Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Okullar açılıyor… Polis trafikte dikkat edilmesi gerekenleri paylaştı

Published

on

Polis Genel Müdürlüğü, ilk ve orta dereceli okulların pazartesi günü açılacağını kaydederek, trafikte dikkat edilmesi gerekenleri hatırlattı.

Polis Basın Subaylığından yapılan açıklamada, okul giriş ve çıkışlarında trafik akışının yoğunlaşacağı uyarısında bulunularak, güvenli giriş ve çıkış için polisin gerekli emniyet ve trafik tedbirlerini aldığı belirtildi.

İlk olarak velilere çağrıda bulunulan açıklamada, trafik eğitiminin ailede başladığı, çocuklara trafikte nasıl davranılması gerektiğinin öğretilmesi gerektiği ifade edildi. Okul giriş çıkışlarında oluşacak araç yoğunluğuna da işaret edilen açıklamada, kapı önlerine araç park ederek yığılmaya sebep olunmaması ve çocukların hayatını tehlikeye atacak sürüşlerin yapılmaması gerektiği vurgulandı.

– Sürücüler öğrencilerin davranışlarını takip etmeli, doğabilecek tehlikelere karşı önceden hazırlıklı olmalı”

Sürücülerin ise okulların bulunduğu bölgelerde, öğrencilerin davranışlarını takip ederek doğacak tehlikelere karşı önceden hazırlıklı olması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada şunlar kaydedildi:

“Park halindeki araçlar arasından çocukların aniden dikkatsizce yola atılabileceğini düşünmeli ve sürat yapmadan araç kullanmalıdır. Araçlarını yaya geçitlerine veya köşe başlarına park ederek, diğer sürücü ve yayalara tehlike yaratmamalıdır.

Araçlarından yolcu indirirken mutlaka yol kenarına açılan kapılar kullanılıp, her zaman sol taraftaki kapıdan yol kenarına veya kaldırıma öğrenci indirilmelidir. Araçtan indirdikten sonra öğrencileri gözlemleyerek, güvende olduklarından emin olduktan sonra hareket edilmelidir.”

Açıklamada, toplu taşımacılık yapan araç sürücülerinin de her zaman trafik kurallarına uyması gerektiği ve öğrencileri salimen okula taşımakla sorumlu olduklarını unutmaması gerektiği belirtilerek, “Otobüs durmadan öğrencilerin araçtan inmesini önlemek amacıyla, seyir halindeyken otobüsün kapısı kapalı tutulmalıdır. Trafiğin uygun ve emniyetli olduğu yerler ile otobüs duraklarında yolcu indirip alınmalıdır.” denildi.

Otobüsten yolcu indirirken mutlaka yol kenarına açılan kapılar kullanılıp, her zaman sol taraftaki kapıdan yol kenarına veya kaldırıma öğrencinin salimen indirilmesinin sağlanması gerektiği vurgulanan açıklamada, öğrencilerin araçtan indiğinden veya araca girdiğinden emin olduktan sonra hareket edilmesi gerekliliğinin altı çizildi.

– “Küçük yolcuların güvenliğinden sorumlu bir rekafatçi bulundurulması yasal mevzuat gereğidir”

Açıklamada, “Öğrenci taşımacılığında kullanılan otobüs ve minibüslerde, on bir yaşından küçük öğrencilerin taşınması halinde, küçük yolcuların güvenliğinden sorumlu olacak bir refakatçi bulundurulması yasal mevzuat gereğidir.” denildi.

Öğrencilerin de okula emniyetli şekilde gidebilmek için son derece dikkatli olmalı, her zaman kaldırımda yürümeli ve kaldırım yoksa yolun sağ tarafını kullanması gerektiği kaydedilen açıklamaya şöyle devam edildi:

“Yolu kontrol etmeden aniden yola atılmamalı ve yolda yürürken arkadaşlarıyla el şakası yaparak, yol içerisinde kendilerini tehlikeye atacak hareketlerden kaçınmalıdır.

Karşıdan karşıya geçerken yaya geçitleri ve polisin bulunduğu noktalar ile görüş açısının geniş olduğu yerler tercih edilmelidir. Bunların dışında karşıya geçilecekse, yolun sağını ve solunu kontrol etmeden ani olarak yol içerisine çıkılmamalı ve sürücülerin kendilerini görebileceği yerlerden veya varsa yaya geçitlerini kullanarak, koşmadan ancak hızlı adımlarla karşıya geçilmelidir.

Otobüs veya araçlarda ayakta durmamalı ve vücudun herhangi bir yerini araçtan dışarıya çıkarmamalıdır. Araçlardan inerken mutlaka yol kenarına açılan kapılar kullanılıp, her zaman sol taraftaki kapıdan yol kenarına veya kaldırıma inilmeli ve kendilerinden küçük kardeşleri ile arkadaşlarına daima örnek olarak öğrendiklerini onlara da öğretmelidir.“

– “Çocuklar geleceğe hazırlanırken, trafik kuralları özenle aktarılmalıdır”

Açıklamada, öğretmenler ve okul idarecilerine de seslenilerek, çocukları geleceğe hazırlarken, trafik kuralları ile ilgili bilgilerin özenle aktarılmasının önemine dikkat çekildi; “Öğretmenlerin vereceği bilgilerin, öğrencilerimizin eğitiminde daha fazla katkı sağlayacağı unutulmamalıdır.” denildi.

Bunun yanında öğrencilerin okula güvenli şekilde giriş ve çıkış yapmalarını sağlamak maksadıyla, imkanları dahilinde giriş ve çıkış saatlerinde okul önlerinde gerekli tedbirlerin alınması gerektiği kaydedildi.

Açıklamada, “Trafikte herkesin birbirine saygı göstererek kurallara uyması halinde, yaşanacak üzücü olayların önlenebileceğini hatırlatır, güvenli ve kazasız bir eğitim yılı geçirmenizi temenni ederiz.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 5. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 19 Ekim’de Cumhuriyetçi Türk Partili (CTP) rakibi Tufan Erhürman’a yüzde 63’e yüzde 36 oy oranıyla yenilmesinin ardından Türkiye’ye ilk röportajını verdi.

Tatar, Cübbeli Ahmet’in seçim öncesi kendisine destek açıkladığı videonun yüzde 5 oy kaybettirdiğini açıkladı. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “82. il” açıklamalarıyla ilgili olarak da konuşan Tatar, “Federasyon tezini savunanlar kazandı. O taraftan bakıldığında federasyonla burası Avrupa Birliği’nin bir vilayeti olur şeklinde… Avrupa Birliği’nin vilayeti olacaksa Türkiye’nin vilayeti olur, demek istedi diye tahmin ediyorum.” diye konuştu.

“İLK DEFA BU KADAR TÜRKİYE KÖKENLİ TUFAN BEY’E OY VERDİ”

“Seçimle alakalı diyeceğim çok şey var,” diyerek sözlerine başlayan Tatar, “Tufan Bey’in bu seçimde en büyük argümanı Türkiye kökenlilere Rum pasaportu verilmesi vaadi oldu. İletişim diliyle bunu becerdi. Bunu ben de Rumlarla çok konuştum. Ama tabii benim duruşum gereği Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı olarak halkıma ‘Rum tarafı size pasaport verecek’ demem doğru olmazdı. AB pasaportu vaadi cazip geldi.” dedi.

Ancak bu vaadin gerçekleşmeyeceğini savunan Tatar, “Hakan Fidan Bey’in yanında Yunan Dışişleri Bakanı’na neden bu hakkı vermiyorsun, diye sordum. Ben de bu konuda çok mücadele ettim ama bir şey başaramadım,” dedi ve “Ama ilk defa bu seçimde bu kadar Türkiyeli, Tufan Bey’e oy verdi.” diye ekledi.

“TÜRKİYE’DE MUAZZAM İLİŞKİLERİM VAR, BURAYA YANSIDI”

Tatar, seçim sonuçlarının Erhürman’ın kendi başarısı olduğunu da söyledi.

Kampanyasına Ankara desteğini değerlendiren Tatar, “İnsanlar geldi gitti, beni seviyorlar. Beni destekliyorlar. 20’den fazla üniversiteden fahri doktor almış bir kişiyim. Türkiye’de her bölgede çok muazzam ilişkilerim var ve dolayısıyla bunların buraya yansıması doğal,” diye konuştu.

“KIBRIS TÜRK’Ü ÖZGÜR BİR HALKTIR, ‘BİZ BAŞKASININ YÖNLENDİRMESİNİ KABUL ETMEYİZ’ DEDİLER”

Tatar, şu ifadeleri kullandı:

“Kıbrıs Türk’ü özgür ve kendi iradesini ortaya koyan bir halktır, ‘Biz başkasının yönlendirmesini asla kabul etmeyiz’ dediler. Efendim, ben birine ‘gel beni destekle, müdahale et buraya’ da demedim. İyi niyetinden geldiler, gittiler. Ama Fransız elçisi yani İngiliz elçisi de onlar da geldi bunun için. Onlar da geldi. Belki de daha fazla geldi ama onları duymadık. Bunların dernekleri var burada, bir hayli de paraları var. Bu devlet, bu paraları da bilmiyor.”

“Türkiye, bizim gibi olanları tuttu. Onlar da onları tuttu,” diyen Tatar, “Türkiye’den gelen parayı biliyorlar. Çünkü Türkiye, bizi tanıdığı için her şey açık ve nettir, bütçededir. Oradan gelen paranın ne olduğunu biz bilmiyoruz.” diye konuştu.

“CÜBBELİ AHMET BANA YÜZDE 5 OY KAYBETTİRDİ”

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası çok tartışılan çıkışı sorulan Tatar, “Burası kabul etmez o açıklamaları” dedi ve şöyle devam etti:

“Seçimden evvel Cübbeli Ahmet yaptı açıklamasını. O bana yüzde 5 oy kaybettirdi. Çok teşekkür ederim yani, yüzde 5 oy kaybettirdi bana. Bu halk öyle şey yemez.”

“BAHÇELİ, AB’NİN VİLAYETİ OLACAĞINIZA TÜRK VİLAYETİ OLUN DEMEK İSTEDİ”

Bahçeli, Erhürman’ın seçim zaferinin ardından yaptığı ilk açıklamada “KKTC parlamentosu acilen toplanmalı, seçim sonuçları ve federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli ve KKTC Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı almalıdır” demişti. Bahçeli, partisinin 21 Kasım’daki grup toplantısında da “81 Düzce’den sonra 82’nin KKTC olması hayat memat konusu haline gelmiştir.” diyerek tutumunu sürdürmüştü.

Tatar, Bahçeli’nin sözleriyle ilgili yorumunu şöyle anlattı:

“Kıbrıs Türk adası, Osmanlı adası… Federasyon tezini savunanlar kazandı. O taraftan bakıldığında federasyonla burası Avrupa Birliği’nin bir vilayeti olur şeklinde… Avrupa Birliği’nin vilayeti olacaksa Türkiye’nin vilayeti olur, demek istedi diye tahmin ediyorum.”

“ANLAŞAMAN BE GARDAŞ!”

“60 yıldır hala daha ambargo ve izolasyon altında ezilen bu halk, ancak ve ancak egemenlik temelinde bir anlaşmaya imza atmalıdır ki geleceğini sağlama bağlasın,” diyen Tatar, Erhürman ve ekibini kastederek “Bunların dediğinde sağlam bir şey yok. Bunların dediği yeter ki bir anlaşma olsun. Yeter ki Türkiye buradan böyle hafif hafif çekilmeye başlasın. Türkiye’nin yetkisi ve buradaki müdahalesi ve nüfus aktarması dursun. Yeter ki biz bunları alalım; Avrupa Birliği’yle, Rumlarla anlaşırız. Anlaşaman be gardaş!” ifadelerini kullandı.

“Müzakere masasına oturmadı” denilerek kendisinin “acımasızca” eleştirildiğini savunan Tatar, Erhürman’ı kastederek “Şimdi kendisini de bu şartlarda göreceksiniz; müzakere masasına oturamayacak.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: T24

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Hür-İş Federasyonu Başkanı Ahmet Serdaroğlu, İşverenler Sendikası Başkanı Metin Arhun’un “Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerdeki asgari ücretleri referans göstererek ülkedeki asgari ücret seviyesini kabul edilemez bulduğu” yönünde açıklamaları olduğunu belirterek, bu söylemlerin “toplumsal adalete ve insan onuruna aykırı” olduğunu kaydetti.

Hür-İş’ten yapılan yapılan açıklamaya göre, Ahmet Serdaroğlu, İşverenler Sendikası Başkanı Metin Arhun’un açıklamalarına tepki göstererek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu’na “Siz de Metin Arhun gibi mi düşünüyorsunuz?” sorusunu yöneltti.

Arhun’un Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerdeki asgari ücretleri referans göstererek ülkedeki asgari ücret seviyesini kabul edilemez bulmasının ekonomik gerçeklerden kopuk ve insani değerlerden uzak bir tutum olduğunu kaydeden Serdaroğlu, “Sayın Arhun’un, ‘Hindistan’da asgari ücret 80 dolar, Pakistan’da 100 dolar; biz nasıl 1000 euro verebiliriz?’ mealindeki ifadeleri, aslında çalışma hayatına ne kadar sığ bir pencereden baktığını gözler önüne sermektedir.” dedi.

Arhun’u ürünlerini Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerde üreterek satmaya çağıran Serdaroğlu, “KKTC koşullarında kâr eden bir iş insanının, bu ülkenin yaşam maliyetini yok sayarak başka ülkelerin düşük ücretlerini örnek göstermesi, ekonomik mantıkla bağdaşmadığı gibi ahlaki açıdan da savunulamaz. Bizim mücadelemiz, Hindistan’daki, Pakistan’daki ya da dünyanın herhangi bir ülkesindeki emekçilerin düşük ücretleriyle rekabet etmek değildir. Bizim mücadelemiz, Kıbrıs’ta yaşayan herkesin insanca yaşayacağı bir ücrete sahip olabilmesidir.” ifadelerini kullandı.

– “Emekçiyi yok sayan bir yaklaşımın ne ekonomik sürdürülebilirliği vardır ne de toplumsal meşruiyeti”

Arhun’un “Hiçbir Kıbrıslı asgari ücrete çalışmaz” iddiasına da yanıt veren Serdaroğlu, bu sözün halkı tanımamak olduğunu savundu, ülkede binlerce insanın asgari ücretle çalıştığını söyledi.

Emekçinin onurunu zedeleyen, toplumda kutuplaşma yaratan, çalışma barışını tehdit eden açıklamaları kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Serdaroğlu, “Ülkenin işveren temsilcilerinden beklentimiz, çalışanı küçümsemek değil; onunla birlikte, karşılıklı saygı içinde üretimin ve refahın artırılmasına katkı koymaktır. Emekçiyi yok sayan bir yaklaşımın ne ekonomik sürdürülebilirliği vardır ne de toplumsal meşruiyeti.” dedi.

İşverenler Sendikası Başkanı’nı “aklıselime ve çalışma hayatını zehirleyen söylemlerden vazgeçmeye” davet eden Serdaroğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu’na “Siz de Metin Arhun gibi mi düşünüyorsunuz?” sorusunu sordu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Meteoroloji Dairesi, hafta sonu yağış beklenmediğini, bugün ve pazartesi günü ise yer yer sağanak yağmur görüleceğini açıkladı.

Meteoroloji Dairesi’nin 11–17 Aralık tarihlerini kapsayan haftalık hava tahmin raporuna göre, bölge periyodun ilk gününde alçak basınç sistemi ve buna bağlı cephe sisteminin, diğer günlerde ise soğuk ve nemli hava kütlesinin etkisi altında kalacak.

Rapora göre, en yüksek hava sıcaklığının iç kesimler ile sahillerde 17–20 derece dolaylarında seyretmesi bekleniyor.

Hafta genelinde havanın az bulutlu geçmesi öngörülürken, bugün parçalı ve çok bulutlu, yer yer sağanak yağmurlu; pazartesi günü ise parçalı ve çok bulutlu, yer yer sağanak veya gök gürültülü sağanak yağmurlu olacak.

Rüzgâr ise, genellikle kuzey ve doğu yönlerden orta kuvvette, pazartesi ve salı günleri ise zaman zaman kuvvetli esecek.

Devamını Oku

Trending

Reklam