Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Özersay: Maliyetler düşürülmezse fiyatlar da düşmez

Published

on

 

Halkın Partisi  (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, HP Tarım Komitesi üyeleri ve Güzelyurt İlçe yönetimi üyeleriyle sebze ve narenciye üreticilerini ziyaret ederek sorunlarını dinledi.

Ziyaret ertesinde yaptığı açıklamada Özersay, “Hükümet acilen girdi maliyetleri konusunda sebze ve narenciye üreticilerine destek vererek sahip çıkmalıdır. Aksi halde elektrik, gübre, su, akaryakıt ve tohum fiyatlarındaki ciddi artışların yarattığı girdi maliyetleriyle piyasada herhangi bir indirim olamayacak” diyen Özersay “Girdi maliyetleri düşürülmezse, sebze fiyatları da düşmez. Yarın havalar ısındığında üretimin artacağı ve bu sebeplerle fiyatların düşeceği beklentisi yaratmaya çalışan hükümet aslında yanılmaktadır. Çünkü maliyetler ortadadır. Belki aracı konumundaki toptancıların kazanç oranları aşağıya çekilerek ve marketlerle toptancılar kestikleri faturalar üzerinden denetlenirse bir miktar indirim sağlanabilir ama asıl sıkıntı girdi maliyetleridir, hükümet bunu görerek özellikle elektrik indirimi ve mazot desteği vererek, gübre fiyatları konusunda destek olarak acilen adım atmazsa durum daha da kötüye gidecek” uyarısında bulundu. HP lideri Kudret Özersay’a Güzelyurt ziyareti sırasında ziraat yüksek mühendisleri Turgut Alas ve Enver Öztoprak ile HP Güzelyurt ilçe yönetim kurulu üyeleri eşlik etti.

Bölgeye yaptıkları ziyarette üreticilerin özellikle elektrikteki zamlar nedeniyle su fiyatların 1,50 TL’den 4 TL civarına yükselmeye başladığı uyarısı yaptıklarını vurgulayan Özersay, “Su kuyularından motorlarla çekilen suyun bahçelere basılması için geçmişe göre çok daha pahalı bir elektrik kullanılması gerektiği için sulama birliklerinin fiyatları artırma yoluna gidiyor olduklarına dikkat çekerek “bazı sulama birlikleri zaten halihazırda tahsilat ve ödeme sorunları yaşıyorlar, elektrik kurumuna borçları var, şimdi bunu su fiyatlarına yansıtmaya başlayacaklar. Bu durumda sebze üreticilerinin bir bölümünü bu şartlarda üretmeye devam etmek kurtarmayacak, yani astarı yüzünden pahalıya gelecek. Üreticilerin bir kısmı üretimden çekildiğinde üretim daralarak fiyatlar daha da pahalı hale gelecek. Tehlike buradadır. Dışarıdan ithal konusu gündeme gelecek ki bu dünyanın içinde bulunduğu şartlarda daha da pahalılık anlamı taşıyor” dedi.

Tarım Sigorta Fonu’nun Halkın Partisi’nin hükümette olduğu dönemde seralarda sebze üretimi yapanların zararlarını da kapsayacak şekilde genişletildiğini anımsatan Özersay, “Ancak uygulamada, pratikte yaşanan sıkıntılar nedeniyle maalesef üreticiler bundan pek de yararlanamıyorlar. Çünkü formaliteler, bürokrasi ve hasarın saptanması prosedürü pratikte bu zararın karşılanmasını neredeyse anlamsız hale getiriyor” diye konuştu. Özersay “Düşünebiliyor musunuz tarlada kırağı nedeniyle oluşan zararı tespit etmek için polisin gelmesi ve ifade alması gerekiyor. Oysa polisimizin adli olaylar ve diğer sorumlulukları nedeniyle yoğunluğu ortada. Kaldı ki polis doğal afet nedeniyle oluşan zararın niteliğinden, kapsamından, gerçek olup olmadığından ne anlar? Bunu Tarım Dairesi’nin uzmanları gelip yerinde tespit edebilmeli. Üstelik bu saptama işlemi haftalar sonra olmamalı. Üretici bazen haftalarca polisin gelmesini beklemek zorunda kalıyor, adeta yılıp vazgeçiyor, hasar görmüş ürünü söküp sigorta fonundan yararlanmaktan vazgeçiyor. Dolayısıyla bu uygulama değişmelidir, hem de en erken zamanda. Çünkü pek çok konuda Tarım Sigorta Fonu için kesinti yapılıyor ama bundan faydalanmaya gelince bu insanlar, üreticiler bundan faydalanamıyor. Tarım Sigorta Fonu’yla ilgili olarak hem acilen yeni ve kolaylaştırıcı düzenlemelerin yapılması hem de açıkta yani sera dışında sebze üretimi yapan üreticilerin de sigorta fonu kapsamına alınması sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güneş Sistemi’nin kıyısında garip bir ‘fosil dünya’ keşfedildi

Published

on

By

Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin uzak sınırlarında “Ammonite” adı verilen gizemli bir gökcismi keşfetti.

Ammonite, Neptün’ün ötesinde yer alan ve Trans-Neptunian Object (TNO) olarak sınıflandırılan bir cisim. Ancak onu özel kılan, yörüngesinin son derece eliptik olması.

Bu özelliğiyle, tıpkı Sedna gibi yalnızca üç benzeri daha bulunan Sednoid grubuna dahil edildi. Sednoid’ler, Güneş’e en yakın geçiş noktaları (perihelion) 60 astronomik birimin (au) çok üzerinde olan nadir nesneler.

Gökbilimciler, bu nesnelerin yörüngelerini açıklamak için Gezegen Dokuz adını verdikleri, henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin varlığını öne sürüyor. Ancak Ammonite’in yörüngesi, mevcut Sednoid’lerden farklılık gösteriyor. Araştırmacılara göre bu durum, Gezegen Dokuz hipotezini daha da karmaşık hâle getiriyor.

4.5 milyar yıldır değişmeyen yörünge

Ammonite’in yörüngesi, bilgisayar simülasyonlarına göre Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana, yaklaşık 4.5 milyar yıldır kararlı bir şekilde seyrediyor. Nesne ilk kez 2023 yılında Subaru Teleskobu’yla tespit edildi, ancak kesin tanımlama 2024’te Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu ve arşiv verileriyle doğrulandı.

Keşif, FOSSIL (Formation of the Outer Solar System: An Icy Legacy) adlı gözlem programı kapsamında yapıldı. Program, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerindeki buzul nesneleri araştırmayı amaçlıyor.

“Q-boşluğu”nu dolduran ilk nesne

Ammonite, şimdiye kadar gözlemlenememiş bir yörünge bölgesinde yer alıyor. Bu bölge, gökbilimcilerin “q-gap” adını verdiği ve neden boş kaldığı bilinmeyen bir yörünge aralığını temsil ediyordu. Araştırmanın yazarlarına göre, Ammonite bu boşluğu doldurarak önemli bir eksik halkayı tamamladı.

Yeni sorular doğuruyor

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Yukun Huang’a göre, Ammonite’in yörüngesinin diğer Sednoid’lerle uyuşmaması, Gezegen Dokuz’un varlığını sorgulayan bir durum olabilir. Huang, bu nesnelerin oluşumunda, zamanında Güneş Sistemi’nde bulunan ama sonra dışarı atılan bir gezegenin etkili olabileceğini öne sürdü.

Ayrıca, bazı teorilere göre bu tür uzak nesneler; Güneş’in yıldız kümesi içindeki erken döneminde başka yıldızlarla yaşanan etkileşimler, hatta başka sistemlerden yakalanmış cisimler sonucu oluşmuş olabilir.

Gezegen Dokuz ortaya çıkabilir mi?

Ammonite’in keşfi, Gezegen Dokuz’un yörüngesini daraltıyor ve muhtemel saklanma alanlarını azaltıyor. Gökbilimciler henüz bu varsayımsal gezegeni gözlemleyemedi, ancak umutlar yeni nesil teleskoplarda.

Vera Rubin Gözlemevi, yakında on yıl sürecek LSST (Legacy Survey of Space and Time) projesine başlayacak. Bu teleskop, Güneş Sistemi’ndeki en karanlık ve zor tespit edilen nesneleri gözlemlemek için tasarlandı. Eğer Gezegen Dokuz gerçekten varsa, Rubin bu bilinmeyen devi ortaya çıkarabilecek en güçlü aday olabilir.

Devamını Oku

Dünya

Madrid’de devam eden orman yangınlarından kaynaklanan duman gökyüzünü kapladı

Published

on

By

İspanya’nın başkenti Madrid’de henüz kontrol altına alınamayan orman yangınlarından kaynaklanan duman, gökyüzünü kapladı.

Madrid’in 50 kilometre güneybatısında yer alan Mentrida kasabası civarında orman yangını çıktı.

Yaklaşık 3 bin hektarlık alanın kül olduğu yangından kaynaklanan duman, Madrid’de gökyüzünün tamamen kaplanıp turuncu bir görüntünün oluşmasına yol açtı.

Yangınların henüz kontrol altına alınamadığını belirten yetkililer, vatandaşlara evlerinde kalmalarını ve pencerelerini kapatmalarını tavsiye etti.

Devamını Oku

Dünya

BM: 18 Mart’tan bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişi yerinden edildi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz’da Gazze’de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Tremblay, diğer taraftan 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.

Gazze’de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.

– “İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez”

Tremblay, BM Genel Sekreteri’nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi’ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.

İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.

Tremblay, AA muhabirinin, “Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?” sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.

BM Sözcü Yardımcısı, “Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden “Kiryat Arba” yönetimine verildiği belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam