Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Öğretmen sendikalarının eylemi Meclis gündemindeydi

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda ilk olarak onaya sunuşlar yapıldı.

Seçim ve Halkoylaması (Değişiklik) Yasa Önerisi’nin komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkeresi oy birliğiyle; Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın Genel Kurul’da üçüncü görüşmesine ilişkin tezkeresi ise oy çokluğuyla kabul edildi.

Daha sonra Deprem ve Diğer Doğal Afetlere Yönelik Mali Yardım ve Hazırlık (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın genel kurulda üçüncü görüşmesine ilişkin tezkeresi okundu.

-Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali tezkere üzerine söz alarak, tasarı hakkındaki ivediliğin “iş bilmezlik” olduğunu ve hükümetin “ölü taklidi” yaptığını savundu.

Değişiklik yasa tasarısının görüşüleceği komitenin yanlış olduğunu dile getiren Şahali, bütünlüklü bir çalışma yapılması için muhalefet olarak uyarı yaptıklarını ifade ederek, “Geçmiş ola…” dedi. Değişikliği yasanın içerisine koymadan önce uyarı yaptıklarını yineleyen Şahali, “Belli ki uyarılmak için başınıza taş düşmesini bekliyorsunuz” dedi.

“Biz dediydik demek için konuşmuyoruz” diye konuşan Şahali, “Biz size gülmekten usandık. Siz kendinizi gülünç duruma düşürmekten usanmadınız” eleştirisinde bulundu.

Şahali’nin konuşmasının ardından tezkere oy çokluğuyla kabul edildi.

Daha sonra Yapı İnşaatı ve Teknik İşler Müteahhitleri Kayıt ve Denetim (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın Genel Kurul’da üçüncü görüşmesine ilişkin tezkere oylandı.

Orman Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın Genel Kurul’da üçüncü görüşmesi hakkındaki tezkere ve Siyasal Partiler (Değişiklik) Yasa Önerisi’nin Genel Kurul’da üçüncü görüşmesine ilişkin tezkere oy birliğiyle kabul edildi.

-Erhürman

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Öğretmenlerin İtibarı” ile ilgili 62’nci madde tahtında konuşma yaptı.

Dışarıda öğretmenlerin eylem yaptığını dile getiren Erhürman, Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın Ağustos ayında Meclis’e gönderildiğini ancak 9 ay sınra sınav döneminde komitenin gündemine alındığını kaydetti. Komite çalışmalarına başbakanın müdahale ettiğini savunan Erhürman, “Bir anda komiteye Ünal Üstel’den talimat geliyor ve bu yasa bugün geçecek deniyor” diye konuştu.

“Bu, memlekette öğretmenin itibarını nasıl yerlerde süründürmeye çalıştığınız göstergesidir” diyen Erhürman, bunu anlamanın mümkün olmadığını söyledi.

Konuşmasının Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’na değil, Başbakan Ünal Üstel’e yönelik olduğunu ifade eden Erhürman, “Kamu okullarında zırt pırt grev yapılır sınav bile yapılmaz, öğrencileri özel okullara gönderin mesajı mı verilmeye çalışılıyor?” sorusunu sordu.

Öğretmenin vasfının bile tartışma konusu yapıldığını söyleyen Erhürman, eğitim ve öğretimin, öğretmen dövülerek yapılmaya çalışıldığını söyledi.

– “Öğretmen düşmanlaştırıldığında öğrenciye zarar veriliyor”

“Bu ülkenin insanıyla iletişim kurmak sizin için artık zor” diyen Erhürman, öğretmen düşmanlaştırıldığında, öğrencilere zarar verildiğini belirtti. Bunun altından kalkılamayacağını dile getiren Erhürman, konuşmasına cevabı Başbakan Üstel’in vermesini istediğini yineledi. Bunun üzerine genel kurulda sesler yükseldi.

“Biz geldiğimizde bu yasaların hepsi geri çekilecek” diyen Erhürman, Meclis’in itibarının ayaklar altına alınması için her şeyin yapıldığını söyledi.

Memleketin insanına, öğretmenine saygılı olmak gerektiğini kaydeden Erhürman, “Ne getirdiyseniz hepsi değişecek, çünkü yoksunuz” dedi. Ülkede yetişmiş, sınavı geçmiş hazır öğretmen varsa onların istihdamının yapılması gerektiğini belirten Tufan Erhürman, hükümet edenlerin öğretmenle ve toplumla diyalog niyeti olmadığını savundu.

“Yok hükmünde davranıyorsunuz” diyen Tufan Erhürman, yasayı komiteye çekerek, öğretmenleri dinleyerek, gerekli değişikliklerin yapılmasını istedi. Sonbaharda ne olacağını, yine okulların grevle mi açılacağı sorusunu soran CTP Genel Başkanı Erhürman, “Yeter artık” dedi.

-“Aklın yoluna dönün, çekin bu yasayı geri”

“Aklın yoluna dönün, çekin bu yasayı geri” diye konuşan Erhürman, öğretmenle diyalog kurulması gerektiğini belirtti. Erhürman, uzlaşılması halinde, Temmuz veya Ağustos’ta dahi çağrı yapılsa genel kurula gelerek, yasanın geçirilmesi için destek vereceklerini kaydetti.

-Çavuşoğlu

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun söz alması üzerine CTP’li vekiller genel kurul salonundan çıktı.

Çavuşoğlu, yasa değişikliğiyle ilgili tartışmaların uzun zamandır yapıldığını belirtti. Yasa tasarısıyla ilgili resmi toplantı sayısının 9 olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, gayri resmi toplantıların çok daha fazla olduğunu söyledi.

“İstişarelerin yapılmadığı” söyleminin yanlış olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, hangi maddeye itirazın olduğu konusunda sendikalardan defalarca açıklama talep ettiklerini kaydetti. Tek bir maddenin gerekçe olarak sunulmamasının ayrı bir değerlendirme gerektirdiğini ifade eden Çavuşoğlu, günlerdir sürdürülen eylemlerde yasa gerekçesinden neden bahsedilmediğini sorguladı.

-“Bu hükümet 40 yılda yapılmadığı kadar okul yaptı”

Bu hükümetin 40 yılda yapılmadığı kadar okul yaptığını vurgulayan Çavuşoğlu, “Sadece 74 okula internet bağladık. 750 akıllı tahta sağladık. Özel eğitimde tam gün eğitime geçtik” diye konuştu.

“40 yılda yapılan okul sayısı bizim 4 yılda yaptığımız kadar yoktur” diyen Nazım Çavuşoğlu, adına basılan tişörtlere atıfta bulunarak, birileri yakıştırmada bulundu diye vizyonlarından vazgeçmeyeceklerini söyledi.

Açılışı yapılan okulların isimlerini tek tek sayan Çavuşoğlu, “Senede bir okul yapılsaydı bugün okulların altyapısı konuşulmayacaktı” şeklinde konuştu.

Hayal edilen hedefleri kendilerinin gerçekleştirdiğini vurgulayan Çavuşoğlu, “Öğretmenlerin itibarsızlaştırıldığı” söylemlerini kınadı ve bunu kabul etmediğini belirtti. Bakan Çavuşoğlu, öğretmenlere hizmet içi kurs düzenlemenin öğretmeni itibarsızlaştırılma anlamına gelmediğini anlattı.

Öğretmenler sendikasının öğretmenlere dağıttığı yazı hakkında konuşan Çavuşoğlu, öğretmenlerin yanıltıldığını dile getirdi. Ders saatlerinin düzenlenmesi konusunda öğretmenlere yalan söylendiğini kaydeden Bakan Çavuşoğlu, A,B öğretmenle ilgili düzenlemelerin geri çekildiğini söyledi.

-“Öğretmeni yanıltmaktan vazgeçiniz”

Branşlarda ülkede öğretmen eksiği olması durumunda öğretmenin birikiminde faydalanmak için yüzde 25 kıstasının konulduğunu dile getiren Çavuşoğlu, hizmet içi kurslarla ilgili tüzük yapma yetkisi alındığını belirerek, öğretmenin tedirgin olacağı bir şey olmadığını ifade etti. Milli Eğitim Bakanı Çavuşoğlu, “Öğretmeni yanıltmaktan vazgeçiniz” dedi.

“Torpillilerin kolayca işe alınacağı bir durum yaratılmadığını” da belirten Çavuşoğlu, “Öğretmen sevgisi ve saygısıyla bu yola devam edeceğiz” diye konuştu. Çavuşoğlu, sendikaların öğretmenleri kandırarak, eylem yaptığını kaydetti.

Yıllardır Türkiye’den ilkokullara rehber öğretmen getirildiğinin söylenmediğini dile getiren Bakan Çavuşoğlu, “Atılan sloganlar bu ülkenin menfaatine değildir, bizim yapmaya çalıştığımız bu ülkenin menfaatinedir” dedi. Bakan Çavuşoğlu, yanlış bulunan maddelerin kendilerine iletilmesini istedi.

“Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” diyen Çavuşoğlu, kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceklerini söyledi. İktidar geldiklerinde 110 öğrenciye kadar Atatürk Öğretmen Akademisi’ne (AÖA) öğrenci alındığına dikkat çeken Çavuşoğlu, AÖA’yı korumak için tasarıya madde koyduklarının da söylenmediğini kaydetti.

Bu sırada genel kurula geri dönen CTP’li vekillerin sesli tepkisi üzerine, Çavuşoğlu, herkesin Meclis İç Tüzüğü’ne uyması gerektiği uyarısında bulundu. ni söyledi. Bu sırada Genel Kurul’da sesler yükseldi.

CTP Milletvekili Devrim Barçın ile Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu arasında tartışma yaşandı.

Çavuşoğlu konuşmasında, yurtdışından öğretmen getirilmesinin eleştirildiğini ancak yıllardır 5 branşta öğretmen alımına engel olunduğunu da belirtti.

“Birileri ‘öğretmen düşmanı’ yazılı tişört giydi diye, birileri düşman olmaz” diyen Çavuşoğlu, tam gün eğitimle ilgili gizli, saklı bir şey olmadığını belirtti.

-“Öğretmen düşmanı değiliz”

“Tüm öğretmenlerimizle yolumuza devam edeceğiz” vurgusu yapan Çavuşoğlu, “Öğretmen dostu kimliğimiz değişmeyecek. Öğretmen düşmanı değiliz… Toplumun geleceğini öğretmenler sağlayacak” şeklinde konuştu.

-Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısı

Genel kurulda daha sonra Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısı ele alındı. İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi Başkanı Özdemir Berova, Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısı hakkında komitenin raporu okuyarak, tasarının oy çokluğuyla kabul edildiğini belirtti.

Süreç konusunda konuşma yapmak istediğini belirten Berova, muhalefetin 62’nci madde tahtı yerine yasa tasarısı ele alınırken, söz alabileceğini ancak bunun yapılmadığını, buna saygı duyduklarını ifade etti. Berova, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun konuşmasına tahammül gösterilmemesini ise “kabul edilemez” olarak niteledi.

Konunun ciddiye alındığını ifade eden Berova, komite toplantısının açılışında, yetkili olmayan sendikanın dışarı çıkarılmasının istendiğini ve çalışma sürecinde gerginlik yaratılacağının ortaya konulduğunu anlattı.

Komitede ilk sözü KTOEÖS başkanına verdiklerini ve notlarını aldıklarını dile getiren Berova, sendikaların yasa maddeleriyle ilgili görüşlerini açıkladıklarını ancak toplantı bitmeden komite toplantısını terk ettiklerini söyledi.

Berova, komite toplantısı sırasında Başbakanın kendisini telefonla aradığını ve yasa tasarısı yeterince tartışıldıktan ve tüm görüşler alındıktan sonra geçirilmesini söylediğini ifade etti.

Herkes dinlendikten sonra yasa tasarısının sonlandırılacağını Komite Başkan Yardımcısı’na söyledikten sonra sendikaların toplantıdan ayrıldığını dile getiren Berova, içerikten farklı alanlar üzerinden yapılan eleştiriler olduğunu söyledi.

O günden bugüne gelen eleştirilerde maddelerle ilgili eleştiri duymadığını kaydeden Berova, “Yasa maddelerinde yaptığımız değişiklikler sonucu bir sıkıntı varsa bunu duymak istiyorum” diye konuştu.

CTP Milletvekili Filiz Besim’in yerinden söz aldığı sırada Genel Kurul’da yeniden sesler yükseldi.

Besim, komitede çok gergin bir ortam olduğunu anlattı. Berova ise, komitenin çok sağlıklı bir şekilde yönetildiğini ifade etti.

TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Başbakan Üstel: Dünyadan adalet istiyoruz. Kıbrıs Türkü bu güne kadar adalet görmedi

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi’nde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin mülkiyet ve Taşınmaz Mal Komisyonu (AİHM) ile ilgili son kararı, Kıbrıs konusu ve yakın coğrafyadaki gelişmeler konuşuldu.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda 62’nci madde tahtında söz aldı. AHİM kararı ve Taşınmaz Mal Komisyonu hakkında konuşan Erhürman’ı Başbakan Ünal Üstel yanıtladı.

İlk olarak bedelli askerlik konusuna değinen Tufan Erhürman, bununla ilgili yasa önerilerinin komitede olduğunu anımsatarak, Başbakan’la da bu konuda görüştüğünü, Meclis çalışmalarına ara vermeden bu önerinin yasallaşması gerektiğini, aksi takdirde birçok gencin daha sıkıntı yaşayacağını belirtti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin mülkiyet ve Taşınmaz Mal Komisyonu ile ilgili son kararıyla ilgili de konuşan Erhürman, 2010 yılından bu yana AİHM tarafından “etkili iç hukuk yolu” olarak kabul edilen Taşınmaz Mal Komisyonu’nun bu niteliğine ilişkin kabulünün devam ettiğini ancak son kararda negatif sonuçlar olduğunu belirtti.

Bu kararı bir başarı öyküsü veya zafer olarak yorumlayanlar olduğunu, bu açıklamaları hayretle dinlediğini belirten Erhürman, AİHM’in kararını “Taşınmaz Mal Komisyonu’nun surlarında açılan gedik” diye yorumladı. Erhürman, kararda “pozitif hiçbir şey söylenmediğini” ifade etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın açıklamalarına da işaret eden Erhürman, “Bu mahkeme kararı uyarı niteliğindedir. Doğru okuma yapmazsak bu gidişat bizi neyle karşı karşıya bırakacak bunları kestirmek mümkün olmayacak” dedi.

Taşınmaz Mal Komisyonu’nun uluslararası alandaki en önemli başarılardan biri olduğunu da belirten Erhürman, “Kimse algı operasyonu yapmaya soyunmasın. Bu algı operasyonu değil, okunan anlaşılmıyorsa zaten bir felaketle karşı karşıyayız demektir” diye konuştu.

İran ile İsrail arasında yaşananlara da değinen Tufan Erhürman, Kıbrıs’ın coğrafi olarak risk altında bulunduğunu ancak riskin sadece coğrafyayla değil Rum liderin ittifaklarıyla da ilgili olduğunu söyledi.

Kıbrıs Türk ve Rum halkını bağlayacak kararları tek başına almaya yetkili olmayan Rum lider Hristodulidis’in ABD, İsrail ve Fransa ile bir takım anlaşmalar yaptığını söyleyen Erhürman, Kıbrıs Türk halkının bu işin neresinde olduğunu da sordu.

İki kurucu ortaktan biri olan Kıbrıs Türk halkının bu pozisyonda olmayı hak etmediğini söyleyen Erhürman, “Eşit egemenlik değil, egemen eşitlik istiyorum demenin sonucu egemenliği Rum liderin kucağına bırakmaktır” diye konuştu.

Yerinden söz alan UBP milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu’nu da yanıtlayan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının yok sayılma noktasından iradesinin büsbütün yok olması noktasına gelindiğini söyledi.

Erhürman’dan sonra Genel Kurulda söz alan Başbakan Ünal Üstel, son günlerde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

İsrail-Gazze, Ukrayna-Rusya, İsrail-İran savaşına işaret ederek, dünyanın buna seyirci kaldığını söyleyen Üstel, 2 yıla yakın süredir bombalar yağan Gazze’ye insani yarım götüren ekiplere de müdahale edildiğini, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ve diğerlerinin bunla ilgili de bir şey yapmadığını ifade etti.

“İki devletli çözümden yanayız çünkü egemenliğin, garantörlüğün ne kadar önemli olduğunu gördük” diyen Başbakan, bu olaylardan dersler çıkarılması gerektiğini de belirtti.

UBP’nin, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statü kabul edilmeden müzakere masasına dönülmemesini savunduğunu anımsatan Üstel,  AHİM’in mülkiyet ve Taşınmaz Mal Komisyonu ile ilgili kararını da değerlendirdi.

Söz konusu kararla, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkinliğinin bir kez daha onaylandığını ifade eden Başbakan Ünal Üstel, 1974 Barış Harekatı sonrası kuzeyle güney arasında yapılan nüfus mübadelesine ve Rum tarafında kabul edilen Vasilik Yasası’na da işaret etti.

Rumların 1974 öncesi mallarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenliği altında olduğunu ancak Rum tarafının yine yasal bir düzenlemeyle tutuklamalar yaptığını söyleyen Başbakan Üstel, “Bana göre bu tutuklamalar gayri yasaldır” dedi.

Başbakan Üstel, 2013’ten 2023’e kadar gerekli kaynak ayrılmadığından dolayı Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkinliğinin istenilen düzeyde olmadığını ifade ederek, hükümete geldikleri günden beri oluşturdukları fonlarla ayrı bir kaynak yarattıklarını da söyledi.

Bu kapsamda, 2024’ten bu güne tazminatlar için 106 milyon 374 bin Sterlin ödeme yaptıklarını, 230 dosyayı sonuçlandırdıklarını belirten Üstel, inşaat sektörünün hareketlendirilmesiyle ülkedeki ekonomik değerlerin de arttığını ifade etti.

Güney Kıbrıs’ın bundan çok rahatsız olduğunu, Kıbrıslı Türkleri zora sokmanın, ekonomiyi çökertmenin yolunu kural tanımaz şekilde aradığını belirten Üstel, Güney Kıbrıs’ta yapılan yasal düzenlemeye ve bununla yaratılan tedirginliğe işaret etti.

Üstel, “Dünyadan adalet istiyoruz. Kıbrıs Türkü bu güne kadar bu adaleti görmedi” dedi.

Gazze’de de İran’da da adalet göremediklerini kaydeden Üstel, aynı soykırımları Kıbrıslı Türklerin de yaşadığını ifade ederek, “Temennimiz yeni dünyada adalet, barış, huzur içinde yaşamaktır. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisiyle egemen devlet olursak halkımız bu huzura kavuşmuş olur” dedi.

Başbakandan sonra yeniden söz alan Tufan Erhürman, kavramların birbirine karıştığını, Ukrayna ve Rusya’nın iki egemen devlet olduğunu, aralarında egemen eşitlik bulunduğunu kaydederek, “Egemen devletler arasında da savaş olabilir” dedi.

Garantörlük konusuna da işaret eden Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğünün bu adanın tamamında geçerli olduğunu söyledi.

Erhürman, “Siz ‘iki ayrı devlet’ dediğinizde KKTC üzerindeki garantörlükten bahsediyorsunuz ama bu Türkiye’nin garantörlük hakkını daraltmak demektir. ‘İki devletli çözümü ve garantilerin devamını istiyorum’ diyorsunuz ama bu ikisi birbirini tutmuyor” dedi.

Erhürman, 50 senede yaşananlardan ders çıkarılması gerektiğini ancak bunun yapılmadığını da söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

DAÜ-SEN: “Barış için mücadele artık bir varoluş mücadelesine dönüşüyor”

Published

on

By

 Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN), yakın coğrafyada yaşananlara dikkati çekerek, barış için mücadelenin bir varoluş mücadelesine dönüştüğünü belirtti.

DAÜ-SEN’den yapılan açıklamada, Batı’da ve Doğu’da yaşananlara işaret edildi, “Şimdi ise İsrail ‘nükleer program’ şüphesiyle İran’ı bombalıyor, devlet yetkililerine suikast düzenliyor. İran ise İsrail şehirlerini bombalıyor. Savaş bize o kadar yaklaştı ki yüzümüzü göğe çevirmemiz artık yeterli oluyor.” denildi.

DAÜ’de İranlı mezunlar, öğrenciler ve akademik personel olduğunun belirtildiği açıklamada, İran’a düşen her bomba ile  öğrencilerin ve akademik personelin hissettiği kaygı ve acının paylaşıldığı belirtildi.

Yaşanan çatışmaların bir anlaşma ile son bulacağının ancak bu çatışmaların ağır ve derin yaralarının kalacağının kaydedildiği açıklamada, “Gelinen noktada, Ortadoğu’da ve/veya Doğu Akdeniz’de akıl dışı politikalarla, anlamsız hırslarla, dünya daha büyük, daha küresel savaşlara doğru sürüklenebilir. Yaşadığımız ada ve bölgemiz de bu savaşlardan çok daha derin etkilenebilir. Kin, nefret ve ayrılıkçı anlayışlara dayalı siyasi iktidarların her zaman kan ve gözyaşı getirdiğine bir kez daha tanık olduğumuz bu dönemde, diyalogla, adil paylaşım anlayışıyla sorunların çözümünün önemine vurgu yapmak istiyoruz. Barış için mücadele artık bir varoluş mücadelesine dönüşüyor. Bu çerçevede, çatışmalar sonucu yakınları yara alan, kayıplar yaşayan, tüm öğrencilerimize ve meslektaşlarımıza, geçmiş olsun diyoruz, kalpten taziyelerimizi iletiyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Sivil Savunma ve Sağlık Bakanlığı, afet ve acil durum planlamalarını gözden geçirdi

Published

on

By

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı ile Sağlık Bakanlığı tarafından ülkede yaşanması muhtemel afet ve acil durumlarda karşılaşılabilecek sorunlara karşı yapılan planlamalar, bugün gözden geçirildi.

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Teşkilat Başkanlığında yer alan toplantıya, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Atilla Karaca, Sivil Savunma Koordinatörü Cemal Betmezoğlu ve Hizmet ve Destek Şube Müdürü Barış Çavlan ile Sağlık Bakanlığı adına Bakanlık Müdürü Ergin Tertemiz ve Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mustafa Kalfaoğlu katıldı.

İki kurum, afet ve acil durumlarda ihtiyaç duyulacak acil sağlık hizmetlerinin etkin ve kesintisiz bir şekilde yerine getirilebilmesi amacıyla hastane, sağlık ocağı ve sağlık hizmeti veren tüm birimleri kapsayan planlamaları yeniden gözden geçirerek, gerekli düzenlemeleri yaptı.

Bölgede son dönemde yaşanan gelişmeler doğrultusunda, sağlık kuruluşlarında yaşanması muhtemel aksaklıkların giderilmesi hedefiyle gerçekleştirilen toplantıda, olası ihtiyaçlar dikkate alınarak, tüm ilçeleri kapsayacak şekilde değerlendirmelerde bulunuldu.

Planlamalar kapsamında tüm ilçelerde bulunan kamu ve özel sağlık kuruluşlarında halkın ihtiyaç duyacağı sağlık hizmetlerinin kesintisiz olarak yerine getirilmesi, triaj ve değerlendirme sonucunda gerekli sevklerin yapılması, böylece hastane, sağlık ocağı ve ileri ilkyardım merkezlerinde yaşanacak yoğunluğun önlenmesi amaçlanıyor.

Toplantıda, tüm ilçelerde bulunan İlçe Kriz Yönetim Merkezleri tarafından önceden nüfus yoğunluğuna göre belirlenen ve her yıl ihtiyaca göre yeniden gözden geçirilen ileri ilkyardım merkezlerinin işleyişinde yapılan düzenleme ile bu merkezlerin daha etkin bir şekilde hizmet vermesi kararı alındı.

Devamını Oku

Trending

Reklam