Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Okul Sağlığı” konulu sempozyum başladı

Published

on

 

 

Kıbrıs Türk Pediatri Kurumu’nun düzenlediği “Okul Sağlığı” konulu sempozyum başladı.

Grand Pasha Otel’de yer alan ve saat 16.00’ya kadar devam edecek sempozyumda, “Okullar ve Çocuk Sağlığı”, “Sağlıklı Bina Özellikleri” ve “Teknoloji Çağında Çocuk Olmak” başlıklarında üç oturum yapılacak.

-Teralı

Kıbrıs Türk Pediatri Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Teralı açılışta yaptığı konuşmada, eğitimci bir ailenin çocuğu olarak eğitimde yaşanan bütün sorunları içerden bilen bir insan olduğunu söyledi.

Bir çocuk hekimi olarak konunun tıbbi boyutuna da hakim olduğunu dile getiren Teralı, iki konunun birlikte değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

-Erenel

Kıbrıs Türk Pediatri Kurumu Başkanı Ayşe Sayılı Erenel de, “Bu konu bizler için son derece önemli” diyerek, katılımcılara teşekkür etti.

Erenel, alerji, obezite ve bulaşıcı hastalıklar gibi çocuk sağlığı anlamında bütüncül konuların birlikte ele alınmasının önemine vurgu yaptı.

Ayşe Sayılı Erenel, Türkiye’deki 6 Şubat depreminin ardından gündeme gelen konteyner sınıflar konusuna da değindi.

Teknoloji çağında dijitalleşmenin çok önemli olduğunu dile getiren Erenel, çocuk ruh sağlığı anlamında okulda karşılaşılan problemleri ele almanın bütüncül yaklaşımın bir parçası olduğunu kaydetti.

Okul sağlığının, okul ortamı içerisinde korunarak, sürdürülmesi gerektiğini belirten Erenel, “Maksat okul çevresi ile sağlığın bütünleştirilmesidir” dedi.

Paydaşların ağ şeklinde çalışması gerektiğinin de ortada olduğunu ifade eden Erenel, sempozyumla paydaşları bir araya getirmeyi, deneyimleri paylaşmayı, çocukları daha sağlıklı yarınlara ulaştırmayı ve koruyucu hekimlik anlamında yapabilecekleri ele almayı ve tartışmayı hedeflediklerini belirtti.

Gazze’de ailesini ve hayatını kaybeden, ciddi sosyal-psikolojik travmaya maruz kalan çocukların olduğunu anlatan Erenel, gönüllü öğretmenlerle eğitim sürdürülmesi için çaba ortaya konduğuna dikkat çekti. Erenel, “Çocuğu ayakta ve sağlıklı tutan ortam eğitim” dedi.

Ayşe Sayılı Erenel, yakın dönemde hayatını kaybeden Doktor Abdullah Akbaş’ı da anarak, sempozyumu ona atfetti.

-Dalkan

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Ceyhun Dalkan da, yeni eğitim-öğretim yılının, verimli ve güvenli geçmesinin en büyük temennisi olduğunu dile getirdi.

Ülkede eğitim kalitesini artırmak ve sınıf mevcutlarını azaltmak için hem altyapı, hem de öğretmen ve personel sayısının artırılması gerektiğini ifade eden Dalkan, “Hizmet içi eğitimlerle daha kaliteli eğitim hedeflenmeli ve bu gerçekleştirilmelidir” dedi.

Kamusal eğitimin güçlendirilmesi ve kalitesinin dünya standartlarına ulaşması gerektiğini belirten Dalkan, inşaatlar, konteyner sınıflar ve inşaat alanı gibi okullarla yeni eğitim yılının açılmasının “kabul edilebilir” olmadığını söyledi.

Çocukların bedensel ve zihinsel gelişimleri için sağlıklı beslenmenin elzem olduğunu vurgulayan Dalkan, kantinlerde satılan gıdaların sağlıklı olması gerektiğine de dikkat çekerek, “Sağlıklı kantinler projesi ivedi şekilde hayat geçirilmelidir” dedi.

Okullarda oyun alanlarının güvenliğinin de sağlanması gerektiğini ifade eden Dalkan, “Çocukların sağlığını ve güvenliğini olumsuz etkileyen alanlar mutlaka düzeltilmelidir” diye konuştu.

Kamusal ücretsiz eğitim ve sağlık için birlik olarak her zaman mücadele edeceklerini kaydeden Dalkan, paydaşlarla yeni projelere imza atmak istediklerini söyledi.

-Gelener

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Eğitim Sekreteri Süleyman Gelener de, “Eğitim sadece akademik değildir” diyerek, bireyin fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişiminin bir bütün olarak ele alınması gerektiğini ifade etti.

Sağlıklı okul ortamının bu gelişimin temel taşlarından olduğunu dile getiren Gelener, özellikle çocukların sağlıklı bireyler olarak büyümelerinin onların öğrenme kapasitelerini artırdığını ve geleceğin sağlıklı toplumlarını inşa etme yolunda önemli bir adım olduğunu söyledi.

Okul sağlığının sadece öğrencilerin değil öğretmenlerin ve diğer eğitim çalışanlarının da refahını ilgilendiren geniş bir alan olduğunu belirten Gelener, öğrencilerin ve eğitimcilerin ihtiyaçlarına yönelik politikalar geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Süleyman Gelener, kamusal eğitimin sürdürülebilir ve nitelikli olması için fiziksel ve ruhsal sağlığın desteklenmesi gerektiğini ifade etti.

-Erdoğan

Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi Müdürü Vesile Erdoğan ise konuşmasında ilk olarak, Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek’in sevgi ve selamlarını iletti.

Koruyucu sağlıkta, okul sağlığının çok önemsedikleri bir konu olduğunu belirten Erdoğan, daire olarak yaklaşık iki buçuk yıl önce okul sağlığı eğitimleri yapmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içerisinde bir proje yürüttüklerini dile getirdi.

Bu çerçevede üç hekim ve on bir halk sağlığında uzman hemşirenin yer aldığı “Okul Sağlığı Birimi” kurduklarını ifade eden Erdoğan, okullarda iki yıl boyunca eğitim verildiğini anlattı.

Yıllardır okul sağlığı kapsamında aşılamaların devam ettiğine işaret eden Erdoğan, bu yıl da Bakanlık olarak obezite, göz taraması ve işitme testleri için planlamaların yapıldığını kaydetti.

Vesile Erdoğan, sempozyumun verimli geçeceği düşüncesini belirterek, konuşmasını tamamladı.

Açılış konuşmalarının ardından sempozyuma geçildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesi komitede görüşüldü, oylama perşembe günü

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 16 milyar 485 milyon 959 bin TL’lik Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine ilişkin görüşmesini dün gece tamamladı. Komite bütçeyi perşembe günü saat 11.00’de DAÜ bütçesini, ardından Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini oylayacak.

Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi bugün, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı bütçelerini görüşecek. Tarım ve Doğal Bakanlığı’na bağlı Kıbrıs Türk Süt Endüstrisi Kurumu, Toprak Ürünleri Kurumu ve Genel Tarım Sigortası Fonu bütçeleri de ele alınacak.

-Kılıç

DAÜ bütçesinin görüşülmesi sırasında söz alan DAÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç, bir yıl içinde yaptıkları çalışmaları anlatarak hedeflerinin 2027’de denk bütçeye ulaşmak olduğunu söyledi.

Üniversiteye yapılan katkı ve harcamaları sıralayan Kılıç, cari harcamalarda küçülmek için attıkları adımları ve tasarruf tedbirlerinden bazılarını paylaştı.

15 bin 900 civarında öğrencileri olduğunu, YÖK’ün de önerisiyle ağırlıklı olarak 2 yıllık programlar açtıklarını ifade eden Kılıç, bazı dersleri dijital ortama geçirerek daha fazla öğrenciye eğitim verdiklerini kaydetti.

Kılıç, üniversitenin gelirlerini artırmak için dijital alanda yaptıkları çalışmaları da anlatarak, DAÜ’ye olan borçları almak için neler yaptıklarını sıraladı. Kılıç, altyapı ihtiyaçlarının her geçen yıl arttığına işaret etti.

Kılıç’ın konuşmasının ardından komite üyeleri ve Milli Eğitim Bakanı Çavuşoğlu, DAÜ yetkililerine bütçedeki kalemlerle ilgili sorular sordu. Bürokratlar, Maliye Bakanlığıyla imzalanan protokolle ilgili de bilgi verdi.

Toplantı, DAÜ’nün hazırladığı bütçeyle Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı bütçe arasında fark olması üzerine uzun süre karşılıklı soru cevap şeklinde sürdü.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova, geçen yıl kamu maliyesi olarak bu konuya Milli Eğitim Bakanıyla birlikte yoğun mesailer harcandığını belirtti. Maliye Bakanlığı’nın DAÜ’nün vergi borcunu üstlendiğini ve borçlanmalarına da kefil olduğunu belirten Berova, emekliliklerle ilgili de 300 milyonun üzerinde tasarruf beklediklerini söyledi.

Bakanlıkla DAÜ arasında yapılan protokole bağlı olarak gerektiğinde yeni tedbirler alınacağını vurgulayan Berova, DAÜ’ye destek olmak için ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti.

Berova, genel kuruldaki görüşmede daha ayrıntılı bilgi vereceklerini ve detaylı tartışacaklarını belirtti. DAÜ’ye yapılan nakdi yardımla ilgili de bilgi veren Berova, gerektiği zaman protokolü yeniden güncelleyeceklerini dile getirdi.

-Çavuşoğlu

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, 5 sene önce DAÜ’nün batacağı uyarısında bulunduğunu ve tutmayan bütçelerle zaman geçirildiğini söyleyerek, protokol yapılana kadar yaşananların bedelinin ödenmesi gerektiğini belirtti.

Çavuşoğlu, protokolle maşlardan indirim yapılmasının bir fedakarlık olarak gösterilmesini eleştirerek, “Mecburdunuz çünkü batırıp geldiniz.. Bizi başka şekilde konuya dahil edemezdiniz” dedi.

DAÜ temsilcilerine hitaben “Gerçekçi olun. Hiçbirinizin DAÜ’yü korumaya niyeti yok. Hala mazeret uydurursunuz” diyen Çavuşoğlu, DAÜ’yle ilgili yaşanan süreci anlattı.

Çavuşoğlu, protokolün yapılması aşamasıyla ilgili detaylı bilgi vererek, “DAÜ’nün isteklerini yerine getirmek DAÜ’yü bitirmek demektir” dedi.

Gereken tedbirler alınmıyorsa bir maaşın daha kesilebileceğini belirten Çavuşoğlu, DAÜ kadar diğer üniversitelerin de değerli olduğuna işaret ederek, onlara hiç bu kadar destek olunmadığını kaydetti.

Tedbir olarak hayata hiçbir şey geçirilmediğini, sadece kağıt üstünde tedbir alınacak dendiğine işaret eden Çavuşoğlu, online ders verecek yetkileri olmadığı halde sınıfları birleştirip, online yapıldığını hatırlattı. Çavuşoğlu, solar enerji talebi olduğunu ama bunun masrafını kimin göreceğinin belirtilmediğini söyledi. Çavuşoğlu, “Öğrenci getirisiyle öğretmen giderini hesapladığımızda 10 bin öğrenci açığımız var” dedi.

Çavuşoğlu’nun konuşmasının ardından komite toplantısı sona erdi. Komite, Perşembe günü Milli Eğitim Bakanlığı ve DAÜ bütçelerini oylayacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

MED Forumu’nda Akdeniz’de güvenlik konusu ve Türkiye’nin tezleri ele alındı.. Koramiral Payal: Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bütün adayı temsil etmiyor

Published

on

By

İtalya merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası Siyasi Çalışmalar Enstitüsünün (ISPI), İtalya Dışişleri Bakanlığının katkılarıyla bu yıl Roma’da 10’uncusunu düzenlediği “MED Akdeniz Diyalog Forumu”nda ilk gün panelleri tamamlandı.
Waldorf Astoria Oteli’ndeki forumda, “Akdeniz’de Deniz Gücü: Küresel Etkiyi Şekillendirmek” başlıklı bir panel yapıldı.

Türk Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Koramiral Yalçın Payal, panelde yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk Halkının Akdeniz’deki haklarının görmezden gelinemeyeceğine vurgu yaptı.

Payal, “Bölgede atılacak bütün adımlar, kıyıdaş devletlerle istişare edilerek atılmalı. Türkiye için önemli olan iki şey var: Bir; deniz yetki alanlarının adil biçimde belirlenmesi, ikincisi de Kıbrıslı Türklerin haklarının verilmesi. Çünkü Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bütün adayı ve Kıbrıslı Türkleri temsil etmiyor.” diye konuştu.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e en uzun kıyıya sahip ülkesi olduğunu vurgulayan Payal, “Buna rağmen bazı devletler, Türkiye’nin hak ettiğinden daha az bir deniz yetki alanı almasını amaçlıyor. Türkiye’yi bölgede meşru deniz yetki alanları belirlenmesinin dışında tutacak herhangi bir girişimin kabul edilemez olduğu dikkate alınmalıdır.” dedi.

Kıbrıs’ta 50 yıldır barış olduğunu ve Kıbrıs Türk halkının kendini güvende ve eşit derecede egemen olacağı iki devletli modelden yana olduklarını belirten Koramiral Payal, “Müttefiklerimizin ve ortaklarımızın, adadaki mevcut barışçıl durumu riske atan girişimlerin bir parçası veya tarafı olmamalarını kritik bir mesele olarak görüyoruz.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: Topumsal huzuru da tehdit eden kadına yönelik şiddetin hiçbir bahanesi olamaz

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kadına yönelik şiddetin asla kabul edilemeyeceğini söyledi.

“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” nedeniyle açıklama yapan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “kadına yönelik şiddette hiç bir toleransımız olamaz, olmamalıdır. Devletler bu yönde azami gayreti göstermelidir” ifadesini kullandı.

Kadına yönelik şiddetin toplumsal huzuru da tehdit eden, bir insanlık sorunu olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Kadına yönelik şiddet kutsal varlıklarımız olan analarımıza ve insanlığa ihanettir. Kadına yönelik şiddetin hiçbir gerekçesi, hiçbir bahanesi, hiçbir mazareti olamaz.Hiçbir canlıya özellikle de insana ve de kadınlara yönelik şiddet hicbir şekilde asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

“Kadına şiddet eylemleriyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, aile ve yakınlarına sabırlar dilerim” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, şiddet olaylarının yaşanmaması için gereken tebirlerin alınması ve caydırıcı cezaların verilmesi gerektiğinin altını da çizdi. Cumhurbaşkanı Tatar, tüm kadınların onurlu, özgür ve eşit yaşama haklarını koruma mücadelelerinde daima yanlarında olacağını da vurguladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam