Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, bazı Rum partilerinin Avrupa Parlamentosu seçimleri için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığını, Kıbrıs Türkü’nün egemenliği ile Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünü ortadan kaldırmayı hedefleyen üç Kıbrıs Türkü’nü aday göstermelerinin sinsi bir oyun olduğuna dikkati çekti ve sağ duyulu, vatanını, halkını seven Kıbrıs Türkü’ne bu oyunun sahnelenmesini durdurması çağrısında bulundu.
Gülbahar, “ Kıbrıs Türkü’nün İngiliz koloni idaresinden bu yana ayrı seçme ve seçilme ve referandum yapma hakkını hep koruduğunu vurguladı ve “ kim ne oyun oynamaya çalışırsa çalışsın ne Devletimiz ve Anavatanımızdan ne de özgürlük ve egemenliğimizden bir milimetre bile geri adım atılamaz ve atılmayacaktır. Herkes bunu böyle bilsin” dedi. Aziz Gülbahar açıklamasında şunları kaydetti: “ Kıbrıs adası ile Kıbrıs Türkü’nün 1950’li yıllardan bu yana yaşadığı tüm sıkıntıların nedeni Kıbrıs Rumlarının adayı Yunan hegemonyasına sokma hedefleridir. Bu hedef nedeniyle terör örgütü kurdular, ortaklık Devleti’ni silah zoru ile yıktılar ve gasp ettiler. Bu nedenle Kıbrıs Türkü’nün tüm iyi niyeti ile onay verdiği tüm anlaşma girişimleri ile anlaşma metinlerini reddettiler. Halen bu amaçla çabalıyorlar ve Kıbrıs Türkü Halkı’nın Devlet sahibi olma, egemenlik ve güvenlik haklarını kabul etmeye yanaşmıyorlar. Beklentileri bizlerin iç ve dış düşmanların da etkisi ile zafiyet içine düşmemiz, Yunan Devleti haline getirdikleri sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’ne azınlık statüsünü kabullenerek yama olmamızdır. Kıbrıs Rumlarının üç partisi AKEL, Volt ve Yeşillerin Avrupa Parlamentosu seçimleri için üç Kıbrıs Türkü’nü aday göstermeleri de bu anlayışın bir parçasıdır. Enosisçi 3 Rum partisinin, kendilerini TÜRK değil ‘Türkçe konuşan Kıbrıslı’ olarak tanımlayan 3 kişiyi aday göstermesinin arkasında Rum yönetimi vardır. Bu, Rum yönetiminin, bu üç partiyle danışıklı olarak düzenlediği KKTC‘ye ve egemenliğimize yönelik çok amaçlı stratejik siyasi bir saldırısıdır. Bu üç parti ve sözde adaylarının söylediklerine, açıkladıklarına bakıldığı zaman görülecektir ki hedefleri halkımızın özgür iradesi ile kurulan Devletimizin varlığını, bu adada insanca, başımız dik ve özgürce, güven içinde yaşamamızın teminatı olan Kıbrıs Türkü’nün egemenliği ile Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünü ortadan kaldırmaktır. Rum devletine geçip, Rum devletinin hazırladığı seçmen listelerine göre, Rum Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy kullanmak, Rum yönetiminin tuzağına düşmek oyununa gelmektir. Rum yönetimi Türklerin kendi seçimlerinde oy kullanmasını, ” Kıbrıs Türk Halkının egemen eşitliğinin tanınması talebinden vaz geçmesi, Rum egemenliğini tanıması ve Rum yönetimi altında yaşamayı kabul etmesi” olarak takdim edecektir.
Sağduyulu, vatanını, halkını seven Kıbrıs Türkü bu oyunun sahnelenmesini durdurmalıdır. Bu saldırıyı püskürtmenin ve kurulan tuzağı, oyunu bozmanın yolu bizi ilgilendirmeyen bu seçime katılmamak ve oy kullanmamaktır. Kıbrıs Türkü’nün İngiliz koloni idaresinden bu yana ayrı seçme ve seçilme ve referandum yapma hakkını hep korumuştur. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasında bile Kıbrıs Türkleri ile Rumlarının kendi temsilcilerini ayrı ayrı yapılacak seçimlerde kendileri tarafından seçilmesini öngördüğü ve Türklerle Rumların, ait oldukları toplumu resmi müracaatla değiştirmeden, diğer toplum seçimlerine katılmasını yasakladığı unutulmamalıdır Diğer haklarımız gibi kimse bizden bu hakkımızı da alamaz. Milletimiz, halkımızın kahredici büyük çoğunluğu, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletleri durumun farkındadır ve kim ne oyun oynamaya çalışırsa çalışsın başarı şansı sıfırdır. Ne Devletimiz ve Anavatanımızdan, ne de özgürlük ve egemenliğimizden bir milimetre bile geri adım atılamaz ve atılmayacaktır. “
Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ BRT’de yayınlanan ‘Net Olalım’ programına katılarak öngörülen Cumhurbaşkanlığı seçim tarihi ve seçmen sayısı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, Cumhurbaşkanlığı seçim tarihi öngörülerinin 19 Ekim olduğunu açıkladı.
Özerdağ, “Bizim öngörümüz 19 Ekim’de Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunun olacağıdır. Şuanda alınmış bir karar yok ama hesaplamalarımız 19 Ekim diye planlandı. 60 günlük bir seçim takvimi var. Seçim takvimini de 60 gün geriye çektiğinizde bu da 24 Ağustos’a tekabül ediyor. Dolayısıyla 24 Ağustos’tan itibaren bizim seçim kurullarını artık çalıştırıyor olacak hale geleceğiz”dedi.
“SEÇMEN SAYISI MAYIS AYI BAŞINDA ; 215 BİN 611”
Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, Mayıs ayı başı itibarıyla seçmen sayısının 215 bin 611 olduğunu söyledi.
Yüksek Mahkeme Başkanı Özerdağ, “Seçmen sayılarına baktığımızda 2020 Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda 198 bin 957 seçmen bulunmaktaydı. İkinci turda bir hafta içerisinde 18 yaşını dolduran seçmenler olabilir. Ondan dolayı 199 bin 029’a tekabül etmekteydi. Devamlı süratle seçmen sayılarını güncelliyoruz. İçişleri Bakanlığı’ndan 18 yaşını dolduranlar, yeni vatandaşlık alanların kayıtları bize üç ayda bir veya bazı dönemlerde daha sıklıkla intikal ediyor. Biz de bunları kendi seçmen kütüklerimize işliyoruz. Şuanda Mayıs ayı başı itibarıyla bizim seçmen sayımız 215 bin 611’e denk geliyor. Yani 2020 cumhurbaşkanlığı seçimleriyle 2025 seçimleri arasında 16 bin 582 seçmen artışı olmuş bulunmaktadır. Dolayısıyla 5 yıllık bir zaman dilimi içerisinde 16 bin 582 seçmenin seçmen kütüklerinde artışı meydan gelmiştir”diye konuştu…
Seçmen sayısındaki söz konusu artışı nasıl yorumluyorsunuz şeklinde bir soruya ise Bertan Özerdağ, “Ülkemizdeki nüfus geçmişe oranla artış göstermektedir. Bu arada yeni seçmen olan vatandaşlarımız olmaktadır 18 yaşını dolduranlar. Dolayısıyla hem yeni vatandaş olanlardan dolayı seçmen sayısı artmakta hem de 18 yaşını dolduran gençlerin seçme hakkını elde etmesiyle onların sayıları ile birlikte seçmen sayısında artış olmaktadır” dedi.
Özerdağ, seçmen sayısının muhtemelen Haziran ayı sonunda yeniden güncelleneceğini ve net seçmen sayısının ortaya çıkacağını söyledi.
Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, “Muhtemelen seçmen sayısında belirli bir oran daha artacak. 215 bin bir kaç bin daha artabilir mi? Bilmiyorum yani Mayıs, Haziran, Temmuz ayları içerisinde yeni vatandaşlıklar, yeni seçmen hakkı elde eden 18 yaşını doldurmuş gençlerimizin vasıtasıyla seçmen sayısı biraz daha artmış olacak. Şuanda tahmini bir rakam söylemek doğru, net olmaz. Ama seçmen sayısının en fazla artacağının bin civarlarında olacağını düşünüyorum. Belki o bile olmaz. Belki daha aşağı olur. Net bir rakam şuan söylemiş olmayım yanıltıcı olmasın” dedi.