Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Mücadeleye adanmış bir hayat: Dr. Fazıl Küçük

Published

on

Kıbrıs Türk halkının varoluş ve özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük, vefatının 41’inci yıl dönümünde anılıyor.

Kıbrıs Türkü’nün haklı davasına ömrünü adayan Küçük’ün hayatı mücadelelerle geçti ancak O, bir an olsun pes etmedi, yılmadan çalıştı, Kıbrıs Türk halkının var olmasında büyük rol oynadı.

Kendini hekim, siyasetçi ve gazeteci olarak gören Dr. Küçük, halkının lideriydi. Oğlu Mehmet Küçük de, babasını tanımlarken, “Dünyada çok az lider var. Tanrı bir tanesini de bize vermiş” ifadelerini kullanmıştı.

-Öğretmeninden Küçük’e “Fadıl” ismi

Lefkoşa’ya bağlı Ortaköy’de 14 Mart 1906 tarihinde Mehmet Hüseyin Küçük ve Pembe Küçük’ün ikinci çocuğu olarak dünyaya gelen Dr. Fazıl Küçük’e, “Mustafa” adı verilmişti. İlerleyen yıllarda bir öğretmeni tarafından “Fadıl” ismi de eklenen Küçük, daha sonra bu ismi, “Fazıl” olarak değiştirdi ve artık bu adı kullandı.

-Eğitim yılları

1912 yılında Sarayönü Mektebi’nde başladığı ilköğrenimini, 1919’da Tarakçı Mektebi (Haydarpaşa İlkokulu) tamamlayan Dr. Küçük, aynı mektebin rüştiyesine devam ederek, 1922’de mezun oldu.

Lise eğitimi için Türkiye’ye, İstiklal Lisesi’nde giden Dr. Küçük, İstanbul Tıp Fakültesi’nde başladığı üniversite eğitimini, Paris Tıp Fakültesi’nin ardından, İsviçre’de Lozan Üniversitesi’nde tamamladı. Akciğer tüberkülozunun (verem) teşhisi ve tedavisi üzerine ihtisas yapan Dr. Küçük, Kıbrıs’taki ihtiyaç nedeniyle ikinci ihtisasını ise ‘jinekoloji’ dalında yaptı.

–       “Cuma günleri yoksul hastaları ücretsiz muayene ederdi

1937 yılında Kıbrıs’a dönen Dr. Küçük, serbest hekim olarak çalışmak istese de İngiliz Sömürge Yönetimi’nin, “İngiltere’den mezun olmayan hekimlerin özel klinik açamayacağı” yönündeki engellemeleri ile karşılaştı. Kamu hastanelerinde görev yapması istenen Dr. Küçük, Sömürge Yönetimi’nin emrinde çalışmayacağını belirterek, bunu reddetti. Kısa bir süre sonra özel klinik açmasına izin verilen Dr. Küçük, kliniğinin duvarına, “İsviçre’den Mezun” tabelası asarak, ayrımcı tutuma tepkisini ortaya koydu. Cuma günleri parasız olarak yoksul hastaları muayene eden Dr. Küçük, maddi gücü ilaç almaya yeterli olmayan hastalar için ilaç hazırlar veya eczaneden almaları için para verirdi.

Aktif siyasi hayatı adaya dönüşüne denk gelse de, siyasi faaliyetlerine 1930’lu yılların başında üniversite öğrencisiyken Türk Maarifinin İngiliz müdürler tarafından yönetilmesinde ısrar eden Kavanin Meclisi’nin üyelerine karşı mücadeleyle başlayan Dr. Küçük, üniversite eğitimi döneminde Kıbrıs’taki Söz ve Masum Millet gazetelerine yazılar da yazdı.

-“Halkın Sesi… Hakkın Sesi ve Halkın Dilidir”

Söz Gazetesi’nin sahibi Remzi Okan’ın 22 Ocak 1942’de vefatı üzerine gazete kapandı. Kıbrıs Türkü’nün sesini duyurmak ve halkı bilinçlendirmek amacıyla aynı yıl Halkın Sesi Gazetesi’ni çıkarmaya başlayan Dr. Küçük, gazetenin ilk sayısı için hem doğum günü hem de Tıp Bayramı olan 14 Mart’ı seçti. Gazetenin sloganı, “Halkın Sesi… Hakkın Sesi ve Halkın Dilidir” olarak belirlendi. Halkın Sesi Gazetesi’nde toplumsal konulara ağırlık veren Dr. Küçük, makalelerinde Evkaf İdaresi ile okulların yönetiminin Kıbrıslı Türklere devredilmesi için mücadele etti.

Mücadeleleri sonucunda Kıbrıs’ta Şeriye Mahkemeleri kaldırılarak, yerine Türk Aile Mahkemeleri kuruldu. Müftülük makamı tekrar oluşturuldu. İngiliz Sömürge Yönetimi, Türk Tali Okulları ve Evkaf’ı Kıbrıslı Türklere devretti.

Dr. Küçük ayrıca, Kıbrıslı Rumların hegemonyasında olan Çiftçiler Birliği, İşçi Sendikaları, Esnaf ve Zanaatkarlar Birliği, Ticaret ve Sanayii Odaları ve benzerlerinin Türk kimliği altında toplanmalarını sağladı.

Türk halkının iktisadi yönde kalkınmasını sağlamak için Türkiye’den güçlü finans kuruluşlarının ve Türk okullarında eğitim verebilecek öğretmenlerin Türkiye’den Kıbrıs’a gelmeleri de Dr. Küçük’ün çabasıyla mümkün oldu.

Eşi Süheyla Küçük ile 1942 yılında tanışan ve nişanlanan Dr. Fazıl Küçük, 2 Ekim 1946’da dünya evine girdi. Küçük çiftinin Pembe ve Mehmet adında iki çocuğu oldu.

–       Enosis’e karşı mücadele

İlk kez 21 Mart 1943’te siyasete atılan Dr. Fazıl Küçük, Lefkoşa Belediye Meclis Üyesi olarak seçildi ve altı boyunca bu görevi yürüttü. 18 Nisan 1943’te oluşturulan Kıbrıs Adası Türk Azınlığı Kurumu (KATAK) kurucuları arasında yer alan Dr. Küçük, daha sonra KATAK’tan ayrılarak, 23 Nisan 1944’te Kıbrıs Milli Türk Halk Partisi’ni (KMTHP) kurdu ve parti başkanlığını üstlendi. Parti programının ana hedeflerinden bir tanesi adanın Yunanistan’a ilhakını (ENOSİS) önlemekti.

Kıbrıs Milli Türk Halk Partisi 23 Ekim 1949’da, Kıbrıs Milli Türk Birliği çatısı altında KATAK ile birleşti. Kıbrıs Rum toplumunun “ENOSİS” taleplerine karşı mücadelesini hızlandıran Dr. Fazıl Küçük’ün partisinin ismi 1955 yılında “Kıbrıs Türktür Partisi” olarak değiştirildi.

1 Nisan 1955’te Kıbrıs Türk halkını yok edip, Ada’yı Yunanistan’a bağlamak amacıyla kurulan EOKA’nın eylemlerini başlatması sonrasında önce Kıbrıs Türk Mukavemet Birliği’ni, daha sonra Volkan adlı gizli örgütü kurdu. 1958’de yılında kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı’nda (TMT) “Ağrı” kod adı ile en üst rütbede görev aldı.

1955 yılında Türkiye, Yunanistan ve İngiltere Dışişleri Bakanları arasında yapılan üçlü konferansı izlemek üzere diğer iki Türk delegeyle birlikte Londra’ya giden Dr. Fazıl Küçük, Trafalgar Meydanı’nda Kıbrıslı Türkler tarafından düzenlenen beş bin kişilik mitingde konuşma yaptı.

–       Kıbrıs meselesinin Türkiye’nin milli davası haline getirilmesindeki kritik rol oynadı

Mücadelenin zor günlerinde, 1958 yılında Türkiye’ye giden Dr. Fazıl Küçük, Türkiye’nin her tarafında düzenlenen büyük mitinglerde Kıbrıs meselesinin, Türkiye’nin milli davası haline getirilmesinde kritik bir rol oynadı. Kıbrıs davası, Kıbrıs’la ilgili sesler bütün Anadolu’ya dalga dalga yayıldı.

Gazeteci ve çalışma arkadaşı Akay Cemal’in deyimiyle, “Katıksız bir Atatürkçü” olan Dr. Fazıl Küçük’ün, laiklik konusunda hiçbir tavizi yoktu.  Atatürk devrimlerinin hiçbir yasal zorlama olmadan kabulünde Dr. Fazıl Küçük’ün hizmetleri büyüktü. Dr. Küçük, 10 Kasım 1953’te Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün naaşının Etnografya Müzesi’nden Anıtkabir’e nakli sırasında Kıbrıs Türklerini temsil eden heyetin başında yer almıştı.

–       Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı Muavini

11 Şubat 1959’da Zürih’te Türk ve Yunan dışişleri bakanları arasında varılan anlaşma üzerine, 17 Şubat 1959’da yapılan konferansta Kıbrıs Türk halkını temsil eden Dr. Fazıl Küçük, 19 Şubat 1959’da Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş anlaşmalarına imza attı.

Dr. Fazıl Küçük, 16 Ağustos 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı Muavini seçilirken, Cumhurbaşkanlığına ise Kıbrıs Rum toplumu adına Ortodoks Kilisesi Başpiskopusu III. Makarios getirildi.

Ancak ortaklık cumhuriyetinin ömrü kısa sürdü. 21 Aralık 1963’te Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türklere başlattığı kanlı saldırıların ardından Türklerin oluşturduğu Genel Komite’nin başkanlığını yapan Dr. Fazıl Küçük, 27 Aralık 1967’de kurulan Geçici Türk Yönetimi’nin de başkanlığına getirildi.

Kantonlarda ve belirli bölgelerde sıkışan Kıbrıs Türk halkının ihtiyaçlarını ve yaşadıkları sıkıntıları öğrenmek için onları ziyaret eden Dr. Küçük, halkın daha iyi bir yaşam sürmesi ve milli mücadeleye direncinin kuvvetlenmesi için çaba harcarken, Kıbrıs Türk halkının anavatan Türkiye’ye bağlılığını vurguladı.

–       Cumhurbaşkanlığı Muavinliğinden ayrıldı ama kalemini bırakmadı

Dr. Fazıl Küçük, 18 Şubat 1973’te kendi isteğiyle Cumhurbaşkanlığı Muavinliğinden ayrılarak, yerini Rauf Raif Denktaş’a bıraksa da, Halkın Sesi Gazetesi’nde mücadelesini sürdürdü, Kıbrıs Türkü’nün davasını ve halkın taleplerini savunmaya devam etti. 1980’li yılların başında yakalandığı hastalık günlerinde de yazılarına devam eden Dr. Küçük, sağlığı el verene kadar kalemini bırakmadı. Dr. Fazıl Küçük, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunda Meclis önünde toplanan heyecanlı kalabalığı Rauf Raif Denktaş ve Osman Örek ile birlikte selamladı. KKTC’nin kuruluşu nedeniyle yaşadığı büyük sevinci ise, “Artık ölsem de gam yemem” sözüyle dile getirdi.

15 Ocak 1984 tarihinde tedavi gördüğü Londra’daki Westminster Hastanesi’nde 78 yaşında hayata gözlerini yuman Küçük’ün naaşı, 19 Ocak tarihine kadar Londra’nın Shacklewell Lane Camii’nde, İngiltere’de yaşayan Türklerin ziyaretleri için bulundurulduktan sonra Kıbrıs’a getirildi. İki gün Cumhuriyet Meclisi’nde katafalkta kaldı, 23 Ocak’ta büyük kalabalıkların katıldığı cenaze töreni ile Anıttepe’ye geçici olarak gömüldü. Ebedi istirahatgahı olan Anıt Mezarın inşaatı Aralık 1989 tamamlanınca da büyük bir törenle buraya defnedildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Maliye Bakanlığı, Gazilik Beratı ve Gazilik kartlarını takdim etti

Published

on

By

Maliye Bakanlığı, Mücahitlerin Tazmini ile Gazilerin Hak ve Menfaatlerinin Belirlenmesi Yasası çerçevesinde hak sahiplerine “Gazilik Beratı” ve “Gazilik Kartı” takdim etti.

Cumhurbaşkanlığı Mavi Salonda yer alan törene, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, Maliye Bakanı Özdemir Berova, milletvekilleri, diğer yetkililer ve gaziler ile aileleri katıldı.

Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başlayan törende, mücahitlerle ilgili kısa video gösterimi yapıldı.

-Berova: “Devletin kurulmasında büyük emeğiniz var”

Maliye Bakanı Özdemir Berova, törende yaptığı konuşmada, anlamlı törene katılan gazilere teşekkür ederek, KKTC’nin kolay şartlar altında kurulmadığına işaret etti.

Gazilerin, şehitlerin, ailelerin bu yolda büyük emeği ve gayreti olduğunu vurgulayan Berova, canını vatan için çekinmeden veren şehitleri andı, gazilere şükranlarını iletti.

Berova, gazilerle ve ailelerle birlikte olmaktan gurur duyduklarını ifade ederek, yasa çerçevesinde gazilerin beratlarını ve kartlarını alacağını kaydetti.

Milletvekilleri Ahmet Savaşan ile Oğuzhan Hasipoğlu’nun büyük katkılarıyla hazırlanan yasa ile ilgili gazilere bilgi veren Berova, yasada yapılan düzenleme ile gazilere belgeleri verebilmenin önünün açıldığını söyledi.

Gaziler ve şehitler sayesinde Kıbrıs Türk halkının Türkiye Cumhuriyeti’nin de destekleriyle devletine kavuştuğunu, bugün özgür bağımsız yaşadığını ifade eden Berova, devlete katkılarından dolayı şehitleri andı, gazilere uzun ömürler diledi.

Gazilerin kartlarla Türkiye’deki haklar gibi haklardan yararlanacağını, THY ile indirimli uçacağını anlatan Berova, bunun yanında gazilerin onurlandırıldığını, gurur duyduklarını kaydetti.

-Üstel: “Bugün devlet çatısı altında özgür yaşıyorsak, bunu gazi ve şehitlerimize borçluyuz”

Başbakan Ünal Üstel de, bugün özgür devlette, bayrağının altında yaşıyorlarsa gazilere, şehitlere borçlu olduklarını söyledi.

Üstel, Kıbrıs Türk halkının milli mücadele yıllarında çok şehit verdiğini, vatanını toprağını koruduğunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin destekleriyle de devletini kurduğunu anlattı.

Kıbrıs Türk halkının liderleri Denktaş ve Küçük’ü rahmetle anan Üstel, 20 Temmuz Barış Harekatı’na kadar yaşanan saldırıları anlattı, Kıbrıs Türk halkının asla geri adım atmadığını kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin o dönemki yetkililerini de anan Üstel, bugün Gazze’de yaşananlara işaret etti ve o dönemde Kıbrıs’ta yaşananların aynısının orada yaşandığını kaydetti.

Kıbrıs Türk halkının devlet çatısı, bayrağı altında, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle yaşadığını ifade eden Üstel, ancak Rum tarafından baskıların, ambargoların bugün de sürdüğünü, iş insanları, turizme yönelik saldırılar olduğunu anlattı.

Üstel, Rumların, ülkeye Güney’den gelen turistlere yönelik baskılar yaptığını, bu çerçevede THY ve A jet ile anlaşmalar yaptıklarını ve bu sıkıntıyı aşmak için çalıştıklarını söyledi.

İstanbul ve Londra’dan Ercan’a uçuşlarla ilgili sıkıntıyı aşacaklarına inanç belirten Üstel, bütün bunları yaparken amaçlarının Rum baskısından vatandaşları kurtarmak olduğunu kaydetti.

Hükümet olarak sağlık alanına verdikleri öneme vurgu yapan Üstel, Karpaz’dan Lefke’ye tüm sağlık alanında Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle yatırım yaptıklarını ifade etti.

Üstel, Maraş Sağlık Merkezi”ni açtıklarını, Lefkoşa Hastanesi’nin temelini attıklarını, Güzelyurt Hastanesi”nin 15 Kasımda açacaklarını, Pamuklu’da ve Dikmende gerekli adımların atıldığını ifade etti.

Ülkede eşit dağılım yapmak amacıyla her sektöre önem verdiklerini, kadınlara yönelik destekler sağladıklarını, prim destekleri verdiklerini ifade eden Üstel, dışarıda çalışanların da bu sayede ülkesine geri döndüğünü kaydetti.

Üstel, gençlere yönelik kırsal kesim arsası ve sosyal konut projeleri başlattıklarını ifade ederek, “Adaletli olacağız, hiç bir yatırımı, evi olmayanlara vereceğiz.” dedi.

Siyasi istikrar sayesinde bugün bunları yapabildiklerini ifade eden Üstel, bu yöndeki çalışmalara devam edeceklerini belirtti.

İlaç konusunda bazı söylemler olduğunu ifade eden ve bunu eleştiren Üstel, emeklilerden vergi alınacağı söylemlerinin de doğru olmadığını, hükümet olarak emekliler, gaziler ve vatandaşların refahı için çalıştıklarını anlattı.

Üstel, gazilerin Türkiye Cumhuriyeti”nde de aynı haklardan yararlanması için protokol hazırladıklarını ifade ederek, gazileri selamladı.

-Tatar: “Türkiye’nin tam desteğiyle iki devlet siyasetini devam ettireceğiz”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, gazileri, aileleri yeni Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nde ağırlamaktan onur duyduğunu ifade ederek, yerleşke ile ilgili bilgiler verdi ve Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkür etti.

Tatar, devletin büyüdüğünü, geliştiğini, yeni yerleşke ihtiyacının da buradan oluştuğunu, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğiyle de hızlı bir şekilde tamamlandığını anlattı.

6 Şubat depreminde işin durduğunu, deprem bölgesine gidildiğini ifade eden Tatar, Şampiyon Melekler’i de rahmetle andı.

Gazilere verilen değere işaret eden Tatar, şehitlere rahmet diledi, aileleri saygıyla selamladı.

Tatar, Gazi Kıbrıs Türk halkına gereken vefanın gösterildiğini ifade ederek, yasanın hayat bulması için katkı koyan milletvekillerine teşekkür etti.

Cumhurbaşkanlığı görevi süresince Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle iki devlet siyasetini sürdürdüğünü ifade eden Tatar, bugüne kadar katıldığı tüm uluslararası platformlarda da bunu anlattığını söyledi.

Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığını saldırılar ve sonrasında kurduğu devletten vazgeçmelerinin söz konusu olmadığını ifade eden Tatar, devletin önemini vurguladı.

Bu noktadan geriye dönüş olmaması gerektiğini söylediğini ifade eden Tatar, egemenlik vurgusu yaptı ve Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ı andı.

Kıbrıs’ta egemenlik temelinde bir çözüm gerektiğini, federasyon tezine geçilmesi durumunda müzakerelerin “sıfır asker sıfır garanti” ile başlanacağını ifade eden Tatar, bunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını, Erdoğan’ın da bunu her yerde söylediğini, iki devlete, KKTC’nin tanınması gerektiğine işaret ettiğini dile getirdi.

Erdoğan’ın, her platformda KKTC ve Kıbrıs Türk halkının sesi olduğunu beliren Tatar, Kıbrıs Türk halkının devleti çatısı altında, Rumlarla eşit bir şekilde yan yana iki devletin iş birliğinde yer aldığını ve bu şekilde çalışabileceğini belirtti.

Tatar, bu siyaseti devam ettirmek durumunda olduklarını, Erdoğan’ın da desteğinin tam olduğunu ifade ederek, federasyon görüşmeleriyle masaya oturmanın Kıbrıs Türk halkına yakışan bir hareket olmayacağını vurguladı.

Tatar, hükümete gazilere verdiği önemden dolayı teşekkür etti.

Konuşmaların ardından gazilere belgeleri takdim edildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler: TMT halkın kendi kaderini tayin etme iradesinin kendisidir

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Türk Mukavemet Teşkilatı Mücahitler Derneği’ne gerçekleştirdiği ziyarette yaptığı açıklamada, TMT’nin Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve egemenlik mücadelesindeki rolünü anlattı.

Ziyarette konuşan Öztürkler, “Ben bir GKK komutanının oğlu olarak bu teşkilatın kuruluşunu selamlıyorum. TMT sadece bir savunma teşkilatı değildir; o, bir halkın kendi kaderini tayin etme iradesinin ta kendisidir. EOKA gibi terör örgütleriyle aynı kefeye konulması asla kabul edilemez ve bunu yüksek tonda kınıyorum” ifadelerini kullandı.

Öztürkler, sözlerine şöyle devam etti:

“Bugün masada topraklarımızı, devletimizi, bayrağımızı ve geleceğimizi konuşabiliyorsak bu, TMT’nin ve kahraman Kıbrıs Türk halkının verdiği mücadele sayesindedir. Bu gerçekler görmezden gelinemez..”

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a yönelik bir kitapta yer alan hakaret içerikli ifadeleri değerlendiren Öztürkler, söz konusu söylemleri “ahlaksızlık” ve “gayet amaçlı bir saldırı” olarak nitelendirdi.

“Bu tür çabalar, Denktaş’ın şahsında tüm milli değerlerimize yapılmış bir saldırıdır. Kimse tarihimizi ayaklar altına alamaz,” şeklinde konuşan Öztürkler, TMT’nin bugünkü siyasi temsilcisi olarak da Ulusal Birlik Partisi’ni gösterdi.

“TMT ruhu hâlâ yaşıyor. Bu ruh, birliktir, mücadeledir, devlettir” diyen Öztürkler, sözlerini TMT mücahitlerine olan minnet duygusuyla tamamladı:

“Bu topraklarda şehitlerimizin kanı var. Gazilerimizin cesareti var. Bizler bu tarihi sorumluluğu taşımaya devam edeceğiz. TMT’nin ruhu bu milletin damarlarında akmaya devam ediyor.”
Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar da, “TMT sayesinde bu adada Türkler hayatta kaldı, TMT olmasaydı Kıbrıs çoktan Yunanistan’a bağlanmış olurdu” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Sahil Güvenlik İhbar Hattı Alo 158’de arıza

Published

on

By

,

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın 158 ihbar hattında bakım çalışması yapılacağı bildirildi.

Yapılan duyuruda, 29 Temmuz 2025 Salı günü saat 11.30 ile 16.30 arasında gerçekleştirilecek planlı bakım çalışmaları nedeniyle 158 ihbar hattının geçici olarak devre dışı kalacağı belirtildi.

Acil durumlarda vatandaşların mağduriyet yaşamaması adına, bu süre zarfında ihbarların 0533 863 08 76 numaralı telefon hattı üzerinden yapılması istendi.

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, bakım çalışmalarının ardından 158 ihbar hattının yeniden hizmet vermeye devam edeceğini bildirdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam