Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Oktay: Kaynaklar tüm ada halkına aittir ve hakkaniyet bazında paylaşılmalı

Published

on

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay, Kıbrıs sorununa ilişkin, “(Akdeniz’de) Kıbrıs meselemiz var bizim orada. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve oranın kaynakları var. Var olan bir millet. Var olan Türk milleti orada yok hükmünde sayılmak istendi. Zaten yetmiş dört harekatıyla da biz gereken cevabı verdik. Yani orada garantör ülke sıfatıyla gereken cevabı verdik. Ve hep de şunu söyledik. Oranın tüm kaynakları artık tüm ada halkına aittir ve hakkaniyet bazında bu paylaşılmalı dedik. Adanın zenginliği için paylaşılmalı. Aslında Akdeniz’in tüm kaynakları da aynı çerçevede.” dedi.

Oktay, İtalya merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası Siyasi Çalışmalar Enstitüsünün (ISPI), İtalya Dışişleri Bakanlığının katkılarıyla bu yıl 10’uncusunu düzenlediği “MED Akdeniz Diyalog Forumu”na katılmak için geldiği Roma’da AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

– “Forumda iki konuya odaklanacağız: Bölgenin istikrarı, barış ve güvenliğinin sağlanması ile Akdeniz ekonomisi”

İtalya’nın yıllık ve çok geniş katılımlı olarak düzenlediği MED Forumu’na katılmak için Roma’ya geldiklerini belirten Oktay, “Buraya özellikle İsrail ve Filistin’in de katılıyor olması bizim için bunu daha farklı bir öneme taşıyor.” dedi.

Forumdaki temaslarında iki konuya odaklanacaklarını dile getiren Oktay, “Birincisi, bölgenin istikrarı, barış ve güvenliğinin sağlanmasıyla alakalı özellikle Akdeniz jeopolitiğinde. İkinci program da Akdeniz ekonomisi üzerine. Yani ekonomik kalkınma, ülkeler arasındaki ve Akdeniz’in kendi içerisindeki bölgeler arasındaki farklar ve bunların nasıl giderilebileceğiyle alakalı kalkınma boyutu ama aynı zamanda da bağlantı, ulaşım, ulaştırma diyebileceğimiz ekonomiyi, kalkınmayı ilgilendiren alanlarla ilgili bir oturuma katılacağız. Her ikisi de önemli.” diye konuştu.

Oktay, forumda Filistin konusunun üzerinde duracaklarının altını çizerek, “Orta Doğu’da birçok sorunun, dünyadaki birçok sorunun ve bölgedeki birçok sorunun ana kaynağı Filistin meselesidir. Filistin meselesi çözülmediği sürece Orta Doğu’da barışın veya bölgede barışın dolayısıyla dünyada barışın sağlanabilmesi son derece zor.” ifadelerini kullandı.

İsrail’in Filistinlilere yönelik katliamının devam ettiğini dile getiren Oktay, bunun soykırıma varan bir boyuta ulaştığını kaydetti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkan tutuklama emirlerini hatırlatan Oktay, “İlgili ülkelerin buna ilişkin kararı uygulayacakları ya da uygulamayacakları ifadelerini açıklamaları bizim için bu forumu daha da kritik hale getiriyor. Özellikle tarafların masada olması, hem İsrail’in hem de Filistin’in masada olması, söyleyeceklerimizi aslında doğrudan gözlerinin içerisine bakarak söylememiz bizim için önemli.” şeklinde konuştu.

Oktay, şöyle devam etti:

“Akdeniz’le ilgili de aynı zamanda da İsrail ve Filistin’le ilgili de söylediklerimiz son derece nettir. Barış ve istikrarın korunabilmesi için bölgede iki devletli 1967 sınırları içerisinde ve başkenti Doğu Kudüs olan iki devletli çözüm olmazsa olmazdır. Bu hem Filistin’in hem de İsrail halkının geleceği için, güvenliği için, istikrarı için önemlidir. Dolayısıyla bunun sağlanamadığı bir ortamda ve İsrail’in her türlü şımarıklığına, her türlü sınır tanımazlığına; her alanda yani sadece fiziki sınırları tanımamazlığı da değil, hukuki sınırları tanımamazlığı, savaş hukuku tanımamazlığı boyutuna da çocuk kadın ve yaşlı ayrımı yapmadan öğrenci ayrımı yapmadan her türlü katliama varan ve bölgeyi ateşe atan yaklaşımı bir şekilde buna bir yerde ‘dur’ demek gerekiyor.”

– İsrail’e destek olan ülkelere “dur” çağrısı

Fuat Oktay, “Özellikle bunu şımartan ülkelerin buna dur demesi gerekiyor. Bir an önce silah sevkiyatını durdurması, silah ambargosu dahil ve ekonomik yaptırımlar dahil bir an önce uygulanması boyutunda. Dolayısıyla bu işin ciddiyetini anlatabilmeyle alakalı. Aksi takdirde savaşın bölgeye yayılma riskinin çok büyük olduğunu biz ilk başından beri ifade ediyorduk. Ne yazık ki özellikle Batılı ülkelere dinletmekte her zaman olduğu gibi sıkıntı çektik.” dedi.

Savaşın önce Yemen’e şimdi Lübnan’a yayıldığını, Filistin ve Lübnan’da öldürülenlerin sayısının 50 bini geçtiğini aktaran Oktay, şöyle devam etti:

“Aynı şekilde de şimdi Suriye’de görüyoruz. Ve yine Netenyahu’nun kendisinin Birleşmiş Milletler’de açıkladığı gösterdiği haritaya baktığınızda hemen zaten Irak ve İran da bunun içerisinde. Biz her zaman şunu söyledik. İsrail bu şekilde devam ederse bölge barışı için değil, dünya barışı için de tehdittir. Türkiye için de tehdittir. Çünkü bir arz-ı mevud diye ifade ettikleri vadedilmiş topraklardan yola çıktıkları ve Türkiye’nin topraklarını da tehdit eden, bölgedeki tüm ülkelerin topraklarını tehdit eden bir yaklaşımı vardır. Dolayısıyla bunun kabul edilemeyeceği, bunun bir an önce durdurulması gerektiği bölge barışı açısından son derece kritik.” diye konuştu.

Bütün bunları muhataplarına aktaracaklarını dile getiren Oktay, kalıcı ateşkesin insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşması için önemli olduğunu söyledi.

Oktay, “Belki de İsrail’in yine Filistinlilere karşı açlığı ve susuzluğu bir silah olarak kullandığını görüyoruz. Bu insanlık adına kabul edilebilir bir şey değil. Dolayısıyla bu, bizim belki gelecek nesillere bırakabileceğimiz en büyük utanç tablosudur BM açısından ve İsrail’in arkasında duran ülkeler açısından baktığımızda.” ifadelerini kullandı.

– “Türkiye’nin tavrı nettir”

Oktay, Türkiye’nin tavrının her zaman net olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Ne pahasına olursa olsun bu netliğimiz devam edecektir. Cumhurbaşkanımız da hükümetimizin ilgili tüm birimleri de Dışişleri Bakanımız da tüm katıldığı toplantılarda, bizler de parlamento bazında her platformda bu görüşümüzü net olarak ifade ettik. Bunu ifade ederken de bunu kesinlikle bir Yahudi düşmanlığıyla ilişkilendirmeye çalışanlar olduğunu da ifade ettik. Türkler tarihinden beri en rahat olan millettir. En sıkıntıya girdikleri zamanda biz yanlarında olmuşuzdur. Bugün de Filistinlilere yapılanlar İsrail halkına yapılmış olsa Türkiye, İsrail halkının yanında olur. Zulme karşı ve soykırıma karşı mağdurun yanında olmuştur Türkiye her zaman.”

Fuat Oktay, bu soruna hemen çözüm çağrısı yaparak, “Ama ne yazık ki bugün Netanyahu hükümeti ve çetesi tamamen soykırım bazında insanları katlediyor ve bölge barışını tamamen baltalıyor. Dünyada yeteri kadar sorun var. Buradaki sorunun da bir an önce çözülmesi gerekir. Biz bunları zaten yarın katılacağımız her platformda tüm açıklığıyla, netliğiyle ve gözlerinin içerisine bakarak da anlatacağız.” diye konuştu.

Oktay, istikrar ve barış olmadan ekonomik kalkınmanın da olmayacağını vurgulayarak, “Bölgenin güvenliğinin, istikrarının bir an önce sağlanması aslında ekonomik kalkınmaya da yeni bir zemin açacaktır. Bölgede zaten Akdeniz’de yeteri kadar sorun var. Libya sorunu hala devam ediyor. Suriye’de sorun devam ediyor. Aynı şekilde diğer boyuta bakarsak bir Sahel şeridi var ki orada sorunlar devam ediyor. Türkiye olarak biz tüm bu alanlardayız. Hem masadayız diplomatik olarak ama gerektiği yerde de sahadayız.” şeklinde konuştu.

Oktay, Libya’ya her türlü desteği verdiklerini ve Libya halkıyla sorunları olmadığına dikkat çekti.

– Kıbrıs meselesi

Kıbrıs sorununa da değinen Oktay, şunları kaydetti:

“Yine Kıbrıs meselemiz var bizim orada. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve oranın kaynakları var. Var olan bir millet. Var olan Türk milleti orada yok hükmünde sayılmak istendi. Zaten yetmiş dört harekatıyla da biz gereken cevabı verdik. Yani orada garantör ülke sıfatıyla gereken cevabı verdik. Ve hep de şunu söyledik. Oranın tüm kaynakları artık tüm ada halkına aittir ve hakkaniyet bazında bu paylaşılmalı dedik. Adanın zenginliği için paylaşılmalı. Aslında Akdeniz’in tüm kaynakları da aynı çerçevede.”

Oktay, forumda parlamento olarak parlamenter diplomasiyi daha etkin kullanmak istediklerini dile getirerek, “Aslında yapmak istediğimiz şey biz bu çalışmaları daha nasıl kolaylaştırabiliriz? Önünü nasıl açabiliriz? Ve yürütülen çalışmalara nasıl katkı verebiliriz? Bütün bunları tartışıyor olacağız. Tüm bölge ülkelerinde Dışişleri Komisyonu başkanlarının katılımıyla forumumuz genelde bu çerçevede olacak. Biz Türkiye’nin tüm tezlerini burada zaten tüm açıklığıyla ve tüm samimiyetimizle anlatıyor olacağız, açıklıyor olacağız. Bundan sonra da açıklamaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Koop-Sen yarın Koop-Süt ile Zirai Levazım ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor

Published

on

By

Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.

Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürünü ve beraberindeki heyeti kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.

Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.

Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.

Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.

HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.

Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.

“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.

“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.

Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam