Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Orman Dairesi ile YDÜ Ziraat Fakültesi çam kese böceği ile mücadele konusunda protokol imzaladı

Published

on

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Orman Dairesi ile Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Ziraat Fakültesi arasında “Çam Kese Böceği Entegre Mücadele Bilimsel İş birliği Protokolü” imzalandı.

5 yılı kapsayan protokol çerçevesinde çam kese böceğiyle entegre mücadele edilecek. Yöntemler, aynı anda ve koordineli şekilde uygulanacak.

YDÜ Hastanesi Toplantı Salonu’nda imzalanan protokole, Orman Dairesi Müdürü Salih Güneş ile YDÜ Ziraat Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Özge Özden imza koydu. İmza töreninde, Orman Dairesi Koruma Şube Amiri Ercan Poyraz ve YDÜ Kamu İletişim Koordinatörü Menteş Gündüz de yer aldı.

Orman Dairesi Müdürü Salih Güneş imza töreninde yaptığı konuşmada, YDÜ Ziraat Fakültesi’nin Orman Dairesi Müdürlüğü’ne çam kese böceği ile mücadele konusunda katkı ve destek vereceğini belirterek, bu çerçevede protokol imzalayacaklarını söyledi.

Bilimsel temellere dayalı bir mücadele yöntemi izleyeceklerini dile getiren Güneş, çam kese böceği ile mücadelede fakültenin desteğiyle iyi işler yapacaklarına inanç belirtti.

-“Bu yılki zarar diğer yıllara göre yüksek”

Çam kese böceğinin bu yılki zararının diğer yıllara göre yüksek olduğunu kaydeden Güneş, çam kese böceğinin ağaçların ibrelerini yemesinin, ağacın kuruduğu anlamına gelmediğine vurgu yaparak, vatandaşların bu konuda dikkatli olmasını istedi. Ağaçların, ibrelerinin yenmesi nedeniyle kurumuş gibi gözükebileceğine dikkat çeken Salih Güneş, ağaçların vejetasyon dönemiyle beraber tekrar ibrelerini vereceğini belirtti.

Çam kese böceğinin 8 yıla kadar toprak altında bekleme süresi olduğuna dikkat çeken Güneş, uzun soluklu ve entegre mücadele edilmesiyle böceğin piramitteki yerini baskılayabileceklerine inandığını ifade etti.

Güneş bir soru üzerine, 7 bin 500 veya 10 bin hektar için havadan mücadelenin bugün için maliyetinin 1 Milyon Euro civarında olduğunu belirterek, bunun sürdürülebilir çözüm olmadığını kaydetti. Güneş, uzun soluklu ve entegre mücadeleyle daha iyi başarı yakalayacaklarına inanç belirtti.

Amaçlarının doğanın dengesini bozmak olmadığını dile getiren Güneş, çam kese böceğini yok etmenin mümkün olmadığını, piramitteki yerini baskı altına almaları gerektiğini söyledi.

YDÜ Ziraat Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Özge Özden ise, protokolün teknik detaylarına ilişkin bilgi verdi.

Çam kese böceğinin ülkede bu yıl özellikle çok büyük zararlara neden olduğunu tespit ettiklerini ifade eden Özden, konuyla ilgili Orman Dairesi Müdürü ile geçen hafta bir toplantı yaptıklarını, görüş alışverişinde bulunduklarını anlattı.

Kapsamlı entegre mücadele yürütülebilmesi için protokol hazırladıklarına işaret eden Özden, birlikte sistem kurmayı hedeflediklerini belirtti. Bunun çam kese böceğinin popülasyonlarının sürekli takibini içereceğini, daire personeline bilimsel danışmanlık yapacaklarını dile getiren Özge Özden, doğadaki verileri toplayan personelin bunları bilgisayar sistemine aktaracağını ve popülasyon yoğunluklarının haritalama sistemi üzerinden gösterileceğini söyledi.

Protokolün 5 yılı kapsadığını vurgulayan Özden, bakanlığın ve Orman Dairesi’nin hali hazırda uyguladığı biyolojik mücadele yani kuş yuvalarının asıldığını hatırlatarak, protokol kapsamında hangi bölgelere ne kadar kuş yuvası asıldığının saptanacağını, haritalar üzerinde gösterileceğini, eksik bölgeler varsa belirleneceğini ve daha fazla yuva asılmasının sağlanacağını kaydetti.

Orman Dairesi’nin hali hazırda uyguladığı tuzak/adacık yöntemi olduğunu da ifade eden Özden, bu bölgelerin koordinatlarının alınacağını ve bu yöntemin hangi bölgelerde artırılması gerektiğine karar verileceğini söyledi. Dairenin daha önce çam kese böceğini yiyen zararlı böcek yetiştirme çalışması yaptığına ve Alevkaya bölgesinde laboratuvar kurduğuna değinen Özge Özden, ancak gözlem sıkıntıları oluştuğunu anlattı. Bu laboratuvarın Lefkoşa bölgesine taşınması durumunda daha kolaylıkla gözlem yapılabileceği konusunda hem fikir olduklarını dile getiren Özden, ilerleyen aylarda Orman Dairesi Müdürlüğü’nün laboratuvarın taşınmasıyla ilgili çalışmaları başlatacağını belirtti.

2002 yılında Birleşmiş Milletler’in öncülüğünde Kıbrıs Türk ve Rum tarafı için çam kese böceği zarar tespit skalası oluşturulduğuna dikkat çeken Özden, buna ara verildiğini ancak kendilerinin zarar skalasını yeniden belirleyeceklerini kaydetti. En yüksek zarar oluşan alanlarda gerekli görüldüğü takdirde biyolojik ilaçlama yöntemine gidileceğini ifade eden Özge Özden, böylelikle doğal dengeye de zarar verilmeyeceğini ifade etti.

-“Entegre mücadele… Aynı anda ve koordineli”

Özden, çam kese böceği ile mücadelenin uzun dönemde etkili olabilmesi için entegre mücadele denilen tuzak yöntemi, biyolojik mücadele (kuş veya böcekle), biyolojik insektisit, tuzak kurma ve mekanik savaşın aynı anda ve koordineli şekilde uygulanması gerektiğini vurguladı.

Orman sahalarında sıklıkla görülen çam kese böceği, Akdeniz ikliminin etkisi altında kalan ülkelerin yaygın bir zararlısı olarak biliniyor. Ekim ayından itibaren yumurtadan çıkan tırtıllar, Nisan ayında toprağa inene kadar çam ağaçlarının ibrelerini yiyerek, besleniyor.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Para, Kambiyo ve İnkişaf Sandığı İşleri Dairesi heyeti, Türkiye’de çalıştaya katıldı

Published

on

By

Maliye Bakanlığı’na bağlı Para, Kambiyo ve İnkişaf Sandığı İşleri Dairesi yetkilileri, MASAK’ın davetlisi olarak “Gerçek Faydalanıcı Verilerinin Etkili Olarak Doğrulanması, Uygulanması ve Şeffaflığının Sağlanması Çalıştayı”na misafir olarak katıldı.

Çalıştayda, gerçek faydalanıcı gereksinimlerinin uygulanmasına yönelik kontrollerin etkinliğini artırmak ve gerçek faydalanıcı bilgilerinin güvenirliğini korumaya yönelik çeşitli yaklaşımlar, uygulamalar ve araçlardan örnekler sunuldu.

Avrupa Konseyinin uzman konuşmacılarının katıldığı çalıştayda, kendi perspektif ve deneyimlerinin yanı sıra diğer ülkelerden uygulama örnekleri de paylaşıldı

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, Birleşik Krallık eski Başbakanı Boris Johnson ile görüştü

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşik Krallık eski Başbakanı Boris Johnson ile görüştü.

Tatar, Londra temasları kapsamında, Birleşik Krallık eski Başbakanı Boris Johnson ile özel bir görüşme gerçekleştirdi.

Görüşmenin sonunda Cumhurbaşkanı Tatar, Boris Johnson’a “The Vision for Two States in Cyprus” adlı kitabın ikinci baskısını takdim etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Maliye Bakanı Berova, akaryakıt fiyatlarına ilişkin son gelişmeleri değerlendirerek kamuoyuna açıklama yaptı

Published

on

By

Maliye Bakanı Dr. Özdemir Berova, akaryakıt fiyatlarına ilişkin son gelişmeleri değerlendirerek kamuoyuna açıklama yaptı.

Dr. Berova yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti;

“Son dönemlerde Ortadoğu’da yaşanan gerginlikler, İran-İsrail arasındaki savaş, küresel enerji piyasalarında dalgalanmalar yaratmıştır. Bu da petrol fiyatlarında ciddi bir yükselişe neden olmuştur. Ülkemizin enerji ihtiyacının büyük kısmı, bilindiği üzere, ithal petrol ve türevleriyle karşılanmakta olduğundan, mevcut küresel fiyat artışları akaryakıt fiyatlarına da yansımaktadır.

Hükümetimiz, insanımızın refahını koruma ve ekonomik istikrarı sürdürülebilir kılma önceliğiyle hareket etmektedir. Ancak uluslararası piyasalardaki bu durumdan dolayı, akaryakıt fiyatlarında 18 Haziran – 25 Haziran tarihlerinde yapılan akaryakıt fiyatlandırmasında benzinde toplam 3 TL 27 kuruş, Euro Dizel’de toplam 6 TL 35 kuruşluk bir artış yaşanmıştır.

Hükümetimiz, bu fiyatları tüketiciye yansıtmamak adına Fiyat İstikrar Fonu kaynaklarını yasal limitler çerçevesinde kullanmıştır. Ancak Euro Dizel’deki 6 TL 35 kuruşluk artış karşısında Fiyat İstikrar Fonu katkısı yetersiz kaldığı için Euro Dizel’de 1 TL 7 kuruşluk artış pompa fiyatına yansımıştır.

Hal böyleyken, hükümetimiz bazı kesimler ve sosyal medyada eleştirilere maruz kalmıştır. Hükümetimiz, 3 yıllık dönemde Fiyat İstikrar Fonu’nu piyasadaki dalgalanmaları dengelemek adına en optimum şekilde kullanmıştır. Fiyat İstikrar Fonu’yla ekonomik dengeleri koruma ve enerji arz güvenliğini sürdürme amacıyla titizlikle çalışılmaktadır.

Bu dönem içerisinde Türkiye Cumhuriyeti’nde benzinde yaklaşık 3 TL, Euro Dizel’de ise 5,5 TL’lik bir artış yaşanmıştır. Bugün itibarıyla ülkemizde benzin 39 TL 12 kuruş, Türkiye Cumhuriyeti’nde 49 TL 55 kuruş ve Güney Kıbrıs’ta 59 TL 80 kuruş pompa fiyatıyla satılmaktadır.

Euro Dizel ise ülkemizde 38 TL 80 kuruş, Türkiye Cumhuriyeti’nde 49 TL 89 kuruş ve Güney Kıbrıs’ta 61 TL 60 kuruş pompa fiyatıyla satılmaktadır.

Hükümetimiz, halkımızın alım gücünü korumak için Fiyat İstikrar Fonu’nu etkin bir şekilde kullanmaktadır ve gerek Güney Kıbrıs’tan gerekse Türkiye Cumhuriyeti’nden yapılan karşılaştırmalarda akaryakıt fiyatlarının ülkemizde çok daha ekonomik olduğu görülmektedir.

Hükümet olarak, yaşanan tüm ekonomik zorluklara rağmen, halkımızın alım gücünü koruma kararlılığımızı sürdürüyoruz. Fiyat İstikrar Fonu başta olmak üzere tüm mali araçlarımızı, vatandaşımızı koruyacak şekilde seferber etmeye devam edeceğiz. Önceliğimiz, her bir vatandaşımızın günlük yaşam maliyetlerinin makul seviyelerde tutulmasıdır.”

Devamını Oku

Trending

Reklam