Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi Meclis’te onaylandı

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda 9 Milyar 849 milyon 44 bin 900 TL’lik Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi oyçokluğuyla kabul edildi.

-Talat

CTP Milletvekili Ongun Talat, bütçede eğitime ayrılan payı eleştirerek, kamusal hizmetlerin devlet tarafından taviz vermeden yürütülmesine yeterli olmadığını belirtti.

Ayrılan paydana personel giderlerine giden oranın sağlıklı bir oran olmadığını söyleyen Talat, eğitimin birikmiş sorunları bulunduğunu dile getirdi.

Sosyo ekonomik farklılıkların eşit olmayan bir eğitime yol açmasının önüne geçilmesi gerektiğini belirten Talat, bütçeye bakıldığında tam gün eğitim konusunda somut bir hedef olmadığının görüldüğünü söyledi.

Talat, üçüncü ülkelerden gelen öğrencilerle ilgili rakamlara değinerek, Girne ve İskele’de sayının arttığını ve bölgeler düzeyinde farklılık bulunduğunu ifade etti.

Ana dili Türkçe olmayan öğrencilerin uyumu bakımından dil kursu açılmasının “tatmin edici bir formül olmadığını” söyleyen Talat, hem dil hem de kültürel adaptasyona yönelik merkezi, kamusal bir formüle ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

TC Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliği’nin faaliyetlerini eleştiren Talat, Türkiye ile işbirliğini reddetmediklerini ancak faaliyetlerde Büyükelçilik faaliyetinin ötesine geçildiğini savundu.

“Türkiye’de iktidarın KKTC’de örgün ve yaygın eğitimde din eğitiminin yeterli olmadığını düşündüğünü” iddia eden Talat, son dönemde dini eğitim konusunda atılan adımların bunu sağlamaya yönelik olduğunu savundu.

Talat, Bakan Çavuşoğlu’na “Tarikatlar ve cemaatlerin faaliyetleriyle ilgili olarak ne yapmayı düşünüyorsunuz, faaliyetlerine son verecek misiniz?” sorusunu yöneltti.

Ders kitaplarında “evrim teorisi konusunda yapılan değişiklikte insan unsurunun çıkarıldığını” söyleyen Talat, “Kıbrıs’ta hiçbir çevrenin evrim teorisiyle ilgili bir sorunu yok. Bizim böyle bir gündemimiz yok. Bu ithal bir gündemdir” dedi.

Geçici ve sözleşmeli öğretmen uygulamasının nitelik ve kaliteyi düşürdüğünü savunan Talat, kamuoyunda adaletsizlik duygusu da yarattığını söyledi.

Talat, DAÜ’ye ilişkin Bakan Çavuşoğlu’nun maaşları ön plana çıkaran tavrının değişmesi gerektiğini söyledi.

-Çavuşoğlu

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, eğitimin herkes için kıymetli olduğunu söyleyerek, konuşmalardan faydalanacaklarını belirtti.

Çavuşoğlu, DAÜ konusuna değinerek, akademisyenlerin maaşlarının düşük olmaması gerektiğini ama maaşların kurumların gelir gider dengesine uygun şekilde olması gerektiğini, DAÜ özelinde bu dengenin bozulduğunu söyledi.

DAÜ’nün içine girdiği sıkıntıda kimseyi üzmeyi istemediklerini, üniversiteden istediği verileri elde edemediğini belirten Çavuşoğlu, DAÜ’nün grafiklerinin aşağıya gittiğini düzelmesi için tedbir alınması gerektiğini, 6 ay öncesine kadar darboğazı kimseye anlatamadığını söyledi.

“Fedakarlık yapılmazsa sürdürülebilir değil” diyen Çavuşoğlu, “Devlet DAÜ’ye karşı görevlerini yaptı, yapacak” dedi.

Çavuşoğlu, bakan olarak üniversitenin talepte bulunduğu üç noktaya onay verdiğini, vergileri üzerlerine aldıklarını, sosyal sigorta emeklilerinin DAÜ’de çalışılmasının da önünü açtıklarını söyleyerek, DAÜ’nin ise elde ettiği geliri amortismana, kıdem tazminatlarına ve vergiye fon ayırıp ödemesi gerektiğini ancak bunu yapmadığını söyledi.

Sürdürülebilir bir yapıya ulaşmak gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, birim bütçe, norm kadro bulunmadığını, öğrenci gruplarının standartlaşması olmadığını bu nedenle sürdürülebilir olmanın zor olduğunu söyledi.

İstihdam ihtiyaç ve şeklinin keyfi olmaması gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, maaş sistemine de değinerek, döner sermayenin zararda olduğunu belirtti.

Çavuşoğlu, VYK’ların gider artırıcı TİS’ler imzaladığını söyleyerek, hiçbir zaman DAÜ’ye ‘üçüncü ülkelerden öğrenci toplayın’ demediklerini belirtti.

DAÜ’nün israf olan kısımları karşılaması gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, hükümetin yaptığı katkıya değindi.

Çavuşoğlu, özel okullarla kaymanın önlenmesi için tam gün eğitime geçilmesi gerektiğini, halkın gelirinin büyük kısmının çocukların eğitimine gittiğini ifade etti.

Tam gün eğitimle ilgili yola çıkıldığını, iyileştirileceğini söyleyen Çavuşoğlu, “Asıl fiyasko söz verip tutmamaktır. Arkadaşlarımız çalışıyor. Her gün daha iyi oluyoruz” dedi.

Atatürk Öğretmen Akademisi’nin tarihinin en performanslı dönemlerinden birini yaşadığını dile getiren Çavuşoğlu, kolej sınavlarının süreç değerlendirmesi ölçeğine geçilmediği takdirde devam edeceğini belirtti.

Çavuşoğlu, sendikalara el uzattığını, orta eğitim sendikasının kendisini kabul etmediğini, öğretmenlerle sorunu olmadığını ifade etti.

İlköğretimde tam gün eğitimde sorun olmadığını ancak orta eğitimde sorun olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, sendikanın özel ders öğretmenlerinin sözcülüğüne soyunduğunu söyledi.

Kitaplarda düzenlemenin çok konuşulduğunu açılan davada bakanlığın mahkum olmadığını söyleyen Çavuşoğlu, kitaplarda böyle durumlar yaşanabileceğini bazen birinci baskıda eleştiriler üzerine değişikliklerin yapıldığını belirtti.

Çavuşoğlu, ikinci baskıda rahatsızlık yaratan her şeyi düzelteceklerini dile getirdi.

Okulların altyapı eksikliklerini okul aile birliklerine teslim ettikleri iddiasının doğru olmadığını dile getiren Çavuşoğlu, duyarlı belediye ve okul aile birlikleriyle bugüne geldiklerini kaydetti.

Laik demokratik eğitimden hiçbir şekilde taviz vermeyeceklerini altını çizen Çavuşoğlu, TC Lefkoşa Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliğinin bakanlığa paralel yapı oluşturmasının söz konusu olmadığını belirtti.

Gerici diye isimlendirilen faaliyetlerle ilgili konulara duyarlı olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, söz konusu yerlerin denetlenmesi ve yasalara uygun hareket etmelerinin sağlanması konusunda ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini belirtti.

TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TDP, Türk ve Rum siyasi partilerin dikkatini dil eğitimine çekti

Published

on

By

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Slovak Elçiliği’nin düzenlediği ve Kıbrıs’ın kuzeyinden ve güneyinden siyasi parti temsilcilerinin katıldığı dünkü toplantıda dil eğitimi konusunda bir sunum yapıp, sınır kapılarının açılmasına ilişkin belgesel gösterdiğini açıkladı.

TDP’den yapılan açıklamaya göre, toplantıya TDP Genel Başkan Zeki Çeler ve TDP Merkezi Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Güner Ersen ile Parti Meclisi (PM) üyesi Kemal Baykallı katıldı.

Toplantıya ev sahipliği yapan TDP, “İki Toplumlu Bir Yol Haritasıyla Hem Rumca Hem de Türkçe’nin İki Toplumda da İlköğretimde Mecburi Ders Olarak Verilmesini Nasıl Sağlarız?” başlıklı sunum ve “2003 Yılında Kuzey-Güney Arasındaki İlk Kapılar Açıldığında Ne Hissettiniz?” başlıklı belgesel gösterdi.

TDP, dil eğitimine ilişkin önerisinin İki Toplumlu Gençlik Komitesi ve İki Toplumlu Eğitim Teknik Komitesi’nin ajandalarına alınması çağrısında bulundu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutladı: “Kıbrıs Türk tarihinin üç altın olayı”

Published

on

By

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar, 1 Ağustos’un, Kıbrıs Türk tarihinde üç altın olayın yıl dönümü olduğunu belirterek, halkın, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutladı.

Bayar mesajında, Kıbrıs’ın, 1 Ağustos 1571’de 80 bin şehit verilerek, fethedildiğini ve Türk vatanı yapıldığını kaydetti.

1 Ağustos’un, bu zorlu fethin 454’üncü yıl dönümü olduğunu belirten Bayar, Kıbrıs’ın 307 yıl Türk hakimiyetinde kaldığını, 1877 Osmanlı Rus Savaşında ise İngiliz İmparatorluğu desteğini almak için 1878’de geçici olarak İngiltere’ye kiralandığını kaydetti.

Bayar, “Ancak Birinci Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğu Almanya’nın yanında yer alınca İngiltere, Kıbrıs’ı 1914’te ilhak etmiştir” dedi.

-“TMT, Kıbrıs’ta Türk varlığının korunmasını sağladı”

Kıbrıs Türk mücadele tarihinde çok önemli ve geleceği şekillendiren bir diğer olayın ise 1 Ağustos 1958’de Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kurulması olduğuna dikkat çeken Bayar, TMT’nin, EOKA terör örgütünden üç yıl sonra tüm ada sathında kurulduğunu ve Kıbrıs’ta Türk varlığının korunmasını sağladığını vurguladı.

TMT’nin, 21 Aralık 1963 Kanlı Noelinden sonra en zor şartlarda Kıbrıs Türklerinin, milli kurtuluş örgütü olarak, Rumların Enosis hayallerine geçit vermediğini belirten Celal Bayar, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk halkı, kadını, erkeği, genci, yaşlısı TMT ile bütünleşerek, destansı bir varoluş mücadelesi sonucunda, anavatanın 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı ile özgürlüğüne ve egemen devletine kavuştu.”

Barış Harekatı’nın birinci ve ikinci aşamasında, TMT’nin yarattığı Mücahit ordusunun, Mehmetçik ile kucaklaşarak, harekatın başarıya ulaşmasında büyük katkıları olduğunu ifade eden Bayar, 1 Ağustos’un, TMT’nin kuruluşunun 67’nci yıl dönümü ve Toplumsal Direniş Bayramı olarak kutlandığını belirtti.

-“Kıbrıs’ta Türklüğün ilelebet yaşama temellerinin atıldığı gündür 1 Ağustos”

TMT’nin, Mutlu Barış Harekatı sonrasında 1 Ağustos 1976’da görevini sonlandırarak, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na (GKK) devrettiğini ifade eden Bayar, 1 Ağustos’un, aynı zamanda GKK’nın 49’uncu kuruluş yıl dönümü olduğuna işaret etti.

Türk varlığının temellerinin atıldığı adada, Türk varlığını yok etmeye çalışanlara direnerek, “dur” denildiğini kaydeden Bayar, “Kıbrıs’ta Türklüğün ilelebet yaşama temellerinin atıldığı gündür 1 Ağustos. Tüm halkımıza kutlu olsun” dedi.

TMT’ye emek veren, can veren, kan veren tüm gelmiş geçmiş mukavemetçi mücahit ve mücahideler ile ebediyete intikal eden gazilere Allah’tan rahmet dileyen Bayar, hayatta olan silah arkadaşlarını sevgi, saygı ve şükranla kucakladı.

Bayar ayrıca, Kıbrıs’ın fethinde ve Mutlu Barış Harekatı’nda şehit olan Mehmetçiklere de Allah’tan rahmet dileyerek, hayatta olan gazilere şükranlarını sundu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis Başkanı Öztürkler: 1 Ağustos bir halk mücadelesinin simgesidir

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, 1 Ağustos’un, Kıbrıs Türk halkının tarih sahnesinde kararlılıkla yer aldığı bir direnişin, bir halk mücadelesinin simgesi olduğunu vurguladı. 

Cumhuriyet Meclisi Öztürkler, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı nedeniyle mesaj yayımladı.

1 Ağustos’un geçmişteki zaferlerin, dökülen alın terinin, verilen canların hatırlanması ve gelecek nesillere bu şanlı direnişin aktarılması için bir vesile olduğuna işaret eden Öztürkler mesajında şu ifadeleri kullandı:

“1 Ağustos, Kıbrıs Türk halkının tarih sahnesinde kararlılıkla yer aldığı bir direnişin, bir halk mücadelesinin simgesidir. 1571 yılında Kıbrıs’ın Osmanlı tarafından fethiyle başlayan bu kutlu yolculuk, 1958’de TMT’nin kurulmasıyla şekillenmiş, 1976’da Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın tesisiyle devletimizin temelleri daha da sağlamlaştırılmıştır. 1571 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun Kıbrıs’ı fethetmesiyle başlayan bu hikâye, Türk milletinin ada üzerindeki varlığının temel taşıdır.

Bu fetihle birlikte Türkler, Kıbrıs’ta sadece askerî değil, kültürel ve toplumsal bir kimlik oluşturmuş, bugünkü direniş ruhunun temellerini atmıştır”

 -TMT Mihenk taşıdır

Türk Mukavemet Teşkilatının kuruluşuna da işaret eden Öztürkler, şunları kaydetti:

“TMT bu köklü geçmişin devamı ve modern zamanların özgürlük mücadelesinin mihenk taşı olmuştur. TMT, sadece bir teşkilat değil; halkın umudu, inancı ve direncinin ete kemiğe bürünmüş halidir. Bu teşkilat, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesini örgütlemiş ve her türlü zorluğa karşı dimdik durarak halkın özgürlüğü için savaşmıştır.

1976 yılında Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kurulmasıyla birlikte, direniş artık kurumsallaşmış ve halkın savunması devlet mekanizmalarıyla güçlendirilmiştir. Kıbrıs Türk halkı, tarih boyunca verilen mücadelenin sadece savunucusu değil, aynı zamanda bu direnişin yaratıcısı ve sürdürücüsü olmuştur. Bu kurum, halkın güvenliğini ve bağımsızlığını koruyan bir kalkan olarak bugün de görevini sürdürmektedir.”

 -Gelecek nesillere aktarılması için bir vesile

 1 Ağustos’un geçmişteki zaferlerin, dökülen alın terinin, verilen canların hatırlanması ve gelecek nesillere bu şanlı direnişin aktarılması için bir vesile olduğunu belirten Öztürkler, “Türk’ün 1571 yılında yazmaya başladığı destan, bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile taçlanmış, halkın kendi kaderini tayin ettiği bir devlet çatısı altında şekillenmiştir. Tüm Kıbrıs Türk halkının 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutluyor, bu şanlı tarihin mimarları olan şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz. Unutulmamalıdır ki; bu direniş bir günü değil, bir milleti anlatır.” dedi.

 

 

Devamını Oku

Trending

Reklam