Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Murat Aktuğralı:Deprem öldürmedi bizi, siz öldürdünüz. Katilsiniz

Published

on

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden İsias davasında enkazdan sağ çıkan Aras Aktuğralı’nın babası Murat Aktuğralı dinlendi. Aktuğralı, sanıklardan şikayetçi olduğunu vurguladı. Aktuğralı, “Sorumlu herkesin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Adalete güveniyoruz. Deprem öldürmedi bizi, siz öldürdünüz. Katilsiniz” dedi.

Yeryüzünde gelmek istediği en son şehirde olduğunun altını çizen Aktuğralı, 11 sanığı dün dinlediklerini ve bir tiyatro gösterisi izledikleri izlenimine kapıldığını söyledi.

Sanıklara cinayet işlediklerini yüzlerine haykırmak için geldiklerini ifade eden Aktuğralı, davanın ilerleyen günlerinde sanıkların mahkemede bulunmalarını talep etti.

Kafilenin Adıyaman’a gelişini anlatan Aktuğralı, çocukların ilk geldiklerinde belediye başkanına gittiklerini ve son toplu resimlerini orada çektirdiklerini ifade etti. “Çocuklar belki de bir kere daha gelmeyecekleri şehirde mutluydular” diyen Aktuğralı, geçen yıl çocukların Türkiye’de çeşitli yerlerde maçlara gittiklerini söyledi.

Çocukların bir kısmının otelde yaşanan rezervasyon sonucu başka bir otelde kaldığını anlatan Aktuğralı, “Oğlumu en son yemek dönüşü gördüm ve baba deyişini hatırlıyorum” dedi.

Saat 12.00’de ve daha sonra deprem saatine kadar iki defa daha uyandığını, deprem sırasında hafif uykuda olduğundan şarjdaki telefonu söküp çocuklara gitmeye çalıştığını belirten Aktuğralı, “Bina su gibi sallanıyordu. Karşı duvara dayanıyordum, çok büyük bir parlama, gürültüyle odanın üzerime yıkıldığını hatırlıyorum” diye konuştu.

Aktuğralı şöyle devam etti:

“Sarsıntı devam ediyordu, sadece toz duman görünüyordu. Yüzümde şilte, ayaklarımda yükler vardı. Hayatımın son dakikalarını orada geçireceğimi düşünüyordum. Oda numarası 310’du. Kendimi yavaş yavaş kurtarmak için oluşan boşluktan çıkmaya çalıştım ve birkaç adım attıktan sonra gökyüzünü gördüm. Bina benim üzerimden çökmüştü, enkazın en üzerinde gibi görünüyordum. Pervin Aksoy İpekçioğlu’nu gördüm, ona iyi olup olmadığını sordum. Otelin yanındaki binaların ayakta olduğunu gördüm. Sadece biz mi yıkıldık diye sordum.”

Enkazdan Recep Kılıç’ın kurtulduğunu ifade eden Murat Aktuğralı, şunları dile getirdi:

“Rehber ekibinden iki kişi kurtulmuştu, onlarla iletişim kurduk. Enkazdan bir şeyler bulup giydik. Pervin arkadaşımızın parmakları yaralıydı, parmaklarına bavulundan buldukları bandajla sargı yaptık. Ayakkabı bulduk. Çocukları aradık ama kimseyi bulamadık. Etrafta kimse yoktu. Esra öğretmenimizin sesini duyduk, ama göremiyorduk.

Yağmur yağıyordu ve inanılmaz soğuktu, kendimize zemine inebilecek geçit bulduk. Yıkıntının ne kadar kötü olduğunu hissedebiliyorduk. Büyük parçalar yoktu. Her şey tuzla, buzdu. Enkazın Atatürk Bulvarını kapattığını gördük, üzerine çıkıp çocukların isimlerini haykırdık. Sadece birkaç kişinin enkazda olduğunu, sıkıştığını fark ettik ama kaldıracak güçleri yoktu. Enkazda sıkışan birinin elini görebiliyorduk, elini tutmamızı ve ağrı kesici istedi. Tek aklımızda olan çocukları kurtarabilmek, ulaşabilmekti.  Telefonlar çalışmıyordu. Telefonuma ilk ulaşanlar Ruşen ve Enver Karakaya oldu.”

Bir süre sonra Mehmet Topukçuoğlu’nun kendisine ulaştığını belirten Aktuğralı, Cumhurbaşkanının Danışmanı Anıl Kaya’nın kendisine ulaştığını ve kendisinden acil yardım talep ettiklerini söyledi.

“Otel müdürü, isminin sadece Cuma olduğunu öğrendiğim kişi bizlere kimlerin kurtulduğunu sordu” diye konuşan Aktuğralı, “Gün ağardığında, enkazı gördüğümde benim için hayat durdu. O enkazdan birinin kurtulmasının mucize olduğunu anladım” dedi.

Kurtarma çalışmalarını anlatan Aktuğralı, “Çarşamba günü ilk çocuğumuz Doruk’a ulaştık. Artık ümitlerimiz tükendi. Her tarafta kırmızı ve mavi kablolar vardı. Oğlumun da bavulu maviydi. Ben bavulu kendim bulmak istemediğim için enkaza yaklaşamadım” dedi.

Aktuğralı şöyle devam etti:

“Cenazeleri çıkıyordu, hepsi uyur pozisyonda kıpırdayamadan bulundular. Perşembe günü oğlumun oda arkadaşları bulundu, oğlumun cenazesinin de yakın olduğunu biliyordum. Cuma gününün ilk saatlerinde oğlumu da buldular. Teşhis için çadıra gittim, oğlum da uyur pozisyondaydı, rahat uyumuş gibiydi. Bir yerde sıkışmışlardı, ağır bir tahribat yoktu. Beyaz yüzünü, mavi gözlerini görünce Aras olduğunu anladım.”

-“Biz her gün 6 Şubat’a uyanıyoruz”

Murat Aktuğralı, “Biz her gün 6 Şubat’a uyanıyoruz. Ben kalbimi bu şehre göndüm. Bir tanemi, canımı, bu şehre gömdüm. Benim umudum da, memleketin de umudu olabilecek bir çocuktu. Gözümüzü her kapatıp açtığımızda yaşla uyanıyoruz” diye konuştu.

“Dün duyduklarıma inanamadım, bu sanıkların tamamı gözümüze baka baka yalan söyledi. Benim ve hepimizin hayatını bitirdiler” diyen Murat Aktuğralı, şunları kaydetti:

“Enkaza gelen herkes binanın doğru yapılmadığını anlıyordu zaten. Bozkurt enkaza geldiyse insanlık suçu, gelmediyse de yalan söylüyor. Biraz olsun doğru şeyler yapılsaydı binada, belki çocuklarımızın bir kısmı kurtulabilirdi. Sorumlu herkesin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Adalete güveniyoruz. Deprem öldürmedi bizi, siz öldürdünüz. Katilsiniz.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Koop-Sen yarın Koop-Süt ile Zirai Levazım ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor

Published

on

By

Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.

Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürünü ve beraberindeki heyeti kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.

Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.

Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.

Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.

HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.

Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.

“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.

“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.

Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam