Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Oktay: KKTC’ye 2022 yılı için toplam 4 milyar 250 milyon TL kaynak ayırdık

Published

on

Başbakan Faiz Sucuoğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde biraraya geldi.
Görüşmede 2022 Yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü de imzalandı.

Görüşmenin ardından Sucuoğlu ve Oktay ortak basın toplantısı düzenledi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, konuşmasına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk milleti adına KKTC’yi selamlayarak başladı.
Oktay, KKTC’de hükümet kurma çalışmalarının tamamlanmasının ardından, “2022 yılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile KKTC Hükümeti Arasında İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması” üzerinde çalışmaya başladıklarını hatırlattı.
Söz konusu anlaşmanın imza töreni dolayısıyla KKTC Hükümeti koalisyon ortakları ve heyeti ile bir araya geldiklerini belirten Oktay, 2021’de Türkiye’nin önemli proje ve yatırımlara imza attığını vurguladı.
DSİ projeleri çerçevesinde toplamda 60 milyon lira harcandığını, bu kapsamda, sulama iletim tüneli ve galeri yapısının imalatının tamamlandığını ifade eden Oktay, sonrasında Mesarya Ovası’nın sulanmasına yönelik Orta Mesarya Ovası Ana İletim Hattı’nın ilk kısım inşaatına başladığını kaydetti.

Planlanan kara yollarının önemli bölümünün yapımının tamamlandığını, Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu ve İskele-Çayırova yolunu hizmete açtıklarını, 48 kilometrelik köy yolunu da yenilediklerini belirten Oktay, yeni Ercan Havalimanı’nda sona gelindiğini ve imalatların büyük bölümünün tamamlandığını, havalimanına giden yol üzerindeki çift şerit yolun yapımına da başlandığını söyledi.

KKTC’de e-devlet projesini aşama aşamahayata geçirdiklerini ve geçirmeye devam ettiklerini belirten Oktay, bunun tüm Kıbrıs Türklerinin hayatını kolaylaştıracak çok ciddi bir proje olduğunu söyledi.

Bugüne kadar KKTC’ye 720 bin doza yakın aşı ulaştırdıklarını da ifade eden Oktay ihtiyaç nezdinde aşıların ulaştırılmaya devam ettiğini, acil kullanım onayı alan Turkovak aşısını da KKTC halkının kullanımına sunulduğunu belirtti.
Oktay, salgın sürecinde okulların kapalı kaldığı dönemde önemli katkı sunan eğitim bilişim ağı EBA’yıda KKTC genelinde uygulamaya koyduklarını söyledi.

Fuat Oktay, İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması kapsamında 2021 yılında KKTC’ye Türkiye Cumhuriyeti tarafından 2 milyar 623 milyon TL aktarıldığını belirterek bu tutarın 1 milyar 454 milyon TL’sinin altyapı ve reel sektör faaliyetleri için, 677 milyon TL’sininsavunma ödemeleri için, 492 milyon TL’sinin bütçe finansman desteği için aktarıldığını belirtti.
Oktay, bu kaynağın 1 milyar 533 milyon TL’si harcamaya dönüştüğünü de söyledi.

Fuat Oktay, “2022 Yılı İktisadi ve Mali İşbirliği anlaşması ile Türkiye ile KKTC’nin yıllardır sergilediği dayanışmayı bir kez daha perçinliyor” diye konuştu.

Oktay “Tüm dünyanın zorlu bir süreçten geçtiği bu dönemde KKTC’yi kalkınma hedeflerine bir adım daha yaklaştırıyoruz. Bu anlaşma ile kurumlarımızın da katkılarıyla uzun soluklu bir istişare süreci sonrasında şekillendirilen bu anlaşma öncekilerden biraz daha farklılık arz edecek. Bu da daha kurumsal yapıda sürdürmeyi arzu ettiğimiz Türkiye ve KKTC ilişkisinin de temelini atıyor olacak” diye konuştu.

Oktay, 2022 Yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşmasında KKTC’nin ihtiyaçları doğrultusunda oluşturulmuş katma değer üreten, iş ve aş odaklı istihdamı, sürdürülebilir büyümeyi ve rekabetçi üretim yapısını güçlendirecek alanlara ağrılık verildiğini söyledi.

Oktay, anlaşmanın kamu yönetimi ve kamu maliyesi politikaları, ekonomi ve finans politikaları, sosyal politikalar, savunma,güvenlik ve adalet olmak üzere dört ana eksen üzerine odaklanmış politikalar içerdiğini aktardı.

Oktay “Bu politikalar ve bileşenleri olan eylemlerin, KKTC kamu kurum ve kuruluşlarının kurumsal kapasitelerinin güçlendirilmesi, geliştirilmesi, bütçe açığının önemli ölçüde giderilmesi, verimlilik çerçevesinde gelir artırıcı ve gider azaltıcı önlemlerin alınması ve savunma sektörünün ihtiyaçlarının karşılanması ile, sanayi ve ticaretin geliştirilmesi imzalanan mali protokolün önemli hedeflerinden bazılarıdır” dedi.

Oktay, Sivil toplumun desteklenmesi, istihdam, sağlık, sosyal politikalar, eğitim, yükseköğretim, ulaştırma ve enerji altyapısının takviye edilmesi, tarımsal üretimin artırılması ve kırsal kalkınmanın geliştirilmesi, çevre, şehircilik ve iklim değişikliği, istatistik, bilişim ve teknoloji altyapısının daha da geliştirilerek sağlamlaştırılmasının da anlaşmada ön plana çıkan hususlar olduğunu belirtti.

Fuat Oktay, bu vesileyle ağırlıkla hibe ve bir kısmı da kredi olarak KKTC’ye 2022 yılı için toplam 4 milyar 250 milyon lira kaynak ayırdıklarını söyledi.

Oktay “KKTC halkına dünya standartlarında yatırım ve altyapı hizmeti sağlama vizyonumuz ve anlayışımızla, Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi Hizmet Binaları, ihale aşamasının ve yer tesliminin ardından 750 günde tamamlamayı planladığımız Lefkoşa 500 Yataklı Devlet Hastanesi, tıbbi donanımı ve tedavi birimleriyle önde gelen sağlık merkezlerinden birisi olması için temelini attığımız 100 yataklı Girne Askeri Hastanesi, içme suyu, Güzelyurt ve Mesarya Ovaları sulamaları ve atık su arıtma kapsamında DSİ projeleri, Karayolları Master Plan Uygulama Projesi kapsamında çevre yolu, bölünmüş yol ve köy yolları bakım ve onarım projeleri, 4 yıllık enerji ihtiyacının karşılanmasına yönelik 2 Mobil Treyler Elektrik Santralinin Kurulması Projesi, Belediye ve Köylerin Altyapı Yatırımlarına Katkı Projesi ve Organize Sanayi Bölgeleri Altyapı Katkı Projesi gibi Kıbrıs Türkü’nün hayatına doğrudan dokunacak, birçok hizmete ulaşılmasını kolaylaştıracak çok sayıda projeyi KKTC makamları ile eş güdüm halinde hayata geçireceğiz. Bu eş güdüm ve uyumun artırılmasını teminen, KKTC tarafının belirlenen kalkınma hedeflerini ve projelerin ilerlemesini yavaşlatan veya engelleyen hususları hızlıca tespit ederek mevzuata uygun olacak şekilde bunları gidereceğine olan inancımız da tamdır”diye konuştu.

Türkiye olarak Kıbrıs Türkü’nün hak ettiği refah seviyesine ulaşması için bugüne kadar hiçbir çabayı esirgemediklerini, bundan sonra da gayretleri aynı şekilde sürdüreceklerini vurgulayan Oktay, KKTC hükümetinden beklentilerinin popülist yaklaşımlardan uzak, yapısal ve sürdürülebilir politikaları hayata geçirmeleri olduğunu söyledi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Başbakan Faiz Sucuoğlu ile Kıbrıs meselesindeki gelişmeleri de değerlendirdiklerini belirtti.

Türk tarafının, Kıbrıs meselesinin adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması için bugüne kadar yapıcı bir biçimde her türlü çabayı gösterdiğini, ancak bu olumlu anlayışın maalesef hiçbir dönemde Kıbrıs Rum kesimi tarafından karşılık görmediğini söyleyen Oktay “Kıbrıs Türk halkının müzakere masalarında kaybedecek, ambargolar altında ziyan edilecek bir 50 yılı daha yoktur” dedi.

Uluslararası toplum, hiçbir şekilde uzlaşmaya niyeti olmayan, adanın ortak sahibi Kıbrıs Türkleriyle birlikte yaşamayı dahi reddeden Kıbrıs Rum tarafına verdiği koşulsuz desteği gözden geçirmesi gerektiğini de vurgulayan Oktay KKTC’nin önerisinin ciddiyetle değerlendirmesi gerektiğini söyledi.

Oktay, “Adada bugün iki eşit halk, iki eşit egemen devlet vardır. Bu nedenle Cenevre’de sunulan, adadaki iki tarafın egemen eşitliğine ve eşit uluslararası statüsüne dayalı çözüm, sahadaki gerçekleri tam olarak yansıtan, en gerçekçi öneridir. Türkiye’nin bu öneriye desteği tamdır. Bu çözüm iradesinden geri adım atmamız söz konusu değildir. KKTC makamlarının Maraş’ta attığı adımları ve bundan sonraki planlarını da aynı anlayışla destekliyoruz. Bu vesileyle bir kez daha, Maraş açılımının tamamen uluslararası hukuka uygun adımlardan oluştuğunu, KKTC makamlarının yeni mağduriyetler yaratılmasını değil, var olan mağduriyetlerin giderilmesini ve bölgenin ekonomik ve sosyal hayata yeniden kazandırılmasını amaçladığını vurgulamak isterim.” diye konuştu.

KKTC Hükümetinin Maraş açılımı çerçevesinde bu anlayışla atacağı adımları desteklemeye devam edeceklerine dikkati çeken Oktay, “Aynı şekilde Doğu Akdeniz’de Türkiye hem kendi kıta sahanlığında kendi haklarını hem de Kıbrıs Türklerinin meşru hak ve çıkarlarını korumaya kararlı olduğunu göstermiştir. Bu kararlılık aynı inanç ve iradeyle sürdürülecektir. Sahada ve masada bu kararlılığımızı test etmeye çalışanlar, KKTC ile birlikte Türkiye’yi karşılarında bulmaya devam edeceklerini bilsinler. Tüm bu alanlardaki çalışmalarımızı KKTC ile samimiyet ve kardeşlik temelinde, dayanışma ve eş güdüm içinde sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.

Protokolün hazırlanmasında ve imzasında istişareleri yürüten ve mesai harcayan çalışma ekiplerine teşekkür eden Oktay, imzalanan anlaşmanın Türkiye ve KKTC’ye hayırlı olmasını diledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam