yerel reformlarda önemli olanın denetim olduğunu söyleyen Baybars, Sayıştay tarafından yapılan mali denetimlerin ülkede sorunlara sebebiyet verdiğini, değişen dünyada yapılan yerel reformlara bakılarak örnek uygulamaların yapılabileceğini kaydetti.

Ayşegül Baybars, belediye bütçelerindeki gelirlerin artırılması için yapılması gerekenlere de değinerek, gelirlerin artırılması ve yerel yönetimlerin sorunlarının çözümlenmesi yönünde bir çalışmanın görülmediğini belirtti.

E-belediye uygulamalarının yapılması için alt yapı çalışmaları gerektiğini de dile getiren Baybars, birleşmede, belediyelerin katkı paylarının değil sorunlarının dikkate alınarak reforma gidilmesi gerektiğini söyledi.

Baybars, bu şekliye belediyeler reformunun yapılamasının kaos yaratılacağını ifade etti.

Muhtarların da belediye meclislerinde yer almasının önemine dikkat çeken Baybars, muhtarların bölgelerini çok daha iyi bildiğini ve en azından geçiş dönemlerinde fikirlerinin alınmasını istedi.

Ayşegül Baybars, belediyelerin sayısının azaltılmasını dün de bugün de savunduğunu fakat anlattığı kriterler çerçevesinde yerel yönetim hizmetlerinin verilmesinin daha uygun olacağını dile getirerek, belediyelerin daha iyi hizmet vermesi için de mali yönden gelişmesi gerektiğini kaydetti.

Daha sonra söz alan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu konuşmasında, belediyeler reformunun konuşulduğu bugünlerde bu kadar bilgili arkadaşlarının olmasından mutlu olduğunu ve ortak akıl ile geleceğe dönük hareket edilmesi gerektiğini kaydetti.

Kendi İçişleri Bakanlığı döneminde yasaların ne kadar aciz kaldığını gördüğünü dile getiren Çavuşoğlu, o dönemde 20 milyon TL açık veren belediyelerin bugün 200 milyonları geçeceğini söyledi ve bu olayda partisel değil ihtiyaca göre hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.

Belediyeler reformunun yapılması gerektiğine inandığını vurgulayan Çavuşoğlu, özerkliği savunduklarını fakat belediyelerin batması halinde de devlete geldiklerini söyledi ve şu anda çalışılmaya başlanan belediyeler reformuna komitelerde katkı konabileceğini ve eksikliklerin tamamlanabileceğini kaydetti.

Belediyelerde tahsilat, gelirler ve birçok konuda sıkıntılar olduğunu anlatan Çavuşoğlu, kırsal belediyelerle şehir belediyeleri arasındaki anlaşmazlıklara da değindi.

Bugün dünyada birleştirilmeyen belediyeler kalmadığını söyleyen Çavuşoğlu, bu reformun belediyelerin kaderlerini değiştireceği söyledi ve bir yerden başlanması, eksikliklerin de tamamlanarak çalışmalara devam edilmesi gerektiğini kaydetti.

İnsan sağlığını ilgilendirmesi hasebiyle bu konuların buralarda konuşulması gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, hedefin ortak olduğu düşüncesiyle bu birikimle belediyelerin düzeltilmesi gerektiğini belirtti.

Nazım Çavuşoğlu, belediyeler reformunun seçimden önce olması gerektiğini, bunun toplumsal sorumluluk olduğunu da kaydetti.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Güzelyurt Milletvekili Armağan Candan, “AKPA Temasları ve Rusya-Ukrayna Krizinin Bölgemize Etkileri” ile ilgili konuşma yaptı.

Seçime çok az kala yapılmaya çalışılan reformların bahsedildiğini dile getiren Candan, bu kadar önemli bir reformun bu kadar kısa sürede yapılmaması gerektiğini kaydetti.

Bugün “benzine zam yapılacak” haberini aldıklarını söyleyen Candan, “Ülkede benzin yok, ilaç yok, elektrik yok…” ifadelerini kullandı.

AKPA temaslarına değinin Candan, Meclis’e yaptıkları görüşmeler hakkında bilgi aktardı.

Rusya’nın AKPA’dan çıkarıldığını dile getiren Candan, toplantılarda Kıbrıs ve Maraş konusu hakkında görüşmeler ve konuşmalar yaptıklarını anlattı.

Kıbrıs konusunda çeşitli girişimlerin artacağının görüldüğünü dile getiren Armağan Candan, ileriki dönemde fırsatların kaçırılmaması gerektiğini kaydetti.

Candan, Lefkoşa’da kuzeyle güney arasında ikinci araçlı geçişin açılmasını düşündüklerini dile getirerek, bu tür açılımlara Kıbrıs Türk tarafının katılması gerektiğini söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy da konuşmasında, AKPA’da çok zaman tükettiklerini söyleyerek, oradaki hakların kazanılması için çok emek verildiğini belirtti.

AKPA’da trenin kaçırıldığı söyleminin doğru olmadığını dile getiren Taçoy, trenin bilinçli kaçırtıldığını belirtti.

Meclis’te daha sonra Ulusal Birlik Partisi Güzelyurt Milletvekili Ziya Öztürkler, “Uluslararası Öğrencilerin Cezaevi Üzerinden Değerlendirilmesi” konulu güncel konuşma yaptı.

Uluslararası öğrenicinin ülke için vazgeçilmez olduğunu dile getiren Öztürkler, ülkede 147 ülkeden 37 bin öğrenci bulunduğunu ve öğrencilerin ülkeye yaşattığı olumlu gelişimleri anlattı.

Cezaevinde 113 yabancı uyruklu öğrenci olduğunu dile getiren Öztürkler, cezaevi nüfusunun yüzde 30 civarının öğrencilerden oluştuğunu söyledi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekili Teberrüken Uluçay, “Çarşı, Ekonomi ve Siyaset” konulu güncel konuşma yaptı.

Konuşması sırasında dışarıdan korna sesleri geldiğini, nedeninin de benzine zam olduğunu dile getiren Uluçay, “İnşallah eve dönerken biz de yolda kalmayız.” dedi.

Akaryakıt konusunda yaşanan zammın sebeplerini anlatan Uluçay, elektrik konusunda ise son üç yıldır ortaya konan politikalar yüzünden yaşanan kesintilerden dolayı yaşanan mağduriyete değindi.

Böyle dönmelerde gerekirse Güney Kıbrıs’tan daha çok elektrik alınarak soruna çözüm bulunması gerektiğini dile getiren Uluçay, kısa vadede elektrik sorununun çözülmesi gerektiğini kaydetti.

Uluçay, çarşıdaki döngünün korunması gerektiğini dile getirerek, hayat pahalılığı karşında hane halkının korunmasına dönük hükümetin önlem almasının şart olduğunu söyledi.

Rusya-Ukrayna savaşından dolayı temel gıda maddeleri dahil birçok üründe sıkıntıların yaşanacağını da sözlerine ekleyen Uluçay, ülkede satın alma gücünün mutlaka korunması gerektiğini söyledi.

Özel sektörün istihdam açısından desteklenmesinin sağlanması gerektiğine vurgu yapan Uluçay, çarşıdaki döngünün özel sektörün desteklenmesiyle sağlanabileceğini kaydetti.

Uluçay, yerel yönetimlerle ilgili reformun da beklenen gibi olmayacağını, yerel yönetimlerde kısa sürede yapılacak değişikliklerin çok yararlı olabileceğini düşünmediğini belirtti.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

AB, Rusya’dan gaz almayı sonlandıracak

Published

on

By

Avrupa Birliği (AB), 2027 sonuna kadar Rusya’dan doğal gaz ithalatını tamamen bitirmeye hazırlanıyor.

AB Komisyonu, Rusya’dan enerji ithalatının aşamalı olarak sonlandırılmasına yönelik hazırlandığı yol haritasını yayımladı.

Buna göre, AB, Rusya’dan doğal gaz ve petrol ithalatını durduracak.

Rus nükleer enerjisi de aşamalı olarak sonlandırılacak. Böylece, Rus enerjisine olan bağımlılığı sona erecek.​​​​​​​ AB, güvenli biçimde enerji tedarikini sağlayacak önlemler alacak.

Komisyon, Rus enerji ithalatının aşamalı ve koordineli bir şekilde sonlandırılmasını sağlamak için üye ülkelerle birlikte çalışacak. Üye ülkeler, bu yılın sonuna kadar Rus gazı, nükleer enerjisi ve petrol ithalatını aşamalı olarak bitirmeye yönelik ulusal planlar hazırlayacak.

AB pazarlarında Rus gazının şeffaflığı, takibi ve izlenebilirliği iyileştirilecek.

Rus gaz tedarikçileriyle boru hattı ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tedariki ile ilgili yeni sözleşmeler engellenecek. Mevcut tüm spot piyasa anlaşmaları 2025 yılı bitiminde sonlandırılacak. Böylece Rusya’nın AB’ye gaz gönderimi daha da azaltılacak.

AB Komisyonu, 2027 yılı sonuna kadar kalan tüm Rus gazı ithalatını durdurmaya yönelik yasa teklifi sunacak.

Rusya’nın AB’nin petrol yaptırımlarını aşmak ve belirlenen fiyat sınırının üzerinde satış yapmak için kurduğu gölge filosuna karşı yeni tedbirler alınacak.

Rusya’dan zenginleştirilmiş uranyum ithalatına yönelik önlemler ile Euratom Tedarik Ajansı tarafından Rusya’dan sağlanan uranyum, zenginleştirilmiş uranyum ve diğer nükleer malzemelere yönelik tedarik sözleşmeleri kısıtlamaları içeren düzenleme teklifi gelecek ay açıklanacak.

AB’nin tıbbi radyoizotop tedarikini güvence altına almak için bir Avrupa Radyoizotop Vadisi Girişimi kurulacak.

AB, 2021 yılında gazının yüzde 45’ini Rusya’dan tedarik ediyordu. AB’nin Rusya’dan gaz tedarik oranı geçen yıl yüzde 19’a geriledi.

AB’nin petrol ithalatında Rusya’nın payı da 2022 yılında yüzde 27 seviyesindeyken son dönemde yüzde 3’e kadar geriledi.

Öte yandan, Rus kömürünün AB’ye ithalatı tamamen yasaklandı. AB ülkelerinde Rus tasarımlı nükleer reaktörleri işletenler alternatif tedarikçilerle nükleer yakıt için sözleşmeler imzaladı.

Devamını Oku

Dünya

Met Gala 2025, kırmızı halı geçidiyle başladı… Tema: “Siyahi Stili Terzilik”

Published

on

By

ABD’nin New York kentindeki Metropolitan Sanat Müzesi’nde her yıl gerçekleştirilen ve ünlü isimlerin yoğun katılım gösterdiği Met Gala, “Superfine: Tailoring Black Style” (Süper Rafine: Siyahi Stili Terzilik) temasıyla düzenlendi.

New York City’deki Metropolitan Museum of Art’ın Kostüm Enstitüsü yararına düzenlenen ve resmi olarak Costume Institute Gala veya Costume Institute Benefit olarak adlandırılan Met Gala, kırmızı halı geçidiyle başladı.

Bu yıl 10 Mayıs-26 Ekim tarihleri arasında ziyarete açılacak yeni bahar sergisi kapsamında düzenlenen gala, “Superfine: Tailoring Black Style” (Süper Rafine: Siyahi Stili Terzilik) teması etrafında şekillendi.

Sergi, Atlantik diasporasındaki siyahi kimliğin oluşumunda giyim ve tarzın oynadığı merkezi rolü ele alıyor.

Metropolitan Museum of Art, galayı “18. yüzyıl Atlantik dünyasında, köle ticareti, sömürgecilik ve emperyalizmle beslenen yeni bir tüketim kültürü; zenginlik, ayrıcalık ve zevki gösteren giysilere ve mallara erişim sağladı.” şeklinde ifade etti.

Her yıl oyuncular, müzisyenler, modeller ve moda dünyasının önde gelen isimlerinin bir araya geldiği galaya bu yıl da Nicki Minaj, Jenna Ortega, Usher, Cardi B, Louise Camuto Grieder, Daniel Grieder, Julia Carey, James Corden, Jeff Goldblum, Kerry Washington, Sam Smith, Sofia Richie, Willy Chavarria, Seung-cheol Choi, Terrence Thornton, Imaan Hammam, Keith Powers, Eva Chen ve Chris Rock gibi isimler katıldı.

– Gala yakınlarında Filistin’e destek gösterileri yapıldı

Met Gala etkinliğinin yapıldığı New York Metropolitan Sanat Müzesi yakınında Filistin’e destek gösterisi düzenlendi.

Müzenin yakınlarındaki Madison Avenue’de toplanan kalabalık, Filistin’e desteklerini dile getirdi.

Gösteride Filistin destekçisi grup ile İsrail yanlısı grup karşı karşıya gelirken, polis ekipleri güvenlik önlemi aldı.

Filistin’e destek veren grup, bayraklarla “İsrail Devleti dünya Yahudilerini temsil etmiyor”, “Özgür Filistin” ve “Özgürlük, adalet” yazılı pankartlar taşıdı.

Kısa süre sonra alana gelen İsrail yanlısı grup ise İsrail bayrakları sallayarak İbranice marş söyledi.

Devamını Oku

Dünya

Katolik Kilisesi’nde papalık seçim süreci yarın başlıyor

Published

on

By

Vatikan’da Katolik Kilisesi’nin yeni papasını belirlemek üzere seçim süreci (Konklav) yarın başlayacak.

Katoliklerin son ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus’un 21 Nisan’da vefat etmesinin ardından dünya genelinde 1,4 milyar mensubu olan Katolik Kilisesi’nde gözler bir sonraki papanın kim olacağına çevrildi.

Katolik Kilisesi’nin 267’nci papasının belirleneceği tarihi Konklav’da, yaşı 80’in altında ve seçime katılabilecek durumda olan 133 kardinal yarın sabah önce birlikte ayin yapacak, Sistine Şapeli’nde yerel saatle 16.30’da (TSİ 17.30) ilk oturum için bir araya gelecek.

Hristiyan ilahileri eşliğinde Sistine Şapeli’ne girecek kardinaller burada yemin edecek. Daha sonra “Extra Omnes” yani Latince “işi olmayanlar çıksın” anlamındaki komut verilecek ve kardinaller dış dünyayla bağlantılarını her şekilde keserek, kendilerini buraya kapatacak.

Konklav’da oturumlara, Papa Franciscus döneminde Vatikan Devlet Sekreterliği (Başbakan) de yapan İtalyan Kardinal Pietro Parolin başkanlık edecek.

Bu arada Vatikan’daki Konklav’ı izlemek üzere 5 bin 300’den fazla gazetecinin akreditasyon yaptırdığı, ayrıca güvenlik önlemleri çerçevesinde şapelin yakınlarına elektronik sinyal bozucular konulacağı öğrenildi.

Gözler Sistine Şapeli’nin bacasında olacak
Yarın öğleden sonraki tek oylamayla başlayacak Konklav süresince papa seçilene dek Sistine Şapeli’nde 133 kardinalin sabah ve öğleden sonraları ikişer olmak üzere bir günde 4 oylama yapması planlanıyor.

Oylamalar sonunda papa seçilememesi halinde, kardinallerin oy pusulaları yakılarak şapelin bacasından “siyah” duman çıkarılacak ve dünyaya bir papanın seçilemediği mesajı iletilecek. Sabahki oylamalardan sonuç çıkmazsa öğlen saatlerinde bir kez, akşamki oylamalardan da yine sonuç çıkmaması halinde yine bir kez siyah duman çıkacak.

Kilise hukukuna göre, Konklav’daki oylamada üçte iki çoğunluğu yani 89 oy alan kardinal, görevi kabul etmesi durumunda katoliklerin yeni ruhani lideri yani papa ve aynı zamanda Vatikan devlet başkanı olacak.

Bu sırada yine kardinallerin oy pusulaları yakılarak Sistine Şapeli’nin bacasından bu sefer beyaz duman çıkması sağlanacak ve dünyaya yeni papanın seçildiği mesajı iletilecek. Aynı anda, yeni papa, şapelin “Ağlama Odası” olarak bilinen özel odasına alınarak burada kendisi için hazırlanan papalık kıyafetlerini giyecek.

Beyaz dumanın çıkmasını takip eden bir saat içinde yeni papa, Aziz Petrus Bazilikası’nın büyük locasından dünyaya tanıtılacak.

Yeni papayı dünyaya, “Protodiacono” sıfatını taşıyan Fransız Kardinal Dominique Mamberti, büyük locadan Latince “Habemus Papam (Bir papamız var)” diyerek takdim edecek.

2013 yılındaki son Konklav’da Papa Franciscus, 2. günün 5. tur oylamasında seçilmişti. 2005’teki Konklav da 2. gündeki 4. tur oylamada sonuçlanmış ve Papa 16. Benediktus seçilmişti.

Papalık için öne çıkan isimler
Papa Franciscus’un vefatının ardından İtalyan basını başta olmak üzere Katolik Kilisesi’ni yakından takip eden uluslararası medyada yeni papanın kim olacağı sorusu en çok ilgi çeken konuların başında geliyor.

Papalık için öne çıkan adaylar arasında İtalyan Kardinal Pietro Parolin, Macar Kardinal Peter Erdo, ABD’li Kardinal Raymond Leo Burke, İtalyan Kardinal Matteo Maria Zuppi, Filipinli Kardinal Luis Antonio Gokim Tagle, İtalyan Kardinal Pierbattista Pizzaballa, Ganalı Kardinal Peter Turkson, Fransız Kardinal Jean Marc Aveline, İsveçli Kardinal Anders Arborelius, Gineli Kardinal Robert Sarah, Maltalı Kardinal Mario Grech, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nden Kardinal Fridolin Ambongo Besungu, ABD’den Kardinal Timothy Dolan ile Kardinal Robert Francis Prevost’un ismi geçiyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam