Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Oygar: Vakalardaki artış, Omicron varyantının alt türü BA.2 kaynaklı

Published

on

 

 

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Dr. Düriye Deren Oygar, koronavirüste küresel vaka artışına paralel olarak ülkede görülen vaka artışına, “yüksek düzeyde” bulaşıcılığa sahip Omicron varyantının alt türü olan BA.2’nin yol açtığını söyledi.

Oygar, son zamanlarda ülkede Kovid-19 vakalarında gözlemlenen artışla ilgili Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklamalarda bulunarak, “Dünyada, daha bulaşıcı olan Omicron varyantının BA.2 olarak adlandırılan alt tipine bağlı olarak vakalar arttı. Ülkemizde de vakalardaki artış buna paralellik gösterdi” dedi.

BA.2’nin tespit edilmesi için laboratuvarda özel cihaz olmasını gerektirdiğini belirten Dr. Oygar, BA.2’nin ülkede tespit edilmesi için gerekli altyapı çalışmalarının başlatıldığını ve önümüzdeki haftalarda bu çalışmaların tamamlanmasıyla BA.2’nin tespitinin yapılabileceğini bildirdi.

Oygar, şu an ülkede Omicron’un hâkim varyant olduğunu, vakaların yüzde 96’sının Omicron kaynaklı olduğunu da açıkladı.

Omicron’un alt tipi BA.2’nin daha bulaşıcı olduğunu ancak ağır seyretmediğini belirten Oygar, Kovid-19 önlemlerinin sıkılaştırılmasının gündemde olmadığını söyledi. Oygar, “(Önlemlerde) Ne gevşetmeye ne de sıkılaştırmaya gidilecek, ancak takipte kalmaya devam edeceğiz” dedi.

Oygar, BA.2’ye karşı korunmada aşılanma ve kapalı alanlarda maske takmanın önemine işaret etti. Oygar, Avrupa Birliği (AB) tarafından Kıbrıslı Türkler için gönderilen, 5-11 yaş grubu için özel olarak üretilen 2 bin doz Pfizer- BioNTech aşısı,12 yaş üzeri için 20 bin doz Pfizer- BioNTech aşısı ile Kovid-19 tedavisinde kullanılan 500 adet Molnupiravir ilacının bugün sabah teslim alındığını da açıkladı.

“EN ÖNEMLİ SİLAH; AŞI VE KAPALI ALANLARDA MASKEDİR”

Dr. Oygar, “Omicron’un daha hızlı bulaşan BA.2 alt türünden dolayı dünyada birçok ülkede, vakalarda artış gözlemlendi. Ülkemizde ve Güney’de de vakalar artış gösterdi. Ancak bu artışa rağmen hastalık ağır seyretmediği için şu an için hastane yükü artırmıyor. BA.2, çok daha hızlı bulaşıyor ancak ağır geçmiyor. Bilim insanları bu varyantı takip etmektedir” diye konuştu.

Daha bulaşıcı olan BA.2’ye karşı özellikle aşılanma ve kapalı alanlarda maske takma gibi bireysel önlemlerin önemine işaret eden Dr. Oygar, “Kişiler aşı yaptırarak ve kapalı ortamlarda maske takarak kendilerini korumalıdırlar. Elimizde bu iki silah var. Hastalık daha hızlı bulaşıyor ancak daha hafif seyrediyor. Dünya genelinde muhtemelen bu hastalığa karşı bağışıklık daha hızlı artacak” dedi.

“(KOVİD-19 ÖNLEMLERİNDE) NE GEVŞETMEYE NE DE SIKILAŞTIRMAYA GİDİLEECEK”

Dr. Oyar, ülkede vaka sayılarında görülen hızlı artış ışığında Kovid-19 tedbirleri kapsamında ülkeye girişlerde uygulanan önlemlerin sıkılaştırılmasını söz konusu olup olmadığına ilişkin bir soruyu yanıtında, “En önemli kriter hastaneye yatış olduğu için Bulaşıcı Hastalılar Üst Komitesi ve Enfeksiyon Kontrol Komitesi ülkeye girişlerde sıkılaştırma düşünmüyor. Gevşetmeye de gidilmeyecek sıkılaştırmaya da gidilmeyecek. Ancak takipteyiz” ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Oygar, ülkede Kovid-19 pozitif kişilerin izolasyonunun devam edeceğini de belirtti. Oygar, “Şu an en önemli sorumluluk kişinin kendi sorumluğu olacak. Bireyler, aşı ve kapalı alanlarda maske ile hem kendilerini hem de yaşlı ve bağışıklığı düşük insanları korumalıdır” dedi.

“VAKA SAYILARININ DÜŞMESİNİ BEKLİYORUZ”

Oygar, cuma günü 842’ye ulaşan Kovid-19 pozitif vaka sayılarının ileriki günlerde düşmesini beklediklerini ifade ederek, havaların ısınmasıyla birlikte insanların kapalı ortamlar yerine dış mekanlarda bulunacak olmasının bunda etkili olmasını beklediklerini söyledi.

“18+ NÜFUSUN YÜZDE 67’Sİ HATIRLATMA DOZU AŞISI OLDU”

Oygar, ülke genelinde uygulanan aşılamaya ilişkin güncel verileri de paylaşarak, 12 yaş üstü nüfusun yüzde 91.18’inin en az iki doz Kovid-19 aşı olduğunu; 18 yaş üstü nüfusun ise yüzde 67’sinin hatırlatma dozu olduğunu açıkladı.

“ÖLÜMLÜ VAKALARDA YAŞ ORTALAMASI 77.6, YÜZDE 92’SİNİN KRONİK HASTALIĞI BULUNUYOR VE YÜZDE 86’SI AŞSIZ”

Dr. Deren Oygar, mart ayındaki ölümlü vakalara ilişkin olarak, ölümlü vaka sayılarında yaş ortalamasının 77.6 olduğunu, bu kişilerin yüzde 92’sinin kronik hastalığı bulunduğunu ve yüzde 86’sının ise aşsız olduğunu açıkladı. Oygar, yoğun bakıma yatan hastaların yüzde 76’sının aşısız olduğunu da kaydetti.

“ÜLKELERE GÖRE 1 MİLYON NÜFUSTA ÖLÜM ORANI SIRALAMASINDA 33’ÜNCÜ SIRADAYIZ”

Oygar, ülkede Kovid-19 hastalığından dolayı hayatını kaybedenlerin sayısında gözlemlenen artışa ilişkin, “Ülkede ölümlü vaka sayılarında artış görülüyor, ancak küçük bir ülke olduğumuz için veriler çarpıcı geliyor. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 27 Mart itibarıyla, KKTC, ülkelere göre bir milyon nüfusta toplam ölüm oranı sıralamasında (1 milyon nüfusta toplam 564,21 ölüm ile) 33’üncü sırada; vaka sayısında ise 1 milyon nüfusta 214 bin 167 ile 22’nci sırada yer alıyor” dedi.

Enfeksiyon Kontrol Komitesi’nin dün toplanarak ülkede Kovid-19 salgını ve salgına ilişkin konularda değerlendirmelerde bulunduğunu belirten Oygar, Komitede daha cost-benefit (fiyat-kazanç) testlerin ayarlanabileceği, yoğun bakımdaki vakalar, pozitif hasta takibi, hastane dışındaki test takipleri ile genetik laboratuvarı için tedarik edilecek cihazlara ilişkin konuların ele alındığını aktardı.

Oygar, koronavirüs varyantlarının tespit edilmesine imkân tanıyan genetik tanı ve haritalama cihazı (Next Generation Sequencing-NGS) alımı için ihaleye çıkılması yönünde hazırlık yaptıklarını, ancak geçen ay içerisinde Avrupa Birliği’nin bu cihazın hibe programı kapsamında karşılanmasına karar verdiğini açıkladı. Oygar, bu cihazın AB tarafından bu yıl içerisinde tedarik edileceğine dair kendilerine teminat verildiğini de söyledi.

“5-11 YAŞ GRUBUNUN AŞILANMA ORANININ ARTIRILMASI İÇİN OKULLARDA AŞILAMA YAPILACAK”

Oygar, 5-11 yaş grubu çocukların aşılanma oranının artması için Sağlık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğinde okullarda aşılanma kampanyasına kısa sürede başlanacağın da duyurdu.

Oygar, 5-11 yaş aralığı için özel olarak üretilen 2 bin doz Pfizer- BioNTech aşısının AB tarafından tedarik edilmesiyle bu yaş grubunun Kovid-19 aşılanma programının 24 Ocak’ta başladığını hatırlatarak, bugüne kadar bu yaş grubundan bin çocuğun aşılandığını aktardı ve bu grubun aşılanma oranını artırmak için okullarda aşı kampanyasına başlanacağını söyledi. Oygar, okullarda bu yaş grubunun aşılanması için ebeveynlere onay formların dağıtılmakta olduğunu da belirtti.

“Yapılan bilimsel çalışmalarda 5-11 yaş grubu çocuklar arasında aşının ciddi yan etkisi bildirilmemiştir” diyen Oygar, “Ebeveynler gönül rahatlığıyla çocuklarına aşı yaptırabilirler” dedi. Oygar, aşının geçici, ateş, kas ve kol ağrısı gibi etkileri görülebileceğini de hatırlattı.

“BA.2’nin çocuklarda daha ağır seyredeceğine dair çocuk enfeksiyon uzmanları tarafından bazı bildirimler ve çalışmalar olduğuna” işaret eden Oygar, “Çocuklar aşısız kaldığı sürece, yetişkinlerin bağışıklık kazandığı ama çocukların bağışıklık kazanmadığı durumlarda, çocukların bu hastalığı daha ağır geçirme riski artıyor. Uzmanlar bunu söylüyor. O nedenle çocukların aşılanması önemli, aşı korur” dedi.

“ŞU ANA KADAR TOPLAM 9 ÇOCUĞA MIS-C SENDROMU TANISI KONDU”

Oygar, “Dünya verilerine göre, çocuklarda hastaneye yatışlar artmıştır. Tam aşılı çocuklarda ağır vaka gözlemlenmiyor. Aşı çocuklarda ağır Kovid riskini azaltıyor ve Kovid geçirdikten 4-6 hafta sonra çocuklarda olası gelişebilen MIS-C (Çocuklarda Çoklu Sistem İnflamatuarı) hastalığından da koruyor” dedi.

Dr. Oygar, şu ana kadar ülkede toplam 9 çocuğa MIS-C sendromu teşhisi konduğunu belirterek, “Her yaştan çocukta görülebiliyor. Bu hastalığın ülkemizdeki yaş ortalaması 10. Tanı konan çocukların en küçüğü 13 aylık, en büyüğü ise 16 yaş” diye konuştu.

 

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam