Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Olgun BRT’de gündemi değerlendirdi

Published

on

Eski Başmüzakereci Ergün Olgun BRT’de 18. Saat programına katılarak, ülkenin geleceği için yapılması gerekenler üzerine net mesajlar verdi.

Ergün Olgun, “Maalesef Kıbrıslı Türkler birazcık bizim kendi eksiklerimizden kaynaklanan nedenlerle bu denklem içerisinde arzulanan bir etki noktasında değil. Çok üzülerek söylüyorum bunu.Bu kadar yıl Kıbrıslı Türkler adına müzakerecilikte bulunan birisi olarak bunu çok üzülerek söylüyorum. Çünkü Kıbrıs Türkü’nün beklentilerini ve kendi devletlerine sahip çıkmalarını ve geleceklerini Kıbrıs’ta görmelerini sağlayacak bir yapılanma içerisine, bir yönetsel ve ekonomik güç noktasına gelmiş değiliz. Burada Kıbrıslı Türkler’in hatası ve eksiği olduğunu düşünüyorum. Bu konuda çok ciddi bir kanaatime göre eksiğimizi giderecek bir yapılanmaya, düşünce değişikliğine ihtiyaç var. Yani Kıbrıslı Türkler’in uluslararası kredisinin yani yönetimimizin, devletimizin artırılmasına ihtiyaç var. Ekonomik gücün artırılmasına ihtiyaç var”

“KIBRIS’IN EKONOMİK, KÜLTÜREL DİNAMİZMİNİ ARTIRIP GENÇLERİMİZİ BURADA TUTMALIYIZ”

Küçük adalarda beyin göçünün olduğunu ancak KKTC’de beyin göçünün boyutunun çok büyüdüğüne dikkati çeken Ergün Olgun, “Nerdeyse gençlerimizi Kıbrıs’ta tutamayacak noktaya geldik. Dolayısıyla Kıbrıs’ın ekonomik, kültürel dinamizmini artırıp muhakkak suretle gençlerimizin en azından hatırı sayılır bir kısmını Kıbrıs’ta tutup geleceğimizi onlara emanet edebileceğimiz şekilde onları yetiştirmemize ihtiyaç var” dedi.

“GELECEK KUŞAKLARIMIZI BU ÜLKENİN GELECEĞİ İÇİN HAZIRLAMIYORUZ. YURTDIŞI İÇİN HAZIRLIYORUZ”

Kıbrıs meselesi ile ilgilinen gençler kalmadığını da söyleyen Eski Başmüzakereci Ergün Olgun, “Kıbrıs Türkü’nün vermekte olduğu mücadeleyi yürütecek donanıma sahip insanlar yetiştirmedik. Eğitim sistemimiz Kıbrıslı Türkler’in karşı karşıya olduğu tehditlere ve fırsatlara cevap verebilecek nitelikte değil. Geçmişimizi bilmiyoruz. Bugün birçok gençe 1974’de ne oldu diye sorarsanız? Ne olduğunu bilmiyor… Eğitim sistemi o ülkenin kendi gelecek kuşaklarını hazırlamaya ve evrensel olarak rekabet edebilecek noktaya getirmekle ilgili. Biz kendi gelecek kuşaklarımızı bu ülkenin geleceği için hazırlamıyoruz. Yurtdışı için hazırlıyoruz. Kendilerini kurtarmaları için hazırlıyoruz.Bireysel olarak kendilerini kurtarmaları için hazırlıyoruz” diye konuştu.

Eski Başmüzakereci Olgun, “Kendi ülkemize, kendi benliğimizi daha belirgin bir şekilde geçmişimizi ve geleceği kurgulayabilecek evrensel olarak gelişmeleri takip edip bunlar içerisinde kendimize nasıl bir yer tutabileceğimizi , başkaları ile nasıl rekabet edebileceğimizi bilen ve bunun farkına varan, bu konuda kendini yetiştiren insanlara ihtiyacımız var” dedi.

“İÇ POLİTİKANIN KISIR DÖNGÜLERİ İÇERİSİNDE BİRŞEY ÜRETİLMİYOR”

Ergün Olgun, iç politikanın kısır döngüleri içerisinde ne siyasi partilerin ne de üniversitelerin birşey ürettiğini göremediğini söyleyen Ergün Olgun, “ Bu çok acı birşey. Bunları söylemek ne kadar doğru bilmiyorum ama ben kendi vicdanen bunu söyleme ihtiyacını hissediyorum. Bunu konuşmamaız gerektiğini düşünüyorum” dedi.

“KIBRIS TÜRKÜ’NÜN GELECEĞİNE FİZİKİ ALTYAPI ÜZERİNDEN ODAKLANARAK BİR YERE VARMAK MÜMKÜN DEĞİL. BEŞERİ ALTYAPIMIZ NEDİR? ”

Kıbrıs Türkü’nün yeniden gündemini ve geleceğini kurgulamak için neler yapması gerektiğini ele alması ve tartışmasının önemine işaret erden Ergün Olgun, “Türkiye ile doğru politikalar üretilip bunlar sadece beşeri altyapıdan bahsediyorum . Sadece fiziki altyapı üzerrinde odaklanarak bir yere varmanın mümkün olmadığını düşünüyorum” dedi.

“YURTDIŞINDA YAŞAYAN GENÇLERİ BURAYA GETİRİP KENDİ İÇİMİZDE KISIR DÖNGÜYÜ BOZACAK YENİ KANLARA İHTİYACIMIZ VAR”

“ORAYA GİDECEK OLAN İNSAN ALT YAPISINI KURGULAMAK MECBURİYETİNDEYİZ”.

Ergün Olgun, “ Bugün çok acıdır söylemesi ama söylemek durumundayım.Bugün büyük miktarda bir Meclis ve Cumhurbaşkanlığı altyapısı için yatırım yapıldı. Buralara hangi kalitede insanlar girecek? Buraları beşeri olarak kim dolduracak? Bu benin için son derece önemli. Oranın hak ettiği ölçüde biz şimdiden oraya gidecek olan insan alt yapısını kurgulamak mecburiyetindeyiz. Belki cumhurbaşkanlığı bu konuda bir hazırlık içerisindedir. Ama bu hazırlığın Kıbrıs’ın sınırlarının ötesine geçmesi lazım gerektiğini düşünüyorum. Bizim yurtdışında yaşayan genç Kıbrıslı Türklerden Cumhurbaşkanlığında, Meclis’te, hükümette de yararlanabileceğimiz boyutta . O insanları buraya getirip şuanda kendi içimizde kısır döngüyü bozacak yeni bir kana, yeni kanlara ihtiyacımız var…Bütün bunlar üzerinde önümüzdeki dönemde düşünmeye ihtiyaç var. Bunların hepsi Kıbrıs sorunu ile bağlantılı konular” dedi.

“BU POLİTİKANIN BİZİ BİR YERE GÖTÜRMEYECEĞİ DAHA FAZLA ORTAYA ÇIKACAK”

Eski Başmüzakereci Ergün Olgun, “Kıbrıs konusunda Türkiye’nin ve Kıbrıslı Türkler’in 2000 yılından sonra izlemeye başladığı politika hem de özellikle son dönemde bölge içerisinde gelişmelerin getirdiği güç dengelerindeki biraz oransal olarak belli bir dengeye oturması kanaatime göre önümüzdeki dönemde Kıbrıs meselesine yansıma yapacak. Temennim şudur; karşılıklı saygıya bağlı olarak ve karşılıklı olarak eşit statümüzün kabulü ile ki uluslararası camia halen daha bu politikaya destek vermiş değil. O da çok acı bir gerçek. Bu politikanın bizi bir yere götürmeyeceği daha fazla ortaya çıkacak. Ve bu dengenin biraz daha kurulması için dinamiklerin çalışmaya başlayacağını düşünüyorum” dedi.

“TÜRKİYE’SİZ BİRŞEY YAPILAMAYACAĞINI SURİYE’DE GÖRDÜĞÜMÜZ GİBİ BU KIBRIS İÇİN DE GEÇERLİ”

Ergün Olgun, “Şuanda yaşamakta olduğumuz dinamikler var ya Suriye krizinden sonra ortaya çıkan Türkiye’nin bölge içerisindeki etkinliğinin ve gücünün artmış olması, Türkiye’siz birşey yapılamayacağının Suriye’de gördüğümüz gibi bu Kıbrıs için de geçerli. Yani Türkiye olmadan Kıbrıs’ta birşey yapmak mümkün değil. Bu sadece Kıbrıslı Türkler’in ve Kıbrıslı Rumlar’ın meselesi olmaktan çıktı. Kıbrıs meselesinin çok farklı boyutları var. Kıbrıs meselesi hem Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasında, hem Türkiye ve Yunanistan arasında hem de AB arasında Türkiye, Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasında bir mesele hem de Kıbrıs’ın konumu nedeniyle İngiltere’nin üsleri ve ABD’nin burada bulunma istemesi nedeniyle uluslararası boyutu olan bir mesele. Ve bütün bunların dengesini kurmak mecburiyetindeyiz. Bunu kurarken de kuracağımız dengenin sürdürülebilir ve bu bölgeninm gerçeklerine uygun olmasına dikkat etrmemiz gerekir” diye konuştu.

https://www.facebook.com/share/v/1B5qm72MRb/

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Sivil Savunma Teşkilatı başarılı öğrencilere ödüllerini dağıttı

Published

on

By

Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’nın Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliğinde düzenlediği ilkokullar arası “Resim”, ortaokul ve liseler arası “Şiir ve Kompozisyon” yarışmalarında başarılı olanlara ödülleri düzenlenen törenle verildi.

Ödül töreni bu akşam Lefkoşa’da Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı Sosyal Tesisler Kamelyası’nda yer aldı. 

Yarışmalarda dereceye giren 58 öğrenciye ödül, takdir belgesi ve çeşitli hediyeler verilirken, öğretmen ve okul müdürleri ile jüri üyelerine de teşekkür belgeleri takdim edildi.

Törene, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Atilla Karaca, öğrenci, öğretmen, aileler ve diğer yetkililer katıldı. 

-Karaca

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Atilla Karaca, törende yaptığı konuşmada, bugün burada öğrencilerin hayal gücü, duyguları ve kalemleriyle ortaya koydukları eserleri onurlandırmak için bir araya geldiklerini söyledi. 

Karaca, yarışmalara katılan resim, şiir ve kompozisyonların her birinin, öğrencilerin iç dünyasını dışa vurduğu, düşlerini kâğıda, tuvale ya da mısralara döktüğü çok özel alanlar olduğunu ifade etti. 

Bu yarışmalar aracılığıyla sadece yeteneklerini değil, aynı zamanda düşünme becerilerini, duygusal zekâlarını ve özgüvenlerini de sergilediklerini belirten Karaca, “Hepimiz için gurur verici olan bu an, aslında onların gelecekteki başarılarının sadece küçük birer habercisidir” dedi.

 

Karaca, ilkokuldan liseye kadar farklı yaş gruplarındaki öğrencilerin, birbirinden güzel ve anlamlı eserlerle bu yarışmalara katıldığını belirterek, jüri değerlendirmeleri sonucu ödül almaya hak kazanan öğrencileri kutladı.

Yarışmaya katılan her bir öğrencinin, birer kazanan olarak gönüllerinde yerini aldığını belirten Karaca, veliler ve öğretmenlere de teşekkür etti. 

Karaca, “Çünkü çocuklarımızın sanata yönelmesinde, duygu ve düşüncelerini ifade etmeyi öğrenmesinde sizlerin emeği çok büyük. Onlara verdiğiniz destek, onların bu yolda daha emin adımlarla ilerlemesini sağlıyor” diye konuştu.

 

Karaca, öğrencilere ise şöyle seslendi:

“Bugün burada aldığınız ödüller, sadece birer belge değil, aynı zamanda çabanızın, sabrınızın ve yaratıcılığınızın birer simgesidir. Lütfen hayal etmeye, yazmaya, çizmeye ve üretmeye devam edin. Çünkü sizler bizim geleceğimizin mimarlarısınız.”

 

Karaca, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı olarak, gençlerin afetlere karşı bilinçlendirilmesiyle toplumun temelini oluşturan bireylerden başlayarak, afete dirençli bir toplum meydana getirilmesine katkı sağlamaya devam etmekte kararlı olduklarını da vurguladı. Karaca, yarışmalara katkı sağlayan Milli Eğitim Bakanı ve bakanlık personeli ile büyük bir özveriyle katılımcı eserleri değerlendiren jüri üyelerine de teşekkür etti. 

Karaca, törende emeği geçen herkese teşekkür ederek, başarıların artarak devam etmesini diledi. 

 

-Çavuşoğlu 

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da, güzel bir akşam yaşadıklarını belirterek, yarışmaya ön ayak olan ve çocukların duygularını kağıda, şiire dökmesine vesile olan Sivil Savunma Başkanlığı’na teşekkür etti. 

Seçici kurul ile öğrencileri de tebrik eden Çavuşoğlu, yarışmada birinci gelen öğrenciyi de özel olarak kutladı. 

Vatanın önemini vurgulayan Çavuşoğlu, vatan topraklarını yüz yıllardır koruduklarını ve korumaya geliştirmeye devam ettiklerini söyledi. 

Milli mücadele yılları sonrası oluşturulan devlete sonuna kadar sahip çıktıklarını, geleceğe taşımak için bayrağı yüksekte tutmaya devam ettiklerini ifade eden Çavuşoğlu, eğitimde de, her alanda da devlet, bayrak, vatan sevgisini geliştirmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını belirtti. 

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’nın devletin en önemli kurumlarından biri olduğunu, afetler başta olmak üzere her alanda, halkın elini ilk tutan kurum olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, sivil savunmayı deprem başta olmak üzere tüm afetlerde yaptığı çalışmalarından dolayı tebrik etti. 

Sivil Savunma Teşkilatı ile Adıyaman depremindeki anılarını paylaşan Çavuşoğlu, teşkilatın oradaki çalışmalarını, disiplinini, enkazın kaldırılmasındaki mücadelesini takdir ettiklerini belirtti.

Çavuşoğlu, milli mücadele yıllarında yaşadığı duyguları deprem enkazında da yaşadığını vurgulayarak, 1974’te yaşadıkları güven duygusunu, depremde de yaşadıklarını vurguladı. 

Sivil savunmanın her geçen gün daha da güçlenmesi ve güçlenmesiyle de halka daha hızlı el vermesi temennisinde bulunan Çavuşoğlu, bu bilinçle Atatürkçü düşünce içinde, yaşamın güvencesi bilincinde, birlikte çalışmaya, halka umut güven vermeye devam edeceklerini söyledi. 

Konuşmaların ardından ödüller verildi, anı fotoğrafı çekildi. 

Devamını Oku

Kıbrıs

Cypfruvex müdürlüğüne Üstünel atandı

Published

on

By

 

Kıbrıs Meyve ve Sebze İşletmecilik Ltd. (Cypfruvex) Genel Müdürlüğüne Mustafa Üstünel atandı.

Üstünel’in atanmasına ilişkin karar Resmi Gazete’de yayınlanarak, duyuruldu.

Devamını Oku

Kıbrıs

İçişleri Bakanı Oğuz BRT’ye konuṣtu:”Çaresiz oturup, inşaat sektörünü kapatıp bekleyelim mi?”

Published

on

By

 

  İçişleri Bakanı Dursun Oğuz BRT’de 18. Saat programına katılarak Yabancıların taşınmaz mal alımı ile ilgili yeni düzenlemeye ilişkin açıklamada bulundu.

 

Oğuz, “Emlak Sektörünün içinde bulunduğu durumu hepimiz biliyoruz. Bunun bir siyasi bir de ekonomik boyutu var. Ekonomik boyutu belki ülkeyi idare edenler için farklı, muhalefet yapanlar için farklı. Ama bu ülkenin genel bir sorunu ve KKTC’nin hem bugünkü hem de gelecekteki ekonomik durumunu etkileyen bir konu. Siyasi boyutu ile ilgili dün Başbakan açıklama yapmıştı.TC yetkilileri ile gerekli çalışmalar ve yapılabilecekler hakkında görüşmeler gerçekleştiriliyor” dedi. 

 

Oğuz,“Biz bu yasayı yaparken tüm paydaşlardan görüş aldık. Ortak noktada 2024 Mayıs ayında bir yasa hazırladık. O günden beridir bu yasa ile ilgili veriler alabildiğimiz ölçüde elimizde. Çünkü ondan önce bir verimiz yoktu. Bu yasa aslında tam verilere ulaşma anlamında KKTC’de yabancılara ne kadar mal satıldığı ile ilgili bütün tedbirleri de öngörür. Veriye ulaşmak da önemli idi. Çünkü KKTC elden gitti, yabancılaştı şeklinde söylemler vardı”dedi…

Hükümetin ortaya bir irade koyarak yasa yaptığına değinen İçişleri Bakanı Oğuz, “Yasa geçtikten sonra uygulama ve piyasa ile ilgili başka talepler geldi. Tabi o zaman özellikle Simon Aykut konusu ve tutuklamalar yoktu yasa yapıldığı zaman. Ondan sonra bu tutuklamalar geldi. Bu defa söylemler, eylemler farklı boyuta ulaştı. İnşaat sektörü gerçekten zor günlere girdi. Bununla ilgili kanun hükmünde kararname ile ara formül şeklinde değişiklik yaptık” diye konuştu.

 

Dursun Oğuz, “Veri elimizde olduğu için yasa yapıldıktan sonra bu verilerle de sektördeki beklenti karşılanmamış oldu. O nedenledir ki şimdi kanun hükmünde bir kararname hazırlandı ve Bakanlar Kurulu’ndan geçirdik. Aynı zamanda yasa tasarısını hazırladık Meclis’e yolladık, yasallaşsın ”dedi.

 

Bakan Oğuz, “Hükümetin bir açılım yapması gerekiyordu. Bununla ilgili bir açılım yaptık. Toprakla ilgili yapılan 51’e 49  kanun hükmünde kararname o günden bugüne kadar yaklaşık 3 ay gibi süreçte herhangi bir müracaat olmadı. Biz olsun diye yaptık ama olmadı..Bize gösterdi ki siyasi anlamdaki baskılar inşaat sektörünün daraldığını ve daha büyük kaos yaratacağını gördük” şeklinde konuştu.

 

KKTC’de mal alan  ve kayda girmeyen yabancıların bugüne kadar hiçbirinin vergi ödemediğini ve devletin alacaklı olduğuna işaret eden Dursun Oğuz, “Güvenlik açısından muteber olan, vergilerini ödeyen ve kayda giren kişiler  bu haklardan yararlanacak. 51’e 49 haricinde yabancı 3. Ülke vatandaşlarına kesinlikle toprak satışı ile ilgili ek bir açılım yoktur. Zaten mayıs ayında yaptığımız yasada KKTC’nin büyük  arazilerinin  yüzde 3’ünden fazlası yabancılara satılamaz diye bir madde koyduk. Ve toprakla ilgili endişeler garanti altına alındı” dedi.

 

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz açıklamasında şu ifadelere de yer verdi…

“KKTC’yi tanıyan, mütekabiliyete göre aynı hakları KKTC vatandaşına veren ülkeler tanımında Türkiye Cumhuriyeti olduğu için bugün için TC vatandaşlarının 3 olan apartman dairesi alma hakkı 6’ya çıkartıldı. Yabancılar 3 apartman dairesi alabilecek.Villa konusunda yabancıların 1 olan villa hakkı 2’ye, TC vatandaşları için 3’e çıkartıldı. Burada sektörün talepleri doğrultusunda ve inşaat sektörünü ekonomik anlamdaki bu çıkmazdan, siyasal baskılardan bir nefes aldırmak amacıyla oldu” …..

 

Ülkede  yabancılara neden çok fazla mal satışı yapılıyor şeklinde yapılan eleştirilere de yanıt veren Bakan Oğuz, “Şuan piyasada inşaat sektörünün bu sıkışıklığında biliyorsunuz yabancılara mal satışı yapılırken sosyal konut fonu koyduk. Ülkedeki emlak fiyatları yükseldiği için buradan gelecek kaynakla kendi gençlerimize faiz desteği sağlamak açısından. Yine bir fon daha koyduk. Hani iç hukuk yolu dediğimiz TMK var ya. Masaya oturduğumuzda Kuzeyde bırakılan Rum mallarının TMK üzerinden ödenmesi için bir kaynağa ihtiyaç var. O kaynağı yabancılara satılan mallarla ilgili koyduğumuz fon üzerinden sağlıyoruz” dedi.

 

İnşaat sektörünün içine düştüğü zor durumdan çıkarmak anlamında yapılan son düzenlemenin olumlu sonuçlanıp sonuçlanmayacağını önümüzde süreçte ortaya çıkacak verilerle konuşabileceklerini söyleyen Bakan Oğuz, “Karşı tarafta bu kadar kaotik bir durum var. Siyasal baskılar var. Tutuklamalar var. Eee onu ne yapacağız? Siyasi anlamda yapabileceğimiz mücadele ne varsa mutlaka yapacağız. Ama böyle bir durum var diyerekten çaresiz oturup, inşaat sektörünü kapatıp bekleyelim mi? Yok. Bugün Tufan hocanın bir açıklamasında dediği gibi belki de inşaat sektörü lokomatif sektör yapılmayacaktı. Doğrudur. İnşaat sektörünü lokomatif sektör olarak görmememiz. Yüksek öğretim ve turizmdi. Ama inşaat sektörü bugünkü ekonomik krizlerin dünyada yaşandığı bir ortamda bu ülke için harektli bir sektördür. Ömrübillah inşaat sektörü lokomotif sektör olacak diye bir durum yoktur. Ancak inşaat sektörü bugün tanınmayan, ambargo altındaki KKTC’yi tanımayan ülkelerdeki insanlara bir güven ortamı yaratıp, cezbedip burada mülk edinmesini sağladı. Bunda daha çok iş insanlarımızın becerisi ve gayreti ile olmuştur”….

 

    

Devamını Oku

Trending

Reklam