Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ombudsman, bir vatandaşın başvurusunda İçişleri Bakanlığı’nın Anayasa ve İyi İdare Yasası’na aykırı davrandığı saptaması yaptı

Published

on

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman), İçişleri Bakanlığı’nın Erdoğan Şahiner isimli vatandaşın şikayet dilekçesine Anayasa ve İyi İdare Yasası’ndaki 30 günlük süreye uymayarak geç cevap verdiğini ve böylece Anayasa ve yasaya aykırı davrandığını bildirdi.

Ombudsman İlkan Varol, Erdoğan Şahiner isimli vatandaşın başvurusuyla ilgili raporunu yayımladı.

Varol raporda, Erdoğan Şahiner isimli vatandaşın, “Yedidalga köyünde bulunan gayrimenkulüne gerekli izinleri aldıktan sonra bir konut yaptığını, gayrimenkulünün yanından geçen yolun daha sonra yapılan ölçümler sonucunda gayrimenkulünün içinden geçtiğini öğrendiğini, bu durumla ilgili 19 Ağustos 2016, 22 Haziran 2018 ve 3 Haziran 2020 tarihlerinde dilekçelerle İçişleri Bakanlığına müracaat ettiğini ve herhangi bir sonuç almadığını” iddia ederek konunun daire tarafından soruşturulmasını talep ettiğini belirtti.

Varol, yapılan başvuru üzerine konunun “38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası” kuralları çerçevesinde incelendiğini ve şu raporun hazırlandığını kaydetti:

“Sayın Erdoğan Şahiner’in Dairemize yapmış olduğu başvuruda konunun daha sağlıklı değerlendirilebilmesi KKTC İçişleri Bakanlığı İskan ve Rehabilitasyon Dairesi Müdürlüğünden konuyla ilgili bilgiler istenmiştir.

KKTC İçişleri Bakanlığı İskan ve Rehabilitasyon Dairesi Müdürlüğünden 02 Mart 2023 tarihli cevaben gelen yazıda Sayın Erdoğan Şahiner’in konusunun İskan ve Rehabilitasyon Dairesi Müdürlüğü tarafından tezekkür edilmiş olduğunu, Sayın Erdoğan Şahiner’in 22 Haziran 2018 tarihli dilekçesini İçişleri Bakanlığı Genel Koordinatörlüğüne yapmış olduğunu ilgili Dairenin de 25 Eylül 2019 tarihinde Genel Koordinatörlüğe cevap vermiş olduğunun tespit edildiğini, Sayın Şahiner’in 19 Ağustos 2016 tarihli ve 3 Haziran 2020 tarihli dilekçeleri ise karar üretmek amacıyla İskan Komitesine aktarıldığını ve bir karar alındığını alınan kararın İskan Komitesi tarafından 5 Ocak 2023 tarih ve İKMÖ.0.00-363/01-22/E.6409 sayılı yazı ile ilgili şahsın bilgisine sunulduğunu, ilk etapta yapılması planlanan yolun Sayın Erdoğan Şahiner’e ait 370/1/1/3 numaralı parselin içinden değil bir hata sonucu başka bir şahsa tahsisli olan 370/2/1 numaralı parselin ortasından geçerek parseli ikiye böldüğünü. Sayın Erdoğan Şahiner’in sorununu çözebilmek amacıyla kendisine ait koçanlı malı olan 370/1/1/3 numaralı parsel ile Sayın Nuri Özkan adına tahsisli konut ve arazinin yer aldığı 370/2/1 numaralı parsel ve Sayın Kemal Çolak adına tahsisli konut ve arazinin yer aldığı 359/1 numaralı parseldeki sorunlar ile birlikte değerlendirilip konu İskan Komitesine aktarılmış olduğunu ve Komitenin de 8 Kasım 2022 tarih ve İS.KOM 783/2022 sayılı bir karar aldığını bahse konu kararda Sayın Erdoğan Şahiner’in koçanlı taşınmazı olan 370/1/3 numaralı parsele konut ve/veya bina yapmak suretiyle Sayın Nuri Özkan’a ait tahsisli olan 370/2/1 numaralı parseli ve orada bulunan yolu ihlal etmiş olmakla birlikte bu konutu ve/veya binayı korumak amacı ile yol Şehir Planlama Dairesinin de onayı alınarak iptal edilmiş ve yeni bir yol işaretlenerek haritaya mevcut yol olarak işlenmesi sağlanmış bununla birlikte haritada gösterilen ve yaklaşık 667 metrekare olan alan da Sayın Erdoğan Şahiner’in alanına eklenmesi sağlanarak Sayın Şahiner’in mağdur edilmediğini aksine bilerek ve/veya bilmeyerek yapmış olduğu işgal ve/veya ihlalin korunmuş olduğunu ve Sayın Şahiner’e takriben 667 metrekarelik bir alanın da verildiğini belirtmiştir.”

Ombudsman raporunda, KKTC Anayasası’nın 76’ncı maddesinde dilekçe hakkının ve 27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nın 15’inci maddesinde kişilerin kendileri veya kamu ile dilek ve şikayetleri hakkında yetkili makamlara yazı ile başvurma hakkının düzenlendiğine işaret edilerek söz konusu maddelere de yer verildi.

Erdoğan Şahiner’in şikayetiyle ilgili İçişleri Bakanlığı’na sunduğu 19 Ağustos 2016, 22 Haziran 2018 ve 3 Haziran 2020 tarihli dilekçelerinin İskan ve Rehabilitasyon Dairesi Müdürlüğü tarafından tezekkür edilip değerlendirildikten sonra 8 Kasım 2022’de İskan Komitesinin aldığı karar sonucunda neticelendirildiği ve 5 Ocak 2023’te kendisine yazılı olarak sunulduğunun tespit edildiği kaydedilen raporun sonunda şu ifadeler yer aldı:

KKTC İçişleri Bakanlığı KKTC Anayasası’nın 76’ıncı maddesi ve 27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nın 15’inci maddesi tahtında belirtilen 30 günlük sürelere uymayarak Sayın Şahiner’in alındı belgesi karşılığı yapmış olduğu dilekçelerine geç cevap vermiştir.

İdare, Sayın Erşahin’in dilekçesine zamanında cevap vermeyerek KKTC Anayasası’nın 76 maddesi ve 27/2023 sayılı İyi İdare Yasası’nın 15 maddesinin 3’üncü fıkrasına aykırı davranmıştır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

DAÜ-SEN’den milletvekillerine “DAÜ’de yaşanan mali gelişmelerle” ilgili açık mektup

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN), milletvekilleri ve Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi üyelerine yönelik açık mektup yayımlayarak, DAÜ’de yaşanan mali gelişmelerle ilgili Sendikanın görüşlerini paylaştı.

DAÜ-Sen tarafından yayımlanan açık mektupta, pazartesi günü Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin Komitede görüşüldüğü, bu kapsamda görüşülen DAÜ bütçesi ile ilgili oylamanın bugüne ertelendiği hatırlatılarak, bu çerçevede DAÜ-SEN olarak DAÜ’de yaşanan mali gelişmelerle ilgili yazılı bir değerlendirme yapma ihtiyacı duyulduğu belirtildi.

Sendika, milletvekillerine açık mektubunda, DAÜ’deki son bütçe açığının başlangıç noktasının 2019 yılına uzandığı, üniversitenin uzun yıllar sonra ilk kez 2019 yılında yeniden bütçe açığı yaşadığını belirterek, “Geçmiş birikimleriyle, DAÜ giderlerini karşılamada sorun yaşamadan ancak her yıl bütçe açığını büyüten bir süreç yaşamıştır. Sendikamızın tüm uyarılarına rağmen maalesef gerek hükümetler gerekse DAÜ yönetimleri giderek büyüyen bu sorunu sadece seyretmişlerdir.” denildi.

-“DAÜ’nün tarihinin en büyük mali kriziyle yüz yüze”

Sendika, 2024 yılına ulaşıldığında DAÜ’nün tarihinin “en büyük” mali kriziyle yüz yüze olduğuna işaret ederek, bu mali krizin iki temel nedeninin “DAÜ’deki tüm yönetim kademelerindeki yönetimsel sorunlar” ve “ülkedeki yükseköğretim alanının tamamen nitelikten uzaklaşan başıboş bir alana dönüşmesi” olduğunu yineledi.

“Bize göre sorunun çözümü bu iki konuda atılacak adımlarla mümkün olacaktı ve olacaktır.” diyen Sendika, “Bu çerçevede Sendikamız ortak sorumluluk diyerek 4 Nisan 2024 tarihinde hükümet, DAÜ yönetimi ve DAÜ’de örgütlü olan 3 sendikanın olduğu bir protokole imza koymuştur. Sendikamız bu imzasına bağlıdır ve bağlı kalacaktır. Beklentimiz hükümetin ve DAÜ yönetiminin de bu protokol çerçevesinde adımları zamanında ve eksiksiz atmasıdır.“ ifadelerini kullandı.

-“DAÜ’nün hedefe ulaşabilmesi için çalışan desteğinin yanında hükümetin mali desteği de hayatidir”

Sendika, protokol gereği 2027’de DAÜ’nün hedefe ulaşabilmesi için çalışan desteğinin yanında hükümetin mali desteğinin de hayati” olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Protokol imzalanır imzalanmaz çalışanların maaşlarından ortalama yüzde 20 kesinti yürürlüğe girmiştir. Bununla beraber yeni istihdam yapmama politikası 4 yıllık periyodun sonunda, 2027’de, başlangıç noktasına göre personel giderlerini başlangıçtaki maaş kesintisiyle birlikte yüzde 45 oranında azaltabilecektir. Protokolde yer alan tüm diğer tasarruf tedbirleri de hayat bulduğunda 2027’de, başlangıç noktasına göre personel giderleri yüzde 50-55 oranında azaltılabilecektir. Bu çerçevede, çalışan üzerine düşeni protokole uygun olarak yapmış olacak, hem maaşından hem de daha çok çalışarak giderlerin azaltılmasına katkı koyacaktır. Geriye kalan kısımda hükümetin 2027’ye kadar, yani program süresince DAÜ’yü yüzdürecek mali desteğine ihtiyaç olacaktır. Protokol gereği 2027’de DAÜ’nün hedefe ulaşabilmesi için çalışan desteğinin yanında hükümetin mali desteği de hayatidir. Komitenizin ve Meclis’in alacağı kararı bu çerçevede değerlendirmesi önemlidir. Bu süreçte, hem DAÜ yönetimi hem de hükümet aksamaları ve eksiklikleri giderecek ciddi bir yönetim anlayışı sergilemelidir.”

Sendika, yükseköğretimde nitelik ve kamusal yükseköğretimin amaçlara yönelik faaliyet göstermesinin iyi yönetimden geçtiğini vurgulayarak, “Ülkemizin alışılagelmiş alışkanlıklarını gerek hükümette gerekse DAÜ yönetiminde sürdürerek farklı sonuçlar elde etmemiz imkansızdır. Biliyoruz; zihniyet değişimi zordur, ancak toplumumuzun aydınlık geleceği için bunu başarmak zorundayız. Aksini yapmak tüm toplum için karanlıktır.” ifadelerini kullandı.

-“Bakanlığın ve hükümetin yükseköğretim stratejisi ve politikası henüz oluşmadı”

Sendika, mektubunda devamla, “Üzülerek görmekteyiz ki, Eğitim Bakanlığı’nın ve hükümetin bir yükseköğretim stratejisi ve politikası henüz oluşmamıştır. Yükseköğretimde nasıl bir model benimsendiği belirsizdir. Türkiye’yi mi, Avrupa’yı mı, Amerika’yı mı, Afrika’yı mı örnek alıyoruz belli değildir.” diyerek, Bu çerçevede bazı rakamlar paylaştı:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin 2025 yılı bütçesinde eğitimin payı yüzde 14.84’tür. Yükseköğretimde devlet üniversitelerinin aldığı pay ise eğitim bütçesinin yüzde 22.5’i ile 488 milyardır. KKTC’de ise eğitimin toplam bütçe içerisinde aldığı pay yüzde 12.10’dur. Bu çerçevede oransal olarak baktığımızda benzer bir politikayla KKTC’de devlet üniversitelerine aktarılacak kaynak yaklaşık 4 milyar olabilmeliydi. Tabii ki öyle bir kaynağın devletin temel ihtiyaçlarına yönelik ve bütünlüklü bir stratejiyle aktarılması, araştırmaların ve başarılı öğrenciler ile bilim insanlarının desteklenmesi gerekecekti. Benzer şekilde yüksek öğretimde lider olan bazı Avrupa ülkelerine ve Amerika Birleşik Devletleri’ne baktığımızda devlet üniversitelerinin bütçelerinin yüzde 50’sinin devlet katkısından, yüzde 20-30’nun araştırma fonlarından, yüzde 20-30’unun ise öğrenci gelirlerinden oluştuğu görülmektedir.”

-“Nitelikli eğitim ve araştırma için güçlü devlet üniversiteleri gereklidir. Geriye kalan konu hükümetin ve Meclis’in yükseköğretimin geleceğini nerede görmek istediğiyle ilgilidir”

Sendika, “Nitelikli eğitim ve araştırma için ve hatta tüm yükseköğretim alanının nitelikli çalışabilmesi için başarılı, güçlü, lider devlet üniversiteleri kaçınılmaz olarak gereklidir. Geriye kalan konu hükümetin ve Meclis’in KKTC’de yükseköğretimin geleceğini nerede görmek istediğiyle ilgilidir.” diyerek devamla şu ifadeleri kullandı:

“Bugün burada konuşulan 600 milyon mu 1,2 milyar mı devlet katkısı olması gerektiğini böylesine bütünlüklü bir pencereden değerlendirerek karara bağlamak önemlidir. Bize göre herkes protokole uygun hareket etmeli ve amaca birlikte ulaşmalıyız. Bunun için ise hem DAÜ yönetimi hem de hükümet üzerine düşeni eksiksiz yapmalıdır ve eksikliklerini en erken zamanda gidermelidir. DAÜ güçlü ve nitelikte lider bir devlet üniversitesi olarak yaşatılmalı, hükümet yükseköğretimde niteliğe dayalı bir vizyonla stratejilerini, politikalarını net bir şekilde ortaya koyulmalıdır. Herkes işini ciddiyetle yapmalı Meclis ve siz değerli milletvekilleri ise bunun teminatı olabilmelisiniz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

“Çocuğun Sanat ve Sporla Buluşması” projesine destek

Published

on

By

Kybele İnner Wheel ile Urla-İzmir İnner Wheel Kulübü ortaklaşa altın ve mücevherat defilesi düzenliyor.

“Çocuğun Sanat ve Sporla Buluşması” projesine destek amacıyla düzenlenecek defile 30 Kasım Cumartesi günü saat 14.00’de Olive Tree Çatalköy’de düzenlenecek.

“En Çok Sen Parla” adlı defilenin geliri çocukların sanat ve spor faaliyetleri için harcanacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Komitedeki bütçe maratonunda bugün son gün

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’ndeki bütçe maratonunda bugün son gün… Komite UBP Milletvekili Resmiye Eroğlu Canaltay başkanlığında saat 10.35’te toplandı.

Komitenin gündeminde, 5 Milyar 400 Milyon TL’lik Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (GKK) bütçesi, 16 Milyar 485 Milyon 959 bin TL’lik Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi ve 6 Milyar 362 Milyon 217 bin TL’lik DAÜ bütçesi var.

Toplantıda ayrıca, 68 Milyar 970 Milyon 569 bin TL’lik Maliye Bakanlığı bütçesi ve 62 Milyon 871 bin TL’lik Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) bütçesi ile Gelirler bütçesi ele alınacak.

Komite, 2025 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı’nın bütününü görüşüp oylayarak, çalışmalarını tamamlayacak.

Devamını Oku

Trending

Reklam