Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Oktay: Konteyner sınıflar Lefke Gazi Lisesi’nin ve Lefke insanının kaderi olamaz

Published

on

Lefke Sivil Toplum Örgütleri Platformu Koordinatörü Teoman Oktay, konteyner sınıflara harcanacak parayla okul binalarının sağlamlaştırılabileceğini kaydederek, “Konteyner sınıflar Lefke Gazi Lisesi’nin ve Lefke insanının kaderi olamaz” dedi.

Lefke Gazi Lisesi Okul Aile Birliği yöneticilerinin ve velilerin, çocuklarının tehlikeli binalarda eğitim görmesini istemediğini belirten Oktay, öğrencilerin Lefke Gazi Lisesi’nde emniyetli ve güvenli şekilde eğitim alabilmesi için gerekli ödeneğin 2025 mali bütçesine eklenmesi gerektiğini kaydetti.

Oktay yazılı açıklamasında, Lefke Bölgesi Sivil Toplum Örgütleri Platformu olarak Cumhuriyet Meclisi’ndeki bütçe çalışmalarını yakından takip edeceklerini belirterek, Meclis’te temsil edilsin edilmesin tüm siyasi partilere bu konunun yakın takipçisi olması yönünde çağrı yaptı.

Lefke Gazi Lisesi binalarının güçlendirilmesi ve yeniden eğitime kazandırılmasının 10 milyon TL, binaların yeniden yapılmasının 16 milyon TL olduğunu söyleyen Oktay, sonradan sökülecek konteyner sınıflara harcanacak 10,5 milyon TL’yi “sokağa atılacak para” olarak niteledi.

Oktay, “Devletin sokağa atılacak bu kadar çok parası mı var?” diye sordu.

Türkiye’deki 6 Şubat depreminden sonra KKTC’de kamu binalarının, hastanelerin ve okul binalarının incelendiğini anımsatan Oktay, şunları kaydetti:

“Lefke Gazi Lisesi’nin binalarının sağlamlık durumlarının tatminkar olmadığı, yıkılıp yeniden inşa edilmesi veya güçlendirilmesi gerektiği açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığı aldığı bir kararla Lefke Gazi Lisesi avlusuna toplam maliyetinin 10 milyon 500 TL olduğu söylenen 21 konteyner sınıf malzemesi gönderdi ve halen bu konteyner sınıflar okul avlusuna, öğrencilere herhangi bir aktivite alanı bırakmama pahasına kurulmaya çalışılmaktadır.”

Lefke Sivil Toplum Örgütleri Platformu’na mensup örgütlerin temsilcilerinin 2 Eylül’de toplantı yaptığını söyleyen Oktay, Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya’nın çağrısı üzerine konunun 4 Eylül’de ilgili tarafların da katılımıyla çok daha geniş katılımla değerlendirildiğini söyledi.

“Bu tartışmada mevcut binaların sağlamlaştırılması için 10 Milyon TL, yeniden inşası için 16 Milyon TL gerektiği gündeme geldi” diyen Oktay, şunları da söyledi:

“21 konteynerin maliyeti dikkate alındığında apaçık ortadadır ki Milli Eğitim Bakanlığı zamanında harekete geçseydi konteyner sınıflara harcanacak para ile Lefke Gazi Lisesi binaları sağlamlaştırılabilirdi. Bu yapılmadı ve bugün gelinen noktada konteyner sınıflar çare olarak dayatıldı.

Biz Lefke Sivil Toplum Örgütleri Platformu olarak Lefke Gazi Lisesi’nin ilk inşa edilmiş olan ve kent kültürünü barındıran 65 yıldır Lefke ve yöresi insanının eğitim görüp duygusal bağ kurduğu binaların yıkılmasına kesinlikle karşıyız ve buna asla ve asla olur vermeyeceğiz.

Yapılacak olan, kent kültürünün parçası olan Lefke Gazi Lisesi’nin ilk iki binasının sağlamlaştırılması, sonradan ihtiyaca göre inşa edilen yapıların yıkılıp yeniden inşasıdır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, “Rum yönetimi sınır kapılarındaki caydırıcı uygulamalar, güneydeki turizm aktörlerine ek destek ve teşvikler vererek, kısıtlı ve taraflı yanlış bilgilendirmelerle turistlerin kuzeye geçişini engellemekte ve zorlaştırmaktadır.” dedi.

Üstel, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliğince (AKTOB) bu yıl Antalya’da 15’incisi düzenlenen “Uluslararası Resort Turizm Kongresi”nin açılışında yaptığı konuşmada, turizmin barışın, refahın ve ortak geleceğin dili olduğunu söyledi.

Turizmin bir ekonomik faaliyet olmasının yanı sıra toplumların birbirini anlamasını, kültürlerin kaynaşmasını ve barışın yerleşmesinin sağladığını dile getiren Üstel, Kıbrıs Türk halkı için turizmin kalkınmanın ana damarlarından biri, refahı büyüten en stratejik sektör anlamına geldiğini kaydetti.

Siyasi istikrarın turizmin en büyük güvencesi olduğuna dikkati çeken Üstel, KKTC’de son yıllarda yakalanan siyasi istikrarın turizme yapılan yatırımların en büyük itici gücü olduğunu vurguladı.

“Siyasi istikrar yoksa turizm de sürdürülebilir başarı da yoktur.” ifadesini kullanan Üstel, KKTC’de atılan tüm adımların turizmcinin önünü açan, yatırımı cesaretlendiren, erişilebilirliği artıran, tanıtım kapasitesini büyüten bir anlayış ile şekillendiğinin altını çizdi.

KKTC turizminin, Rum yönetiminin yıllardır sürdürdüğü sistematik engellemelere, çıkardıkları zorluklara rağmen büyüyen, gelişen ve güçlenen bir sektör olduğunu anlatan Üstel, “Rum yönetiminin engellemeleri modern dünyanın turizm anlayışıyla, AB’nin kendi ilan ettiği değerlerle, uluslararası seyahat özgürlüğü ilkesi ile bağdaşmamaktadır. Direk uçuşların engellenmesi çağdışıdır. KKTC’ye doğrudan uçuşların hala siyasi nedenlerle engellenmesi turizmimizin hızını ve çeşitliliğini olumsuz etkilemektedir. Havacılık alanındaki kısıtlamalar turistin ulaşım süresinin gereksiz yere uzatılması ve maliyetleri arttırması tamamen siyasi bir tercihtir. Bunun insani ve ticari bir gerçeği yoktur.” diye konuştu.

– “Turistin adanın iki tarafına da özgürce gezmesi gerekmektedir”

Güneye gelen turistlerin Kuzey Kıbrıs’a geçişinin engellenmesinin turizm etiğine aykırı olduğunu belirten Üstel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Güney Kıbrıs’a gelen birçok yabancı turist Kıbrıs’ın tümünü görmek istemektedir. Fakat Rum yönetimi sınır kapılarındaki caydırıcı uygulamalar, güneydeki turizm aktörlerine ek destek ve teşvikler vererek, kısıtlı ve taraflı yanlış bilgilendirmeler ile turistlerin kuzeye geçişini engellemekte ve zorlaştırmaktadır. Bu yalnızca Kuzey Kıbrıs Türk turizmine değil adadaki insanla etkileşime, karşılıklı işbirliğine ve kültürel barışa da zarar veriyor. Turist korkutulacak değil misafir edilecek kişidir. Turistin adanın iki tarafına da özgürce gezmesi gerekmektedir. Ulaşım ambargoları turizmin ruhuna aykırıdır. KKTC, hava ulaşımından ticari taşımacılığa spor ve kültür organizasyonlarında turizmin tanıtımına kadar 40 yıldır siyasi ambargolarla engellenmektedir. Bilinmesini isterim ki hiçbir ambargo Kıbrıs Türk halkının iradesinden, üretiminden ve turizm vizyonundan daha güçlü değildir. Bu baskılar bizi durduramaz. Tam tersine daha üretken daha yenilikçi ve daha dayanıklı bir turizm modeli geliştirmeye katkı sağlamaktadır.”

KKTC’yi ayakta tutanın stratejik yatırımlar olduğunu dile getiren Üstel, siyasi engellemelere rağmen KKTC turizminin Akdeniz’in yükselen destinasyonlarından biri haline geldiğini kaydetti.

Üstel, bu durumu mümkün kılanın, Türkiye’nin desteğiyle yapılan stratejik yatırımlar ve turizm konusunda attıkları adımlar olduğunu ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Rum Yönetimi Başkan Nikos Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile bugün ara bölgede gerçekleştirilen görüşme sonrasında yaptığı açıklamada “asıl konuyu, müzakerelerin kaldığı yerden yeniden başlaması konusunu hedefleyen bir sürece giriyoruz” ifadesini kullandı.

“Kathimerini” gazetesinin haber sitesine göre Hristodulidis, “bugünkü görüşmede müzakere olmadığını, Erhürman’ın bazı konuları gündeme getirdiğini, kendisinin de bazı başka konuları gündeme getirdiğini” belirterek, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin ile ortak görüşme yapılmasında uzlaşılmasının “olumlu bir olay olduğunu” vurguladı.

Rum Radyo Televizyon Kurumu RİK’in haberinde ise Hristodulidis’in, Holguin’in 5 ve 6 Aralık tarihlerinde liderlerle görüşeceğini söylediğini aktardı.

Habere göre Hristodulidis ayrıca, bugünkü görüşmede müzakerecilerin, hem Holguin’le ortak görüşmenin hem de yeni gayrı resmi konferansın hazırlıkları için görüşmelere başlamaları kararının alındığını da vurguladı.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıslı Türk lider Tufan Erhürman, Kıbrıslı Rum lider Nikos Hristodulidis ile ilk görüşmesinde masaya 10 maddelik öneri paketi koyduğunu kaydetti.

Erhürman ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Mehmet Dana’nın müzakereci olacağını da ifade etti.

Erhürman, görüşmede iki tarafın temsilcilerinin gerekli durumlarda düzenli aralıklarla bir araya gelmesi konusunda mutabık kaldığını söyledi. “Temsilcilerimize tam yetki verdik, ihtiyaç duyuldukça bir araya gelecekler. Biz de gerekirse yeniden görüşebiliriz” ifadesini kullandı.

Görüşmenin bir saat 15 dakikası heyetler arası, 15 dakikası ise liderlerin baş başa temasları şeklinde yapıldı.

Erhürman, öngörülen “5+1” formatındaki yeni konferans öncesinde bazı konularda uzlaşma sağlanmasının hem BM Genel Sekreteri María Angela Holguín Cuéllar’ın ziyaretini hem de süreci olumlu etkileyeceğini vurguladı. Öne çıkan başlıklar arasında “yeni geçiş noktalarının açılması” ve ara bölgedeki güneş paneli önerisi yer aldı.

Erhürman, 5’inci Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Hristodulidis’in bugüne kadar ele aldığı başlıkların odakta olmaya devam edeceğini ve 5+1 toplantısı öncesi bazı uzlaşmaların sağlanmasının sürece olumlu katkı yapacağını ifade etti.

Erhürman çözüm atmosferinin yaratılmasına yönelik 10 maddelik öneri paketi sunduğunu kaydetti.

Erhürman bu başlıkları da basın toplantısında açıkladı: 

  • Karma evlilikler ve vatandaşlık hakkı
  • Eşlerin güneyde ehliyet ve araç kullanabilmesi
  • Kuzeyde doğanların güneye geçememesi sorunu
  • Metehan’da üç kabinli geçiş düzenlemesi
  • Bostancı ve Derinya’da geçişlerin kolaylaştırılması
  • Gençlik Teknik Komitesi kapsamında U14 dostluk maçları önerisi
  • Kayıp Şahıslar Komitesi ve bayrak yakma eylemlerinin çözüm atmosferine etkisi
  • İki liderin karşılıklı ziyaret önerisi
  • Mülkiyetle ilgili tutuklamaların ve yargı süreçlerinin olumsuz etkileri
  • Yeşil Hat tüzüğü kapsamındaki ticarette yaşanan sıkıntılar
  • Hellim konusunda sözleşme imzalanmasının gerekliliği
  • Crans-Montana sonrası kaldırılan AB Ad-hoc Komitesi’nin yeniden kurulması
  • Güvenlik kuvvetleri arasında iletişim kanalının oluşturulması

Devamını Oku

Trending

Reklam