Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Milli Mücadele Vakfı Başkanı Gülbahar Rum tarafının Kıbrıs konusundaki tutumunu ve yapılan açıklamaları değerlendirdi: “Rum tarafı ile görüşmeler kesilmelidir”

Published

on

 

Milli Mücadele Vakfı  (MMV) Başkanı Aziz Gülbahar, VakfınTürk milletinin kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk Halkı’nın kendi vatanında özgür, egemen, güven ve refah içinde yaşamasını, Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti devletinin, anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yüceltilmesini ve uluslararası alanda hak ettiği yeri almasını gözeten partiler üstü bir kuruluş olduğunu belirtti ve “ Ancak bazı gelişmelerden, açıklamalardan ve Rum tutumu karşısında yeterince dik durulmamasından dolayı endişeliyiz ” dedi.
Gülbahar “her alanda Kıbrıs Türk Halkı’na saldırıda bulunan Rum liderliği ile hala, ‘resmi görüşmeler için ortak zemin arayışı’ veya ‘ karşılıklı güven için işbirliği yapılması’ kisvesi altında toplumlar arası görüşmeler yapmanın, temas kurmanın kabul edilebilir bir siyaset olmadığını” vurguladı.

Aziz Gülbahar, “ Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Hükümete Rum Yönetimi KKTC emlak sektörüne, iş insanlarına, yabancı yatırımcılara saldırılarına son vermediği, uluslararası platformları Kıbrıs Türkü aleyhine kullanmaya devam ettiği sürece Rum kesimi ile toplumlar arası hiçbir gayri resmi ve/veya resmi görüşme yapılmayacağı kararını almaya davet etti.

MMV Başkanı açıklamasına devamla şunları kaydetti:

Çıkardığı yasalar, yaptığı başvuru ve yönlendirmelerle Rum yargısının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde emlak sektörüne yatırım yapan yabancıları tutuklamasına, insanlık dışı muamelelere tabi tutulmasına neden olan, şimdilerde ise bu olayı tüm KKTC vatandaşlarının başına sarmak için çalışmalar yapan Rum lideri Hristoduludis’in kendisine Kıbrıs Türk Halkı’nın rahatsızlığını ileten Cumhurbaşkanı Tatar’ı saçma sapan konuşmakla itham etmesi en hafif tabiri ile kendini bilmezliktir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar asla Rum liderin bu saldırılarını sineye çekmemeli, bir an önce Rum lidere gereken yanıtı vermeli, Hükümet ve Anavatan Türkiye ile istişare ederek Rum saldırıları karşısında gereken adımları atmalıdır.
Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın, KKTC’ye yaptığı son ziyarette “ Rumların federasyon tezini savunmasının tek sebebinin Türk tarafını masaya hapsetmek ve Kıbrıs Türk Halkı’nın egemenlik haklarını gasp etmek olduğunu” vurgulaması çok yerinde ve doğru bir saptamadır ve mademki Anavatanımız bu noktadadır artık Rumlara böyle bir fırsatı tanımanın anlamı yoktur.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Sayın Tufan Erhürman’ın ,Türkiye Cumhurbaşkanı’nın görüşlerini yanıtlarken ortaya koyduğu iddialar ve tutum ne yazık ki doğruyu yansıtmamaktadır.
Sayın Erhürman’ın, Rum tarafının bizi masada bağlı tutarak haklarımızı gasp etmeyi sürdürdüğü, aslında federasyon değil hiçbir çözümü istemediği, 1968 yılından bu yana her masaya oturduğumuzda yaşananlar belli değilmiş gibi,’ masaya oturalım ve federasyon konuşalım, ama bu defa da olmazsa statükoya dönülmeyeceğine dair güvence isteyelim’ şeklinde bir açıklama yapması Rum tarafı ile destekçilerine bizi yeniden oyalama sarmalı içine almaları için yardımcı olmaktan başka bir işe yaramaz.
Rum tarafının anlayacağı dil yaptıklarına misli ile cevap verilmesidir.
O bizi acıtıyor, insanımızı, yatırımcımızı sıkıntıya sokuyorsa biz de onun ayağına basmalıyız.
Bu imkanlarımız vardır.
Türkiye’miz kararlılıkla , ‘eğer çözüm olacaksa bu iki toplum arasında değil, egemen eşitlik ilkesiyle 2 Devlet arasında olacaktır ’ demeye devam ettiğine göre herkes buna uygun davranmalı, Rum tarafı ile destekçilerinin bunu zafiyete uğratacak işler yapmasına dur denilmelidir.
Özetle, yapılması gereken Rum istedi diye onun arzu ettiği şekilde masaya oturmak değil, masaya oturmadan haklarımızı garantiye almak, bu oluncaya dek mücadelemizi sürdürmektir.
Aksi tutum Rum-Yunan ikilisinin işine yarar ve bizler asla böylesi bir yola girmek isteyenler karşısında suskun kalamayız
.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Koop-Sen yarın Koop-Süt ile Zirai Levazım ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor

Published

on

By

Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.

Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürünü ve beraberindeki heyeti kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.

Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.

Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.

Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.

HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.

Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.

“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.

“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.

Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam