Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ölümlü Trafik Kazalarında Rekor Eylül ayında.!!!

Published

on

KKTC’de 2021 yılında trafik kazası nedeniyle toplam 19 can kaybı yaşandı. İçinde bulunduğumuz Eylül ayı ise, yılın en fazla trafikte can kaybı yaşanan ayı oldu.

Sadece bu ayda 5 kişi trafik kazasında hayatını kaybederken, özellikle yayalar ve motosiklet sürücülerinin karıştığı ölümlü kazalardaki artış dikkat çekti.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın sağladığı verilere göre, 2021 yılının bugüne kadarki ölümlü kaza tablosu ay itibarıyla şu şekilde:

“Ocak 2 kişi, Şubat 2 kişi, Mart 2 kişi, Nisan 2 kişi, Mayıs 1 kişi, Haziran 2 kişi, Temmuz 2 kişi, Ağustos 1 kişi, Eylül (27 Eylül’e kadar) 5 kişi.”

Yıl genelindeki can kayıplarında 7’si araç sürücüsü, 5’i motosiklet sürücüsü, 5’i yaya, 2’si ise yolcu iken, Eylül ayında, 2 yaya, 2 motosiklet sürücüsü ve 1 yolcunun hayatını kaybettiği görülüyor.

Son 5 yıllık kaza istatistiklerine göre, 2021’de bugün itibarıyla 19, 2020’de 25, 2019’da 24, 2018’de 22, 2017’de 37 kişi trafik kazalarında can verdi.

Polis Basın Subaylığı’ndan alınan verilere göre, son haftalarda 70 civarında trafik kazası meydana gelen ülkede, yaya, motosiklet ve bisiklet sürücülerinin de karıştığı kazalar endişe veriyor.

AVCI: “SÜRÜCÜLER YOLLARDA DEVLET OTORİTESİNİ HİSSETMİYOR”

Trafik Kazalarını Önleme Derneği (KTÖD) Başkanı Mehmet Avcı, bu artışa ilişkin TAK’a yaptığı değerlendirmede, sürücülerde davranış bozukluklarında artış olduğunu, bunun sebebinin ise devlet otoritesini yollarda hissetmemeleri olduğunu söyledi.

Avcı, eğitim ve farkındalık çalışmalarının sadece uzun vadede çocukların eğitilmesiyle işe yarayacağını, kısa vadede bir değişiklik yaratmayacağını savundu ve “Zaten herkes süratli sürmemesi, limit üstü alkol kullanmaması gerektiğini biliyor. Ancak uygulamaları için caydırıcı cezaların olması gerek” dedi.

“PARA CEZASI DEĞİL, HAPİS CEZASI”

Sürat ve alkol kullanımından yakalanan sürücülerin sadece para ve puan cezasıyla kurtulduğu takdirde, bu şekilde davranmaya devam edeceğinden yakınan Avcı, diğer ülkelerden örnekler vererek, aynı hatanın tekrarlanmasını engellemek için aracın polis tarafından emare olarak alınması ve en azından 1-2 gün hapis cezası verilmesi gerektiğini ifade etti.

“MOTOSİKLET SÜRÜCÜLERİ DE KURALLARA UYMAK ZORUNDADIR. KARŞI ŞERİDİ KULLANMA HAKLARI YOKTUR”

Avcı, motosiklet sürücülerinin de hatalı kullanımlarını eleştirerek, trafik sıkıştığında önlerinde olan araçları hem sağdan, hem soldan geçmeye, araç geçmenin yasak olduğu yerlerde bile, karşı şeridi kullanarak ilerlemeye çalıştıklarını belirtti.

Kendi güvenlikleri açısından motosiklet sürücülerinin de trafik kurallarına uyması konusunda uyarılarda bulunan Avcı, motosikletlilerin sadece önlerindeki aracın sağ tarafında uygun yer varsa geçebileceği ve karşı şeridi kullanma hakları olmadığını hatırlattı.

TKÖD Başkanı Avcı, kask kullanımın önemine değinirken, “Kask takmadan motosiklete binen sürücü, kendi beynini dahi korumayı bilmiyor demektir” dedi.

“YAYANIN DA KENDİNİ KORUMASI GEREKİYOR”

Sürücü davranış bozukluklarının arttığı bu dönemde, yayaların rahat davranmayıp, kendi önlemlerini alması gerektiğinin de altını çizen Avcı, yayaların, gelen aracın mesafesini ve hızını iyice hesaplayarak hareket etmesi gerektiğini kaydetti.

Avcı, aynı şekilde, sürücülerin de, her an karşısına bir yaya, bir çocuk çıkabileceğinin bilincinde olarak araçlarını sürmesi gerektiğini hatırlattı.

“SOKAK LAMBALARININ ÇALIŞMAMASI GİBİ BİR DURUM SÖZ KONUSU OLAMAZ”

Son olarak, karanlık yolların kazalardaki etkisi hakkında konuşan Avcı, şehir içi yollarının aydınlatılmasının dünya genelinde bir uygulama olduğunu, herhangi bir nedenle çalışmamasının kabul edilebilir bir durum olmadığını vurguladı.
TKÖD Başkanı Avcı, “Mahkemelerde hatalı sürücüler yargılanırken, sokak lambalarının çalışmaması sürücünün lehine hafifletici neden olarak kullanılıyor. Peki neden o lambaları yakmayarak, ölüme katkı koyanlar mahkemede sorgulanmıyor?” diye sordu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi (KSTU) soruşturması kapsamında tutuklu yargılanan okulun genel sekreteri ve hissedarlarından Serdal Gündüz ve uluslararası ofis sorumlusu Amir Shakerifard hakkındaki karar açıklandı.

Sanıklar, karar duruşması için bugün yeniden Lefkoşa’da Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldı. Serdal Gündüz 15, Amir Shakerifard 6 yıl hapse mahkum edildi.


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Hür İşçi Sendikaları Federasyonu ve Kamu İşçileri Sendikası Başkanı Ahmet Serdaroğlu, dikte edilen asgari ücret uygulamasını bir kez daha eleştirerek, çalışanların “insan onuruna yaraşır” geçim koşullarına kavuşturulması gerektiğini vurguladı.

Serdaroğlu, sendika olarak her ay düzenli olarak yaptıkları Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırmasını değerlendirdi. Son veriler, açlık sınırının henüz yürürlüğe girmemiş olan yeni asgari ücretle farkı kapatmaya yaklaştığını ortaya koydu.

“GEÇİM ŞARTLARI İNSANİ HAKTIR”

Ahmet Serdaroğlu, asgari ücretin belirlenmesinde “geçim şartlarının” insani bir hak olarak dikkate alınması gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Binlerce çalışan, ailesiyle birlikte düşük ve yetersiz kazançla yaşam mücadelesi veriyor. Asgari ücret tespitinde temel ölçüt, çalışanın ve ailesinin insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürebilmesi olmalıdır. UBP-DP-YDP Hükümeti tarafından bu koşul sağlanmağı gibi asgari ücretle yaşamını zor koşullarda sürdüren çalışanlarımız açlık sınırı ile boğuşarak geçimini sağlamaya çalışıyor.”

“ZORUNLU HARCAMA İLE GELİR ARASINDAKİ FARK KAPANMALI”

Serdaroğlu, ekonomideki yükün dar ve sabit gelirli kesimlerin üzerine yıkıldığını ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:

“Zorunlu harcamalarla elde edilen gelir arasındaki fark giderilmeden, enflasyon hedefinin birkaç puan üzerinde yapılan artışlar, enflasyonla mücadele değil; krizin bedelini çalışanlara ödetmektir. Bu politika yoksulluğu azaltmak yerine derinleştiriyor.”

ENFLASYONUN NEDENİ ASGARİ ÜCRET DEĞİLDİR”
Serdaroğlu, enflasyonun nedeninin asgari ücret olmadığını vurgulayarak, toplumun çoğunluğunu oluşturan ücretli kesimlerin adil gelir dağılımı ve sosyal politikalarla desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Adil bir vergi sisteminin gerekliliğine dikkat çeken Serdaroğlu, “Ekonomik büyümeden herkesin adil pay alması ve gelir–servet eşitsizliğini azaltacak bir vergi sistemi artık kaçınılmazdır.”


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Adıyaman Grand İsias Otel’in yıkılmasında kusuru bulunan 6 kamu görevlisinin 3. duruşması öncesinde konuşan Başbakan Ünal Üstel, ilk günden itibaren hukuki mücadele vermeye devam ettiklerini ve adalet tecelli edene kadar bu mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.

BİZİM EVLATLARIMIZA, ŞAMPİYONLARIMIZA, MELEKLERİMİZE SÖZÜMÜZ VAR”

“6 Şubat’ta yaşanan depremden dolayı Kuzey Kıbrıs olarak 72 insanımızı kaybettik diyen” Üstel, bu kişilerin içerisinde “evlatlarımızı, Şampiyon Meleklerimizi kaybettik” ifadelerini kullandı. Depremin yaşandığı günden itibaren Adıyaman’da hukuk aracılığı ile adalet aradıklarını vurgulayan Üstel, “Bizim evlatlarımıza, şampiyonlarımıza, meleklerimize sözümüz var” dedi. “Adalet tecelli edinceye kadar buradayız” diyen Başbakan Üstel, bugün de Şampiyon Meleklerin aileleri ile Adıyaman’da bulunduklarını belirtti.

“TÜMÜNÜN ADALET KARŞISINDA HESAP VERMESİNİ İSTİYORUZ”

Üstel, tüm Kuzey Kıbrıs halkının gözünün Adıyaman’da olduğunu belirterek, hukuk mücadelesi sonuçlanana kadar ve adalet tecelli edene kadar hukuk mücadelelerini devam ettireceklerini vurguladı. Bugünki davada 6 kamu personelinin duruşmasının görüleceğini hatırlatan Üstel, “bu kişilerin bir suçu bulunuyorsa, suçu işleyen bir kişi değil hepsidir. Tümünün adalet karşısında hesap vermesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Üstel, “İlk gün nasıl Adıyaman’daysak, bu hukuki mücadelemizi sonuç alana kadar devam ettireceğiz” diyerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin adaletine güvendiklerini ve adaletin tecelli etmesi için mücadelenin hep birlikte devam edeceğini vurguladı.

 


Devamını Oku

Trending

Reklam