Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Muhalefet milletvekilleri reçete yolsuzluğu, basın özgürlüğü, vatandaşlık konusunu da konuştu

Published

on

Cumhuriyet Meclisi’nin bugünkü oturumunda güncel konuşma yapan muhalefet milletvekilleri, reçete yolsuzluğu, basın özgürlüğü, vatandaşlık konularını da gündeme getirdi, ilgili bakanlar milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

-Şahali

CTP Gazimağusa milletvekili Erkut Şahali, Cumhuriyet Meclisi’nde “Hükümetin Sürrealist Halleri” başlıklı güncel bir konuşma yaptı.

Erkut Şahali, Milli Eğitim Bakanı’nın eğitim kalitesinde gerileme olduğunun fark edilmediğini zannederek, “her şey yolunda” açıklaması yaptığını, bunun gerçekten kopma hali olduğunu söyledi.

Başbakan’ın yasama yılının açılışında istikrardan söz ettiğini belirten Şahali, “İşte sürrealizm tam da böyle bir şey” dedi.

Hazırladığı bazı istatistiki verilere değinen Şahali, 1974’ten sonra UBP’nin 435 ay hükümet partisi olarak kaldığını, DP’nin 221 ay boyunca hükümet ortaklığı yaptığını, CTP’nin 148 ay boyunca hükümette bulunduğunu, YDP’nin hükümette yaklaşık 30 ay kaldığını söyleyerek, “Bu ülkede yaşananların hisse dağılımı yapılacaksa veriler ve vicdan yan yana gelmeli” dedi.

Şahali, “Kıb-Tek’te yaşananlar organize çalışmanızla bu hale geldi. Ercan’da koçan devrine hazırlanıyorsunuz… DAÜ batıyor. Rüşvet, partizanlık, yolsuzluk, siyasi hesaplaşma, dünyada yalnızlaşma…Bu hükümet gidene kadar toplumsal kayıplar sürecek” şeklinde konuştu.

Adli yılın açılışında Yüksek Mahkeme Başkanı’nın, Barolar Birliği Başkanı’nın ve Başsavcı’nın konuşmasına değinen Şahali, “Bu uyarılar bize gösterge olmalı” şeklinde konuştu.

– Jale Refik Rogers

Girne Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers, “İlaç Yolsuzluğu, Sağlıktaki Sistemsizlik ve Bedel Ödeyen Halk” başlıklı bir konuşma yaptı.

Konunun polise birden fazla kez gitmiş olduğunu ifade eden Jale Refik Rogers, Sosyal Sigortalar Dairesi’nin neden sürece müdahale etmediğini ve ödemelere devam ettiğini sordu, “Bu konuda idarenin de ciddi hataları ve ihmalleri var” dedi.

Yıllardır yapılmayanların halkı mağdur ettiğini vurgulayan Jale Refik Rogers, “İlaçla ilgili ne yapılması gerektiği çok uzun yıllardır biliniyor..…Bu konuyu öncelikli hale getirin, ilaç konusunu çözün, bu kara deliklerin kapanmasını sağlayın” diye konuştu.

Sistemsel bir sorun yaşandığını ifade eden Jale Refik Rogers, “Siz eğer denetim yapmazsanız, yolsuzluklar artar… Şu anda yaşanan da bunlardan biri” şeklinde konuştu.

Polis Genel Müdürlüğü’ne çağrıda bulunan Jale Refik Rogers, bu tür soruşturmalarda çok daha hızlı hareket edilmesi gerektiğini söyledi.

-Dinçyürek

Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, ülkenin en temel eksiklerinden birinin denetim-iç denetim olduğunu, bu konuda çaba sarf edilmesi gerektiğini kaydetti.

İlaç konusunda yaşananlara değinen Dinçyürek, “Biz İlaç Eczacılık Dairesi’nin teşkilat yasasına dinamik yönetim ve denetimi koyduk. Yasayı meclise göndereceğiz. Birçok konuda benzer yaklaşımları yaparak denetimleri artırmak lazım. Ülkeyi kayıt altına almadıkça denetimlerden arzu edilen sonuca ulaşmak zor ama her şeyin başı niyet. Biz kararlıyız. Üzerimize düşen ne varsa yapacağız” dedi.

Otomasyonla ilgili çalışmaların hızlandığını kaydeden Sağlık Bakanı, “Önce sistemi kuralım, kayıt altına alalım. Denetlemenin verimliliği böylece yüksek olacak ” şeklinde konuştu.

112 sistemini geliştirme niyetinde olduklarını, 8 tam donanımlı ambulans alımı için ihale sürecini başlatacaklarını açıklayan Sağlık Bakanı Dinçyürek, yeni yıl bütçesinden 2 tane daha ambulans alınacağını, 10 tane daha ambulans almak için finans çalışmaları olduğunu belirtti.

– Özuslu

Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sami Özuslu, Genel Kurul’da “Basın Özgürlüğünde ‘Düşünüyorum, Öyleyse Vurun’ Dönemi” başlıklı güncel konuşma yaptı.

Özuslu, Genel Kuruldaki konuşma başlığında ünlü filozof Descartes’in “Düşünüyorum, O Halde Varım” sözünü kullanmak istediğini ancak bu dönemde bile düşünme suçunun tartışıldığını söyledi.

Düşüncenin suç olmadığı bir düzende yaşamak için mücadele ettiklerini kaydeden Sami Özuslu, toplumun demokratikleşmesinin önünü açmak istediklerini, ülkeyi yönetenlerin bunun aksine adıma attığını söyleyerek, gazeteci Ali Kişmir’e açılan davaya işaret etti.

Ceza ve askeri suçlar yasasından dolayı Kişmir’in tutuklu yargılanmasının konuşulduğunu söyleyen Sami Özuslu, Arif Hasan Tahsin, Memduh Ener, Şener Levent, Lütfi Özter ve Ali Osman Tabak davalarına değinerek, yargının bu davalarda basın özgürlüğünden yana tavır koyduğunu, yakın tarihte sonuçlanan bir davada da Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın tazminata mahkum edildiğini söyledi.

Ali Kişmir’e açılan davanın geri çekilmesini, bugün Genel Kurul’da ivedilik kararı alınan yasalarla ilgili gereğinin yapılmasını talep eden Sami Özuslu, “Basın özgürlüğü ceza yasalarıyla sindirilemez” dedi.

-Baybars

Gazimağusa Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars “İçişleri Bakanlığında Cevapsız Kalan Sorular” başlıklı güncel konuşma yaptı.

Baybars, ülkede sadece ilaç yolsuzluğu olmadığını, birçok konuda yolsuzluk yapıldığını savunarak “Kimse yapılanlara şaşırmıyor. Sistemsizlik yerini siyasi ve toplumsal yozlaşmaya bıraktı” dedi.

Baybars, İçişleri Bakanlığı aracılığıyla verilen vatandaşlık sayısının ayda bin rakamına yaklaştığına dair bilgi aldığını söyledi.

Vatandaşlık verilme kriterlerinin ne olacağını, taşınmaza ve gelire dayalı ikamet izinleriyle ilgili rakamları soran Baybars, iki İranlı kişinin İçişleri Bakanlığı’nın sistemine müdahalesiyle ilgili polis soruşturmasının ne aşamada olduğu konusunda da bilgi istedi.

Sadece Merkezi Cezaevi’ndeki verilere bakarak, ülkeye öğrenci olarak gelip suç işleyenlerin sayısının arttığının görülebileceğini söyleyen Ayşegül Baybars, Bakanlar Kurulu kararıyla verilen 17 istisnai vatandaşlığın, 10’unun eşitliğe ve kriterlere aykırı olduğunu, düğününe katılmak isteyen birine Bakanlar Kurula aracılığıyla izin verildiğini söyledi.

Baybars, Sosyal Konut projesi konusunda devletin iki kez masraf yaptığını, kendilerinin dönemindeki projenin yok sayıldığını ifade ederek, kırsal kesim arazilerinin de adrese teslim edildiğini savundu.

Düzensiz göç merkeziyle ilgili bazı duyumlar olduğunu söyleyen Baybars, bu konuda yasa ve bütçe hazırlanması gerektiğini belirterek, adrese dayalı kayıt sisteminin geldiği aşama konusunda bilgi istedi.

Kayıtsız, vatandaş olmayan kişinin emlak ofislerinde avukat olarak çalıştığına dair bilgiler olduğunu belirten Baybars, kayıt dışı emlakçıların varlığına işaret ederek, emlakçıların kayıt altına alınmasıyla ilgili yasanın ne durumda olduğunu sordu.

-Oğuz

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, Baybars’ın sorduğu soruları yanıtladı.

5 Kasım 2021 ile 19 Haziran 2023 tarihlerini kapsayan dönemde İçişleri Bakanlığı onayıyla bin 704 vatandaşlık verildiğini söyleyen Oğuz, Yurttaşlık Yasası kapsamında 3 bin 887 kişiye eş ve çocukları nedeniyle, 822 kişi ile 560 kişiye evlilik nedeniyle vatandaşlık verildiğini belirtti.

Merkezi Cezaevinden tahliye edildikten sonra ihracı durdurulan 67 kişi, ihraç emri alınmasına uygun bulunmayan 9 kişi olduğunu da kaydeden İçişleri Bakanı, ikamet izinleriyle ilgili de bilgi verdi.

Oğuz, yüksek gelir kategorisinde ikamet izni verilen kişi sayısının 8 bin 313, taşınmaz mal kategorisinde ikamet izni verilen kişi sayısının 5 bin 453, insani ikamet kategorisinde ikamet izni verilen kişi sayısının 145, ikamet izni verilen kişi sayısının 33 bin 542, çalışma izni verilen kişi sayısının 124 bin 632 olduğunu kaydetti.

Nüfus politikasıyla ilgili yapılması gerekenlerle ilgili çalıştıklarını belirten Oğuz, vatandaşlık konusunun her zaman tartışma yarattığını söyledi, siyasi partilerin yaptığı belli çalışmalar olduğunu hatırlattı.

İlgili yasanın 5 mührü tamamlayanın vatandaşlık için müracaat edebileceğini belirttiğini, 11 çalışma izni olana vatandaşlık verilmesi konusunda bir teamül olduğunu kaydeden Oğuz, vatandaşlıkla ilgili en fazla mağduriyeti gençlerin yaşadığını ifade etti.

Vatandaşlık hakkının farklı amaçlar için kullanılmasının önünü kapamak için çalıştıklarını belirten Oğuz, bu konuda uygulanabilir, sade bir düzenlemeye geçilmesi hedefine işaret etti.

İçişleri Bakanlığı sistemine müdahale konusuna değinen Oğuz, sistemin tamamen kapatıldığını, kişilerin özel bilgilerinin olduğu bilgilerin daha güvenli sistemlerde saklanması gerektiğini, bu yönde çalıştıklarını belirtti.

Merkezi Cezaevi’ndeki tutuklu sayısının 900’ü geçtiğini de belirten Oğuz, kırsal kesim arsaları konusunda da değerlendirmede bulundu.

Oğuz, “Kırsal kesim konusunda talep var, emlak fiyatları arttı, bunu farklı amaçlar için kullananlar da var. Yasada boşluk var. Biz boşluğun önünü kapamak için çalışıyoruz” dedi.

Sosyal Konut projesinin sözde kalmaması için çalıştıklarını belirten Dursun Oğuz, müteahhitlerin de bu konuda iyi niyet gösterdiğini, minimum fiyatlandırmayla yola çıkma hedeflerine işaret etti, yasal çalışmaların da yapıldığını, konunun nihayete erdirileceğini söyledi.

Emlak konusundaki ehil olan kişilerin bu işi yapması, devlete vergi verilmesi gerektiğini belirten Oğuz, Maliyenin kaçaklarıyla ilgili en büyük sorunun sözleşmeli satışlar olduğunu belirtti, “Birileri KKTC’deki imkandan faydalanıyorsa, KKTC devleti de bunun karşılığını almalı. Bu konuda çalışıyoruz” dedi.

Düzensiz Göç Merkezi ile ilgili binanın kiralandığını, çalışanların da eğitime gönderildiğini ifade eden Oğuz, amacın burayı bir an önce faaliyete geçirmek olduğunu söyledi.

Dursun Oğuz, tutuklu ve hükümlü mülteci sayısı konusunda da bilgi vererek, 26’sı hükümlü, 47’si hükümsüz 73 kişi olduğunu, bu kişilerin cezaevinden ayrı bir yerde tutulduğunu aktardı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

“8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali”, Londra’da başladı.. Başbakan Üstel: Ekonomik tuzaklar, dış kaynaklı baskılar bizi yolumuzdan döndüremez

Published

on

By

Toplumsal dayanışmayı güçlendirmek ve kültürel mirası yaşatmak amacıyla Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi tarafından düzenlenen “8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali” Londra’da başladı.
Londra’da Enfield Donkey Lane’de düzenlenen ve iki gün sürecek 8. Kıbrıs Türk Kültür Festivale Başbakan Ünal Üstelin yanısıra Başbakan Yardımcısı, Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu , Anamuhalefet CTP Dışilişkiler Sekreteri milletvekili Fikri Toros da katıldı.

Londra’da temaslarda bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise festivali yarın ziyaret edecek. Etkinliğin açılış konuşmasını Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi Başkanı Kenan Nafi yaptı.

Festivalin Kıbrıs Türk kültürü ve değerlerinden ilham alarak gerçekleştiğini belirten Nafi, genç nesillerin kendi kimliklerini ve kültürlerini geleceğe aktarmasının önemine değindi…
Festivalin sponsorlarından TaşYapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı ise İngiltere’de bulunan derneklere destekte bulunmaya devam edeceklerini kaydetti.
Turanlı, yetkililerle görüştüğünü belirterek “ Yakında gelecekte Kıbrıs Türk Kültür Festivali’nin Eski Ercan Havalimanı’nda da yapılmasını umduğunu söyledi.

Başbakan Yardımcısı, Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ise, dördüncü neslin ata topraklarından kopmadan kültürlerini sürdürmelerinin önemine vurgu yaptı.

Ataoğlu, Kıbrıslı Türk gençlerin İngiltere’deki gençlerle birlikte hareket etmesinin ve bu birlikteliğin sürdürülebilir olmasının en büyük temennileri olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Bir kültür yaşatılmak isteniyorsa; dansla, müzikle, dille ve gelenekle yaşatılmalıdır. Bu festival bunun en güzel örneğidir”

CTP Dışilişkiler Sekreteri Milletvekili Fikri Toros ise toplumların kültürleri ve sanatlarına sahip çıkmadığı sürece dünyayla bütünleşmede geri kalacağını söyledi.
Toros, “Bizim toplumumuz ise dünyanın muhtelif yerlerinde önemli roller üstlenmektedir. Kıbrıs Türk kültürünü, sanatını ve sanatçısını dünyayla, farklı kültürlerle bir araya getirme sorumluluğunu taşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Toros ayrıca festivalin KKTC’ de yapılma çağrısını da desteklediğini belirtti.

Başbakan Ünal Üstel ise festivalin açılışında yaptığı konuşmada öncelikle birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.
Kıbrıs Türk halkının yaşadığı acılara rağmen dimdik ayakta durduğunu, kendi devletini kurup kendi kendini yönetir hale geldiğini vurgulayan Üstel, “Varoluş mücadelemizin en büyük ilhamı özgür yaşama irademizdir ve bu irade her nesilde yeniden filiz vermektedir” dedi.

“1974 sonrası sadece Anavatan Türkiye’nin sarsılmaz desteğiyle ayakta kalmadık, aynı zamanda kendi kurumlarımızı inşa eden, demokrasisini kuran ve geleceğe sahip çıkan bir halk olduk” diyen Üstel, gençlere de seslendi.

“Barışı samimiyetle arzulayan devlet ve halk olarak 50 yıl boyunca federasyon masalarına esir edildik. Bizler federasyon defterini artık kapattık. Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın son beş yıldır ortaya koyduğu ve sahip çıktığı iki devletli çözüm vizyonu, Türkiye ile tam bir uyum içerisindedir ve aynı kararlılığı biz de savunuyoruz. Bu vizyon artık sadece Kıbrıs Türk halkının değil, tüm Türk milletinin resmi iradesidir” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM kürsüsünden yaptığı çağrıyı hatırlatan Üstel, “Türk dünyası ile ilişkilerimiz tarihi bir zirvede. Kıbrıs Türk halkı sahipsiz değildir. Elbette rahatsız olanlar var. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türk halkına karşı organize ekonomik sabotaj kampanyası yürütmektedir” dedi.

Üstel, Özellikle inşaat sektörünü hedef alıp mülkiyet bahanesi ile insanımıza hukuk dışı baskılar kurmaktadır..Bilinmelidir ki; ne ekonomik tuzaklar, ne dış kaynaklı baskılar bizi yolumuzdan döndüremez. Biz pes etmeyiz. Biz boyun eğmeyiz. Biz Kıbrıs Türküyüz” ifadelerini kullandı.

Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklere de seslenen Üstel,”KKTC’nin haklı davasını tüm dünyaya anlatın . Bize uygulanan hukuk dışı uygulamaları anlatın. Yatırımcılarla bir araya gelin KKTC ye yatırımları arttırın…” diye konuştu.

Ocak ayında gerçekleştirilen İngiltere temaslarını anımsatan Başbakan Üstel, “Verdiğimiz sözleri unutmadık” diyerek müjdeleri ardı ardına açıkladı.

Üstel, “KKTC Başbakanlık bünyesinde İngiltere Genç Diaspora Koordinasyon Kurulu kurulacak. “Yuvaya Dönüş Paketi” ile İngiltere’den KKTC’ye dönüş yapmak isteyen gençlere vergisel ve sosyal kolaylıklar sağlanacak. İngiltere’de yaşayan gençlere sosyal konut edinme hakkı tanınmasının önü açılacak. E-Devlet sistemleri sadeleştirilecek. Yurtdışındaki gençler, KKTC’nin dijital kamu diplomasisi faaliyetlerinde daha aktif olacak”dedi.

Başbakan Üstel bedelli askerlikle ilgili yeni yasa önerisine ilişkin de bilgi verdi.

Üstel, “Yurt dışında yaşayan çift uyruklu gençlere bedelli askerlik hakkı tanınacak. Ülkedeki kalış süresi 90 günden 120 güne çıkarılacak. Bedelli ücretlerinde indirim yapılacak, asgari ücrete bağlı oranlar düşürülecek. Tıpta uzmanlık ve doktora yapan gençlerin durumu yasal güvence altına alınacak. Yoklama kaçağı ya da bakaya olanlara af getirilecek. Önceki yıllarda süresi içinde bedelli hakkını kullanamayanlara bir defaya mahsus başvuru hakkı sağlanacak” dedi.

Başbakan Üstel konuşmasını gençlere seslenerek şöyle tamamladı:

“Dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın, biliniz ki bu devlet sizin devletinizdir. Bu bayrak sizin bayrağınızdır. Ve biz, bu bayrağı sizlerle birlikte daha da yükseklere taşıyacağız”

Devamını Oku

Kıbrıs

Üstel: KKTC Başbakanlık İngiltere Genç Diaspora Koordinasyon Kurulu’nu kuruyoruz…Bedelli askerlikle ilgili kolaylaştırıcı adımlar için yasal çalışmaları başlattık

Published

on

By

8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali , KKTC’den üst düzey katılımla başladı.

Açılışa katılan Başbakan Ünal Üstel konuşmasında önemli mesajlar verdi.

Üstel festivalin açılışında yaptığı konuşmada öncelikle birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.
Kıbrıs Türk halkının yaşadığı acılara rağmen dimdik ayakta durduğunu, kendi devletini kurup kendi kendini yönetir hale geldiğini vurgulayan Üstel, “Varoluş mücadelemizin en büyük ilhamı özgür yaşama irademizdir ve bu irade her nesilde yeniden filiz vermektedir” dedi.

“1974 sonrası sadece Anavatan Türkiye’nin sarsılmaz desteğiyle ayakta kalmadık, aynı zamanda kendi kurumlarımızı inşa eden, demokrasisini kuran ve geleceğe sahip çıkan bir halk olduk” diyen Üstel, gençlere de seslendi.

“Barışı samimiyetle arzulayan devlet ve halk olarak 50 yıl boyunca federasyon masalarına esir edildik. Bizler federasyon defterini artık kapattık. Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın son beş yıldır ortaya koyduğu ve sahip çıktığı iki devletli çözüm vizyonu, Türkiye ile tam bir uyum içerisindedir ve aynı kararlılığı biz de savunuyoruz. Bu vizyon artık sadece Kıbrıs Türk halkının değil, tüm Türk milletinin resmi iradesidir” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM kürsüsünden yaptığı çağrıyı hatırlatan Üstel, “Türk dünyası ile ilişkilerimiz tarihi bir zirvede. Kıbrıs Türk halkı sahipsiz değildir. Elbette rahatsız olanlar var. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türk halkına karşı organize ekonomik sabotaj kampanyası yürütmektedir” dedi.

Üstel, Özellikle inşaat sektörünü hedef alıp mülkiyet bahanesi ile insanımıza hukuk dışı baskılar kurmaktadır.. Bilinmelidir ki; ne ekonomik tuzaklar, ne dış kaynaklı baskılar bizi yolumuzdan döndüremez. Biz pes etmeyiz. Biz boyun eğmeyiz. Biz Kıbrıs Türküyüz” ifadelerini kullandı.

Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklere de seslenen Üstel,”KKTC’nin haklı davasını tüm dünyaya anlatın . Bize uygulanan hukuk dışı uygulamaları anlatın. Yatırımcılarla bir araya gelin KKTC ye yatırımları arttırın…” diye konuştu.

Ocak ayında gerçekleştirilen İngiltere temaslarını anımsatan Başbakan Üstel, “Verdiğimiz sözleri unutmadık” diyerek müjdeleri ardı ardına açıkladı.

Üstel, “KKTC Başbakanlık bünyesinde İngiltere Genç Diaspora Koordinasyon Kurulu kurulacak. “Yuvaya Dönüş Paketi” ile İngiltere’den KKTC’ye dönüş yapmak isteyen gençlere vergisel ve sosyal kolaylıklar sağlanacak. İngiltere’de yaşayan gençlere sosyal konut edinme hakkı tanınmasının önü açılacak. E-Devlet sistemleri sadeleştirilecek. Yurtdışındaki gençler, KKTC’nin dijital kamu diplomasisi faaliyetlerinde daha aktif olacak”dedi.

Başbakan Üstel bedelli askerlikle ilgili yeni yasa önerisine ilişkin de bilgi verdi.

Üstel, “Yurt dışında yaşayan çift uyruklu gençlere bedelli askerlik hakkı tanınacak. Ülkedeki kalış süresi 90 günden 120 güne çıkarılacak. Bedelli ücretlerinde indirim yapılacak, asgari ücrete bağlı oranlar düşürülecek. Tıpta uzmanlık ve doktora yapan gençlerin durumu yasal güvence altına alınacak. Yoklama kaçağı ya da bakaya olanlara af getirilecek. Önceki yıllarda süresi içinde bedelli hakkını kullanamayanlara bir defaya mahsus başvuru hakkı sağlanacak” dedi.

Başbakan Üstel konuşmasını gençlere seslenerek şöyle tamamladı:
“Dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın, biliniz ki bu devlet sizin devletinizdir. Bu bayrak sizin bayrağınızdır. Ve biz, bu bayrağı sizlerle birlikte daha da yükseklere taşıyacağız”

Devamını Oku

Kıbrıs

Ataoğlu: Kıbrıs Türk kimliği Londra’da gururla yaşatılıyor

Published

on

By

Londra’da düzenlenen 8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali’nde konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, “Bu festival, kültürümüzü yaşatmanın ve geleceğe taşımanın en güçlü yoludur” dedi. Ataoğlu, Kıbrıs Türk kimliğinin sadece adamızda değil, diasporada da gururla yaşatıldığını vurguladı.

8. Londra Kıbrıs Türk Kültür Festivali kapsamında konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, etkinliğin sadece bir festival değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının kimliğini, kültürel mirasını ve birlik ruhunu yaşatan önemli bir köprü olduğunu vurguladı.

Ataoğlu, “Ata toprağındaki gençlerimiz ile Londra’daki gençlerimizin bir araya gelmesi, onlara emanet edeceğimiz değerlerin imzasıdır” dedi.

Gençlere aktarılan kültürel mirasın sürdürülebilir olmasının, onlara verilen değerin bir sonucu olduğunu belirten Ataoğlu, “Gençlerimize ne kadar değer verir ve ne kadar sorumluluk emanet edersek, bu emaneti çok daha ileriye taşıyacaklardır. Bu konuda en ufak bir şüphem yok” ifadelerini kullandı.

Ataoğlu, “Binlerce kilometre ötede, Londra’nın kalbinde atmaya devam eden Kıbrıs Türk kalbi, bu festivalde en güçlü haliyle hissediliyor. Diasporada yaşayan kardeşlerimizin bağlılığı sayesinde Kıbrıs Türk kimliği gururla taşınıyor” dedi.

Festivalin genç nesillere folklor, mutfak, sanat ve tarih gibi değerlerin aktarılmasında önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Ataoğlu, “Bir kültür yaşatılmak isteniyorsa; dansla, müzikle, dille ve gelenekle yaşatılmalıdır. Bu festival bunun en güzel örneğidir” ifadelerini kullandı.

Ataoğlu, gençlere verilen değerin kültürel mirasın sürdürülebilirliğinde belirleyici olduğunu vurguladı. Ataoğlu, “Ata toprağındaki gençlerimizin, Londra’daki gençlerle buluşması, geleceğe emanet edeceğimiz ortak değerlerin en güçlü göstergesidir” dedi.

Kıbrıs Türk halkının tarih boyunca birçok zorlukla karşılaştığını ancak hiçbir zaman kimliğinden vazgeçmediğini belirten Ataoğlu, festivale katkı koyan organizatörlere, gönüllülere, sanatçılara ve katılımcılara teşekkür etti.

“Kültürümüz bir miras olduğu kadar bir sorumluluktur” diyen Ataoğlu, hükümet olarak hem ülkede kültürel mirası korumaya hem de yurt dışındaki vatandaşlarla gönül bağlarını güçlendirmeye devam edeceklerini söyledi. “Kıbrıs Türk kimliği
Londra’da gururla yaşatılıyor”

Londra’da düzenlenen 8. Kıbrıs Türk Kültür Festivali’nde konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, “Bu festival, kültürümüzü yaşatmanın ve geleceğe taşımanın en güçlü yoludur” dedi. Ataoğlu, Kıbrıs Türk kimliğinin sadece adamızda değil, diasporada da gururla yaşatıldığını vurguladı.

8. Londra Kıbrıs Türk Kültür Festivali kapsamında konuşan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, etkinliğin sadece bir festival değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının kimliğini, kültürel mirasını ve birlik ruhunu yaşatan önemli bir köprü olduğunu vurguladı.

Ataoğlu, “Ata toprağındaki gençlerimiz ile Londra’daki gençlerimizin bir araya gelmesi, onlara emanet edeceğimiz değerlerin imzasıdır” dedi.

Gençlere aktarılan kültürel mirasın sürdürülebilir olmasının, onlara verilen değerin bir sonucu olduğunu belirten Ataoğlu, “Gençlerimize ne kadar değer verir ve ne kadar sorumluluk emanet edersek, bu emaneti çok daha ileriye taşıyacaklardır. Bu konuda en ufak bir şüphem yok” ifadelerini kullandı.

Ataoğlu, “Binlerce kilometre ötede, Londra’nın kalbinde atmaya devam eden Kıbrıs Türk kalbi, bu festivalde en güçlü haliyle hissediliyor. Diasporada yaşayan kardeşlerimizin bağlılığı sayesinde Kıbrıs Türk kimliği gururla taşınıyor” dedi.

Festivalin genç nesillere folklor, mutfak, sanat ve tarih gibi değerlerin aktarılmasında önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Ataoğlu, “Bir kültür yaşatılmak isteniyorsa; dansla, müzikle, dille ve gelenekle yaşatılmalıdır. Bu festival bunun en güzel örneğidir” ifadelerini kullandı.

Ataoğlu, gençlere verilen değerin kültürel mirasın sürdürülebilirliğinde belirleyici olduğunu vurguladı. Ataoğlu, “Ata toprağındaki gençlerimizin, Londra’daki gençlerle buluşması, geleceğe emanet edeceğimiz ortak değerlerin en güçlü göstergesidir” dedi.

Kıbrıs Türk halkının tarih boyunca birçok zorlukla karşılaştığını ancak hiçbir zaman kimliğinden vazgeçmediğini belirten Ataoğlu, festivale katkı koyan organizatörlere, gönüllülere, sanatçılara ve katılımcılara teşekkür etti.

“Kültürümüz bir miras olduğu kadar bir sorumluluktur” diyen Ataoğlu, hükümet olarak hem ülkede kültürel mirası korumaya hem de yurt dışındaki vatandaşlarla gönül bağlarını güçlendirmeye devam edeceklerini söyledi.

Devamını Oku

Trending

Reklam