Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Özyiğit: Değişim kaçınılmaz bir gereklilik

Published

on

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, ülkede adalet ve eşitlikten uzak, usulsüzlüklerin ve yasa dışılıkların yaşandığı her yapısıyla çökmüş mevcut düzenden kurtulmanın vaktinin çoktan geldiğini belirterek, her alanda adil, temiz, dürüst, şeffaf ve hesap verebilir yeni bir yapılanmanın en temel ihtiyaç haline geldiğini söyledi.

Ülkede birçok alanda yozlaşma ve kötüye doğru bir gidiş olduğunu, partizanlık ve adam kayırmacılığın yanı sıra birçok skandal olayla da karşı karşıya kalındığını, “Jet Krizi”, sahte PCR ve kaçak akaryakıtın ardından şimdi de sahte AdaPass olayı yaşandığını belirten Özyiğit, bu kötü yapıdan kurtulmanın tek yolunun her alanda yeni bir yapılanmadan geçtiğini kaydetti.

Yaptığı yazılı açıklamada, sahte AdaPass olayıyla ilgili de başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere yetkilileri hem gerekeni yapmaya hem de kamuoyuna doğru bilgi vermeye davet eden Özyiğit, ucu nereye kadar giderse gitsin olayın üzerine ciddiyetle gidilmesi gerektiğini vurguladı.

Ulaştırma Bakanı olduğu dönemde yaşanan “Jet Krizi” olayında toplum vicdanında kendini aklayamadığı görüşünü savunduğu Üstel’in şimdi Sağlık Bakanı olduğu dönemde sahte AdaPass olayı yaşandığını belirten Cemal Özyiğit, olayın üzerinden kaç gün geçmesine rağmen ilgili Bakanın, Başbakanın halen tek bir açıklama yapmadıklarını belirtti.

TDP Genel Başkanı Özyiğit, hizmet alımının detayları ve yaşanan süreçle ilgili Bakanın açıklık ve şeffaflık gereği kamuoyuna açıklama yapma zorunluluğu olduğunu da belirtti.

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, yetkililerin her sıkıştıklarında başvurdukları “ülkede kaynak yok” söyleminin de doğru olmadığını belirterek, “Açıklanan vergi rakamları her şeyi açık seçik ortaya koymaktadır. Vergisini doğru ödeyenler bir yana, anlı-şanlı iş adamlarının ödedikleri komik denilecek rakamlar doğru dürüst vergi toplanamadığının en bariz göstergesidir” dedi.

“Bu ülkede kaynak vardır, yeter ki doğru dürüst vergi toplanabilsin” diyen Özyiğit, ödenmesi gereken ancak ödenmeyen vergilerle onlarca okul yapılabilecekken, özel sektörün desteklenebilecekken, mevcut yönetim anlayışının böyle bir siyasi iradesi olmadığını kaydetti.

Yalnızca vergi olayının bile ülkedeki çarpıklığı ve adaletsizliği ortaya koymaya yettiğine dikkat çeken Özyiğit, “Bir yanda pandemi koşullarında ekonomik anlamda mağduriyet yaşayan ve devletin kaderine terk ettiği kesimler, diğer yandan da anlı-şanlı kişilerin ödediği vergi oranları. Ve bunu normalleştirmeye çalışan yönetim anlayışı. Sadece bu örnek bile ülkedeki yapının yeniden kurgulanması gerektiğini açık ve net şekilde ortaya koymaktadır” dedi.

Ülkede değişimin ve yeniden yapılanmanın şart olduğunu, bunun yolunun da erken seçimden geçtiğini savunan Özyiğit, “UBP-DP-YDP azınlık hükümeti zaten bitmiştir. Bu yapıdan toplum ve ülke yararına icraat beklemek hayaldir. Zaten hükümet partilerinin halkın sorunlarını çözme gibi bir gailesi de yoktur. Tek dertleri koltuk ve kurultay olduğunu her kararlarında ispatlamaktadırlar. Hükümetin görevde kaldığı her gün hem halkın hem de ülkenin geleceğinden çalmak anlamına gelmektedir” dedi.

Ülkenin en kötü dönemlerinden birini yaşadığını buna rağmen Başbakan dahil herkesin kurultay hesaplarıyla uğraştığı görüşünü bildiren Özyiğit, “Gelinen aşamada erken seçim tarihi belirlenerek en kısa zamanda seçime gidilmeli, seçimle birlikte de ülkedeki değişimin temelleri de atılmalıdır, bu artık kaçınılmaz bir gerekliliktir” dedi.

“Böyle gelmiş böyle gider” anlayışından kurtularak bu düzenin değişmesi gerektiğini, bunda geç bile kalındığını belirten Özyiğit, artık yapanın yanına kâr kalmayacak, günü geldiğinde herkesin kendisinden hesap sorulacağını bilerek, ona göre hareket edeceği bir düzen kurulmasının şart olduğunu sözlerine ekledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, fiberoptik dönüşüm protokolü hakkında düzenlediği basın toplantısında, yapılan eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, projenin ülkenin dijital geleceği açısından hayati bir öneme sahip olduğunu söyledi.

Arıklı, “Fiber dönüşüm protokolü, tartışmaların ötesinde bir ihtiyaçtır. Bu adımın geciktiği her gün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dijital dünyadan biraz daha kopmaktadır. Hedefimiz çağdaş, güvenli ve güçlü bir haberleşme altyapısına sahip, verisini kendi yöneten bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti inşa etmektir. Bu hedef, kişisel veya kurumsal kaygıların üzerinde bir milli meseledir” dedi.

“Egemenliği zayıflatmıyor, güçlendiriyor”

Bakan Arıklı, projenin iletişim egemenliğini zayıflatmadığını, tam tersine güçlendirdiğini vurguladı. “Proje tamamlandığında, ülkemiz dışa bağımlı, eski ve güvenlik riski taşıyan bakır altyapıdan kurtulmuş olacak” diyen Arıklı, mevcut altyapıda bulunan yaklaşık 15 ila 30 milyon dolar değerindeki bakır tellerin de ülke ekonomisine kazandırılacağını belirtti.

“Evden eve fiber projesi tamamlandığında, bakır teller çıkarılıp Emlak ve Malzeme Ofisi Müdürlüğü vasıtasıyla satılacak ve elde edilen gelir Telefon Dairesi’nin ihtiyaçlarında kullanılacak” ifadelerini kullandı.

“Tüm mülkiyet devlette olacak”

Arıklı, Türk Telekom’un projede yalnızca teknik destek vereceğini ve yatırım ortağı olarak yer alacağını söyledi.
“Kurulacak altyapının tüm mülkiyeti ve denetimi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti ve kurumlarına ait olacaktır. Egemenliğin devri değil, teknik kapasite artışı söz konusudur. Bu protokol, iki kardeş devlet arasında imzalanan stratejik bir teknik iş birliği anlaşmasıdır” dedi.

“Rekabet ortamı artacak, kazanan vatandaş olacak”

Arıklı, fiberoptik sistemle birlikte ülkede gerçek bir rekabet ortamı oluşacağını, internet servis sağlayıcılarının hizmet kalitesini artıracağını ve maliyetlerin düşeceğini ifade etti.
“Yeni altyapı, internet servis sağlayıcılarının rekabet gücünü artıracak, hizmet kalitesini yükseltecek ve maliyetleri düşürecektir. Tüm ulusal internet servis sağlayıcıları eşit koşullarda Türk Telekom’un kuracağı fiberoptik sistemden yararlanacak. Sonuçta kazanan vatandaş olacaktır” dedi.

BTHK’nın fiyatlandırmayı denetleyeceğini belirten Arıklı, “Saniyede 100 Mb internet için Türk Telekom’a en fazla ayda 18 dolar ödenecek. Avrupa’da bu rakam ortalama 25 ile 30 Euro arasındadır” diye konuştu.

“Türk Telekom ticari değil, stratejik ortak”

Arıklı, Türk Telekom’un projede hizmet sağlayıcı değil, stratejik ortak olduğunu söyledi:
“Türk Telekom, Türkiye Cumhuriyeti’nin güzide bir kurumudur. Bu yatırım ticari değil, stratejik bir adımdır. 2002 yılından beri devletin Türk Telekom’a 48 milyon dolarlık borcu bulunmasına rağmen, şirket bugüne kadar tek bir talepte bulunmamıştır. Bu da, projenin ticari değil, kardeşlik temelli olduğunun göstergesidir.”

“Bilişim Adası hedefi”

Bakan Arıklı, Kuzey Kıbrıs’ın 2030 yılına kadar “Bilişim Adası” olma hedefiyle ilerlediğini belirterek, “Türkiye’nin desteğiyle tamamlanacak bu altyapı, ülkemizin bilişim sektöründe önemli bir oyuncu olmasının önünü açacak. Brezilya yılda 253 milyar dolar bilişim geliri elde ediyor. Biz de kendi altyapımızı tamamladıktan sonra teşviklerle bu yönde ilerleyeceğiz” dedi.

Telefon Dairesi’nin eski gücüne kavuşacağını belirten Arıklı, “Şu anda 100 bin olan sabit hat abone sayısı 70 bine düştü. Yeni teknolojiyle birlikte Telefon Dairesi yeniden güçlü bir yapıya kavuşacak, daha kaliteli ve uygun hizmet sunabilecek” ifadelerini kullandı.

“Proje geleceğimize yatırımdır”

Bakan Arıklı, projeye ideolojik yaklaşıldığını, bazı kesimlerin bilgi sahibi olmadan karşı çıktığını belirterek, “Bu stratejik ve hayati öneme sahip projenin değersizleştirilmesi, hatta ihanet olarak nitelendirilmesi son derece üzücü ve kırıcıdır. Lütfen bu projeye halkımız sahip çıksın. Bu proje Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin geleceğidir” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), 31 Ekim itibarıyla dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 34 bin 887 TL olarak hesaplandığını açıkladı.

Kıbrıs İşçi ve Emekçi Sendikaları Federasyonu (KİEF) ve Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan açıklamasında, raporun Sağlık Bakanlığı’na bağlı Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi’nden alınan beslenme kalıbı ile İstatistik Kurumu’nun gönderdiği fiyat ortalamalarına dayanarak hazırlandığını belirtti.

Bengihan, sağlıklı beslenme için zorunlu gıda harcamaları tutarlarını şu şekilde açıkladı:

“Yetişkin kadın: günlük 300,94 TL – aylık 9 bin 28,20 TL, Yetişkin erkek: günlük 314,05 TL – aylık 9 bin 421,50 TL, 15-19 yaş çocuk: günlük 330,80 TL – aylık 9 bin 924 TL, 4-6 yaş çocuk: günlük 217,12 TL – aylık 6 bin 513,60 TL, toplam günlük bin 162,91 TL – aylık 34 bin 887 TL “

Bengihan, İstatistik Kurumunun açıkladığı enflasyon oranlarına değinerek, Ekim ayında enflasyonun yüzde 1,09; Temmuz–Ekim dönemini kapsayan dört aylık hayat pahalılığı oranının ise yüzde 16,01 olarak gerçekleştiğini hatırlattı.

Bengihan, bu oranların hesaplanmasında kullanılan tüketici fiyatları endeksi sepetinin güncelliğini yitirdiğini ve açıklanan oranların gerçek hayat pahalılığını yansıtmadığını savundu.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkan Yardımcısı Turan Büyükyılmaz, mecliste yaşanan nisap sorununa ilişkin CTP’ye ağır eleştirilerde bulundu.

Büyükyılmaz, KIBRIS Tv’de yayınlanan Kıbrıs’ta Sabah programına katıldı, Eda Alisinanoğlu’nun sorularını yanıtladı.
Meclis’te pazartesi ve Salı günler yaşanan nisap sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Büyükyılmaz, ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi’ne eleştirilerde bulundu.

“Bu bir fırsat kaçakçılığıydı” diyen Büyükyılmaz, bunun hoş olmadığını söyledi. Salı günü hükümetin eksikliklerini ifade ettikleri muhalefetin günü olduğuna vurgu yapan Büyükyılmaz, bunu yapmak yerine CTP’nin meclisi kilitlemeyi tercih ettiğini söyledi.

“Bugün bu hükümet vardır, yarın CTP’nin olacağı bir hükümet söz konusu olabilecektir, bu duruşla ayni sorunlar onları da bekliyor olabilecektir” diyen Büyükyılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:

“2018 yılında kurulan dörtlü hükümet çok defalar nisap sorunları yaşadı ve bizim YDP olarak bir çok defa nisaba destek verdiğimizi ben çok iyi biliyorum. Bu şekilde meclisi kilitlemek çok sağlıklı değil. Görünüyor ki cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında Tufan Erhürman’ın aldığı yüzde 62,3 oyu CTP sahipleniyor. Bir erken genel seçime gidilirse buradan zaferle ayrılacaklarını düşünüyorlar. Oysa bu oylar onların değildir.”
CTP’nin bu ülkede alabileceği oyun belli olduğunu savunan Büyükyılmaz, zaman zaman halkın UBP ve ortaklarını cezalandırdığını anımsattı. CTP’nin hükümetten gitmesi sonrasında büyük başarısızlığı neticesinde 12 milletvekiline gerilediğini hatırlatan Büyükyılmaz, “Hükümette olan partiler, ilk seçimde bunun bedelini ödüyor. Bu düşünceden yola çıkan CTP erken seçime gitmek istiyor. UBP ise 2027’ye kadar işleri toparlayıp seçime gitme noktasında duruyor.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam