Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Milli günlerdeki törenlerde yürüyen emekli mücahitler: “Milli şuuru yaşatmak için çaba gösteriyoruz”

Published

on

Onlar resmigeçitlerin “Kahraman Mücahitleri…” İlerleyen yaşlarına rağmen 20 yıldır milli günlerdeki her resmi törende, mücahit üniformasıyla yürüyen, ilk günkü gibi duygulandıklarını ve heyecanlandıklarını söyleyen Ahmet Ced, Mehmet Küçük ve Naci Töre, “Sağlımız el verdiğince yürümeye devam edeceğiz. Milli şuuru yaşatmak için çaba gösteriyoruz” dedi.

Tören alanına “Kıbrıs Türkü’nün direniş efsanesini yazan ve bizi bugünlere getiren TMT’nin kahraman mücahitleri” anonsuyla giren mücahitler her yıl azaldıklarını, sağlığını ve hayatını kaybeden mücahitlerin yerinin doldurulamayacağını ifade etti.

75 yaşındaki Ahmet Ced’in komutasında bir araya gelen mücahitler, 20 Temmuz 1974’ün 50’nci yıl dönümünde Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) konuştu.

Ahmet Ced, Mehmet Küçük ve Naci Töre, resmi günlerin arifesinde TC Lefkoşa Büyükelçiliği’ne, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı’na ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na intikal yürüyüşleri düzenlendiğini, buradaki resmigeçit törenlerinde gördükleri değerden ve saygıdan dolayı da onur duyduklarını söyledi.

Sadece ülkede değil, Türkiye’de de resmi törenlere katıldıklarını belirten mücahitler, “Anavatan’da da bizi güzel duygularla ve misafirperverlikle karşılıyorlar” dedi.

-Küçük: “Bu iş gönül işi, sevgi, saygı işidir”

Röportajda ilk sözü alan 68 yaşındaki Mehmet Küçük, “Bu iş gönül işi, sevgi, saygı işidir. İçten gelen bir duygudur. Kimseyi yürümek için zorlayamazsınız… Merhametimle, gönül hoşnutluğuyla, hiçbir karşılık beklemeden yürürüm ben ve içimden ağlarım. Anam babam gelir gözümün önüne. 50 yıl önceye giderim, anılarım tazelenir” dedi.

Küçük, Ahmet Ced’in her törende mücahitleri toparlayabilmek için büyük çaba gösterdiğini de söyleyerek, “Herkesin işi gücü var, fedakarlık gösterdiğimiz için buradayız. “Yaşasın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, yaşasın Anavatan Türkiye Cumhuriyeti” diye konuştu.

-Töre: “Tribünlerin önüne geldiğimde ayaklarım titrer”

“Mücahitlerin geçişi sırasında halkın gösterdiği coşku bambaşkadır” diyen 62 yaşındaki Naci Töre, “Törenlerde yürümek bana coşku verir. Bando sesi ve bu elbiseyi giymek beni dinçleştirir, kendimi delikanlı gibi hissederim. Tribünlerin önüne geldiğimde ayaklarım titrer. Kıbrıs Türk halkının dirilişini, ayağa kalkışını görürüm… Ondan dolayı da yürüyüşleri bırakamam” diye konuştu.

Bu törenlere gelmelerinin en büyük sebebinin milliyetçilik ruhunu geleceğe taşımak olduğunu da vurgulayan Töre, “Bizden sonraki nesil, ‘bu insanlar vardı, bu mücadeleyi verdi, vardılar, vardırlar’ desin istiyoruz” diyerek tarih bilincinin korunmasını, sadece okullarda değil, ailede de bu eğitimin verilmesini istedi.

-Ced

Yürüyüşün komutanı Ahmet Ced ise, “Senelerdir yürüyoruz ama bize değer veren yok, gerçek budur” diyerek serzenişte bulundu.

Geçmişini unutanların yok olmaya mahkum olduğunu söyleyen Ced, “Biz de onlardan olacağız. Bizim nesil bittiğinde bu iş de bitecek” dedi.

Bu yürüyüşe nasıl öncülük ettiğini de anlatan Ced, “Bizden evvel yürüyen bir grup vardı zaten… ‘Neden eski mücahitler de yürümüyor’ dendi… Elbise, bot, palaska gibi şeylere ihtiyaç vardı… Birliklere emir verildi, 2 bot birinden, 2 bere birinden öyle toparladık kıyafetleri ve başladık. Ben 20 yıla yakın süredir yürürüm…” diye konuştu.

-20 Temmuz 1974

20 Temmuz 1974’le ilgili anılarını da paylaşan mücahitlerden Mehmet Küçük, “Geçmişi hiç unutmadım…” diyerek şunları anlattı:

“Geçitkale’de (Köfünye) askerdim. Türkiye ‘çıkarma yapar’ dendi… Top sesleri duyulurdu. Biz 18 yaşında delikanlı, tecrübesiz, deneyimsiz… Sağa sola bakınırdık… Köfünyeliler 1967’de de savaş görmüştü diye çok korktular. Bir Nail dayımız vardı, kaldırımda hüngür hüngür ağladı. 1974’te esir düştüm, 3 buçuk ay tutuklu kaldım. Haberleri radyodan alırdık. Harekâtın ikinci safhası başladıktan sonra, ‘Taşkent’teki (Dohni) erkekleri dağın içine götürüp öldürdüler’ diye acı bir haber geldi kampa. O insanların çocukları bizimle mükellef askerdi. Onların acılarını paylaşanlardan biriyim ben. Esirlik bitti, otobüslere bindirildik. Konvoy halinde Lefkoşa’ya (Rum kesimine) geldiğimizde trafik sıkıştı, bir okulun yanında durakladık. Rum öğrenciler avlunun galvaniz borularına asıldı ve bize küfretti… O halleri hâlâ gözümün önündedir …”

-Töre

20 Temmuz Barış Harekatı’nda 12 yaşında olduğunu ve Akhisar’da (Ayanna) yaşadıklarını söyleyen Naci Töre de şunları anlattı:

“Köyümüz karmaydı. Bize en yakın Türk köyleri Alaniçi (Glavya) ve Üçşehitler’di (Goşşi). İki abim de Goşşi’de askerdi. Harekât başladığında ovadaydık, hayvanlarda… Cebimizde küçük radyomuz vardı. Türk ordusunun Kıbrıs’a havadan ve denizden çıkarma yaptığını radyodan duyduk. Askerlerin köyümüze gelmesini heyecanla, umutla bekledik. Jet uçaklarının bize verdiği heyecanı hâlâ hatırlarım.”

-Ahmet Çed

1974’te Lefke Sancağı’nda takım komutanı olan Ahmet Ced ise o günlerle ilgili anılarını şöyle paylaştı:

“15 Temmuz’da Makarios’a darbe yapıldığında alarma girdik. 19 Temmuz akşamı seferberlik ilan edildi, seferi personel karargâha gelmeye başladı. Kim hangi mevziiye gidecek, kim hangi silahın başında olacak bunları izah ettik. Küçük bir radyomuz vardı. Harekâtın anonsunu sabah 05.00’te beklerdik. Saat geçti, anons yok, hepimizin morali sıfır oldu. Sonra Ecevit’in sesini duyduk, ‘Türk Silahlı Kuvvetleri adanın dört bir yanından, havadan, karadan, denizden çıkarma harekâtına başlamıştır’ dedi… Ecevit’ten sonra Denktaş da konuşma yaptı. Bunları anlatırken tüylerim diken diken olur.”

Bir Kıbrıslı Türk mücahidin casusluk yapması ve yerlerini söylemesiyle 24 Temmuz 1974’te esir düştüklerini de anlatan Ced, “Limasol dağlarının üzerinde eskiden İngilizlerin eğitim kampı olan bir yere götürüldük. Günde 3 zeytin ve bir parça ekmek… Ne zorluklar yaşadık… Onun için bana yürürken değil, yürümeden ne hissettiğimi sorun. Benim evim bayrak doludur. Garajımda bile bayrak vardır” dedi.

20 Temmuz’un 50’nci yıl dönümünde serzenişte de bulunan Çed, “Canlarını hiçe sayan bu mücahidin, nesli tükenmek üzeredir. Gördüğümüz ilgi ortada. Bizlere gazilik belgesi bile verilmedi” diye konuşurken, Naci Töre ise “50 yılda çok daha ileriye gitmemiz gerekirdi, geriye gittik” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Ekonomi ve Enerji Bakanı Amcaoğlu Kocaelili iş insanlarına Güvercinlik Sanayi Bölgesi hakkında bilgi verdi

Published

on

By

Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, İskele’deki Grand Saphire Hotel’de

dün düzenlenen Kocaeli Sanayi Odası 9’uncu Dönem 6’ncı Toplantısı’na konuk olarak katıldı ve Türkiye’den gelen iş insanlarına, Güvercinlik Üçüncü Etap Sanayi Bölgesi hakkında bilgi verdi.

Toplantıda bir konuşma yapan ve Kocaeli’den gelen katılımcılara temel ve teknik bilgiler veren Bakan Amcaoğlu, daha sonra konuklara Güvercinlik Üçüncü Etap Sanayi Bölgesi’ni gezdirdi.

Grand Saphire Hotel’deki toplantıya Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Oruç Baba İnan, KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Tuğşad Tülbentçi ve Sanayi Dairesi Müdürü Elmas Kavunoğlu da katıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, “TEKNOFEST KKTC” kapsamında düzenlenen “Drone Yarışması’nın” ödül törenine katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC Cumhurbaşkanlığı himayesinde 1-4 Mayıs tarihleri arasında, Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı)  yürütücülüğünde gerçekleşecek eski Ercan Havalimanı’nda gerçekleşecek dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali “TEKNOFEST KKTC” kapsamında düzenlenen “Drone Yarışması’nın” ödül törenine katıldı.

 

Yakın Doğu Üniversitesi drift alanında gerçekleşen ödül töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, TEKNOFEST KKTC vesilesiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelen katılımcıları etkinlikte görmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti.

 

T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar ve yöneticilerinin önderliğinde gerçekleşecek TEKNOFEST KKTC için 6 aydan beridir çalışmaların sürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Drone Yarışması’yla festivalin ilk etkinliğinin yapıldığını vurguladı.

 

Drone yarışmasına katılan gençleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Tatar, 1-4 Mayıs tarihleri arasında bilime, uzaya ve havacılığa meraklı olan binlerce kişinin festivaldeki yarışmalara katılacağını ve gösterileri izleyeceğini kaydetti.

 

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 Mayıs’ta festivale katılacağını hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nden en üst düzeyde katılımla gerçekleştirilecek festival sayesinde, dünyaya önemli ve anlamlı bir mesaj verileceğini dile getirdi.

 

Doğu Akdeniz’de ve Mavi Vatan’da bağımsız bir Türk Devletinde, dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivalinin gerçekleştirileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

 

“Binlerce kişinin yer alcağı yarışmaların yapılacağı festivalde Türkiye Cumhuriyeti’nin milli savunma sanayisinde başarılarıyla çalışmalarını yürüten firmaların da festivale katılması önemlidir. Festivalin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde düzenlenmesini sağlayan herkese teşekkür ediyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, büyük Türk milletinin ayrılmaz ve kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkü’nün bağımsızlığının, özgürlüğünün ve hürriyetinin bir ifadesidir. Festivalin ülkemizde gerçekleştirilmesi çok önemli ve değerlidir.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar:Çocuklar en değerli varlıklarımız ve zenginliğimizdir

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Girne Genç Sanatseverler Derneği tarafından düzenlenen 2’nci Çocuk Şenliği’ne katıldı.

Girne Barış Parkı’nda yer alan etkinlikte konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında ülke genelinde yapılan etkinliklerde çocuklarla ve ailelerle bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin doğal güzellikleri yanında kültür, sanat ve gelenekleriyle güzel bir ülke olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, geçmişte oynanan oyunların gelecek kuşaklara aktarılmasının önemine vurgu yaptı.

Çocuklara bu değerlerin verilerek, yetiştirilmesinin önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, bu kazanımları elde edecek çocukların, ileride ülkeyi yöneteceğine dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasının devamında, “Çocuklar en değerli varlıklarımız ve zenginliğimizdir” diye konuştu.

Sivil toplum örgütlerinin kültür ve sanatın yaygınlaştırılması yanında ülkenin gelişip kalkınmasında önemli olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, çocuk şenliğini düzenleyen Girne Genç Sanatseverler Derneği’ne teşekkür etti ve çocukları yetiştiren öğretmenler ile teşvik eden ailelerini tebrik etti.

Devamını Oku

Trending

Reklam