Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Oktay: Türkler haklarını söke söke alır

Published

on

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay bugün Başbakan Ersan Saner ve bazı bakanlarla birlikte Yenierenköy’deydi.

Burada ilk olarak kısa bir konuşma yapanyYenierenköy Belediye Başkanı Emrah Yeşilırmak Anavatan Türkiye ile et ve tırnak gibi olduklarını vurgulayarak Rum tarafının sağlık alanında bile siyaset yaptığını söyledi.

Fuat Oktay da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kıbrıs Türk halkı ile yakından ilgilendiğini ve bunu bütün Dünya’nın da bildiğini ifade ederek her fırsatta Kıbrıs’ta çözümün ne olmaması gerektiğini ifade edenlerle birlikte yan yana duran bir Avrupa Birliği olduğunu söyledi.

Rum kesimini ziyaret eden Avrupa Birliği yetkilisinin açıklamalarını sert bir dille eleştiren Oktay, “asla ve asla diye başladığı sözler var yani iki eşit devlet veya Kıbrıs Türk tarafından bir devletten asla ve asla söz edemezsiniz diyen biri hazır ben buradayken bir kez daha ifade edeyim Kıbrıs’ın Türk tarafından bir devlet vardır bu devlet bağımsızdır, bu devlet eşittir, güçlüdür ve dimdik ayaklarının üzerinde durur başka hiç kimsenin onayına da ihtiyacı yoktur” dedi.

Oktay, Türkiye Cumhuriyeti’ne hele hele de Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na ne söyleyip ne söylememesi, nasıl davranıp nasıl davranmaması gerektiği gibi bir hadsizliğe hiç kimsenin kalkışmaması gerektiğini vurguladı.

Kıbrıs’ın asli unsurunun Ada’da 450 yıldır varlığını sürdüren Türkler olduğunu söyleyen Oktay, “Kıbrıs sonradan işgal edilmiştir işgalciler de kimler olduğu bellidir adanın diğer tarafında, işgalcilerle bir olup sonrasında da burada 450 yıldır var olan Kıbrıs’ın asli unsuruna haklarını verme diye bir şey söz konusu olmaz zaten Türk milleti hiç kimseden hakkını istemez hakkını alır, hakkını söke söke alır” dedi.

20 Temmuz’un Kıbrıs Türkü’nün esaretten kurtulduğu, ENOSİS ve EOKA’ya dur dediği gün olduğuna işaret eden Oktay, Türkiye’nin barışın yanında olduğunu ve bu yöndeki çalışmalara  destek verdiğini anlattı.

Oktay, adada iki eşit ve bağımsız devletin aynı masaya oturarak nasıl birlikte yaşayabilecekleri ve adayı nasıl yönetebilecekleriyle alakalı konuşmaların tarafı olduklarını dile getirerek, “bir den bire ne hikmetse 60 yıldır federasyon dahil hiçbir çözüme yanaşmayan Rum ve Yunan ikilisi ve onun destekçileri 60 yıldır aklınız neredeydi 60 yıldır bu fiilen konuşuluyor kurulduğu gün KKTC’yi nasıl yıkarız diye Kıbrıs Türk halkının haklarını nasıl yok ederiz diye uğraşıyorlar” dedi.

Kıbrıs Türkü’nün kaybedecek ve oyalanacak vakitlerinin de olmadığını belirten Oktay, sürekli konuşulan çıkmazı ve sonucu olmayan konuşmalar zincirine tahammüllerinin olmadığını dile getirdi. Oktay, Avrupa Birliğinin verdiği sözleri tutmadığı gibi tam aksine ödülmüş gibi Rum tarafını Avrupa Birliği üyeliğine aldığını anımsatarak  Rum ve Yunan ikilisine göre siyasetine şekil veren Avrupa Birliği’nin nasihatlerine ihtiyaçları olmadığını söyledi.

Bağımsız eşit ve egemen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kendi ayakları üzerinde duran bir yapıya kavuşturmak için çalıştıklarını ifade ederek ülkede gerek altyapı gerek sağlık gerekse eğitim alanında birçok ciddi çalışma yürüttüklerini anlattı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Genel Kurul bugünkü çalışmalarını tamamladı…Bir sonraki birleşim 10 Mart’ta

Published

on

By

Güncel konuşmaların yapıldığı Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, bugünkü çalışmalarını tamamladı. Meclis Genel Kurulu’nun bir sonraki birleşimi 10 Mart Pazartesi günü yapılacak.

Genel Kurul’un son iki güncel konuşmasını CTP milletvekilleri Fazilet Özdenefe ve Teberrüken Uluçay yaptı.

CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, konuşmasında 8 Mart’a değindi. 8 Mart gelince kadının yerinin hatırlandığını, 9 Mart’ta ise unutularak, her şeyin olduğu gibi devam ettiğini belirten Özdenefe, “Oluşturduğumuz sistemi iki yüzlü buluyorum” dedi.

Dün akşam gece kulübünde çalışan bir kadının ölüm haberini alındıklarını anımsatan Fazilet Özdenefe, “Bu kadınlar ülkeye bilerek geliyor, seks işçisidirler” gibi söylemler olduğunu belirterek, bunu eleştirdi.

Ülkenin kumarhane ve kadın ticareti ile anıldığını savunan Fazilet Özdenefe, “Bu ülkede genelev çalıştırmak, fuhuş yapmak, fuhuş yapmaya teşvik suçtur” diyerek Ceza Yasası’na işaret etti.

Fuhuş için ülkeye kadın getirtmenin de suç olduğunu ifade eden Özdenefe, bazı çevrelerin Meclis’te daha fazla yasa yapılması gerektiğiyle ilgili eleştiriler yaptığını ancak sorunun yasalarda değil, pratikte olduğunu söyledi.

Özdenefe, gece kulüpleriyle ilgili izinlerin İçişleri Bakanlığı bünyesindeki komisyonda değerlendirildiğini de anımsatarak, “Gece kulübüne getirilen kadınlar mal gibi görülüyor. Bu kadınların, toplumdan, gözden ve vicdandan uzak şekilde, bu şartlarda, mevzuata aykırı ve iki yüzlü muameleyle çalıştırılmasını doğru bulmuyorum” dedi.

“Seks işçiliği” konusunda mevzuatta bir düzenleme yapılabileceğini belirterek, Avrupa’daki düzenlemelerle ilgili örnek veren Özdenefe, “Seks köleliğinin açık ve samimi şekilde tartışılacağı bir 8 Mart diliyorum.” diye konuştu.

CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay, Avrupa ülkelerindeki enflasyon oranlarına işaret ettiği konuşmasında, hizmet ve gıda sektöründe enflasyonun hala yüksek seyrettiğini söyledi.

Türkiye’de şubat ayı pahalılık oranının yüzde 2,27 olarak açıklandığını anımsatan Uluçay, bu oranın ekonomistlerin öngörüsünün altında geldiğini, Türkiye’de yıllık enflasyon oranının yüzde 20’lerde kalmasının hedeflendiğini anımsattı.

Gelişmiş ekonomilerde enflasyonun daha yönetebilir olduğunu, gelişmekte olan ülkelerde ise bunun kriz yaratabileceğini belirten Uluçay, siyasette de öngörülemeyen hızlı gelişmeler olduğunu söyledi.

Kıbrıs konusunda önümüzdeki günlerde 5+1 toplantı yapılacağını anımsatan Uluçay, bu toplantıda Kıbrıs’ın kısa ve orta vadede nasıl ele alınacağına dair ipuçları verebileceğini kaydetti.

Çarşının durumuna değinen Uluçay, geçtiğimiz hafta son 50 yılın en soğuk günlerinin yaşandığını anımsatarak, donun ekinlere zarar verdiğini söyledi.

Uluçay, donun çarşıya nasıl yansıyacağının konuşulduğunu belirterek, hava koşullarından etkilenen ürünlerin yokluğunun piyasadaki mevcut ürünlere pahalılık olarak yansıyacağını, sadece KKTC’de değil, Güney’de ve Türkiye’de de bunun olacağını belirtti.

Uluçay’ın konuşmasının ardından Genel Kurul bugünkü çalışmalarını tamamladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Kuzey Kıbrıs gastronomisi ITB Berlin’de…

Published

on

By

Kuzey Kıbrıs Restorancılar Birliği (RES-BİR) Başkanı Arif Bayraktar ve Asbaşkanı Cemal Gülercan, dünyanın en prestijli turizm fuarlarından biri olan ITB Berlin’de Kuzey Kıbrıs mutfağını temsil etti.

RES-BİR’den yapılan açıklamada, Kıbrıs’ın gastronomik zenginliğini yansıtan birçok yerel ürünün, fuar ziyaretçilerine sunulduğu ve yoğun ilgi gördüğü kaydedildi.

RES-BİR Başkanı Bayraktar, “Kuzey Kıbrıs mutfağının hak ettiği değeri görmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geleneksel lezzetlerimizi dünya sahnesinde tanıtmak, gastronomi turizminin gelişimi için büyük bir adım.” dedi.

Asbaşkan Gülercan ise “Ziyaretçilerimiz, Kıbrıs mutfağının özgün tatlarına hayran kaldı. Hellim böreğimizden, yöresel tatlı ve yemeklerimize kadar sunduğumuz her ürün büyük ilgi gördü. Kıbrıs gastronomisini elimizden geldiğince tüm dünyaya tanıtmak için mücadelemiz devam edecektir.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, egemen bir devlet olarak tanınmalıdır”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, egemen bir devlet olarak tanınması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenliğinin tanınması durumunda, ayrı bir devlet statüsü kazanılacağı ve Avrupa Birliği çatısı altında da iki devletin yan yana yaşayabilmesinin mümkün olduğunu belirtti.

Kalıcı, adil ve sürdürülebilir bir anlaşma için, anlaşmada Kıbrıs Türk halkının kendi kimliği ve devletiyle yer alması gerektiğini de ifade eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu kapsamda Türkiye ile garantörlük antlaşmasının devam edeceğini ve Türk askerinin güvenliği sağlaması adına adadaki varlığını devam ettireceğini kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan “Sabah Postası” programına katılarak, değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Tatar, yeni bir siyaset ortaya koyduklarını ifade ederek, Kıbrıs Türklerinin egemenlik hakkının artık tüm dünya tarafından bilindiğini ve bu yönde yeni bir statü kazanıldığını söyleyerek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemen bir devlet olarak tanınması gerektiğini ve Türkiye ile iş birliğinin devam etmesinin önemini vurguladı.

AB sürecinde dinamiklerin ve parametrelerin değiştiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, iki devletli yapının savunulduğunu ancak buna karşı çıkanların olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği üyesi olmaması nedeniyle “sıfır asker, sıfır garanti” denmeye başlandığını ancak bunun garantörlüğün ortadan kaldırılması anlamına geldiğini vurgulayarak, tüm bunları, yeni siyasetle tekrardan değerlendirerek, Kıbrıs Türk halkı adına taleplerini o yönde ifade ettiklerini belirtti.

Kalıcı, adil ve sürdürülebilir bir antlaşma için, bu anlaşmada Kıbrıs Türk halkının kendi kimliği, devletiyle yer alması gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu kapsamda Türkiye ile garantörlük antlaşmasının devam edeceğini ve Türk askerinin güvenliği sağlaması adına adadaki varlığını devam ettireceğini ifade etti.

-“Avrupa Birliği Kıbrıs’a önem veriyorsa, Kıbrıs’ın kuzeyine de ayni hassasiyeti sağlaması gerekir”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenliğinin tanınması durumunda, ayrı bir devlet statüsü kazanılacağı ve Avrupa Birliği çatısı altında da iki devletin yan yana yaşayabilmesinin mümkün olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Avrupa Birliği Kıbrıs’a önem veriyorsa, Kıbrıs’ın kuzeyine de ayni hassasiyeti sağlaması gerekir. Su kaynakları, elektrik konularında Türkiye’nin desteği ile çok önemli çalışmalar yapılabilir ve iş birliği sağlanabilir.”

Cenevre’de yapılacak toplantıda bu konulara ek olarak, kapılar konusunu da gündeme getireceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, toplam 9 kapı açıldığını ve bunların Türk tarafının iyi niyetiyle açıldığını belirtti.

Metehan kapısında çok sıkışıklık olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, bunun rahatlatılması adına Haspolat Kapısı’nın açılmasını önceden önerdiğini ifade etti. Kıbrıs Rum tarafının, transit geçişler konusunda öneri sunduğunu ama onların geçiş kapısı olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, her iki halkın yararına olacak şekilde ikinci öneri olarak Akıncılar Kapısı’nı da yaptıklarını ifade etti.

Yılda 8 milyon geçiş olduğunu ve bu rakamın artarak devam ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, halkın yararına olacak önerilere rağmen bu konuda bir cevap alınmadığını belirtti.

Cenevre’deki görüşmede, tutuklamalar konusuna da değineceğini belirten Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs’ın Kuzeyinde bir devlet ve bir otorite olduğunu ve Taşınmaz Mal Komisyonu aracılığıyla sorunlara çözüm üretildiğini vurguladı.

-“Kuzey Kıbrıs’ta meşru bir otorite var ve bunun tanınması gerek”

Rum tarafının tutuklama politikasının doğru olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bu tutumların, vicdan ve etik değerlere faydası olmadığı gibi Kıbrıs meselesinin ruhuna da aykırı olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar, ayrıca Kuzey Kıbrıs’ta meşru bir otorite olduğunu ve bunun tanınması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yıllardır federasyon görüşmeleri yapıldığını ve zaman kaybedildiğini, artık dünyanın değişen şartlarında egemenliğin öneminin daha da iyi anlaşıldığını söyledi.

İsviçre’nin kanton yönetim biçimine atıfta bulunanlara yönelik ise Cumhurbaşkanı Tatar, bölgenin en güçlü ülkesi garantör ülke Anavatan Türkiye’nin tarihten gelen hakları olduğunu ve Avrupa Birliği çatısı altında kanton yönetim biçiminin Türkiye Cumhuriyeti’nin adadan çekilmesi anlamına geldiğini söyledi.

“İki devletli çözümde, kuzeydeki bağımsız Türk devleti, her zaman Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerini sürdürecek, garantörlüğünü koruyacak, Türkiye’nin kendi güvenliği ve Kıbrıs Türk halkının esenliği ve huzuru için Türk askerinin varlığını devam ettirecektir.” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin büyük bir güç olduğunu ve güçlü bağlantılarının, Kıbrıs Türk Halkı’nı daha iyi bir geleceğe taşıyacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, iki devletli bir anlaşmada, mülkiyet konusunda Taşınmaz Mal Komisyonu’nun varlığını koruyacağını, egemen devletin bu noktada karar vereceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti

“Bizim onayımız olmadan petrol anlaşması yapıyorlar. Başka ülkelerle askeri anlaşmalar yapıyorlar. Tüm bunlar Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasına aykırıdır. Oradaki devlet Kıbrıs Cumhuriyeti değil, Kıbrıs Cumhuriyeti başka bir devlete evrildi ve dünya onu tanımaya devam ediyor.”

Artık federasyon görüşmelerinin tükendiğini, dünyada farklı gelişmelerin olduğunu ve iki devletli siyasetin Türkiye Cumhuriyeti tarafından desteklendiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs meselesini biz dünyaya tekrar anlattık. Sn. Erdoğan politikamızın arkasında durdu ve BM’de üç defa KKTC’nin tanınması ve Kıbrıs Türklerine uygulanan ambargoların kalkması için dünyaya çağrı yaptı. Azerbaycan’a gittik. Türk Devletleri Teşkilatı’na girdik. Orada da münasebetlerimiz oldu. Zorluklar olabilir ama bugün kendi bayrağımızla her bakanlık, kurum ve kuruluşlar düzeyinde davetler alıyoruz. Bunlar statümüzü yükseltiyor” dedi.

Cenevre’de gerçekleşecek toplantının da statü bakımından önemli olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Rum liderle sosyal buluşmaya hazır olduğunu ancak Crans Montana’da bırakılan yerden devam edilmesi ve federasyon görüşmeleri için yapılan baskıları kabul etmediğini söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin de yapılacak görüşmelerde olması gerektiğini Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’a önerdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, “Eşit diyorsunuz ama eşitlik yok. Ben uçağa binip gidemiyorum. Benimle görüşmüyorlar. Beni tanımadıklarını açıkça söylüyorlar. Peki nasıl masada denge bulacağız? Anavatan Türkiye de masaya gelirse denge bulunur dedim” diye konuştu.

-“Ortak zeminin olmadığı yerde resmi müzakere olmaz”

BM raporunda ortak zeminin olmadığının kayda geçmesinin önemli olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Ortak zeminin olmadığı yerde resmi müzakere olmaz” dedi. Daha önce federasyon görüşmelerinde Kıbrıs Türk tarafının ezik ve bir anlaşmaya muhtaç tavrının olduğunu ancak dik durmak gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Arkamızda Türkiye Cumhuriyeti var” şeklinde konuştu.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’deki statüsünün arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, ülkede gelecek olduğu için yatırımların arttığını kaydetti.

-“Cumhurbaşkanlığına yeniden aday olacağım…”

Cumhurbaşkanlığına yeniden aday olacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “İki devletli çözüm siyasetini savunan ve Türkiye ile iyi ilişkiler kurulmasını isteyen kişilerin desteğini bekliyorum. Alacağım destek önemli. Temsil ettiğim siyasi duruşum, Türkiye ile yurt dışı temaslarım ve ortaya koyduğum iki devletli çözüm siyasetinin kökleşmesi ve kurumsallaşması ortadadır. Türkiye ile yarattığımız iyi ilişkilerden dolayı ülkeye gelen öğrenci, turist ve iş insanı artmıştır” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam