Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

OKULLAR AÇILIYOR..

Published

on

“EĞİTİMİ TEKRARDAN AÇABİLMEYİ TEK TEK İLMEK İLMEK ÖRDÜK…”

“EĞİTİM PROGRAMI DA, AKADEMİK TAKVİM DE, BULAŞ PROTOKOLÜ DE HAZIR”

“OKULLARDA ‘BULAŞ KURULU’ OLUŞTURULACAK”

“ÜNİVERSİTELERDE 2021-2022 AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ EKİM BAŞI AÇILACAK”

“ÖNCE AŞI, SONRA AŞI, YİNE AŞI”

“EĞİTİM ORDUSUNUN YÜZDE 96’SI AŞILANDI”

Lefkoşa, 17 Ağustos 21 (T.A.K.): Koronavirüs pandemisi nedeniyle Mart 2020’den beri dönem dönem kesintiye uğrayan okullardaki yüz yüze eğitim, yeni ders yılıyla birlikte yeniden başlıyor. Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, ilgili tarafların katkısıyla, yüz yüze eğitim için hem eğitim programı, hem akademik takvim hem de bulaş protokolü hazırladı.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, 13 Eylül’de ilköğretim, 14 Eylül’de ortaöğretim ve meslek liselerinin yüz yüze eğitime başlayacağını açıkladı.

“Eğitim Programı da, Akademik Takvim de, Bulaş Protokolü de hazırdır. Kimsenin endişesi olmasın” vurgusu yapan Amcaoğlu, bulaş esnasında ne yapılacağı konusunda okullarda “Bulaş Kurulu” oluşturulacağını söyledi.

Bakanlar Kurulu’nda aldıkları 9 maddelik kararla yükseköğrenimde neler yapılacağını belirlediklerini kaydeden Amcaoğlu, ekim başı 2021-2022 Akademik Yılı Güz Dönemi’nin açılmasını sağlayacaklarını belirtti.

Vatandaşlara aşı çağrısı da yapan Amcaoğlu, “Lütfen herkes aşısını olsun. Önce aşı, sonra aşı, yine aşı ve devamında sağlık ve hijyene dikkat çekerek, hayatımıza devam etmenin koşullarını dikkatle sağlamaya çalışalım” dedi.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Amcaoğlu, Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK.) sorularını yanıtladı.

Eğitim yılının nasıl açılması gerektiğiyle ilgili yapılan toplantılarda önemli olanın ortak aklın ürünü kararlar üretilmesi olduğunu vurgulayan Amcaoğlu, bakanlık olarak, “En iyisini biliriz, söyleriz” edasıyla toplantı yapmadıklarını kaydetti. Amcaoğlu, yetkili sendikalar, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin yetkilileri, Eğitim Beklemez İnisiyatifi’nin de toplantılara katıldığını ifade etti.

“BULAŞ ESNASINDA NASIL HAREKET EDİLECEĞİNİN DETAYLARI BELİRLENDİ”

Talim Terbiye Dairesi Müdürü ve Müsteşarı ile Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi yetkililerinin, “Bulaş Protokolü”nün son şekliyle ilgili dün saatlerce süren toplantı yaptığını ifade eden Bakan Amcaoğlu, yeni eğitim yılı açıldıktan sonra bulaş esnasından nasıl hareket edileceğinin detaylarının belirlendiğini söyledi.

2021-2022 Öğretim Yılı Planlaması içerisinde Akademik Takvim, Eğitim Programı ve Bulaş Protokolü’nün yer aldığının altını çizen Bakan Amcaoğlu, özel eğitim, okul öncesi, ilköğretim, orta eğitim, meslek liseleri, kolej müfredatıyla ders veren 271 okulda 53 bine yakın öğrenci, 5 bin 864 öğretmen özel ve devlet dahil, bunun yanında 21 üniversite 85 bin öğrenci, toplamda eğitim ordusunda görevli, öğretmen, akademisyen, idari personel, otobüs şoförü, refakatçi, kantinciye kadar 20 bin 500 civarında kişi olduğunu kaydetti.

“EĞİTİM ORDUSUNUN YÜZDE 96’SI AŞILANDI”

20 bin 500 kişilik eğitim ordusunun yüzde 96’sının aşılandığını söyleyen Bakan Amcaoğlu, aşı olmayan yüzde 4’ün de dökümünü aldığını belirtti. Aşı olmayan yüzde 4’ün yüzde 2’ye tekabül eden kısmının sağlık sorunları olan kişiler, diğer yarısının ise henüz aşılanmayı kabul etmeyen kişiler olduğunu ifade eden Amcaoğlu, aşının gönüllülük esasına dayandığını belirtti.

Sağlık başta olmak kaydıyla okulların yüz yüze eğitime geçmesinin önemine vurgu yapan Amcaoğlu, eğitim için sokağa inecek toplam rakamın yaklaşık 155 bin 500 kişi olduğunu söyledi.

“ÜLKEYE GELECEK ÖĞRENCİLERİN AŞI İHTİYACI HAZIR”

Ülkeye 3’üncü ülkelerden, 142 ülkeden gelen 40 bine yakın öğrenci ve 35 bin civarında Türkiye Cumhuriyeti uyruklu öğrenci olduğuna dikkat çeken Amcaoğlu, bu kişilerin aşı ihtiyacının Sağlık Bakanlığı’nın depolarında hazır olduğunu açıkladı. 3’üncü ülkeden gelecek 40 bin öğrenci için AstraZeneca aşılarının Sağlık Bakanlığı depolarında mevcut olduğunu kaydeden Amcaoğlu, kırmızı kodlu ülkeden gelen öğrencilerin karantina süreci yaşayacağını, ardından aşılanma prosedürünün başlayacağını ifade etti. Aşılamanın üniversiteler tarafından yapılacağını bildiren Amcaoğlu, Sağlık Bakanlığı’yla istişare ederek, her üniversitenin öğrencisini ve çalışanını aşılayacağını ve testini uygulayacağını söyledi.

İlköğretim, orta eğitim ile mesleki ve teknik liselerde Sağlık Bakanlığı’nın gerekli tetkikleri Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi kararlarına göre belirli sürelerde yapacağını dile getiren Amcaoğlu, aşısını yaptırmayan kişiye kendisinin bir şey yapma yetkisinin olmadığını ancak kurallara göre aşısını yaptırmayanın her hafta testini yaptıracağını belirtti.

“OKULLARDA ‘BULAŞ KURULU’ OLUŞTURULACAK”

Açıklanacak olan “Bulaş Protokolü”nün okullara yazılı olarak genelge şeklinde bildirileceğini ifade eden Bakan Amcaoğlu, her okulda müdür başta olmak kaydıyla bir görevli daha ve her 200 öğrenciye artı bir kişi daha eklenmesi koşuluyla bir “Bulaş Kurulu” oluşturulacağını açıkladı. “Bulaş Protokolü” ile ilgili bilgiler de veren Amcaoğlu, şunları belirtti:

“Evden çıkmadan, otobüse binmeden, okula gitmeden mutlaka semptom sorgulaması yapılacak. Semptom gösterenler öğretmen, çalışan veya öğrenci okula alınmayacak. Test yapmaya yönlendirilecek.

Sınıfta yapılan bir tarama sonucunda aynı sınıftan 3 veya daha fazla kişinin PCR testinin pozitif çıkması halinde sınıfın geri kalanı yakın temaslı sayılacak ve aşılı ise 7, değilse 14 gün süreyle evde izole olacaklar. Öğrencilerin yakın temaslı olduğu sürede eğitimleri uzaktan eğitim şeklinde devam edecek.”

“OKULLAR ASLA KAPANMAYACAK”

Okullarda kurulacak komiteler aracılığıyla Eğitim Bakanlığı da bilgilendirilerek, filyasyon ekiplerine konunun bildirileceğini ve ekiplerin temaslı takibi yapacağını anlatan Bakan Amcaoğlu, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin “Okullar asla kapanmayacak” vurgusu yaptığını belirterek, herhangi bir sınıfta pozitif vaka sayısına göre gerekenin yapılacağını söyledi.

Amcaoğlu, protokole göre, yapılan taramada sınıfta 3 kişiden az kişinin PCR testinin pozitif çıkması halinde ise sınıfın sadece temaslı sayılacağını, öğrencilerin, maskelerini takarak ve diğer sınıflarla temas etmeyerek, okulda eğitimlerine devam edeceğini bildirdi.

Eğitim programında 2021-2022 eğitim döneminde ne yapılacağının net olduğunun altını çizen Amcaoğlu, dönüşümlü teneffüs aralıklarına kadar programda her şeyin net şekilde belirlendiğini söyledi. Akademik takvimin de belirlendiğini ifade eden Amcaoğlu, Bulaş Protokolü ile eğitimin yüz yüze sürdürülebilir olması için ne yapılacağının net şekilde ortaya çıkarıldığını söyledi.

“KOLEKTİF ÇALIŞMAYI İLKE EDİNDİM”

Kolektif çalışmayı kendine ilke edindiğini vurgulayan Bakan Amcaoğlu, her zaman müdürlerle istişareleri sonrasında paydaşlarıyla eğitimi konuştuklarını kaydetti. “Sokakta birilerinin eylem yaparak, kapıya çelenk bırakmasını bekleyerek değil bizim sorunlara çare bulma gayretimiz” diye konuşan Amcaoğlu, ortak aklın ürünü çarelerle eğitimi açma hazırlıklarını tamamladıklarını söyledi.

“TEK TEK İLMEK İLMEK ÖRDÜK”

“Eğitimi tekrardan açabilmeyi tek tek ilmek ilmek ördük…” diyen Amcaoğlu, şunları kaydetti:

“Biz hayatımızdan eksik bir şey yaşamazken neden eğitimi eksik bırakalım… Çocuklarımızın ihtiyacı olan yüz yüze eğitimi… Tam da bunu eksik bırakmamak için herkesle istişare ettik, saatlerce… Eğitim Programı da, Akademik Takvim de, Bulaş Protokolü de hazırdır. Kimsenin endişesi olmasın. Bütün muhataplarla oturup birlikte karar verdik.”

“EKİM BAŞI 2021-2022 AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ’NİN AÇILMASINI SAĞLAYACAĞIZ”

21 Haziran’da Bakanlar Kurulu’nda aldıkları 9 maddelik kararla yükseköğrenimde neler yapılacağını da belirlediklerini kaydeden Amcaoğlu, ekim başı 2021-2022 Akademik Yılı Güz Dönemi’nin açılmasını da sağlayacaklarını belirtti. 85 bin öğrencinin tümünün adada ikamet edeceğini ve yüz yüze eğitimin başlayacağını dile getiren Amcaoğlu, “Ülkeye gelecek yabancı uyruklu öğrenciler, bizim evladımız olarak adaya gelecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Sağlıkla ilgili sıkıntıları bizim sıkıntılarımızdır. Eğitimle ilgili sıkıntı yaşamamalar için her türlü hazırlığı yaptık” dedi.

Hizmet sektörünün önemli unsurlarından yükseköğrenimi tekrardan ülkeye kazandırmak için gerekeni yapacaklarını vurgulayan Amcaoğlu, şu an sigorta mükellefi olan aktif sigorta sayısının yüzde 84’ünün özellikle yükseköğrenimin, devamında turizmin de yer aldığı ve onların destekliği küçük ve orta ölçekli işletmelerde yani kobilerde çalışan insanlar olduğunu söyledi.

“Bizim insanlarımızın ekmek parası kazanabilmesi için, hayatını idame ettirerek, kazancını sağlayabilmesi için biz yükseköğrenimi, turizmi açmak zorundayız” diyen Amcaoğlu, “Bu hizmetler sektörünü kapatarak, kendi ciğerimize, kalbimize ot tıkama gibi bir lüksümüz yoktur” şeklinde konuştu.

“13 EYLÜL’DE İLKÖĞRETİM, 14 EYLÜL’DE ORTAÖĞRETİM VE MESLEK LİSELERİ YÜZ YÜZE EĞİTİME BAŞLAYACAK”

13 Eylül’de ilköğretim, 14 Eylül’de ortaöğretim ve meslek liselerinin yüz yüze eğitime başlayacağını açıklayan Bakan Amcaoğlu, seyreltilmiş eğitim olmaması için 16 tane okul inşaatına başladıklarını belirterek, toplamda 8 bin öğrenciye eğitim verilebilecek altyapıyı bir senelik sürede ülkeye kazandıracaklarını belirtti. Son 10 yılda bir tane devlet okulu inşa edilmesi ile karşılaştırıldığında bunun küçümsenecek bir şey olmadığının altını çizen Amcaoğlu, “Eğitimi verebilecek altyapıyı sağlamazsanız, eğitimin kalitesini, sürdürülebilir olmasını tartışır, durursunuz” dedi. Amcaoğlu, Anayasa’nın 59’uncu maddesine göre en doğal hak olan eğitimde, çocukların fırsat eşitsizliği yaşamaması için ilerleme sağladıklarını belirtti.

“HİJYEN MALZEMESİ VE DERS KİTABI SIKINTISI YOK”

Hijyen malzemesi ve ders kitapları konusunda hiçbir sıkıntıları olmadığının altını çizen Amcaoğlu, gerekli materyallerin hazır olduğunu vurguladı. Amcaoğlu, toplu taşımanın ise eğitimde tam kapasiteyle, maske ve hijyen koşulları çerçevesinde yapılacağını ifade etti.

“İHTİYACI OLANA TELAFİ DERSLERİ VERİLECEK”

Amcaoğlu, öğrencilerin kayıpları konusunun ele alındığı toplantıda, her öğretmenin sınıfında seviye tespiti yapması, telafiye ihtiyacı olan öğrencilerin belirlenmesi ve bu öğrencilere telafi derslerinin verilmesinin ortaya çıktığını bildirdi. Eğitsel etkinlik günlerinde telafi ihtiyacı olan öğrencilere telafi derslerinin verileceğini, diğer öğrencilerin ise sosyal etkinlik derslerine devam edeceğini söyleyen Amcaoğlu, ilkokulda birinci ve ikinci sınıf öğrencileri dışındakilerin önemli eksikliği olmadığının belirlendiğini kaydetti. Amcaoğlu, en fazla kayıp yaşayan sınıfların, 1 ve 2’nci sınıflar ile 8’inci ve 12’nci sınıflar olduğunu söyledi.

AŞI SERTİFİKASI KONUSU… “ÇOK BÜYÜK BİR HAKSIZLIK”

Üçüncü ülkelerde okuyan öğrencilerin aşı sertifikası konusuna da değinen Amcaoğlu, kendisinin de çocuklarından birinin yurt dışında okuduğunu belirterek, aşıyı Avrupa Birliği’nin gönderdiğine dikkat çekti ve şöyle konuştu:

“1 hafta önce geçerli olan aşı ve PCR sonuçları, neden 1 hafta veya 1 ay sonra geçersiz kabul edilmeye başlandı. Bunun bir açıklaması olması lazım. Uluslararası havuza kayıt yok deniyor. Bütün dünyadaki yapılan aşıların tamamı uluslararası bilgi alacak havuza kayıtlanmış değildir. Eğitime gidecek öğrenci söz konusu ise bir tolerans gösterilmelidir. Haçlı seferi zihniyetiyle birileri siyaset yapacak diye çocuklarımızın elinden eğitim hakkının alınması bence çok büyük bir haksızlıktır. Her konuda söyleyecek bir şeyler bulan sivil toplum örgütleri, haksızlık adına ırkçılık adına ayağa kalkanlar, neden çocuklarımızın eğitim hakkı engellendiğinde bir şey söylemedi, merak ederim. Çocukları güneye göndererek, aşı olmasını sağlayarak, daha önce olduğu iki doz aşıyı yok sayarak, tekrar aşılayarak, hangi sorunu çözdünüz? Bu dünyanın insanı olarak, bu kadar izolasyona maruz kalmamız lazım. Eğitim alacak çocuklarımız bu şekilde engellenmemelidir. Söz konusu eğitim ve sağlık ise biraz daha ihtiyatlı ve hassas düşünülmesi kanaatindeyim.”

“KIBRIS TÜRK TARİHİ VE ÖĞRETİMİ” PANELİ…

“Kıbrıs Türk Tarihi ve Öğretimi” konulu panel hakkında da değerlendirmelerde bulunan Bakan Amcaoğlu, yurt dışından gelip KKTC’deki üniversitelerde eğitim gören öğrencilerin, Rauf Raif Denktaş, Dr. Fazıl Küçük ve “Megalo İdea”yı bilmesi gerektiğini söylediğini kaydetti. Amcaoğlu bunun yanında, yükseköğretimde müfredata giremeyen Kıbrıs Türk tarihi ve Kıbrıs Türk mücadele tarihinin neden okutulması gerektiğini sorguladığını söyledi. Amcaoğlu, Kıbrıs Türkü’ne ait milli bilincin, milli şuurun oluşması için bakanlık olarak çaba harcamak zorunda olduklarını söylediğini dile getirdi. Eğer eksiklik varsa müfredatta bunların tamamlanması gerektiğini söyleyen Amcaoğlu, “Birilerini hedef göstermek, birilerinin sırtına basarak, onların yaptığı kötüdür diyerek bir adım atmamız söz konusu değildir” şeklinde konuştu. Hâlâ yaşanılan mezalim ve izolasyonlar olduğuna dikkat çeken Amcaoğlu, tam da buna parmak basmak için bu paneli düzenlediklerini söyledi ve “İsteyen istediği gibi değerlendirsin, sıkıntı yok” dedi.

“LÜTFEN HERKES AŞISINI OLSUN”

Ocak ayında okullar kapatılmak zorunda bırakılırken, bakanlık olarak çok sıkıntılar yaşadıklarını söyleyen Amcaoğlu, vatandaşlara aşı çağrısını şu sözlerle yaptı:

“Bütün eğitim çalışanları 20 bin 500 kişi aşılanmadan okullar açılmayacak dedim. Şu an aşılanma prosedürüyle ilgili tatbik noktasında tedarik sıkıntısı yok. Lütfen herkes aşısını olsun. Hijyen ve mesafeye uysun. Günlük yaşantısından ödün vermeyen insanlarımız, eğitimden de ödün verilmemesi adına hareket etsin. Çocuğunun, canının, can parçasının sağlığını düşünen herkes süratle başka türlü düşüncelerden arınıp, aşılanma yoluna gitmelidir. Aşılanıp önce kendi sağlığını, sonra toplumdaki bağışıklığı sağlama adına adımlar atmalıdır ki gelecekte sadece okulların değil, evinin kapısı, işletmesinin kapısının açık olma şansını kaçırmasın. Önce aşı, sonra aşı, yine aşı ve devamında sağlık ve hijyene dikkat çekerek, hayatımıza devam etmenin koşullarını dikkatle sağlamaya çalışalım.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Erhürman başkanlığındaki CTP heyeti TDP’yi ziyaret etti

Published

on

By

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, parti MYK üyeleri ile birlikte Toplumcu Demokrasi Partisi’ni ziyaret etti.
Ziyarette, Meclis başkanlığı seçimi, erken seçim talebi ve ülke gündemindeki diğer konular ele alındı.
Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Zeki Çeler, görüşme öncesi yaptığı açıklamaya, Meclisin toplumdan kopuk olduğunu savundu.
Hükümetin kararlarının artık sözde kararlar olduğunu iddia eden Çeler, Meclisin bir an önce seçim kararı alması gerektiğini savundu.
Meclis Başkanlığı seçiminin 10 günlük Anayasal süreç içerisinde seçilemediğini dile getiren Çeler, “Şu anda Anayasa çiğneniyor” dedi.
Ülkenin ciddi anlamda sosyolojik sıkıntılar içerisinde olduğunu savunan Zeki Çeler, Toplumcu Demokrasi Partisi’nin, Cumhuriyetçi Türk Partisi ile birlikte, toplumda umut yaratacak işbirliği çabasında olduğunu söyledi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman da, kendilerinin, Meclis olaylarından çok önce erken seçim çağrısı yaptığını hatırlatarak, sıkıntıların uzun süre önce başladığını iddia etti.
Hükümet ortaklarının Meclis’te yarattığı tablonun kötü durumun sadece açık bir göstergesi olduğunu savunan Erhürman, Ziya Öztürkler’in iddia edilen Meclis Başkanlığı’nın da kendileri nazarında yok hükmünde olduğunu kaydetti.
Hükümeti yönetememekle suçlayan Erhürman, “29 Milletvekilleri vardır, ama aslında yoktur” dedi.
Mevcut durumun bir toplumsal mesele olduğunu ileri süren Erhürman, bunun tek çözüm yolunun ise erken seçim olduğunu kaydetti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Yükseköğrenim burs başvuruları için son tarih 31 Ekim…

Published

on

By

Burs Tüzüğü’nün 6. maddesi uyarınca 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı Güz Dönemi yükseköğrenim burslarından yararlanmak isteyen öğrencilerin, müracaatlarını http://yobis.mebnet.net adresinden yapabilecekleri bildirildi.

Yükseköğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü Behcet Çelebi imzasıyla yayımlanan duyuruda, burs başvuruları için son tarihinin 31 Ekim olduğu belirtildi.

2024-2025 Öğretim Yılı Yüksek Lisans-Doktora İleri Alan ve İhtiyaç Alanları, Burs Kapsamında Yer Almayan Bölümler Listesi ve Burs Tüzüğü:

ek-1-2024-2025-ogretim-yili-burs-kapsaminda-yer-almayan-bolumler-listesi

ek-2-2024-2025-ogretim-yili-yuksek-lisans-doktora-ileri-alan-ve-ihtiyac-alanlari-listesi

ek-3-burs-tuzugu

Devamını Oku

Kıbrıs

UBP PM oy birliğiyle kararlar aldı… “Meclis Başkanlık seçimi tamamlandı”

Published

on

By

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Parti Meclisi bugün UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel başkanlığında yaptığı toplantıda, bir dizi karar aldı.

Partinin Sarayönü’ndeki binasında yer alan toplantıda, UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu PM’nin oy birliğiyle aldığı kararları okudu.

Hasipoğlu, Parti Meclisi’nin, UBP Genel Başkanı Ünal Üstel ile hukukçu üyelerinin değerlendirmeleri neticesinde, Meclis Başkanlık seçiminin tamamlandığına dair alınan kararın doğru olduğu kanaatine vardığını vurguladı.

Cumhuriyet Meclisi İç Tüzüğü çerçevesinde, seçim sürecinin bağımsız şekilde yürütüldüğünü ifade eden Hasipoğlu şöyle devam etti:

“İç Tüzüğün 157. maddesi gereği seçim tutanağı Meclis Başkanı ve Başkanlık Divan Katipleri tarafından tutulmuş ve seçim tutanağı Meclis oturumunda, yani Sayın Ziya Öztürkler’in 26 oy ile Başkan seçildiği Meclis Genel Kurulu’nda Meclis Başkanı tarafından ilan edilmiş olup, Anayasa’nın 95. maddesi gereğince karar ilgili oturumda yürürlüğe girmiştir.

Gizli oylama, milletvekillerinin iradelerini özgürce ve baskıdan uzak bir şekilde yansıtabilmeleri adına, İç tüzüğün belirlediği usuller çerçevesinde yapılmıştır.

Bu süreçte, oylamanın geçerliliği ve milletvekillerinin tercihlerinin doğru şekilde değerlendirilmesi önemlidir. Oy pusulalarında ‘kabul’, ‘ret’ ve ‘çekimser’ seçenekleri altında kareler bulunmakta olup, milletvekilleri bu karelerden birini mühürleyerek tercihlerini belirtmişlerdir.”

Hasipoğlu, aynı kareye birden fazla mühür vurulmasının seçmenin iradesinin net bir şekilde anlaşılmasını engellemediğini, aksine belirli bir tercihi açıkça ifade ettiği görüşünü ifade ederek şöyle devam etti:

“Aynı kareye birden fazla mühür vurulması, seçmenin o tercihi kuvvetli şekilde ifade etme isteğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Bu durumda, milletvekilinin hangi seçeneği işaretlemek istediği açık ve net bir şekilde anlaşılmaktadır.”

-“Oy pusulasına birden fazla mühür basılması, oylamanın dürüstlüğünü veya güvenilirliğini etkilemez”

Hasipoğlu, Parti Meclisi’nin İç tüzüğün amacına uygunluğu konusunda aldığı kararı şöyle aktardı:

“İç tüzüğün amacı, milletvekillerinin iradesinin özgür ve açık şekilde sandığa yansımasını sağlamaktır. Aynı kareye birden fazla mühür vurulması, bu amaca ters düşmez; çünkü seçmenin iradesi hâlâ belirgindir. Esas olan, pusulanın milletvekilinin iradesini net bir biçimde yansıtmasıdır. Oy pusulasına birden fazla mühür basılması, oylamanın dürüstlüğünü veya güvenilirliğini etkilemez. İç tüzüğe göre, oy pusulasında kareye ‘X’” işareti taşıyan mühür vurulması gerektiği belirtilmiştir. Bu kurallar ışığında, aynı kareye birden fazla mühür vurulması konusuna dair İç tüzükte net bir ifade bulunmadığı için, İç tüzüğün ruhuna ve milletvekillerinin iradesini tam ve özgür bir şekilde yansıtmasına hizmet eder.”

-“Meclis seçimleri ile ilgili ‘çift mühür’ veya ‘gizlilik veya işaretli oy’ ile ilgili bir düzenleme yok”

Anayasa’nın “Başkanlık Divanı” konusunu ele alan 83. maddesinde, Meclis seçimleri ile ilgili “çift mühür” veya “gizlilik veya işaretli oy” ile ilgili bir düzenleme olmadığına dikkat çeken Hasipoğlu, ayrıca, Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın 3. maddesinin, söz konusu Yasanın sadece Cumhurbaşkanlığı, milletvekilliği ve yerel seçimlerde uygulanacağını belirttiğini, yani Cumhuriyet Meclisi iç seçimlerini kapsamadığını kaydetti.

Bu durumda aksini iddia edenlerin savunmasının külliyen geçersiz ve doğruları yansıtmadığını söyleyen Hasipoğlu, Başkanlık Divanı seçimlerinde, bazı şahsi kırgınlık ve beklentilerin Parti Meclisi kararlarına aykırı oy kullanımıyla sonuçlandığının gözlemlendiğine dikkat çekti.

Hasipoğlu, “Parti Meclisimiz, bütün milletvekillerimizin ve tüm üyelerimizin, partimizin kararlarına, ülkemizin ve halkımızın menfaatlerine uygun davranmaya, dostluk ve birlik ruhu içinde hareket etmeye davet etmektedir.” dedi.

-“Meclis’in çalışır durumda tutulması sadece iktidarın değil, aynı zamanda muhalefetin de sorumluluğu”

Meclis’in çalışır durumda tutulmasının sadece iktidarın değil, aynı zamanda muhalefetin de sorumluluğu olduğunu belirten Hasipoğlu, şöyle devam etti:

“Ana muhalefet partisinin seçim sürecinde izlediği yol, yalnızca kaos yaratmaya yönelik olup, bu tutum kabul edilemezdir. UBP, demokratik diyalog ve anlayıştan yana olan bir partidir; ancak hiçbir tehdit veya baskıya boyun eğmez, halkımıza ve devletimize hizmet yolunda kararlılıkla ilerlemeye devam eder.”

-“Kıbrıs meselesinde çözüm müzakerelerine geçilmeli”

UBP Parti Meclisi kararlarında Kıbrıs konusu da yer aldı. Hasipoğlu bu konudaki karar konusunda şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, Türkiye’nin desteğiyle ortaya koyduğu iki devletli çözüm modeli, Partimizin tam desteğini almaktadır. Bu çözüm modeli, gayriresmi görüşmelerde ısrarla gündeme getirilmeli ve BM tarafından egemen eşitliğimiz kabul edilmedikçe kapsamlı çözüm müzakerelerine geçilmemelidir. UBP, federasyon temelinde çözümün artık geçerliliğini yitirdiği düşüncesindedir; bu doğrultuda, yakında Meclis’e sunulacak çalışmalar, Parti Meclisimizin de desteğiyle ilerleyecektir.”

-“Parti Meclisimiz, hükümetimize tam destek vermeye devam edecek”

Hasipoğlu’nun okuduğu bir diğer karar şöyle:

UBP Başbakanlığında kurulan koalisyon hükümetinin, son iki yılda kişi başına düşen milli gelirin artmasını sağlamış olup, halkımızın yaşam kalitesini yükseltmeye yönelik çalışmalarını kesintisiz sürdürmektedir. Parti Meclisimiz, KKTC’nin gelişmişlik seviyesini daha da yukarılara çıkarmak için hükümetimize tam destek vermeye devam edecektir.

Ülkemizi hedef alan dış güçlerin, bazı sorunları kaşıyarak yaraya dönüştürme çabalarının farkındayız. Koalisyon hükümetimiz Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük destekleriyle, bu girişimlerin boşa çıkması için halkımıza hizmet etmeye ve birlik-beraberliği en üst düzeyde tutmaya kararlıdır.”

-“UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel’in parti içi ve dış politikalarına tam destek”

Parti Meclisinin, UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ünal Üstel’in parti içi ve dış politikalarına tam destek verdiğini belirten Hasipoğlu, partilileri ve halkı bu duruşa saygı göstermeye davet etti.

Hasipoğlu, “UBP Parti Meclisi olarak, değerli halkımıza saygı ve sevgilerimizi sunar, aldığımız tüm kararların ülkemize ve devletimize hayırlı olmasını dileriz.” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam