Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ombudsman: Demokrat Parti Genel Sekreterliğine kamu görevi yapmayan birinin atanması gerek

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı, kamu görevlerinin bağlı bulunduğu tarafsızlık ilkesine işaret ederek, Demokrat Parti Genel Sekreterliği’ne Hande Kayasal yerine kamu görevi yapmayan birini ataması gerektiğini kaydetti.

Published

on

Ombudsman: Demokrat Parti Genel Sekreterliğine kamu görevi yapmayan birinin atanması gerek

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı, kamu görevlerinin bağlı bulunduğu tarafsızlık ilkesine işaret ederek, Demokrat Parti Genel Sekreterliği’ne Hande Kayasal yerine kamu görevi yapmayan birini ataması gerektiğini kaydetti.

“Kamu görevlilerinin siyasi müdahalelerden bağımsız ve tarafsız bir şekilde faaliyet gösterdikleri görülmelidir” diyen Dizdarlı aksi halde halkın kamu hizmetine güven duygusunun zarar göreceğini belirtti.

Dizdarlı’nın konuya ilişkin raporunda şu ifadeler yer aldı:

“Kamu görevlileri, görevlerini yürütürken uymaları gereken etik ilkeler yanında yasal zorunlulukları bulunmaktadır. Kamu görevlilerinin bu ilkelere uygun davranış göstermeleri adalet, dürüstlük, saydamlık ve tarafsızlık ilkelerine zarar veren ve toplumda güvensizlik yaratabilecek durumları ortadan kaldırarak kamu yönetimine halkın güvenini sağlamaya faydalı olacaktır.

7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasası’nın 3’üncü Tefsir maddesi ‘Kamu Görevi’ ve ‘Kamu Görevlisinin’ ne olduğu ve söz konusu sözcüklere nasıl bir anlam verileceği hususuna açıklık getirmektedir. Mezkur yasadaki tefsire göre ‘kamu görevi’ devletin ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının genel yönetim ilkelerine göre yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği ve genel katma bütçelerden veya bunlara bağlı döner sermayelerden aylık (maaş) alınarak yapılan görevleri anlatır. Yine ‘kamu görevlisi’ devletin ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının genel yönetim ilkelerine göre yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği asıl ve sürekli görevleri yerine getiren ve genel ve katma bütçelerle bunlara bağlı döner sermayelerden aylık (maaş) alan sürekli personeli ifade etmektedir.

Kamu görevlileri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti Anayasası’na bağlı kalmak ve Yasalarını özenle uygulamak zorundadırlar.

7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasası’nın 36’ncı maddesi tahtında kamu görevlileri, Seçim ve Halkoylaması Yasası kuralları saklı kalmak koşuluyla, siyasal partilere üye olamazlar ve siyasal etkinliklerde bulunmak ve herhangi bir siyasal partinin veya kişinin yararına veya zararını amaçlayan bir davranış veya eylemde bulunmak için görevlerini kötüye kullanamazlar.

Kamu Görevlileri Yasası ‘yöneticilik hizmetleri sınıfının’ tanımını yapmıştır. Söz konusu Yasanın 51’inci maddesine göre, yöneticilik hizmetleri sınıfı, bağlı bulundukları kurumların, genel yönetim ilkelerine göre yönetimden ve kurumun yürütmekte olduğu kamu hizmetleri görevlerinin yasa, tüzük ve yönetmelikler çerçevesinde yerine getirilmesinden en üst düzeyde sorumlu olan, kurumun hizmet politikasını, kalkınma planları, yıllık programlar ve iş programları çerçevesinde uygulayan, hizmet teşkilatı içindeki hizmet birimlerinin eşgüdüm içinde çalışmalarını gözeten, planlayan ve denetleyen, hizmet birimlerini en üst düzeyde yöneten ve yönlendiren yöneticilerle, ilçelerde devletin en yüksek mülki ve yönetsel amiri olarak görev yapan yöneticileri ve özel kalem hizmetlerini yürüten yöneticilerle yardımcı nitelikteki yöneticilik görevlerini yerine getiren yöneticileri kapsamaktadır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet Resmi Gazete Sayfa 42, Sayı 22, 21 Ocak 2021 tarihli üçlü göreve atama kararnamesinde Turizm ve Çevre Bakanlığı Özel Kalem Müdürü mevkiine Sayın Hande Kayasal’ın 22 Ocak 2021 tarihinden itibaren ileride herhangi bir sebep gösterilmeden görevinden alınması koşulu ile atandığı ve atanma tarihinden itibaren atandığı mevkiin maaşını almasına karar verildiği görülmektedir.

53/1977 sayılı Üst Kademe Yöneticiliği Yapan Kamu Görevlilerinin Atanması Hakkında Yasa’nın 9’uncu maddesi gereğince Müsteşar, Özel Kalem Müdürleri, Kooperatif Şirketler Mukayyidi, Başbakanlık Denetleme Kurulu Başkanı, Başbakanlık Denetleme Kurulu Üyesi ve YÖDAK Genel Sekreteri mevkilerine kamu görevlileri dışından da üçlü kararname ile atama yapılabilir. Bu şekilde kamu görevine atananlar ayni şekilde kamu görevinden çıkarılabilirler.

Kamu Görevlileri Yasası’nın 51’inci maddesinden görüleceği üzere yöneticilik hizmetleri sınıfına kamu görevlileri dışından da atama yapılabilmektedir ve söz konusu yasa maddesine göre devletten aylık maaş alan herkes kamu görevlisi olarak addedilmektedir. Bu bağlamda, Üst Kademe Yöneticiliği yapan kamu görevlilerinin 53/1977 sayılı Yasa’nın 5’inci maddesi uyarınca disiplin ve hizmet şartları bakımından diğer kamu görevlilerinin tabi olduğu mevzuata tabirdirler. Nitekim yöneticilik hizmetleri sınıfının görevleri ve keza yetkisi belli olduğundan bir özel kalemin kamu görevini yürüttüğü süre içerisinde mensup olduğu siyasi partinin genel sekreterliğini yapamayacağı ve/veya genel sekreterliğinden boşalan yere vekâlet edemeyeceği açıktır. Kamu görevlileri, resmi niteliklerinin gerektirdiği saygınlık ve güvene değer olduklarını hizmet içinde ve dışında davranışlarıyla göstermek zorundadırlar. Bu davranış biçimi ilgili yasa hükümlerinin öngördüğü tarafsızlık ilkesine aykırıdır ve bir kamu görevlisinin tarafsızlığına gölge düşürmektedir.

Bu itibarla, Turizm ve Çevre Bakanı Sayın Fikri Ataoğlu bu durumu düzelterek Sayın Hande Kayasal’ın yerine Demokrat Parti Genel Sekreterliğine kamu görevi yapmayan birini ataması gerekir. Kamu görevlilerinin siyasi müdahalelerden bağımsız ve tarafsız bir şekilde faaliyet gösterdikleri görülmelidir. Aksi halde halkın kamu hizmetine güven duygusu zarar görecektir”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Faize Erdoğan’ın kaleme aldığı ‘Girdap’ adlı şiir kitabı düzenlenen anlamlı bir etkinlikle tanıtıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanlığı desteğiyle hazırlanan, yazar Faize Erdoğan imzalı “Girdap” adlı kitabın tanıtım etkinliği, Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde gerçekleştirildi.

Tanıtım etkinliğinin açılış konuşmasını Engelliler Komitesi Başkanı Ahmet Akdeniz yaptı. Komitenin misyonlarından birinin, engelli bireylerin topluma etkin biçimde katılmasının sağlanması olduğuna dikkati çeken Akdeniz, bu alanda önemli ilerlemeler kaydedildiğini ifade etti.
Engelli bireylerin sanat, spor ve diğer alanlarda hayata aktif şekilde katıldığını vurgulayan Akdeniz, Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’nın elde ettiği başarının, fırsat verildiğinde engelli bireylerin neler başarabileceğinin en somut örneklerinden biri olduğunu söyledi.
Kapsayıcılığın önemine dikkat çeken Akdeniz, kapsayıcı bir yasanın yürürlüğe girmesinin ve etkin hizmet sağlayacak yapının kurulmasının öncelikleri arasında olduğunu, bu hedefi mutlaka hayata geçireceklerini kaydetti.

Kitabun yazarı Faize Erdoğan da konuşmasında kitabının içeriğinden bahsetti. Erdoğan, “Bu kitap, yaşadığım zor zamanların sıkıntıların bir toplamı. İnsan zor zamanlarında girdap içinde gibi hisseder ama ben sevdiklerime şiirlerime sarılarak o girdabın içinden çıkmayı başardım.” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar da, Faize Erdoğan’ın örnek bir kişilik olduğuna vurgu yaptı.

Herkesin bir gün engelli adayı olabileceğini kaydeden Sibel Tatar, Faize Erdoğan’ın yaşam hikayesine dikkati çekerek “Yaşadığı kaza sonrası engellilere destek vermiş ve öncü olmuş bir kişidir” dedi.
Engelli Hakları Çalıştayı’na da değinen Tatar, “Çalıştayın sonuç bildirgesinin takibi önemlidir. Ancak bazı ilgili kurumların pasif davrandığını gördük. Sizden arzum gerekli baskıyı gerekli yerlere yapmamızdır.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise etkinliğin, Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde yer alan salonda gerçekleştirilen ilk program olarak tarihe geçtiğini söyledi.

KKTC’de yaklaşık 6 bin engelli bireyin mücadele içinde olduğunu hatırlatan Tatar, Cumhurbaşkanlığı olarak engelli bireylerin hak ettikleri yeri almaları için çalışmalarına devam ettiklerini söyledi.

Kıbrıs Türk halkının, engelli bireylerin mücadelesine karşı büyük bir duyarlılık gösterdiğini belirten Tatar, Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’nın başarısına dikkat çekerek, “KKTC, çağdaş bir devlet olarak ilke ve yasal düzenlemelerle kardeşlerimize verdiği önemi ortaya koymaktadır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Faize Erdoğan’ı kaleme aldığı kitabı dolayısıyla da tebrik etti.
Bu arada Kitaptan elde edilecek gelir, Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği’ne bağışlanacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi üç tasarıyı görüştü

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi, İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi üç yasa tasarısını görüştü.

Komite, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi Yerleşkesi Sınırları Dahilindeki Peyzaj Alanları ile Parklar ve Bu Kapsamdaki Taşınmaz Mallara İlişkin Yasa Tasarısı”, “Sosyal Hizmetler Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısı” ve “Özel Bakım Merkezleri ile Özel Huzurevleri Yasa Tasarısı”nı ele aldı. Yasa tasarılarıyla ilgili çalışmalar bir sonraki toplantıda sürecek.

Meclis’ten yapılan açıklamaya göre, bugün saat 09.45’te UBP Milletvekili Komite Başkanı Sunat Atun başkanlığında toplanan komite, ilk olarak “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi Yerleşkesi Sınırları Dahilindeki Peyzaj Alanları ile Parklar ve Bu Kapsamdaki Taşınmaz Mallara İlişkin Yasa Tasarısı”nı ele aldı ve genel görüşmesine başladı. Toplantıda Maliye Bakanı Özdemir Berova da hazır bulundu.

Komite toplantısına davetli olarak Cumhurbaşkanlığı, Cumhuriyet Meclisi Genel Sekreterliği Örgütü, Tarım Bakanlığı ve Planlama ve İnşaat Dairesi’nden yetkililer katılarak görüşlerini sundu.

Daha sonra, “Sosyal Hizmetler Dairesi (Kuruluş,Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısı”nı ele alınarak madde madde görüşülmeye devam edildi. Toplantıya davetli olarak Sosyal Hizmetler Dairesi, KAMUSEN ve Evrensel Hasta Hakları Derneği’nden yetkililer katılarak görüşlerini sundu.

Komitede son olarak, “Özel Bakım Merkezleri ile Özel Huzurevleri Yasa Tasarısı” ele alınarak genel görüşmesine başlandı. Toplantıda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu da hazır bulundu.

Toplantıya davetli olarak, Sosyal Hizmetler Dairesi, KAMUSEN, Evrensel Hasta Hakları Derneği, Ece Bakım Evi ve A Life Yaşlı Bakım Merkezi’nden yetkililer katılarak görüşlerini sundu.

UBP Milletvekili Sunat Atun başkanlığında yapılan toplantıya, Komite Başkan Vekili CTP Milletvekili Filiz Besim, komite üyeleri UBP Milletvekili Ahmet Savaşan ve CTP Milletvekili Devrim Barçın katıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis’te hükümetin icraatları ve diğer konular ele alındı

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Ürün Solyalı, “Gösteri hakkı ve ifade özgürlüğü” konulu güncel konuşma yaptı.

Solyalı, Meclis’te boş koltuklara konuşmanın devam ettiği eleştirisiyle başladığı konuşmasında, 19 Temmuz 2011 yılındaki bir protesto eylemini hatırlattı ve sınırını aşarak orantısız güç kullanarak o gün gösteri yapanların gösteri ve ifade haklarını elinden alan polisin mahkemede haksız bulduğunu ve davalı durumuna düştüğünü söyledi.

Hafta sonu “İrade Bizde” pankartı açarak protesto yapan 10 kişinin apar topar polis tarafından alındığını dile getiren Solyalı, hangi gerekçeyle içeriye alındıkları sorusuna aldıkları cevabın “bilmiyoruz” olduğunu belirtti. Eylemcilerin misafir Cumhurbaşkanı ve heyetinin adadan ayrılmasının ardından serbest bırakıldığına işaret eden Solyalı, alı konulan kişileri 4 saat tutarak, dava okunmasının da kabul edilmez olduğunu söyledi. Ceberut bir anlayışla bu insanların gösteri ve ifade haklarını engellemenin anlaşılamayacağını dile getiren Solyalı, “Evet irade bizimdir ve yapılanlar da Anayasal hakların tartışmasız ihlalidir” dedi.

-“Bugün Kıbrıs Gazetesi çalışanlarının güvenliği halen sağlanmadı”

“Bugün Kıbrıs Gazetesi”nin ortaya koyduğu haber dizisi editörlerine talep edilen güvenlik tedbirlerinin halen polis tarafından alınmadığını söyleyen Solyalı, polisin sağlamayı taahhüt ettiği güvenliği bile geri çektiğini belirtti. Solyalı, bu kadar ciddi sonuçları olabilecek bir meselenin ciddiye alınıp, harekete geçilmemesini eleştirdi.

Polisin, haberlerde yer alan kara para ve organize suç unsurlarının üzerine düşüp düşmeyeceğini soran Solyalı, Başbakanlığın bu süreçlerin takipçisi olması ve gerekli talimatı vermesi gerektiğini vurguladı.

-“Emrah Yeşilırmak’ın raporu UBP oylarıyla reddedildi”

Ürün Solyalı, sahte diploma olayıyla ilgili olarak UBP Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın yasal dokunulmazlığının kaldırılması istemini görüşmek üzere oluşturulan komitenin raporunun bugün sonuçlandığını ve dokunulmazlığın kaldırılması yönündeki girişimin UBP oylarıyla reddedildiğini söyledi.

Solyalı, CTP grubu olarak çıkan sonuca itiraz ettiklerini ve bu raporun genel kurulda görüşe açılması gerektiğini düşündüklerini kaydetti.

UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu da yerinden söz alarak, teknik olarak yanlış bir ifade kullanıldığını ve komitenin dokunulmazlığı kaldırılması yetkisi olmadığını söyledi. Kendilerinin dokunulmazlığı kaldırmak için değil ertelenmesi için oy verdiklerini dile getiren Hasipoğlu, CTP’nin itirazını sunmasının ardından 10 gün içerisinde Meclisin uygun göreceği ilk günde raporun tartışılmasına olanak sunulacağını kaydetti.

Meclis Başkanı Ziya Öztürkler de yerinden söz alarak, raporun Meclis’in internet sitesinde yer aldığına işaret ederek, Meclis İç Tüzüğü’nğn bu konunun bugün tartışılmasına yetki vermediğini ve yapılacak itirazın ardından konunun Meclis Genel Kurulu’nda tartışılabileceğini belirtti.

CTP Milletvekili Ürün Solyalı ise, komitedeki gizlilik kararına rağmen konunun UBP Gurubu’nda konuşulmasının doğru olmadığını söyledi. Solyalı, “UBP gurubu gizlilik kararı alındığı günden dün akşama kadar bu konuyu görüşüp, bir karar almış ise tüm UBP vekillerine soruşturma yapılmasını talep ediyoruz” dedi.

Oğuzhan Hasipoğlu, yerinden söz alarak, gizlilik kararı içerisinde ödevlerini yerine getirdiklerini söyledi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sami Özuslu, “Hükümet edenlerin topyekûn iflasının ifşası” konulu güncel konuşma yaptı.

Özuslu, ülkenin geleceğine ilişkin tüm kararları başkalarına teslim edilerek, ciddi bir yabancılaşma yaşandığını söyledi. Özuslu, hafta sonu yapılan açılışlar ve Teknofest etkinliğinde dizilerek boy gösteren hükümet yetkilileri dururken TC Cumhurbaşkanının çevreden çöp sorununa kadar değinerek, adeta hükümet programı okuduğunu kaydetti.

Türkiye’den gelen Cumhurbaşkanı ve bürokratların ülkedeki hükümet yerine konuşarak, yönetimin iyice yabancılaştırıldığını savunan Özuslu, “Siz kırmızı kıyafetlerle dizilip, poz verirken, bu ülkede insanlar ölümle tehdit edilen bir gazeteciye ne olacak diye bakıyor” dedi.

Tehdit edilen gazetecinin koruma talebinin yerine getirilmediğini dile getiren Özuslu, bu kadar ciddi bir ölüm tehdidine karşı uluslararası alan dahil herkesin konuştuğunu ancak hükümet yetkililerinden ses çıkmadığını söyledi.

Hükümet yetkililerine seslenerek, Başbakanın nerede olduğunu soran Özuslu, “Ayşemden Akın yalnız değildir ama bu arkadaşın başına bir şey gelirse de bundan siz sorumlu olacaksınız. O yüzden yabancılaştınız diyorum” ifadelerini kullandı.

Bu yazılanlardan veya henüz yazılmayanlardan korkulan bir şey olup olmadığını soran Özuslu, hükümetteki herkesin dikkatini çekmek istediğini ve gerekli tüm tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.

Diğer gazetecilere açılan davaların halen sürdüğünü dile getiren Özuslu, geçen hafta Türkiye’ye giremeyen gazetecilerle ilgili düzenlenen panelde anlatılana değinerek, “Keşke gelip dinleseydiniz ve Türkiye yetkililerine siz de fikrinizi söyleseydiniz” dedi.

Özuslu ayrıca, Cumhuriyet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nin açılış töreninde Kıbrıs Türk basınının haber yapmasının engellendiğini söyleyerek, eleştiride bulundu.

Meclis Başkanı Ziya Öztürkler yerinden söz alarak, basının içeriye alınmaması konusunda bir bilgisi olmadığını belirterek, “Olsaydı mutlaka müdahale ederdim” dedi. Kıbrıs Türk basınından tek bir kişinin kendisine ulaşmadığını dile getiren Öztürkler, TAK ve BRT’nin orada olduğunu fakat akredite edilmiş ve içeriye girmeyen kişiler hakkında bilgisi olmadığını, olması halinde de gerekli iradeyi koyacağını kaydetti.

CTP Milletvekili Sami Özuslu, tekrar söz alarak, burada internet ve gerekli teçhizat olmamasından dolayı buradan yayın yapılamadığını söyledi. Özuslu, Kıbrıs Türk basınına bir daha böyle uyulama yapılmaması gerektiğini belirterek, Öztürkler’den özür dilemesini istedi.

Öztürkler de, bu konuda bilgisi olmadığını yineleyerek, özür dilemekten de çekinmediğini söyledi.

Maliye Bakanı Özdemir Berova da eleştirileri yanıtladığı konuşmasında, yabancılaşma konusunda CTP Milletvekili Özuslu’nun konuşmasını felsefik bulduğunu belirterek, başka felsefecilerin sözlerini paylaşarak bu konuda her zaman tartışabileceğini söyledi. Felsefenin temelinde tartışma olduğunu belirten Berova, tartışmanın yerinin burası olmadığını kaydetti.

Dünya çapında bilişim ve teknolojinin en büyük festivali olan TEKNOFEST’in KKTC’de olmasından gurur duyduklarını dile getiren Berova, bu gururu yabancılaştırmayla bağdaştırmanın ise “nezaketsizlik” olduğunu söyledi. Teknofest’in simgesi kırmızı ceket giymekten mutluluk duyduğunu dile getiren Berova, bu tür etkinlik ve yarışmalara ülkedeki öğrenci ve kişilerin katılımının sağlanmasındaki önemi vurguladı. Türkiye Cumhuriyeti’nin bilişim alanında çok önemli gelişimler gösterdiğini dile getiren Berova, bilişim ve teknoloji alanındaki gelişimlerin savunma sanayi üzerindeki önemine de değindi.

-“Polis çok dikkatli ve nazik davrandı”

Eylemde polisin orantısız güç kullandığı eleştirisinin de doğru olmadığını söyleyen Berova, polisin çok dikkatli davrandığını ve yasaların kendilerine verdiği yetkiyi nazikçe kullanarak, gerekli işlemleri yaptığını belirtti.

Berova, TC Cumhurbaşkanının adayı ziyaret etmesinin ise ayrı sevindirici bir durum olduğuna işaret ederek, konuşmalarında çok önemli mesajlar veren TC Cumhurbaşkanının “Soyadımız KKTC’dir” demesinin çok anlamlı olduğunu söyledi. Anavatan Türkiye ve KKTC’nin Kıbrıs konusunda egemen eşitliğe dayalı iki devletli bir çözüm modelinden geçtiğinin TC Cumhurbaşkanının konuşmasıyla tekrardan teyit edildiğini dile getiren Berova, bu konuşmanın tarihi bir konuşma olduğunu kaydetti. Berova, Teknofest’in ülkede yapılmasından gurur duyduklarını ve ileriki yıllarda da tekrarlanması temennisinde bulunduklarını belirtti.

Özuslu’nun yerinden söz alarak, Ayşemden Akın’a yönelik hükümetin duruşunun ne olduğunu sorması üzerine, her KKTC vatandaşının can ve mal güvenliğinin sağlanması gerektiğini söyleyen Berova, hükümetin tavrının açık ve net olduğunu dile getirdi. Berova, korumanın usul ve yöntemini siyasetin belirlemediğini belirterek, nasıl bir yöntemle bu vatandaşın korunacağı bilgisinin polisten alınabileceğini kaydetti.

CTP Milletvekili Erkut Şahali de yerinden söz alarak, Ayşemden Akın ve Bugün Kıbrıs çalışanlarının fiilen tehdit edildiğini ve polise başvurulduğunu dile getirerek, Emine Yüksel ve Ayşemden Akın’ın özel olarak koruma ihyacı olduğunu kaydetti. Bu konuda girişim yapılmasını talebinde bulunan Şahali, polisin ne yaptığının sorumlusunun hükümet olduğunu belirterek, hükümet edenlerin ne adım atacağını sordu.

Özdemir Berova, böyle bir tehdit altında olan herhangi bir kişinin korunmasının esas olduğunu dile getirerek, “Bırakın polis işini yapsın” dedi.

CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay “Çarşı, ekonomi, siyaset” konulu konuşma yaptı. Ekonomi, çarşı ve siyasetin bir arada düşünerek bazı değerlendirmelerde bulunduklarını dile getiren Uluçay, TC Cumhuriyeti ile KKTC’nin enflasyon oranlarını karşılaştırdı.

Merkez Bankası rezervlerindeki azalışı da rakamlarla açıklayan Uluçay, gelişmekte olan ekonomilerde iş dünyasının şikayetlerinin arttığını ve üretim faaliyetlerinin zora girdiğini belirtti. Türkiye Cumhuriyeti’nde ekonomi açısından gelinen noktanın herkes tarafından takibe alınması gerektiğini dile getiren Uluçay, gelişmiş ekonomilerden de örnekler verdi.

Kıbrıs konusuna da değinen Uluçay, siyaseten geçen hafta verilen diplomatik mesajların iyi okunması gerektiğini söyledi. Uluçay, ekonominin içinde bulunduğu sıkıntıların aşılabilmesi için KKTC ile Güney Kıbrıs arasındaki kapıların açılması konunun takvimlendirilmesinin ekonomik açıdan önemli olduğunu vurguladı.

Uluçay ayrıca, iki toplumlu gençlik komitesi görüşmelerinin de başlamasının önemli olduğunu dile getirdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam