Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ozanköy Şehitleri anıldı

Published

on

Ozanköy Şehitleri Ali Ahmet Barut Kaşıkçı, Nuh Ahmet, Necmi Ali Kaya, Halil İbrahim Recep ve Mustafa Hasan Yavaş; Ozanköy Şehitliği’nde düzenlenen resmi törenle anıldı. Düzenlenen törene Girne Kaymakamı Cemal Özcemoglu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı adına Topçu Albay Eyüp Şafak, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı adına Deniz Yarbay Murat Önder Bektaş, Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul, siyasi parti temsilcileri askeri ve sivil erkan ile şehit yakınları katıldı.

Tören, protokol sırasına göre Ozanköy Şehitler Anıtına çelenklerin konmasıyla başladı. Ardından bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi. The English School Of Kyrenia Öğrencisi Çevik Emre ‘Şehitlerimize’ isimli şiiri okumasının ardından şehit yakını Mustafa Ergüven bir konuşma gerçekleştirdi.

“Bugün burada, toplumsal varoluş mücadelemizde şehit verdiğimiz beş kıymetli köylümüzün anısını yaşatmak, onların hatıralarını yüceltmek için toplandık.” sözleri ile konuşmasına başlaya şehit yakını Mustafa Ergüven, şehitlerin vatanları uğruna canını feda eden; bağımsızlık ve özgürlük mücadelesine en büyük katkıyı yapmış kahramanlar olduğuna vurgu yaptı. 50 yıl sonra, şehitlerin hatırasına ve kutsal emanetine sahip çıkmak için bir arada olduklarının altını çizen Ergüven, “bırakılan bu mirası korumak, yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevidir” şeklinde konuştu.
Kıbrıslı Türkler olarak ekonomik ve siyasal varoluş mücadelesinin, uluslararası platformda devam ettiğine dikkat çeken Ergüven, Kıbrıslı Türklerin adada barış ve istikrarın sağlanması adına çaba sarf ettiği süreçte; yaşanılan zorlukların üstesinden gelmek için her gün daha fazla mücadele etmek durumunda kaldıklarına işaret etti.

Kıbrıslı Türklerin özgür, bağımsız ve onurlu bir yaşam sürme hakkına sahip olduğunun altını çizen Ergüven, “bunun bilincinde olarak geçmişte olduğu gibi bugün de bir arada durmalı, dayanışmamızı artırmalı ve sesimizi daha güçlü bir şekilde yükseltmeliyiz.” dedi.
Kıbrıs Türkü olarak yıllardır süregelen sorunlar ve dünya ile olan kopuk yaşamın, halkı adeta bir çıkmaza sürüklediğine dikkat çeken Ergüven, uluslararası arenada tanınmamış bir devlet olmanın zorluklarıyla karşı karşıya olunduğuna vurgu yaptı.

Şehitlerin Kıbrıslı Türklere bıraktığı mirası yaşatmanın sadece onların hatırasına sahip çıkmakla değil, aynı zamanda bu topraklarda onurlu bir yaşam sürmek için mücadele etmekle de mümkün olduğunun altını çizen Ergüven, “uygulanan haksızlıklara karşı durmalı, sesimizi yükseltmeli ve Kıbrıs Türk halkının haklarını tüm dünyaya duyurmalıyız.” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Öğretmenler Günü dolayısıyla Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde tören düzenlendi

Published

on

By

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, öğretmen hakları için sendikaların verdiği mücadeleyi selamladığını ancak mücadelenin toprakla, tezekle değil kağıtla, kalemle, fikirle yapılabileceğini ifade etti.

“Yollarda değil masa etrafında buluşacağız.” diyen Çavuşoğlu, “sıkıntıları çözmek adına diyalogla, fikir alışverişiyle, doğrulara birbirimizi ikna ederek başaracağız.” şeklinde konuştu.

Öğretmenler Günü dolayısıyla Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) tören düzenlendi. Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun, emekli öğretmenler adına Cengiz Topel Uzun’un ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Denetleme Kurulu Başkanı Doğan Çakıroğlu’nun konuşma yaptığı etkinlikte Lefkoşa Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri tarafından şarkılar seslendirildi.

Konuşmaların ardından, emekli olan öğretmenlere plaket takdim edildi.

-Çakıroğlu: “Yıllardır verdiğimiz mücadeleyle toplumun ve öğretmenin karanlığa gömülmesine izin vermedik”

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Denetleme Kurulu Başkanı Doğan Çakıroğlu, etkinlikte yaptığı konuşmada, öğretmenlerin yalnızca ders anlatan bireyler olmadığını, aynı zamanda topluma ışık tutup geleceği aydınlattığını vurguladı. Çakıroğlu, Öğretmenler Günü’nün yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda mücadele günü olduğunun altını çizdi.

Çakıroğlu, öğretmenlerin yıllardır sürdürdüğü mücadeleyle toplumun ve öğretmenlerin karanlığa gömülmesine izin vermediklerini, bundan sonra da vermeyeceklerini ifade etti. Çakıroğlu kamusal, bilimsel ve laik eğitimin önemine dikkat çekti.

Konuşmasında, eğitimde yaşanan sorunlara değinen Çakıroğlu, konteynerlerde eğitim görmek zorunda kalan öğrencilerden, öğretmen atamalarının yapılmaması nedeniyle boş geçen ders saatlerinden ve öğretmenlerin çalışma şartlarının zorlaştırılmasından bahsetti.

Çakıroğlu, 2011 yılında yürürlüğe giren ve “göç yasası” olarak bilinen düzenlemeye de tepki gösterdi. Aynı işi yapmalarına rağmen öğretmenlerin emeklilik dönemlerinde eşit şartlarda yaşayamadığını belirten Çakıroğlu, yıllardır verilen sözlerin tutulmadığını ve öğretmenlerin bu eşitsizlikle mücadele etmeye devam edeceğini söyledi.

Kendisini yetiştiren öğretmenlerden yalnızca müfredatı değil, haksızlığa karşı durmayı ve mücadele etmeyi de öğrendiğini ifade eden Çakıroğlu, “Bizlere çizilen karanlık geleceği kabul etmiyor ve haklarımız için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha haykırıyoruz.” dedi.

Çakıroğlu son olarak, “sendika başkanı ve genel sekreterinin, dayatmaları yapanlar tarafından plaketle onurlandırılmış gibi gösterilmesini de kabul etmiyoruz.” ifadelerini kullandı.

-Uzun: “Evrensel değerlerle donanmış, girişimci, lider ruhlu bireyler yetiştirmek zorundayız”

Emekli öğretmenlerden Cengiz Topel Uzun, da yaptığı konuşmada, öğretmenliğin kutsal bir meslek olduğunu vurgularken, eğitim sisteminin çağın gereklerine uygun şekilde yenilenmesi gerektiğini ifade etti.

Uzun, öğretmenlerin yalnızca ders anlatan bireyler olmadığını, topluma şekil ve yön veren, hak arama mücadelesinde örnek teşkil eden kişiler olduğunu belirtti. Eğitim sisteminin Cumhuriyet döneminden itibaren Türkiye ile eş güdüm içerisinde şekillendiğini dile getiren Uzun, 21. yüzyılın ihtiyaçlarını karşılayacak bir sistem inşa edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

“Evrensel değerlerle donanmış, girişimci, lider ruhlu bireyler yetiştirmek zorundayız.” diyen Uzun, bunun yeni nesil öğretmenlerin olduğu kadar emekli öğretmenlerin de sorumluluğu olduğunu kaydetti.

“Eğitim camiasında biriktirdiğimiz bilgi ve deneyim, topluma olumlu yansıyacaktır.” diyen Uzun, “Öğretmen, sevgisiyle kendi kendini tüketerek çevresini aydınlatan bir mum ışığıdır. Bu mum asla sönmemeli.” ifadelerini kullandı.

-Çavuşoğlu: “Mesleğimizin sorumluluğu gereği bu çocuklar için mücadele etmeye değer”

Etkinlikte konuşma yapan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu kendisinin de öğretmen olduğunu anımsatarak, “Mesleğimizin sorumluluğu gereği bu çocuklar için mücadele etmeye değer…” şeklinde konuştu.

“Burası bir açık oturum değildir. Bugün bir kutlama günü.” şeklinde konuşan Çavuşoğlu, “Tekrar dünyaya gelsem öğretmen olurdum. Ama iyi bir öğretmen olmak için çok çalışmam gerektiğini biliyorum.” dedi.

Çavuşoğlu, toplumu daha güzel günlere götürmek adına öğretmenlik mesleğinin önemine işaret etti.

“Öğretmenlerin hakları noktasında sendikanın yaptığı mücadeleyi tabii ki selamlarım, ben örgütlü yaşama inanan ve sendikada da yıllarca temsilcilik yaparak mücadele eden bir öğretmenim.” diyen Çavuşoğlu, mücadelenin toprakla, tezekle değil kağıtla, kalemle, fikirle olacağını ifade etti.

-“Yollarda değil masa etrafında buluşacağız”

“Yollarda değil masa etrafında buluşacağız.” diyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

“Masa etrafında geleceğe doğru sıkıntılarımızı çözmek adına diyalogla, fikir alışverişiyle doğrulara birbirimizi ikna etmekle başaracağız. Bunun başka yolu olamaz, olmamalı. KKTC halkının hiçbir ferdinin emekli olduktan sonra hayat kalitesinin düşmesine razı olmayız. Hele hele öğretmenlerimizin hayat kalitesinin düşmesine ve yetiştirdiğimiz binlerce öğrencinin gözünde öğretmenin seviyesinin düşmesine…”

Yasalarda eksiklik olabileceğini ya da ekonomik sebeplerle alınan tedbirlerin tam anlatılamamış olabileceğini kaydeden Çavuşoğlu, bunların mutlaka düzeltilmesi gerektiğini kaydetti. Çavuşoğlu kendisinin de sendikacılık geçmişi olduğunu hatırlattı.

“Öğretmenler gününde tabii ki öğretmenlerin sorunları da konuşulacak, mutlulukları da konuşulacak, mutsuzlukları da konuşulacak ve bunların hepsini biz dinlemek zorundayız ve bu sabrı göstermek zorundayız.” diyen Çavuşoğlu şöyle devam etti:

“Diyalog yollarını açmaya, zorlamaya devam edeceğiz. Onlar eleştirilerini yapacak. Biz cevap hakkımızı kullanacağız. Çünkü ben şuna inanıyorum. Mücadele etmek cesaret ister. Aydınlığa çıkmak, fedakarlık ister. Bunlar için birlikte masaya oturmak da cesaret eder.”

Geleceğin öğretmensiz şekillendirilemeyeceğini ifade eden Çavuşoğlu, bunun mutsuz öğretmenlerle de olamayacağını vurguladı.

Çavuşoğlu konuşmasının sonunda “Sizleri canı gönülden en samimi duygularımla yetiştirdiğiniz nesiller için selamlıyorum, alkışlıyorum ve Öğretmenler Günü’nüz kutlu olsun diyorum.” ifadeleriyle tamamladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Turizm Master Planı için halkın görüşleri alınacak

Published

on

By

KKTC için 2025-2034 yıllarını kapsayacak Turizm Master Planı çalışmaları sürüyor. Bu çerçevede, ülke genelindeki belediyelerde geniş katılımlı kitle toplantıları düzenlendiği belirtildi.

BB Yardımcılığı Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Master Planı hazırlıkları kapsamında, yerel turizm potansiyelini geliştirmek, sürdürülebilir turizm çalışmaları hakkında değerlendirmelerde bulunmak ve plan hakkında bilgilendirme yapmak amacıyla çeşitli bölgelerde kitle toplantıları düzenlendi.

Açıklamada şöyle denildi:

“Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı temsilcileri ile Turizm Master Planı’nı hazırlayan uzmanların katıldığı toplantılarda, bölgelerin doğal, kültürel ve ekonomik zenginliklerini öne çıkaracak alternatif turizm yaklaşımları ve sürdürülebilir gelişim stratejileri değerlendirildi.

Belediyeler, muhtarlar ve ilgili sivil toplum örgütlerinin katılımıyla gerçekleşen bu toplantılarda, yerel görüş ve öneriler doğrultusunda turizm projelerinin kısa, orta ve uzun vadeli planlara entegrasyonu sağlanacaktır.

Toplantılarda bölge halkı, turizm sektörü temsilcileri ve sivil toplum örgütleri de bir araya gelerek görüşlerini dile getiriyor. Katılımcılar, yerel ihtiyaçlar, turizm potansiyeli ve sürdürülebilirlik konularında Bakanlık yetkililerine öneriler sunma fırsatı buluyor.

Alınan geri bildirimlerin büyük önem taşıdığı bu toplantılarda, yeni master planının şekillendirilmesinde temel bir rol oynayaktır. 2025-2034 dönemini kapsayacak olan planın, KKTC turizmini daha sürdürülebilir, rekabetçi ve yenilikçi bir yapıya kavuşturması hedefleniyor.

Halkın, bölgesel farklılıklar ve özgün turizm değerlerine dikkat çektiği toplantılarda, doğa turizmi, kültürel mirasın korunması ve alternatif turizm modellerine dair birçok öneri gündeme geldi. Toplantılardan elde edilen tüm veriler, bilimsel bir değerlendirme sürecinden geçirilerek Turizm Master Planı’nın nihai taslağına entegre edilecek.

Belediyelerin yanısıra Üniversiteler, turizm paydaşları ve ilgili sektör temsilcileri ile de ayrı ayrı toplantılar devam ederken, tüm verilerin bakanlık bünyesinde toplanması sürüyor.

Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür Gençlik ve Çevre Bakanlığı, bu çalışmayla yerel halkın sürece katılımını sağlamayı, karar alma mekanizmalarını daha şeffaf hale getirmeyi ve ülke turizmini gelecek yıllarda daha ileri bir noktaya taşımayı da amaçlıyor. ”

Açıklamaya göre, yurttaşlar, “Yerel Halkın Turizme Yönelik Algısı Araştırması” için düzenlenen ankete https://docs.google.com/…/1FAIpQLSdnHovZc3172L…/viewform linki tıklayarak katılabilecek.

Halkın görüş ve düşüncelerinin yapılacak Turizm Master Planı çalışmaları için önem arz ettiği kaydedildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler: “Ambargoların aşılmasında iş dünyasının açılımı önemli”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Vekili ve Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Tüm Global İş Dünyası Derneği heyetini kabul etti.

Cumhuriyet Meclisi’nden verilen bilgiye göre, Öztürkler, kabulde yaptığı konuşmada KKTC’ye uygulanan ambargoyu hatırlatarak iş ve sanayi dünyasının açılımına değinerek bu noktada en önemli kapının anavatan Türkiye Cumhuriyeti olduğunu belirtti.

Öztürkler, iş insanları arasında kurulacak köprünün karşılıklı ticaretin gelişmesine ve Türkiye üzerinden başka ülkelere de kapı açacağını ifade etti.

Öztürkler, dünyanın ciddi bir ekonomik krizden geçtiğini ve KKTC’nin de bu enflasyonist ortamdan etkilendiğini, zor dönemlerin aşılabilmesi için ise üretimin şart olduğunu vurguladı.

Meclis Başkanlık Divanı Üyesi, UBP Milletvekili Hasan Küçük ise Anavatan Türkiye ile kurulan gönül köprüsü ve iş bağlarının KKTC’nin gelişmesine ve büyümesine katkı sağlayacağını kaydetti.

Küçük, ambargonun kırılmasında en önemli enstrümanlardan birinin ticaret olduğunu belirterek, network ağının oluşturulmasını istedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam